Türkiye, Silah İhracatını Yüzde 106 Artırdı

Silah ihracatını yüzde 106 artırarak yaklaşık iki katına çıkaran Türkiye, dünyanın en büyük 11’inci silah ihracatçısı konumuna geldi. Türkiye, en fazla silahı yüzde 15 ile Birleşik Arap Emirlikleri’ne, ikinci olarak yüzde 13 ile Katar’a ve üçüncü olarak yüzde 11 ile Pakistan’a sattı.

Türkiye, Sahra Altı Afrikası bölgesine de yüzde 6,3 ile en çok silah tedarik eden dördüncü ülke oldu. Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Bangladeş’in en çok silah satın aldığı ikinci ülke olarak da Türkiye yer aldı.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), dünya genelindeki silah ve askeri teçhizat satışıyla ilgili 2019-2023 ile 2014-2018 yıllarını karşılaştırdığı raporunu kamuoyuna sundu. DW Türkçe’nin aktardığına göre; Raporda, Ukrayna – Rusya ve İsrail – Filistin savaşlarının birçok ülkenin ithalat ve ihracatına etkisi dikkat çekti.

Rapora göre son 10 senede Avrupa’nın silah ithalatı neredeyse iki katına çıktı, ABD ve Fransa’nın ihracatı arttı ve Rusya’nın ihracatı keskin bir şekilde düştü. Küresel silah ticaretinin hacmi ise yüzde 3,3 oranında azaldı.

Türkiye raporda silah satışlarını artıran ülke olarak öne çıktı. Türkiye, raporda karşılaştırılan dönemler arasında silah ihracatını yüzde 106 artırarak yaklaşık iki katına çıkardı. SIPRI’nin raporuna göre Türkiye, dünyanın en büyük 11’inci silah ihracatçısı konumuna geldi.

İlk 10 silah ihracatçısı ülkeler ABD, Fransa ve Rusya’nın ardından İtalya, Güney Kore, Çin, Almanya, Birleşik Krallık, İspanya ve İsrail olarak sıralandı. Türkiye, en fazla silahı yüzde 15 ile Birleşik Arap Emirlikleri’ne, ikinci olarak yüzde 13 ile Katar’a ve üçüncü olarak yüzde 11 ile Pakistan’a sattı.

Türkiye, Sahra Altı Afrikası bölgesine de yüzde 6,3 ile en çok silah tedarik eden dördüncü ülke oldu. Rapora göre bunun sebebi Nijerya’ya yapılan savaş helikopteri satışları ve bölgedeki birkaç ülkeye eğitim uçağı ve İnsansız Hava Aracı (İHA) teslimatı.

Raporda dünyanın en büyük 17’inci silah alıcısı olarak yer alan Türkiye’nin söz konusu yıllar arasında silah ithalatı ise yüzde 29 oranında düştü. Türkiye’nin silah temin ettiği en büyük üç ülke ise İspanya, İtalya ve Rusya. Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Bangladeş’in en çok silah satın aldığı ikinci ülke olarak da Türkiye yer aldı.

ABD, Rusya, Almanya ve Fransa

Rapora göre ABD 2019-2023 yıllarında bir önceki döneme kıyasla silah ihracatını yüzde 17 artırdı ve toplam küresel silah ihracatındaki payı yüzde 34’ten yüzde 42’ye çıktı. ABD, 2019-2023 tarihleri arasında 107 ülkeye daha önceki herhangi bir beş yıllık dönemden ve diğer tüm silah ihracatçılarından çok daha büyük miktarda silah gönderdi.

Avrupa ülkelerinin 2019-2023 yıllarındaki silah ithalatının yaklaşık yüzde 55’i ABD tarafından sağlandı. Bu oran 2014-2018 arasında yüzde 35’ti. ABD ve Batı Avrupa’daki ülkeler, 2014-2018’de tüm dünyadaki silah ihracatının yüzde 62’sini gerçekleştirirken bu oran 2019-2023’te yüzde 72’ye yükseldi.

Raporun sonuçlarını değerlendiren SIPRI Silah Transferi Programı Direktörü Mathew George, “ABD, dış politikasının önemli bir yönü olan silah tedarikçiliğinde küresel rolünü artırdı ve geçmişte olduğundan daha fazla ülkeye silah ihraç etti” dedi.

Dünyanın en büyük beşinci ihracatçısı konumunda yer alan Almanya’nın silah ihracatı ise söz konusu yıllar arasında yüzde 14 düştü. Rapora göre 2019-2023 yılları arasında Almanya’dan en çok silahı Mısır, Ukrayna ve İsrail aldı. Almanya’nın silah ithalatı da 2014-2018 ile 2019-2023 yılları arasında üç katına çıktı.

Silah ihracatı 2019-2023 yılları arasında bir önceki döneme göre yüzde 47 artan Fransa, ilk kez Rusya’nın önüne geçerek dünyanın en büyük ikinci silah ihracatçısı oldu. Fransa’nın silah ihracatının en büyük alıcısı yaklaşık yüzde 30’luk payla Hindistan. Artış büyük ölçüde Hindistan, Katar ve Mısır’a sattığı savaş uçaklarından kaynaklandı.

Avrupa ülkelerinin silah ithalatı ortalama olarak Ukrayna savaşı nedeniyle yüzde 94 oranında artış gösterdi. Avrupa ülkelerinin 2019-2023 yıllarındaki silah ithalatının yüzde 55’ini ABD gerçekleştirdi. Bölgenin ikinci ve üçüncü tedarikçileri ithalatın sırasıyla yüzde 6,4’ünü ve yüzde 4,6’sını oluşturan Almanya ve Fransa oldu.

Şubat 2022’den itibaren en az 30 ülkenin Ukrayna’ya askeri yardım olarak büyük miktarda silah almasının ardından Ukrayna da Avrupa’nın en büyük, dünyanın dördüncü büyük silah ithalatçısı haline geldi.

Ancak uzmanlar, 2023 yılı için “ihracat” teriminin esasen yanıltıcı olabileceğini, çünkü bu savunma teçhizatlarının Ukrayna’ya satışla değil hibe yoluyla verildiğine dikkat çekiyor. 2019-2023 döneminde Ukrayna’nın en önemli silah tedarikçileri yüzde 39’luk payla ABD oldu, onu Almanya yüzde 14’le ve Polonya yüzde 13’le izledi.

SIPRI uzmanlarından kıdemli araştırmacı Pieter Wezeman, bundan sonraki döneme ilişkin “Yaklaşık 800 savaş uçağı ve savaş helikopteri de dahil olmak üzere pek çok yüksek değerli silah siparişi veriliyor, Avrupa’nın silah ithalatı muhtemelen yüksek seviyede kalacak” değerlendirmesini yaptı.

Raporda daha önce olduğu gibi, dünya çapında en önemli beş silah ihracatçısı olarak ABD, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya yer aldı. Ancak Ukrayna savaşı nedeniyle sıralama değişti ve Rusya üçüncü sıraya kaydı. Rusya’nın ihracatı yüzde 53 gibi önemli bir oranda düştü.

Rusya’dan savunma teçhizatı alan ülkelerin sayısı da önemli ölçüde azaldı. 2019 yılında 31 ülke Moskova’dan silah almaya devam ederken 2023’e gelindiğinde bu sayı sadece 12’ye düştü ve Hindistan ile Çin açık ara en önemli ülkeler oldu.

Bu iki ülke aynı zamanda petrol ve gaz gibi diğer mallar için de Rusya ile ticaret yapmaya devam eden ülkeler. Raporun yazarlarından Pieter Wezeman, yaptığı açıklamada “Diğer durumlarda, ABD ve Avrupa devletleri Rus silahlarının potansiyel alıcıları üzerinde baskı uyguladı. Rus savaş uçakları almak isteyen ve ABD tarafından bundan vazgeçmesi için baskı gören Mısır’ın şimdi savaş uçakları için Fransa’ya yönelmesi buna bir örnek” dedi.

Hindistan en büyük silah ithalatçısı

Silah transferlerinde en büyük pay Asya’da. Rapora göre Hindistan, dünyanın en büyük silah ithalatçısı. Ülkenin silah ithalatı yüzde 4,7 arttı. Silah ithalatını yüzde 43 oranında artıran Pakistan da 2019-2023 yılları arasında dünyanın en büyük beşinci silah ithalatçısı oldu ve ithalatın yüzde 82’sini Çin’den sağladı.

Rapora göre 2019-2023 yılları arasında uluslararası silah transferlerinin yüzde 30’u Ortadoğu’ya gitti. Bu dönemde en çok ithalat yapan 10 ülke arasında üç Ortadoğu ülkesi yer aldı: Suudi Arabistan, Katar ve Mısır.

Rapora göre 2019-2023 yılları arasında dünyanın en büyük ikinci silah ithalatçısı olan Suudi Arabistan, küresel silah ithalatının yüzde 8,4’ünü oluşturdu. Suudi Arabistan’ın silah ithalatı 2019-2023 yılları arasında yüzde 28 düştü. Katar, 2014-2018 ile 2019-2023 yılları arasında silah ithalatını neredeyse dört katına çıkararak dünyanın en büyük üçüncü silah ithalatçısı oldu. Ortadoğu ülkelerinin silah ithalatının çoğunluğu ABD, Fransa, İtalya ve Almanya tarafından sağlandı.

SIPRI, 1950’den bu yana her yıl, devletler, uluslararası kuruluşlar ve devlet dışı gruplar arasındaki büyük silahların uluslararası transferleri hakkında bilgi paylaşımı yapıyor.

Paylaşın

Nükleer Silahlanma Tehlikesi: 12 Bin 512 Nükleer Başlık Var

2023 Ocak ayı itibarıyla dünyada tahmini olarak 12 bin 512 nükleer başlık bulunduğu, aralarında 9 bin 576’sının potansiyel kullanım için depolarda hazır bulundurulduğu, kullanıma hazır nükleer başlık sayısının 2020 Ocak ayına göre 86 arttığı belirtildi.

2023 itibarıyla depolarda tutulan ve potansiyel kullanıma hazır başlık sayısı ABD’de bin 938, Rusya’da 2 bin 815, Birleşik Krallık’ta 105 ve Fransa’da 10 iken Çin’de 410 olarak kaydedildi. Hindistan’ın 164, Pakistan’ın 170, Kuzey Kore’nin 30 ve İsrail’in 90 nükleer başlığı depoda kullanıma hazır bulunuyor.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI) 2023 yılı raporunda dünyadaki nükleer silahlanma tehlikesine dikkat çekildi. ABD, Rusya, Birleşik Krallık, Fransa, Çin, Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve İsrail’i dünyadaki nükleer güçler olarak sıralayan SIPRI, bu ülkelerin operasyonel nükleer silahlarının sayısının arttığı ve uzun vadeli modernizasyon ve geliştirme programlarına hız verildiği tespitinde bulundu.

SIPRI raporunda, 2023 Ocak ayı itibarıyla dünyada tahmini olarak 12 bin 512 nükleer başlık bulunduğu, aralarında 9 bin 576’sının potansiyel kullanım için depolarda hazır bulundurulduğu, kullanıma hazır nükleer başlık sayısının 2020 Ocak ayına göre 86 arttığı belirtildi.

Dünyadaki nükleer silahların yüzde 90’ının ABD ve Rusya’nın envanterinde bulunduğuna işaret eden SIPRI, her iki ülkenin nükleer silah sayısının 2022’ye göre sabit kaldığını belirtti, ancak Ukrayna savaşı nedeniyle yaşanan gerilimde şeffaflığın azaldığı da not edildi.

Raporda yer alan tahmini verilere göre, 2023 itibarıyla depolarda tutulan ve potansiyel kullanıma hazır başlık sayısı ABD’de bin 938, Rusya’da 2 bin 815, Birleşik Krallık’ta 105 ve Fransa’da 10 iken Çin’de 410 olarak kaydedildi. Rapora göre Hindistan’ın 164, Pakistan’ın 170, Kuzey Kore’nin 30 ve İsrail’in 90 nükleer başlığı depoda kullanıma hazır bulunuyor. Nükleer güçler arasında İsrail, nükleer silahlara sahip olduğunu ne teyit eden ne de yalanlayan tek ülke konumunda bulunuyor.

Çin’in silah sayısında önemli artış

Raporda, Çin’in nükleer silahlarındaki artışa da vurgu yapıldı. Ülkenin 2022 Ocak ayında 350 olan nükleer başlık sayısının 2023 Ocak ayında 410’a yükseldiğine dikkat çeken SIPRI, artış eğiliminin sürmesinin beklendiğini kaydetti.

SIPRI Direktörü Dan Smith, raporla ilgili olarak, dünyada nükleer silah sayısının düzenli olarak gerilediği uzun bir dönemin sonuna gelindiğini belirterek “İnsanlık tarihinin en tehlikeli dönemlerinden birine doğru sürükleniyoruz. Dünyadaki hükümetlerin jeopolitik gerilimleri yatıştırmak, silahlanma yarışını yavaşlatmak, çevresel sorunlar ve artan açlığın sonuçlarıyla başa çıkmak için iş birliği yollarını bulması hayati önem taşımakta” diye konuştu.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

2022 Yılında Türkiye Savunmaya 10,6 Milyar Dolar Harcadı

Uluslararası SIPRI raporuna göre, 2022 yılında Türkiye, savunmaya 10,6 milyar dolar harcadı. Bu meblağ, Türkiye’nin 2022’deki gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 1,2’sine tekabül ediyor.

Türkiye’nin 2022’de askeri harcamalarının nominal koşullarda yüzde 28 arttığına, ancak ülkedeki yüksek enflasyonun etkisiyle reel olarak yüzde 26’lık düşüş belirlendiğine dikkat çekildi.

Bu oranın da Türkiye’nin askeri harcamalarında kaydedilen en büyük yıllık düşüşe işaret ettiği belirtildi. Türkiye’nin savunma harcamalarının 2013 yılından 2022’ye kadar yüzde 15 oranında arttığı görülüyor.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), 2022 yılına ilişkin küresel askeri harcamalar raporunu açıkladı.

Rapora göre, 2022’de küresel askeri harcamalar bir önceki yıla kıyasla yüzde 3,7 artarak 2 trilyon 240 milyar dolara ulaştı. Bu meblağ, ülkelerin toplam gayrisafi yurt içi hasılalarının yüzde 2,2’sini oluşturdu. SIPRI raporlarına göre 2015’ten beri her yıl artan küresel askeri harcamalar, 2022’de rekor tazelemiş oldu. Küresel askeri harcamaların 2013’ten 2022’ye kadar yüzde 19 arttığı kaydedildi.

Rapor, 2022’de dünya genelinde en fazla askeri harcama yapan ülkeleri de ortaya koydu. Türkiye, 10,6 milyar dolar ile listenin 23’üncü sırasında yer aldı. Bu meblağ, Türkiye’nin 2022’deki gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 1,2’sine tekabül ediyor. Türkiye’nin küresel savunma harcamalarındaki payı ise binde 5 oldu.

Rapora göre, 2022’de Türkiye’nin savunma harcamaları bir önceki yıla göre yüzde 26 azaldı. Böylece Türkiye’nin askeri harcamaları üç yıl üst üste düşmüş oldu.

Raporda, Türkiye’nin 2022’de askeri harcamalarının nominal koşullarda yüzde 28 arttığına, ancak ülkedeki yüksek enflasyonun etkisiyle reel olarak yüzde 26’lık düşüş belirlendiğine dikkat çekildi. Bu oranın da Türkiye’nin askeri harcamalarında kaydedilen en büyük yıllık düşüşe işaret ettiği belirtildi.

SIPRI raporunda, her zaman olduğu gibi ülkelerin son 10 yıllık harcama trendine de yer verildi. Türkiye’nin savunma harcamalarının 2013 yılından 2022’ye kadar yüzde 15 oranında arttığı görüldü.

Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, Türkiye’nin 2022’deki savunma harcamalarını, önceki yıllardaki SIPRI raporlarında ortaya koyulan verilerle karşılaştırarak yorumlarken dolar kurunda geçen yıl yaşanan artış ve enflasyona dikkat çekti.

Kozanoğlu, DW Türkçe’den Cengiz Özbek’e yaptığı değerlendirmede, “SIPRI’ye göre Türkiye’nin askeri harcamaları 2019’da 20,4 milyar dolarla zirve yaptıktan sonra 2020’de 17, 2021’de 15,5 ve 2022’de 10,6 milyar dolara geriledi. 2022’de ortalama dolar kuru yüzde 86 arttı. Bunun sonucu TL bazındaki yüzde 28’lik nominal artış, enflasyonun gerisinde kalıyor. Zira 2022 ortalama enflasyonu yüzde 72,32’di. Demek ki TL bazında da reel bir gerileme söz konusu” dedi.

Savunma harcamaları üzerine araştırmaları bulunan Prof. Dr. Gülay Günlük Şenesen de Türkiye’de son yıllarda kur artış oranlarının enflasyonun üzerinde seyrettiğini, dolayısıyla dolar cinsinden değerlerde düşüşün “çok daha keskin” olduğunu vurguladı.

SSDF faktörü

Şenesen ayrıca, Türkiye’nin SIPRI tarafından 10,6 milyar olarak hesaplanan askeri harcamalarının içinde muhtemelen sadece bütçeden değil, Savunma Sanayii Destekleme Fonu’ndan (SSDF) yapılan harcamaların da yer aldığına dikkat çekti.

SSDF, 1985 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin modernizasyonunun sağlanması ve Türkiye’de modern savunma sanayiinin kurulması için gerekli kaynağın, genel bütçe dışında devamlı ve istikrarlı bir şekilde temini amacıyla Merkez Bankası nezdinde emrinde kuruldu.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının faaliyet raporlarında yer alan bilgiye göre, AKP iktidarı döneminde yapılan kanun değişiklikleri ile Emniyet Genel Müdürlüğü ve Milli İstihbarat Teşkilatının istihbarat ve güvenliğe ilişkin tedarik taleplerinin de bu fondan karşılanması sağlanıyor. Savunma Sanayii İcra Komitesi kararları kapsamında harcanan SSDF, TSK ve diğer güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarının “hızlı bir şekilde” tedarikini sağlamak üzere oluşturulan “etkin ve esnek” sistemin temel mekanizmalarından biri olarak tanımlanıyor.

Bu fondan yapılan harcamalara ilişkin veriler ise “gizli” olduğu gerekçesiyle kamuoyuna açıklanmıyor.

En çok ABD harcadı

SIPRI’nin 2022 raporuna göre, en fazla askeri harcama yapan ülke ise yine açık ara Amerika Birleşik Devletleri (ABD) oldu. Küresel askeri harcamaların yüzde 39’u ABD tarafından yapıldı. ABD’nin 2022’de asker harcamaları yüzde 0,7 artarak 877 milyar dolara yükseldi. ABD’nin gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 3,5’ine denk gelen bu tutarın içinde, Ukrayna’ya yapılan ve 19 milyar doları bulduğu tahmin edilen askeri yardım da yer aldı.

ABD’yi bu yıl da Çin izledi. Çin’in askeri harcamaları bir önceki yıla kıyasla yüzde 4,2 artarak 292 milyar dolar oldu. Bu meblağ, askeri harcamalarını 28 yıldır üst üste artıran Çin’in 2022’deki gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 1,6’sına tekabül ediyor.

Ukrayna’yı işgalinin ardından savunma harcamalarını artıran Rusya ise listede iki basamak yükselerek üçüncü sırada yer aldı. Rusya, savunma harcamalarını 2022’de 2021 yılına kıyasla yüzde 9,2 artırarak 86,4 milyar dolara çıkardı. Bu tutar, Rusya’nın 2022’deki gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 4,1’ine denk geliyor.

Savunma harcamalarını yüzde 6 artırarak 81,4 milyar dolara yükselten Hindistan dördüncü, yüzde 16’lık artışla 75 milyar dolar harcayan ve 2022’de listede üç basamak yıkarı çıkan Suudi Arabistan ise beşinci sırada yer aldı.

Küresel askeri harcamaların yüzde 63’ü, listenin ilk beş sırasındaki ülkeler tarafından yapıldı.

Almanya yine yedinci sırada

Savunma harcamalarını 2021’e kıyasla yüzde 2,3 artıran Almanya ise 55,8 milyar dolar ile yedinci sıradaki yerini korudu.

Bu meblağ, Almanya’nın 2022’deki gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 1,4’üne tekabül ediyor. Almanya’nın son 10 yıldaki askeri harcamalarını üçte bir oranında artırdığı görüldü.

Ukrayna etkisi

Askeri harcamaların 2022’deki artışında Rusya’nın Ukrayna işgali önemli rol oynadı.

Avrupa’da askeri harcamalar 2022 yılında yüzde 13 arttı. Bu, Avrupa’da Soğuk Savaş döneminin ardından kaydedilen en büyük yıllık artış oldu. Bu sıra dışı artışta, savaşan taraflar Rusya ve Ukrayna’nın askeri harcamalarında ciddi oranda artışa gitmelerinin yanı sıra diğer birçok Avrupa ülkesinin de 2022’de işgalin ardından askeri bütçelerini artırması etkili oldu.

Ortadoğu ülkeleri askeri harcamalarını yüzde 3,2 artırırken Asya ve Okyanusya ülkelerinin harcamalarındaki artış yüzde 2,7 oldu.

Askeri harcamalarını oran olarak en çok artıran ülke Ukrayna oldu. Ukrayna’nın 2022’deki askeri harcamaları yüzde 640’lık artışla 44 milyar dolar oldu. Bu meblağ, Ukrayna’ya savaş nedeniyle yapılan ve 30 milyar dolar olarak hesaplanan uluslararası mali yardımı içermiyor. 44 milyar dolarlık askeri harcama, SIPRI listelerinde ilk kez ilk 15’e giren Ukrayna’nın 2022’deki gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 34’üne denk geliyor.

Askeri harcama yükü en fazla olan ülkeler sıralamasında ilk basamakta yer alan Ukrayna’yı Suudi Arabistan izledi. Suudi Arabistan’ın 2022’de askeri harcamalarının oranı, gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 7,4’üne tekabül etti.

Paylaşın

Türkiye, En Büyük Silah Tedarikçileri Arasında 12. Sırada

Türkiye’nin 2013 ile 2017 yılları arasında yüzde 0.69 olan küresel ihracattaki payı 2018 ile 2022 yılları arasında yüzde 1.1’e çıktı, en büyük silah tedarikçileri arasında Türkiye 12. sırada yer aldı.

Türkiye’nin aynı dönemlerde silah ithalatındaki küresel payı ise yüzde 2,4’ten yüzde 1,3’e indi. Silah ithalatı listesinde 19’uncu sırada olan Türkiye en çok Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’a silah gönderirken, Türkiye’nin en büyük tedarikçileri İtalya, İspanya ve Rusya olarak kaydedildi.

Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’ye silah ihracatının, iki ülke arasındaki gerginliklerden dolayı önemli ölçüde azaldığı, ABD’nin silah ihraç ettiği ülkeler listesinde Türkiye’nin 2013-17 ile 2018-22 zaman dilimlerinde 7’inci sıradan 27’ye düştüğü açıklandı.

İsveç merkezli Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), yayınladığı son raporunda küresel silah transferine ilişkin verileri paylaştı.

Rapora göre Türkiye’nin 2013-17 arasında yüzde 0.69 olan küresel ihracattaki payı 2018-22 döneminde yüzde 1.1’e çıktı, en büyük silah tedarikçileri arasında Türkiye 12’inci sırada yer aldı.

Türkiye’nin aynı dönemlerde silah ithalatındaki küresel payı ise yüzde 2,4’ten yüzde 1,3’e indi. Silah ithalatı listesinde 19’uncu sırada olan Türkiye en çok Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’a silah gönderirken, Türkiye’nin en büyük tedarikçileri İtalya, İspanya ve Rusya olarak kaydedildi.

Rusya-Ukrayna savaşının küresel silah sevkiyatına etkisi

Küresel çapta silah transferinin yüzde 5,1 oranında azalmasına rağmen Avrupa silah ithalatını yüzde 47 artırarak en çok silahlanan kıta oldu. NATO üyesi Avrupalı ülkelerde ise bu rakam yüzde 65’e çıktı. Avrupa’nın silahlanmasındaki en büyük etken olarak Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra Kremlin ile diğer Avrupa ülkeleri arasında yaşanan gerilimler gösterildi.

2018 ila 2022’de dünya çapında en çok silah ithal eden ülkeler arasında 14’üncü olan Ukrayna, sadece geçen yıl 11 basamak atlayarak üçüncü ülke konumuna geldi.

ABD’nin silah ihracatı 2013-17 ve 2018-22 dönemlerinde yüzde 33’ten 40’a çıkarken, Rusya’da ise bu oranlar yüzde 22’den 16’ya geriledi. ABD, küresel silah ticaretinde yüzde 40’lık pay ile en büyük tedarikçi olarak kayda geçti. Uzmanlar, Rusya’nın ihracattaki payını azaltmasını, Moskova’nın önceliği kendi kolluk kuvvetlerini güçlendirmek istemesine ve ABD’nin müttefiklerine Rusya aleyhine baskı yapmasına bağlıyor.

En çok silah ithal eden 10 ülkeden 3’ü Orta Doğu’dan

Suudi Arabistan, Katar ve Mısır en çok silahlan 10 ülke arasında yer aldı. Listenin ikinci sırasındaki Suudi Arabistan’ın 2018-2022 diliminde küresel silah ithalatındaki payı yüzde 9,6 olarak rapor edildi. Katar ise silah ithalatı oranını söz konusu zaman dilimlerinde yüzde 311 artırarak üçüncü sıraya yerleşti.

ABD, Rusya ve Fransa’dan sonra en büyük silah tedarikçilerinin ihracat oranları azaldı. Çin yüzde 23, Almanya yüzde 35, Birleşik Krallık yüzde 35, İspanya yüzde 4,4 ve İsrail yüzde 15 daha az silah ihraç etti. İtalya ve Güney Kore ise ihracat oranlarını sırasıyla yüzde 45 ile yüzde 74 arttırdı.

Paylaşın

2021 Yılında Silah Şirketlerinin Satışları Yüzde 1,9 Arttı

Silah şirketleri, “tedarik zincirinde yaşanan aksamalara rağmen” satışlarını arttırmayı sürdürüyor. 2021 yılında silah şirketleri satışlarını bir önceki yıla göre yüzde 1,9 oranında artırdı. Dünyadaki en büyük 100 silah şirketi arasında Türkiye merkezli iki şirkette yer aldı.

En büyük 100 silah şirketi arasında merkezi ABD’de olan 40 şirketin satışları 2021 yılında yüzde 0,9 azaldı. Buna göre, ABD merkezli silah şirketlerinin silah satışlarından elde ettiği toplam rakam 299 milyar dolara geriledi.

Öte yandan, listede yer alan Çin merkezli sekiz silah şirketinin silah satışları 2021 yılında 109 milyar dolara yükseldi. Bu, 2020 yılındaki rakamlar ile karşılaştırıldığında yüzde 6,3’lük bir artış demek.

Stockholm Uluslararası Barış Enstitüsü (SIPRI) 2021 yılında dünyanın en büyük silah şirketlerinin silah satışlarına ilişkin “2021 En Büyük 100 Silah Üreticisi ve Askeri Hizmet Şirketi” bilgi notunu yayınladı.

SIPRI’nin bugün (5 Aralık) yayınladığı bilgi notuna göre, 2021 yılında “tedarik zincirinde yaşanan aksama ve kesintilere rağmen” silah şirketlerinin satışları bir önceki yıla göre yüzde 1,9 oranında artış gösterdi.

Buna göre, SIPRI’nin en büyük 100 silah şirketi listesinde bulunan şirketler 2021’de toplam 592 milyar dolar değerinde silah sattı.

Söz konusu silah şirketlerinin silah satışları 2015 yılından bu yana artmaya devam ediyor. SIPRI’nin bilgi notu da silah satışlarındaki artışın 2015-2021 yılları arasında yüzde 19 olduğunu ortaya koydu.

ABD’nin satışları azaldı, Çin’in arttı

Kovid 19 pandemisinin tedarik zincirinde yol açtığı aksama ve kesintilerin sektörün faaliyetleri üzerinde etkisi olduğunu hatırlatan SIPRI’nin bilgi notuna göre, en büyük 100 silah şirketi arasında merkezi ABD’de olan 40 şirketin satışları 2021 yılında yüzde 0,9 azaldı.

Buna göre, ABD merkezli silah şirketlerinin silah satışlarından elde ettiği toplam rakam 299 milyar dolara geriledi.

Öte yandan, listede yer alan Çin merkezli sekiz silah şirketinin silah satışları 2021 yılında 109 milyar dolara yükseldi. Bu, 2020 yılındaki rakamlar ile karşılaştırıldığında yüzde 6,3’lük bir artış demek.

Rapora göre, Asya ve Okyanusya merkezli 21 silah şirketinin satışları da 2021’de yüzde 5,8’lik bir artışla 136 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.

Bu ise Avrupa merkezli 27 şirketin satışlarından ciddi oranda daha yüksek bir rakama işaret ediyor. Buna göre, Avrupa’daki silah şirketleri geçtiğimiz yıl toplam 123 milyar dolar değerinde silah sattı.

Veri eksikliğine atıfta bulunarak bir önceki yıla kıyasla Rusya merkezli daha az şirket hakkında veri paylaşabildiğini belirten SIPRI, Rusya merkezli altı silah şirketinin satışlarının 2020’ye oranla yüzde 0,4 arttığını, bu şirketlerin 2021’de 17,8 milyar dolar değerinde silah sattığını kaydetti.

Türkiye’nin silah satışlarında da artış

SIPRI nin yayınladığı bilgi notuna göre, dünyadaki en büyük 100 silah şirketi arasında Türkiye merkezli iki şirket de yer alıyor.

Bilgi notu, ASELSAN ile Aerospace’in toplam silah satışlarının 2021 yılında 3,4 milyon dolara ulaştığını gösterdi. Listenin 56’ncı sırasında bulunan ASELSAN, bir önceki seneye kıyasla silah satışlarını yüzde 6 oranında artırarak toplam 2,2 milyon dolarlık ciro elde etti.

2020 yılında “Dünyanın en büyük 100 silah şirketi” listesinin dışında kalan Aerospace ise silah satışlarını yüzde 62 oranında artırarak yeniden listeye girdi. Rapora göre, listenin 84’üncü sırasında yer alan şirketin silah satışlarını bir yıl içerisinde bu denli artırabilmesinde Anka-S İnsansız Hava Aracı’nın (İHA) Türkiye ordusuna teslimatı etkili oldu.

Paylaşın

SIPRI: Nükleer Silahların Sayısı Yeniden Artacak

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) yıllardır azalma trendinde olan nükleer silahlanmanın Rusya’nın Ukrayna savaşının da etkisiyle tüm dünyada yeniden artacağı tahmininde bulundu.

SIPRI, açıkladığı yıllık raporunda dünyadaki nükleer başlık sayısını 12 bin 705 olarak ifade etti. Rusya ve ABD dünyadaki nükleer başlıkların yüzde 90’ına sahip. Rusya’daki başlık sayısının 5 bin 997, ABD’de ise 5 bin 428 olduğu tahmin ediliyor.

Her ne kadar her iki ülkede de Ocak 2021’den Ocak 2022’ye kadar geçen süre içinde nükleer başlık sayısı gerilemiş olsa da bu durumun orduların yıllardır ıskartaya çıkarttığı nükleer başlıkların demonte edilmesinden kaynaklandığı belirtildi. Kullanılabilir durumda olan başlıkların sayısının ise görece sabit kaldığı ifade edildi. Enstitü nükleer başlık sayılarının gelecek on yıl içinde yeniden artacağı tahmininde bulundu.

SIPRI uzmanlarından Hans M. Kristensen “Soğuk Savaş’ın sonundan beri nükleer silahların azalmasında sona gelindiği yönünde açık bir işaret var” dedi. Diğer bir SIPRI uzmanı olanı Matt Korda da nükleer silahlara sahip 9 ülkede hemen ve somut silahsızlanma adımları atılmaması halinde dünyadaki nükleer silahların sayısının Soğuk Savaş’tan beri ilk kez yeniden artabileceğini söyledi.

SIPRI raporuna göre hem ABD hem de Rusya nükleer başlık, taşıyıcı sistemler ve üretim tesislerinin modernizasyonu için kapsamlı ve masraflı programlar yürütüyor. Aynı durum nükleer silahları olan İngiltere, Fransa, Çin, Hindistan, Pakistan, İsrail ve Kuzey Kore için de geçerli.

SIPRI’ye göre bu ülkelerin hepsi yeni silah sistemleri ya geliştirdi ya konuşlandırdı ya da bunları yapacağını açıkladı. Bu ülkelerden hiçbiri nükleer silahsızlanma niyeti taşımıyor. Çin nükleer silah cephaneliğini kapsamlı bir biçimde geliştirmeyi önüne koydu. İngiltere ise 2021 yılında nükleer silah envanteri için koyduğu üst sınırı yukarı çekeceğini duyurdu.

Yıllardır dünya genelinde nükleer silahların sayısı sürekli olarak azalıyor. Dünyadaki nükleer silah sayısı Soğuk Savaş’ın sürdüğü 1980’li yıllarda mevcut olan nükleer silah miktarının sadece beşte biri düzeyinde. Ancak geçen yıl SIPRI modern nükleer silahlara doğru yeni bir trend olduğunu tespit etmişti.

Eylemler açıklamalara uymuyor

Almanya’nın nükleer silahları bulunmuyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin ise yılın başında Ocak ayı başında ortak bir açıklama yaparak “Nükleer bir savaşın kazanılamayacağını ve hiçbir zaman yürütülmemesi gerektiğini vurguluyoruz” demiş ve nükleer silahların yayılmasını engelleme güvencesi vermişlerdi.

SIPRI ise bu açıklamaya karşın beş ülkenin de nükleer cephaneliklerini genişlettikleri ya da modernize ettikleri uyarısını yaptı. Örneğin Rusya 24 Şubat tarihinde başlattığı Ukrayna savaşı sırasında nükleer silah kullanımına başvurabileceğini açıkça ifade etti.

“Nükleer silah kullanım riski Soğuk Savaş’tan beri en üst seviyede”

SIPRI Direktörü Dan Smith “Her ne kadar geçen yıl nükleer silahların kontrolünde ve nükleer silahsızlanmada bazı önemli adımlar atılmış olsa da şu anda nükleer silah kullanım riski, Soğuk Savaş’ın zirvede olduğu dönemden bu yana en yüksek seviyede” dedi.

SIPRI uzmanı Kristensen de Ukrayna savaşının dünyadaki nükleer silahlanma trendine katkı yapacağı tahmininde bulundu. “Ruslar konvansiyonel silahlı kuvvetlerinin düşündükleri kadar iyi olmadığını görüyorlar” diyen Kristensen Moskova’nın bu nedenle gelecekte nükleer silahlara daha fazla başvurabileceğini kaydetti. NATO’nun da Ukrayna Savaşı esnasında nükleer silahların önemini fark ettiğini sözlerine ekledi.

Kristensen nükleer bir çatışma riskinin de Ukrayna Savaşı ile birlikte arttığı kanaatinde. Ukrayna Savaşı’nın Rusya ile NATO arasında bir çatışmaya dönüşebileceğini belirten SIPRI uzmanı, Hindistan ile Pakistan arasında süren anlaşmazlığa, Çin-Hindistan sınırında sürekli büyüyen düşmanlıklara ve Kuzey Kore’nin nükleer silahlanma çabalarına da dikkat çekti.

“Tüm bunlar üst üste ekleniyor. O nedenle şu anda son derece güvencesiz bir durumda bulunduğumuzu söyleyebiliriz” diyen Kristensen en başta nükleer güçlerin kullandıkları dilde nükleer silah kullanacakları yönündeki ifadelerden vazgeçmesi gerektiğini belirtti.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

SIPRI: Dünya Yeni Bir Risk Çağına Giriyor

Uluslararası resmi silah transferlerini izleyen Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) bugün politika yapıcılara yönelik yayımladığı yeni raporunda, dünya barışının yeni bir riskler çağına girdiği konusunda uyarı yaptı.

Raporda iklim değişikliği, kitlesel canlı ölümleri, kaynak kıtlığı gibi etkenlerin güvenlik riskleri ve Kovid 19 pandemisi gibi diğer etmenlerle birlikte oluşturacağı tehditlerin boyutlarına dikkat çekti.

SIPRI, raporda popülistleşen siyasi ortamın güvenlik açısından “zehirli” bir karışım oluşturduğunu da belirterek politika yapıcıların bu yeni karmaşık risklere hazırlıklı olmadığını söyledi.

İklim krizi, yoksulluk

Artan güvenlik krizinin resmini çizen raporda SIPRI örnek olarak 2010’lu yıllardan bu yana, en az bir devletin taraf olduğu silahlı çatışmaların, bu çatışmalarda ölen insanların ve dünya çapında yerinden edilen ya da mülteci konumuna düşen insanların sayısının ikiye katlanmasını gösterdi.

Aynı şekilde yıllar süren düşüşün ardından kullanıma hazır nükleer başlıkların sayısının 2020’de yeniden artış gösterdiğini belirtti ve geçen yıl dünyada askeri harcamaların tutarının 2 trilyon dolara ulaşarak rekor kırdığını söyledi.

Rapordaki örneklerden bir başkası da Somali’de süregelen kuraklık ve iklim değişikliği ile birlikte yaşanan yoksulluk ve zayıf siyasi yönetim gibi sebeplerle insanların Ek Kaide uzantılı Eş Şebab’ın kucağına itilmesi.

Yine iklim değişikliğinin Orta Amerika’da tahıl hasadını olumsuz etkilemesi nedeniyle, ülkelerdeki şiddet olaylarının artması, bunun yolsuzlukla birleşmesi sonrası kitlelerin ABD’ye göç etmesi.

Raporda görüşlerine yer verilen SIPRI Direktörü San Smith “Çevre krizini ya kendi haline bırakacağız ya da sorunun teşhisini şimdi koyup harekete geçeceğiz. Asıl kötü haber, bu son derece önemli anın, uluslararası politikanın korkunç bir durumda olduğu bir zamana denk gelmesi. Dünyadaki büyük güçler arasındaki ilişkiler ‘zehirli ve tehlikeli’ bir durumda. Popülizm ve milliyetçilik yükselişte” dedi.

“Riske değil barışa fon sağlayın”

SIPRI raporunda siyasetin riskleri daha iyi değerlendirmesi ve çevre krizlerine karşı daha kararlı adım atması çağrısı da yaptı. Bunun için, hızlı bir şekilde “yeşil ekonomi”ye geçiş tavsiyesinde bulundu.

SIPRI Direktörü Smith, bu geçişin adil ve barışçı bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğine vurgu yaparak “Bu kadar büyük boyuttaki bir ekonomik değişimde her zaman kazananlar ve kaybedenler olacaktır. Bu geçişten en çok etkilenecek olan kesimlerin çıkarları göz önünde bulundurulmak zorunda. Aksi takdirde yeni çatışma riskleri doğar” dedi.

Enerji, Çevre ve Su Konseyi’nden (CEEW) Arunabha Ghosh ise “Hükümetler bu yeni risk çağında barışı güvence altına almak istiyorlarsa, finansmanlarını onu baltalayan faaliyetlerden uzaklaştırmaları gerekiyor” dedi.

Ghosh “Finansman çatışması riski kimsenin çıkarına değildir. Ancak birçok hükümet, ne sürdürülebilirliğin çıkarlarına hizmet eden ne de savunmasız toplulukları koruyan yatırımları finanse ediyor. Bunun yerine hedefsiz ve çevresel olarak yıkıcı faaliyetleri desteklemeye devam ediyorlar. Yatırımların barışa, çevresel istikrara ve dayanıklılığa toptan bir şekilde yönlendirilmesine ihtiyacımız var.” diye konuştu.

Rapora buradan ulaşabilir ya da tanıtımını buradan izleyebilirsiniz.

Paylaşın

Küresel Askeri Harcamalar İlk Kez 2 Trilyon Doları Aştı

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) açıkladığı yeni rapora göre askeri harcamalar 2021 yılında bir yıl öncesine göre yüzde 0,7 artış göstererek yaklaşık 2 trilyon 113 milyar dolara yükseldi.

Böylece koronavirüs salgınının ikinci yılında da askeri harcamalar artmaya devam etmiş oldu. SIPRI uzmanı Diego Lopes da Silva “Bu bizim bugüne kadar ulaştığımız en yüksek değer” ifadelerini kullandı.

“Ukrayna işgali öncesi Rusya askeri harcamalarını arttırdı”

Rusya’nın askeri harcamalarının bir önceki yıla göre yüzde 2,9 artarak 65,9 milyar dolara yükseldiği belirtildi. Savunma harcamaları Rusya’nın gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 4,1’ini oluşturdu. SIPRI uzmanı Diego Lopes da Silva bu oranın dünya ortalamalarından “oldukça yüksek” olduğunu belirtti. Rusya, en fazla askeri harcama yapan beşinci ülke oldu.

SIPRI uzmanı petrol ve doğalgaz kazancının ülkenin askeri harcamalarını arttırmasına olanak sağladığını kaydetti. Uzman, Rusya’nın askeri harcamalarının 2021 yılı sonuna doğru artış gösterdiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı: “Bu, Rusya’nın Ukrayna sınırına asker konuşlandırması sırasında oldu ve Şubat ayında Ukrayna’nın işgalinden önce gerçekleşti.”

Lopes da Silva’ya göre Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya’ya getirilen yaptırımlar sebebiyle Rusya’nın askeri harcamalarını aynı seviyede sürdürmesi zor görünüyor.

Raporda, Ukrayna’nın da Kırım’ın Rusya tarafından 2014 yılında ilhak edilmesinin ardından askeri harcamalarını yüzde 72 artırdığı belirtildi. Ancak Ukrayna’nın askeri harcamaları 2021 yılında yüzde 8’den fazla düşüş göstererek 5,6 milyar dolara indi. Bu tutar ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 3,2’sini oluşturuyor.

Almanya yedinci sırada

Almanya’nın 2021 yılındaki askeri harcamaları gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 1,3’üne tekabül etti. SIPRI’ye göre Almanya’nın harcamaları enflasyon nedeniyle bir önceki yıla göre yüzde 1,4 düşerek 51,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Almanya Avrupa’da en fazla askeri harcama yapan üçüncü, dünya genelinde ise yedinci ülke oldu. Almanya’nın askeri harcamaları son on yılda yüzde 24 arttı.

NATO ülkeleri harcamalarını artırdı

Küresel olarak toplam askeri harcamalar bir yıl öncesine göre yüzde 0,7 artış göstererek 2 trilyon 113 milyar dolara yükseldi. NATO ülkeleri askeri harcamalarını artırdı. İttifakın sekiz ülkesinde askeri harcamalar gayrisafi yurtiçi hasılasını yüzde 2’sini aştı. Lopes da Silva, Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa’da askeri harcamaların artmaya devam etmesini öngörüyor.

ABD 801 milyar dolar askeri harcama ile birinci sırada yer aldı. Çin ise 293 milyar dolar ile ikinci sırada yer aldı. Çin’in askeri harcamaları yirmi yedinci kez üst üste artış gösterdi.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Avrupa Silahlanıyor: Askeri Harcamalar Yüzde 19 Arttı

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI), dünya genelindeki silah ve askeri teçhizat satışıyla ilgili 2017-2021 dönemini 2012-2016 ile karşılaştırdığı raporunu bugün açıkladı. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı işgale ilişkin verileri içermeyen rapor, buna rağmen Avrupa’da hissedilir biçimde artan gerilimi gözler önüne sermeye yetiyor.

Raporda, dünya çapında silah ticareti yüzde 4,6 oranında azalma kaydederken Avrupa ülkelerinin askeri harcamalarını yüzde 19 oranında artırdığı görüldü. Raporda, dünyanın başka bölgeleri ile karşılaştırıldığında en fazla artışın Avrupa’da kaydedildiği tespit edildi. SIPRI araştırmasını yapan uzmanlardan Pieter Wezeman, verileri “Çok endişe verici bir silahlanma” şeklinde değerlendirdi.

SIPRI’nin Avrupa Güvenliği Bölümü Başkanı ve Rusya uzmanı Ian Anthony de “Askeri alandaki silahlanmada görülen artışın, NATO’nun 2014’te Rusya’nın Kırım’ı ilhakına ve Donbass’taki Rus saldırganlığına verilmiş bir karşılık olduğu” dedi. Anthony, NATO’nun yıllarca yürüttüğü savunma harcamalarını azaltma politikasından 2014 yılından itibaren geri döndüğünü ve bu alana daha fazla harcama yapmaya yöneldiğini belirtti.

Rusya ve Çin daha az silah sattılar

Öte yandan Ukrayna’da devam eden savaş göz önünde bulundurulduğunda silah satışları konusunda bazı değişiklikler dikkati çekiyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ardından dünyanın en büyük ikinci silah satıcısı olan Rusya’nın satışlarının rapor dönemi 2017-2021’de yüzde 26 gerilediği dikkat çekiyor. “Ancak Rusya’nın silah satışlarındaki gerilemenin sebebi iki ülkeyle bağlantılı” olduğu belirtiliyor. Bu ülkelerin de Hindistan ve Vietnam olduğu aktarılıyor.

SIPRI’nin raporunu hazırlayan uzmanlar, Hindistan’ın Rusya’dan ithalatında azalma olduysa da bu durumun önümüzdeki senelerde değişeceğini ve Hindistan’ın Rusya’dan yeniden daha fazla silah ithal edeceğini not ediyor.

Çin’in silah satışında da raporlaştırılan dönem zarfında yüzde 31 gerileme gözleniyor. Böylece Batı’da “oldukça tehlikeli” olarak algılananRusya ve Çin’in dört yıllık dilimdeki silah satışlarının oldukça düşüş kaydettiği belirtiliyor.

Dünya çapında silah satışında beşinci büyük ihracatçı ülke olan Almanya’nın da bu alandaki ticaretinin yüzde 19 azalma kaydettiği görülüyor.

ABD’nin ise silah ve askeri malzeme ihracatını önceki dört yıllık dilime göre yüzde 14 artırdığı tespit edildi. Dünyanın silah satışında üçüncü ülkesi olan Fransa’nın ise silah satışını yüzde 59 gibi yüksek bir oranda artırdığına dikkat çekildi.

Rusya’nın çevresindeki ülkeler savaş uçakları alıyor

SIPRI’nin raporu, Rusya-Ukrayna savaşı konusunda ipuçları da içeriyor. SIPRI raporunun hazırlayan uzmanlardan Wezeman, “Avrupa’ya silah ihracatını tetikleyen, çoğu Avrupa ülkesinin Rusya ilişkilerinin kötüleşmesi oldu” diye konuştu. Wezeman, “Öncelikle de kendi ihtiyacını tamamen karşılayamayan devletler epeyce alım yaptı” diye sözlerini sürdürdü.

Raporda, ABD’nin askeri ihtiyacını kendi karşılayamayan ülkeler başta olmak üzere en büyük silah satışını gerçekleştirdiği belirtildi. Ağırlıklı olarak da savaş uçağı satıldığı aktarılıyor. İngiltere, Norveç ve Hollanda’nın toplamda ABD’den 71 F-35 jeti aldıkları bilgisi aktarılıyor.

ABD’ye verilen son siparişlere bakıldığında da ağırlıklı olarak Rusya’nın çevresindeki ülkelerin harekete geçtiği gözleniyor. 2020-2021’de örneğin Finlandiya’nın 64, Polonya’nın da 32 adet F-35 ısmarladığı dikkat çekiyor. Almanya’nın da ABD’den beş P-8A denizaltı avcı uçağı satın almak istediği kaydediliyor.

Ukrayna silah satın almadı

SIPRI raporunda yer alan bilgilere göre, Rusya’nın saldırdığı Ukrayna ise 2017-2021 zaman diliminde az miktarda askeri malzeme ithal etti. SIPRI uzmanları, bu durumu iki argümanla açıklıyor. Birincisi olarak Ukrayna’nın mali gücünün sınırlı olmasına dikkat çeken uzmanlar, ikincisinin de ülkenin kendi savunma sanayisinin ve mevcut envanterinde Sovyetler Birliği döneminden kalma iyi bir askeri donanımın bulunması olduğunu ifade ediyor.

Raporda, pek çok silah ihracatçısı ülkenin de olası bir çatışmayı alevlendireceği endişesiyle zaten Kiev’e silah satışını son dönemde sınırlandırdığı da kaydediliyor.

Bayraktar TB2’nin önemi

Ukrayna’nın satın aldığı askeri teçhizatların başındaysa Türkiye’den aldığı 12 SİHA, ABD’den aldığı 540 tank füzesi savunma sistemi ve Çekya’dan ithal ettiği 87 tank ile 56 topçu bataryası geliyor. Uzmanlara göre siyasi bir jest olmasının ötesinde Ukrayna için Türkiye yapımı Bayraktar TB2 tipi SİHA’ lar askeri açıdan önemli oldu.

Ukranya’dan gelen görüntülerde Amerikan yapımı Javelin tank savarların parçaladığı belirtilen Rus tanklarına ait görseller de görülüyor.

SIPRI uzmanı Ian Anthony’ye göre, Ukrayna savaşının gidişatını zaten tek bir silah sistemi belirlemeyecek. Anthony, Rusya’nın ağır silahları yığmasına, güçlü topçu bataryalarını kullanmasına ve hava saldırılarının tam da hedefi tutturamamasına bakılırsa yeni savaş teknolojilerinin savaş için belirleyci olacağı söylemlerine temkinli yaklaşmak gerektiğine işaret ediyor.

“Ukrayna savaşı Avrupa’nın coğrafyasını kökten değiştirdi”

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş için henüz bir değerlendirme yapmak zor, ancak SIPRI uzmanı Anthony’ye göre, bu savaş Avrupa’nın siyasi ve askeri coğrafyasını çoktan temelden sarstı bile. “Bundan böyle, 1990’lı yıllarda mutabakat sağlandığı üzere Rusya ile güvenlik alanında kapsamlı işbirliği yapılacağı tahayyülü de ortadan kalkıyor. Rusya gelecekte, kestirilmesi zor bir dönem için partner olamaz” diye konuşuyor.

SIPRI uzmanlarına göre, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı NATO’nun doğudaki üyeleri konusunda Rusya’nın hassasiyetlerini dikkate almaya son vermesinin de önünü açıyor. “NATO, doğudaki üyelerinde daimi muharip birlikler konuşlandırmayacağına dair Rusya’ya verdiği sözü artık yerine getirmekle yükümlü değil” deniyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Silah Ticareti Salgın Dinlemedi

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından açıklanan yıllık rapora göre, dünya ekonomisinin yaşanan koronavirüs pandemisinin etkisiyle küçülmesine rağmen küresel silah satışları 2020 yılında arttı.

Rapor, dünyanın en büyük 100 silah şirketinin geçen yıl, 2019’a göre yüzde 1,3’lük artışla 531 milyar dolarlık (470 milyar euro) silah satışı yaptığını ortaya koyuyor. 2015 yılı ile kıyaslandığında ise söz konusu artış yüzde 17 gibi büyük bir orana tekabül ediyor. Raporu hazırlayan SIPRI araştırmacılarından Alexandra Marksteiner, silah sektöründeki dev firmaların, hükümetlerin süregelen askeri malzeme, teçhizat ve hizmet talebinden faydalandığını belirterek, silah sanayii ürünlerinin satışının üst üste altı yıldır artmakta olduğunu vurguladı.

En çok silah satan ülke ABD

SIPRI’nin ilgili raporu, geçen yıl da dünyada en çok silah satan firmaların Amerika Birleşik Devletleri (ABD) şirketleri olduğunu ortaya koyuyor. Küresel silah ticaretinin yarısından fazlası 41 ABD şirketince gerçekleştiriliyor. Bu şirketlerden biri olan Lockheed Martin, 2020’de ulaştığı 58,2 milyar dolarlık cirosuyla dünyanın en büyük silah üreticisi konumunda. Bu firmayı, yine her biri ABD şirketi olan Raytheon Technologies, Boeing, Northrop Grumman ve General Dynamics takip ediyor.

Dünya üzerinde en çok silah satan ülkeler sıralamasında ikinci sırada Çin (yüzde 13), üçüncü sırada ise İngiltere (yüzde 7,1) yer alıyor. Araştırmaya katkı sunan isimlerden Nan Tian’a göre Çin silah sanayisi, dünya çapında askeri teknoloji alanında en modern üreticiler arasında sayılıyor.

Dünyanın en büyük 100 silah şirketi listesinde yer alan 26 Avrupa firması, SIPRI verilerine göre 2020’de 109 milyar dolarlık satış yaptı. Bu da dünya silah ticaretinin yaklaşık yüzde 20’sine denk geliyor. Bu arada küresel silah ticaretinin önemli ülkelerinden Rusya ve Fransa’nın silah satışları, SIPRI raporunda yer alan verilere göre, 2019’a kıyasla geçen yıl azaldı.

Paylaşın