RTÜK’ten Üç Kanala ‘Zehra Taşkesenlioğlu’ Cezası

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), organize suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Sedat Peker’in Serhat Albayrak ve AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’na ilişkin iddialarının tartışıldığı programlar nedeniyle Halk TV’ye 2, Tele 1’e 2, KRT’ye de 1 ceza verdi. 

RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyesi İlhan Taşcı, “RTÜK Albayrak ve Taşkesenlioğu’nun avukatlığına soyundu. Sedat Peker’in Serhat Albayrak ve AKP Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’na ilişkin iddialarının tartışıldığı programlar nedeniyle Halk TV’ye 2, Tele 1’e 2, KRT’ye de 1 ceza verdi. Gerekçe küçük düşürülmüşler… Zehra Taşkesenlioğlu’nun polis koruma sayısı arttırılmıştı üstüne bir de RTÜK koruması geldi” açıklamasını yaptı.

Üst kurulun Halk TV, Tele 1 ve KRT’ye para cezası kararı aldığını bildiren Taşcı, oyçokluğu ile alınan kararlarla ilgili sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:

RTÜK Albayrak ve Taşkesenlioğu’nun avukatlığına soyundu! Sedat Peker’in Serhat Albayrak ve AKP Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’na ilişkin iddialarının tartışıldığı programlar nedeniyle Halk TV’ye 2, Tele 1’e 2, KRT’ye de 1 ceza verdi. Gerekçe küçük düşürülmüşler!

RTÜK’ün Halk TV, Tele 1 ve KRT’ye oy çokluğuyla verdiği yüzde 3 para cezası kararının dayandırıldığı gerekçe Sedat Peker’in iddialarını televizyonda tartışarak Serhat Albayrak ve Zehra Taşkesenlioğlu’nun ‘küçük düşürülmesi’! Güler misin ağlar mısın!

RTÜK’ün savundukları bitmedi. ‘İzmir’in kurtuluşunda tek kurşun atmadık’ diyen İsmail Kahraman da korunup kollanan şahıslardan. Nihat Sırdar’ın programında bu sözleri eleştirip Cuma Hutbesinde Atatürk’e yer verilmemesine tepki nedeniyle de Kafa Radyo’ya yüzde 3 idari para cezası.

Haklarında iddialar ithamlar bulunanlarla ilgili her zaman aklanma olanağı mevcutken ve iddiaları araştırması gereken yargıyken RTÜK’ün harekete geçmesi hayli manidar! Zehra Taşkesenlioğlu’nun polis koruma sayısı arttırılmıştı üstüne bir de RTÜK koruması geldi.

Ne olmuştu?

Sedat Peker, eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile kardeşi Zehra Taşkesenlioğlu’nun, Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren’den sorunlarının çözümü için 12 milyon TL rüşvet istediğini iddia etmişti.

Peker’in rüşvete zorlandığını iddia ettiği Marka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mine Tozlu Sineren iddialar sonrası yaptığı açıklamalarda AK Parti’li Zehra Taşkesenlioğlu’nun ‘aracılık’ ettiğini ileri sürmüştü.

Sedat Peker, Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile ilgili rüşvet iddialarını paylaşırken “Taşkesen’in arkasındaki güç eski Enerji Bakanımız Berat Albayrak’ın abisi Turkuaz Medya’nın başındaki Serhat Albayrak’tır” demişti.

Paylaşın

Sedat Peker’in Evine Silahlı Saldırı; Peker’den Açıklama: Çok Eğleneceğiz

Organize suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker’in İstanbul Beykoz’daki evine silahlı saldırı düzenlendi. Saldırı sonrası Peker’in yakınlarına “Vallahi çok eğleneceğiz. Ama zamanını ben belirleyeceğim” dediği öğrenildi.

Halk TV’nin haberine göre, Peker’in Beykoz Korusu’nun sınırları içinde yer alan ve ‘tek mal varlığım’ dediği evine bu sabah silahlı saldırı düzenlendi. Saldırı, bu sabah 09.30’da gerçekleşti.

Evin önüne iki araç geldi. Bir araç uzakta beklerken, yakına gelen aracın camı açıldı. Eve Sedat Peker’in bilgisi dahilinde geldiğini söyleyen kişi görevlilerin kendisine yaklaşması üzerine arabanın içinden ateş etti.

Evdeki görevli Yılmaz Günay’a 3 kurşun isabet etti. Günay, ağır yaralı olarak Beykoz Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Evde, Peker’in bilgisi dahilinde 6 kişinin güvenlik amacıyla kaldığı, 3’er kişilik vardiyalarla çalıştıkları öğrenildi.

Sedat Peker: Çok eğleneceğiz

Halk TV’den İsmail Saymaz’a konuşan Sedat Peker’in yakın çevresinin aktardığına göre, “Aptal düşmanlar maalesef insanın zekasını köreltiyor.”

Saymaz’ın Peker’in yakın çevresinden edindiği bilgiler şöyle:

“Sedat Peker’in bu konularla ilgili daha önceden bilgisi vardı. Hatta Dubai’ye yollanan kişilere (suikast timi) başka isimlere pasaport çıkarıldı. Kişilerin isimleri başka fakat sahte isimlere gerçek pasaport çıkarıldı.

-Bu kişilerin görevi suikasti yapmak değil suikastle ilgili grupları koordine etmek.

-Sahte isimle çıkarılan pasaportların gerçek sahiplerinin bilgisi de Sedat Peker’de.

-‘Türkiye’deki yakınlarının hepsini öldüreceğiz’ tarzında ki bu eylemlerin olacağı da Sedat Peker tarafından biliniyordu. Hatta bunu yakın arkadaşlarıyla da paylaştı.

-Türkiye içerisindeki bu organizasyonda yer alan isimler de kendisinde.

– Buradan anlıyoruz ki: hükümeti sarsan bu suç dosyalarını ifşa ederken güvenlikle ilgili de bilgi sahibi. Hesaplarını ona göre yapıyor.”

Yine edinilen bilgilere göre, Peker yakınlarına “Vallahi çok eğleneceğiz. Ama zamanını ben belirleyeceğim” dedi.

Paylaşın

‘İki Danışmanın İstifasını Erdoğan İstemiş’ İddiası

Sedat Peker’in rüşvet ağı iddialarında adı geçen Korkmaz Karaca Serkan Taranoğlu’nun istifa ettiği iddia edilmişti. Son kulis bilgilerine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki isminde istifalarını kendi istemiş.

Organize suç örgütü kurmakla suçlanan Sedat Peker’in rüşvet ağı iddialarında adı geçen Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Korkmaz Karaca istifa ettiğini duyurmuş, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun da istifa ettiği iddia edilmişti.

Milliyet yazarı Didem Özel Tümer’in aktardığına göre geçen perşembe günü yapılan AKP MYK Toplantısında “son dönemin güncel tartışma konuları, sosyal medyada fitili tutuşturulan iddialar ve bunlara bağlı iki cumhurbaşkanı danışmanının istifası da” gündeme geldi.

Tümer, toplatıyla ilgili kulisleri şöyle aktardı:

“Toplantının perde arkasından yansıyan bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan kurul üyelerine, istifaları kendisinin istediğini belirterek, “Bizimle doğrudan veya dolaylı ilişkili olduğu düşünülebilecek herkesin, muhalefete malzeme verecek her türlü tutum ve davranışlardan uzak durması şarttır” demiş.

Milletvekili listelerinin son derece önemli ve seçim sonucunda belirleyici olacağı sıklıkla konuşulurken, Erdoğan’ın bu vurgusunun yeni döneme dair bir işaret olarak değerlendirilerek, heyecan yarattığı söylenebilir”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

‘Erdoğan’ın Danışmanları AK Parti’de Rahatsızlık Yaratıyor’ İddiası

Kulislere yansıyan bilgilere göre, organize suç örgütü kurmakla suçlanan Sedat Peker’in gündeme getirdiği rüşvet ve yolsuzluk iddialarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanlarının AK Parti içinde rahatsızlık yarattığı dile getiriliyor.

Sedat Peker’in çeşitli rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla gündeme getirdiği Cumhurbaşkanı danışmanı Serkan Taranoğlu görevden alındı. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Korkmaz Karaca ise istifa etti. Peker’in iddialarıyla ilgili muhalefet partilerinin neredeyse tamamı savcılıklara suç duyurusunda bulundu.

Gazete Duvar’ın “Duvar Arkası” bölümünde yer alan kulis bilgisine göre, başvuruların nasıl sonuçlanacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz ama söz konusu iddialar AK Parti içinde de rahatsızlık yaratmış durumda.

Serkan Taranoğlu’nu Erdoğan’ın tanımadığını, “birilerinin referansıyla danışman yapılmış olduğunu” paylaşan bir parti yöneticisine göre yaşanan bu olaydan sonra Cumhurbaşkanlığında bu şekilde görev yapan herkesin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.

Bunların hem Cumhurbaşkanına hem de AK Parti’ye ciddi zarar verdiğini söyleyen partili, “Bunlar kimdir, nedir, hepsinin baştan aşağı gözden geçirilmesi gerek” değerlendirmesinde bulunuyor. AK Parti’deki bu beklenti bakalım karşılık bulacak mı?

AK Parti’de ‘musluk’ isyanı!

Öte yandan geçtiğimiz ay kuruluşunun 21. yılını kutlayan AK Parti özellikle sosyal medyada son yıllarda azalan etkisinden dertli. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın programları kapsamında her hafta bir kentte toplu açılış, temel atma töreni yapılıyor. Ancak bu açılışlar beklenen ilgiyi görmüyor. Bu tablo AK Parti içinde tartışma konusu olmuş durumda.

Kulislerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İSKİ’nin bağlantı sorununu çözmesinin ardından 30 yıl sonra musluklarından su akan tarihi 3. Ahmed Çeşmesi açılışı hatırlatılarak, “Vakıflar Müdürlüğünce restore edilmiş çeşmeye musluk takıyorlar. Biz aynı gün 650 milyon liralık yatırım yapılmış bir baraj açıyoruz. Ama açılışı yapılan musluğun sesi bizim barajın sesinden çok çıkıyor” deniliyor.

Bu serzenişte İstanbul’un belediye bütçesinden tanıtım ve medya işlerine ayrılan dev bütçenin de etkili olduğu savunuluyor. 2019 yılında 25 milyar lira borçla teslim edilen belediyenin 3 yılda 90 milyar lira daha borçlandığı belirtilerek özellikle dijital medyaya çok ciddi kaynak aktarıldığı, hatta belediyenin reklam bütçesinin metro yatırım bütçesinden fazla olduğu iddia ediliyor.

Paylaşın

Erdoğan, Rüşvet İddialarında Adı Geçen Taranoğlu’nu Görevden Aldı

Organize suç örgütü kurmakla suçlanan Sedat Peker’in rüşvet iddialarında adı geçen Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun, Erdoğan tarafından görevden alındığı iddia edildi.

Bloomberg muhabiri Fırat Kozok, sosyal medya hesabından “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Serkan Taranoğlu’nu görevden aldığını partisinin bu akşamki MYK toplantısında üyelere açıkladı” paylaşımı yaptı.

BBC Türkçe’ye konuşan bir AK Parti Merkez Yürütme Kurulu üyesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sedat Peker’in iddialarında adı geçen danışmanı Serkan Taranoğlu’nu görevden aldığını söylediğini teyit etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Serkan Taranoğlu’nu görevden aldığını bu akşamki Merkez Yürütme Kurulu toplantısında üyelere açıkladı.

Peker’in iddialarında adı geçen Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi Korkmaz Karaca da bu hafta içerisinde görevlerinden istifa etmişti.

Ne olmuştu?

Sedat Peker, eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Tașkesenlioğlu, AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu ve TOBB üyesi Salih Orakcı’nın rüşvet aldığını iddia etti.

SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun, kendisine bir sorun nedeniyle başvuran Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren’i, AK Partili Zehra Taşkesenlioğlu’na yönlendirdiğini iddia etti.

Zehra Taşkesenlioğlu’nun da Mine Tozlu’yu Way Out adlı bir finansal danışmanlık şirketine yönlendirdiğini söyleyen Peker, burada Mine Tozlu’dan 12 milyon lira danışmanlık adı altında “rüşvet” istendiğini öne sürdü ve belge paylaştı.

Mine Tozlu Sineren’in ödemeyi reddettiğini belirten Peker, daha sonra Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun, Mine Tozlu Sineren’e ulaşarak söz konusu danışmanlık şirketinde bir araya geldiklerini belirtti.

Gazeteci Erk Acarer, Erdoğan’ın danışmanı Serkan Taranoğlu’nun sağlık sorunlarını gerekçe göstererek istifa ettiğini iddia etmişti.

Paylaşın

HDP’den Sedat Peker’in İddialarıyla İlgili Araştırma Önergesi

Halkların Demokratik Partisi (HDP), “organize suç örgütü liderliği ile olmaktan” hakkında yakalama kararı olan Sedat Peker’in rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili Meclis araştırması açılmasını istedi.

HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç’un imzasıyla verilen araştırma önergesinde, “Savcıların sessiz kalması, aynı zamanda TCK’da düzenlenen görevi ihmal suçunun işleniyor olmasına da işaret etmektedir. İddialar vahimdir ve araştırılması elzemdir. Aksi durum Meclis’in saygınlığına da büyük gölge düşürecektir” denildi.

“Savcılar sessiz kalıyor, ihmal suçu işliyor”

Önergenin gerekçesinde, Peker’in iddiaları üzerine savcıların harekete geçmediği, buna karşın toplamsal öfkenin büyüdüğü vurgulandı.

Şöyle denildi:

“Rüşvet ve haksız zenginleşme, yolsuzluk ve hırsızlık yapıldığı iddiaları arasında SPK başkanlarından milletvekillerine, çeşitli düzeylerdeki bürokratlardan gazetecilere, Cumhurbaşkanı danışmanlarından siyasi parti yöneticilerine kadar çeşitli isimler söz konusu edilmektedir.

İddialar karşısında savcıların harekete geçmemeleri, iktidarın yargı üzerindeki baskı ve yönlendirmesi olduğu kanaati toplumda yaygınlaşmaktadır.

Savcıların sessiz kalması, aynı zamanda TCK’da düzenlenen görevi ihmal suçunun işleniyor olmasına da işaret etmektedir. İddialar vahimdir ve araştırılması elzemdir. Aksi durum Meclis’in saygınlığına da büyük gölge düşürecektir.”

Paylaşın

Sedat Peker’in İddiaları: Savcılar Neden Harekete Geçmedi, Nasıl Olmalıydı?

Organize suç örgütü liderliğiyle suçlanan Sedat Peker’in, eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile kardeşi Zehra Taşkesenlioğlu’nun da dahil olduğu bazı isimlerle ilgili dile getirdiği rüşvet iddialarının yankıları sürüyor.

Peker, Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren’den 12 milyon TL rüşvet istediğini iddia etmişti.

Peker’in gündemi sarsan iddiaları sonrası CHP, İYİ Parti ve DEVA adı geçen şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Yolsuzluk iddialarıyla ilgili en çok merak edilen ve sorulan soru ise savcıların neden harekete geçmediği. Bu konuyu avukat ve hukukçulara sorduk.

Peker’in iddialarıyla ilgili hukuki süreç nasıl işlemeli?

Avukat Veysel Ok, siyasilerin ve sivil toplum kuruluşlarının suç duyurularının savcılık tarafından işleme alınmak zorunda olduğunu söylüyor.

Ok, Twitter gibi kamusal bir alanda belgeleriyle ifşası olan bu olaylar hakkında suç duyurusuna gerek kalmaksızın savcıların şimdiye kadar çoktan adım atması gerektiğini belirtiyor.

Gelinen aşamada savcıların soruşturmayı resen açmayabileceklerini fakat bu soruşturmalar üzerinden açmak zorunda olduklarını ifade eden Avukat Ok, euronews Türkçe’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bundan sonra ya soruşturmayı genişletir, ya takipsizlik kararı verir ya da iddianame hazırlayıp dava açar. Bunları yapmak zorunda. Sonraki adımda ya soruşturma genişletilecek.Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre bir suç tehlikesi söz konusu olduğunda savcılar kendiliğinden soruşturma açma hakkına sahiptir. Ayrıca siyasilerin ve sivil toplum kuruluşlarının yapacakları suç duyurularını da savcılık işleme almak zorunda.”

“Kaldı ki Twitter gibi kamusal alanlarda bir suçun ifşası söz konusuysa artık orada makul şüphe vardır ve bir soruşturma açılması gerekir. Herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın savcıların da yetkisi dahilindedir, Cumhuriyet Savcılarının Twitter üzerinden yayımlanan bu belgelerle ilgili bir soruşturma açması gerekiyor.”

Yargının siyasi iradenin baskısı altında olduğunu savunan Ok, Peker’in son dönemde dile getirdiği iddialarla ilgili belgeleri de yayımlamaya başladığını ve muhalefetin de sessiz kalmasının artık imkansız olduğuna dikkat  çekiyor.

Avukat Ok: CHP ve İYİ Parti’nin seçtiği HSK üyelerinin hiç biri gündemle ilgili değiller

Veysel Ok, her ne kadar yaptırım gücü olmasa da Hâkimler ve Savcılar Kurulu’ndaki muhalif üyelerin de Peker’in iddialarıyla ilgili karşı tavır alabileceğini ancak bu çabayı göstermedikleri eleştirisinde bulunuyor:

“HSK’ya baktığımızda kararlar oy çokluğu ile alınıyor. Bu yüzden oy çokluğuna sahip değiller ancak kendileri kamusal alanda tepkilerini ifade edebilirler. Ama görüyoruz ki CHP ve İYİ Parti’nin seçtiği üyelerin hiç biri gündemle çok fazla ilgili değiller. Resmi Twitter hesaplarından bile açıklama yayımlayabilirler. Toplantıya çağırabilirler HSK’yı yani bir çok imkan var. Çoğunluk olmadıklarından karar alma güçleri elbette yok ama en azından bizi tatmin edecek noktada yetkileri ve güçleri var, ama kullandıklarını görmedim.”

Avukat Aytaç: Etkili bir soruşturma yapılmayacak çünkü uzanacağı yer iktidar

Avukat Kemal Aytaç ise Peker’in iddiaları ile ilgili şimdiye kadar Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatılması gerektiğini belirtiyor.

Fakat gelinen aşamada etkili bir soruşturma yürütülebileceğine inanmadığını söyleyen Avukat Aytaç; “Belli ki bu soruşturma açılmayacak çünkü bu soruşturmanın uzanacağı yer iktidar” diyor:

“Ortaya konulan belgeler çok açık ve net. Bir soruşturmanın yapılabilmesi için savcının olayı duyduğunda ve de bir şüpheye düşecek dökümanların ve iddiaların olması gerekir. Şimdi bu ortaya atılan iddialar ve belgeler çok açık.”

“Savcılar eskisi gibi özgürce soruşturma açamıyor, başsavcıların iznine bağlı”

Avukat Aytaç, savcıların özgürce soruşturma açma yetkisinin kısıtlandığını ancak ortaya atılan iddialar sonrası Cumhuriyet Savcılığının şu ana kadar soruşturma açmış olması gerektiğini vurguluyor.

“Bu olay o kadar ortada ki hiç bir partinin suç duyurusuna gerek kalmaksızın Cumhuriyet Savcılığının soruşturma başlatılmalıydı. Ama belli ki bu soruşturma açılmayacak çünkü bu soruşturmanın uzanacağı yer iktidar. Ancak bunca siyasi parti ve kamuoyunun etkili bir biçimde bu olayın üzerine gitmesiyle yalandan bir soruşturma ile olayın üstünü de örtebilirler. Çünkü bu işin ucu başka yerlere gidecek. Şimdiye kadar hiç bir iddiayı da soruşturmamışlardı. Peker’in iddialarıyla ilgili soruşturma açılmazsa da bu siyasi iktidarın gidişi beklenecek. Çünkü bir üst mercii Saray.”

Peker’in ifşalarıyla ilgili hukuki değil siyasi bir süreç yürütüldüğünü düşünen Avukat Aytaç’a göre Türkiye’de uzunca bir süredir yargı mekanizması siyasetin emrinde.

“Ortada siyasi bir karar var, hukuk yok”

Mevcut durumun hukukla açıklanamayacağını savunan Aytaç, şunları söylüyor:

“Türkiye’de uzunca bir süredir hukuk uygulanmıyor, o nedenle mesele hukukçuların değerlendireceği bir konu değil. Bugün yargıçlarımız ve savcılarımız talimat alıyor, yani Saray’ın talimatlarıyla soruşturmalar açılıyor. Ortada hukuk yok. Hukukun olduğu bir ülkede şimdiye kadar bu iddialarla ilgili süreç başlatılırdı. Ama bu saatten sonra toplumun her kesiminin bu kirliliğe karşı tavır alması gerekiyor aksi takdirde biz de kirleneceğiz.”

Ne olmuştu?

Sedat Peker’in kullandığı belirtilen Deli Çavuş adlı hesaptan yapılan paylaşımlarda eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Tașkesenlioğlu, AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu ve TOBB üyesi Salih Orakcı’nın rüşvet aldığı iddia edildi.

Yapılan paylaşımlarda Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren’den rüşvet istenildiğini gösteren Whatsapp yazışmalarının ekran görüntüleri de paylaşıldı.

Paylaşımlarda Mine Tozlu Sineren’den otomobillerin yanı sıra 2,5 milyon Tl rüşvet istendiği öne sürüldü. Daha önce yaptığı videolu paylaşımlarla gündem olan Sedat Peker, seçime iki ay kala işlenen suçlara dair yeni yayınlar yapacağını belirtiyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın