TİP’ten Kemal Kılıçdaroğlu’na Destek Ve ‘Tek Liste’ Kararı

14 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerine Emek ve Özgürlük İttifakı listesinden ancak kendi adları ve amblemleriyle girme kararı alındığı duyuran Türkiye İşçi Partisi (TİP), Cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldıklarını bildirdi:

“Kılıçdaroğlu’nun adaylığının desteklenmesi yönündeki değerlendirmemizi başta Emek ve Özgürlük İttifakı’ndaki müttefik kurumlar olmak üzere demokratik kamuoyuyla istişare ederek karar haline getirmek konusunda MYK yetkilendirilmiştir.”

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay’da topladığı parti meclisinde 14 Mayıs’ta yapılacak seçime ilişkin kararlar aldı. Sonuç bildirgesinde seçime Emek ve Özgürlük İttifakı listesinden ancak kendi adları ve amblemleriyle girme kararı alındığı duyuruldu. Bildirgede “Bunun en önemli gerekçesi, bu seçeneğin Cumhur İttifakı cephesini zayıflatacak olmasıdır” denildi.

TİP Parti Meclisi’nde, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’yla ilgili de karar alındı. Bildirgede konuya ilişkin “Kılıçdaroğlu’nun adaylığının desteklenmesi yönündeki değerlendirmemizi başta Emek ve Özgürlük İttifakı’ndaki müttefik kurumlar olmak üzere demokratik kamuoyuyla istişare ederek karar haline getirmek konusunda MYK yetkilendirilmiştir” ifadeleri yer aldı.

TİP Parti Meclisi’nin bildirisi şöyle:

“Depremden etkilenen tüm yurttaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Kara günleri dayanışmayla aşacağız.

Ülke tarihimizin en önemli seçimlerinden birine yaklaşılırken yapılan toplantıda aşağıdaki değerlendirmeler yapıldı, kararlar alındı.

1) Seçimlerin, depremi, katliamı ve suçluları unutturmasına izin vermeyeceğiz. Bir doğal afetin halkımız için büyük bir katliama dönüşmesinde hangi yetkili kurum/kişinin sorumluluğu, ihmali, suçu varsa ortaya koymak ve halktan yana afetle mücadele ve imar politikalarımızı kamuoyuyla paylaşmak üzere TİP Bilim Kurulu tarafından hazırlanan kapsamlı deprem dosyasını en kısa sürede yayımlayacağız. Öte yandan, afetle mücadele kapsamında sürdürdüğümüz dayanışma faaliyetlerimizi, örgütlü toplumu desteklemek, yeni geçici barınma alanları oluşturmak ve yurttaşları ekolojik tarım ve toplumsal cinsiyet eşitliği temelli üretime sevk etmek üzere zenginleştireceğiz.

2) Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin, Saray Rejimi’ni alt etmek ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı verilen ucube yapıdan halkımızı kurtarmak için muhalefetin ortak bir adayda birleşmesi yönündeki eğilim değerlidir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının desteklenmesi yönündeki değerlendirmemizi başta Emek ve Özgürlük İttifakı’ndaki müttefik kurumlar olmak üzere demokratik kamuoyuyla istişare ederek karar haline getirmek konusunda MYK yetkilendirilmiştir.

3) Milletvekili seçimlerindeki hedefimiz Saray Rejimi’nin temsilcileri olarak AKP-MHP blokunun ağır bir yenilgiye uğratılması, bugünkü muhalif güçlerin tek adam rejimini ortadan kaldırmak için gerekli Anayasa değişikliklerini yapabilecek milletvekili sayısına ulaşması, sol-sosyalist-demokratik güçlerin mümkün olan en çok vekil sayısıyla TBMM’de temsil edilmesinin sağlanmasıdır.

4) İktidarın yenilgisi ve geleceğin Türkiye’sinin halkçı, emekten ve barıştan yana bir eksende inşası için kurucularından olduğumuz Emek ve Özgürlük İttifakı’nın varlığı son derece değerlidir. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın en kısa sürede bir seçim ittifakına da dönüşmesi, seçim hazırlıklarının ivmelenmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Mücadele yoldaşlarımıza, müttefiklerimize çağrımız; memlekete karşı tarihsel sorumluluğumuz gereği ittifak protokolünü bir an önce hazırlayıp imzalamaktır. Parti Meclisi, ittifak protokolünün hazırlanması için bir komisyon görevlendirmiştir.

5) Parti Meclisi, milletvekili dağılımında Emek ve Özgürlük İttifakı’nı güçlendirecek şekilde, seçimlere ittifak içerisinde kendi adımız, amblemimiz ve adaylarımızla girmemiz gereken illeri tespit etmiştir. Bunun en önemli gerekçesi, bu seçeneğin Cumhur İttifakı cephesini zayıflatacak olmasıdır. Ayrıca, seçim ittifakının halkımızın tüm taleplerini karşılayacak çok renkliliğe ulaşması ve mümkün olan en geniş yurttaş topluluğunu temsil edebilmesi gereklidir. Partimizin seçimlere ittifak içerisinde kendi adı, amblemi ve adaylarıyla katılma tercihi bu gerekliliği de karşılamaya yöneliktir. Bu kararımızda örgütümüzün raporları ve saha araştırmaları verileri de dikkate alınmıştır.

6) Emek ve Özgürlük İttifakı’na dahil olmayan sol-sosyalist-demokratik partilerin böylesi bir seçim ittifakının bileşeni olması fikrine partimiz açıktır. Her bir kurum ve partinin en büyük kuvveti ve enerjisiyle ittifakımızda yerini alması, AKP-MHP blokunun yenilgisinde, Türkiye’nin emek, özgürlük, eşitlik, adalet, laiklik, demokrasi ve barış temellerinde yeniden inşasında tarihsel öneme sahiptir.

Paylaşın

HÜDA-PAR’dan Seçimde Erdoğan’ı destekleme Kararı

HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, cumhurbaşkanı seçiminde Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı aldıklarını açıkladı. Yapıcıoğlu, “Parlamentoyla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor” dedi.

Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Diyarbakır’da, Partisinin Genel İdare Kurulu ile TBMM genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili rotasını belirlemek üzere bir araya geldi.

Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Yapıcıoğlu, “2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhur İttifakı adayı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı aldık. Milletimize ve memleketimize hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

“Arkadaşlarımızla bu konuyu konuştuk ve bir karara vardık. Daha önce yapmış olduğumuz istişarelerle uyumlu olarak seçimlerde Cumhur İttifakı adayı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı aldık” diyen Zekeriya Yapıcıoğlu, Parlamento seçimleriyle ilgili de görüşmelerinin devam ettiğini bildirdi.

Yapıcıoğlu, düzenlediği basın toplantısında özetle şu ifadeleri kullandı:

“Arkadaşlarımızla bu konuyu konuştuk ve bir karara vardık. Daha önce yapmış olduğumuz istişarelerle uyumlu olarak seçimlerde Cumhur İttifakı adayı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı aldık. Parlamento seçimleriyle ilgili de görüşmelerimiz devam ediyor.

Elbette siyaset bir anlamda bir uzlaşıdır. Bizim bir tane şartımız vardı; herhangi bir ittifak içinde yer aldığımızda biz başkalaşmayacağız, kendi programımızdan sapmayacağız. Biz de İstanbul Sözleşmesi’nin ailenin köküne kibrit suyu döktüğünü, 6284 sayılı yasanın isminin her ne kadar aileyi koruma kanunu olsa da şiddeti önlemediğini daha önce basınla paylaştık.

Eğitim sistemiyle ilgili de şikayetlerimiz var. Biz bunları herhangi bir ittifaka ‘bunlar bizim şartımızdır’ dersek bu çok gerçekçi bir tutum olmaz. Fakat bu taleplerimiz vardır.”

İstanbul Sözleşmesi karşıtlığı

HÜDA-PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, siyasetin bir anlamda uzlaşı olduğunu ifade ederek, “Bizim bir tane şartımız vardı; herhangi bir ittifak içinde yer aldığımızda biz başkalaşmayacağız, kendi programımızdan sapmayacağız. Biz de İstanbul Sözleşmesi’nin ailenin köküne kibrit suyu döktüğünü, 6284 sayılı yasanın isminin her ne kadar aileyi koruma kanunu olsa da şiddeti önlemediğini daha önce basınla paylaştık” dedi.

Eğitim sistemiyle ilgili de şikayetleri olduğunu vurgulayan Genel Başkan, “Biz bunları herhangi bir ittifaka ‘bunlar bizim şartımızdır’ dersek bu çok gerçekçi bir tutum olmaz. Fakat bu taleplerimiz vardır” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

HDP’li Pervin Buldan’dan Seçim Paylaşımı: Biz Hazırız

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, seçim tarihinin netleşmesi sonrası yaptığı paylaşımla “Biz hazırız” mesajı verdi. Buldan, paylaşımında Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın fotoğrafına da yer verdi.

Haber Merkezi / AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta seçim yapılmasını öngören Cumhurbaşkanı Kararını imzalaması ve kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla seçim tarihi resmileşti.

Kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte siyasi parti liderlerinden de açıklamalar gelmeler başladı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, sosyal medya hesabından “Biz hazırız” mesajını paylaştı.

Buldan, paylaşımında kendisi ve Mithat Sancar’ın fotoğrafının yanı sıra, tutuklu bulunan eski eş genel başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın fotoğrafını da paylaştı.

İkinci tur 28 Mayıs’ta

Öte taraftan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, “Bugün Cumhurbaşkanımızın seçimlerin yenilenmesi kararı üzerine YSK yaptığı toplantıda 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin yapılması olarak belirlenmiştir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması halinde 28 Mayıs tarihi belirlenmiştir. Çalışmalara devam ediyoruz” dedi.

Yener ayrıca, “Milletvekili adayı olmak isteyen kamu görevlileri 16 Mart saat 17.00’ye kadar istifa edecek” dedi.

Önceki seçimlerde de olduğu gibi bu kararlar; istifa etmesi gereken kamu görevlileri ile illerin çıkaracağı milletvekili sayılarının ilanına ilişkin olacak. Seçim takvimi ise daha sonra ilan edilecek.

YSK’nın seçim takvimini 21 Mart’ta başlatması bekleniyor. Cumhurbaşkanı adayları için son başvuru tarihi 26 Mart olacak. Cumhurbaşkanı adayı olan kamu görevlileri ile belediye başkanlarının da 16 Mart’a kadar istifa etmeleri bekleniyor.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Seçim Tarihi Yorumu: Türkiye’nin Değişime İhtiyacı Var

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim tarihinin netleşmesiyle ilgili yaptığı değerlendirmede, “Hayırlısı olsun. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Türkiye’nin seçime ihtiyacı var. Değişime ihtiyacı var. Hayırlı uğurlu olsun” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs’ta yapılması kesinleşen seçimler hakkında ilk açıklamasını yaptı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve partisinin üst düzey yöneticileriyle deprem bölgesinde incelemelerde bulunan Kılıçdaroğlu, seçim tarihinin netleşmesiyle ilgili “Hayırlısı olsun. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Türkiye’nin seçime ihtiyacı var. Değişime ihtiyacı var. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.

“Yaşanabilir bir Türkiye”nin zamanı artık gelmiştir!”

Ayrıca Millet İttifakı üyelerinden Saadet Partisi’nin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu seçim kararının ardından “Hayırlı olsun. “Yaşanabilir bir Türkiye”nin zamanı artık gelmiştir!” ifadelerini kullandı.

İkinci tur 28 Mayıs’ta

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, “Bugün Cumhurbaşkanımızın seçimlerin yenilenmesi kararı üzerine YSK yaptığı toplantıda 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin yapılması olarak belirlenmiştir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması halinde 28 Mayıs tarihi belirlenmiştir. Çalışmalara devam ediyoruz” dedi.

Yener ayrıca, “Milletvekili adayı olmak isteyen kamu görevlileri 16 Mart saat 17.00’ye kadar istifa edecek” dedi.

Önceki seçimlerde de olduğu gibi bu kararlar; istifa etmesi gereken kamu görevlileri ile illerin çıkaracağı milletvekili sayılarının ilanına ilişkin olacak. Seçim takvimi ise daha sonra ilan edilecek.

YSK’nın seçim takvimini 21 Mart’ta başlatması bekleniyor. Cumhurbaşkanı adayları için son başvuru tarihi 26 Mart olacak. Cumhurbaşkanı adayı olan kamu görevlileri ile belediye başkanlarının da 16 Mart’a kadar istifa etmeleri bekleniyor.

Paylaşın

Seçim Kararı Resmi Gazete’de Yayımlandı; Süreç Nasıl İşleyecek?

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kararını imzalamasının ardından karar Resmi Gazete’de yayımlandı. 14 Mayıs’a uzanan seçim süreci başlarken, taslak seçim takvimine göre süreç nasıl ilerleyecek?

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) toplanarak Cumhurbaşkanı kararına dayanarak Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimi için takvimi belirleyecek ve seçimin başlangıç tarihini duyuracak.

Peki seçim süreci nasıl işleyecek?

Seçimin yenilenmesi kararı ne anlama geliyor?

Anayasa’nın 116. Maddesine göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), üye tam sayısının beşte üçünün yani 360’ının çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebiliyor.

Cumhurbaşkanının da seçimlerin yenilenmesi kararı alma hakkı bulunuyor.

Ancak Cumhurbaşkanının seçimi yenilemesi kararı “TBMM’nin feshi” anlamına gelmiyor. O nedenle Meclis, seçim nedeniyle ara verme kararı alana kadar çalışmalarını sürdürebilecek.

Cumhurbaşkanının da seçimlerin yenilenmesini kararı alma hakkı bulunuyor. Bu şekilde yenileme kararı verilmesi halinde genel seçim ile cumhurbaşkanı seçimi birlikte yapılıyor.

Seçim takvimi taslağına göre süreç nasıl?

YSK iki seçim için tek takvim hazırlayacak. Beklenti, Kurul’un seçim takvimini 20 ya da 21 Mart günlerinde başlatması yönünde.

Resmi olmayan taslak takvime göre milletvekili adayı olmak isteyen kamu görevlilerinin tahminen 17 Mart’a kadar istifa etmeleri gerekecek. Bu kapsamda hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, RTÜK üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri gibi çeşitli kamu görevlilerinin istifa etmesi gerekiyor.

Siyasi partilerin en geç 10 Nisan’da milletvekili aday listelerini YSK’ya bildirmeleri ve ardından kurulun partilerin aday listelerini, adaylık koşullarını taşıyıp taşımadıkları konusunda incelemeye başlaması bekleniyor.

YSK’nın seçim çevreleri itibarıyla milletvekili kesin aday listelerini ilan edilmek üzere 19 Nisan civarında il seçim kurullarına ve Resmi Gazete’ye göndermesi de öngörülüyor.

YSK aynı zamanda seçim takvimi süresince izlenecek usul ve yöntemlere ilişkin çeşitli genelgeler de yayınlayacak.

Olası takvime göre siyasi partilerin Cumhurbaşkanı adaylığı için yapacakları başvurunun 25 Mart’a kadar olması öngörülürken ittifak yaparak seçime katılma kararı alan siyasi partilerin genel başkanlarının imzalarını içeren ittifak protokolünün YSK’ya tesliminin de en son 26 Mart’ta olması bekleniyor.

Başvurular yapıldıktan sonra ise önce Cumhurbaşkanı geçici aday listesi Resmi Gazete’de yayımlanacak ve böylelikle olası itiraz süreci başlayacak. Tahmini 2-3 Nisan günlerinde de cumhurbaşkanlığı kesin aday listesinin RG’de yayımlanması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı seçimi nasıl olacak?

Cumhurbaşkanı seçiminde ilk oylama 14 Mayıs günü düzenlenecek.

İlk oylamada hiçbir aday yüzde 50 artı 1 çoğunluğunu sağlayamazsa bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü yani 28 Mayıs’ta seçmenler bir kez daha sandık başına gidecek.

İkinci turda seçime tüm adaylar değil, sadece ilk oylamada en çok oy alan iki aday katılacak. Oylama sonucu geçerli oyların çoğunluğunu alan aday cumhurbaşkanı seçilecek.

Oylamalara tek adayla gidilmesi halinde, seçim referandum şeklinde yapılacak. Bu durumda geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday cumhurbaşkanı seçilecek.

Milletvekili seçimi nasıl olacak?

Cumhurbaşkanı seçimiyle aynı gün TBMM’deki 600 sandalye için milletvekili seçimi de yapılacak.

Siyasi partilerin milletvekili çıkarabilmesi için ya tek başına ülke seçim barajını geçmesi ya da bir ittifak içerisinde yer alması ve bu ittifakın toplam oyunun geçerli oylara göre belirlenmiş ülke barajını geçmesi gerekecek. Ülke barajı yeni seçim yasası ile yüzde 10’dan yüzde 7’ye indirilmişti.

Bu nedenle ittifakta yer alan partilerin ayrı ayrı yüzde 7’yi geçmeleri gerekmeyecek. İttifakın aldığı oy toplamı genel baraj olan yüzde 7’yi geçtiğinde ittifak içindeki tüm partiler barajı geçmiş sayılacak.

Bir ittifak barajı geçmesi durumunda ittifakı oluşturan siyasi partilerin milletvekili sayıları, ittifakın aldığı toplam milletvekili sayısının, her partinin aldığı oy oranına göre dağıtılarak hesaplanacak.

Hangi ilden kaç vekil seçilecek?

YSK’nın 31 Aralık 2022 nüfus verileri kapsamında illerin milletvekili sayıları dağılım tablosu 3 Mart’ta Resmî Gazete’de yayımlandı.

Tabloda 600 milletvekilinin il ve seçim bölgelerine göre dağılımları yer aldı. Buna göre Ankara 36, İstanbul 98, İzmir 28 milletvekili çıkaracak.

Ankara 3, Bursa 2, İstanbul 3, İzmir ise 2 seçim bölgesine ayrılacak.

Kocaeli ve Sakarya’nın çıkaracağı milletvekili sayısı birer artarken Tunceli ve Bayburt’un milletvekili sayısı birer azaldı. Kocaeli’nin vekil sayısı 13’ten 14’e, Sakarya’nın 7’den 8’e çıktı. Tunceli ve Bayburt’un çıkaracağı milletvekili sayısı 2’den 1’e düştü.

Diğer iller ve çıkaracakları milletvekili sayıları ise şöyle sıralanıyor:

Adana 15, Adıyaman 5, Afyonkarahisar 6, Ağrı 4, Amasya 3, Antalya 17, Artvin 2, Aydın 8, Balıkesir 9, Bilecik 2, Bingöl 3, Bitlis 3, Bolu 3, Burdur 3, Bursa 20, Çanakkale 4, Çankırı 2, Çorum 4, Denizli 7, Diyarbakır 12, Edirne 4, Elazığ 5, Erzincan 2, Erzurum 6, Eskişehir 6, Gaziantep 14, Giresun 4, Gümüşhane 2, Hakkari 3, Hatay 11, Isparta 4, Mersin 13, Kars 3, Kastamonu 3, Kayseri 10, Kırklareli 3, Kırşehir 2, Konya 15, Kütahya 5, Malatya 6, Manisa 10, Kahramanmaraş 8, Mardin 6, Muğla 7, Muş 3, Nevşehir 3, Niğde 3, Ordu 6, Rize 3, Samsun 9, Siirt 3, Sinop 2, Sivas 5, Tekirdağ 8, Tokat 5, Trabzon 6, Şanlıurfa 14, Uşak 3, Van 8, Yozgat 4, Zonguldak 5, Aksaray 4, Karaman 3, Kırıkkale 3, Batman 5, Şırnak 4, Bartın 2, Ardahan 2, Iğdır 2, Yalova 3, Karabük 3, Kilis 2, Osmaniye 4 ve Düzce 3.

Depremden etkilenen 11 ilde milletvekili sayısı değişecek mi?

YSK, 31 Aralık 2022 tarihindeki nüfus sayımını esas alarak illerin çıkaracağı milletvekili sayılarını ilan etti. O nedenle depremden etkilenen illerde milletvekili sayısı değişmeyecek.

YSK’nın 2 Mart 2023’te ilan ettiği karara göre depremden etkilenen Adana 15, Şanlıurfa 14, Gaziantep 14, Diyarbakır 12, Hatay 11, Kahramanmaraş 8, Malatya 6, Adıyaman 5, Osmaniye 4, Kilis 2 milletvekili çıkaracak.

YSK’nın yürüttüğü çalışmaya göre, rakam ne kadar büyük olursa olsun göç veren illerin de, göç alan illerin de seçimlerde çıkaracağı milletvekili sayılarında bir değişiklik olmayacak.

Depremzedeler nasıl oy kullanacak?

6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 11 ilde yaşayanlar, bulundukları illerden taşınmadılar ise YSK’nın belirleyeceği yerlerde, mevcut seçmen kütüklerine göre bulundukları illerin milletvekili ile cumhurbaşkanını belirlemek için oy kullanabilecek.

Çadır kentlerde ya da konteynerlerde kalan yurttaşlar için YSK’nın gerekli önlemleri almakla yükümlü. Başka illere taşınan yurttaşlar ise seçmen kütüklerini bulundukları illere taşıyabilecek ve oyları bu ilin milletvekili seçimi için geçerli olacak.

Örneğin, Hatay’dan Ankara’ya taşınan bir seçmen, taşındığı ilde oy kullanabilecek ancak oyları Ankara’daki milletvekilliği seçimi için geçerli olacak.

Yeni seçim barajı nasıl uygulanacak, ittifaktaki partiler için seçim barajı nasıl hesaplanacak?

Siyasi partilerin milletvekili çıkarabilmesi için ya tek başına ülke seçim barajını geçmesi ya da bir ittifak içerisinde yer alması ve bu ittifakın toplam oyunun geçerli oylara göre belirlenmiş ülke barajını geçmesi gerekecek.

Geçen yıl yapılan yasal değişiklikle ülke barajı yüzde 7’ye çekildi.

İttifakla seçime girilmesi halinde, ittifakın toplam oylarının yüzde 7’yi geçmesi halinde, ittifak içinde yer alan siyasi partiler de barajı geçmiş sayılacak.

İttifak yapan partilerin milletvekili sayıları nasıl hesaplanacak?

6 Nisan 2022’de yürürlüğe giren seçim yasası değişikliği ile ittifakın barajı geçmesi koşuluyla, her bir siyasi partinin milletvekili sayısı, ittifakın aldığı toplam milletvekili sayısını, her partinin aldığı oy oranına göre dağıtılarak hesaplanacak.

Bu sistem, ittifak içinde yer alan oy oranı düşük siyasi partilerin daha az milletvekili çıkarması sonucunu doğurabilir.

2018 seçimlerinde ise ittifaka giren partilerin milletvekili sayısı, ittifakın toplam oyunun, partilerin bir seçim çevresinde aldığı oylara bölünmesiyle hesaplanıyordu.

Paylaşın

Türkiye, 14 Mayıs’ta Sandık Başına Gidiyor

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılmasına ilişkin kararı canlı yayında imzaladı. Karar, Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı.

Haber Merkezi / Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasanın 116. Maddesinin kendisine verdiği yetkiye göre 18 Haziran’da yapılması gereken seçimlerin 14 Mayıs’ta yenilenmesi kararı aldığını açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olduğunu da ilan etti.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne ilişkin açıklamalarda bulundu.

Açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Anayasamızın 116’ncı maddesinin verdiği yetkiyle, 18 Haziran 2023’te yapılması gereken seçimlerin 14 Mayıs’ta yenilenmesi kararını imzalamış bulunuyorum. Yarınki Resmi Gazete’de yayımlanacak bu kararın ardından, YSK iki aylık seçim takvimini başlatacaktır. Milletimiz 14 Mayıs’ta cumhurbaşkanı ve mİlletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir.

Kararı yılbaşından önce paylaşmıştık. Bizi seçim tarihini öne çekme kararını alma sebeplerinden bazıları şunlardır; 18 Haziran üniversite sınav takvimiyle çakışan bir tarihti. Bu tarih yurtiçinde ve yurtdışında yüzbinlerce vatandaşımızın Hac farizasını ifa etmek için mübarek topraklara gittiği bir döneme denk geliyordu.

İlk ve orta dereceli okullar tatile girmesi sebebiyle milyonlarca vatandaşımız tatile ve memleketlerine gitmek için yola çıkacaktı. Alternatif olarak da 14 Mayıs’ı teklif ettik. Demokrasi geçmişimiz bakımından anlamlı bir yıldönümüne tekabül eden bir tarihin hüsnü kabul gördüğünü biliyoruz.

Ama 6 Şubat’taki deprem seçim tarihini gündemimizden çıkarmıştı. Yıkım alanının büyüklüğü işlerimizi hayli güçleştirmiş olsa da insanlarımızın yardımına koştuk. Geniş bir çevrede hissedilen depremde 47 binin üzerinde insanımız vefat etti. 115 binden fazla insanımız da yaralı olarak kurtarıldı. Amacımız bir yıl içinde 244 bin konut ve 75 bin köy evinden oluşan 319 bin haneyi tamamlayarak, hemen hak sahiplerine teslim etmektir.

Deprem konutlarını etap etap tamamlayarak 3,5 milyon insanımıza yeni, güvenli, huzurlu hayat alanları oluşturana kadar çalışmakta kararlıyız. Deprem etkilerinin üstesinden gelerek, bölgeyi, ülkemizi normalleştirmenin yolu, güçlü siyasi iradece alınacak kararların dirayetle uygulanmasından geçiyor.

Biz tüm gayretimizi depremin yaralarını sarmaya vermişken seçim takvimi de işlemeyi sürdürüyordu. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir yıkımın yaralarını saracak bir program uygulamamız gerekiyor. Siyasi gerilim ve belirsizlikler deprem yaralarının sarılmasına yönelik çalışmaların aksamasına yol açıyor.

Son bir haftada yaşananlar bu tehdidin ne kadar büyük olduğunu göstermeye yeter.  Ülkenin bir bölümü can kayıplarıyla feryat ederken bir kesimin siyasi hesapları uğruna sergilediği aymazlığın faturasını milletin sırtına yükleyemeyiz. Türkiye’nin vakit kaybına ve dikkat dağınıklığına tahammülü yok. Türkiye, 6 Şubat depremlerinin yol açtığı yıkıntıları kaldırmadan, ekonomik, sosyal ve psikolojik kayıplarını telafi etmeden geleceğine güvenle bakamaz.

“Seçim gündemi geride bırakılmalı”

Üretimi ve istihdamı yükseltmek için ülkemizin seçim gündemini geride bırakması şarttır. Bu nedenle 14 Mayıs’ta seçimlerin yenilenmesi kararımızı uygulamaya geçiriyoruz. Biraz önce imzaladığımız kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla YSK seçim takvimini hazırlayıp ilan edecek.

Olayın ne kadar hızla devam ettiğini özellikle hatırlatmak istiyorum. Bİzim gündemimiz yne depremzede vatandaşlarımızın yaralarının sarılmasından oluşacak. Ana muhalefetin bazı temsilcilerinin garip garip konuşmalarını dinliyorum. Bizim bölgeye ne zaman gittiğimizden haberleri yok.

İkinci gün deprem bölgesine ulaştım. Bir turu böyle tamamladıktan sonra ardından Devlet Bey ile buraları dolaşmaya başladık. Sayın Destici ile de dolaştık. Biz yaralıyız, dertliyiz; hanımefendi konuşuyor. Hatay milletvekiliymiş… Biz Cumhurbaşkanı olarak 11 ilde aynı hassasiyetle çalışmalarımızı sürdürdük.

Depremzede bir vatandaşla görüştüğümde telefonda şöyle söyledi: ‘Cumhurbaşkanım bizim hiçbir sıkıntımız yok. Her şey yok. Ben çadırda kalıyorum. Çadırda kalmama rağmen halimden memnunum. Konteyner gelirse daha iyi olurum. Ama şikayetçi değilim.’ İşte bu da milletin evladı. Bir ona bakıyorum bir de Meclis’e milletvekili olarak gelmiş hanıma bakıyorum. Biz dertliyiz, bizim derdimiz var. Ama bunların yok. Bugün İskenderun’da enkazlar olduğu gibi Hatay’ın diğer ilçelerinde hele hele Antakya’da enkazın en büyüğü var. Belki bundan da haberi yok. Çünkü gittiği yerler belledir.

Yeni kararı duyurdu

AK Parti’den milletvekili adayı olmak isteyenlerle ilgili aldığımız bir kararı paylaşmak istiyorum. Partimize adaylık başvurusu yapacak herkes önce, ilgili birimimizce belirlenecek asgari tutarı AFAD’ın deprem yardım hesaplarına bağış olarak yatıracaktır. Katkıda bulunacak her arkadaşa şimdiden teşekkür ediyorum. Diğer partilere de örnek olmasını bekliyorum.  Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak bizimle yarışacak ve TBMM’de temsil için mücadele edecek herkesten bu samimi çağrımıza destek bekliyoruz.

Cumhur İttifakı olarak hazırladığımız bütün müzikleri yasaklıyoruz. Müziksiz bir kampanya olacak. Yüz yüze görüşmelerle ne yaptığımızı ve ne yapacağımızı vatandaşlarımıza anlatacağız.”

Paylaşın

“Cumhur İttifakı Seçimde Ortak Liste Çıkarabilir” İddiası

Cumhur İttifakı’nı oluşturan AK Parti ve MHP’nin 14 Mayıs’ta yapılması planlan seçimlerde bazı kentlerde ortak liste çıkarılabileceği konuşuluyor. Bu değişiklikte MHP’nin düşen oylarının etkili olacağı savunuluyor.

Millet İttifakı’ndan farklı olarak Cumhur İttifakı’nın iki önemli bileşeni AK Parti ve MHP 2018 seçimlerinde 81 ilde ayrı listeler çıkarmıştı.

Gazete Duvar’ın Duvar Arkası bölümünde yer alan habere göre, Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yeni bir gelişme olmazsa 14 Mayıs’ta yapılması planlanıyor. İktidardan muhalefete tüm partiler Cumhurbaşkanlığı seçimine kilitlenmiş olsa da Meclis seçimleri de büyük önem taşıyor.

Millet İttifakı’nda hedef “parlamenter sisteme geçiş” vaadi dolayısıyla en az 360 milletvekili çıkarmak. Bunun için de tüm partilerden temsilcilerin katıldığı bir komisyon çalışmaya başladı. Komisyonun en yüksek sayıda milletvekilini çıkarmak için yaklaşık 40 kentte ortak liste hazırlığı içinde olduğu biliniyor.

“Hangi ilde nasıl bir ortak liste ile seçime girmek doğru olur?” sorusuna en iyi yanıtı vermek için çalışan komisyon için Cumhur İttifakı’nın atacağı adımlar da önemli. AK Parti ve MHP 2018 seçimlerinde 81 ilde ayrı listeler çıkarmıştı.

Ama bu seçimde Millet İttifakı’nın planladığı gibi Cumhur İttifakı partilerinin de bazı kentlerde ortak listeler çıkarılabileceği konuşuluyor. Bu değişiklikte MHP’nin düşen oylarının etkili olacağı savunuluyor.

“Muhalefet seçimler ertelensin derse şaşırmayın”

Kahramanmaraş merkezli 11 kentte büyük yıkım ve can kaybına yol açan depremin ardından başlayan “seçimlerin ertelenmesi” tartışması şimdilik bitmiş görünüyor.

İddialara göre Cumhur İttifakı, erteleme seçeneğini değerlendirdi, ancak ne yasal ne de siyasi açıdan faydalı olmayacağını gördüğü için seçimlerin daha önce duyurulduğu gibi 14 Mayıs’ta yapılması kararını değiştirmedi.

İktidar mensuplarına göre seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılmasının “hızla yaraların sarılması, konut inşaatlarının başlaması, yardımların yapılması” gibi siyasi açıdan iktidara bir dizi de avantajı olacak. Öyle ki bazı AK Partili siyasetçiler “Muhalefet seçimler ertelensin derse şaşırmayın” iddiasında bulunuyor.

Paylaşın

“Seçime Kadar Enflasyon Yüzde 40’ın Üstünde Seyredecek”

11 ilde büyük yıkıma ve 40 binden fazla can kaybına neden olan Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin ardından, Mayıs’ın 14 veya Haziran’ın 18’de yapılması planlanan seçimlere gidilen süreçte enflasyonun yüzde 40’ın üzerinde seyretmesi bekleniyor.

Enflasyon, Ocak ayında olumlu bir baz etkisi ile yüzde 58’e düşmeden önce, bir dizi faiz indirimi ile Ekim ayında yüzde 85’in üzerine çıkarak 24 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştı.

Bir hükümet yetkilisi ve dört ekonomistin Reuters haber ajansına yaptıkları açıklamada, depremlerin ekonomiye maliyetinin 50 milyar dolardan fazla olacağı görüşünde. Bu tahmin diğer ekonomistlerin görüşleriyle de tutarlılık gösteriyor.

Reuters’a konuşan bu kişilere göre depremin neden olduğu kesintiler nedeniyle gıda ve konut dahil mal ve hizmet fiyatlarında artış, Türkiye’deki yüksek enflasyon oranının önümüzdeki aylarda önceden tahmin edilenden çok daha az düşeceği anlamına geliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremden önce de ekonomide büyük bir zorlukla karşı karşıyayken ve artan enflasyon halktan gördüğü desteği olumsuz etkilerken, depremler cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler öncesinde bu zorlukları daha da arttırdı.

Türk Lirası’nın durumu ise diğer bir endişe konusu. Merkez Bankası verileri net rezervlerin depremden bu yana 7 milyar dolar düştüğünü gösteriyor ve bankacılar döviz talebini azaltmak için yetkililerin yeni adımlar atmasını bekliyor.

Enflasyon, Ocak ayında olumlu bir baz etkisi ile yüzde 58’e düşmeden önce, Erdoğan’ın istediği alışılmışın dışındaki bir dizi faiz indirimi ile Ekim ayında yüzde 85’in üzerine çıkarak 24 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştı.

Reuters’a konuşan ancak adlarını açıklamak istemeyen dört ekonomiste göre enflasyonun Haziran’a kadar yüzde 35-40 seviyesine düşmesi bekleniyordu, ancak deprem nedeniyle seçim döneminde enflasyon seviyesinin yüzde 42-46 arası olacağı sanılıyor.

Konuyla ilgili kamuoyuna açıklama yapma yetkisi olmadığı için adını vermeyen bir hükümet yetkilisi, depremin etkisiyle enflasyonun yüzde 40-50 arasında bir yere ulaşabileceğini söyledi.

Yetkili, üretimdeki aksamalar ve ortaya çıkan iç göç sırasında konut ve kira fiyatlarında bazı yerlerde neredeyse yüzde 100’e varan artışın çok olumsuz etkileri olacağını söyledi, artan inşaat maliyetinin de soruna neden olacağını kaydetti.

2 milyondan fazla kişinin deprem bölgesini terk ettiği sanılıyor. Ekonomistlere göre bu da diğer bölgelerde kiraların artmasına neden oluyor. Depremden etkilenen bölge geçen yıl Türkiye tarım üretiminin yüzde 16’sını karşılamıştı, bu nedenle gıda fiyatlarında enflasyonun da artması bekleniyor.

Afetin ekonomik büyümeyi yüzde 1-2 puan azaltacağı sanılıyor. Merkez Bankası ekonomiye destek için bugün politika faiz oranını 50 baz puan düşürdü.

“Ek bütçeye ihtiyaç duyulabilir”

Depremin uzun zamandır ekonominin güçlü alanlarından biri olan bütçeyi de zorlaması bekleniyor.

2023 bütçesi kapsamında bu yıl için 661 milyar liraya (35 milyar dolar) kadar net borçlanma mümkün olabilir, ancak yetkili bunun mevcut durumda yeterli olmayacağını söyledi.

Yetkili, yılı bu bütçeyle tamamlamanın kolay olmayacağını ve ek bütçeye ihtiyaç duyulacağını söyledi.

Ekonomistler 2023’te bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının depremden önce yüzde 3,5 olmasını bekliyordu. Şimdiyse yüzde 5’e kadar çıkacağı öngörülüyor.

JP Morgan, daha önce yüzde 3,5 olarak yaptığı Türkiye’nin bütçe açığı tahminini depremden kaynaklanan harcamalar nedeniyle gayrisafi milli hasılanın yüzde 4,5’i olarak değiştirdi.

Deprem bölgesindeki sanayi de büyük aksama yaşadı. Ziylan Grup adlı ayakkabı üreticisinin yönetim kurulu üyesi Mehmet Büyükekşi’ye göre işçiler iki hafta önce yaşanan afetin neden olduğu travmanın etkisiyle işlerine dönmeye isteksiz.

Büyükekşi depremden nispeten daha az etkilenen Şanlıurfa’da 1800 işçinin geçen hafta işe geri dönmeye çağırıldığını ancak 300’ünün hala dönmediğini belirtti.

Büyükekşi, işçiler arasında korku ve psikolojik rahatsızlık olduğunu söyledi ve sektörün en büyük sıkıntısının bölgede yaşayanların işe geri dönmemesi olduğunu kaydetti.

(Kaynak: Reuters)

Paylaşın

İYİ Parti Lideri Akşener: Seçim 14 Mayıs’ta Yapılacak

İYİ Parti Lideri Akşener, katıldığı bir televizyon programında Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin en geç 18 Haziran’da yapılması gerektiğini belirterek, “18 Haziran’da kesinlikle bu seçim olacaktır, olmalıdır” dedi ve ekledi:

“Son aldığımız duyum, 14 Mayıs’ta seçim kararını Sayın Erdoğan’ın aldığına dair. ’14 Mayıs’a yetiştireceğiz’ deniliyorsa, yetiştirilir. Ama bu kararı Sayın Erdoğan almak zorunda.”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fox Tv’de İlker Karagöz’ün Çalar Saat adlı programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Akşener’in açıklamalarından satır başları şöyle:

“Afet, deprem bu toprakların kaderidir ancak bu yaşadığımız felaket ihmaldir, sebebi Beştepe’dir. Afet büyük olup yönetilemediği zaman felakete dönüşür.

AFAD’ın bütçe yüzünden 4 aydır yeterli malzeme alamadığına dair bilgi geldi.

Yardımların yerine ulaşamadığını fark ettik. Kendiler dağıtamadılar çünkü eleman sayısı yeterli değil.

AFAD’ın bilgisi dahilinde biz arama-kurtarma konusunda gönüllülere çağrıda bulunduk, 30 bini aşkın telefon aldık.

Listeler yapıp onların içinden AFAD’ın üst düzey yöneticiler bize dedi ki ‘Arama-kurtarma deneyimi olsun’ 3 uçak dolusu insanı biz arama-kurtarma çalışmaları için AFAD’ın bilgisi dahilinde gönderdik.

Bir haftada Sayın Erdoğan’ın atacağı imza sayısı 36 binmiş. Yahu bir insana bu mümkün değil. Bu bana verilen bilgi. 36 bin imzayı atamaz kardeşim. Biz deprem sürecinde sahadan aldığımız bilgileri yetkililere ilettik sürekli.

Bizim 16 kişimiz sahaya gittiler, ondan sonra ilçe teşkilatlarımızdan ve üyelerimizden bilgi almaya başladı. Bu bilgileri alıp vay adiler çözemediniz demek yerine ben aldım bunu Hasan Doğan dahil ilgili bakanlıklar dahil bunları ilettik biz, çözülsün diye.

Mesela tüp meselesi bizim sahadan aldığımız bilgidir. O yıkıntının altında soğuktan donarak ölmek diye bildiğim bir durumu hipodermi diye açıkladı bir arkadaşımız bunları ilettik hatta bu kısmını bizzat Sayın Erdoğan’a ben ilettim.

Hemen talimat vereceğim dedi ve verdi ama iletme konusunda problem oldu. Yardımların yerine ulaşamadığını fark ettik.

AFAD müdürü arandı. AFAD müdürü validen, vali genel merkezden şey yapmadan izin veremedi ya. Bunlar için her seferinde saraydan bir kişi arandı. Nereye konuşuyor o Fuat Oktay!

(Erdoğan’ın “ahlaksız namussuz, adi” sözlerine cevap)

Hicap diye bir kavram vardır, utanma daha başka bir şeydir. Yahu hicap duyguları gitmiş. Sen böyle bağırdığın zaman senin gözünün içine bakan o silsile aşağıda ne yapmaz kardeşim. En azından onu düşün be. Balık baştan kokarmış.

Akşener’den “not ediyoruz” cevabı

Bunlar. Tek bilek tek yürek tek vücut olduk biz insanlar olarak. Bu bir sörf dalgası çık üstüne kardeşim. Bu insanlığın artı değerini kendine yazdır siyasi olarak.

Birinci derecede ahmaklık görüyorum bu sözleri, siyasi olarak gerçek bir geri zekâlılık görüyorum. Bu saatten sonra ölümü tatmış bir insanın neden korkusu olur ya! Kimle neyi korkutuyorsun.

Hazır bir araya gelmişken bir iyilik dalgası var, çık üzerine kardeşim. Bunun yerine parmak sallıyor. Ne oluyor, kime yarıyor. Bir ahmaklık ve siyasi geri zekâlılık olarak görüyorum. Parmak sallamak bir ihtiyat haline geldi.

Öğrenmeye kapalı bir yapı sadece seçim almaya odaklı, empati yoksunu bir yapı, sonuç itibariyle korkutursam her işleri hallederim deniyor. Her yeri kapattınız elinize ne geçti? Elimizde telefonlarımız var. Burayı kapattın da ne geçti eline?

“Seçim 14 Mayıs’ta yapılacak”

Seçim tarihi tartışmalarına değinen Meral Akşener, şunları söyledi:

18 Haziran’da bu seçim kesinlikle olacaktır, olmalıdır. Şimdi aldığımız bilgilere göre 14 Mayıs’ta Sayın Erdoğan’ın bu seçimi yapacağı yönünde.

Bu kararın 10 Mart’ta alınması gerekiyor. Biz eğer 6 Nisan öncesinde bir seçim kararı alınırsa ona Meclis’te onay vereceğimizi söylemiştik.

Çünkü bir kanun çıkmıştı eski seçim yasasına yürüsün diye, bu 14 mayıs bunun karşılığı değil, dolayısıyla Meclis’te biz buna onay vermeyeceğimizi ilan etmiştik, aynı yerde duruyoruz”

Şimdi yetiştirip yetiştirilemeyeceği benim tamamen mantığım çerçevesinde gerçekler üzerinden bir tarifimde 14 Mayıs’ta yetiştireceğiz deniyorsa yetiştirilir orada bir sorun yok. ama bu kararı Erdoğan almak zorunda.

Niçin buna rağmen hızlı bir şekilde yapılacağını siyasi olarak soruyorsanız, benim gezip gördüğüm bu çalışmalar neticesinde ortaya çıkan gerçeklik şu, Sayın Erdoğan bu işin becerilemediğini anladı, uzadığı takdirde daha büyük beceriksizliklerle karşılaşılabileceğini herhalde anladı, ciddi bir para topladı dolayısıyla bazı şeyleri daha hızlı bir şekilde yaparmış gibi bir dili geliştirmek daha kolay. Geleceğe dair söyleyecek bir şey kalmadığı için en uygun zaman gibi görünüyor.”

Paylaşın

Seçimlerin Ertelenmesi Gündemden Kalktı; 14 Mayıs Mı, 18 Haziran Mı?

Şanlıurfa, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adana, Hatay, Kilis, Adıyaman, Osmaniye, Malatya ve Elazığ’da büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin ardından başlayan seçimlerin ertelenmesi tartışması gündemden kalktı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce açıkladığı seçimlerin 14 Mayıs’a alınmasına ilişkin kararında ısrarcı olduğu ifade edilirken AK Parti içerisinde 14 Mayıs ve 18 Haziran için farklı görüşler hakim. Her iki tarihe dair de farklı yorumlar yapıldığı için önümüzdeki iki haftalık süreçte deprem bölgelerinde yapılacak çalışmaların izlenerek karar verilmesi fikri ön plana çıktı.

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler illerde büyük bir yıkım ve göçe yol açarken deprem öncesi 14 Mayıs olarak planlanan seçim tarihinin değişip değişmeyeceği konusunda henüz netleşmiş bir karar yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Mayıs tarihine daha sıcak baktığı bilinirken deprem bölgelerinde yapılacak enkaz kaldırma ve başlatılması planlanan inşa faaliyeti ardından illerdeki normalleşme süreçleri de seçim tarihi belirlenmesinde önemli rol oynayacak.

Erteleme gündemden kalktı

Depremin ardından başlayan ve Bülent Arınç’ın yaptığı” seçimler ertelensin” çağrısı ardından tartışmalara neden olan seçimlerin 3-4 ay ya da 1 yıl erteleneceğine dair iddialara ilişkin AKP kurmayları, bu ihtimalin söz konusu olmadığını vurguladı. Muhalefet seçimlerin ertelenmesi tartışmalarına “savaş hali dışında ertelenemez” ve “bu karar darbe olur” tepkisi göstermişti.

Net karar verilmedi

DW Türkçe’den Kıvanç El’in haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce açıkladığı seçimlerin 14 Mayıs’a alınmasına ilişkin kararında ısrarcı olduğu ifade edilirken AKP içerisinde 14 Mayıs ve 18 Haziran için farklı görüşler hakim. Her iki tarihe dair de farklı yorumlar yapıldığı için önümüzdeki iki haftalık süreçte deprem bölgelerinde yapılacak çalışmaların izlenerek karar verilmesi fikri ön plana çıktı.

Seçimlerin 14 Mayıs’a alınmasına karar verilmesi durumunda 10 Mart’ta Cumhurbaşkanı kararı alınması gerekiyor. Bu nedenle bu tarihe birkaç gün kalana kadar hem bölgedeki izlenimler hem seçimin yapılıp yapılmamasına dair zorluklar değerlendirilecek ve öyle karar alınacak.

Seçmen çalışması yapılacak

Depremin en büyük yıkıma yol açtığı ve büyük göç yaşanan başta Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş illerinde yapılacak seçmen güncellemesi de önem taşıyor. Seçim takvimi başlaması ile hem vefat edenler hem göç edenler nedeniyle seçmen kütükleri güncellenecek.

Ayrıca sandıkların nerede ve hangi şartlarda kurulacağı da YSK tarafından değerlendiriliyor. Depremzedeler seçim takvimi başlaması ile birlikte oy kullanacakları ili değiştirebilecek. YSK’nın bu konuda normal takvim yanında seçmenlere adres güncellemeleri yapılabilmesi için normal takvimdeki süreci biraz daha uzun tutacağı kaydediliyor.

Deprem ardından göç alan veya göç veren illerin milletvekili sayısı etkilenmeyecek. En fazla göçün yaşandığı Hatay 11, Kahramanmaraş 8 ve Adıyaman 5 milletvekili çıkarmaya devam edecek. Eğer seçmenler oy kullanmak için seçmenler kaydını diğer ile alırsa illerde nüfus dengesi değişse bile vekil sayısı değişmeyecek. Örneğin Hatay’daki 1.1 milyon olan seçmen sayısı 500 bine düşse dahi 11 milletvekilini bu 500 bin kişi seçmiş olacak.

Öğrenciler de seçimde bulundukları illerde oy kullanabilecek. Birçok üniversite uzaktan eğitime geçse de YÖK kararı ile bazı bölümlerde yüz yüze eğitim devam ediyor. 14 Mayıs veya 18 Haziran için seçim takvimi başlaması sonrası da seçmen kütükleri askıya çıkana dek her an MERNİS’e kayıtlı adresler değiştirilebileceğinden öğrenciler de bu haktan yararlanabilecek.

Ankara’da Hatay için oy kullanılır mı?

Seçmenlerin oy kullanmasına ilişkin afet bölgesi ilan edilen 11 il dışında kalan 70 ilde her il için sandık kurulması seçeneği hem partiler hem de bazı hukukçular tarafından gündeme taşınan bir model oldu. Bu durumda örneğin Hatay’dan ayrılanlar bulundukları ilde Hatay için oy kullanabilmesine dair öneri gündeme getirildi.

Ancak hem kanunen hem de organizasyon açısından bunun mümkün olmadığı dile getiriliyor. Ayrıca depremzede illere gidenlerin Hatay’a dönüp dönmeyecekleri konusunda netlik olmaması nedeniyle bulundukları il için oy kullanmalarının daha doğru olduğu savunuluyor.

YSK’da tüm bu alternatiflere dair bir çalışmanın olduğu ve deprem bölgelerinde seçimin sağlıklı yapılabilmesi için detayların konuşulduğu kaydedildi.

Millet ittifakı adayını açıklayacak mı?

Cumhurbaşkanı adayını henüz açıklamayan Millet İttifakı da 2 Mart’ta toplanarak adayı görüşecek. Bu toplantıdan sonra aday ismine dair bir açıklama beklenmiyor. İttifakın bu konuda seçimin öne çekilip çekilmeme kararını bekleyeceği kaydediliyor.

Eğer Erdoğan 10 Mart’ta seçim kararını açıklarsa altılı masa da hemen 11 ya da 12 Mart tarihlerinde toplanarak adaya dair net bir açıklamayı yapması bekleniyor. Ancak seçimin normal zamanı olan 18 Haziran’da olması halinde Mart ayının son haftasına kadar aday belirleme görüşmelerinin sürmesi bekleniyor.

Paylaşın