1965 yılında Manisa’nın Salihli İlçesine bağlı Delibaşlı Köyü’nde dünyaya gelen Şerif Temurtaş, ilkokulu köyünde ortaokulu Adala beldesinde okudu. Salihli Endüstri Meslek Lisesi elektrik bölümünden mezun. Kastamonu Eğitim Fakültesinde sınıf öğretmenliği bölümünde bir süre öğrencilik yaptı.
Haber Merkezi / İlk şiirlerinden ötürü tutuklandı Ankara dgm 141-142 den yargılandı. Halen kamuda memur olarak çalışıyor. Şiirleri 1986 yılından beri cumhuriyet dergi, imece, yarın, görülmüştür kitabı (yarın yayınları, cezaevinden mektuplar), mühür, ekin sanat, iz, varlık, berfin bahar, gediz, emeğin sanatı, çağdaş yaşam, hayal bilgisi, kasaba sanat, deliler teknesi, sanat cephesi, tay, sunak, kurşun kalem, akatalpa, eliz, har, şiiri özlüyorum, bezuvar, tmolos, hayal, afrodisyas sanat, akköy, kum, patika, kıyı, edebiyat papirüs, lacivert, kasabadan esinti, çini kitap gibi dergilerde yayınlandı, yayınlanmaya devam ediyor… Şairin ilk kitabı Zemheriden Sonra Bahar, Mühür Kitaplığı’ndan 2013 yılında yayınlanmıştır. Yaşamını Salihlide sürdürmektedir.
“Bozkır İsyanı”
bozkırda gezdim
kartallara imrendim
güz sarısı otlak
yanık anız kokusu
geleceği insanlığın
acının kokusu nedir
upuzun sessizliği
kara gecelerden
akıp giden asya’ya
steplerde at sürdüm
rengine baktım
toynak seslerinin
sahi
rengi nedir hayatın
gökte kasırga var
algısı kararmış geleceğin
sessizce çekip gitsem
sürgün kuşlar dönse
yaşanan
sahi nedir anlamı
gözlerim kara sulak
karışır derelerin akışına
“Doruklara Sevdalanan”
bir deli masalcı idim
sesine sevdalanan
bir deli aşk idim
yalnızlığında ölen
kendi kalabalığında unutulmuş
elma ağacıyım
dallarında umut açan
uğur böceğiyim şimdi
yurdumun yapraklarına konan
döndüm çocukluğuma
şarap mahzeninde demlenmiş
yalnızlıktır aşk
dağlar denize doğru dik
hasret yüklü yamaçlar
kavuşmasıdır derenin denize belki
gurbet sılaya
imkansıza gitmektir aşk
kavurur yüreğini ağustos güneşi
gelsen yeşillenir
gitsen kurur yapraklarım
ses olsan sesime
yıkılır yalnızlığın kahpe duvarı
“İsyan Edin”
nihat behram için
susan da suçlu konuşan da
tarih hırçın
düşman kalleş
korkakların yurdu yok
türküler suskun
kirlendi asi duyguları insanlığın
açlığın çığırtkan sesleri
karardı aydınlığın geleceği
dil suskun
bilekler kelepçeli
cesaretin sezgisi bitkin
kavgalar namert şimdi
söz bitti… asi tutsak
kirli eller sırıtkan
ey kirli tarih
sen sus
dağ karanfilleri konuşsun