Bel Bölgesindeki Yağları Eritmek İçin 5 Çay

Sağlıklı bir kiloyu korumak, her şeyden önce bedene karşı sevgi ve özen gerektirir. En zor eritilen yağların başında bel bölgesindeki yağlar gelir. Karın bölgesinde aşırı yağ birikmesi sadece kötü hissetmeye neden olmaz, aynı zamanda kalp damar hastalıkları riskini de beraberinde getirir.

Haber Merkezi / Bel çevresi kalınlığını artıran içeceklerin olduğunu biliyoruz; bunlara gazlı içecekler, kutu meyve suları, alkol ve diğerleri dahildir. Şimdi, bel çevresi kalınlığını azaltamaya yardımcı olduğu bilinen sağlıklı çayların hangileri olduğuna bir bakalım.

Yeşil Çay: Yeşil çay, içerdiği kateşinler (özellikle EGCG) sayesinde metabolizmayı hızlandırır ve yağ yakımını destekler. Araştırmalar, yeşil çayın egzersizle birleştiğinde karın bölgesindeki yağ kaybını artırabileceğini gösteriyor. Günde 2 ila 3 fincan (3 – 4 dakika demlenmiş) içmek faydalı olabilir, ancak kafein hassasiyeti varsa dikkatli olunmalı.

Zencefil Çayı: Zencefil, termojenik etkisiyle vücut ısısını artırarak kalori yakımını hızlandırır. Aynı zamanda sindirimi kolaylaştırır ve ödem atımına yardımcı olur. Bir bardak kaynar suya taze zencefil dilimleri ekleyip 5 ila 10 dakika demleyerek tüketebilirsiniz.

Mate Çayı: Güney Amerika kökenli mate çayı, metabolizmayı hızlandıran matein içerir ve iştahı baskılayabilir. Mate çayı, yağ yakımını desteklerken enerji de verir. Günde 1 ila 2 fincan içmek yeterlidir; fazla tüketim uykusuzluğa neden olabilir.

Biberiye Çayı: Biberiye, antioksidan içeriğiyle sindirim sistemini destekler ve yağ metabolizmasını hızlandırabilir. Bir tatlı kaşığı kuru biberiyeyi kaynar suda 5 ila 10 dakika demleyip içebilirsiniz. Düşük kalorili olması diyet sürecinde avantaj sağlar.

Oolong Çayı: Yeşil çay ve siyah çay arasında bir tada sahip olan oolong çayı, yağ yakımını teşvik ederek, vücutta biriken yağların azalmasına yardımcı olabilir. Günde 1 ila 2 fincan tüketimi önerilir.

Bu çaylar “mucize” bir çözüm değildir. Bel çevresi kalınlığını azaltmak için kalori açığı oluşturmak (aldığınızdan fazla kalori yakmak), kardiyo egzersizleri (yürüyüş, koşu gibi) ve karın kaslarını güçlendiren hareketler (plank, crunch gibi) yapmak şarttır. Çaylar, bu süreçte yalnızca destekleyici bir rol oynar.

Uyarı: Hamilelik, emzirme dönemi veya kronik bir rahatsızlığınız varsa doktorunuza danışın.

Paylaşın

Kışın Formda Kalmak İçin Evde Yapabileceğiniz Beş Egzersiz

Kışın, soğuk hava nedeniyle açık havada egzersiz yapmak zor olabilir, bu nedenle evde egzersiz yapmayı tercih edebilirsiniz. Evde yapacağınız egzersiz de açık hava da yapacağınız egzersiz kadar faydalı olabilir.

Haber Merkezi / İşte kışın formda ve sağlıklı kalmak için evde yapabileceğiniz bazı egzersizler.

Bisikleti sürmek: Kapalı alanda bisiklet sürmek, kalori yakmanıza, kaslarınızı güçlendirmenize ve kalp sağlığınızı korumanıza yardımcı olabilecek düşük etkili bir egzersizdir.

Yürüyüş yapmak: Kapalı alanda yürüyüş yapmak, kışın evde yapabileceğiniz bir diğer etkili egzersizdir. Evin belirli bir yerinde veya evin etrafında yürüyebilirsiniz. Ayrıca koşu bandı da kullanabilirsiniz.

Ağırlık egzersizleri: Ağırlık egzersizleri, evde çok kolay bir şekilde yapabileceğiniz egzersizlerdendir. Şınav, squat, lunge ve leg raise gibi egzersizler yapabilirsiniz. Ağırlık egzersizleri, kardiyovasküler sağlığınızı iyileştirmeye, esnekliğinizi ve gücünüzü artırmaya yardımcı olabilir.

Yoga: Yoga, birçok faydası olduğu bilinen düşük etkili bir egzersizdir. Yoga, yalnızca fiziksel sağlığınızı değil aynı zamanda zihinsel sağlığınızı da iyileştirmeye yardımcı olur.

Dans: Zumba, hip-hop veya herhangi hareketli bir dans stilini egzersiz olarak yapabilirsiniz. Bu danslar, kalp sağlığını iyileştirmeye, kalori yakmaya ve ayrıca zihinsel sağlığınızı da iyileştirmeye yardımcı olabilecek egzersizlerdir.

Paylaşın

“Torasik Çıkış Sendromu” İçin Altı Egzersiz

Torasik çıkış sendromu, torasik çıkışta sinir veya kan damarı sıkışmasından kaynaklanır. Omuzun ön tarafındaki bu alan, yaralanmalar, kötü duruş veya tekrarlanan üst vücut hareketleri nedeniyle tahriş olabilir.

Haber Merkezi / Egzersiz ile duruşunuzu düzeltmek ve kas dengesizliklerini azaltmak torasik çıkış sendromu semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir:

Boyun germe: 

1. adım: Başınız boynunuzun hizasında olacak şekilde dik bir oturma veya ayakta durma pozisyonunda başlayın.
2. adım: Boynunuzu bir tarafa doğru eğin, kulağınızı omzunuza yaklaştırın.
3. adım: Boynunuzu yana doğru bükük tutarak, boynunuzu hafifçe geriye doğru uzatın. Boynunuzun ön kısmında bir gerginlik hissetmelisiniz.
4. adım: 30 saniye bekleyin, sonra rahatlayın.
5. adım: Her iki tarafta 3 ila 5 kez tekrarlayın.

Göğüs germe: 

1. adım: Bir odanın köşesinin önünde durun, bir ayağınız diğerinin önünde olsun.
2. adım: Dirseklerinizi bükük tutarak, her iki kolunuzu da yukarı ve yanlarınıza doğru kaldırın ve köşenin duvarlarına dayayın. Dirsekleriniz omuzlarınızla aynı hizada ve avuçlarınız düz olmalıdır.
3. adım: Kollarınızı duvarlara yaslayarak vücudunuzu öne doğru köşeye doğru eğin. Göğsünüzün ön tarafında bir gerginlik hissetmelisiniz.
4. adım: 30 saniye bekleyin, sonra rahatlayın.
5. adım: 3 ila 5 kez tekrarlayın.

Çene çekme:

1. adım: Başınız boynunuzun hizasında olacak şekilde dik bir oturma veya ayakta durma pozisyonunda başlayın.
2. adım: Boynunuzu bükmeden veya uzatmadan, başınızı ve boynunuzu omurganız üzerinde hizalanacak şekilde içeri çekerek başınızı düz bir şekilde geriye doğru çekin.
3. adım: 5 ila 10 saniye bekleyin, sonra rahatlayın.
4. adım: 20 kez tekrarlayın.

Skapular hizalama:

1. adım: Direnç bandını bir korkuluğa veya sağlam bir nesneye bağlayarak veya sararak dik bir pozisyonda başlayın.
2. adım: Direnç bandının bir ucunu her iki elinize alın ve dirseklerinizi 90 derecelik açıyla bükülü tutun.
3. adım: Dirseklerinizi kaburgalarınızın yanına çekmek için bandı çekin. Kürek kemiklerinizi birbirine doğru sıkıştırın.
4. adım: 5 ila 10 saniye bekleyin, sonra rahatlayın.
5. adım: 20 kez tekrarlayın.

Direnç bandıyla omuz dış rotasyonu:

1. adım: Dik bir ayakta durma pozisyonunda başlayın. Her iki elinizde bir direnç bandı tutun, avuçlarınız yukarı bakacak şekilde, kollarınızı ve dirseklerinizi yanlarınıza sıkıştırın. Dirsekleriniz yaklaşık 90 derece bükülmüş olmalıdır.
2. adım: Dirseklerinizi yanlarınıza sıkıştırarak direnç bandının uçlarını çekin. Her iki omuz da dışa doğru dönerken kollarınız yanlarınıza sıkıştırılmış halde kalır. Kürek kemiklerinizi birbirine sıkıştırın. Dirseklerinizi düzeltmeyin.
3. adım: 5 ila 10 saniye bekleyin, sonra rahatlayın.
4. adım: 20 kez tekrarlayın.

Duvar kaydırağı:

1. adım: Bir duvarın önünde durun.
2. adım: Dirsekleriniz bükülmüş şekilde her iki ön kolunuzu duvara koyun. Kollarınız yaklaşık omuz genişliğinde olmalı, avuçlarınız birbirine bakmalıdır.
3. adım: Dirsekleriniz düz olana kadar kollarınızı yavaşça yukarı ve dışarı doğru çapraz bir hareketle kaydırın, kollarınız Y şeklini oluşturmalıdır.
4. adım: Kollarınızı düz tutarak, kollarınızı duvardan kaldırın ve geriye doğru hareket ettirin. Kürek kemiklerinizi birbirine doğru sıkıştırın ve sırtınızı kamburlaştırmaktan kaçının.
5. adım: Kollarınızı duvara geri koyun, kollarınızı başlangıç ​​pozisyonuna kaydırın.
6. adım: 20 kez tekrarlayın.

Paylaşın

Sağlıklı Kalmanın Sırrı “Esneklik”

Esneklik, genel sağlığınız hakkında düşündüğünüzde aklınıza gelen ilk şey olmayabilir, ancak esneklik vücudunuzun genel sağlığını korumak için en önemli unsurlardan biridir.

Haber Merkezi / Basitçe söylemek gerekirse, esneklik kaslarınızın ve eklemlerinizin ne kadar kolay esneyebildiği ve hareket edebildiğiyle ilgilidir. Yüksek bir raftan bir şey almak için uzanmak veya ayakkabınızı bağlamak için eğilmek gibi basit hareketler bile belirli bir esneklik seviyesi gerektirir.

Yaralanmaları önler: Esnek olmanın en büyük faydalarından biri, kas zorlanmaları ve burkulmalar da dahil olmak üzere yaralanma riskini azaltmaktır.

Çalışmalar düzenli esnemenin özellikle yaşlı yetişkinlerde yaralanma riskini önemli ölçüde azaltabileceğini göstermektedir. Esneme, kas – tendon birimlerini (kasın tendonla birleştiği yer) daha esnek hale getirir, bu da kasların aşırı esnemeye direnmesine yardımcı olur ve daha az yaralanmaya yol açar.

Eklem ve kas sağlığını için haftada üç kez düzenli olarak esneme yapmanız önerilir.

Daha iyi denge ve duruş: Tüm gün bir masada oturmanın nasıl sert ve kambur hissettirebileceğini fark ettiniz mi? Esneklik egzersizleri bu konuda yardımcı olabilir. Esneme, uzun vadede daha iyi bir duruş ve denge sağlamanıza yardımcı olur.

Bu, özellikle yaşlandıkça önemlidir çünkü kötü duruş düşmelere ve diğer yaralanmalara yol açabilir.

Performans: İster spor yapın, ister koşuya çıkın, ister sadece çocuklarınızı okula yetişmeye çalışın, esneklik performansınızda büyük fark yaratabilir. Esnek kaslar daha geniş bir hareket aralığına izin verir, bu da güç, hız ve çeviklik gerektiren hareketleri gerçekleştirmeyi kolaylaştırır.

Kas gerginliği ve ağrısı: Çoğumuz zamanımızın büyük bölümünü oturarak geçiriyoruz, bu da, özellikle sırt ve boyunda, kasların gerginleşmesine ve kronik ağrıya yol açabilir. Esneme egzersizleri bu gerginliği va ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.

Sağlıklı kan dolaşımı: Genel sağlığınız için iyi kan akışı dolaşım şarttır ve esneklik egzersizleri bunu iyileştirmeye yardımcı olabilir. Esnediğinizde kaslarınıza giden kan akışını artırırsınız, bu da kaslarınızın daha sağlıklı kalmasına yardımcı olur.

İyi kan dolaşımı kalbinize de fayda sağlar ve kardiyovasküler hastalık gibi uzun vadeli sağlık sorunlarını önlemeye yardımcı olabilir.

Paylaşın

Günlük 60 Dakika Yürüme Alışkanlığı Edinmenin Beş Basit Yolu

Zamanın parmaklarımızın arasından kayıp gittiği günümüzde, sağlık genellikle ikinci planda kalır. Ancak, günün sadece 60 dakikasını basit bir aktiviteye ayırmanın sağlığınız üzerinde derin bir etki oluşturabileceğini söylesem?

Haber Merkezi / Günlük 60 dakika yürüme alışkanlığı edinmek o kadar zor olmak zorunda değil. İşte yürüyüşü bir alışkanlık haline getirmenin beş basit yolu:

Belirli bir zaman ayarlayın: Sizin için en uygun olan günün herhangi bir saatini seçin. Her gün aynı saatte yürümek, alışkanlığa bağlı kalmanız kolaylaşır.

Yavaş yavaş artırın: 60 dakika ilk başta fazla geliyorsa, 20 veya 30 dakika gibi daha kısa bir süre ile başlayın. Dayanıklılığınız artıkça yürüyüş sürenizi kademeli olarak artırın. Önemli olan tutarlılıktır; kısa bir yürüyüş bile hiç olmamasından daha iyidir.

Keyifli hale getirin: Yürüyüşünüzü keyifli hale getirmenin yollarını arayın. En sevdiğiniz müziği, bir podcasti veya sesli kitabı dinleyin.

Manzaralı bir alanda veya bir arkadaşınızla veya evcil hayvanınızla yürümek de deneyimi daha keyifli hale getirebilir ve her gün iple çektiğiniz bir aktivite olabilir.

İlerlemenizi izleyin: Yürüyüş seanslarınızı takip etmek için bir pedometre, bir fitness uygulaması veya basitçe bir takvim kullanın. Zaman içindeki ilerlemenizi görmek motive edici olabilir ve alışkanlığı pekiştirmeye yardımcı olabilir.

Günlük yürüyüşlerin bir haftasını veya bir ayını tamamlamak gibi küçük dönüm noktalarını kutlamak da bağlılığınızı artırabilir.

Diğer aktivitelerle birleştirin: Yürüyüşü günlük rutininize diğer aktivitelerle birleştirerek entegre edin. Örneğin, telefonda konuşurken yürüyün, öğle tatilinizde yürüyüşe çıkın veya varış noktanızdan daha uzakta park edin.

Yürüyüşü gününüzün doğal bir parçası haline getirmek, buna bağlı kalmanıza yardımcı olacaktır.

Paylaşın

Daha Genç Görünmenizi Sağlayacak Beş Süper Meyve

Yaşlanma doğal bir süreçtir, ancak beslenmenize belirli süper meyveleri dahil ederek daha genç bir görünüme sahip olabilirsiniz. Bu süper meyveler, genç ve parlak bir cildi desteklemenin lezzetli ve etkili bir yolu olabilir.

Haber Merkezi / Antioksidanlar, vitaminler ve minerallerle dolu olan bu süper meyveler, ayrıca genel sağlığınızı da destekleyebilir.

Yaban mersininden papayaya, diyetinize eklemeyi düşünebileceğiniz beş yaşlanma karşıtı süper meyve:

Yaban mersini: Yaban mersini genellikle en iyi yaşlanma karşıtı meyvelerden biri olarak bilinir. Özellikle oksidatif stresle savaşmaya ve iltihabı azaltmaya yardımcı olan C vitamini ve antosiyaninler olmak üzere antioksidanlar açısından zengindir. Yaban mersininin düzenli tüketimi cildin elastikiyetini korumaya ve ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltmaya yardımcı olabilir.

Avokado: Avokado, cildiniz için inanılmaz derecede faydalıdır. Cildi nemlendirmeye ve hasardan korumaya yardımcı olan sağlıklı yağlar, E ve C vitaminleri ve antioksidanlarla doludur. Avokadodaki sağlıklı yağlar ayrıca hücre yenilenmesini destekleyerek cildinizin esnek ve genç kalmasını sağlar.

Nar: Nar, antioksidanların, özellikle de punicalaginlerin ve polifenollerin güçlü bir kaynağıdır. Bu bileşikler cildi UV hasarından korumaya, cilt dokusunu iyileştirmeye ve kolajen üretimini desteklemeye yardımcı olur. Nar suyu içmek veya salatalarınıza eklemek cildinize doğal bir parlaklık kazandırabilir.

Kivi: Kivi, kolajen üretimi için gerekli olan C vitamini açısından zengindir. Kolajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını korumaya yardımcı olur. Ayrıca kivi, cildi çevresel hasarlardan korumaya ve yaşlanma belirtilerini azaltmaya yardımcı olan antioksidanlar ve polifenoller içerir.

Papaya: Papaya, cilt gençleştirici özellikleriyle bilinen tropikal bir meyvedir. Cildi eksfoliye etmeye ve ölü hücreleri temizlemeye yardımcı olan papain gibi enzimler içerir. Papayadaki yüksek C vitamini içeriği kolajen sentezine yardımcı olurken, antioksidanları erken yaşlanmayı önlemeye ve cildinizin canlı görünmesini sağlamaya yardımcı olur.

Paylaşın

Kilo Vermek Mi İstiyorsunuz? Bu Beş Sabah Alışkanlığına Bağlı Kalın

Kilo vermek zor olabilir, ancak güne doğru alışkanlıklarla başlamak önemli bir fark oluşturabilir. Bu beş sabah alışkanlığını, güne başlama rutininize dahil ederek, kilo verme hedeflerinize ulaşma yolunda mesafe kat edebilirsiniz.

Haber Merkezi / Unutmayın, tutarlılık anahtardır ve küçük değişiklikler zamanla önemli sonuçlara yol açabilir.

Sabah ilk olarak su için: Sabah uyanır uyanmaz su içmek, edinebileceğiniz en basit ama en iyi alışkanlıklardan biridir. Su metabolizmanızı harekete geçirmeye, toksinleri atmaya ve sindirim sisteminizin düzgün çalışmasını sağlamaya yardımcı olur.

Protein açısından zengin bir kahvaltı: Yüksek proteinli bir kahvaltı, daha uzun süre tok hissetmenize ve gün boyu yemek yeme isteğini azaltmanıza yardımcı olabilir. Yumurta, yoğurt veya proteinli bir smoothie mükemmel seçeneklerdir.

Protein metabolizmanızı aktif tutarak kalori yakmanızı kolaylaştırır. Şekerli gevreklerden veya hamur işlerinden uzak durun, bu gıdalar günün ilerleyen saatlerinde enerji düşüşüne ve aşırı yeme isteğine yol açabilir.

Hareket edin: Sabah rutininize bir tür fiziksel aktivite eklemek, metabolizmayı harekete geçirmenin harika bir yoludur. İster hızlı 10 dakikalık bir yürüyüş, ister kısa bir ağırlık egzersiz olsun, sabah vücudunuzu hareket ettirmek kalori yakmanıza yardımcı olabilir.

Günlük yemeklerinizi planlayın: Her sabah, öğle yemeği, akşam yemeği ve atıştırmalıklarda ne yiyeceğinize karar verin ve bu öğünlerin yağsız proteinler, sağlıklı yağlar ve sebzelerle dengelendiğinden emin olun. Öğün planlaması son dakika sağlıksız yiyecek seçimlerini önleyebilir.

Farkındalığı uygulayın: Stres, aşırı yemenin yaygın bir tetikleyicisidir, bu nedenle gününüze birkaç dakikalık farkındalıkla başlamak sakin ve odaklanmış kalmanıza yardımcı olabilir.

Derin nefes egzersizleri gibi farkındalık uygulamaları stres seviyenizi azaltabilir. Gün boyunca farkındalığınızı koruyarak daha sağlıklı seçimler yapabilir ve kilo verme hedeflerinize bağlı kalabilirsiniz.

Paylaşın

Metabolizma: Kilo Vermenin Anahtarı Mı?

Bazı kişilerin istedikleri her şeyi yiyip asla kilo alamamalarına karşın bazı kişilerin de birkaç kilo bile vermekte zorlanmalarının nedenini hiç merak ettiniz mi?

Haber Merkezi / Cevap metabolizmada yatıyor; vücudun yiyecekleri ve sıvıları enerjiye dönüştürdüğü süreç.

Metabolizma her gün ne kadar kalori yaktığınızı ve dolayısıyla ne kadar kilo verdiğinizi etkiler. Peki metabolizma nedir ve siz nasıl çalışmasını sağlayabilirsiniz?

Bazal metabolizma hızı (BMR): Bu, vücudunuzun sadece hayati fonksiyonlarınızı devam ettirmek için dinlenme halinde yaktığı kalori miktarıdır. BMR’niz kas kütlesi, vücut boyutu, cinsiyet ve yaş gibi faktörlere bağlıdır.

Gıda işleme: Bu, vücudunuzun yiyecekleri sindirmek, emmek, taşımak ve depolamak için yaktığı kalori miktarıdır.

Fiziksel aktivite: Bu, yürüme, egzersiz yapma, oyun oynama veya ev işleri yapma gibi herhangi bir hareket sırasında vücudunuzun yaktığı kalori miktarıdır.

Farklı kişilerin farklı metabolizma hızları vardır, bu da kalorileri farklı hızlarda yaktıkları anlamına gelir. Bazı kişilerin hızlı bir metabolizması vardır, bu da dinlenme ve aktivite sırasında daha fazla kalori yaktıkları anlamına gelir. Bu, kilo vermelerini veya sağlıklı bir kiloyu korumalarını kolaylaştırabilir.

Bazı kişilerinde yavaş bir metabolizması vardır, bu da dinlenme ve aktivite sırasında daha az kalori yaktıkları anlamına gelir. Bu, kilo vermelerini veya kilo almalarını engellemelerini zorlaştırabilir.

Kilo vermek için metabolizma nasıl artırılır?

Kilo vermek istiyorsanız, kalori açığı oluşturmanız gerekir, bu da tükettiğinizden daha fazla kalori yakmanız gerektiği anlamına gelir. Bunu yapmanın bir yolu, metabolizmanızı artırarak dinlenme ve aktivite sırasında daha fazla kalori yakmanızdır.

Metabolizmanızı artırmanın en etkili yolu, özellikle güç antrenmanı olmak üzere fiziksel aktivitenizi artırmaktır. Güç antrenmanı kas kütlesi oluşturur, bu da BMR’nizi artırır ve gün boyunca daha fazla kalori yakmanıza yardımcı olur.

Güç antrenmanının yanı sıra, yiyeceklerin termik etkisini (TEF) artırabilen belirli yiyecek ve içecekleri yiyerek ve içerek metabolizmanızı da hızlandırabilirsiniz. TEF’inizi artırabilen bazı yiyecek ve içecekler protein açısından zengin yiyecekler, baharatlı yiyecekler, yeşil çay ve kahvedir.

Yaşam tarzı değişiklikleriyle metabolizmanızı nasıl iyileştirebilirsiniz?

Metabolizmanızı iyileştirmenin bir diğer yolu da hormonlarınızı, uykunuzu ve stres seviyenizi etkileyebilecek bazı yaşam tarzı değişiklikleri yapmaktır. Bu faktörler metabolizmanız ve kilo kaybınız üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Metabolizmanızı iyileştirebilecek bazı yaşam tarzı değişiklikleri:

Uyku kalitenizi iyileştirin: Uyku, metabolizma ve hormon düzenlemesi için hayati önem taşır. Uyku eksikliği BMR’nizi düşürebilir, iştahınızı artırabilir, insülin duyarlılığınızı azaltabilir ve bilişsel işlevlerinizi bozabilir. Gecede yedi ila dokuz saat uyumayı hedefleyin.

Stresi azaltın ve hormonları dengeleyin: Stres, iştahınızı, kan şekeri seviyenizi artırabilen ve yağ depolamasını teşvik edebilen bir hormon olan kortizol üretimini artırarak metabolizmanızı etkileyebilir.

Stres ayrıca uyku kalitenizi ve ruh halinizi bozabilir. Stresi azaltmak ve hormonları dengelemek için nefes egzersizleri veya diğer rahatlama tekniklerini uygulamaya çalışın.

Paylaşın

Yaşa Bağlı Hastalıkları Önlemenin 5 Yolu

Bazı hastalıkların riski yaşla birlikte artsa da, bunları önleme kaçınılmaz değildir. Genel sağlığınıza yönelik proaktif bir yaklaşım benimseyerek, yaşa bağlı hastalıklara karşı kendinizi koruyabilir ve canlı bir yaşamın tadını çıkarabilirsiniz.

Haber Merkezi / İşte her yaşta sağlıklı ve zinde kalmanızı sağlayacak beş etkili ipucu:

Sağlıklı beslenme: Yediğiniz şeyler, vücudunuzun nasıl yaşlanacağını da belirler ve sağlıklı yaşlanma üzerinde bir miktar kontrol sahibi olmanızı sağlar. Vücudunuzun ihtiyacı olan temel besinleri ve antioksidanları sağlamak yaşa bağlı hastalıkları savuşturmada en etkili yoldur.

Ayrıca beslenmenize çeşitli renkli yiyecekler ekleyerek, genel sağlığınızı destekleyen geniş bir vitamin ve mineral yelpazesi sağlayabilirsiniz.

Egzersiz: Sağlıklı yaşlanmada egzersizin gücünü hafife almayın . Düzenli egzersiz kalbinizi, kaslarınızı ve kemiklerinizi güçlendirerek kronik hastalık riskini azaltır. Egzersiz aynı zamanda akıl sağlığınızı da iyileştirerek zihninizi sağlıklı tutar ve bilişsel gerileme ve bunamaya karşı koruma sağlar.

Uzun süreli egzersizlerden veya spor salonu üyeliğinden bahsetmiyoruz; tenis, bisiklet veya yürüyüş gibi keyif aldığınız bir egzersiz bulun.

Zihninizi meşgul edin: Zihinsel aktivite, yaşa bağlı hastalıkları önlemede fiziksel egzersiz kadar önemlidir. Okuma, bulmaca çözme, yeni bir dil öğrenme veya müzik aleti çalma gibi zihinsel olarak sizi meşgul edebilecek aktiviteler bilişsel işlevi korumaya ve bunamayı önlemeye yardımcı olabilir.

Sosyal etkileşimler de zihninizi aktif tutmada önemli bir rol oynar, bu nedenle sosyal ilişkilerinizi geliştirin.

Önleyici sağlık bakımına öncelik verin: Olası sağlık sorunlarının en iyi şekilde tedavi edilebilir oldukları erken dönemde tespit etmek için düzenli kontroller ve taramalar şarttır. Kan basıncı, kolesterol, diyabet, kanser ve kemik yoğunluğu için önerilen taramalara katılın.

Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları: Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları yaşa bağlı hastalıklara karşı duyarlılığınızı önemli ölçüde etkileyebilir. Bu uygulamalar kronik sağlık sorunları riskinizi azaltabilir ve daha uzun, daha sağlıklı bir yaşama katkıda bulunabilir.

Yaşa bağlı hastalıkları önlemek, sert önlemler almakla ilgili değildir; tutarlı, sağlıklı seçimler yapmakla ilgilidir. Bugünden itibaren stratejileri uygulamaya başlayın ve daha sağlıklı bir yarın için ortamı hazırlayın.

Paylaşın

Akşam Yemeği Sonrası Kilo Vermeye Yardımcı Olabilecek Beş Aktivite

Akşam yemeğinden sonra, kanepede uzanmak veya gece geç saatlere kadar atıştırmalıklar tüketmek gibi sağlıklı kilonuzu  engelleyebilecek alışkanlıklara yenilmek kolay. Ancak, akşam yemeğini takip eden saatlerde yaptıklarınız istenmeyen kiloları vermenize yardımcı olabilir.

Haber Merkezi / Akşam yemeği sonrası rutininize sağlıklı aktiviteler ekleyerek metabolizmanızı hızlandırabilir, sindirim sistemini iyileştirebilir ve aşırı yemeyi önleyebilirsiniz. Bu küçük ama etkili değişiklikler kilo verme yolculuğunuzda katkıda bulunabilir.

Hafif yürüyüş: Akşam yemeğinden sonra hafif bir yürüyüş sindirime yardımcı olabilir ve az önce tükettiğiniz kalorilerin bir kısmını yakmanıza yardımcı olabilir. Yürüyüş ayrıca insülin seviyesini düşürerek vücudun yağ depolamasını önleyebilir. Sadece 15 – 30 dakikalık tempolu yürüyüş metabolizmanızı canlandırabilir ve kan dolaşımınızı iyileştirerek vücudunuzun yağ depolamasını önleyebilir.

Hafif esneme: Akşam yemeğinden sonra hafif esneme vücudunuzun rahatlamasına yardımcı olurken aynı zamanda vücudunuzu aktif tutar. Esneme gibi aktiviteler sindirimi iyileştirir, şişkinliği azaltır ve daha iyi uykuyu destekler; bunların hepsi kilo kaybı için önemlidir.

Bitki çayı: Akşam yemeğinden sonra sıcak bir fincan bitki çayı sindirime yardımcı olabilir. Nane, papatya veya zencefil gibi çaylar sindirim sistemini rahatlatabilir, şişkinliği azaltabilir ve sizi dinlendirici bir uykuya hazırlayan sakinleştirici bir etkiye sahip olabilir.

Uzanmaktan kaçının: Yemekten hemen sonra uzanmak sindirimi yavaşlatabilir ve asit reflüsü riskini artırabilir, bunların ikisi de kilo kaybına engel olabilir.

Alkol ve kafeinden uzak durun: Akşam yemeğinden sonra, kilo vermeye çalışıyorsanız alkol ve kafeinden uzak durmanız en iyisidir. Alkol, sağlıksız atıştırmalıklara yönelme olasılığınızı artırabilir. Öte yandan kafein uyku döngünüzü bozabilir ve kalitesiz uykuya yol açabilir.

Paylaşın