SP Lideri Karamollaoğlu, “Altılı Masa’nın adayını şubat ayında görür müyüz?” sorusuna, “Görürsünüz gibi. Adaylık ancak seçim kararı alındıktan sonra açıklanır. Haziran’ı kimse beklemiyor. Büyük ihtimalle mayıs ayında olabilir. Altılı Masa’da adayın ne zaman açıklanacağı detayına girmedik. Bunun zaruret olduğunu da düşünmüyorum. Konu son zamanlarda gündeme fazla getirildiği için belki de önümüzdeki sene başlarında açıklamak gerekebilir. Ama ille de bunu açıklayacağız, zamanı geldi gibi bir kanaatimiz yok” şeklinde cevap verdi.
Karamollaoğlu, “Aday belirleme usulünü, yöntemini görüştünüz mü?” sorusuna ise, “Hayır bu konuyu da görüşmedik. Siyasi partilerin kendi kanaatleri olabilir, bunu gündeme getirirler, bu teklifler üzerinde bir müzakere yapılır ve öyle zannediyorum ki neticede bir mutabakat sağlanır. Ben büyük problem olmayacağını düşünüyorum. İsimler üzerinde şimdiye kadar hiç konuşulmadı” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Altılı Masa’nın yol haritası ve bir sonraki toplantı gündemine ilişkin bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı.
Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya’nın aktardığına göre Karamollaoğlu’nun değerlendirmeleri özetle şöyle oldu:
Altılı Masa dokuzuncu kez bir araya geldi. Çalışmalarda hangi aşamadasınız?
Biz bu sistemi değiştirmek istiyoruz. Seçimde istediğimiz neticeyi elde edersek hangi konuların üzerinde duracağız, bu değişikliği nasıl gerçekleştireceğiz, bununla ilgili çalışmaları yapıyoruz. Anayasa değişikliği önerisi kamuoyuyla paylaşıldı. Bunun arkasından yönetim nasıl olacak? Bugünkü sisteme göre cumhurbaşkanı layüsel, kanunların üstünde. Seçildikten sonra, “Ben bildiğimi yaparım, 5 sene içinde de değişiklikleri yaparız” derse ne olacak? Onun için biz bir yol haritası ortaya koyacağız. Yani seçimden sonra anayasa nasıl değişecek, cumhurbaşkanı bu süreçte nasıl çalışacak, istişareleri nasıl yapacak? Adeta parlamenter döneme geçmişiz gibi çalışılacağını ifade ediyoruz.
Ortak yönetim yapısı nasıl olacak? Bakanlar nasıl belirlenecek?
Burada en önemli konu istişare. Yani cumhurbaşkanı, bütün siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek karar alacak. Cumhurbaşkanı seçim neticesine göre parti genel başkanlarıyla görüşerek, onlardan bilgilerle bakanları belirleyecek. Ama o bakanlar da bir istişare mekanizmasının içinde karar alacaklar. Çünkü kararları cumhurbaşkanı tarafından benimsenirse bir mana ifade ediyor. Sonuçta imzayı cumhurbaşkanı atacak. Meclis’teki çalışmalara daha fazla önem vereceğiz. Süreci şimdiden tahmin edemiyoruz ama 400’ün üzerinde milletvekili çıkarılırsa, hemen anayasayı referanduma götürmeden değiştirebileceğiz. 360-400 arası olursa referanduma götürme mecburiyeti var. 360 yakalanamazsa belli bir süre, belki 5 sene böyle idare edeceğiz. Anayasa değişikliği yapılmadan, belki Türkiye’yi sanki bir koalisyon hükümeti varmış gibi yöneteceğiz.
Liderler, bu ortak yönetimde nerede olacak? Cumhurbaşkanı yardımcısı mı olacaklar, kabinede mi olacaklar, yoksa istişare kurulu mu oluşturulacak?
Bu konu önümüzdeki toplantıda netleşecek. Biz kararlıyız; birlikte yöneteceğiz. Ancak, birlikte yöneteceğiz de cumhurbaşkanı anayasa değişmediği için layüsel. Nasıl olacak? Cumhurbaşkanı seçiminden önce aday, siyasi parti genel başkanları ile birlikte, “Bundan sonra kararlarımı -bu değişiklik sağlanana kadar- siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek alıp Türkiye’yi yöneteceğim” taahhüdünde bulunacak. Burada bazen “parti genel başkanları cumhurbaşkanı yardımcısı olsun” deniliyor. Olamaz ki, milletvekiliyse milletvekilliği düşer.
Genel başkanlar milletvekili olmasın, direkt Cumhurbaşkanı Yardımcısı olsun önerisi olduğunu biliyoruz.
Bu koalisyon belli bir süre Türkiye’yi yönetecek diyelim, genel başkanların Meclis dışında kalması niye gerekli? Mühim olan bu istişare mekanizmasının adı nasıl konulacak. Siz buna cumhurbaşkanı yardımcılığı derseniz, milletvekillikleri otomatikman düşer. Ama cumhurbaşkanı kendiliğinden, “siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek karar alacağım” derse kimsenin yapacağı bir şey yok.
Eşgüdüm Kurulu
Yüksek İstişare Kurulu gibi bir kurul mu olacak?
Öyle bir kurul var, ama şu anda o kurulların hiçbir etkinliği yok. Bu da kanuni değil, ama cumhurbaşkanı taahhüt edecek, genel başkanlar da bunu benimseyecek. Cumhurbaşkanı, “anayasa değişikliği yapılana kadar siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek karar alacağım. Bu kadar.” Mesela buna “eşgüdüm” de denilebilir. Eşgüdüm kurulu…
Eşgüdüm Komisyonu diyebilir miyiz?
İster ‘kurum’, ister ‘kurul’, ‘ben siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek karar vereceğim’ desin, yeter! Burada eşgüdüm olacak. Bir karar alınırken siyasi parti genel başkanlarının kanaatleri de mutlaka gündeme gelecek, onlarla istişare edilecek.
O adayın en önemli özelliği de bahsettiğiniz eşgüdümü sağlamak mı olacak?
Aynen. Tabii. O bunu kamuoyu nezdinde deklare edecek. Bunun hukuki yönü yok. Ama kamuoyu nezdinde böyle bir taahhütte bulunursa, herhalde cumhurbaşkanı olacak kişinin de bu taahhüdüne sadık kalması beklenir.
Ağırlıklı görüş, ortak görüş diyebilir miyiz?
Tabii, şimdi biz bunu önümüzdeki toplantıda, net bir şekilde ifade edeceğiz. Şu anda ben bunu böyle teklif ediyorum, ama diğer arkadaşların da görüşü şu anda bundan farklı değil. Üzerinde durduğumuz konu, biz buna cumhurbaşkanlığı yardımcılığı diyemeyiz. Bunu ortak açıklamada görürsünüz diye düşünüyorum. Benim yaptığım bu açıklama istikametinde bir açıklama olacak.
Saadet Partisi lideri olarak sizin de tercihiniz o zaman milletvekili olmak, Meclis’te olmak?
Tabii. Parti genel başkanlarının seçilmişse Meclis’te bulunmasının faydası var.
Peki gelecek toplantıda, bakanlıkların, kurumların nasıl paylaşılacağı gibi detaylar olacak mı?
Şu anda böyle bir şey gündeme gelmedi. Toplantıda da bunun kararının alınacağını düşünmüyorum şahsen. Ama seçimden sonra o konu gündeme getirilir.
Aday şubat ayında açıklanabilir
Adayınızı şubat ayında görür müyüz?
Görürsünüz gibi. Adaylık ancak seçim kararı alındıktan sonra açıklanır. Haziran’ı kimse beklemiyor. Büyük ihtimalle mayıs ayında olabilir. Altılı Masa’da adayın ne zaman açıklanacağı detayına girmedik. Bunun zaruret olduğunu da düşünmüyorum. Konu son zamanlarda gündeme fazla getirildiği için belki de önümüzdeki sene başlarında açıklamak gerekebilir. Ama ille de bunu açıklayacağız, zamanı geldi gibi bir kanaatimiz yok.
Aday belirleme usulünü, yöntemini görüştünüz mü?
Hayır bu konuyu da görüşmedik. Siyasi partilerin kendi kanaatleri olabilir, bunu gündeme getirirler, bu teklifler üzerinde bir müzakere yapılır ve öyle zannediyorum ki neticede bir mutabakat sağlanır. Ben büyük problem olmayacağını düşünüyorum. İsimler üzerinde şimdiye kadar hiç konuşulmadı.
Sadece adayı mı açıklayacaksınız? Liderlerin konumu, Merkez Bankası başkan adayları gibi kritik kurumların başkanı da birlikte açıklanır mı?
Ben bunun taraftarı değilim. -Millet iradesi daha tecelli etmemiş- O detaya girmek mantıkla bağdaşmaz.
Anayasa teklifinizde “Sembolik cumhurbaşkanı” diyorsunuz ama halk tarafından seçilmesi öngörülüyor. Bu biraz çelişkili değil mi?
Bizim derdimiz Cumhurbaşkanının aldığı kararların sorgulanabilmesi. Cumhurbaşkanının yetkileri müzakere edilebilir, yerine göre kısıtlanır ama ne olursa olsun, cumhurbaşkanı tek başına her türlü kararı alma ve uygulama makamında değildir artık. Kimin seçeceği, bu karar alındıktan sonra bana göre tali bir konudur.
Yanın tamamı için TIKLAYIN