Seçim Kaderini HDP Seçmeni Belirleyecek

Asal Araştırma’nın 8-10 Nisan tarihleri arasında 26 ilde yaptığı son anketine göre, Cumhur İttifakı yüzde 46, Millet İttifakı yüzde 36.9’da. Cumhurbaşkanlığı seçimi için yüzde 10.5’te seviyesindeki HDP’nin oyu belirleyici görünüyor.

Asal Araştırma Şirketi, 8-10 Nisan tarihleri arasında 26 ilde yaptığı anket çalışmasında katılımcılara, “Bu pazar genel seçim olsa hangi siyasi partiye oy verirsiniz?” sorusunu yöneltti.

Ankete göre, Cumhur İttifakı’nın ortağı AK Parti yüzde 35.9 oy toplarken ittifakın diğer üyesi MHP ise yüzde 9.1 oy aldı.

Böylece Cumhur İttifakı’nın toplam oy oranı yüzde 46 oldu. Aynı şirketin mart ayı anketinde Cumhur İttifakı’nın oyu yüzde 43.1 olarak ölçülmüştü.

Millet İttifakı’nın ortağı CHP yüzde 25.1 oy alırken ittifakın diğer ortağı İYİ Parti ise yüzde 11.8 oy topladı. Böylece ittifakın toplam oy oranı yüzde 36.9 oranında kaldı.

Aynı şirketin Mart ayı anketinde Millet İttifakı’nın oyu yüzde 38.4 olarak ölçülmüştü.

Ankette, HDP yüzde 10.5 oyla yüzde 7’lik seçim barajını aşarken Ali Babacan’ın genel başkanı olduğu DEVA Partisi yüzde 1.9 ve Ahmet Davutoğlu’nun genel başkanı olduğu Gelecek Partisi ise yüzde 1.0 oy aldı.

Mart ayı anketinde DEVA Partisi’nin oyu yüzde 2.0, Gelecek Partisi ise yüzde 1.3 oy olarak ölçülmüştü.

Ankette, Milli Görüş’ün kurucusu Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’ın genel başkanı olduğu Yeniden Refah Partisi yüzde 1.4 oy alırken, Saadet Partisi yüzde 1.3 ve diğer partilerin ise yüzde 2.0 oy aldığı belirtildi.

2023 seçimleri öncesi en kilit parti hiç kuşkusuz ki HDP… Hangi ittifak içerisinde yer alacağı henüz netleşmeyen HDP’nin anketteki oy oranı ise 10.5 olarak belirlendi.

Paylaşın

‘Sonbaharda Baskın Seçim’ İddiası

Metropoll Araştırma’nın kurucusu ve yöneticisi Özer Sencar, sonbaharda seçim beklediğini ve muhalefetin cumhurbaşkanı adayını en geç haziran ayında açıklaması gerektiğini söyledi. Sencar, “Erdoğan için seçim zamanı yoktur. Ne zaman kazanacağını hissederse seçim zamanı o zamandır” dedi.

Özer Sencar, Erdoğan’ın seçimi kazanması durumunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu görevden alacağını öngördüğünü söylerken, muhalefetin, seçimi kazanma şansı olması durumunda İstanbul ve Ankara’yı kaybetme riskini alması gerektiğini belirtti. Sencar, “Türkiye’yi alma gücün, ümidin, hazırlığın varsa İstanbul’u verirsin. Seçildikten 3 gün sonra da oraya kayyım atarsın” diye konuştu.

Karar TV’den Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’un sorularını yanıtlayan Sencar, politik atmosferi ve olası seçim senaryolarını değerlendirdi.

Sencar, “Rusya-Ukrayna arasındaki gerilimde liderlik konusunda bir başarı hikayesi yazılırsa, bu Türkiye’yi erken seçime götürür mü?” sorusuna, “Götürür. Erdoğan için seçim zamanı yoktur. Ne zaman kazanacağını hissederse seçim zamanı o zamandır” yanıtını verdi.

“Muhalefet Erdoğan’ı yeterince tanımıyor”

Sencar, muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yeterince tanımadığını savunurken, “Erdoğan’ı neyin niçin yaptığını olaylar bittikten sonra anlıyor politikacılar. Şu ana kadar Erdoğan’ın icraatları konusunda yanıldığım tek konu olmadı. Muhaliflerin şöyle bir yanılgıları var, ‘ekonomi o kadar kötü ki, Erdoğan’ın karşısında kimi koyarsanız kazanır’. Bu hayal aleminde uçuşmaktır. Muhalefet Türkiye’de henüz seçim sandığı güvenliğini sağlayamamış bir kitledir” diye konuştu.

CHP’nin son yerel seçimde sandıkları korumadığını ve bu nedenle seçimi kaybettiğini belirten Sencar, “Siyasi partiler seçimi kendileri organize ettikleri zaman götüremezler. Başarılı belediye başkanlarının kazanmasındaki en önemli faktörlerden biri, 1-doğru aday olmaları, 2-seçimi kendilerinin götürmeleridir” diye konuştu.

Sencar, “Sonbaharda baskın ya da erken bir seçim olma ihtimali var, bunu kuvvetli ihtimal olarak görüyorum. Kazanabileceğini gördüğü an seçime gider Erdoğan. Bu Ukrayna meselesinden dolayı bu ay da 3 puan artırırsa, 35 oyunu 38-39’a çıkarırsa muhalefet bunu kontrol edemez, Erdoğan erken seçime gider. Muhalefetin en geç haziran ayında adayını belirlemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Erdoğan seçimi kazanırsa, İmamoğlu’nu görevden alır”

Sencar, Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu’nun aday olması durumunda Ankara veya İstanbul Büyükşehir Belediyelerinin AKP’ye kalacağı durumuna ilişin olarak ise, “Türkiye’yi mi almak lazım, İstanbul’u mu? Türkiye’yi alma gücün, ümidin, hazırlığın varsa İstanbul’u verirsin. Seçildikten 3 gün sonra da oraya kayyım atarsın. Şu an 60 civarı belediyeye hükûmet kayyım atadı. Sanıyor musunuz ki Erdoğan seçimi kazandıktan sonra CHP’li belediye başkanları şu andaki yerlerinde kalacak? Erdoğan’ın İstanbul seyahatinde yaptığı 2 konuşma var. ’23 Haziran’dan sonra bu belediye başkanlarını alacağız’ mealinde konuşması var. Ne pahasına olursa olsun Erdoğan seçimi kazanırsa Ankara’yı bilmiyorum, İstanbul Belediye Başkanı alınacak. Zerre miktar şüphem yok bu konuda” dedi.

Paylaşın

Fransa’da Cumhurbaşkanlığı Seçimi İkinci Tura Kaldı

Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylardan hiçbirinin mutlak çoğunluk olan yüzde 50’ye ulaşamaması nedeniyle, ilk turda en yüksek miktarda oyu alan iki aday olan Macron ile Le Pen, 24 Nisan’da yapılacak ikinci turda cumhurbaşkanlığı için yarışacak.

Haber Merkezi / Fransa’da 12 aday seçimlerde resmen yarışma hakkı kazanmıştı. Emmanuel Macron (liberal), Marine Le Pen (sağ popülist), Valérie Pécresse (muhafazakâr), Jean-Luc Mélenchon (radikal sol), Eric Zemmour (milliyetçi), Yannick Jadot (çevreci), Fabien Roussel (komünist), Anne Hidalgo (sosyal demokrat), Nicolas Dupont-Aignan (muhafazakâr/ulusalcı), Jean Lassalle (kırsalcı), Philippe Poutou (troçkist), Nathalie Artaud (troçkist) cumhurbaşkanlığı için aday olmuştu.

Yaklaşık 49 milyon seçmen seçimlerde oy kullanmak üzere sandığa çağrılmıştı. İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, seçime katılım oranı 2017 yılındaki seviyenin gerisine düşerek yüzde 65 olarak gerçekleşti. 2017 yılındaki seçimlerde, katılım oranı yüzde 69,4 olmuştu.

Fransa’da cumhurbaşkanı, 6 Kasım 1962 tarihinde yapılan anayasa değişikliğinden bu yana halk tarafından doğrudan seçiliyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilere karşı Fransız direnişinin sembolü olan General Charles de Gaulle, 1965 yılında bu sistemle seçilen ilk cumhurbaşkanı olmuştu.

Macron’dan seçmenlere aşırı sağı engelleme çağrısı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ilk turda kendisine oy veren seçmenlere ve ikinci turda kendisine destek verilmesi için çağrıda bulunan rakiplerine teşekkür etti.

Emmanuel Macron, seçmenlere, aşırı sağın iktidara gelmesini engellemek için ikinci turda kendisine oy vermeleri çağrısı yaptı. Macron, “İlk turda bana oy vermeyenler de dahil herkese, bize destek verme çağrısı yapıyorum” dedi.

Kendisine oy vermeyenleri ikna etmeyi ve ikinci turda onların da oyunu almayı umduğunu vurgulayan Macron, “Daha hiçbir şey bitmedi. Popülist söyleme ve yabancı düşmanlığına teslimiyet…Bu, Fransa değil” diye konuştu.

Le Pen: Fransa’ya çekidüzen vereceğim

Marine Le Pen ise ilk tur sonuçlarının netleşmesi sonrası yaptığı açıklamada, Macron’a oy vermeyen herkese, ikinci turda kendisine oy vermeleri çağrısı yaptı.

Seçilirse “Tüm Fransız halkının cumhurbaşkanı” olacağını vurgulayan Le Pen, “5 yıl içinde Fransa’ya çekidüzen vereceğini” söyledi. Le Pen konuşurken, destekçileri de “Kazanacağız” şeklinde sloganlar attı.

Öne çıkan konular neler?

Fransa’da anketlere göre Rusya-Ukrayna Savaşı dışında seçimi etkileyecek en önemli konular ekonomi, göç ve güvenlik. Fransa, Ocak ayında son 50 yılın en yüksek yıllık büyümesini gerçekleştirerek Covid pandemisinin yaralarını sardı.

Fransa ekonomisinin büyümesi Macron’un elini güçlendiriyor. Ülkede işsizlik, Euro Bölgesi ortalamasının hemen üzerinde ve Macron’un iktidara geldiği yıl belirlediği hedefe yakın bir seviyeye, yüzde 7,4’e geriledi.

Resmi verilere göre 2020’de Fransa’da 6,8 milyon göçmen yaşıyordu. Bunların üçte biri Avrupa ülkelerindendi. En büyük göçmen grupları ise sırasıyla Cezayir, Fas ve Portekizliler.

Göç konusu özellikle aşırı sağcı adayların kampanyalarında öne çıkmıştı.  Le Pen iktidara gelince göçü büyük oranda azaltmayı hedefleyen bir referandum düzenleyeceğini belirtmişti.

Le Pen’in yoğun eleştirilerine maruz kalan Macron, binlerce yeni polis istihdam etme sözü vermişti. Macron, iktidarında ülkede suç oranının azaldığını söylüyor. Son yıllarda büyük saldırılara maruz kalan Fransa’da güvenlik, seçmenler için en önemli konulardan birine dönüşmüştü.

Paylaşın

İmamoğlu, Erdoğan’ın 5.8 Puan Önünde

Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, 1-4 Nisan 2022 tarihleri arasında gündeme ve seçmen eğilimine dair Türkiye genelinde yaptığı anketin sonuçlarını açıkladı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de içeren ankete göre, yüzde 42,5’i “Ekrem İmamoğlu’na oy veririm” derken, Recep Tayyip Erdoğan diyenlerin oranı yüzde 36,7’de kaldı.

İstanbul, Ankara, Adana, İzmir, Bursa, Konya, Mersin, Samsun,  Antalya, Erzurum, Ağrı,  Diyarbakır, Şanlı Urfa, Mardin, Batman, Şırnak, Van ve Adıyaman kentlerini kapsayan ankete 2 bin 10 kişi katıldı. Hata payı yüzde 3 güven aralığı yüzde 98 olarak açıklanan anketin yarısı yüz yüze, yarısı da bilgisayar destekli gerçekleştirildi.

AKP-MHP’nin oyu düştü

24 Haziran 2018’deki genel seçimlerde yüzde 38,3’ünün AKP, yüzde 23,2’si CHP, yüzde 9,1’i HDP, yüzde 10,2’si İYİ Parti, yüzde 8,6’ı MHP, yüzde 0,8’i Saadet Partisi’ne oy veren ve yüzde 9,8’i oy kullanmayan katılımcılara “Bu Pazar seçim olursa hangi partiye oy verirsiniz” sorusu yöneltildi. Soruya, katılımcıların yüzde 28,9’u “AKP”, yüzde 26,1’i “CHP”, yüzde 10,7’si “İYİ Parti”, yüzde 9,6’sı “HDP”, yüzde 6,1’i “MHP”, yüzde 3,3’ü “Deva Partisi”, yüzde 1,2’si “Gelecek Partisi”, yüzde 0,5’i “Saadet Partisi” yanıtını verdi.  Katılımcıların yüzde 7,8’i aynı soruya “Kararsızım”,  yüzde 5,6’sı ise “Oy kullanmayacağım”  cevabını verdi.

CHP’nin oyu yüzde 30,2’yi gördü

Kararsızların ve oy kullanmayacakların toplam oranının dağıtılmasından sonra AKP’nin oy oranı 33,4, CHP’nin yüzde 30,2, İYİ Parti’nin yüzde 12,4, HDP’nin yüzde 11,2, MHP’nin yüzde 7,1, Deva Partisi’nin yüzde 3,8, Gelecek Partisi’nin yüzde 1,4, Saadet Partisi’nin yüzde 0,6 olarak ölçüldü.

AKP-MHP 11,9 puan kaybetti

Verilen yanıtlara göre, AKP’nin 2018 Haziran seçimlerine göre 9,4 puan, MHP’nin 2,5 puan oy kaybettiği, CHP’nin 2,9 puan, HDP ve İYİ Parti’nin 0,5 puan oylarını arttırdığı tespit edildi.

İmamoğlu Erdoğan’ın 5.8 puan önünde

Bu Pazar Cumhurbaşkanlığı seçiminin olması durumunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olası rakipleriyle arasındaki oy oranlarının tespit edildiği ankete göre, Erdoğan’ın Ekrem İmamoğlu ile karşı karşıya gelmesi durumunda oy oranı yüzde 36,7 olarak ölçülürken, İmamoğlu yüzde 42,5 ile Erdoğan’a 5,8 puan farkla en çok fark atacak aday oldu. Erdoğan ve İmamoğlu adaylığında katılımcıların yüzde 10,7’si kararsız, yüzde 10,1’i ise oy kullanmayacağını bildirdi.

Kılıçdaroğlu muhalefetin oylarını yükseltiyor

Erdoğan ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşı karşıya gelmesi durumunda katılımcıların yüzde 38,1’i “Recep Tayyip Erdoğan”,  yüzde 40,5’i “Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 10,5’i “Kararsızım” ve yüzde 10,9’u ise “Oy kullanmayacağım” yanıtını verdi.

Mansur Yavaş beklenen ilgiyi görmüyor

Ankete göre, muhalefet yüzde 40, 5 ile Erdoğan karşısında en yüksek oyu Kılıçdaroğlu ile ardından yüzde 36,7 ile İmamoğlu, en düşük oyu ise ismi popüler adaylar arasında bulunan Yavaş alacak. Ankete göre Yavaş, Erdoğan’ın yüzde 32,5 oyuna karşılık yüzde 34 oyda kalacak. Yavaş’ın aday olması durumunda muhalefet cephesinde kararsız seçmenin yüzde 19,5’e, oy kullanmayanların oranı ise yüzde 13,9’a yükseldi.

Erdoğan’la İYİ Parti lideri Meral Akşener’in karşı karşıya gelmesinde, Erdoğan yüzde 34,5, Akşener ise 28,7’de kalacak. Erdoğan-Akşener adaylıklarında seçmenlerin yüzde 19,5’i “Kararsızım” ve yüzde 17,3’ü ise “Oy kullanmayacağım” yanıtını verdi.

Erdoğan rakibi Ali Babacan olması durumunda yüzde 36,6, Babacan’ın ise yüzde 21’de kalacağı ankette, ikilinin adaylık durumunda kararsızların oranı yüzde 18,2, oy kullanmayacakların oranı ise yüzde 24,1’e yükselecek.

Kararsız ve oy kullanmayacaklar yüzde 47’yi buluyor 

Karsızların oranında en fazla yükselme ise Erdoğan ve HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın karşı karşıya gelmesi durumunda ölçüldü. Diğer muhalefet adayları arasında Erdoğan’ın Demirtaş’la karşı karıya gelmesi durumunda oyunu yüzde 40 çıkaracağı tespit edilen ankette göre Demirtaş’ın oyu yüzde 12,7’de kalacak. Erdoğan-Demirtaş’ın karşı karşıya gelmesi durumunda kararsızların oranı yüzde 27,2’ye, oy kullanmayacakların oranı ise yüzde 20’ye yükselecek.

Kürt sorunu tüm sorunların kaynağı

Yüzde 51,7’si erkek, yüzde 48,3’ü kadın görüşmecilerden oluşan ankette, katılımcıların yüzde 62,7’si Türkiye’nin birinci sorunu olarak ekonomi/işsizliği, yüzde 11’i demokrasinin olmayışını, yüzde 9,9’u hukuk sisteminin mevcut durumunu, yüzde 8,1’i Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni yüzde 4’ü ise eğitimi gördü.

Türkiye’nin birinci sorunu şıklarında “Kürt sorunu” yer almazken, bu soruyla bağlantılı olarak katılımcılara sorun olarak tanımlanan alanlara Kürt sorunun etkisi soruldu. Kürt sorunun diğer sorunlara etkisine birden fazla seçeneği işaretleme olanağı tanınan soruya katılımcıların yüzde 33,1 Kürt sorunun ekonomiyi ve işsizliği, yüzde 50,4’ü demokrasi sorununu, yüzde 49,2’si hukuk sistemini, yüzde 23’ü Cumhurbaşkanlığı sorununu, yüzde 64,1’i çatışma ve şiddet ortamını, yüzde 34,9’u dış politikayı etkilediğini belirtti.

Seçmen eğilimlerine dair sorulara verilen yanıtlara göre; araştırma grubunun yüzde 59,6’sı erken seçime gidilmesi gerektiğini beyan etti.

Kürtlerin tercihini HDP belirleyecek

Katılımcılara olası bir seçimde hangi ittifaka oy verecekleri sorulan ankette, katılımcıların yüzde 36,2’si “Millet İttifakına oy veririm”, yüzde 34,9’u “Cumhur İttifakına oy veririm”, yüzde 15,7’si “Oy verdiğim parti içinde olursa ancak oy verebilirim”  yüzde 6,7’si “Hayır, hiçbir koşulda oy vermem” dedi. Katılımcıların yüzde 6,5’i ise bu soruya “Kararsızım” yanıtını verdi.

Katılımcılar, yüzde 45,5’i güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme dönüş için muhalefet partilerinin bir araya gelmesini olumlu yüzde 33,7’si olumsuz buldu. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi’nin Türkiye’nin sorunlarını çözebileceğini düşünenler yüzde 35,4 bulurken yüzde 22,9’u sorunlarını çözemeyeceğini, yüzde 41,6’ı ise kısmen çözebileceğini görüşünü dile getirdi.

(Kaynak: MA)

Paylaşın

CHP’den Zayıf Olduğu 51 İle ‘MYK Çıkarması’

AK Parti ve MHP’nin Seçim Kanunu teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşmasına ve yasanın en erken bir yılda yürürlüğe girecek olmasına karşın muhalefet, erken seçim ihtimalini gündemine tutmaya devam ediyor.

DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün haberine göre; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu kapsamda gerek partiye üye kazandırılması gerekse de sandık güvenliği konusunda genel merkezin daha fazla görev ve inisiyatif alması için harekete geçti. Bu doğrultuda tüm Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerine aktif görev verildi. En az üç olmak üzere birden fazla illerde sorumlu tutulan MYK üyelerinden bu illerde örgüt çalışması yürütmesi istendi.

Üye bulunmayan bölgelerde çalışma yürütülecek

CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ile Genel Sekreter Selin Sayek Böke imzasıyla MYK üyelerine bu konuda bir yazı gönderildi. Yazıda, “il örgütleriyle sistemli ve sonuç alıcı temaslar sürdürülebilmesinin parti çalışmalarına katkı sağlayayacağı vurgulanarak 51 ilde öbek örgütlenmesi, üye sayısı, üye olmayan mahalle ve köy sayısı, mahalle temsilcisi atama ve sandık sorumlusu atama kriterleri çerçevesinde denetim ve çalışmalar için görevlendirme yapıldığı” belirtildi.

CHP’li yetkililer, görevlendirme yapılan iller arasında Hatay, Konya, Yozgat, Çankırı, Ordu, Giresun, Rize, Edirne, Kırşehir, Nevşehir, Hakkari, Şırnak, Kilis, Urfa, Tunceyi ve Ağrı gibi illerin listede yer aldığını aktardı.

Salıcı: Teşvik ve desteğe ihtiyaç olan iller

Yeni düzenleme ile ilgili değerlendirmede bulunan CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, görevlendirme yapılan illerin teşvik ve desteğe ihtiyaç duyulan iller olduğuna dikkat çekerek bu çalışmanın Ramazan ayında yapılacak olandan farklı olduğunu ifade etti. Salıcı, Ramazan’da her milletvekilinin kendi seçim bölgesinde çalışma yapacağını, MYK üyelerinin ise Ramazan ayından sonra ziyaretlerine başlayacağını söyledi.

MYK üyelerinin sorumlu oldukları illerde ihtiyaca göre çalışma yürüteceğini kaydeden Salıcı, “Bazı iller var ki bu söylemiş olduğumuz çalışmaları hızlı bir şekilde yürütüyor, bazı iller var ki bu kadar hızlı değil” diye konuştu.

Öbek Örgütlenmesi nasıl yapılıyor?

Öte yandan MYK üyelerinin, bu illerde özellikle öbek örgütlenmesi üzerinde duracağı ifade ediliyor. Öbek Örgütlenmesi projesi kapsamına seçmen, 400 kişilik gruplara bölünürken her bir öbek için bir sorumlu atanıyor. Bu kişiler, sorumlu oldukları ev ve işyerlerine giderek ziyaretlerini partinin veri tabanına yüklüyor. Söz konusu ziyaretlerde bir erkek, bir kadın ve bir genç olmasına dikkat ediliyor.

Öbek Örgütlenmesi’nin yanı sıra MYK üyelerinin seçim güvenliğine ilişkin de çalışma yürütmesi bekleniyor. Bu doğrultuda MYK üyeleri, CHP’nin bir süredir yürüttüğü sandık sorumlusu atama ve mahalle temsilcisi atama çalışmalarını kontrol etmesi ve bu doğrultuda genel merkeze raporlama yapması istenecek.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu hamlesinin arkasında, erken seçim ihtimalini göz önünde bulundurduğu ve bu doğrultuda örgütün hazırlıklı olması isteğinin yattığı ifade ediliyor. Kılıçdaroğlu son olarak Antalya’da iki hafta önce düzenlenen Büyük Örgüt Buluşması’nda da örgüte yönelik uyarılarda bulunmuş, bazı örgütlerin istenilen düzeyde çalışmadığını belirtmişti.

Paylaşın

Muhalefette ‘Seçim Güvenliği’ Çalışmaları: Sandıklarda Kuş Uçurtmayacağız

Muhalefet, seçim barajının yüzde 7’ye indirilmesi, ittifak yapan siyasi partilerin milletvekili hesaplama sisteminin değiştirilmesi gibi düzenlemeleri içeren kanun değişikliğinin ardından yeni seçim senaryolarına hazırlanırken, diğer yandan da ‘seçim güvenliğine’ ilişkin yol haritalarını şekillendiriyor. 

Gazete Duvar’dan Müzeyyen Yüce’nin haberine göre, CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA liderleri seçim güvenliği için ortak çalışma grubu oluşturma kararı alırken HDP de ayrıca seçim güvenliği hazırlıklarını sürdürüyor. Muhalefet temsilcileri “sandıklarda kuş uçurtmayacağız” diyor.

Türkiye’nin 81 ilindeki saha çalışmalarının yanı sandık güvenliği için de bugünden hazırlandıklarını ifade eden CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, önceki seçimde kurulan 180 bin sandığı baz alarak sandık görevlilerini yüzde 98.5 oranında belirlediklerini söyledi. Salıcı bu orana ek olarak sandık görevlilerinin yedeklerinin de yüzde 50 oranında oluşturulduğunu kaydetti.

Yerel seçimlerde İstanbul’da uygulanan ve kamuoyunda “İstanbul Modeli” olarak adlandırılan modelin başarısına dikkat çeken Salıcı, 2023 seçimlerinde de bu modeli uygulayacaklarını belirterek şunları söyledi:

“Her sandık başında CHP’li bir sandık sorumlusu, her okulda bir veri bilişim sorumlusu, ilçede veya okulda seçim gününü ve itirazları takip edecek hukuk sorumluları olacak. Bunlar 10 sandık kurulan okulda da 100 sandık kurulan okulda da olacak. Bu yüzden seçim zamanı ıslak imzalı tutanakları fiziki olarak dağıtım merkezine ulaşmadan dijital olarak bize aktaracak veri giriş sorumluları olacak. Aynı zamanda da sandık başındaki oylama sırasında itirazların doğru yönlendirilmesi için hukuk sorumluları yer alacak. 973 ilçenin tamamında bunu yapacaklar. Sandığı giren oyun girdiği gibi çıkmasını sağlayacağız. Kuş uçurtmayacağız. Bu model doğu illerinde de batı illerinde de aynı şekilde uygulanacak.

Seçim kanununda yapılan değişikliğin seçim adaletini de sorunlu hale getirdiğini söyleyen Salıcı, bu süreçte yasanın yarattığı eşitsizliği ve adaletsizliği topluma tek tek anlatacaklarını da ifade ederek şöyle devam etti: “Türkiye’de seçimin güvenliği, adaleti konusu Anayasa’ya getirmiş oldukları yasayla doğrudan zedeleniyor. Seçim kurullarında ‘kıdemli hâkim’ şartının kaldırılması ve Cumhurbaşkanı’nın seçim yasaklarından muaf olması seçimin adaletini zedeliyor. Biz öncelikle buradaki adaletsizlikleri topluma anlatacağız.”

‘6 parti ortak çalışma yapacak’

Sandık güvenliğinin sağlanması için diğer muhalefet partileri ile ortak çalışma yürüteceklerinin de altını çizen Salıcı, bu seçimin sadece CHP’nin seçimi olmadığını söyledi. Salıcı, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem isteyen 6 partinin seçim güvenliği noktasında kuracakları komisyonun bu alanda çalışma yapacağını ifade etti.

Millet İttifakı ortağı İYİ Parti’de de seçim güvenliğine yönelik çalışmalar devam ediyor. Kısa süre önce partinin Başkanlık Divanı’nda yapılan değişiklikle Seçim İşleri Başkanı Mehmet Tolga Akalın’ın yerine Ankara Milletvekili Şenol Sunat getirildi. Bu durumun seçim ve seçim güvenliği çalışmasında bir strateji değişikliğine neden olmayacağını ifade eden parti kaynakları, çalışmaların aynı eksende devam ettiğini aktardı.

Bu kapsamda İYİ Parti, seçim güvenliği için kendi geliştirdiği yazılım olan İRİS (İYİ Parti Raporlama ve İletişim Sistemi) üzerinden sandık kurulu üyelerinin çoğunluğunun atamasını gerçekleştirdi. Seçimlerde görev alacak sandık kurulu üyelerinin yüzde 70’inin atamasını bu program üzerinden yapan İYİ Parti, şu ana kadar 135 bin 731 sandık kurulu üyesi belirledi.

Aynı zamanda yapılacak ilk seçimlere hazır olmak için sandık görevlileri eğitmenleri de sahada olacak. İYİ Parti, 200 sandığa 1 eğitmen düşecek şekilde planlama yaptı. Partide şu ana kadar kendi illerinde sandıklarda görev yapacak sandık kurulu üyesi ve müşahitleri eğitmek üzere bine yakın kişiye eğitim verildi. Türkiye’nin her yerinde çalışma yaptıklarını belirten parti kaynakları söz konusu eğitmenlerin belirlenen sandık kurulu üyelerine eğitim vermeye başladıklarını söyledi.

‘Gerekli önlemleri alacağız’  

Seçimlere partilerine dönük kapatma davası ve baskılarla gittiklerini ifade eden HDP Seçim İşleri Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, tüm olumsuzluklara rağmen seçmenin sandıklarda özgürce oy kullanması için gerekli önlemleri alacaklarını söyledi. Sandıkların seçim tarihi ve takvimi netleştikten sonra belirlendiğini ifade eden Tiryaki şunları söyledi:

“Bütün il ve ilçelerde sandık kurulu üyesi veremiyoruz ama daha önceki seçimlerde yaklaşık 100 bin sandığa müşahit veya sandık kurulu görevlisi verebildik. Önümüzdeki seçimlerde de özellikle etkili olduğumuz bölgelerde, milletvekili çıkardığımız kentlerde sandık kurulu görevlisi anlamında bu sayının altına düşmeyiz. Seçim güvenliğine yönelik merkezi eğitimlerimizi, il ve ilçe komisyonlarımızın eğitimlerini tamamladık. Geçmiş yıllarda görev verdiğimiz okul sorumlularımıza ve sandık kurulu üyelerimizin önemli bir bölümüne ulaştık ancak henüz eğitim verme aşamasında değiliz. Ancak bugün seçim kararı alınsa seçim güvenliği noktasında geride kalacağımızı düşünmüyorum.”

‘Hiçbir sandığı boş bırakmama gayreti içindeyiz’ 

Seçimlerde önceki yıllarda olduğu gibi toplu oy kullanılmasına ve görevlilerin sandık başlarından uzaklaştırılmasına izin vermeyeceklerini ifade eden Tiryaki sözlerini şöyle sürdürdü:

“Seçimlerde kamu görevlilerinin seçime etki ettiğini, siyasi otorite lehine çalışma yürüttüklerini düşünüyoruz. Biliyorsunuz Suruç’ta önceki seçimlerde bazı yerlere sandık görevlileri giremedi. Bunun kaynağı iktidar gücünü arkasına alan bazı kamu görevlileridir. Dolayısıyla sandık güvenliğini sağlama konusunda sandık birleştirme kararları verilecektir. Sandık görevlilerimizin sandık başına ulaşması için de üstün bir çaba sarf etmeyi düşünüyoruz. Ben muhalefet partilerinin bu konuda gösterecekleri duyarlılıkla her türlü seçim hilesinin önüne geçebileceklerine inananlardanım. Aynı zamanda Türkiye’de seçimleri Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) temsileri, STK’lar, demokrasi güçleri yakından izliyor. Karamsar olmamızı gerektiren bir neden olduğunu düşünmüyorum. Daha çok görevliyle önlem alacağız. Hiçbir sandığı boş bırakmama gayreti içindeyiz.”

Tiryaki, sandık güvenliği konusunda muhalefet partilerinin ortak hareket etmesinin de önemine işaret etti. “Ortak çalışmaya hazırız” diyen Tiryaki, “Muhalefet partilerinin güçlerini birleştirerek veri paylaşma, güvenlik konusunda ortak çalışma yapmasının yararlı olacağını düşünüyorum. Biz bu konuda muhalefet partileri ile çalışmaya hazırız. En önemli önlemlerden biri bu olabilir” ifadelerine yer verdi.

Paylaşın

AK Parti’nin Yeni Seçim Hamlesi Ortaya Çıktı

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) mühür mum ve oy pusulası ihaleleriyle erken seçim tartışmaları devam ediyor. Erken seçim iddialarının yanı sıra iki şirketin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seçim kampanyası için sunum yaptığı iddia edildi. 

Türkiye gazetesinden Yücel Kayaoğlu’nun haberine göre, AK Parti, seçimler için hazırlıklara başladı. 2018 seçimlerinden itibaren seçim stratejileri, kampanyalar ve kamuoyu yoklamaları konusunda kurumsal olarak herhangi bir şirketle çalışmayan AK Parti’nin, önümüzdeki seçimler için iki yeni şirketle görüşmeler yürüttüğü belirtildi.

Haberde, Erdoğan’ın yapılan sunumları beğendiği ve yakın zamanda bu iki şirketle anlaşma yapılacağı belirtilirken AK Parti yönetimi ve Erdoğan, 2023 seçimlerini ‘bir yol ayrımı ve kırılma noktası’ olarak gördüğü ifade edildi.

AK Parti kurmayları, kendilerine oy verenlerin yüzde 70’ten fazlasının dar gelirliler olduğuna dikkat çekerek 2022 yılı sonundan itibaren asgari ücret, EYT, 3600 ek gösterge, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, emekli maaşları gibi sıkıntılı alanlar konusunda bütün imkânların zorlanacağını dile getiriyor.

YSK’nın seçim hazırlıkları sürüyor!

Öte yandan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ise seçime doğru tüm hazırlıklarını tamamlamak için alımlarına ‘tam gaz’ devam ediyor. Devlet Malzeme Ofisi (DMO), YSK’nin ihtiyacı doğrultusunda 23 Mart’ta iki farklı ihaleye çıkmıştı. İlk ihale, yalnızca oy verme kabininden oluşmuştu. İkinci ihale ise ‘kırtasiye malzemesi’ adıyla yayımlanmıştı.

12 kalemden oluşan ihaleye göre, 250 bin adet ıstampa süngeri ve 500 bin şişe ıstampa mürekkebi, 500 bin adet mühür kartuşu, 500 bin çubuk mühür mumu, 35 bin yumak kendir ip alınması öngörülmüştü. Istampa sünger ve mürekkebi için teslim süresi 60, mühür kartuşu için 90 ve mühür mumu ile kendir ip için 180 gün teslim süresi belirlenmişti.

DMO dün yeni bir ihale ilanı daha yayımladı. Bu kez YSK’nin ihtiyacı beş kalem filigranlı oy pusulası ve zarfı kâğıdı, hazırlanan teknik şartnamelerine uygun şekilde açık teklif isteme usulüne göre satın alınacak.

Paylaşın

YSK’nın Seçim Hazırlıkları Sürüyor!

AK Parti ve MHP milletvekillerinin ortak imzasıyla hazırlanan Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Yasa, cumhurbaşkanının onayının ardından yürürlüğe girecek.

Cumhuriyet gazetesinden Mustafa Çakır’ın haberine göre  anayasa hükmü gereği seçim yasalarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanamıyor. Bu nedenle yasanın uygulanabilmesi için seçimlerin bir yıl sonra yapılması gerekiyor.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ise seçime doğru tüm hazırlıklarını tamamlamak için alımlarına ‘tam gaz’ devam ediyor. Devlet Malzeme Ofisi (DMO), YSK’nin ihtiyacı doğrultusunda 23 Mart’ta iki farklı ihaleye çıkmıştı. İlk ihale, yalnızca oy verme kabininden oluşmuştu. İkinci ihale ise ‘kırtasiye malzemesi’ adıyla yayımlanmıştı. 12 kalemden oluşan ihaleye göre, 250 bin adet ıstampa süngeri ve 500 bin şişe ıstampa mürekkebi, 500 bin adet mühür kartuşu, 500 bin çubuk mühür mumu, 35 bin yumak kendir ip alınması öngörülmüştü. Istampa sünger ve mürekkebi için teslim süresi 60, mühür kartuşu için 90 ve mühür mumu ile kendir ip için 180 gün teslim süresi belirlenmişti.

DMO dün yeni bir ihale ilanı daha yayımladı. Bu kez YSK’nin ihtiyacı beş kalem filigranlı oy pusulası ve zarfı kâğıdı, hazırlanan teknik şartnamelerine uygun şekilde açık teklif isteme usulüne göre satın alınacak.

6 ay süre verildi

Beş kalem malzemenin toplam miktarı 21 bin 450 tona ulaşıyor. Bu kapsamda beyaz, mavi, sarı renkli çeşitli ebatlarda oy pusulası kâğıtları ile sarı renkli filigranlı oy zarfı kâğıtları alınacak. Teslim süresi ise altı ay. Teklifler 15 Nisan’a dek Euro cinsinden verilecek. Yerli isteklilere yapılacak ödemeler fiili teslim tarihindeki Merkez Bankası Euro alış kuru üzerinden TL olarak yapılacak. Yabancı isteklilere yapılacak ödemeler ise Euro cinsinden olacak.

Paylaşın

‘AK Parti Seçim İçin Seneyi Beklemeyecek’ İddiası

Seçim tarihi olarak 2023 yılı Haziran ayı planlansa da, ekonomideki mevcut olumsuz tablo nedeniyle erken seçim yapılacağı yorumları yapılıyor. Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, gelecek yıl haziran ayında ekonominin AKP yönetiminin sandığından çok daha kötü olacağını belirtti. 

“AKP neden seçim için seneyi bekleyemeyecek…” diye soran Kahveci, “Bir kere seneye enflasyon “baz etkisi” ile bir miktar düşebilir ama bu zamlar bir kere heybeye girmiş oldu. O baz etkisi de öyle fazla olmayacak” yorumunu yaptı.

Kahveci yazısını şu satırlarla sürdürdü:

“Neden mi?

Çünkü şu anda ve önümüzdeki aylarda zamların bir nedeni de parasal genişleme kaynaklı olacak. Mesela Kur Korumalı Mevduat-KKM ek ödemeleri hem Hazine’den hem de Merkez Bankası kaynaklarından yapılıyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Karşılıksız para dağıtılacak ve enflasyona yeni bir dinamizm gelecek.

Parasal grafikleri incelediğimizde şu anda zemin oldukça uygun. Kurlar durmasına rağmen zamların devam etmesinin bir nedeni de kısmen buradan geliyor.

Şu anda ülke ekonomisini ayakta tutan tek dalımız “dış talep”. Ya da şöyle söyleyelim: Ekonomimize en büyük destek ŞER GÜÇLERDEN geliyor.

Fakat bu durum bizim sandığımız gibi olmuyor. Yani ihracat bizi zenginleştirmiyor, tersine yurtiçi fiyatları artırıyor ve alım gücünü düşürüyor. Kısaca diyeceğim şudur: Eğer TL değer kaybedecek ve ihracat artışı ile refaha ulaşacağız diye bekliyorsanız, hiç boşuna beklemeyin.

Bu ihracat bizi zenginleştirmiyor, tersine fakirleştiren bir ihracatımız var.

Ayrıca dış ticaretimiz öyle fazla vs de vermiyor. Ocak ayınca enerji ve altın dışı cari dengede ciddi bozulma var.

İhracatımız artacak ve kasaya dolar gelecek diye çok fazla hayale kapılmasak iyi olur. Arka kapı yöntemi ile doları seneye kadar hiç tutamayacağız bilesiniz.

Bu uğurda Rus oligarklara ve Rusya’ya bıraktığımız açık kapı da bizi kurtaracak sanmayalım. Bugün ABD ve AB tarafından ses çıkartılmayan arka kapı yöntemi yarın bir anda başımıza sıkıntı açarak kapanabilir…. Bu riski de bir kenara yazalım.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

AK Parti’de Oy Kaybına Karşı Hangi Önlemler Konuşuluyor?

AK Parti ve MHP’nin Meclis’e sunduğu seçim kanunu değişikliği siyasetin ana gündem başlıklarından birisi olurken siyasi partiler de seçim hazırlıklarına hız verdi. AK Partili kurmaylar kurmaylar ise oy kaybını görerek strateji değiştirmek gerektiğini savunuyor.

CHP Antalya’da ‘İktidara hazırız’ sloganıyla il başkanlarının katıldığı örgüt buluşması gerçekleştirdi, İYİ Parti Ankara’da ‘İl Başkanları Çalıştayı’ düzenledi. MHP Antalya’da belediye başkanları toplantısı yaparken AK Parti’de de seçim stratejisini belirlemek için toplantı üstüne toplantı yapılmaya başlandı.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; özellikle ekonomik zorluklar nedeniyle oylarda görünür bir düşüş olduğunu kabul eden AK Partili kurmaylar buna karşın halen birinci parti olduklarına dikkat çekiyor, zorluğun ise 50+1 gereken Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanacağını kaydediyor.

‘Strateji değiştirmek gerekiyor’

Bugüne kadar yapılan birçok seçimde oyları konsolide etmek için kutuplaştırma siyasetinden sonuç alındığına dikkat çeken kurmaylar bu seçimde ise oy kaybını görerek strateji değiştirmek gerektiğini savunuyor.

AK Parti’de öne çıkan birçok siyasetçinin savunduğu bu stratejiye göre seçim çalışmasının daha kapsayıcı, kuşatıcı, herkesi kucaklayan bir dil ve üslup üzerine kurulması gerekiyor. Partinin reformcu kimliğinin yeniden öne çıkarılarak topluma “Biz yaptık, yine yaparız” duygusunun verilmesi gerektiği ifade ediliyor.

AK Parti iktidarı döneminde yapılan hizmetlerin anlatıldığı daha sakin bir dil kullanılması gerektiğine dikkat çeken kurmaylar, “Her gün artı bir oy kazanmak zorunda olan biziz” diyor. Seçim stratejisi kapsamında yapılan toplantılardan çıkan sonucun bir süre sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulması bekleniyor.

Paylaşın