Kılıçdaroğlu: Yüksek Seçim Kurulu, Seçimleri Erteleyemez

11 ilde büyük yıkıma ve on binlerle ifade edilen can kaybına neden olan Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerin ardından ardından, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine ilişkin tartışmalar gündemin öne çıkan başlıkları arasındaki yerini koruyor.

İktidardan tartışmalara ilişkin net açıklamalar gelmezken, ana muhalefet partisi CHP’nin Lideri Kılıçdaroğlu, “Yüksek Seçim Kurulu (YSK), seçimi erteleyemez. Bunun için yetkisi yok. Seçim zamanında yapılacak” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk’ten Bülent Aydemir’e yaptığı açıklamada “Seçim zamanında, 18 Haziran’da yapılacak. Önümüzde bunun için 4 ay var. Eğer daha önce seçim yapmak istiyorsa yetkisini kullanıp Meclis’i feshetmesi gerekir” dedi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Parlamento çalışıyor zaten. Bir talebiniz varsa oraya getirin. Ancak kararı YSK üzerinden almayı planlıyorlarsa ve YSK, ‘bu şartlarda sağlıklı seçim yapamayız’ derse kapısına kilit vurmak lazım. Bu teknolojik imkânlarla nasıl seçim yapamıyoruz dersin? Bugünün şartlarında telefonunuzdaki GPS sinyalinden anında yeriniz dahi belirleniyor. YSK böyle bir karar alırsa açık söylüyorum; bu, demokrasiye darbedir. Hukukun üstünlüğüne vurulmuş bir darbedir. Hiçbir hakim böyle bir kararın altına imza atmaz.”

Aydemir’in aktardığına göre Kılıçdaroğlu, seçimi geri bırakabilmek için Anayasa’daki savaş hali hükmüne rağmen YSK’nın, “sağlıklı seçim yapamayız” kararı alması durumunda sine-i millete dönme seçeneğine pek sıcak bakmıyor. Kılıçdaroğlu, “Öyle bir şey olmaz. YSK, seçimi erteleyemez. Bunun için yetkisi yok. Seçim zamanında yapılacak” dedi.

Kılıçdaroğlu, millet ittifakının takvimine dair de “Önümüzde günlerde Temel Bey bir liderler turu yapabilir. Sonrasında toplanacağız” diye konuştu.

Paylaşın

“YSK’da Seçimlere İlişkin Dört Senaryo Konuşuluyor” İddiası

11 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremler sonrası seçim tartışmaları sürüyor. Yüksek Seçim Kurulu’nda (YSK) neler konuşulduğu ve YSK’nın tutumu da merak edilenler arasında.

YSK’da 10 gün öncesine kadar seçim 14 Mayıs’ta olursa ne olur, 18 Haziran’da olursa ne olur, neler yapılması gerekir? sorusu üzerine iki senaryonun konuşulduğu, depremlerle birlikte ikili senaryonun dörtlü senaryoya dönüştüğü iddia edildi.

Kısa Dalga’dan Ersan Atar, YSK’da konuşulduğunu belirttiği 4 senaryoyu köşesine taşıdı. Atar’ın kulislerden edindiği bilgiler şöyle:

“Tıpkı kamuoyundaki gibi YSK’da da 10 gün öncesine kadar “Seçim 14 Mayıs’ta olursa ne olur, 18 Haziran’da olursa ne olur, neler yapılması gerekir?” sorusu üzerine iki senaryo oluşturulduğunu öğreniyoruz. Ancak deprem her şeyi, tıpkı ülkedeki gibi, YSK’da da alt üst etmiş görünüyor. Dolayısıyla da “ikili senaryo”, “dörtlü senaryoya” dönüşmüş durumda.

Tekrar belirtelim ki bizim numaralandıracağımız senaryolar, YSK’da biri diğerinden daha öncelikli veya biri diğerine göre daha az öncelikli değil. Bu senaryoları, tek cümle içinde şöyle sıralamak mümkün: “Yeni yasalı 18 Haziran, yeni yasasız 18 Haziran, yeni yasalı 14 Mayıs, yeni yasasız 14 Mayıs”.

Senaryoların açılımlarını da şöyle anlatabiliriz:

Birinci senaryo: Seçim 18 Haziran’da ve deprem bölgesindeki oy kullanmaya ilişkin Meclis’ten yasa çıkmıyor.

İkinci senaryo: Seçim 18 Haziran’da ve deprem bölgesindeki oy kullanmaya ilişkin Meclis’te yasal düzenleme yapılmış.

Üçüncü senaryo: Seçim 14 Mayıs’ta ve deprem bölgesindeki oy kullanmaya ilişkin Meclis’ten yasa çıkmıyor

Dördüncü senaryo: Seçim 14 Mayıs’ta ve deprem bölgesindeki oy kullanmaya ilişkin Meclis’ten yasa çıkmış.

Bir ara not: Elbetteki buradaki “yasa”dan kasıt, Anayasa’ya “seçim kanunlarında yapılacak değişiklikler bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz” hükmüne istisna getiren bir geçici madde eklenmesi ve sonrasında ona göre Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılması.

***

Ankara’da YSK’nın, önümüzdeki günlerde siyasi partilerin YSK temsilcilerini çağırıp, “gelin bir konuşalım” diyeceği de konuşuluyor. Şöyle ki YSK tabloya bakıp sağlıklı bir seçmen kütüğü oluşturulmasının güç olacağına kanaat getirirse siyasi partilerden, “Bu sorunu Meclis’te çözün” diyebilir.

YSK haliyle bunu siyasi partilere yazı yazarak yapacak değil veya YSK Başkanının siyasi partileri bunun için arayacağını beklememek gerekir. Kurul’da bu işler şöyle işler: Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin YSK’da temsilcileri vardır. Bunlar bildiğiniz YSK üyesi gibi Kurul toplantılarına katılır. YSK’nın “Sağlıklı bir seçim istiyorsanız, bu işi çözün, oy kullanmaya elverişli adresler oluşturulmasına olanak tanıyan yasayı, Anayasa değişikliğini yapın” diyebileceği de Ankara’da konuşulanlar arasında.”

Paylaşın

Deprem Bölgelerinde Yaşayan Seçmenler Nasıl Oy Kullanacak?

Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremler 11 ilde büyük yıkıma neden olurken, deprem bölgelerinde yaşayan seçmenlerin yaklaşan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde nasıl oy kullanacakları da merak edilen sorular arasında.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, bu soruya maddeler halinde yanıt verdi. Erkek’in sosyal medya hesabından yaptığı depremzedelerin oy kullanmasına ilişkin açıklamaları şöyle:

“Öğrencilerimizin oy kullanabilmesi için 14 Şubat’a kadar adres kaydı yaptırması gerektiğine ilişkin bir söylenti dolaşıyordu, DOĞRU DEĞİLDİR. Seçim takvimi başlayıp da seçmen kütükleri askıya çıkana dek her an MERNİS’e kayıtlı adresler değiştirilebilir.

Seçim Kanununda geçen yıl yapılan değişiklikle YEREL SEÇİMİN başlangıcından 3 ay önceki seçmen kayıtlarının esas alınacağı hükme bağlandı. Bu kural MİLLETVEKİLİ ve CUMHURBAŞKANI seçimlerinde uygulanmaz!

Vatandaşlarımız YSK tarafından seçim takviminin yayınlandığı güne ve sonrasında seçmen listelerinin askıda kalıp ilan edileceği süre sonuna kadar oy kullanacakları yer adreslerini güncelleyebilirler.

Adres güncellemeleri, nüfus müdürlüklerine bizzat başvuru veya e-devlet üzerinden yapılabilir. Askı süresinde bu işlemin dışında ayrıca ilçe seçim kurullarına başvuru gerekecektir. Bu başvurulara göre seçmen listeleri şekillenecektir.

Yurtta kalan öğrenciler seçmen kütüklerinin askıda olacağı 2 haftada, yurtlarından alacakları belge ve okullarından alacakları öğrenci belgesiyle; – Önce nüfus müdürlüğüne, – Oradan alacağı belgeyle ilçe seçim kurula başvurarak yurtlarının olduğu ilde oy kullanabilirler.

Yurtlar kapalı olduğuna göre öğrenciler için de adres kayıt sistemindeki bir adresi ikamet adresi olarak göstermek gerekecek. Yeni düzenleme ile adresi kapandığı için adres kayıt sisteminde görünmeyenler, en son geçerli adreslerinde seçmen listelerine eklenecekler.

YSK henüz, depremzedelerin oy kullanmasında nasıl bir yol izleyeceğine ilişkin karar almadı. Bu konuyu da yakından takip ediyor, seçmenlerin oy kullanmasının güvence altına alınması için önerilerimizi oluşturuyoruz.

Kendi sandığından başka sandıkta görev yapan sandık kurulu başkan, üyeleri ve diğer görevlilerin kendi sandıklarında isimlerinin karşısına “oy kullanamaz” şerhi düşülür, görevli olduğu sandık seçmen listesine ismi eklenir. Böylece bunların mükerrer oy kullanmaları önlenir.

Ayrıca kısıtlı, hükümlü, kamu hizmetinden yasaklı, silah altında bulunan erler, onbaşılar, kıta çavuşları ve askeri öğrencilerin isimlerinin bulunduğu sandık seçmen listelerine de “oy kullanamaz” şerhleri düşülür.  Hem seçim öncesi hem seçim esnası hem de seçim sonrasında her bir oya sahip çıkacağız. Kimse merak etmesin!”

Paylaşın

Depremler Seçimleri Nasıl Etkiler, Seçimler Ertelenir Mi?

Sabancı Üniversitesi öğretim görevlilerinden Berk Esen, Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin, “sadece hükümet için değil, muhalefet için de oyunun kurallarını değiştireceği” yorumunu yaptı.

Berlin’deki Uygulamalı Türkiye Araştırmaları Merkezi’nde görevli Sinem Adar’a göre, muhalefetin haziran ayına kadar örgütlenmesini sağlaması büyük ölçüde kendi çıkarına. Adar’a göre, bununla birlikte deprem felaketi, muhalefeti aday seçimi ve her bir partinin rolü konusunda daha fazla bölme riski de taşıyor.

Uzmanlara göre seçimler mayıs ayında pek olası görünmüyor. Anayasa’ya göre seçimler için mümkün olan en son tarih haziran ayı. Seçimlerin bu tarihin dışına ertelenmesi teorik olarak mümkün değil.

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin yaraları sarılmaya çalışılırken, bu felaketin siyaset dünyasını önümüzdeki aylarda nasıl etkileyeceği ve 14 Mayıs’ta düzenlenmesi öngörülen seçimlerin zamanında yapılıp yapılmayacağı merak edilen konuların başında geliyor.

Deprem öncesi millet ittifakının seçimdeki adayını belirlemek üzere bu pazartesi günü toplantı yapması bekleniyordu ancak bu ileri bir tarihe ertelendi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 10 ili etkileyen depremler sonrası, 14 Mayıs’ta yapılacağı öngörülen seçimlerle ilgili konuşmamayı tercih etti.

Ancak gerek iktidar gerek muhalefet partileri temsilcileri arasında olası bir ertelemeye ilişkin çeşitli varsayımlar şimdiden ortaya atılmaya başlandı.

Sabancı Üniversitesi öğretim görevlilerinden Berk Esen, AFP’ye yaptığı açıklamada, depremin, “sadece hükümet için değil, muhalefet için de oyunun kurallarını değiştireceği” yorumunu yaptı.

Muhalefetin 2003’ten beri iktidarda olan Erdoğan’a meydan okuyabilecek adaylık konusunda bölünmüşlüğüne dikkat çeken Esen, Bununla birlikte CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yine de en olası aday olmaya devam ettiğini çünkü şu anda kampanya yürütmenin başka biri için çok zor olacağı görüşünü dile getirdi.

Esen, kendi içinde koordinasyon eksikliğinin ciddi sorun olmakla birlikte depremin üzerinden sadece bir hafta geçtiği ve dengelerin değişebileceği olasılığına da dikkat çekti.

74 yaşındaki Kılıçdaroğlu, özellikle CHP’li başkent Ankara ve İstanbul belediye başkanlarıyla karşılaştırıldığında, Erdoğan’ı yenebilecek en iyi aday olarak anketlerde görünmediğine işaret eden AFP, buna rağmen CHP liderinin adaylığının büyük bir olasılıkla daha fazla ön plana çıktığı yorumunu yaptı.

Siyasi risk analizleri yapan Anthony Skinner ise depremin ardından yardımların çok geç kaldığını düşünen, öfke ve şikayet hisleriyle hareket eden seçmenlere dikkat çekerek, depremin “muhalefete hükümete karşı yeni bir cephane sağladığı” görüşünü dile getirdi.

“Deprem, muhalefeti aday seçimi ve her bir partinin rolü konusunda bölme riski de taşıyor”

Berlin’deki Uygulamalı Türkiye Araştırmaları Merkezi’nde görevli Sinem Adar’a göre, muhalefetin haziran ayına kadar örgütlenmesini sağlaması büyük ölçüde kendi çıkarına.

Adar’a göre, bununla birlikte deprem felaketi, muhalefeti aday seçimi ve her bir partinin rolü konusunda daha fazla bölme riski de taşıyor.

İYİ Parti lideri Meral Akşener de son bir açıklamasında haziran ayında seçimini düzenlenmesinden yana olduğunu ifade etmişti.

Depremden önce birçok kişi, büyük ölçüde altı partiyi bir araya getiren millet ittifakının ortak adayını pazartesi günü ilan etmesi olasılığından ciddi bir şekilde şüphe duyuyordu.

Siyasi yorumculara göre CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına İYİ Parti lideri Meral Akşener’in sıcak bakmıyor.

Seçimler ertelenir mi?

Uzmanlara göre seçimler mayıs ayında pek olası görünmüyor. Anayasa’ya göre seçimler için mümkün olan en son tarih haziran ayı. Seçimlerin bu tarihin dışına ertelenmesi teorik olarak mümkün değil.

Ancak savaş durumunda seçimler ertelenebiliyor. Bu seçimleri Anayasa’yı değiştirmeden haziran ayından sonraya ertelemek için ise hükümetin parlamentoda üçte iki çoğunluğa ihtiyacı var, bu da çok sayıda muhalefet milletvekilinin böyle bir seçenek lehine oy kullanması anlamına geliyor.

Paylaşın

“Seçimler Eylül Ayına Sarkabilir” İddiası

Depremlerin ardından konuşulan seçim senaryolarını köşesine taşıyan gazeteci Mehmet Tezkan, eçimin planlanan 14 Mayıs’a yetişmeyeceğini belirterek, “18 Haziran şimdilik ağır basıyor ama bir olasılık daha var…” dedi ve ekledi:

“YSK; ‘Depremden 13 milyon insan etkilendi. 10 milyona yakın seçmen yer değiştirdi. Seçmen kütükleri yok oldu, kayıt kuyut kalmadı, yenilemem lazım, önemli bir seçmen kitlesini saf dışı bırakamam. Seçimi etkiler’ diyerek… Ve… Hazırlık yapamadım bahanesiyle seçimi eylül ayına öteleyebilir…”

Halk TV yazarı ve gazeteci Mehmet Tezkan, 10 ilde büyük yıkıma neden olan, Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından konuşulan seçim senaryolarını köşesine taşıdı.

Seçimin planlanan 14 Mayıs’a yetişmeyeceğini belirten Tezkan, “18 Haziran şimdilik ağır basıyor ama bir olasılık daha var… YSK; ‘Depremden 13 milyon insan etkilendi. 10 milyona yakın seçmen yer değiştirdi. Seçmen kütükleri yok oldu, kayıt kuyut kalmadı, yenilemem lazım, önemli bir seçmen kitlesini saf dışı bırakamam. Seçimi etkiler’ diyerek… Ve… Hazırlık yapamadım bahanesiyle seçimi eylül ayına öteleyebilir…” dedi.

Tezkan, yazısında şu ifadeleri kullandı:

“İktidar yani Saray; ‘Yaz aylarında insanlar rahatlar, enkaz kaldırılır, yeni binaların temeller atılır, umut saçılır, acıları hafif de olsa küllenir. Yaralıların bir bölümü sağlığına kavuşur. Depremden etkilenmeyen illerde yaşayanların bir kısmı ‘ah vah’ demeyi bırakır. Bir kısmı unutur’ diye düşünüyor olabilir…

İktidar böyle düşünüyorsa YSK’da gereğini yapar. Kılıf bulur…

Konuşulan bir olasılık daha var. Seçimin bir yıl ertelenmesi. 2024 yılında yerel seçimle birleştirilmesi.

Olabilir mi?

Olabilir, konuşalım… Anayasa’ya göre savaş hali dışında seçim ertelenmiyor. Savaş çıkacak bir ortam yok.

Yunanistan’a bir gece ansızın gelebiliriz dedik, kör talih onlar bir gece ansızın ama izinle enkaz altındaki vatandaşlarımızı kurtarmak için geldi.

Bu sebeple seçim 2024’e kalmaz diyorum…

Kimileri; Erdoğan yıkılan konutlar için ‘Bir yıl süre verin’ dedi ya bu sözü dayanak noktası yaparak seçim ertelenecek diyor.

Senaryoları şöyle: Erdoğan büyük deprem ve depremin ekonomiyi daha da sarsacağını gerekçe göstererek ülke çapında OHAL ilan eder. Meclis anında onaylar. Seçimi bir yıl ertelediğine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararnamesi yayımlar.

Bu kararnameye itiraz kime yapılabilir?

Anayasa Mahkemesi’ne….

Ama… Anayasa Mahkemesi, OHAL döneminde Cumhurbaşkanı Kararnamesi’ne bakmayacağını ilan edip elini kolunu bağladı.

Hayda… Eee ne olur?

YSK’ya başvurulur. O da Anayasa Mahkemesi’ne gidin der. Cumhurbaşkanı Kararnamesi var ben karışamam der.

Der mi der… Top oradan oraya dolaşırken 2024’ü buluruz…

Ülke için en ağır senaryo da bu…

Gerçekleşme ihtimali var mı?

Yüzde 50… Saray’ın planı buysa yüzde 100…

Bu ülkede artık hiçbir şeye, ‘Bu kadarı da olmaz ya’ diyemiyoruz!..”

Paylaşın

Erdoğan 14 Mayıs’ı İşaret Etmişti: Depremler Nedeniyle Seçimler Ertelenebilir Mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremler öncesi cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri için 14 Mayıs’ı işaret etmişti.

On binlerle ifade edilen can kaybına neden olan depremler normalde 18 Haziran’da yapılması gereken fakat 14 Mayıs’a çekilmesi düşünülen seçimlerin ertelenme olasılığını gündeme taşıdı.

Peki seçimin ertelenmesi olasılığı var mı? Başta Anayasa olmak üzere kanunlar bu konuda ne tür maddelere sahip? YSK ve Anayasa Mahkemesi gibi kurumlar tarihin ileriye atılmasında nasıl bir rol oynayabilir?

Anayasa’nın 78. maddesine bağlı olarak 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nun 5. Maddesi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sadece savaş hali nedeniyle ve ancak bu nedenden kaynaklanan TBMM kararı ile 1 yıl ertelenebileceğini net bir şekilde belirtiyor.

5. Madde’nin ‘Seçimin geriye bırakılması’ başlıklı bendinde “Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmediğine dair karar verilmesi hâlinde, Cumhurbaşkanı seçimi bir yıl geriye bırakılır” ibaresi mevcut.

Bu da depremin bir savaş olmadığını ileri süren ve bu sebeple de seçimlerin ertelenemeyeceğini belirten birçok hukukçunun temel dayanağını oluşturuyor.

YSK seçim erteleme kararı alabilir mi?

Yüksek Seçim Kurulunun temel görev ve yetkileri, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 79’uncu maddesi ile 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 14’üncü maddesinde ve 7062 sayılı Yüksek Seçim Kurulunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 6’ncı maddesinde düzenlenmiş durumda.

Bu maddelerdeki görev ve yetkiler dışında 298 sayılı Kanun’un diğer maddeleri, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu, 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun, 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu ve diğer kanunlarda da Yüksek Seçim Kuruluna verilmiş olan görevler bulunuyor.

YSK’nın Anayasa’daki görev tanımı çerçevesinde kararlarına itiraz için başka bir yargı merciine başvurulamaması seçimin ertelenmesi yönünde bir karar alması durumunda ne tür bir tablo ortaya çıkacağı sorusunu gündeme taşıyor.

Fakat normalde Anayasa’nın seçimleri erteleme kararını TBMM ve Cumhurbaşkanı’na vermesi ve bu kararın alınmasını da “sadece savaş durumuna” bağlaması YSK’nın bu tür bir karar alma olasılığını düşürüyor.

Anayasa Mahkemesi nasıl bir rol oynayabilir?

Fatih Altaylı 10 Şubat’ta kaleme aldığı bir köşe yazısında Anayasa Mahkemesi’nin de seçimi erteleme kararı alabileceğini işaret ediyor.

Yüksek Mahkeme’nin 2012/30 sayılı esas ve 96 sayılı karar metni “Savaş ve benzeri zaruret sebepleriyle seçimlerin yapılmasının fiilen imkansız kalması” halinde ertelenmesinin önünü açıyor.

Her ne kadar Anayasa’da sadece “savaşın” seçimlerin ertelenmesine neden olarak gösterilebileceği belirtilse de, Anayasa Mahkemesi’nin kararındaki “benzeri zaruret” tanımı, deprem gibi durumların da bu kullanımın içine alınabileceği ihtimalini kuvvetlendiriyor.

Anayasa’ya aykırı olmasına rağmen TBMM’nin yine de seçimleri erteleme kararı almasını muhalefetin itiraz ederek Yüksek Mahkeme’ye taşıması durumunda 2012’deki karar metninden dolayı Anayasa Mahkemesi’nin itirazı reddederek seçimlerin ertelenmesine “yeşil ışık” yakma ihtimali söz konusu.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

14 Mayıs İhtimali Zayıflıyor; Depremler Nedeniyle Seçimler Ertelenebilir Mi?

Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremler 13,5 milyonunun yaşadığı 11 ilde büyük yıkıma neden oldu. Depremler sonrası, 14 Mayıs’ta yapılması planlanan seçimlerin yapılıp yapılmayacağı tartışılmaya başladı.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre, iktidar kanadında seçim tarihi değişikliğine ilişkin yeni bir karar alınmadı, ancak kulislerde 14 Mayıs olasılığının zayıfladığı konuşulmaya başladı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, “Her şeye rağmen seçimi iptal edemeyeceğini düşünüyorum. Ama 14 Mayıs’ta olmaz seçim, zamanında, 18 Haziran’da yapılması lazım” sözleriyle seçimlerin zamanında yapılacağı tahminini dile getirdi.

Türkiye’nin güneydoğusunu vuran ve binlerce yurttaşın yaşamını yitirmesine yol açan deprem sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bölgede 3 ay boyunca olağanüstü hal (OHAL) ilan etti ve bu karar TBMM tarafından da onaylandı.

Depremden etkilenen iller ayrıca “genel hayata etkili afet bölgesi” ilan edildi.

Kulislere yansıyan bilgilere göre Yüksek Seçim Kurulu’nda şimdiye kadar hazırlıklar seçimler “normal zamanında yapılacakmış” gibi yürüyordu.

Depremden sonra zaten yeni bir adım atılması veya karar alınması söz konusu olmadı.

AKP karar almadı ama 14 Mayıs ihtimali zayıflıyor

AKP’nin yetkili kurullarında, seçim tarihinin ertelenmesi veya iptal edilmesiyle ilgili bir değerlendirme yapılmış değil.

Ancak 14 Mayıs seçeneğinin zayıfladığı kulislerde konuşulmaya başladı.

Bazı AKP yöneticileri, henüz somut bir karar alınmamakla birlikte seçimlerin 18 Haziran’da, yani zamanında yapılabileceğine işaret ediyor.

AKP kaynakları, seçimin iptali veya takvim değişikliği gibi bir planlamanın şu anda gündemlerinde olmadığını belirtiyor.

Bazı AKP yöneticileri, depremin yaralarının sarılması zaman alsa da OHAL kararının ardından hızla toparlanmanın sağlanacağı ve seçimlerin 14 Mayıs’ta olmasa da zamanında yapılmasının sağlanabileceğini ifade ediyor.

Akşener de ’18 Haziran’ dedi

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, kendisiyle birlikte deprem bölgesine giden gazetecilere yaptığı açıklamada, seçimlerin 14 Mayıs’a yetişemeyeceği tahmininde bulunurken iptal beklemediğini de söyledi:

“Büyük beceriksizlikle karşı karşıyayız. Bu beceriksizliğin sonuçları itibarıyla, büyük bir siyasi iniş yaşayacaklar.

“Her şeye rağmen seçimi iptal edemeyeceğini düşünüyorum. Ama 14 Mayıs’ta olmaz, seçimin zamanında, 18 Haziran’da yapılması lazım.

“Biz siyasilerin görevi de bu seçimi yaptırmaktır…”

CHP kulisleri: 1 yıl ertelemeyi zorlayabilir

CHP ise iktidarın depreme müdahalede geç kaldığı ve bunun da kamuoyunda büyük bir tepkiye yol açtığı ve seçmenin tepkisini sandıkta göstereceği görüşünde.

CHP kulislerinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaybedeceğini gördüğü bir seçime girmek istemeyeceği ve bu nedenle de en az “1 yıl seçimi ertelemeyi” zorlayacağı yorumları yapılıyor.

Anayasa’nın 78. Maddesi sadece “savaş nedeniyle” seçimlerin 1 yıl ertelenmesine olanak tanısa da, iktidar partisinin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) eliyle 18 Haziran seçimlerinin ertelenmesinin yollarını arayacağı iddiaları dile getiriliyor.

Anayasa ve yasalara göre erteleme veya iptal mümkün mü?

Anayasa’ya göre, TBMM veya Cumhurbaşkanı kararıyla seçimleri öne almak mümkün. Anayasa’nın 77. maddesinde, seçim zamanında yapılabilecek değişiklikler “TBMM ve cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır” ifadesiyle açıklanıyor.

Anayasa’nın “Seçimlerin geriye bırakılması ve ara seçimler” başlıklı 78. maddesi’ne göre ise ertelemenin tek istisnası savaş hali:

“Savaş sebebiyle seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, TBMM seçimlerin 1 yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.”

Cumhurbaşkanı Seçimi Yasası’nın 5. maddesi de yine savaş nedeniyle, cumhurbaşkanlığı seçiminin de 1 yıl geriye bırakılmasını hükme bağlıyor.

YSK karar verebilir mi?

Anayasa’ya göre, seçimlerin “genel yönetimi ve denetiminden” sorumlu olan Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) kararları aleyhine yargı veya başka bir merciye başvurulamadığı için, aldığı kararlar da kesin.

Bu nedenle YSK’nın deprem nedeniyle “seçimlerin yapılmasına olanak görmediği” yönünde bir karar alma olasılığı da tartışılıyor.

Ancak hukukçular, seçimlerin öne alınması veya savaş nedeniyle geriye bırakılması yetkisinin TBMM ve cumhurbaşkanında olduğunu, o nedenle de böyle bir karar alınmasını beklemediklerini ifade ediyor.

Anayasa’nın 79. maddesinde YSK’nın görevleri şöyle ifade ediliyor:

“Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme, kesin karara bağlama ve TBMM üyelerinin seçim tutanaklarını ve cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını kabul etme görevi YSK’nındır. YSK kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.”

Paylaşın

İYİ Parti Lideri Akşener’den Seçim Yorumu: 14 Mayıs’a Yetişeceğini Sanmıyorum

İYİ Parti Lideri Akşener’in “Deprem seçim tarihini etkiler mi? Erdoğan OHAL’den sonra seçimin ertelenmesini zorlar mı?” sorularına, “Seçimin 14 Mayıs’a yetişeceğini sanmıyorum. Ama 18 Haziran’a kalacağını sanıyorum” dediği aktarıldı.

Peki, ya erteleme? Anayasa’nın 78. maddesi savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, TBMM’nin seçimlerin bir yıl ertelenmesine karar verebileceğini yazıyor.

Akşener Meclis’ten öyle bir karar çıkacağına ihtimal vermiyor. Şunu da ekliyor: ‘Biz siyasiler seçimin yapılması için üzerimize düşeni yapmak zorundayız.’

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adıyaman, Adana, Kilis, Diyarbakır, Elazığ ve Şanlıurfa’da on binlerce kişinin hayatını kaybetmesine yol açan depremlerden 72 saat sonra enkaz bölgesine gitti.

Gazeteci Murat Yetkin’in aktardığına göre bunun gerekçesini “Üç gün. Şimdiye kadar neden gitmedim? (Deprem çalışmasına) engel olmamamız lazım, gürültü çıkarmamak lazım. Devlet konuşsun diye bekledim. Artık konuşma zamanı. Şimdi enkaz altından devleti çıkarıyor millet” diye açıklayan Akşener, “Deprem seçim tarihini etkiler mi? Erdoğan OHAL’den sonra seçimin ertelenmesini zorlar mı?” sorusuna şu yanıtı verdi:

Yetkinreport.com’da yayınlanan yazının ilgili bölümü şöyle:

“(…) Soruyoruz: Deprem seçim tarihini etkiler mi? Erdoğan OHAL’den sonra seçimin ertelenmesini zorlar mı? Kafalardaki sorular… Akşener sorudan pek de memnun olmamış bir ifadeyle yanıtlıyor: ’14 Mayıs’a yetişeceğini sanmıyorum. Ama 18 Haziran’a kalacağını sanıyorum.’

Peki, ya erteleme? Anayasa’nın 78. maddesi savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, TBMM’nin seçimlerin bir yıl ertelenmesine karar verebileceğini yazıyor.

Akşener Meclis’ten öyle bir karar çıkacağına ihtimal vermiyor. Şunu da ekliyor: ‘Biz siyasiler seçimin yapılması için üzerimize düşeni yapmak zorundayız.’

Depremin Erdoğan’ın seçim desteğine etkisi ne olur peki? Akşener susuyor ama Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın ‘Buradan bir şamar yer’ diye bir özet veriyor.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

İYİ Parti’de ‘Vakit Kaybetmeden Seçim Hazırlıklarına Başlayın’ Talimatı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları sonrası Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri için ibre 14 Mayıs’ı gösteriyor. İl ve ilçe kongrelerini tamamlayan ve olağan büyük kongresini seçim sonrasında yapmayı planlayan İYİ Parti’de, yeni yönetimlerin “vakit kaybetmeden seçime yönelik hazırlıklara başlamalarının” talimatı verildi.

İYİP Genel Sekreteri Uğur Poyraz’ın imzasıyla yayımlanan genelgede üye kayıt ve seçim işlerinde kullanılan İYİP Raporlama ve İletişim Sistemi (İRİS)/Bulut üzerinde 96 bin 327 üyenin mahalle, 14 bin 963 üyenin ilçe bilgisinin seçmen kütüğü ile örtüşmediğinin tespit edildiği kaydedildi.

Sandık görevlendirmelerinde doğru mahalle ve ilçe belirlenmesi için üyelerin bilgilerinin Seçim İşleri Başkanlığı’nca sistem üzerinden güncelleneceği belirtildi.

Cumhuriyet’ten Gamze Kolcu’nun haberine göre, seçim işlerinden sorumlu başkan yardımcılarının belirlenmesinde dikkat edilmesi gereken noktalar ise şöyle sıralandı: “Seçim ve seçim güvenliğine dair işleri İRİS/Bulut üzerinden gerçekleştireceği için bilgisayar okuryazarı olması.

Okul sorumlusu, sandık görevlisi ve müşahit atamalarını gerçekleştireceği için üyelere ve mahalle başkanlarına ulaşabilir olması. Okul sorumlusu, sandık görevlisi ve müşahit eğitimlerinin bütün görevlilere verilmesini sağlayacak zamanı ve emeği ayırabilecek olması.”

Muhalefetin Seçimi kazanma gormülü

Öte yandan Millet İttifakı çalışmalarında en kritik konulara gelindi. Ortak cumhurbaşkanı adayı için 13 Şubat işaret edilirken Meclis seçimleri için de “en çok milletvekili nasıl çıkarılır” formülü çalışılıyor.

Kritik dönemeçte özellikle İYİ Parti yetkililerinden gelen açıklamalar “Masa dağılır mı” sorusuna neden olurken “Açıklamaları kriz olarak nitelendirmek doğru değil, en önemli konuları konuşmaya başladık. Tüm partiler ne kadar belirleyici olabilirim, en çok ne alabilirim diye el yükseltiyor. Bu siyasetin doğasında var. Masadan kimse kalkamaz. Bu masanın sağlamlığından da değil. Kazanmak için birbirimize mecburuz” deniliyor.

Gazete Duvar’ın Duvar Arkası bölümünde aktardığına göre, bir siyasetçi de “yüzde 100 kazanmanın formülü”nü, “Masa’dan bir lider cumhurbaşkanı, diğerleri cumhurbaşkanı yardımcısı olarak elini taşın altına koymalı. HDP de aday çıkarmamalı” sözleriyle açıklıyor.

Millet İttifakının adayı

Öte yandan Millet İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayının bir sürpriz olmazsa önümüzdeki 10 gün içinde belli olması bekleniyor. Henüz görüşmeler tamamlanmadı ama adayın nasıl açıklanacağına dair bir dizi öneri konuşulmaya başlandı.

Adayın belirlendiği toplantının ardından ismin açıklanması ya da sonrasında büyük bir etkinlikle adayın duyurulması gibi seçenekler masada. Adayın belirlenmesinin ardından açıklanma yöntemine de liderler karar verecek ama kesin olan adayın manifestosu ile geleceği.

Altılı Masa kurmayları belirlenen adayın geçtiğimiz hafta kamuoyuna duyurulan Ortak Politikalar Belgesi üzerinden en kısa sürede manifestosunu hazırlayacağını, yapılacak büyük bir etkinlikle bu manifestonun kamuoyu ile paylaşılacağını söylüyor.

Paylaşın

Cumhur İttifakı’nın İkinci Tur Hesabı: Seçmen Oyunu İstikrardan Yana Kullanır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimler için 14 Mayıs’ı işaret ediyor… İktidar partilerindeki birçok siyasetçiye göre de seçim ikinci tura kalırsa Cumhur İttifakı adayı daha avantajlı olur. İktidar kulislerinde bunun nedeni şöyle açıklanıyor:

“Bizim hedefimiz Meclis başkanını seçmek ve komisyonlarda çoğunluğu elde etmek için 301 milletvekili. Muhalefet ise vaat ettiği parlamenter sisteme geçiş için 360 milletvekiline ulaşmak zorunda. Bizim 301’e ulaşmamız, muhalefetin 360’a ulaşmasından daha kolay. Muhalefete yakın anket şirketleri bile 360 vekil olasılığını göstermiyor.

Bizim 301’i geçtiğimiz, muhalefetin 360’ı yakalayamadığı tabloda cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa seçmen oyunu istikrardan yana kullanacaktır. Bu durumda 2. turda Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak daha kolay olacaktır.”

Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri için ibre 14 Mayıs’ı gösteriyor. Yaklaşık 100 gün sonra gerçekleşecek seçimin sonucuna dair birçok senaryo var. Muhalefet partilerinin birçoğu cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda bitmesi gerektiğini savunuyor.

Bu görüşte ikinci tur sürecinin “bilinmezlik” taşıması etkili. İktidar partilerindeki birçok siyasetçiye göre de seçim ikinci tura kalırsa Cumhur İttifakı adayı daha avantajlı olur.

Gazete Duvar’ın Duvar Arkası bölümünde aktardığına göre, iktidar kulislerinde bunun nedeni şöyle açıklanıyor:

“Bizim hedefimiz Meclis başkanını seçmek ve komisyonlarda çoğunluğu elde etmek için 301 milletvekili. Muhalefet ise vaat ettiği parlamenter sisteme geçiş için 360 milletvekiline ulaşmak zorunda. Bizim 301’e ulaşmamız, muhalefetin 360’a ulaşmasından daha kolay. Muhalefete yakın anket şirketleri bile 360 vekil olasılığını göstermiyor.

Bizim 301’i geçtiğimiz, muhalefetin 360’ı yakalayamadığı tabloda cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa seçmen oyunu istikrardan yana kullanacaktır. Bu durumda 2. turda Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak daha kolay olacaktır.”

Muhalefetin kazanma formülü

Öte yandan Millet İttifakı çalışmalarında en kritik konulara gelindi. Ortak cumhurbaşkanı adayı için 13 Şubat işaret edilirken Meclis seçimleri için de “en çok milletvekili nasıl çıkarılır” formülü çalışılıyor.

Kritik dönemeçte özellikle İYİ Parti yetkililerinden gelen açıklamalar “Masa dağılır mı” sorusuna neden olurken “Açıklamaları kriz olarak nitelendirmek doğru değil, en önemli konuları konuşmaya başladık. Tüm partiler ne kadar belirleyici olabilirim, en çok ne alabilirim diye el yükseltiyor. Bu siyasetin doğasında var. Masadan kimse kalkamaz. Bu masanın sağlamlığından da değil. Kazanmak için birbirimize mecburuz” deniliyor.

Bir siyasetçi de “yüzde 100 kazanmanın formülü”nü, “Masa’dan bir lider cumhurbaşkanı, diğerleri cumhurbaşkanı yardımcısı olarak elini taşın altına koymalı. HDP de aday çıkarmamalı” sözleriyle açıklıyor.

Paylaşın