Millet İttifakı’nın “İkinci Tur” Stratejisi Ne?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi’nde 14 Mayıs’ın birinci turda bitirilememesi ile TBMM seçiminde neden Millet İttifakı’nın 301 sandalye çoğunluğunu sağlayamaması gündemde. Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin 28 Mayıs’taki ikinci turuna odaklanılmaya başlandı.

İkinci tur kampanyası stratejisinde “terörle mücadele” vurgusu ön plana alınarak, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın PKK kadrolarını Kılıçdaroğlu aleyhine kullandığı görüntüler ve söylemlere karşı “dezenformasyon yapılıyor” eleştirisi ötesinde sert yanıt verilmesine karar verildi.

Deprem bölgesinde neden CHP’nin, Millet İttifakı’nın ve Kılıçdaroğlu’nun depremzedelerce desteklenmediği meselesi de masaya yatırılmaya başlandı. Deprem bölgesine özel nasıl yaklaşılması gerektiği ve orada nasıl kampanya yürütülmesi gerektiği meselesi üzerinde kararlar alınması gerektiği ifade edildi.

Türkiye’de 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci tura kalmasıyla birlikte CHP Genel Merkezi’nde Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ilişkin kampanyasını nasıl yürüteceği ve Millet İttifakı’nın süreçteki rolü değerlendiriliyor.

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) açıklaması itibariyle Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 49,51 ile önde tamamladığı ama seçilemek için yeterli oy oranına ulaşamadığı tabloda Kılıçdaroğlu yüzde 44,88, Sinan Oğan 5,47 oy aldı. 14 Mayıs günü eş zamanlı TBMM 28. Dönem Genel Seçimi’nde Cumhur İttifakı’nın parlamentoda çoğunluğu yakalaması tartışma konusu.

Seçmenler, sosyal medyada TBMM seçimi sonuçlarıyla birlikte sandıklarda sıkıntı yaşandığı görüşünden hareketle Kemal Kılıçdaroğlu’na YSK’ya gitme çağrısı yaparken, CHP içerisinde ise 28 Mayıs’taki ikinci tur Cumhurbaşkanı Seçimi’ne yönelik hazırlık masaya yatırıldı.

CHP, 14 Mayıs seçim sürecini yürüten reklam ve iletişim ajansı ile yollarını ayırırken; CHP’nin kendi iç potansiyelini kullanması ve kampanya stratejisini tümüyle yenilemesi gerektiği görüşü ön plana çıktı. Bu kapsamda Millet İttifakı ve Kılıçdaroğlu, terör ile ilgili mesajları başta olmak üzere mesajlarını sertleştirecek ve mitingler yerine medya ile sahada hedef grup çalışmalarına ağırlık verecek.

Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, gün boyu parti merkezinde başta İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş olmak üzere tüm kurmaylarıyla değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, gün boyu farklı parti yöneticileri ve isimler ile bir araya geldi, Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) ardından hangi adımlar atılacağına ilişkin kararlar almaya başladı. Kılıçdaroğlu’nun parti yönetimine “Her şey bitmedi. Biz kaybetmedik, Erdoğan kaybetti. Kazanacağız. Moralinizi bozmayın. Yeni bir kampanya sürecine giriyoruz” dediği aktarıldı.

Kılıçdaroğlu’nun Medya ve Kurumsal İletişimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan, 14 Mayıs için “başarısız” kampanya yürütüldüğü görüşünü tümüyle reddetti ve birinci tur sonunda zaten söz konusu reklam ve iletişim ajansı şirketleriyle yol ayrılığı olmasını öngördüklerini ifade etti.

Özkan, CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel’in kamuoyuna istifasını açıklamasına ilişkin “Arkadaşımız sorumluluk duygusuyla istifa kararı almıştır. Ancak hiçbir şekilde suçlanması doğru değildir. Seçim sonuçları takip edilmiştir” yönünde değerlendirmede bulundu. Kendisiyle ilgili medya kuruluşları sahipliği ve maddi çıkar sağladığı gibi sosyal medyaya yansıyan tüm iddiaları reddeden Özkan, görevden alınacağı iddiası içinse “Görevimin başındayım” yanıtını verdi.

CHP Genel Merkezi’nde 14 Mayıs’ın birinci turda bitirilememesi ile TBMM seçiminde neden Millet İttifakı’nın 301 sandalye çoğunluğunu sağlayamaması gündemdey. Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin 28 Mayıs’taki ikinci turuna odaklanılmaya başlandı.

28 Mayıs’a kadar ki süreçte etkin şekilde kampanyadaki konumlarını korumasıyla birlikte CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun sahadaki temaslar ve seçim güvenliğinde söz sahibi olması kesinleşti. Bu karar ardından CHP’de Genel Başkan Başdanışmanlığı’na İstanbul teşkilatından Mehmet Ali Yüksel atandı.

Yüksel, VOA Türkçe’den Yıldız Yazıcıoğlu’na yaptığı açıklamada, “Kampanyamızda nefer olarak çalışacağım. Şimdi Ankara’dan İstanbul’a geçeceğim, seçim koordinasyon merkezinde değerlendirmede bulanacağız. İkinci tur için en önemli hedefimiz sandığa gitmeyenleri de sandığa götürmek olacaktır” dedi.

Kampanya stratejisi üzerine hızlıca değerlendirmelerde bulunmaya devam edileceğini belirten Yüksel, “Kampanyamızı yürütecek asli kişi genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Dolayısıyla kampanyadan sorumlu kişi olmaktan öte çalışmak için atandım. Cumhurbaşkanı seçilmesini sağlayacağımız Kılıçdaroğlu gerekli tüm açıklamaları yapacaktır” ifadesini kullandı.

Terör, deprem bölgesi ve sandığa gidilmemesi…

İkinci tur kampanyası stratejisinde “terörle mücadele” vurgusu ön plana alınarak, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın PKK kadrolarını Kılıçdaroğlu aleyhine kullandığı görüntüler ve söylemlere karşı “dezenformasyon yapılıyor” eleştirisi ötesinde sert yanıt verilmesine karar verildi.

Deprem bölgesinde neden CHP’nin, Millet İttifakı’nın ve Kılıçdaroğlu’nun depremzedelerce desteklenmediği meselesi de masaya yatırılmaya başlandı. Deprem bölgesine özel nasıl yaklaşılması gerektiği ve orada nasıl kampanya yürütülmesi gerektiği meselesi üzerinde kararlar alınması gerektiği ifade edildi.

Terör ve deprem bölgesi başlıkları yanı sıra sandığa gitmeyen seçmenler acaba 28 Mayıs’ta sandığa getirilebilir mi sorusu da gündemdeydi. YSK’nın verisi itibariyle kayıtlı 64 milyon 190 bin 651 seçmenden 14 Mayıs’ta 54 milyon 919 bin 932’sinin oy kullanılması dolayısıyla sandık başına gelmeyen 9 milyon 270bin 719 seçmene nasıl seslenilmesi gerektiği meselesi de var.

CHP, bu seçmenlere mutlaka 28 Mayıs’ın kişiler/adaylar arasında bir seçim değil Türkiye’nin geleceği ve nasıl yöneticiliğine ilişkin sistem seçimi olduğunu anlatmak gerektiği görüşünü ele aldı.

Bahar atmosferindeki kampanya Anadolu’ya hitap etmedi mi?

Kampanyadaki iletişim stratejisi bakımından 14 Mayıs için “Sana Söz” ve “Haydi” ifadeleriyle kurgulanmış demokrasi ve parlamenter sistem hedefiyle Türkiye’ye bahar mevsimi getirilmesi mesajları yerine sert söylemlere geçiş yapılması ele alandı. İlk tur kampanyasında büyükşehirlerdeki seçmenlere ulaşılabilmesine rağmen Anadolu kentlerine ve kırsalına ulaşılamadığını görüşü ön plana çıktı.

Erdoğan ve AKP’yle birlikte Cumhur İttifakı’nın ortakları MHP, BBP, Yeniden Refah Parti ile HÜDA PAR tarafından Kılıçdaroğlu’nu, CHP’yi ve Millet İttifakı’nı terör söylemleriyle hedef almasıyla başarıyı sağladığını da gündemdeydi. Bunun yanı sıra “Erdoğan’ın savunma sanayii atılımlarını tümüyle kendi varlığıyla anlamlandırması ve devlet değil AKP iktidarı politikası olarak sunduğu” görüşü de konuşuldu.

Savunma sanayii konusunda, Kılıçdaroğlu cephesince 14 Mayıs öncesinde yayımladığı videolu mesajıyla ve Bayraktar yönetimiyle polemik ile kampanyada doğru hamle yapılmadığı da tartışıldı.

CHP’nin “altı ok” logosundaki “milliyetçilik” ilkesini anımsatarak, Anadolu seçmenine yönelik yeni söylemler kullanacağı ve Cumhuriyet’in savunucusu, Kurtuluş’un partisi olduğunu öne çıkaracağı kaydedildi.

Tuncay Özkan da, CHP’nin özellikle AKP’nin kendi listelerinden TBMM’ye taşıdığı HÜDA-PAR’ın Hizbullah ile ilişkisini artık hep hatırlatacağını belirterek, geçmişteki AKP – Fethullah Gülen cemaati ilişkisini de anımsattı. Özkan, “Terör örgütleriyle yaratılan algıyı değiştireceğiz. AKP yemin etmeyecek milletvekili soktu meclise. Siz teröristlerle mücadele etmeyeceksiniz diyenler, parlamentoya teröristleri soktular. Bundan sonra güvenlik kaygısı taşıyan seçmenlerle buluşacağız” diye konuştu.

Millet İttifakı’nın rolüne ilişkin tartışma derinleşecek mi?

Millet İttifakı’nın ayrıca liderler düzeyinde yarın saat 15.00’te CHP’de buluşacağı da ilerleyen saatlerde aktarıldı. Millet İttifakı’nın liderleri tarafından ikinci tur seçime nasıl yaklaşılacağı yanı sıra TBMM’de neden 301 sandalye çoğunluğuna ulaşılamadığına ilişkin detaylı değerlendirme yapılması bekleniyor. Liderler, yarın kendi parti içlerindeki tartışma ve eleştirileri yarın masaya getirecek görünüyor.

İYİ Parti cephesi, oy sayım süreçlerine ilişkin açıklamalar dışında sonuçlar konusunda sessizliğini korudu. İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu’nun ise yarın saat 14.00’te kameralar karşısına geçeceği bilgisi paylaşıldı.

CHP içerisinde ise İYİ Parti’nin ve Lideri Meral Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkması ve kısa süreli de olsa masadan kalkmasıyla ittifak enerjisi ve oylarında gerileme olduğu görüşü var. CHP yönetimi ve teşkilatları, İYİ Parti’nin Kılıçdaroğlu’na ikinci turda koşulsuz destek vermesi gerektiğiyle ile CHP listesinden TBMM’ye taşınmakta olan Saadet Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti ve Gelecek Partisi’nin 14 Mayıs sürecinde ne derece rol oynadığını da tartışıyor.

İYİ Parti’de ise, Kılıçdaroğlu’nun adaylığıyla ilgili tartışma yeniden kulislerde alevlenmeye başlamış gibi.

Demokrat Parti’de ise Genel Sekreter Serhan Yücel’in istifa kararı söz konusu ancak bu istifa seçim sonuçlarıyla ilgili değil partide sürece yaklaşım, CHP’yle yapılan vekil listesi ortaklığı ve “Millet İttifakı’ndaki iktidar olacağız” iddiasıyla yapılan bakanlık dağılımı konuşmalarına tepki olarak yorumlandı.

Paylaşın

Almanya Basını: Kemal Kılıçdaroğlu’nun Mucizeye İhtiyacı Var

28 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi için değerlendirmede bulunan Berliner Morgenpost, Erdoğan’ın ikinci tura çok daha avantajlı girdiği değerlendirmesinde bulundu:

“Erdoğan yüzde 50’ye ulaşamamasına ve seçimlerin ikinci tura kalmasına rağmen rakibi Kılıçdaroğlu’nun dinamiğini bozmayı başardı.”Erdoğan’ın ikinci tura belirgin avantajlarla gitmesini sağlayacak açık nedenler var. Ultramilliyetçi Ata İttifakı’nın adayı Sinan Oğan’ın oyu yüzde 5’i buldu.

Seçmenlerinin büyük bölümü ikinci turda Erdoğan’a oy verebilir. Bunun dışında Erdoğan’ın hükümet koalisyonu meclis seçimlerinde mutlak çoğunluğu sağladı. Tüm bunlar Kılıçdaroğlu açısından dezavantaj. Kılıçdaroğlu’nun 28 Mayıs’ta zafer kazanması için küçük bir mucizeye ihtiyacı var.”

Türkiye’de Pazar günü gerçekleştirilen ve ikinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimleri Alman basınında geniş yer almayı sürdürüyor. Alman gazeteleri, 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur seçime Erdoğan’ın çok daha avantajlı bir şekilde girdiği konusunda hemfikir. Dikkatler, Ata İttifakı adayı Sinan Oğan’ın kimi destekleyeceği ve Kılıçdaroğlu’nun başarı şansı olup olmadığına odaklanıyor.

Handelsblatt gazetesi, küçük ittifak partilerine sandalye dağıtarak mecliste de güç kaybeden CHP’nin, seçimin en büyük kaybedeni olduğu yorumunda bulunuyor:

“Altı partiden oluşan muhalefet ittifakının HDP’den destek alması, oyları artıracağı için başlangıçta pek çok siyasi gözlemci tarafından akıllıca bir hamle olarak yorumlandı. Gerçekte ise pek çok milliyetçinin muhalefete oy vermemesine neden oldu… Seçimler öncesinde Kürtlerin ve seçimlerde ilk kez oy kullanacak beş milyon genç seçmenin belirleyici olacağı söyleniyordu. Şimdi ise belirleyici güç, ultra milliyetçi Sinan Oğan. Şurası açık: Muhalefetin en önemli seçim vaadi olan, Erdoğan’ın başkanlık sisteminin kaldırılması vaadi suya düştü.

Muhalefet, bunun için gerekli beşte üçlük meclis çoğunluğunun çok uzağında. Seçimin en büyük kaybedeni, Kılıçdaroğlu’nun CHP’si oldu. Beklenenden ve muhalefete yakın anket şirketlerinin tahmin ettiğinden çok daha kötü bir sonuç aldı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde destek karşılığı ittifakta yer alan küçük partilere vaat ettiği sandalyeler nedeniyle meclisteki sandalyelerinin beşte birini de kaybetmiş oldu. Bu küçük partilerin oyları yüzde 2’yi bile bulmamasına rağmen.”

Ulm kentinde yayımlanan Südwest Presse gazetesinin yorumu ise şöyle:

“Ekonomideki kötü gidişatın devam etmesi durumunda Türkiye şimdiye kadar görülmemiş boyutta gerilimlerle karşı karşıya kalabilir. Batı ise yaklaşan felaketi şaşkın ama çaresiz bir şekilde izleyecektir. Türkiye’nin NATO üyesi olması Ankara için hep bir şantaj potansiyeli oluşturmuştur. Türkiye coğrafi ve askerî açıdan son derece önemli bir ülke.

Bu nedenle Brüksel ve Washington tam bir ihtilaf riskine giremez. Erdoğan’ın Putin muamelesi görmekten korkmaması için bir neden de Suriyeli sığınmacılar. Bu sayede Kürtlere karşı savaş yürütmek için komşu ülkelere asker de gönderebiliyor. Şunu açıkça söylemek lazım: Erdoğan’ın bu kadar uzun süre iktidarda kalabilmesinde AB ve NATO ülkelerinin de sorumluluk payı var.”

Berliner Morgenpost gazetesi ise Erdoğan’ın ikinci tura çok daha avantajlı girdiği değerlendirmesinde bulunuyor:

“Erdoğan yüzde 50’ye ulaşamamasına ve seçimlerin ikinci tura kalmasına rağmen rakibi Kılıçdaroğlu’nun dinamiğini bozmayı başardı. Erdoğan’ın ikinci tura belirgin avantajlarla gitmesini sağlayacak açık nedenler var. Ultramilliyetçi Ata İttifakı’nın adayı Sinan Oğan’ın oyu yüzde 5’i buldu.

Seçmenlerinin büyük bölümü ikinci turda Erdoğan’a oy verebilir. Bunun dışında Erdoğan’ın hükümet koalisyonu meclis seçimlerinde mutlak çoğunluğu sağladı. Tüm bunlar Kılıçdaroğlu açısından dezavantaj. Kılıçdaroğlu’nun 28 Mayıs’ta zafer kazanması için küçük bir mucizeye ihtiyacı var.”

Augsburger Allgemeine gazetesi ise Kılıçdaroğlu’nun Oğan’ın desteğini almak için HDP’den vazgeçmesinin mümkün olmadığı değerlendirmesinde bulunuyor.

“Seçim sonucunda muhalefetin de suçu var. Zaferden o kadar eminlerdi ki, sağ seçmenden vazgeçebileceklerini düşündüler. Pazar günü bunun intikamı alındı. Erdoğan’a eleştirel bakan milliyetçi Sinan Oğan oyların yüzde 5’ini aldı ve ikinci turda Erdoğan’dan da Kılıçdaroğlu’ndan da tüm Kürt partilerin devre dışı bırakılmasını ve 3,6 milyon Suriyeli sığınmacının ülkelerine gönderilmesini talep edecek. Bu, Kılıçdaroğlu için imkansız, çünkü Kürtlerin oyu olmadan kazanamaz.”

Paylaşın

AK Parti’de Bakanlık İçin İsimler Konuşulmaya Başlandı

28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçiminde “Erdoğan’ın ipi göğüsleyeceğini” düşünen AK Parti’de, grup başkanvekilliği gibi görevler alan eski Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç gibi isimlerin de bakan olarak görev alabileceği ifade ediliyor. Yılmaz Tunç’un Adalet Bakanlığı için adı geçiyor.

Tunç ile birlikte AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un da “yeni kabinede bakan olabileceği” ileri sürülüyor. Ayrıca TBMM Başkanlığı için de milletvekili seçilen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, eski bakanlar Bekir Bozdağ, Abdülhamit Gül ve AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş gibi isimler de tartışılıyor.

AK Parti, seçimlerde 19 milyon 346 bin 135 oy alarak birinci parti olarak TBMM’ye girdi. TBMM’de AKP’nin 267 milletvekili ile temsil edilecek olmasıyla birlikte AK Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “AK Parti’nin parlamentodaki çoğunluğu” baz alarak parlamento içinden de “Cumhurbaşkanlığı Kabinesi”ne bakan atayabileceği ifade ediliyor. Bu isimlerin de Süleyman Soylu ile Mevlüt Çavuşoğlu olduğu iddia ediliyor.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun kulis haberine göre, TBMM’de çoğunluğu sağlayıp ikinci turda da “Erdoğan’ın ipi göğüsleyeceğini” düşünen AK Parti’de, grup başkanvekilliği gibi görevler alan eski Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç gibi isimlerin de bakan olarak görev alabileceği ifade ediliyor. Yılmaz Tunç’un Adalet Bakanlığı için adı geçiyor.

Tunç ile birlikte AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un da “yeni kabinede bakan olabileceği” ileri sürülüyor. Ayrıca TBMM Başkanlığı için de milletvekili seçilen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, eski bakanlar Bekir Bozdağ, Abdülhamit Gül ve AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş gibi isimler de tartışılıyor.

Paylaşın

Siyasi Partilerin Hazine’den Alacakları Yardım Payı Değişti

Geçici seçim sonuçlarına göre, barajı aşan partilerden AK Parti 267, CHP 169, MHP 50, HDP 61, İYİ Parti de 44 milletvekili çıkardı. Küçülen hazine yardımı pastasından en fazla payı AK Parti almaya devam edecek ancak payı beşte bir oranında azalacak

Oy oranı 2018’de yüzde 22.65 iken bu yıl yüzde 25.33’e çıkan CHP’nin hazine yardımından alacağı pay artacak.

Seçimde YRP’nin yanı sıra Zafer Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Büyük Birlik Partisi, Memleket Partisi başta olmak üzere baraj altında kalan partilere oy veren yaklaşık 5.5 milyon seçmenin oy verdiği partiler yardım kapsamının dışında kaldı.

Habertürk’ten Ahmet Kıvanç’ın haberine göre, siyasi Partiler Kanunu uyarınca partilere yapılan hazine yardımı, son milletvekili seçimine göre belirleniyor. Barajı aşmış bulunan siyasi partilere o yılki genel bütçe gelirlerinin 5000’de 2’si oranındaki ödenek, ülke barajını aşan partilerin aldıkları oy oranına göre paylaştırılıyor.

Milletvekili seçiminde ülke barajı yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürüldü. Milletvekili seçimlerinde geçerli oyların yüzde 3’ünden fazlasını almış partilere ise barajı aşan en düşük oy almış partiyle orantılı olarak hazine yardımı yapılıyor.

Bu yıl milletvekili seçimi dolayısıyla partilere toplam 5 milyar lira hazine yardımı yapıldı. AK Parti 2 milyar 179.5 milyon, CHP 1 milyar 157.4 milyon, MHP 567.3 milyon, İYİ Parti 509.1 milyon lira hazine yardımı aldı. Önce tedbir konulan, mart ayında ise Anayasa Mahkemesi’nce tedbir kararı kaldırılan HDP’ye ise 598.8 milyon lira hazine yardımı yapıldı.

Vekil başına harcamada CHP önde

Geçici seçim sonuçlarına göre, barajı aşan partilerden AK Parti 267, CHP 169, MHP 50, HDP 61, İYİ Parti de 44 milletvekili çıkardı.

Hazine yardımının milletvekili sayısına bölümüyle hesaplanan vekil başına en düşük harcamayı 6.8 milyon TL ile CHP yaptı. AK Parti 1 vekil için 8.2 milyon, MHP 11.3 milyon lira harcarken, en fazla harcamayı 11.6 milyon lirayla İYİ Parti yaptı. Hazine yardımı HDP’ye yapılmakla birlikte, seçime Yeşil Sol Parti adıyla girildi, vekil başına harcama 9.8 milyon lira oldu.

Pazar günü yapılan seçim sonuçları, barajı aşan partilerin gelecek beş yıl boyunca hazine yardımından alacakları payı da belirleyecek. 2018 seçiminde İYİ Parti yüzde 9.96 oranında oy aldığı için bu partinin aldığı hazine yardımı genel bütçe gelirlerinin 5000’de 2’si oranına dahil edilmiyordu. Bu şekilde hesaplanan tutara ilaveten veriliyordu ve hazinece her yıl yaklaşık yüzde 11 oranında daha fazla hazine yardımı yapılıyordu. Ülke barajı yüzde 7’ye indirildiği için önümüzdeki 5 yıllık dönemde ilave hazine yardımı yapılmayacak. Bundan dolayı yardımı pastası küçülecek.

Küçülen hazine yardımı pastasından en fazla payı AK Parti almaya devam edecek ancak payı beşte bir oranında azalacak. 14 Mayıs seçim sonucu bu yılki yardımlara uygulanmış olsaydı AK Parti’nin ocak ayındaki hazine yardımı 726.5 milyon liradan 597 milyon liraya düşecekti.

Oy oranı 2018’de yüzde 22.65 iken bu yıl yüzde 25.33’e çıkan CHP’nin hazine yardımından alacağı pay artacak. Seçim sonucu bu yılki yardımlara uygulanmış olsaydı CHP’nin hazine yardımı 385.8 milyon lira yerine 425 milyon lira olacaktı.

CHP dışındaki diğer tüm partilerin hazine yardımından alacakları pay azalacak. 14 Mayıs seçim sonucu dikkate alınsaydı bu yılki hazine yardımı MHP’de 189.1 milyondan 169 milyona, HDP’de 199.6 milyon olan yardım Yeşil Sol Parti’de 162.6 milyona, İYİ Parti’de ise 169.7 milyondan 147.7 milyon liraya gerileyecekti.

Gelecek yıl mart ayında yerel seçimler yapılacağı için siyasi partilere 2024 yılında normal yılların iki katı tutarında hazine yardımı yapılacak.

Yeniden Refah Partisi’nin oy oranı yüzde 2.82’de kaldı. Seçim sonuçlarında son anda bir değişiklik olmazsa YRP binde 18 oyluk farkla hazine yardımını kaçıracak. Toplam oyları 1.5 milyon olan YRP’nin hazine yardımı alabilmesi için 100 bin oya daha ihtiyacı bulunuyor.

Diğer taraftan, hazine yardımından yararlanamayan partilerin seçmen sayısı da önceki seçime göre arttı. 2018’deki seçimde Saadet Partisi, HÜDA PAR, Vatan Partisi ve bağımsızlar dolayısıyla yaklaşık 1 milyon seçmenin oy verdiği partiler hazine yardımlarından yararlanamamıştı.

Bu seçimde ise YRP’nin yanı sıra Zafer Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Büyük Birlik Partisi, Memleket Partisi başta olmak üzere baraj altında kalan partilere oy veren yaklaşık 5.5 milyon seçmenin oy verdiği partiler yardım kapsamının dışında kaldı.

Paylaşın

Financial Times: Erdoğan Zorlu Yarışta

14 Mayıs Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde, ikinci turan kalan cumhurbaşkanlığı seçimi uluslararası basında genişçe yer buldu.

Birleşik Krallık merkezli The Financial Times ise “Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı için zorlu yarışta önde gidiyor” başlıklı haberinde, baş başa giden bir yarışın ardından cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kaldığını yazdı.

“100 yıllık tarihin en önemli siyasi kararlarından biri”

Reuters haber ajansı, “Erdoğan 20 yıllık iktidardan sonra önde” diye servis ettiği haberinde, “Ne Erdoğan ne de Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın giderek otoriterleşen yolunun bir kararı olarak görülen bir seçimde 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci turdan kaçınmak için gereken yüzde 50 barajını aşamadı.

Seçim sonucunun Erdoğan’ın iktidar ittifakına parlamentoda çoğunluk vererek ona ikinci turda potansiyel bir avantaj sağladığı belirtilen haberde, “Sonuçlar, siyasi bir yol ayrımındaki ülkede derin kutuplaşmayı yansıtıyor” denildi.

Erdoğan için “Putin’in anahtar müttefiki” denilen haberde, “Cumhurbaşkanının seçimi, ülkenin 100 yıllık tarihindeki en önemli siyasi kararlardan biri ve Türkiye sınırlarının çok ötesinde yankılanacak” ifadeleri kullanıldı.

“Erdoğan ikinci tura hazırlanıyor”

The Washington Post gazetesi, “Türkiye’nin sıkı seçimlerinde Erdoğan olası ikinci tura hazırlanıyor” başlığıyla yayınladığı haberde, Kılıçdaroğlu’nun iktidara yönelik veri akışı engelleme ifadelerine dikkat çekti.

“Erdoğan demokratik kurumları aşındırdı”
“Türkiye’nin sıkı seçim yarışı neden sınırlarının çok ötesinde yankılanıyor?” sorusuyla seçimlerine gündeme taşıyan USA Today, “Erdoğan ülkenin profilini uluslararası alanda yükseltti, ancak demokratik kurumlarını aşındırdı ve ülke ekonomisini sarsan alışılmışın dışında ekonomi politikaları uyguladı. Türkiye dünyanın en büyük gazeteci hapishanelerinden biri” diye yazdı.

“Tarihte ilk kez ikinci tur”

Fransa merkezli Le Monde gazetesi, Türkiye’nin 100 yıllık tarihinde ilk kez ikinci tur seçimlere gideceğini belirtti. Gazete, ikinci tur seçimlerinde ekonomik kriz ve depremler dolayısıyla oluşan rahatsızlığın etkisini süreceğini yazdı.

“Bıçak sırtı seçimler”

CNN International’ın “Erdoğan, Türkiye’deki bıçak sırtı seçimlerinde ikinci tura gidiyor” başlıklı haberinde, “Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin dünyanın büyük bir bölümünü belirsizliğe sürüklediği bir zamanda, önemli bir NATO müttefiki ve bölgesel güç komisyoncusunun kaderini eninde sonunda yüksek bahisli seçim belirleyecek” denildi.

“Erdoğan’a seçmen desteği düştü”

The Telegraph gazetesi ise “Erdoğan ikinci tura kalsa da rakibinin önünde görünüyor” başlıklı haberinde şöyle yazdı: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seçmen desteği, yeniden seçimi kesin olarak kazanmak için gereken çoğunluğun altına düştü.”

“Cumhurbaşkanlığı seçimi polisiyeye döndü”

Der Spiegel dergisindeki “İktidar için sinir harbi” başlıklı analizde Erdoğan’ın beklenenden çok oy aldığı yazıldı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin “polisiyeye” döndüğü yazılan analizde, Anadolu Ajansı’nın iktidarın propagandasını yaptığı belirtildi. İkinci tur için de Oğan’ın belirleyici olabileceği kaydedildi.

Paylaşın

Reuters’dan Seçim Sonuçları Yorumu: Derin Kutuplaşmayı Yansıtıyor

14 Mayıs Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde, ikinci turan kalan cumhurbaşkanlığı seçimi uluslararası basında genişçe yer buldu.

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, “Erdoğan 20 yıllık iktidardan sonra önde” diye servis ettiği haberinde, “Ne Erdoğan ne de Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın giderek otoriterleşen yolunun bir kararı olarak görülen bir seçimde 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci turdan kaçınmak için gereken yüzde 50 barajını aşamadı.

Seçim sonucunun Erdoğan’ın iktidar ittifakına parlamentoda çoğunluk vererek ona ikinci turda potansiyel bir avantaj sağladığı belirtilen haberde, “Sonuçlar, siyasi bir yol ayrımındaki ülkede derin kutuplaşmayı yansıtıyor” denildi.

Erdoğan için “Putin’in anahtar müttefiki” denilen haberde, “Cumhurbaşkanının seçimi, ülkenin 100 yıllık tarihindeki en önemli siyasi kararlardan biri ve Türkiye sınırlarının çok ötesinde yankılanacak” ifadeleri kullanıldı.

“Sıkı denetim mi, demokratik yol mu?”

The Associated Press (AP) seçimlere yönelik analizinde şunları kaydetti: “Sonuçlar, Avrupa ile Asya arasında yer alan ancak Suriye ve İran ile sınır komşusu olan bir NATO müttefikinin Erdoğan’ın sıkı denetiminde mi kalacağını yoksa Kılıçdaroğlu’nun vaat ettiği daha demokratik yola devam edip etmeyeceğini belirleyecek.”

“Erdoğan’a seçmen desteği düştü”

The Telegraph gazetesi ise “Erdoğan ikinci tura kalsa da rakibinin önünde görünüyor” başlıklı haberinde şöyle yazdı: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seçmen desteği, yeniden seçimi kesin olarak kazanmak için gereken çoğunluğun altına düştü.”

“Tarihte ilk kez ikinci tur”
Fransa merkezli Le Monde gazetesi, Türkiye’nin 100 yıllık tarihinde ilk kez ikinci tur seçimlere gideceğini belirtti. Gazete, ikinci tur seçimlerinde ekonomik kriz ve depremler dolayısıyla oluşan rahatsızlığın etkisini süreceğini yazdı.

“Dikkatler Sinan Oğan seçmeninde”

Politico adlı sitede yayınlanan makalede Kılıçdaroğlu’nun beklentilerin altında kaldığı belirtilerek, “İkinci tur ihtimali, dikkatleri Sinan Oğan’a oy veren yüzde 5’in 28 Mayıs’ta oylarını nereye alacağına odaklayacak. Oğan’ın Kürt partilerine karşı katı bir tutum sergilemesi, HDP’nin desteğine güvenen Kılıçdaroğlu ile uzlaşmayı zorlaştırıyor” denildi.

“Cumhurbaşkanlığı seçimi polisiyeye döndü”

Der Spiegel dergisindeki “İktidar için sinir harbi” başlıklı analizde Erdoğan’ın beklenenden çok oy aldığı yazıldı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin “polisiyeye” döndüğü yazılan analizde, Anadolu Ajansı’nın iktidarın propagandasını yaptığı belirtildi. İkinci tur için de Oğan’ın belirleyici olabileceği kaydedildi.

Paylaşın

Cumhurbaşkanı Seçiminin İkinci Tur Oylaması 28 Mayıs’ta

14 Mayıs Pazar günü yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) seçimlerinde, cumhurbaşkanı adaylarından hiçbiri yüzde 50+1 oy çoğunluğuna ulaşamadı.

Bu sonuçla 28 Mayıs Pazar günü ikinci tur oylama yapılacak, en yüksek oy alan iki aday yarışacak. Bu oylamada salt çoğunluk aranmayacak.

İkinci turda 18 yaşını dolduran 47 bin 523 seçmen oy kullanma hakkını kazanacak.

Bugünden itibaren seçim takvimi şöyle işleyecek:

15 Mayıs Pazartesi

İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde aday ikamesi için belirlenen süre saat 17.00’de sona erecek.

Geçici sonuçların ilanının gecikmesi halinde aday ikamesine ilişkin seçim takvimi buna göre teselsül ettirilecek.

Propaganda dönemi başlayacak.

Sandık kurullarının kararları ve tutanaklarına karşı ilçe seçim kurullarına yapılacak itiraz süresi saat 17.00’de sona erecek ve ilçe seçim kurullarınca en geç saat 23.59’a kadar karara bağlanacak.

16 Mayıs Salı

İlçe seçim kurulu kararları ile birleştirme tutanaklarına karşı il seçim kuruluna yapılacak itiraz süresi saat 17.00’de son bulacak ve yapılan itirazlar il seçim kurullarınca en geç saat 23.59’a kadar karara bağlanacak.

17 Mayıs Çarşamba

İl seçim kurulu kararlarına ve il birleştirme tutanaklarına karşı YSK’ya yapılacak itiraz süresi 17.00’de sona erecek.

İlçe seçim kurullarınca, sandık kurulu ve diğer görevlilerin değişikliklerinin SEÇSİS’e işlenmesine başlanacak.

Yurt dışı ilçe seçim kurulunca, varsa saklama ve ulaştırma kurulu, sandık kurulu ve diğer görevlilerin değişiklikleri yapılacak.

18 Mayıs Perşembe

İl seçim kurulu kararlarına ve il birleştirme tutanaklarına karşı yapılan itirazlar YSK tarafından karara bağlanacak.

19 Mayıs Cuma

YSK tarafından kesin seçim sonuçları Resmi Gazete ile radyo ve televizyonda ilan edilmek üzere ilgili mercilere gönderilecek.

İlçe seçim kurullarınca, sandık kurulu ve diğer görevlilerin durumunda değişiklik olması halinde, SEÇSİS’e işlenmesi işlemi tamamlanacak ve yeni görev alanlara ilişkin düzenleme yapılacak.

Ölen seçmenlere ait bilgiler Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden alınarak, sandık seçmen listelerine şerh düşülmesi için gerekli işlemler gerçekleştirilecek.

20 Mayıs Cumartesi

Gümrük kapılarında ve yurt dışında oy verme işlemi başlayacak.

21 Mayıs Pazar

İlçe seçim kurullarınca sandık kurulları başkanlarına, seçim araç ve gereçlerini ihtiva edecek şekilde teslim edilmesi gereken malzeme torbalarının hazırlanmasına başlanılacak.

Cumhurbaşkanı adaylarının radyo ve televizyonda propaganda için başvuruları ve propaganda sırasının belirlenmesi için kuraya katılacak aday veya temsilcisinin ve TRT temsilcisinin YSK’ya bildirilmesi için belirlenen süre sona erecek.

22 Mayıs Pazartesi

Cumhurbaşkanı adaylarının radyo ve televizyonda yapacakları propaganda konuşmalarının yayın ve zaman sıralarının belirlenmesi için YSK’da kura çekilecek.

24 Mayıs Çarşamba

Yurt dışında oy verme işlemi sona erecek.

Radyo ve televizyon propaganda konuşmaları başlayacak.

İlçe seçim kurullarınca sandık kurulları başkanlarına, çoğaltılması sonlandırılan sandık seçmen listeleri dahil seçim araç ve gereçlerini içeren torbaların hazırlanmasına yönelik çalışma tamamlanacak.

26 Mayıs Cuma

Tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlü askı listelerinin, Cumhuriyet başsavcılığından istenilen üçüncü liste ile karşılaştırılarak değişikliklerin SEÇSİS’e işlenmesi işlemlerinin bitirilmesi ve çoğaltılmasına başlanılacak.

İl ve ilçe merkezi dışında kalan köy, mahalle ve beldelerde ilçe seçim kurullarınca malzeme torbaları sandık kurulu başkanlıklarına teslim edilecek.

27 Mayıs Cumartesi

Seçim propaganda dönemi saat 18.00’de sona erecek.

Kesinleştirilen tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlü seçmen listelerinin çoğaltma işlemi tamamlanacak.

28 Mayıs Pazar

Oy verme günü.

29 Mayıs Pazartesi

Cumhurbaşkanı seçimi geçici sonuçları ilan edilecek.

Sandık kurullarının kararları ve tutanaklarına karşı ilçe seçim kurullarına yapılacak itiraz süresi 17.00’de sona erecek ve yapılan itirazlar ilçe seçim kurullarınca en geç 23.59’a kadar karara bağlanacak.

30 Mayıs Salı

İlçe seçim kurulu kararları ile birleştirme tutanaklarına karşı, il seçim kurullarına yapılacak itiraz süreci saat 17.00’de sona erecek ve en geç saat 23.59’a kadar karara bağlanacak.

31 Mayıs Çarşamba

İl seçim kurulu kararlarına ve il birleştirme tutanaklarına karşı, YSK’ye yapılacak itiraz süresi sona erecek.

1 Haziran Perşembe

İl seçim kurulu kararlarına ve il birleştirme tutanaklarına karşı yapılan itirazlar YSK tarafından karara bağlanacak.

YSK tarafından kesin seçim sonuçları Resmi Gazete ile radyo ve televizyonda ilan edilmek üzere ilgili mercilere gönderilecek.

Paylaşın

14 Mayıs Seçimleri: Türkiye İşçi Partisi Dört Vekil Çıkardı

Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) dört isim, 14 Mayıs Pazar günü yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) üyesi olmaya hak kazandı.

İstanbul’dan TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın yanı sıra partinin diğer milletvekili adaylarından Ahmet Şık ve Sera Kadıgil de yeniden Meclis’e girmeye başardı. TİP’in yüzde 8,69 oy aldığı Hatay’dan ise milletvekili adayı Can Atalay TBMM’ye girdi.

Erkan Baş, TİP Hatay Milletvekili Barış Atay’ın Gezi tutuklusu Can Atalay’ın cezaevinden çıkabilmesi için Hatay ilk sıra adaylığından vazgeçtiğini açıklamıştı. Atay, büyüdüğü ve seçmen desteği bulunan Hatay’ın yerine Antalya’da ikinci sıradan aday gösterilmişti. Ancak TİP, Antalya’dan milletvekili çıkaramadı.

TİP’in yüzde 5,69 oy aldığı Muğla’daki milletvekili adayı Mehmet Aslantuğ da Meclis’e giremedi. TİP’in İzmir milletvekili adaylarından İrfan Değirmenci de Meclis’e seçilemedi.

10 genel başkan milletvekili seçildi

Seçimlerde 10 partinin genel başkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yer almaya hak kazandı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, memleketi Osmaniye’den yeniden milletvekili seçildi.

AK Parti listelerinden seçime katılan Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal da meclise giren isimler arasında yer aldı.

HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu İstanbul 3. Bölge’den DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ise İstanbul 2. Bölge’den seçildi.

Cumhur İttifakı’nın diğer ortaklarından Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan İstanbul 2. Bölge 1. sıradan Meclis’e gitmeyi başardı.

İttifakın diğer ortaklarından Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ise seçilemedi.

CHP listelerinden Erzincan’da seçime giren Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül de yine seçilen genel başkanlar arasında yer aldı.

Yeşil Sol Parti Eş Genel Başkanı İbrahim Akın İzmir 2. Bölge’den; diğer Eş Genel Başkan Çiğdem Kılıçgün Uçar da İstanbul 1. Bölge’den seçildi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş İstanbul 3. Bölge’den seçildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar Şanlıurfa’dan diğer Eş Genel Başkan Pervin Buldan da Van’dan seçildi. HDP seçimlere Yeşil Sol Parti listelerinden girdi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise Gaziantep’ten seçilemedi.

Kabine’de yer alan 16 isim milletvekili oldu

28. yasama döneminde milletvekili olarak görev yapacak Kabine üyeleri ile bu üyelerin seçildikleri bölgeler şunlar:

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay / Ankara 3. Bölge

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu / İstanbul 2. Bölge

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer / Ordu

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar / Kayseri

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank / Bursa 2. Bölge

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ / Şanlıurfa

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık / Osmaniye

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin / Ankara 2. Bölge

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum / İstanbul 1. Bölge

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu / Antalya

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez / Eskişehir

Gençlik ve Spor Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu / İzmir 1. Bölge

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati / Mersin

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci / Kahramanmaraş

Ticaret Bakanı Mehmet Muş / Samsun

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu / Trabzon

Ayrıca daha önce bakanlık görevinde bulunan Abdulhamit Gül Gaziantep’ten, Faruk Çelik ise Artvin’den milletvekili seçildi.

Paylaşın

Associated Press: Sıkı Denetim Mi, Demokratik Yol Mu?

14 Mayıs Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde, ikinci turan kalan cumhurbaşkanlığı seçimi uluslararası basında genişçe yer buldu.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli haber ajansı The Associated Press (AP) seçimlere yönelik analizinde şunları kaydetti: “Sonuçlar, Avrupa ile Asya arasında yer alan ancak Suriye ve İran ile sınır komşusu olan bir NATO müttefikinin Erdoğan’ın sıkı denetiminde mi kalacağını yoksa Kılıçdaroğlu’nun vaat ettiği daha demokratik yola devam edip etmeyeceğini belirleyecek.”

“Erdoğan ikinci tura hazırlanıyor”
The Washington Post gazetesi, “Türkiye’nin sıkı seçimlerinde Erdoğan olası ikinci tura hazırlanıyor” başlığıyla yayınladığı haberde, Kılıçdaroğlu’nun iktidara yönelik veri akışı engelleme ifadelerine dikkat çekti.

“Erdoğan demokratik kurumları aşındırdı”

“Türkiye’nin sıkı seçim yarışı neden sınırlarının çok ötesinde yankılanıyor?” sorusuyla seçimlerine gündeme taşıyan USA Today, “Erdoğan ülkenin profilini uluslararası alanda yükseltti, ancak demokratik kurumlarını aşındırdı ve ülke ekonomisini sarsan alışılmışın dışında ekonomi politikaları uyguladı. Türkiye dünyanın en büyük gazeteci hapishanelerinden biri” diye yazdı.

“Demokrasiye dönüp dönmeme seçimi”

İsrail merkezli The Jerusalem Post gazetesi, “Cumhurbaşkanlığı seçimi, yalnızca Türkiye’yi kimin yöneteceğini değil, aynı zamanda daha laik, demokratik bir yola dönüp dönmeyeceğine, ciddi yaşam maliyeti kriziyle nasıl başa çıkacağına ve Rusya, Orta Doğu ve Batı ile kilit ilişkileri nasıl yöneteceğine de karar verecek” diye yazdı.

“Tarihte ilk kez ikinci tur”

Fransa merkezli Le Monde gazetesi, Türkiye’nin 100 yıllık tarihinde ilk kez ikinci tur seçimlere gideceğini belirtti. Gazete, ikinci tur seçimlerinde ekonomik kriz ve depremler dolayısıyla oluşan rahatsızlığın etkisini süreceğini yazdı.

“Dikkatler Sinan Oğan seçmeninde”

Politico adlı sitede yayınlanan makalede Kılıçdaroğlu’nun beklentilerin altında kaldığı belirtilerek, “İkinci tur ihtimali, dikkatleri Sinan Oğan’a oy veren yüzde 5’in 28 Mayıs’ta oylarını nereye alacağına odaklayacak. Oğan’ın Kürt partilerine karşı katı bir tutum sergilemesi, HDP’nin desteğine güvenen Kılıçdaroğlu ile uzlaşmayı zorlaştırıyor” denildi.

“Sonuçlar derin kutuplaşmayı yansıtıyor”

Reuters haber ajansı, “Erdoğan 20 yıllık iktidardan sonra önde” diye servis ettiği haberinde, “Ne Erdoğan ne de Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın giderek otoriterleşen yolunun bir kararı olarak görülen bir seçimde 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci turdan kaçınmak için gereken yüzde 50 barajını aşamadı.

Seçim sonucunun Erdoğan’ın iktidar ittifakına parlamentoda çoğunluk vererek ona ikinci turda potansiyel bir avantaj sağladığı belirtilen haberde, “Sonuçlar, siyasi bir yol ayrımındaki ülkede derin kutuplaşmayı yansıtıyor” denildi.

Erdoğan için “Putin’in anahtar müttefiki” denilen haberde, “Cumhurbaşkanının seçimi, ülkenin 100 yıllık tarihindeki en önemli siyasi kararlardan biri ve Türkiye sınırlarının çok ötesinde yankılanacak” ifadeleri kullanıldı.

Paylaşın

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde Yer Alan 16 İsim Milletvekili Oldu

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde yer alan 16 isim, 14 Mayıs Pazar günü yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) üyesi olmaya hak kazandı.

Haber Merkezi / 28. yasama döneminde milletvekili olarak görev yapacak Kabine üyeleri ile bu üyelerin seçildikleri bölgeler şunlar:

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay / Ankara 3. Bölge

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu / İstanbul 2. Bölge

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer / Ordu

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar / Kayseri

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank / Bursa 2. Bölge

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ / Şanlıurfa

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık / Osmaniye

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin / Ankara 2. Bölge

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum / İstanbul 1. Bölge

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu / Antalya

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez / Eskişehir

Gençlik ve Spor Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu / İzmir 1. Bölge

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati / Mersin

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci / Kahramanmaraş

Ticaret Bakanı Mehmet Muş / Samsun

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu / Trabzon

Ayrıca daha önce bakanlık görevinde bulunan Abdulhamit Gül Gaziantep’ten, Faruk Çelik ise Artvin’den milletvekili seçildi.

10 genel başkan milletvekili seçildi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, memleketi Osmaniye’den yeniden milletvekili seçildi.

AK Parti listelerinden seçime katılan Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal da meclise giren isimler arasında yer aldı.

HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu İstanbul 3. Bölge’den DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ise İstanbul 2. Bölge’den seçildi.

Cumhur İttifakı’nın diğer ortaklarından Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan İstanbul 2. Bölge 1. sıradan Meclis’e gitmeyi başardı.

İttifakın diğer ortaklarından Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ise seçilemedi.

CHP listelerinden Erzincan’da seçime giren Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül de yine seçilen genel başkanlar arasında yer aldı.

Yeşil Sol Parti Eş Genel Başkanı İbrahim Akın İzmir 2. Bölge’den; diğer Eş Genel Başkan Çiğdem Kılıçgün Uçar da İstanbul 1. Bölge’den seçildi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş İstanbul 3. Bölge’den seçildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar Şanlıurfa’dan diğer Eş Genel Başkan Pervin Buldan da Van’dan seçildi. HDP seçimlere Yeşil Sol Parti listelerinden girdi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise Gaziantep’ten seçilemedi.

Paylaşın