Adana: Adalet Sarayı

Adalet Sarayı; Adana’nın Seyhan İlçesi, Reşatbey Mahallesi, İnönü Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Ulusal bir mimari proje yarışması sonucunda uygulanmıştır. (1945’te proje yarışması Bayındırlık Bak.) Daha Önce buğday pazarı olarak kullanılan arsaya inşa edilen yapının önce ön,güney bölümü tamamlanarak hizmete girmiş,ardından iki blok tamamlanmış ve yapı U formunu kazanmıştır.

Artan mekan ihtiyacını karşılamayan yapının kuzey kısmına 1978’de 1 blok daha eklenmiş ve yapı iç avlulu hale dönüştürülmüştür. Yapının,tüm cephe boyunca uzanan basamaklarla ulaşılan ve çatıya kadar yükselen 18 adet kesme taş kolondan oluşan kolonatın gerisine yerleştirilmiş olan girişin yer aldığı ön cephesi görkemli bir izlenim oluşturmaktadır.

Ana giriş kapısı 3 bölmelidir ve üzerinde kapısı açılmayan balkon yer alır.Bunun dışında yapının 2 girişi daha vardır. Tüm cephelerde,bodrum kat-su basma seviyesinden itibaren 3 sıra kesme taş ve 2 sıra tuğla malzemeden oluşturulan farklı 2 doku-renk halinde yatay kuşakla tekrarlanarak izlenmektedir.

Yapı gizlenmiş az eğimli bir çatıyla örtülüdür. Zemin katta yer alan ağır ceza salonu dairesel yerleşimiyle oldukça nitelikli bir iç mekan düzenlemesi sergiler. Yapı 1992 yılında korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenmiştir. 2000’lerinde başında kapsamlı bir onarıma alınmıştır.Bu onarım sonrasında hemen batısına inşa edilen yeni adliye binasıyla birlikte kullanımı hedeflenmektedir.

Paylaşın

Adana: Büyük Saat

Büyük Saat; Adana’nın Seyhan İlçesi, Ulucami Mahallesi, Ali Münif Yeğenağa Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Yapıldığı dönemde hükümet meydanında yer alan kulenin yapımımın Vali Abidin Paşa Dönemi’nde başladığı ve Belediye Başkanı Yunus Ağa Dönemi’nde tamamlandığı bilinmektedir.

1 yılda tamamlanan yapım sırasında astronomi bilgini Hacı Bekir Sırrı’nın katkısı olmuştur. Kare plazma olan kulenin yüksekliği 32 metredir ve bir o kadar da temel derinliği olduğu sanılmaktadır.

Kulenin bir bölümünün 1920’de yıkılmasından sonra 1925’te ilk saatin yerine Almanya’dan getirilen yenisi konmuştur.

Halen Adana kentinin en önemli simgelerinden birisi olan büyük saat kulesi yoğun taşıt trafiğinin tehtidi altındadır.

Paylaşın

Adana: Ağca Mescit

Ağca Mescit; Adana’nın Seyhan İlçesi, Ulucami Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Adana’nın tarihi bilinen en eski Türk yapısıdır. Türkmen beylerinden Ağca tarafından 1489’da Ramazanoğlu Ahmet Şahabeeddin Bey döneminde yaptırılmıştır.

Yapı ayrıca 1770’te Hacı Hasan Ağa, 1867 (1284H.) de Hacı Ali Bey tarafından kapsamlı bir şekilde onarılmıştır. Mescidin giriş kapısında 1770 onarımına ait 60×35,5 cm boyutlarında mermer bir kitabe bulunmaktadır.

İri blok kesme taşlardan yapılmış olan mescidin beden duvarları alçak bir platform üzerinde yükseltilmiştir. Kare planlı tek kubbeli yapıda kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır.

Kubbe aynı zamanda yere kadar inen ve her cephede yer alan 4 askı kemerine oturmaktadır. Yapı güney ve batı cephede yer alan altta ikişer üstte birer adet pencere ile aydınlatılmaktadır.

Yapının giriş kapısı bitkisel desenle roliyefle bezemeli olup mihrabı taştandır.Ahşap mimberi son yıllarda yapılmıştır. Yapı 2000’li yılların başında kapsamlı bir onarım geçirmiştir ve günümüzde oldukça iyi bir durumdadır.

Paylaşın

Adana: İnkılap İlkokulu

Adana, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. İnkılap İlkokulu; Adana’nın Seyhan İlçesi, Ulucami Mahallesi, 5. Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

İnkılap İlkokulu, 2 katlı ve yarı kagir olarak,geleneksel yapım tekniğiyle inşa edilmiştir. Buna göre yığma yapım sistemi ile taşınan zemin kat üstünde kagir dolgu ahşap karkaz sistemin kullanıldığı görülür.

Yapı,”L” formlu ve bir kol üzerinde açık koridorlu plan şemasına sahiptir.1.katta cephe boyunca devam eden açık koridor,basık kemerlerle bağlanan ahşap kolonlarla taşıtılmıştır. Açık koridorun üzerindeki saçaklık da bu kolonların devamı niteliğindeki ahşap dikmelerle taşınmaktadır.

Orta bölümde 2.kat açık koridor üstü kiremit,üst örtülü çatı devam ettirilmiştir. Saçak altları ahşap lambri tarzındador. Dış duvarlar taş,iç duvarlar ise bağdadi olarak yapılmış, orta bölmeyle sağdan yanaşan bölümün pencereleri sivri kemerli çift kanatlı ahşap kasalı ve camlıdır.

Soldan yanaşan bölümün kapı ve pencereleri basık kemerli, kemer üstü süslemeleri kabartmalı kasalar ahşap ve camlıdır. Üst katlarda mekanlara girişlerin bir kısmı ahşap döşemeli, balkonlu kısımdan, bir kısmı da içerden çıkılmaktadır.

Pencere üstü süsleme detayları kemerli kapı ve pencere detayları ve plan özelliği taşınmazın en önemli unsurları olup korunması gerekmektedir. Yapı, 1998 Adana depreminde önemli hasar görmüş ve sonrasında bir süre kullanılmamıştır. 2000’lerin başlarında başlayan restorasyon uygulamasının tamamlanmasının ardından yine eğitim yapısı olarak kullanılmaya devam edilmiştir.

Adana’nın Kısa Tarihi

Adana’nın tarihi, Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. MÖ 18. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir parçası olan Adana, daha sonra Asur, Pers ve Makedonya İmparatorluğu gibi farklı medeniyetler tarafından kontrol edildi ve MÖ 333’te Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yenmesiyle Adana, Makedonya Krallığı’nın bir parçası oldu.

Roma ve Bizans Dönemi: MÖ 64’te Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilen Adana, önemli bir Roma eyaleti olan Kilikya’nın başkenti oldu. Roma döneminde Adana, önemli bir ticaret merkezi haline geldi ve zenginleşti. Ancak, 5. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını savunan şehir, Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedildi.

7. yüzyılda Arap Müslümanlar tarafından fethedilen Adana, daha sonra Abbasiler, Emeviler ve Selçuklular gibi farklı İslam devletlerinin yönetimine girdi. Selçuklular döneminde, şehir önemli bir ekonomik merkez olarak gelişti ve kültürel açıdan da zenginleşti. 12. yüzyılda ise Haçlı seferleri sırasında Adana, Haçlılar tarafından işgal edildi, ancak daha sonra tekrar Selçuklu hâkimiyetine geçti.

1517’de Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Adana, bu dönemde de önemini sürdürdü ve Osmanlılar döneminde Adana, tarım ve ticaret alanında büyük bir gelişme kaydetti. 19. yüzyılda ise şehir, modernleşme sürecine paralel olarak Avrupa etkilerini hissetmeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ise Adana, birçok etnik ve siyasi olaya tanıklık etti.

1920’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Adana, modern Türk devletinin bir parçası oldu. Cumhuriyet döneminde Adana, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan önemli gelişmeler kaydetti. 1920’lerde başlayan tarım reformlarıyla Adana, modern tarım tekniklerine geçti ve tarım sektörü önemli bir ekonomik faaliyet haline geldi. Şehirdeki sanayi, ticaret ve ulaşım da hızla gelişti. Adana, Türkiye’nin önemli bir sanayi merkezi haline geldi ve birçok fabrika ve işletme burada faaliyet göstermeye başladı.

Ayrıca, Adana’nın kültürel ve sosyal hayatı da Cumhuriyet dönemiyle birlikte ivme kazandı. Şehirde, modern eğitim kurumları, kültürel etkinlikler ve sanat faaliyetleri arttı. Adana, üniversite ve araştırma merkezleri açısından da gelişti ve birçok bilim insanı, yazar, şair ve sanatçı burada yetişti.

Günümüzde Adana, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Ekonomik, ticari, kültürel ve sosyal açıdan canlı bir şehir olan Adana, aynı zamanda turistik potansiyeli de yüksek bir yerdir. Çeşitli tarihi ve kültürel mekanları, festivalleri, doğal güzellikleri ve gastronomik zenginlikleriyle ziyaretçileri çekmektedir.

Paylaşın

Adana: TCDD Gar Binası

Adana, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. TCDD Gar Binası; Adana’nın Seyhan İlçesi, Gazi Paşa Mahallesi, Atatürk Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Yapı gerek nitelikli detayları, gerekse anıtsal ifadesiyle 1.Ulusal Mimarlık Dönemi’nin Adana’daki en seçkin örneklerindendir. 1902’de Konya Yenice, 1912’de Fevzi Paşa-Adana demiryolu hattını yapan Alman bankası tarafından inşa ettirilmiştir.

Yığma yapım tekniğiyle taş malzeme kullanılar yapıda planda ve cephede simetrinin hakim olduğu görülür. Binanın ana kütlesinin son katı sonradan yapılan bir ilavedir. Bu ilave Kat Bölge Müdürlüğü olarak kullanılmış,1976’da müdürlüğün yeni binaya taşınmasının ardından lojman olarak kullanılmaya başlamıştır.

Ön cephesi boyunca payandalarla taşınan saçakla yataylık etkisi güçlendirilen orta kütlede yer alan ve iki yanından çini pano süslemeler bulunan sivri kemerli giriş kapısından ulaşılan bekleme salonunun tavanı oldukça yüksek tutulmuştur ve dekoratif alçı kabartma desenleriyle bezenmiştir.

Bekleme salonundan peronlara merdivenlerle ulaşılmaktadır. Ayrıca binanın dışından da çıkış verilmiştir. Orta kütleyi sınırlayan köşe kuleleri oluşturan lojmanların girişi yan cephelerden verilmiştir. Yapının köşeleri ve düşey pencere hatlarını belirleyen taş işçiliği kemer alınlıklarında yer alan altıgen yıldız desenli çini panolar ile yeni saçakların alt yüzeyinde yer alan ahşap desenler ve süslemeler yapının karkateristik özelliklerindendir.

Yapı, çevresindeki hizmet yapıları ile birlikte yoğun olarak kullanılmaktadır ve bir çok kez basit onarım geçirmiş olan yapı bakımlı durumdadır. İçinde lojmanların yer aldığı gar binası cephe kurgu ve geleneksel yapı bütünlüğü açısından sorunsuz bir görünüm arzetse de iç mekanların da genel kullanım dışı olan alanlarında bazı yapısal sorunların varlığı hissedilmektedir.

Adana’nın Kısa Tarihi

Adana’nın tarihi, Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. MÖ 18. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir parçası olan Adana, daha sonra Asur, Pers ve Makedonya İmparatorluğu gibi farklı medeniyetler tarafından kontrol edildi ve MÖ 333’te Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yenmesiyle Adana, Makedonya Krallığı’nın bir parçası oldu.

Roma ve Bizans Dönemi: MÖ 64’te Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilen Adana, önemli bir Roma eyaleti olan Kilikya’nın başkenti oldu. Roma döneminde Adana, önemli bir ticaret merkezi haline geldi ve zenginleşti. Ancak, 5. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını savunan şehir, Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedildi.

7. yüzyılda Arap Müslümanlar tarafından fethedilen Adana, daha sonra Abbasiler, Emeviler ve Selçuklular gibi farklı İslam devletlerinin yönetimine girdi. Selçuklular döneminde, şehir önemli bir ekonomik merkez olarak gelişti ve kültürel açıdan da zenginleşti. 12. yüzyılda ise Haçlı seferleri sırasında Adana, Haçlılar tarafından işgal edildi, ancak daha sonra tekrar Selçuklu hâkimiyetine geçti.

1517’de Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Adana, bu dönemde de önemini sürdürdü ve Osmanlılar döneminde Adana, tarım ve ticaret alanında büyük bir gelişme kaydetti. 19. yüzyılda ise şehir, modernleşme sürecine paralel olarak Avrupa etkilerini hissetmeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ise Adana, birçok etnik ve siyasi olaya tanıklık etti.

1920’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Adana, modern Türk devletinin bir parçası oldu. Cumhuriyet döneminde Adana, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan önemli gelişmeler kaydetti. 1920’lerde başlayan tarım reformlarıyla Adana, modern tarım tekniklerine geçti ve tarım sektörü önemli bir ekonomik faaliyet haline geldi. Şehirdeki sanayi, ticaret ve ulaşım da hızla gelişti. Adana, Türkiye’nin önemli bir sanayi merkezi haline geldi ve birçok fabrika ve işletme burada faaliyet göstermeye başladı.

Ayrıca, Adana’nın kültürel ve sosyal hayatı da Cumhuriyet dönemiyle birlikte ivme kazandı. Şehirde, modern eğitim kurumları, kültürel etkinlikler ve sanat faaliyetleri arttı. Adana, üniversite ve araştırma merkezleri açısından da gelişti ve birçok bilim insanı, yazar, şair ve sanatçı burada yetişti.

Günümüzde Adana, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Ekonomik, ticari, kültürel ve sosyal açıdan canlı bir şehir olan Adana, aynı zamanda turistik potansiyeli de yüksek bir yerdir. Çeşitli tarihi ve kültürel mekanları, festivalleri, doğal güzellikleri ve gastronomik zenginlikleriyle ziyaretçileri çekmektedir.

Paylaşın

Adana: Çerçi Konağı

Adana, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Çerçi Konağı; Adana’nın Seyhan İlçesi, Sucuzade Mahallesi, 17 Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Adı geçen parselde yer alan taşınmaz iki katlı yığma karkas yapım tekniği ile ahşapve kagir elemanlardan inşaa edilmiştir. Zemin kat ahşap hatıllı kagir duvar örgü tekniğinde örülmüş, üst katta bir aksta zemin kat kagir duvan çatı silme kotuna kadar devam ederken, diğer mahal bölmelerin ahşap karkas ve karkas içi kagir dolgu malzeme ile inşa edilmiştir.

Zemin kat tavanında ahşap kirişler dış cephede devam ettirilerek payandalarla desteklenmiş ahşap iskelet bu sistem üzerine oturtularak cephe uzunluğunca ahşap çıkma oluşturulmuştur. Taşınmazda çıkma altında bulunan kemer boşluğu ahşap kafesli, ahşap çift kanatlı kapı ile hayat mahalline, hayat mahallinden taş ve ahşap merdivenlerle sofa mahalline çıkılmaktadır.

Sofa mahalli sokağa cepheli, balkon çıkması, mahaller, çardak ve merdiven sahanlığına açılmaktadır. Sofa mahallindeki mahaller sofa ve mahalleri ayıran duvarlar üzerinde mevcut ahşap pencerelerle aydınlatılmaktadır.

Taşınmazın cephelerinde cephe uzunluğunca ahşap payandalara oturan ahşap çıkma, simetrik iki çıkma arasında bağdadi sıvalı kemerli geçiş elemanı bulunan gömme açık balkon çıkması, bindirme tuğla örgülü saçak silme detaylan ahşap kafesli ve kemerli ahşap giriş kapısı, saçak silme kotu altında ahşap payandalara oturan oluklu sac üstü örtülü saçak çıkması ile yöresel doluluk-boşluk oranlarına uygun metal parmaklıklı ahşap pencereler yapının özgün unsurlardandır.

Bitişiğindeki iki katlı konuta avludan bir merdivenle bağlanan yapı günümüzde de tüm görkemini korumasına karşın oldukça bakımsız durumdadır. Bazı bölümleri halen konut olarak kullanılmaktadır.

Adana’nın Kısa Tarihi

Adana’nın tarihi, Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. MÖ 18. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir parçası olan Adana, daha sonra Asur, Pers ve Makedonya İmparatorluğu gibi farklı medeniyetler tarafından kontrol edildi ve MÖ 333’te Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yenmesiyle Adana, Makedonya Krallığı’nın bir parçası oldu.

Roma ve Bizans Dönemi: MÖ 64’te Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilen Adana, önemli bir Roma eyaleti olan Kilikya’nın başkenti oldu. Roma döneminde Adana, önemli bir ticaret merkezi haline geldi ve zenginleşti. Ancak, 5. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını savunan şehir, Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedildi.

7. yüzyılda Arap Müslümanlar tarafından fethedilen Adana, daha sonra Abbasiler, Emeviler ve Selçuklular gibi farklı İslam devletlerinin yönetimine girdi. Selçuklular döneminde, şehir önemli bir ekonomik merkez olarak gelişti ve kültürel açıdan da zenginleşti. 12. yüzyılda ise Haçlı seferleri sırasında Adana, Haçlılar tarafından işgal edildi, ancak daha sonra tekrar Selçuklu hâkimiyetine geçti.

1517’de Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Adana, bu dönemde de önemini sürdürdü ve Osmanlılar döneminde Adana, tarım ve ticaret alanında büyük bir gelişme kaydetti. 19. yüzyılda ise şehir, modernleşme sürecine paralel olarak Avrupa etkilerini hissetmeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ise Adana, birçok etnik ve siyasi olaya tanıklık etti.

1920’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Adana, modern Türk devletinin bir parçası oldu. Cumhuriyet döneminde Adana, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan önemli gelişmeler kaydetti. 1920’lerde başlayan tarım reformlarıyla Adana, modern tarım tekniklerine geçti ve tarım sektörü önemli bir ekonomik faaliyet haline geldi. Şehirdeki sanayi, ticaret ve ulaşım da hızla gelişti. Adana, Türkiye’nin önemli bir sanayi merkezi haline geldi ve birçok fabrika ve işletme burada faaliyet göstermeye başladı.

Ayrıca, Adana’nın kültürel ve sosyal hayatı da Cumhuriyet dönemiyle birlikte ivme kazandı. Şehirde, modern eğitim kurumları, kültürel etkinlikler ve sanat faaliyetleri arttı. Adana, üniversite ve araştırma merkezleri açısından da gelişti ve birçok bilim insanı, yazar, şair ve sanatçı burada yetişti.

Günümüzde Adana, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Ekonomik, ticari, kültürel ve sosyal açıdan canlı bir şehir olan Adana, aynı zamanda turistik potansiyeli de yüksek bir yerdir. Çeşitli tarihi ve kültürel mekanları, festivalleri, doğal güzellikleri ve gastronomik zenginlikleriyle ziyaretçileri çekmektedir.

Paylaşın

Adana: Mestanzade Camii

Adana, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Mestanzade Camii; Adana’nın Seyhan İlçesi, Mestanzade Mahallesi, Depboy Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Kesme taştan yapılmış olan kare planlı caminin üst örtüsünün kurşunla kaplı yarım küre halinde büyük bir kubbe oluşturmaktadır. Kubbeye geçiş sade pandantiflerle sağlanmış, dışta köşeler saçaklarla gizlenmiştir.

Bütün duvarları köşelerde çıkıntı teşkil edecek şekilde inşa edilmiş ve duvarları adeta payandalarla takviye edilmiştir. Kuzey cephede hafif çıkıntılı olan kapı yay kemeri üzerinde yer alan iki hatlı ikinci bir kemer ile süslenmektedir.

Bütün cephelerde ikişer adet sivri kemerli pencereler yer almaktadır.1948 yılında bugünkü minaresi yapılmıştır. Mestanzade Camii ve Mestan Hamamı’nın inşaatına ait vakfiyede belirtildiğine göre cami ve hamamın Hicri 1093-1115 tarihleri arasında Ramazanoğlu evlatlarından Hacı Mahmut Ağa tarafından yaptırılmıştır.

Adana’nın Kısa Tarihi

Adana’nın tarihi, Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. MÖ 18. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir parçası olan Adana, daha sonra Asur, Pers ve Makedonya İmparatorluğu gibi farklı medeniyetler tarafından kontrol edildi ve MÖ 333’te Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yenmesiyle Adana, Makedonya Krallığı’nın bir parçası oldu.

Roma ve Bizans Dönemi: MÖ 64’te Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilen Adana, önemli bir Roma eyaleti olan Kilikya’nın başkenti oldu. Roma döneminde Adana, önemli bir ticaret merkezi haline geldi ve zenginleşti. Ancak, 5. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını savunan şehir, Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedildi.

7. yüzyılda Arap Müslümanlar tarafından fethedilen Adana, daha sonra Abbasiler, Emeviler ve Selçuklular gibi farklı İslam devletlerinin yönetimine girdi. Selçuklular döneminde, şehir önemli bir ekonomik merkez olarak gelişti ve kültürel açıdan da zenginleşti. 12. yüzyılda ise Haçlı seferleri sırasında Adana, Haçlılar tarafından işgal edildi, ancak daha sonra tekrar Selçuklu hâkimiyetine geçti.

1517’de Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Adana, bu dönemde de önemini sürdürdü ve Osmanlılar döneminde Adana, tarım ve ticaret alanında büyük bir gelişme kaydetti. 19. yüzyılda ise şehir, modernleşme sürecine paralel olarak Avrupa etkilerini hissetmeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ise Adana, birçok etnik ve siyasi olaya tanıklık etti.

1920’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Adana, modern Türk devletinin bir parçası oldu. Cumhuriyet döneminde Adana, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan önemli gelişmeler kaydetti. 1920’lerde başlayan tarım reformlarıyla Adana, modern tarım tekniklerine geçti ve tarım sektörü önemli bir ekonomik faaliyet haline geldi. Şehirdeki sanayi, ticaret ve ulaşım da hızla gelişti. Adana, Türkiye’nin önemli bir sanayi merkezi haline geldi ve birçok fabrika ve işletme burada faaliyet göstermeye başladı.

Ayrıca, Adana’nın kültürel ve sosyal hayatı da Cumhuriyet dönemiyle birlikte ivme kazandı. Şehirde, modern eğitim kurumları, kültürel etkinlikler ve sanat faaliyetleri arttı. Adana, üniversite ve araştırma merkezleri açısından da gelişti ve birçok bilim insanı, yazar, şair ve sanatçı burada yetişti.

Günümüzde Adana, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Ekonomik, ticari, kültürel ve sosyal açıdan canlı bir şehir olan Adana, aynı zamanda turistik potansiyeli de yüksek bir yerdir. Çeşitli tarihi ve kültürel mekanları, festivalleri, doğal güzellikleri ve gastronomik zenginlikleriyle ziyaretçileri çekmektedir.

Paylaşın

Adana: İstiklal Ortaokulu

Adana, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. İstiklal Ortaokulu; Adana’nın Seyhan İlçesi, Hurmalı Mahallesi, Kurtuluş Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Bu yapı dönemin en önemli tüccarlarından Rum fabrikatör Tırpani tarafından kızına düğün hediyesi olarak inşa ettirilen 25 odalı bir konaktı. I.Dünya Savaşı’ndan sonra geçici bir süre Alman okulu olarak kullanılmıştır.

Mütareke yıllarında Fransız işgalinde kalan yapı karargah olarak kullanılmış, kuruluştan sonra ise 1923 yılında Azade Hulusi adlı bir hayırsever tarafından satın alınarak eğitim amaçlı olarak kullanılmak ön koşuluyla Seyhan İline bağışlanmıştır. 1925-30 yıllarında Kız Muallim mektebi olarak kullanılan yapı daha sonra karma ortaokula çevrilmiştir.

Kare planlı yapı simetrik düzendeki plan ve cephe kurgusu ile yapının mimari anlayışını yansıtmaktadır. Yüksek bir bodrum kat üzerine oturtulan yapının katları orta sofalı plan şemasıyla kullanılmıştır. Kuzey yönündeki ön cephede, 4 metre yüksekliğinde 4 iyonik sütun tarafından taşıtılan balkonun altında basamaklarla ulaşılan görkemli ana giriş oluşturulmuştur.

Yapının çatısının güney bölümünde yazlık 2 oda ve geniş bir taraça yer alır.1986 yılındaki restorasyon sonrasında ahşap döşemeleri betonarmeye dönüştürülen yapı yılında korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenmiştir. Yapı günümüzde ilköğretim okulu olarak kullanılmaktadır.

Adana’nın Kısa Tarihi

Adana’nın tarihi, Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. MÖ 18. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir parçası olan Adana, daha sonra Asur, Pers ve Makedonya İmparatorluğu gibi farklı medeniyetler tarafından kontrol edildi ve MÖ 333’te Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yenmesiyle Adana, Makedonya Krallığı’nın bir parçası oldu.

Roma ve Bizans Dönemi: MÖ 64’te Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilen Adana, önemli bir Roma eyaleti olan Kilikya’nın başkenti oldu. Roma döneminde Adana, önemli bir ticaret merkezi haline geldi ve zenginleşti. Ancak, 5. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını savunan şehir, Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedildi.

7. yüzyılda Arap Müslümanlar tarafından fethedilen Adana, daha sonra Abbasiler, Emeviler ve Selçuklular gibi farklı İslam devletlerinin yönetimine girdi. Selçuklular döneminde, şehir önemli bir ekonomik merkez olarak gelişti ve kültürel açıdan da zenginleşti. 12. yüzyılda ise Haçlı seferleri sırasında Adana, Haçlılar tarafından işgal edildi, ancak daha sonra tekrar Selçuklu hâkimiyetine geçti.

1517’de Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Adana, bu dönemde de önemini sürdürdü ve Osmanlılar döneminde Adana, tarım ve ticaret alanında büyük bir gelişme kaydetti. 19. yüzyılda ise şehir, modernleşme sürecine paralel olarak Avrupa etkilerini hissetmeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ise Adana, birçok etnik ve siyasi olaya tanıklık etti.

1920’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Adana, modern Türk devletinin bir parçası oldu. Cumhuriyet döneminde Adana, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan önemli gelişmeler kaydetti. 1920’lerde başlayan tarım reformlarıyla Adana, modern tarım tekniklerine geçti ve tarım sektörü önemli bir ekonomik faaliyet haline geldi. Şehirdeki sanayi, ticaret ve ulaşım da hızla gelişti. Adana, Türkiye’nin önemli bir sanayi merkezi haline geldi ve birçok fabrika ve işletme burada faaliyet göstermeye başladı.

Ayrıca, Adana’nın kültürel ve sosyal hayatı da Cumhuriyet dönemiyle birlikte ivme kazandı. Şehirde, modern eğitim kurumları, kültürel etkinlikler ve sanat faaliyetleri arttı. Adana, üniversite ve araştırma merkezleri açısından da gelişti ve birçok bilim insanı, yazar, şair ve sanatçı burada yetişti.

Günümüzde Adana, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Ekonomik, ticari, kültürel ve sosyal açıdan canlı bir şehir olan Adana, aynı zamanda turistik potansiyeli de yüksek bir yerdir. Çeşitli tarihi ve kültürel mekanları, festivalleri, doğal güzellikleri ve gastronomik zenginlikleriyle ziyaretçileri çekmektedir.

Paylaşın

Adana: Zeytinli Gar Binası

Adana, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Zeytinli Gar Binası; Adana’nın Seyhan İlçesi, Zeytinlik Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Yığma yapım tekniğiyle Alman Mimarisi ile inşa edilmiş Zeytinli gar Binası sivri kemerli kapı ve pencereleri bulunan pencere kapı ve kenarları ile köşelerde kesme taşla desteklenmiş bir yapıdır. İki katlı olarak inşa edilen ve bodrum katı da olan yapıda girişin önünde kare kesit üzeri bombeli taş ayaklar arası sivri kemerle geçilmiş revak vardır.

Çatı saçağı ahşap payandalarla taşınmaktadır. Saçak altı ahşap kaplamada geometrik desenli süslemeler mevcuttur. Zemin kata giriş kuzeyden olup gişe bekleme salonu ve idare bölüm olarak kullanılmaktadır.

Üst kata giriş ise doğudan merdivenle sağlanmaktadır. Üst kat halen lojman olarak kullanılmaktadır. Çatı ise kırma çatı ile inşa edilmiş ve üzeri marsilya kiremit ile kaplanmıştır. Gar binasının hemen doğusunda aynı yapım tekniğinde yapılmış ve WC ile yaklaşık 200 metre batısında aynı dönem ve yapım tekniğiyle yapılmış lojman bin ası vardır.

Adana’nın Kısa Tarihi

Adana’nın tarihi, Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. MÖ 18. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir parçası olan Adana, daha sonra Asur, Pers ve Makedonya İmparatorluğu gibi farklı medeniyetler tarafından kontrol edildi ve MÖ 333’te Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yenmesiyle Adana, Makedonya Krallığı’nın bir parçası oldu.

Roma ve Bizans Dönemi: MÖ 64’te Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilen Adana, önemli bir Roma eyaleti olan Kilikya’nın başkenti oldu. Roma döneminde Adana, önemli bir ticaret merkezi haline geldi ve zenginleşti. Ancak, 5. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını savunan şehir, Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedildi.

7. yüzyılda Arap Müslümanlar tarafından fethedilen Adana, daha sonra Abbasiler, Emeviler ve Selçuklular gibi farklı İslam devletlerinin yönetimine girdi. Selçuklular döneminde, şehir önemli bir ekonomik merkez olarak gelişti ve kültürel açıdan da zenginleşti. 12. yüzyılda ise Haçlı seferleri sırasında Adana, Haçlılar tarafından işgal edildi, ancak daha sonra tekrar Selçuklu hâkimiyetine geçti.

1517’de Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Adana, bu dönemde de önemini sürdürdü ve Osmanlılar döneminde Adana, tarım ve ticaret alanında büyük bir gelişme kaydetti. 19. yüzyılda ise şehir, modernleşme sürecine paralel olarak Avrupa etkilerini hissetmeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ise Adana, birçok etnik ve siyasi olaya tanıklık etti.

1920’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Adana, modern Türk devletinin bir parçası oldu. Cumhuriyet döneminde Adana, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan önemli gelişmeler kaydetti. 1920’lerde başlayan tarım reformlarıyla Adana, modern tarım tekniklerine geçti ve tarım sektörü önemli bir ekonomik faaliyet haline geldi. Şehirdeki sanayi, ticaret ve ulaşım da hızla gelişti. Adana, Türkiye’nin önemli bir sanayi merkezi haline geldi ve birçok fabrika ve işletme burada faaliyet göstermeye başladı.

Ayrıca, Adana’nın kültürel ve sosyal hayatı da Cumhuriyet dönemiyle birlikte ivme kazandı. Şehirde, modern eğitim kurumları, kültürel etkinlikler ve sanat faaliyetleri arttı. Adana, üniversite ve araştırma merkezleri açısından da gelişti ve birçok bilim insanı, yazar, şair ve sanatçı burada yetişti.

Günümüzde Adana, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Ekonomik, ticari, kültürel ve sosyal açıdan canlı bir şehir olan Adana, aynı zamanda turistik potansiyeli de yüksek bir yerdir. Çeşitli tarihi ve kültürel mekanları, festivalleri, doğal güzellikleri ve gastronomik zenginlikleriyle ziyaretçileri çekmektedir.

Paylaşın

Adana: Rum Kilisesi

Adana, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Rum Kilisesi; Adana’nın Seyhan İlçesi, Kuruköprü Mahallesi, Ziyapaşa Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Bazilikal planlı yapının giriş kapısı üzerinde kitabeler bulunmaktadır. Yapının kemerli kapısıyla avluya giriş kapısı dökme demirden,son derece nitelikle ögelerdir. Yapı 1950’de müze olarak kullanılmaya başlanmıştır.1972’de yıkılan apsis bölümü betonarme olarak tamamlanmıştır. Söz konusu taşınmaz 1983’ten bu yana Etnoğrafya Müzesi olarak kullanılmaktadır.

Adana’nın Kısa Tarihi

Adana’nın tarihi, Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. MÖ 18. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir parçası olan Adana, daha sonra Asur, Pers ve Makedonya İmparatorluğu gibi farklı medeniyetler tarafından kontrol edildi ve MÖ 333’te Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yenmesiyle Adana, Makedonya Krallığı’nın bir parçası oldu.

Roma ve Bizans Dönemi: MÖ 64’te Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilen Adana, önemli bir Roma eyaleti olan Kilikya’nın başkenti oldu. Roma döneminde Adana, önemli bir ticaret merkezi haline geldi ve zenginleşti. Ancak, 5. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını savunan şehir, Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedildi.

7. yüzyılda Arap Müslümanlar tarafından fethedilen Adana, daha sonra Abbasiler, Emeviler ve Selçuklular gibi farklı İslam devletlerinin yönetimine girdi. Selçuklular döneminde, şehir önemli bir ekonomik merkez olarak gelişti ve kültürel açıdan da zenginleşti. 12. yüzyılda ise Haçlı seferleri sırasında Adana, Haçlılar tarafından işgal edildi, ancak daha sonra tekrar Selçuklu hâkimiyetine geçti.

1517’de Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Adana, bu dönemde de önemini sürdürdü ve Osmanlılar döneminde Adana, tarım ve ticaret alanında büyük bir gelişme kaydetti. 19. yüzyılda ise şehir, modernleşme sürecine paralel olarak Avrupa etkilerini hissetmeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ise Adana, birçok etnik ve siyasi olaya tanıklık etti.

1920’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Adana, modern Türk devletinin bir parçası oldu. Cumhuriyet döneminde Adana, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan önemli gelişmeler kaydetti. 1920’lerde başlayan tarım reformlarıyla Adana, modern tarım tekniklerine geçti ve tarım sektörü önemli bir ekonomik faaliyet haline geldi. Şehirdeki sanayi, ticaret ve ulaşım da hızla gelişti. Adana, Türkiye’nin önemli bir sanayi merkezi haline geldi ve birçok fabrika ve işletme burada faaliyet göstermeye başladı.

Ayrıca, Adana’nın kültürel ve sosyal hayatı da Cumhuriyet dönemiyle birlikte ivme kazandı. Şehirde, modern eğitim kurumları, kültürel etkinlikler ve sanat faaliyetleri arttı. Adana, üniversite ve araştırma merkezleri açısından da gelişti ve birçok bilim insanı, yazar, şair ve sanatçı burada yetişti.

Günümüzde Adana, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Ekonomik, ticari, kültürel ve sosyal açıdan canlı bir şehir olan Adana, aynı zamanda turistik potansiyeli de yüksek bir yerdir. Çeşitli tarihi ve kültürel mekanları, festivalleri, doğal güzellikleri ve gastronomik zenginlikleriyle ziyaretçileri çekmektedir.

Paylaşın