Şi Jinping Üçüncü Kez Çin Devlet Başkanı Seçildi

2013 ve 2018’de iki kez devlet başkanı seçilen ve 10 yıldır görev yapan Şi Jinping, 5 yıllığına yeniden seçildi. Jinping, Çin Halk Cumhuriyeti tarihinde devlet başkanlığını üçüncü dönme taşıyan ilk isim oldu.

Jinping’in yardımcılığına Han Cıng, meclis başkanlığına ise Cao Licı seçildi. Şi, Cao ve Han, yemin ederek görevlerine başladı.

Çin Ulusal Halk Kongresi’nin başkent Pekin’de devam ediyor. Kongrede, tek aday olan Şi Jinping, oybirliğiyle üçüncü kez devlet başkanı seçilmiş oldu.

3 bin üyeli kongrede bugün yapılan oylama yaklaşık bir saat sürdü ve elektronik sayım ise yaklaşık 15 dakikada tamamlandı. Oylamanın ardından Şi Jinping, yemin ederek görevine başladı.

69 yaşındaki Şi’nin önümüzdeki günlerde kabinesini belirlemesi ve Başbakanlık koltuğuna ise yeniden Li Qiang’ın oturması bekleniyor.

Çin’de 2018 yılında cumhurbaşkanlığı görev süresi sınırlaması kaldırılmıştı. Böylece Şi’nin 2013 ve 2018 yıllarının ardından üçüncü kez devlet başkanı seçilmesinin önü açılmıştı.

Batı ile ilişkiler ve ekonomi ön planda

Çin Devlet Başkanı’nın gelecek hafta başında kongrenin genel kurulu sona ermeden bir konuşma yapması ve Batı ile ilişkiler ile ekonomi gibi konulara değinmesi bekleniyor.

Bu haftanın başında Şi, Çin ekonomisinin karşılaştığı zorluklardan ABD ve Batı’yı sorumlu tuttuğu bir konuşma yapmıştı.

Başkanlık rolü büyük ölçüde simgesel olsa da Şi, parti tarafından merkezi askeri komisyon başkanlığına da yeniden seçildi ve Çin ordusu başkomutanı olarak da üçüncü beş yıllık dönemine başladı.

Parlamento ayrıca 66 yaşındaki Zhao Leji’yi yeni parlamento başkanı ve 68 yaşındaki Han Zheng’i de yeni başkan yardımcısı olarak seçti. Her iki isim de Şi’nin Politbüro Daimi Komitesi’ndeki önceki parti liderleri ekibindendi.

Mao’dan sonra ilk isim

Xi, ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisinin (ÇKP) Ekim 2022’de düzenlediği 20. Ulusal Kongresi’nde üçüncü kez parti genel sekreterliğine seçilerek Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu Mao Zedong’dan bu yana parti yöneticiliğini iki dönemden fazla sürdüren ilk lider olmuştu.

Tek parti iktidarının olduğu, parti ve devlet yönetiminin iç içe geçtiği Çin’de üst düzey devlet görevleri parti iktidarının uzantısı olarak görülüyor ve aynı yetkililerce yerine getiriliyor. Şi, mevcut haliyle 1982 Anayasası ile kurulan devlet başkanlığı makamında iki dönemden fazla kalan ilk lider oldu.

Şi’den önceki iki lider iki dönemde bırakmıştı

Ancak 1989’de Tienanmın Meydanı’ndaki protestoların yaratığı iç siyasi kriz, parti, devlet ve ordu liderliğinin yeniden tek elde toplanmasını getirdi.

Reform ve dışa açılma siyasetinin izlendiği, yönetimde kurumsallaşma eğiliminin öne çıktığı bu dönemde, devlet başkanlığına iki dönem sınırı getirilmesi iktidarın çatışmasız devrini sağlayacak formül olarak görüldü.

Şi’den önce 1993-2003 yıllarında Ciang Zımin, 2003-2013 yıllarında Hu Cintao, iki dönem devlet başkanlığı yaptıktan sonra devlet ve parti görevlerinden ayrıldı.

Çin liderinin yakın dönemdeki teamüllerden farklı olarak iktidarını üçüncü döneme taşıması, Şi’nin yeni dönemde “tek adam” konumunun pekiştiğinin işareti olarak görülüyor.

Şi’nin “Yeni Dönemde Çin Karakterinde Sosyalizm” adı verilen düşünceleri, Parti Tüzüğü’ne ve Anayasa’ya girmiş, ÇKP’nin 2021’de parti tarihine ilişkin aldığı kararda, Şi, Mao ve Dıng ile birlikte “düşünce kurucu önder” olarak tanımlanmıştı.

Geçen yılki ÇKP Kongresi’nde partinin üst yönetim kadrolarına Şi’ye yakın isimler seçilirken Parti Tüzüğü’nde yapılan değişiklikle Şi’nin partinin “çekirdek lideri” olduğu ve düşüncelerinin ÇKP iktidarına rehberlik edeceği vurgulanmıştı.

Paylaşın

Rusya Ve Çin’den ABD’ye Karşı Güç Birliği Mesajı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 24’üncü Kış Olimpiyatlarının açılışına katılmak üzere gittiği Çin’de Devlet Başkanı Şi Cinping ile bir araya geldi. Rusya ile Batı arasında Ukrayna konusunda gerilimin tırmandığı bir dönemde gerçekleşen görüşmeden ABD’ye karşı güç birliği mesajı çıktı.

Görüşme sonrasında yapılan ortak açıklamada ABD, Avrupa ve Asya-Pasifik bölgelerinde barış ve istikrara olumsuz etki etmekle eleştirildi. Ortak açıklama metninde NATO’nun doğuya genişlemeyi sürdürmesine karşı olunduğu belirtilerek NATO “Soğuk Savaş dönemi yaklaşımlarını terk etmeye” çağrıldı. Açıklamada “Tayvan’ın Çin’in bir parçası olduğuna” da vurgu yapıldı.

Ortak açıklama metninde ABD ve müttefiklerine işaretle, “Dünya sahnesinde bir azınlığı temsil eden bazı ülkeler, uluslararası sorunların çözümünde tek taraflı yaklaşımları ve askeri politikalara başvurmayı savunmaya devam etmektedir” ifadesine yer verildi.

AUKUS uyarısı

Çin ve Rusya, ABD’nin Asya-Pasifik bölgesinde nüfuzunu artırma girişimlerinden rahatsızlık duyuyor. ABD, Çin’in bölgedeki etkisini sınırlandırmayı dış politik önceliği olarak ilan etmişti. Bu bağlamda geçen yıl ABD, İngiltere ve Avustralya arasında AUKUS olarak bilinen savunma ittifakı oluşturulmuştu. AUKUS çerçevesinde Avustralya’nın nükleer denizaltılarla donatılması planı sadece Çin’in değil, Avustralya ile imzaladığı konvansiyonel denizaltı anlaşması feshedilen Fransa’nın da tepkisine neden olmuştu. Çin ve Rusya’nın ortak açıklamasında AUKUS’tan “ciddi endişe duyulduğu”na da yer verildi.

ABD ve Batı’ya karşı denge politikası

BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) beş daimi üyesi arasında yer alan ve nükleer güç sahibi iki ülke, son yıllarda uluslararası politika alanında ABD önderliğindeki Batı blokuna karşı denge oluşturma çabalarına hız vermiş durumda. İki ülke BMGK’da çeşitli uluslararası konularda ortak tutum takınırken savunma alanındaki işbirliğini de güçlendiriyor. Rusya ile Çin arasında “yüksek derecede hassasiyete sahip askeri teknoloji paylaşımı yapıldığı” da resmi açıklamalara yansımıştı.

Vladimir Putin, Cinping ile görüşmesi öncesinde yaptığı açıklamada Çin ile “eşi bulunmayan yakın ilişkilere sahip olduklarını” vurguladı. İlişkilerin “dostluk ve stratejik ortaklık ruhuyla ilerici bir şekilde geliştiğini” belirten Putin, “İlişkilerimiz gerçekten de eşi benzeri bulunmayan bir hale geldi. Karşılıklı olarak kalkınmayı destekleyen, asil ve onurlu ilişkilerin bir örneği oldu” ifadelerini kullandı.

Putin, görüşmede de Rus petrol yetkililerinin Çin’e hidrokarbon sevkiyatı konusunda “çok iyi yeni çözümler geliştirdiğini” belirterek Rusya’nın Uzakdoğu’daki bölgelerinden Çin’e yılda 10 milyar metreküplük doğal gaz sevkiyatı için yeni bir anlaşma hazırlığı yaptıklarını kaydetti.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın