14 Mayıs Seçimleri: Hangi Genel Başkanlar Milletvekili Seçildi?

14 Mayıs Pazar günü yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde kesin olmayan sonuçlara göre 10 partinin genel başkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yer almaya hak kazandı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, memleketi Osmaniye’den yeniden milletvekili seçildi.

AK Parti listelerinden seçime katılan Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal da meclise giren isimler arasında yer aldı.

HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu İstanbul 3. Bölge’den DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ise İstanbul 2. Bölge’den seçildi.

Cumhur İttifakı’nın diğer ortaklarından Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan İstanbul 2. Bölge 1. sıradan Meclis’e gitmeyi başardı.

İttifakın diğer ortaklarından Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ise seçilemedi.

CHP listelerinden Erzincan’da seçime giren Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül de yine seçilen genel başkanlar arasında yer aldı.

Yeşil Sol Parti Eş Genel Başkanı İbrahim Akın İzmir 2. Bölge’den; diğer Eş Genel Başkan Çiğdem Kılıçgün Uçar da İstanbul 1. Bölge’den seçildi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş İstanbul 3. Bölge’den seçildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar Şanlıurfa’dan diğer Eş Genel Başkan Pervin Buldan da Van’dan seçildi. HDP seçimlere Yeşil Sol Parti listelerinden girdi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise Gaziantep’ten seçilemedi.

Kabine’de yer alan 16 isim milletvekili oldu

28. yasama döneminde milletvekili olarak görev yapacak Kabine üyeleri ile bu üyelerin seçildikleri bölgeler şunlar:

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay / Ankara 3. Bölge

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu / İstanbul 2. Bölge

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer / Ordu

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar / Kayseri

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank / Bursa 2. Bölge

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ / Şanlıurfa

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık / Osmaniye

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin / Ankara 2. Bölge

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum / İstanbul 1. Bölge

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu / Antalya

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez / Eskişehir

Gençlik ve Spor Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu / İzmir 1. Bölge

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati / Mersin

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci / Kahramanmaraş

Ticaret Bakanı Mehmet Muş / Samsun

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu / Trabzon

Ayrıca daha önce bakanlık görevinde bulunan Abdulhamit Gül Gaziantep’ten, Faruk Çelik ise Artvin’den milletvekili seçildi.

Paylaşın

Yüksek Seçim Kurulu: Erdoğan Yüzde 49.40, Kılıçdaroğlu Yüzde 44.96

14 Mayıs seçimlerine dair son rakamları açıklayan YSK Başkanı Yener, yurtiçinde 27 adet açılmayan sandık var; yurtdışında ise açılan sandık sayısı 8065 ve 1529 açılmayan sandık bulunuyor: Erdoğan yüzde 49.40, Kılıçdaroğlu yüzde 44.96, Sinan Oğan yüzde 5.2, Muharrem İnce yüzde 0.44.

Haber Merkezi / Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi sonuçlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

YSK Başkanı Yener, saat 09.45 itibariyle, toplam 192 bin 214 olan yurt içi sandıklarının 192 bin 187’sinin açıldığını belirterek şunları kaydetti:

“Yüzde 99’luk yurt içinde bir açılma oranı vardır. Açılmayan sandık sayısı 27 adettir. Yurt dışında 9 bin 594 sandığımız bulunmakta olup açılan sandık sayısı 8 bin 65’tir.

Şu an itibariyle 1529 açılmayan sandık bulunmakta olup yurt dışı açılan sandık oranı ise yüzde 84.06’dır.”

Bu verilere göre, Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 49.40, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 44.96, Sinan Oğan’ın yüzde 5.2, Muharrem İnce’nin yüzde 0.44 oy oranına sahip olduğunu belirten Yener, “Veri girişimiz devam etmektedir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Paylaşın

14 Mayıs Seçimleri: Sandıklar Kapandı

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri için oy verme işlemi, saat 17.00’de sandıkların kapanmasıyla sona erdi. Saat 18:00’e kadar seçim sonuçlarına ilişkin tahmin ve yorum yapılması yasak.

Haber Merkezi / Saat 18:00-21:00 arasında sadece YSK’nın seçime ilişkin açıklamaları yayımlanabilecek. 21:00’den sonra ise bütün yayınlar serbest olacak, YSK bu saati daha erkene alabilecek.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, seçimlerde oy verme işleminin sona ermesinin ardından açıklama yaptı:

“14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanı seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri sonuçlanmıştır. Kurulumuza şu ana kadar yansıyan olumsuz bir durum söz konusu olmamıştır. Yurt genelinde oy verme işlemleri esnasında bir parti müşahidi ile 2 vatandaşımızın kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiği öğrenilmiştir.”

Erdoğan: Sandıklara sahip çıkma vakti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandıkların kapanmasının ardından Twitter hesabından açıklama yaptı. Erdoğan, “Değerli dava ve yol arkadaşlarım…

Oy verme işlemi ülkemiz genelinde, hamdolsun, demokrasimize yakışır bir şekilde tamamlandı. Şimdi, her zaman olduğu gibi sandıklara sıkı sıkıya sahip çıkma vakti. Sonuçlar kesinleşinceye kadar milletimizin iradesini korumaya devam!..” dedi.

Mithat Sancar’dan oyları koruma çağrısı

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da, vatandaşlara sandıkları ve oyları koruma çağrısı yaptı. Sancar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Değerli arkadaşlar, demokratik dönüşüm ve kalıcı barış için çıktığımız bu yolda son bir işimiz kaldı.

Bu saat itibariyle sandıkları ve oyları koruyor, ıslak imzalı tutanaklara ve oy torbalarına sahip çıkıyoruz. Mutlaka kazanacağız! Birlikte Değiştireceğiz!” ifadelerini kullandı.

Kaftancıoğlu: Vatandaşları, oylarına sahip çıkmaları için oy verdikleri okullara davet ediyoruz

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, sandıkların Türkiye genelinde kapanmasına kısa süre kala gazetecilere kısa bir açıklamada yaptı.

İstanbul’da rekor bir katılım beklediklerini söyleyen Kaftancıoğlu, il genelinde %90’ın üzerinde oy kullanıldığını tahmin ettiklerini belirtti.

İstanbul’da seçim güvenliğine dair bazı münferit olayların yaşandığını, bunların bildirildiğini ve gerekli tedbirlerin alındığını ifade eden Kaftancıoğlu, ilde genel olarak oy verme sürecinin sorunsuz geçtiğini belirtti.

Kaftancıoğlu, “Vatandaşlarımızı oylarına sahip çıkmaları için oy verdikleri okullara davet ediyoruz” diye konuştu.

Demirtaş: Oylara sahip çıkma zamanı

Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Şimdi oylara sahip çıkma zamanı” mesajını paylaştı.

Demirtaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Çok uzun zamanların emeğini ve kararlılığını sandığa attınız. Hepinizi tebrik ediyorum. Şimdi oylara sahip çıkma zamanı” ifadesini kullandı.

YSK’dan ‘mühür lekesi’ kararı

Bazı sandıklarda cumhurbaşkanı oy pusulalarının ön yüzünde, arkaya vurulan mührün mürekkebinin yer aldığı yönünde şikayetler, parti temsilcileri tarafından Yüksek Seçim Kurulu’ya (YSK) bildirildi. Başvuruları inceleyen YSK, tüm sandık kurulu başkanlarına mesaj gönderdi.

Mesajda, “Kurulumuza intikal ettirilen verilerden bazı sandıklarda cumhurbaşkanı pusulasının ön yüzüne sandık kurulu mührü vurulduğu, ayrıca bazı pusulaların arkası mühürlenirken bu mührün mürekkep lekesi nedeniyle pusulanın önünde de görüldüğü anlaşılmıştır. Söz konusu pusulalar hakkında oy sayım ve döküm esnasında 298 sayılı Kanun’un 98 ve 101’inci uyarınca işlem yapılması gerekmektedir” denildi.

Paylaşın

14 Mayıs Seçimleri: Liderler Oylarını Kullandı

Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 28. Dönem Milletvekili genel seçiminde oy verme işlemi saat 17.00’de sona erecek. Seçimler için 81 ilde, 1094 ilçe seçim kurulunda 191 bin 910 sandık kuruldu.

Seçmen sayısı 60 milyon 697 bin 845. Yurt içinde ilk kez oy kullanma hakkına sahip seçmen sayısı ise 4 milyon 904 bin 672. Seçimde cumhurbaşkanı oy pusulasındaki aday sayısı 4, parti sayısı 24, bağımsız milletvekili adayı sayısı ise 151.

Gümrüklerde oy verme işlemleri de aynı saatte bitecek. Saat 18.00’e kadar seçim sonuçlarına ilişkin tahmin ve yorum yapılması yasak.

Saat 18:00-21:00 arasında sadece Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçime ilişkin açıklamaları yayımlanabilecek. 21.00’den sonra ise bütün yayınlar serbest olacak, YSK bu saati daha erkene alabilecek.

Cumhurbaşkanı adaylarından Muharrem İnce, adaylıkan çekildiğini açıkladı ancak pusulaların basımı ve dağıtımı tamamlandığı için İnce’nin adı pusulada yer almaya devam ediyor.

Erdoğan, sonuçları İstanbul’da takip edecek

Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan oyunu eşi Emine Erdoğan ile birlikte gittiği Üsküdar Kısıklı’daki Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı. Erdoğan, “Bütün seçmenlerimizin şöyle hiç endişeye kapılmadan akşam saat 17.00’ye kadar oylarını kullanmaları, Türk demokrasisinin gücünü göstermesi bakımından çok çok önemli” dedi.

Erdoğan, seçimlerin gidişatına dair İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan bilgi aldığını da söyledi ve “Aldığım bilgilere göre olaysız, herhangi bir sıkıntı yaşanmadan şu ana kadar süreç devam etti, devam ediyor. En önemlisi deprem bölgesindeki oyların kullanımıydı. Deprem bölgesinde de vatandaşlarımız büyük bir şevkle, aşkla oylarını kullanıyorlar. Oralarda da şu an itibarıyla herhangi bir sıkıntı yok. Temennim odur ki, akşam sayımlardan sonra ülkemiz, milletimiz için, Türk demokrasisi için hayırlısıyla bir geleceği Rabbimden niyaz ediyoruz” dedi. Erdoğan, sonuçları İstanbul’da takip edeceğini´de sözlerine ekledi.

MHP lideri Bahçeli Ankara’da oy verdi

Cumhur İttifakı’nda yer alan MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, oyunu Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Anıttepe Ortaokulu’nda verdi. Seçim lokali çıkışında yaptığı konuşmada, “Türk siyasi hayatında önemli bir seçim. Bu seçime yüksek bir katılım olduğu görülmekte. İnşallah milletimize hayırlı uğurlu olsun. Bütün siyasi partilerimize başarılar diliyorum” dedi. Bahçeli, seçim sonuçlarını partiden takip edeceğini belirtti.

Kılıçdaroğlu: Bu ülkeye baharlar gelecek

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oyunu Ankara’da kullandı. Kılıçdaroğlu oy vermeye eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile gitti ve çift Ankara Çukurambar’daki Arjantin İlkokulu’nda oylarını verdi.

Kılıçdaroğlu çiftine, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Mansur Yavaş ile Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen de eşlik etti. Kılıçdaroğlu, okulun bahçesinde vatandaşlarla sohbet ettikten sonra basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Hepimiz demokrasiyi çok özlemişiz. Hepimiz kucaklaşmayı çok özlemişiz. Hepimiz birlikte olmayı çok özlemişiz. Bundan sonra göreceksiniz, bu ülkeye baharlar gelecek. Bundan sonra da hep devam edecek” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Ekrem Imamoğlu ise oyunu Beylikdüzü’nde bulunan Emin Yükseloğlu Kız Anadolu İmamhatip Lisesi’ne eşi Dilek İmamoğlu ve çocuklarıyla gelerek verdi. Basın mensuplarına açıklama da yapan İmamoğlu, “2023 yılında Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında ve 2’nci yüzyılın başlangıcında hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz için” dedi.

Anneler Gününü de kutlayan İmamoğlu, “Özellikle anneler için hayırlı uğurlu olsun. Memleketimizin huzura, barışa, kardeşliğe, birbirine güzel ve iyi bakmaya, insanların birbirini anlamaya, dinlemeye çok ihtiyacı var” dedi ve seçmin sonuçlarını Ankara’da takip etmek üzere başkente yola çıkacağını da belirtti.

İYİ Parti Lideri Akşener: Milletin vereceği karar bizlerin başı üzerinedir

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise oyunu Üsküdar Beylerbeyi’ndeki Hacı Sabancı Anadolu Lisesi’nde verdi. Burada açıklama da yapan Akşener, “Aziz milletin vereceği karar bizlerin başı üzerinedir. Başımızın üstündedir. İnşallah her şey güzel ve iyi olacak” dedi. Akşener oyunu sandığa atarken, “Hayırlı uğurlu olsun. Allah gençlere, ülkemize hayırlı etsin” dedi.

Akşener, ititfak olarak yürüttükleri kampanyaya da dikkat çekti ve “Özellikle Millet İttifakı olarak uyumlu, birbirine yol veren, birbiriyle dostluk içerisinde. Birimiz bir şehirdeyse diğer arkadaşımız bir başka şehirde çalıştık. Ve iddia ediyorum en fazla seçmene ulaşan bir organizasyonun içinde yer aldık. Arkadaşlarımıza sordum 45 yerde miting yapmışım, 54 noktada da program yapmışım. 66 noktada sayın İmamoğlu, sayın Mansur Yavaş aynı şekilde sayın Kılıçdaroğlu aynı şekilde yani hepimiz çalıştık ve çok fazla insana ulaşıp dertlerimizi anlatmaya çalıştık. Bu seçimde Millet İttifakı’nın bileşenleri olarak yapmaya çalıştığımız şey; bizim, seçmenin derdini dinleyip onlardan aldığımız bilgiler ışığında çözümler üretmek, projeler üretmek. Seçmen velinimettir” dedi.

Akşener de seçimi Ankara’da takip edeceğini belirtti ve bugün Anneler Günü olmasına da işaret ederek önce bütün kadınların günü kutladı, sonra da “Bir anneler günü hediyesi de isterim” diyerek okuldan ayrıldı.

HDP Eş Genel Başkanları Sancar ve Buldan da oylarını verdi

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar oyunu Ankara’da kullandı. Sancar, “Türkiye tarihinin en önemli seçimlerini yaşıyoruz bugün. Önümüzdeki dönem gerçekten çok önemli bir başlangıç olacak. Oyumuzu demokratik dönüşüm ve barış için kullandık. Bu seçimlerden çıkacak sonuçların Türkiye’yi yeni bir başlangıca götüreceğine inanıyoruz. Bütün yurttaşlarımızın demokratik sorumluluk bilinciyle hareket edeceğine inanıyorum. Demokratik sorumluluğun en önemli gereği de oyunu kullanmaktır, halkın iradesini sandığa yansıtmaktır” diye konuştu.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise oyunu Van’da kullandı. Yeşil Sol Partisi’nden Van 1’inci sıra milletvekili adayı olan HDP Eş Genel Başkanı, seçimin barış ve kardeşliğe vesile olması dileğinde bulunarak, şöyle konuştu: “Umut ediyor ve diliyorum ki; kullanılan bütün oylarımız bu ülkenin huzuruna, refahına, sevgisine, barışına, adaletine, demokrasisine vesile olur. Bu ülke uzun bir süredir aslında çok büyük haksızlıkların ve hukuksuzlukların yaşandığı bir ülke haline geldi. Ancak, bugün yapılan seçimlerle birlikte bir değişim ve dönüşümün artık kaçınılmaz olduğunu hepimiz bekliyoruz. Bütün Türkiye halkları bekliyor, 82 milyon insanın umudu var bugünkü seçimlerden” dedi. “Mutlaka kazanacağımıza yürekten inanıyorum“ diye de vurgulayan Buldan da Ankara’ya geçeceğini ve seçimlerin sonuçlarını HDP Genel Merkezi’nde partili arkadaşlarıyla birlikte takip edeceğini belirtti.

DP Lideri Uysal: 14 Mayıs milletimizin derinden nefes almasına vesile olacaktır

Millet İttifakı bileşeni Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal oyunu Afyonkarahisar’da kullandı. DP Genel Başkanı Uysal, akabinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “14 Mayıs 1950’nin yıl dönümünde 14 Mayıs 2023 tarihi de milletimizin derinden bir nefes almasına vesile olacaktır. Türk demokrasisinin en önemli sermayesi kavgasız, dövüşsüz iktidarları değiştirebilme kabiliyetidir, seçimi icra edebilme kabiliyetidir. Bugün bunu gerçekleştiriyoruz. Güzel bir havada artık baharın sonu yazın başlangıcı, milletimizin de bu manada havaya, toprağa, suya cemreler düştüğü gibi her 1 oy sandığa cemre olarak düşecektir. Milletimizin olduğu kadar kadim coğrafyanın, insanlığın da tarihinde önemli bir dönüm noktası olacağına inanıyorum” diye konuştu.

DEVA lideri Babacan: Bugün bayramımız

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, eşi Ülkü Zeynep Babacan ile ile birlikte Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan Türkiye Emlak Bankası Ortaokulu’nda oyunu verdi.

Seçimlere katılımın yoğun olduğunu öğrendiğini söyleyen Ali Babacan, “Bugün burada mahallemizin muhtarı ile karşılaştık. Hiçbir seçimde erken saatlerde bu kadar sıranın oluşmadığını söyledi. Sabah 08.00’den bu yana yoğun katılım olduğunu söyledi, okul görevlileri de teyit etti. Tabii seçimler demokrasinin bayramıdır. Bugün bayramımız. Milli iradenin tecelli ettiği, halkımızın egemenliğini açıkça ilan ettiği bir gün. Demokrasi, seçimden seçime işleyen bir mekanizma da değil; iki seçim arasında istişare ile sürekli çalışması gereken bir yönetim sistemi” dedi.

Seçimlerin basın özgürlüğü ile birlikte anlamlı olduğunu da vurgulayan Babacan, “Demokrasi, vatandaşlarımızın haberlere özgürce erişebilmesi ile anlamlı. Doğru bilgi sonucunda oluşacak milli iradeden kıymetli bir şey yok. Bu seçimlerin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Bu seçimlerin aynı zamanda bütün dünyada demokrasi özlemi çeken herkes için hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum” diye konuştu.

DEVA lideri seçimleri önce partili arkadaşlarıyla, saat 21.00 itibarı ile de Millet İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu ile CHP Genel Merkezi’nde izleyeceğini aktardı.

TİP Lideri Erkan Baş da oyunu İstanbul’da kullandı

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, oyunu İstanbul’da Kadıköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde kullandı. Öğlen saatlerinde oyunu verecegi seçim lokaline eşi Gülçin Baş ile gelen Erkan Baş oyunu Kadıköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 1094 numaralı sandıkta kullandıktan sonra sandık görevlilerie teşekkür edip ayrıldı.

Sinan Oğan: Lütfen, herkes oy kullansın

ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan ise oyunu Ankara’da kullandı. Oğan, eşi Gökçen Oğan ile geldiği Çankaya ilçesindeki Kocatepe Mimar Kemal Anadolu Lisesi’nde oyunu verdikten sonra basın mensuplarına açıklama yaptı.

Oğan, heyecanlı olduğunu belirterek “Memleketimize, milletimize hayırlı olsun diliyorum. Buradan bütün vatandaşlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Lütfen, herkes oy kullansın. Sükunetle, suhuletle bu seçimi bir bayram havasında geçirelim” dedi.

MP Lideri İnce: Haysiyetimle oynadılar

Cumhurbaşkanı adaylığından çekilen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ve eşi Ülkü İnce, oyunu Ankara’nın Çankaya ilçesi Yaşamkent Şener Çakmak Anadolu Lisesi’nde kullandı.

İnce, akabinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, kendisi hakkında sosyal medyada ortaya atılan iddiaların iftira ve montaj olduğunu tekrarlayarak, “Almışlar porno sitesinden, benim kafamı yapıştırmışlar. Emniyet Genel Müdürlüğü bunu açıkladı; ‘Bunlar sahte’ dedi. Ortada bir terör var. FETÖ var, PKK var, 50 gündür terör örgütlerinin saldırısı altındayım. Bunu görmüyor musunuz?” diye isyan etti.

İnce, haysiyeti ile oynandığını da belirterek, kendine yönelik saldırı ve karalama olayıyla bağlantılı olarak 17 kişinin gözaltında olduğunu aktardı. “Kendimi, onurumu, şerefimi, Türk devletine emanet ettim” diye konuşan İnce okuldan çıktığı sırada Memleket Partili bir grup ile karşıt görüşlü bir grup arasında tartışma yaşandığı, polislerin araya girmesiyle gerginliğin büyümeden önlendiği bildirildi.

HÜDA PAR lideri Yapıcıoğlu: Gergin bir seçim süreci geçirdik

Cumhur İttifakı destekçisi HÜDA PAR Genel Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili adayı Zekeriya Yapıcıoğlu da oyunu İstanbul’da Başakşehir’deki Kayaşehir Şeyh Şamil İmam Hatip Ortaokulu’nda kullandı.

Oyunu vermesinin ardından konuşan Yapıcıoğlu “Malum biraz gergin bir seçim süreci geçirdik. Özellikle kullanılan dilden çok şikayet ettik. Çok sert bir üslup vardı. Şükür ki o sert üslup tabana, seçmene çok yansımadı. İnşallah bu saatten sonra da yansımaz. Neticede sandıktan ne çıkarsa çıksın herkesin bunu olgunlukla karşılaması gerekir. Sonuçlar milletimizin huzuruna, refahına, birliğine ülkemizin inşallah tam bağımsız bir yol için en hayırlı sonuç neyse o sandıktan çıkacaktır” dedi.

Paylaşın

14 Mayıs Seçimleri; NYT: NATO Karargahı Ve Kremlin’de Dikkatle İzleniyor

Uluslararası basın, 14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine saatler kala, seçimlere ve olası sonuçlarına ilişkin değerlendirmelere yer vermeye devam ediyor.

New York Times gazetesi, seçimlerin Batı başkentleri, NATO karargahı ve Kremlin’de dikkatle takip edildiğini yazdı. Gazete yarınki seçimlerin sonuçlarının Batı’da bir miktar rahatlamaya, Moskova’da ise endişeye yol açabileceği yorumunu yaptı.

Gazete bugünkü haberinde Batı’nın Türkiye’nin iç siyasetine müdahaleyle suçlanmamak amacıyla resmi olarak seçimlerle ilgili bir tercih ortaya koymama konusunda dikkatli davrandığını; ancak muhalefetin adayının kazandığı bir sonucun Batı’da bir miktar rahatlamaya, Moskova’da ise endişeye yol açabileceğini kaydetti.

Haberde, Rusya’nın Erdoğan yönetimindeki Türkiye için vazgeçilmez bir ticaret ortağı ve zaman zaman da diplomatik bir arabulucu olduğu; Ukrayna’nın işgalinden bu yana bu ilişkinin Kremlin açısından daha da önem kazandığı vurgulandı.

New York Times, “Avrupa Birliği ve Washington’da Erdoğan yönetiminde Türkiye’nin Avrupa değerlerinden ve hukukun üstünlüğü ve basın özgürlüğü gibi normlardan uzaklaştığına ilişkin güçlü bir hissiyat var” ifadelerine yer verdi.

Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki ortaklığın ideolojik bir yakınlıktan çok karşılıklı çıkara dayandığı ve iki ülkenin Kafkaslar ve Ortadoğu’da nüfuz rekabeti içinde olduğu görüşü yer aldı.

Avrupa liderlerinin Erdoğan’ın seçimi kılpayı kaybetmesi ya da ikinci tura gidilmesi halinde Türkiye’de seçim sonrası çalkantıdan endişe duyduğu da belirtilen haberde, bu bağlamda eski İsveç Başbakanı Carl Bildt’in görüşlerine yer verildi.

Seçimleri bir dönüm noktası olarak tanımlayan Bildt, “Bir diğer endişem güçlerin bölündüğü bir sonuç çıkması. Yani Erdoğan liderliğinde güçlü bir cumhurbaşkanlığı ve istikrarsız bir muhalefet koalisyonu tarafından kontrol edilen bir parlamento. Anayasal bir açmaz riski oldukça yüksek” diyor.

WP: “Türkiye’de muhalefet bugün daha güçlü”

Washington Post gazetesi de seçim sürecine ilişkin kapsamlı haberinde bugün Türkiye’de muhalefetin daha güçlü, daha uyumlu ve göz ardı edilemeyecek bir konumda olduğu görüşü dile getirildi.

Gazetenin haberinde seçimlerden önceki son düzlükte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rakiplerini terör gruplarıyla bağlantılı olmakla ve Batılı güçleri de ülkeyi bölmekle suçladığı hatırlatıldı.

Analistlere göre geçmişe kıyasla daha da sert olduğu gözlemlenen bu söylemin, seçimlerin Erdoğan ve iktidar üzerinde hiç olmadığı kadar baskı yarattığının bir işareti olarak yorumlandığı belirtildi.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

14 Mayıs Seçimleri: Yeni Hükümeti Bekleyen Ekonomik Sorunlar

14 Mayıs Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine saatler kaldı. Seçimler sonrası için en çok merak edilen konuların başında yeni kurulacak hükümetin nasıl bir ekonomi politikası uygulayacağı geliyor.

Peki 15 Mayıs sabahından itibaren Türkiye’de yönetimi devralacak iktidarı, ekonomide nasıl bir tablo bekliyor?

DW Türkçe’den Aram Ekin Duran, altı ana başlıkta Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu ortaya koydu:

Büyüme

AKP iktidarının enflasyon ile mücadele yerine büyümeyi tercih eden Yeni Ekonomi Modeli ile birlikte artan iç tüketim, Türkiye’ye 2021’de yüzde 10’un üzerinde, 2022 yılında ise yüzde 5,6’lık büyüme olarak geri döndü. Ancak veriler, AB ve OECD ortalamalarının çok üzerinde büyüyen Türkiye ekonomisinde ücretli çalışanların büyümeden aldığı payın her yıl daha da azaldığına işaret ediyor.

TÜİK verilerine göre 2016 yılında iş gücünün büyümeden aldığı pay yüzde 36,3 düzeyindeyken, bu oran 2022 sonunda yüzde 26,5’e kadar geriledi. Aynı dönemde sermayenin payı ise yüzde 47,5’ten yüzde 54,5’e çıktı. Dolayısıyla AKP’nin ekonomi politikaları ile kayda değer büyüme rakamlarına ulaşılsa da bu büyüme toplumun geniş kesimlerine refah getirmiyor, aksine milli gelirden aldıkları pay geriliyor.

Birkaç yıl öncesine kadar dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefi bulunan Türkiye, şimdi ilk 20 ülke arasında kalabilme mücadelesi veriyor.

Enflasyon

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda faiz indirimine başladığı Eylül 2021’den bu yana geçen yaklaşık 1,5 yıl içerisinde, Türkiye dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip ülkelerinden biri haline geldi.

Bu dönemde Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 19’dan yüzde 8,5’e düşürülürken resmi verilere göre tüketici enflasyonu yüzde 85’e, üretici enflasyonu ise yüzde 157’ye kadar çıktı. Nisan ayında yıllık tüketici enflasyonu baz etkisiyle yüzde 43,68 seviyesine gerilerken Türkiye bu oranla bile G-20 ülkeleri içerisinde Arjantin’den sonraki en yüksek enflasyona sahip ülke oldu.

Mayıs başı itibariyle enflasyondaki artış eğilimi 52. ayını da geride bıraktı. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) tarafından hesaplanan yıllık enflasyon ise hâlâ yüzde 100’ün üzerinde seyrediyor.

Ayrıca Dünya Bankası verilerine göre, son bir yılda küresel çapta gıda fiyatları düşmesine rağmen Türkiye yüzde 70’e varan fiyat artışlarıyla dünyadaki en yüksek gıda enflasyonuna sahip beş ülkeden biri konumunda.

Gelir dağılımı ve yoksulluk

Yüksek enflasyon ortamının doğal sonucu olarak Türkiye’deki gelir dağılımı adaletsizliği ve yoksulluk da artıyor. TÜİK’in 2022 yılına ilişkin Gelir Dağılımı İstatistikleri’ne göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, 2022’de bir önceki yıla kıyasla 1,3 puan artarak yüzde 48 oldu. Aynı dönemde en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan azalarak yüzde 6’ya geriledi.

Türk-İş’in Nisan 2023 verilerine göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı 10 bin TL’yi aşarken; kira, fatura, eğitim, giyim, ulaşım gibi tüm giderlerini kapsayan yoksulluk sınırı ise 33 bin TL’ye yükseldi. Resmi verilere göre Türkiye’deki çalışanların yüzde 37’si asgari ücret kazanıyor. Asgari ücret ise son 1 yılda yapılan yüzde 75 zamma rağmen sadece 8 bin 506 TL ile açlık sınırının bile altında seyrediyor.

TÜİK’in 8 Mayıs’ta açıklanan Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri’ne göre, Türkiye’de “yoksul” tanımına giren 12 milyon kişi bulunurken sürekli yoksulluk oranı ise yüzde 14 ile son 5 yılın en yüksek seviyesini görmüş durumda.

İşsizlik

Pandemi döneminde istihdam piyasasına verilen destekler ve işten çıkarma yasağı ile kısa çalışma ödeneği gibi önlemler, işsizliğin artmasının önüne geçti. Pandemiden çıkış ile birlikte açılan kredi muslukları ve iç talebin canlanması ile birlikte iş gücü piyasasındaki olası büyük kayıpların da önüne geçilmiş oldu.

Güncel verilere göre, Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 10 seviyesinde seyrediyor. Pek çok otorite tarafından “gerçek işsizlik oranı” olarak gösterilen ve iş aramaktan vazgeçmiş kimseleri de kapsayan geniş tanımlı işsizlik ise yüzde 21,8 ile çok yüksek bir seviyede bulunuyor. Bir başka deyişle Türkiye’de çalışabilir durumdaki her beş kişiden biri işsiz durumda. İşsiz olanların yaklaşık üçte birini ise üniversite mezunları oluşturuyor.

İş gücüne katılım oranı ise tüm nüfusun yüzde 53,6’sı ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri içerisinde son sırada yer alıyor. Türkiye yüzde 35’lik kadın istihdamı ile de yine OECD’de sonuncu sırada yer alıyor. Türkiye, 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfustaki işsizlik oranında ise yüzde 20,1 ile AB ülkeleri içerisinde lider konumda.

Cari açık

Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde başlayan “yüksek kur-düşük faiz” modeli ile dış ticarette fazla verme hedefi, gelinen noktada tarihi bir cari açık ve dış ticaret açığına neden oldu.

TCMB’nin açıkladığı son verilere göre, 2023’ün ilk çeyreğinde cari işlemler hesabı, ocak-mart arasını kapsayan yılın ilk çeyreğinde 23, 6 milyar dolar açık vererek rekora imza attı. 12 aylık cari açık ise 54,2 milyar dolar oldu.

Bu dönemde TCMB’nin arka kapı yöntemleri ile dizginlemeye çalıştığı dolar kuru 20 TL’ye dayandı. Kurun suni yöntemlerle yükselişinin engellenmesinin bedeli ise ihracatta yaşanan kan kaybı oldu.

Yalnızca Nisan ayında ihracat yüzde 17 düşerek, pandemiden bu yana ilk sert gerilemesini yaşadı. Böylelikle ihracat ve ithalat arasındaki farktan oluşan dış ticaret açığı da son 1 yılda yüzde 44 artarak, Nisan 2023 itibariyle 120,4 milyar dolara çıktı ve yeni bir rekor kırmış oldu.

Bütçe açığı

AKP yönetimi, başa geldiği 2002 yılında kendinden önce uygulamaya konulan IMF odaklı para ve maliye politikalarını uygulamaya devam etti. 2008 krizi dönemi dışarıda bırakıldığında genel anlamda istikrarlı seyreden bütçe dengesi, pandemi ile birlikte bozulmaya başladı.

2022 yılında bütçe gelirlerini artırmak ve bütçe açığının GSYH’ye oranını yüzde 3’ün altında tutmak için vergi barışı ve bedelli askerlik gibi pek çok gelir artıcı uygulamaya başvuran AKP iktidarı, seçim sürecine girilmesi ile birlikte Hazine’nin kaynaklarını daha da cömert bir şekilde kullanmaya başladı. 6 Şubat’taki deprem felaketi ile birlikte ise bütçe açığındaki büyüme hızlandı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın son açıkladığı Mart 2023 merkezi yönetim bütçe verilerine göre, bir önceki yılın ilk çeyreğinde 30,8 milyar TL fazla veren bütçe, 2023’ün ilk çeyreğinde 250 milyar TL açık verdi. Buna Kur Korumalı Mevduat (KKM) ve seçim odaklı harcamalar, doğalgaz indirimleri ve maaş artışları da eklenince, yeni hükümetin ekonomide en önemli gündem maddelerinden birinin de Hazine’yi yeniden güçlendirmek olacağını söylemek mümkün.

Paylaşın

Guardian: Kılıçdaroğlu, Erdoğan İktidarını Sona Erdirebilir

Birleşik Krallık merkezli The Guardian gazetesi, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere ilişkin, “Türkiye oy kullanmaya hazırlanırken Erdoğan gerçek bir kaybetme olasılığıyla karşı karşıya” başlıklı bir makalede yayınladı.

Jon Henley imzalı makalede, “Kılıçdaroğlu liderliğindeki birleşik bir muhalefet grubu nihayet Türk cumhurbaşkanının onlarca yıllık iktidarını sona erdirebilir” ifadelerine yer verildi.

Gazetede “Guardian’ın Türkiye’deki seçimlere bakışı: Erdoğan otoriterliğinin sonu mu?” başka bir analizde ise “Erdoğan’ın 20 yıllık iktidardan sonra aldığı yenilgi, Türkiye’nin demokrasiye ve daha fazla özgürlüğe doğru ilerlemesine izin verebilir. Onun için bir başka zafer, doğrudan otokrasiye kayarak, cumhurbaşkanı ve AKP’nin saldırılarından zaten ağır şekilde zarar görmüş olan temel kurumların ve sivil toplumun yok olmasına yol açabilir” ifadeleri yer aldı.

Uluslararası basın, 14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine saatler kala, seçimlere ve olası sonuçlarına ilişkin değerlendirmelere yer vermeye devam ediyor.

“Erdoğan döneminin sonu”

Arab News adlı haber sitesinde Andrew Hammond imzasıyla yayınlanan makalede şöyle kaydedildi: “Önemli sayıda yorumcu Erdoğan döneminin sonunu tahmin ediyor. Seçim sonuçları bıçak sırtındayken, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı yarışını kıl payı farkla Kılıçdaroğlu’na kaptırması da son derece makul.”

Erdoğan’ın ‘deep fake’ skandalı geri mi tepti?

Middle East Monitor (MEMO) adlı haber kuruluşu da “Erdoğan’ın deep fake skandalı” başlıklı bir haber yayınladı. Haberde şu ifadeler dikkat çekti: “Erdoğan’ın ‘deep fake’ skandalı geri mi tepti? Yapay zeka teknolojilerine erişim kolaylaştıkça, Türkiye’nin 2023 seçimleri yanlış bilgi açısından yeni zorluklarla karşı karşıya. Erdoğan, muhalefeti itibarsızlaştırmaya çalışmak için devasa taraftar kitlelerine üzerinde oynanmış videolar oynatarak kendi yanlış bilgilendirme oyununu oynuyor.”

“Seçimi kaybederse sebebi ekonomi”

Almanya merkezli Handelsblatt gazetesi, ekonomik krize dikkat çektiği seçim haberinde, “Seçimlere çeşitli krizler eşlik ediyor. Ulusal para birimi olan lira, son iki yılda avro karşısında yüzde 52’den fazla değer kaybetti ve ülkedeki enflasyon yüzde 44 civarında” denildi. Haberde Erdoğan’ın seçimleri kaybetmesi halinde bunun temel nedeninin ekonomi olacağı yazıldı.

“Erdoğan için sonun başlangıcı olabilecek bir seçim”

Danimarka merkezli Politiken, “Türkiye’nin diktatörü Pazar günü devrilir mi?” başlıklı haberinde şu ifadelere yer verdi:

“Erdoğan yirmi yıldır iktidarda ve bu zamanı milliyetçilik ve din ile dolu bir ülke yaratmak için harcadı. Ancak Türkler, Erdoğan için sonun başlangıcı olabilecek bir seçimde oy kullanacak. Çünkü bu kez bir meydan okuyan var. Pek çok açıdan Kılıçdaroğlu kazanmaya aday ve bu gerçekleşirse 85 milyon Türk’ü yeni bir gerçeklik bekliyor.”

“Iraklı Kürtler yakından izliyor”

Irak merkezli Iraqi News haber sitesi de “Iraklı Kürtler Türkiye’deki seçimleri gergin bir şekilde izliyor” başlığıyla yayınladığı haberde, “Iraklı Kürtler, Erdoğan için şimdiye kadarki en sıkı seçim savaşını yakından izliyor ve sonucu bölgeleri için büyük güvenlik ve ekonomik sonuçlar doğurabilir” ifadelerine yer verdi. Erbil yönetiminin seçim yarışı hakkında resmi olarak yorum yapmadığı belirtildi.

“Gençler, dinin zincirlerinden kurtulmanın peşinde”

France 24 adlı haber kuruluşu, “Erdoğan kuşağı: 5 milyondan fazla genç ilk kez oy kullanacak” başlığıyla yayınladığı haberinde, “Erdoğan bir zamanlar ‘dindar bir nesil’ yetiştirmenin hayalini kuruyordu. Ancak pek çok genç, kendilerini dinin zincirlerinden kurtarmanın ve daha fazla sivil özgürlüğün tadını çıkarmanın peşinde” diye yazdı.

“Çatlaklar kendini göstermeye başlıyor”

CNN televizyonu, “Bir deprem Türkiye’yi harap etti. Diktatör lideri artçı şoktan sağ çıkabilecek mi?” başlıklı haberinde, deprem sürecine değindi: “Devletin acil durum çalışanları, takip eden ilk birkaç gün boyunca afet bölgesinin birçok yerinde neredeyse yoktu.” AKP seçmenlerine yoğunlaşılan haberde, “Yine de buradaki normallik cilasının altında çatlaklar kendini göstermeye başlıyor” denildi.

Paylaşın

Al Jazeera: Seçimin Gündemi Enflasyon Ve Yaşam Maliyeti

Katar merkezli Al Jazeera, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere ilişkin yayınladığı ve ekonomik krize yoğunlaştığı haberinde, “Yükselen enflasyonun körüklediği yaşam maliyeti kriziyle ekonomi, birçok Türk’ün seçim gündeminin başında yer alıyor” ifadelerine yer verdi.

Uluslararası basın, 14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine saatler kala, seçimlere ve olası sonuçlarına ilişkin değerlendirmelere yer vermeye devam ediyor.

“Erdoğan’ın seçim kalelerinden birinde çatlaklar”

Politico dergisinin Sivas’taki seçmenlerle konuştuğu haberinde “Erdoğan’ın seçim kalelerinden birinde çatlaklar oluştu” başlığı kullanıldı. Haberde, “Burada bile çatlaklar ortaya çıkıyor ve bunlar Erdoğan’ın neden şimdi siyasi hayatının mücadelesinde olduğunu açıklamaya yardımcı oluyor. Çarpıcı sayıda insan, dümendeki yirmi yılın ardından Erdoğan’ın hoş karşılanma süresini geride bıraktığında ısrar ediyor.”

“Erdoğan’ın seçim beklentisi darbe aldı”

The New York Times (NYT), “Erdoğan’ın seçim beklentileri, bir adayın çekilmesiyle darbe aldı” başlıklı haberinde, “Türkliyeliler, Pazar sandık başına giderken, Erdoğan hızlı bir zafer umuyordu. Ancak bir adayın ayrılması, ana rakibine (Kılıçdaroğlu) büyük olasılıkla fayda sağlayacaktır” diye yazdı.

“Çatlaklar kendini göstermeye başlıyor”

CNN televizyonu, “Bir deprem Türkiye’yi harap etti. Diktatör lideri artçı şoktan sağ çıkabilecek mi?” başlıklı haberinde, deprem sürecine değindi: “Devletin acil durum çalışanları, takip eden ilk birkaç gün boyunca afet bölgesinin birçok yerinde neredeyse yoktu.” AKP seçmenlerine yoğunlaşılan haberde, “Yine de buradaki normallik cilasının altında çatlaklar kendini göstermeye başlıyor” denildi.

“Erdoğan’ın yenilmesi Putin’e de darbe olur”

Radio Free Europe Radio Liberty (RFERL) adlı haber kuruluşu da “Erdoğan Türkiye’de seçimi kaybetmesi Putin’e de darbe olur” başlıklı bir makale yayınladı. Makalede Putin’in Erdoğan’ı istediğine vurgu yapılırken, “Kılıçdaroğlu zirveye çıkarsa, Putin’in Erdoğan’a yatırımı başarısız olabilir” denildi.

“Erdoğan’ın rakibi Rusya’yı uyardı”

Rusya resmi devlet kanalı Russia Today ise Kılıçdaroğlu’nun Rusya’yı seçimlere müdahale etme konusundaki uyarısını, “Türkiye’nin cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Moskova’yı ‘komplo’ yaymakla suçladı” diye yazdı. Haberde, Kılıçdaroğlu’nun şu anda yarışı Erdoğan’nın önünde sandık başına gittiği belirtildi.

“İnce’nin çekilmesi Kılıçdaroğlu’na büyük destek”

The Telegraph gazetesi de Kılıçdaroğlu’nu işaret ederek “İnce’nin yarıştan çekilme kararı, Erdoğan’ı koltuğundan indirmesi muhtemel olan muhalefet adayına büyük destek sağlıyor” diye yazdığı haberinde Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın önünde olduğunu anımsattı.

“Deprem bölgesinde oy kullanmak zorlu olacak”

ABD merkezli Associated Press (AP), deprem bölgesine değindiği haberinde, “Türkiye’nin güneyinden birçok seçmen için oy kullanmak zorlu bir mücadele olacak” dedi. Haberin devamı şöyle: “Erdoğan, kariyerinin en zorlu seçim yarışıyla karşı karşıya. Muhalefet, aşırı enflasyon, Erdoğan’ın giderek artan otokratik liderliği ve medeni haklar gibi iç meselelerde kampanya yürüttü.”

Erdoğan’ın ‘deep fake’ skandalı geri mi tepti?

Middle East Monitor (MEMO) adlı haber kuruluşu da “Erdoğan’ın deep fake skandalı” başlıklı bir haber yayınladı. Haberde şu ifadeler dikkat çekti: “Erdoğan’ın ‘deep fake’ skandalı geri mi tepti? Yapay zeka teknolojilerine erişim kolaylaştıkça, Türkiye’nin 2023 seçimleri yanlış bilgi açısından yeni zorluklarla karşı karşıya. Erdoğan, muhalefeti itibarsızlaştırmaya çalışmak için devasa taraftar kitlelerine üzerinde oynanmış videolar oynatarak kendi yanlış bilgilendirme oyununu oynuyor.”

Paylaşın

Le Monde: Erdoğan’ın Amacı Daha Dindar Ve Otokratik Bir Cumhuriyet

Fransa merkezli Le Monde gazetesi, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere ilişkin yayınladığı yazıda, “Türkiye ve ötesi için kritik bir seçim” başlıklı bir analizde Erdoğan önde olmadığına dikkat çekerek yenilgisinin ülke için “önemli bir yeni başlangıcın işareti olabilir” ifadelerine yer verdi.

Analizde şu ifadeler dikkat çekti: Arzusu, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’ten daha dindar, daha otokratik, Batı’dan daha uzak olmasını istediği ‘İkinci Cumhuriyet’i kurmaktır.

Uluslararası basın, 14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine saatler kala, seçimlere ve olası sonuçlarına ilişkin değerlendirmelere yer vermeye devam ediyor.

“Erdoğan otoriterliğinin sonu mu?”

Birleşik Krallık merkezli The Guardian gazetesi, “Türkiye oy kullanmaya hazırlanırken Erdoğan gerçek bir kaybetme olasılığıyla karşı karşıya” başlıklı bir makalede yayınladı. Jon Henley imzalı makalede “Kılıçdaroğlu liderliğindeki birleşik bir muhalefet grubu nihayet Türk cumhurbaşkanının onlarca yıllık iktidarını sona erdirebilir” denildi.

Gazetede “Guardian’ın Türkiye’deki seçimlere bakışı: Erdoğan otoriterliğinin sonu mu?” başka bir analizde ise “Erdoğan’ın 20 yıllık iktidardan sonra aldığı yenilgi, Türkiye’nin demokrasiye ve daha fazla özgürlüğe doğru ilerlemesine izin verebilir. Onun için bir başka zafer, doğrudan otokrasiye kayarak, cumhurbaşkanı ve AKP’nin saldırılarından zaten ağır şekilde zarar görmüş olan temel kurumların ve sivil toplumun yok olmasına yol açabilir” ifadeleri yer aldı.

“Iraklı Kürtler yakından izliyor”

Irak merkezli Iraqi News haber sitesi de “Iraklı Kürtler Türkiye’deki seçimleri gergin bir şekilde izliyor” başlığıyla yayınladığı haberde, “Iraklı Kürtler, Erdoğan için şimdiye kadarki en sıkı seçim savaşını yakından izliyor ve sonucu bölgeleri için büyük güvenlik ve ekonomik sonuçlar doğurabilir” ifadelerine yer verdi. Erbil yönetiminin seçim yarışı hakkında resmi olarak yorum yapmadığı belirtildi.

“Erdoğan’ın seçim beklentisi darbe aldı”

The New York Times (NYT), “Erdoğan’ın seçim beklentileri, bir adayın çekilmesiyle darbe aldı” başlıklı haberinde, “Türkliyeliler, Pazar sandık başına giderken, Erdoğan hızlı bir zafer umuyordu. Ancak bir adayın ayrılması, ana rakibine (Kılıçdaroğlu) büyük olasılıkla fayda sağlayacaktır” diye yazdı.

“Gençler, dinin zincirlerinden kurtulmanın peşinde”

France 24 adlı haber kuruluşu, “Erdoğan kuşağı: 5 milyondan fazla genç ilk kez oy kullanacak” başlığıyla yayınladığı haberinde, “Erdoğan bir zamanlar ‘dindar bir nesil’ yetiştirmenin hayalini kuruyordu. Ancak pek çok genç, kendilerini dinin zincirlerinden kurtarmanın ve daha fazla sivil özgürlüğün tadını çıkarmanın peşinde” diye yazdı.

“Çatlaklar kendini göstermeye başlıyor”

CNN televizyonu, “Bir deprem Türkiye’yi harap etti. Diktatör lideri artçı şoktan sağ çıkabilecek mi?” başlıklı haberinde, deprem sürecine değindi: “Devletin acil durum çalışanları, takip eden ilk birkaç gün boyunca afet bölgesinin birçok yerinde neredeyse yoktu.” AKP seçmenlerine yoğunlaşılan haberde, “Yine de buradaki normallik cilasının altında çatlaklar kendini göstermeye başlıyor” denildi.

Paylaşın

Reuters: Erdoğan, İktidarı Elinde Tutmak İçin Her Yolu Deneyebilir

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere ilişkin yayınladığı analizde Erdoğan’ı işaret ederek, “Cumhurbaşkanlığı seçimi onu muhalefetteki rakibi Kılıçdaroğlu ile sıkı bir yarışa sokarken, Türkiye’yi güçlü bir kolla yöneten alıngan siyasetçinin yenilgiyi nezaketle kabul etmesine ve sessizce görevi bırakmasına inanmak zor” ifadelerine yer verdi.

Samia Nakhoul imzasıyla yayınlan analizde şu ifadeler dikkat çekti: “Erdoğan’ın son otuz yıldaki yükselişini takip edenler, Erdoğan’ın iktidarı elinde tutmak için her yolu deneyeceğini ve zayıf bir zafer elde etmek ya da az farkla yenilgiye uğramak için devlet kaynaklarını kendi yararına kullanabileceğini savunuyor.

Erdoğan’ın gücüne karşı herhangi bir başkaldırıya karşı hoşgörüsü aşındı ve otokratik yönetime doğru kayma daha belirgin hale geldi. Devletin kritik organlarının içini boşalttı.”

Uluslararası basın, 14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine saatler kala, seçimlere ve olası sonuçlarına ilişkin değerlendirmelere yer vermeye devam ediyor.

“Erdoğan için sonun başlangıcı olabilecek bir seçim”

Danimarka merkezli Politiken, “Türkiye’nin diktatörü Pazar günü devrilir mi?” başlıklı haberinde şu ifadelere yer verdi:

“Erdoğan yirmi yıldır iktidarda ve bu zamanı milliyetçilik ve din ile dolu bir ülke yaratmak için harcadı. Ancak Türkler, Erdoğan için sonun başlangıcı olabilecek bir seçimde oy kullanacak. Çünkü bu kez bir meydan okuyan var. Pek çok açıdan Kılıçdaroğlu kazanmaya aday ve bu gerçekleşirse 85 milyon Türk’ü yeni bir gerçeklik bekliyor.”

“Erdoğan döneminin sonu”

Arab News adlı haber sitesinde Andrew Hammond imzasıyla yayınlanan makalede şöyle kaydedildi: “Önemli sayıda yorumcu Erdoğan döneminin sonunu tahmin ediyor. Seçim sonuçları bıçak sırtındayken, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı yarışını kıl payı farkla Kılıçdaroğlu’na kaptırması da son derece makul.”

“Seçimi kaybederse sebebi ekonomi”

Almanya merkezli Handelsblatt gazetesi, ekonomik krize dikkat çektiği seçim haberinde, “Seçimlere çeşitli krizler eşlik ediyor. Ulusal para birimi olan lira, son iki yılda avro karşısında yüzde 52’den fazla değer kaybetti ve ülkedeki enflasyon yüzde 44 civarında” denildi. Haberde Erdoğan’ın seçimleri kaybetmesi halinde bunun temel nedeninin ekonomi olacağı yazıldı.

“Erdoğan otoriterliğinin sonu mu?”

Birleşik Krallık merkezli The Guardian gazetesi, “Türkiye oy kullanmaya hazırlanırken Erdoğan gerçek bir kaybetme olasılığıyla karşı karşıya” başlıklı bir makalede yayınladı. Jon Henley imzalı makalede “Kılıçdaroğlu liderliğindeki birleşik bir muhalefet grubu nihayet Türk cumhurbaşkanının onlarca yıllık iktidarını sona erdirebilir” denildi.

Gazetede “Guardian’ın Türkiye’deki seçimlere bakışı: Erdoğan otoriterliğinin sonu mu?” başka bir analizde ise “Erdoğan’ın 20 yıllık iktidardan sonra aldığı yenilgi, Türkiye’nin demokrasiye ve daha fazla özgürlüğe doğru ilerlemesine izin verebilir. Onun için bir başka zafer, doğrudan otokrasiye kayarak, cumhurbaşkanı ve AKP’nin saldırılarından zaten ağır şekilde zarar görmüş olan temel kurumların ve sivil toplumun yok olmasına yol açabilir” ifadeleri yer aldı.

Paylaşın