Financial Times’tan Dikkat Çeken Yazı: Erdoğan’ın Otoriter Pazarlığı Çöktü

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kala, dünya basını da seçim sürecine yer vermeye devam ediyor. Birleşik Krallık merkezli Financial Times gazetesi de, Erdoğan’la ilgili bir analiz yayımladı.

Gönül Tol’un imzasını taşıyan “Türkiye’de Erdoğan’ın otoriter pazarlığı çöküyor” başlıklı yazıda, “Gelecek ay yapılacak seçimler birleşik demokratik muhalefet için şans vadediyor ama zafer kolay olmayacak” alt başlığı kullanıldı.

Tol, dünya genelinde otokrasiler yükselişteyken, liberal demokrasinin kaderiyle ilgili tahminler yapmanın revaçta olduğunu ama otokrasilerin geleceğinin daha az incelendiğini belirttiği yazısında, “Recep Tayyip Erdoğan gibi yerleşik güç figürlerini seçimler yoluyla görevinden indirmek mümkün mü? Türkiye’nin muhalefet partileri bu umutla ilgili hiç daha olumlu olmamışlardı. Ve iyi bir nedenleri var. Tıpkı demokrasiler gibi, otokrasiler de fakirlikte ölür” değerlendirmelerini yaptı.

Erdoğan’ın göreve geldiği 2003’te Türkiye’nin büyük bir ekonomik krizden çıktığını hatırlatan Tol analizinde, o dönem en büyük vaadin refah olduğu ve iktidarın görevdeki ilk 10 yılı boyunca Batı yanlısı politikalarla birlikte bu vaadin peşinden gittiğini savundu.

Tol, değerlendirmesinde ilk 10 yılın ardından yaşananlarla ilgili şu ifadeleri kullandı:

Erdoğan’ın saltanatı yolsuzluğa, kötü yönetime ve kayırmacılığa battı. Tepedeki az sayıda kişi sınırsız zenginliğin tadını çıkarırken, milyonlarca Türk yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Erdoğan’ın otoriter pazarlığı çöktü. Türkiye muhalefeti topluma, parlamenter demokrasinin yeniden tesis edildiği, barışçıl, Batı yanlısı bir dış politikanın izleneceği yeni bir sözleşme öneriyor ve refahı paylaşmayı öne çıkarıyor. Bu sonunda halkın beğenisini kazanabilir.

Türkiye’de muhalefetin birleşmesinin umutları beslediğinin belirtildiği yazıda, “Otokratlar demokrasileri yok etmek için çoğunluğa ihtiyaç duymazlar. Tek ihtiyaçları bölünmüş muhalefettir. Erdoğan, zayıf rakiplerle kutsanmıştı” dendi.

FT’nin analizinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olarak seçilmelerinin umutları artırdığı belirtilirken, HDP’nin aday çıkarmamasının da Kemal Kılıçdaroğlu lehine verilen bir işaret olduğuna dikkat çekildi.

“Otokratlar birbirine yardım ediyor, Batı ülkeleri demokratlara sırtını döndü”

“Ne adil ne de özgür olan seçimlerde bir otokratı yenmek hâlâ kolay değil” ifadelerinin kullanıldığı yazıda, tüm dünyada otokratların kendi yönetim modellerinin reklamını özgürce yaptığı bir ortamın olduğu ifade edilirken, bu isimlerin birbirine yardım ettiğine de dikkat çekildi.

Tol, buna örnek olarak Rusya, Çin ve Suudi Arabistan’dan Erdoğan yönetimine gelen nakit akışına işaret ederek, “Bir kez daha onun arkasında toplanıyorlar” ifadelerini kullandı.

Buna karşın Batı ülkelerinin Erdoğan’la etkileşime dayalı bir ilişki kurarak, Cumhurbaşkanı’nın yerel rakiplerine karşı elini güçlendirdiğinin öne sürüldüğü yazıda, şu değerlendirmelere yer verildi:

Başkan Joe Biden, ABD dış politikasının merkezine yeniden demokrasiyi koyacağı sözünü verdi. Ama jeopolitik çıkarlar uğruna, Erdoğan’ın demokratik normlara yönelik saldırılarına büyük oranda sessiz kaldı. Erdoğan, Türkiye’nin demokratik teminatlarını parçalarken Avrupa Birliği de bunu görmezden geldi ve onunla çatışma bölgelerinden gelen mültecileri engellemesi için pazarlığa oturdu.

Tol, Türkiye’deki seçimlerin sınır ötesi etkilerinin olacağına da dikkat çekerek, “Yakın bir yarış olacak. Eğer muhalefet kazanırsa, ülkenin Erdoğan yönetimindeki otoriter gidişatı, demokrasiye giden uzun ve zorlu bir yola sapacak. Eğer muhalefet kaybederse, Türkiye daha da derin bir otoriterliğe kayacak ve seçimler artık önemli olmayacak. Seçimlerde yaşananlar sadece ülkenin kaderini belirlemeyecek. Seçimler ayrıca Türkiye’nin sınırlarının ötesinde ne yapacağına da karar verecek. Hepsinden önemlisi, seçim sonuçları demokrasinin dünyadaki geleceği için çok şey söyleyecek” ifadelerini kullandı.

Siyaset bilimci Tol, ABD’nin başkenti Washington’daki kâr amacı gütmeyen düşünce kuruluşu Ortadoğu Enstitüsü’nün (Middle East Institute) Türkiye Çalışmaları Merkezi’nin direktörlüğünü yapıyor.

Araştırmacı, ekimde Erdoğan’ın Savaşı: Bir Güç Figürünün Ülkesindeki ve Suriye’deki Mücadelesi (Erdoğan’s War: A Strongman’s Struggle at Home and in Syria) adlı bir inceleme kitabı da yayımladı.

Tol, 12 Haziran 2011’de yapılan genel seçimlerde AK Parti’den Mersin milletvekilliği için aday adayı da olmuştu.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Cumhur İttifakı’nda Ortak Liste Gündemi Yok; Millet İttifakı’nda Liste Telaşı

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Seçimleri öncesi Cumhur İttifakı, Millet İttifakı ve Emek ve Özgürlük İttifakı, vekil listelerine son halini vermeye çalışıyor. İttifaklar seçime bazı illerde de ortak liste ile girmeye hazırlanıyor.

DW Türkçe’den Kıvanç El’in haberine göre, Cumhur ve Millet ittifaklarının hedefi öncelikle 360, ardından da en az 301 çoğunluğuna ulaşabilmek. Emek ve Özgürlük İttifakı’nda hedef ise 100 milletvekili. Milletvekili aday listelerinin Yüksek Seçim Kurulu’na 9 Nisan’da teslim edilmesi gerekiyor. Ancak milletvekili aday listeleri 19 Nisan Çarşamba günü Resmi Gazete’de yayımlanarak kesinlik kazanacak.

Peki pazarlıklar devam ederken ittifaklarda vekil listelerine ilişkin son durum ne?

Cumhur İttifakı’nda ortak liste gündemi yok

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Büyük Birlik Partisi (BBP), Yeniden Refah Partisi’den (YRP) oluşan muhafazakâr Cumhur İttifakı’nda şu an için “ortak liste” gündemi yok. Her dört parti de 81 il, 87 seçim bölgesinde kendi milletvekili aday listesi ile seçime gitmeye hazırlanıyor. BBP’nin bazı illerde ortak liste yapılmasının daha iyi olacağını savunduğu, ancak bu talebine henüz diğer ittifak ortaklarından olumlu yanıt alamadığı kaydedildi.

AK Parti’de ise “iktidar olmak için 81 ilde aday çıkarılmasının gerektiği” görüşü hâkim. Bu nedenle MHP, BBP veya YRP’nin bazı illerden aday çıkarmama kararı almasını bekliyor. MHP, “seçmenden gelecek olası tepki”, “MHP’nin 50 yıllık parti olması” gibi nedenlerle ortak listeye şu anda mesafeli. MHP, 81 ilde milletvekili listesini de 9 Nisan Pazar gününü beklemeden 7 Nisan Cuma günü YSK’ya sunacak.

AK Parti’de ortak liste konusunda MHP ile son ana kadar görüşmelerin süreceği, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de liste gündemli bir görüşme yapabileceği belirtiliyor. Erdoğan’ın da hafta boyunca AK Parti’deki liste ve seçim toplantılarına katılacağı kaydediliyor.

HÜDA PAR adayları ise AK Parti listelerinde yer alacak. Bu sayının seçilecek yerden iki ya da üç olacağı kaydediliyor.

Millet İttifakı’nda liste telaşı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti’den (DP) oluşan Millet İttifakı’nda da oluşturulan ortak komisyon çalışmalarını sürdürüyor. Liderlerin Cuma ve Cumartesi günü yapacağı son çalışma ile listelere son şeklinin verilmesi bekleniyor. İttifak bileşenlerinden DP’nin seçimlere girmeyerek CHP listelerinden aday göstermesine artık kesin gözüyle bakılıyor.

CHP ve İYİ Parti’nin 30 büyükşehir dışında iki ve üç milletvekili çıkaran 10-15 arası ilde ortak liste çıkarma yönündeki çalışmaları da sürüyor. İki parti arasındaki görüşmeler henüz karara bağlanmazken son kararı yine liderler verecek.

DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi’nin üçlü olarak sürdürdüğü “ittifak içi ittifak” çalışmalarında da henüz tam olarak yol alınamadı. Saadet Partisi en başta kendi listelerinden DEVA ve Gelecek’in girmesini teklif etti. Ancak bu teklif kabul görmedi. Hem DEVA hem de Gelecek Partisi 81 ilde seçime girmeyi istiyor, ancak ortak liste yapılması durumunda vekil sayısı artırılabileceği hesaba katıldığından muhafazakâr oyların güçlü olduğu yaklaşık 20 ilde ortak listeyi değerlendiriyor. Bu illerde her üç partiden birinin listesinden adaylar gösterilmesi hedefleniyor.

Kulislerdeki bir diğer iddiaya göre de DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi’nden bazı isimlere CHP listelerinden kontenjan verilecek. Ancak bu yönde henüz netleşen bir durum yok. CHP’de asıl tartışma ise CHP listelerinden diğer partilere kontenjan verilip verilmemesi. Diğer partilere kontenjan verilmesinin parti tabanında tepkiye neden olabileceği kaydediliyor.

“TİP krizi”nde son durum ne?

Emek ve Özgürlük İttifakı’nda ise Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) seçime kendi listesi ile girme kararı sonrası yaşanan kriz çözülemedi. EMEP seçimlere girmeyeceğini ve HDP, yani Yeşil Sol Parti listelerinde yer alacağını açıkladı. TİP kendi logosu seçime girmesi durumunda oy dengesi kritik illerde yeterli orana ulaşamazsa o ilde hem TİP hem de Yeşil Sol Parti vekil çıkaramama ihtimali bulunuyor. Bu nedenle TİP’e HDP’den tepki var.

TİP’in ayrı liste kararına Ahmet Türk, Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak gibi HDP’nin önde gelen isimlerinden eleştiri geldi. Eleştirilerin artması üzerine TİP Genel Başkanı Erkan Baş bir açıklama yapmak zorunda kaldı.

Erkan Baş, liste çıkarmayacakları illeri açıklayarak “Partimiz, Adıyaman, Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Dersim, Diyarbakır, Gaziantep, Hakkari, Iğdır, Kars, Mardin, Muş. Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’ın da dahil olduğu bir dizi ilde seçime girmeyeceğini müttefikleriyle paylaşmıştır. Aydın, Bursa ve İzmir’in birer bölgesi, Kocaeli ve Manisa’da seçime girmeme ve Yeşil Sol Parti’ye oy çağrısı yapma eğilimini müttefikleriyle paylaşmıştır. Partimiz, yasalar gereği seçime katılmak zorunda olduğu en az 41 ilin belirlenmesinde de sadece Yeşil Sol Parti’ye değil, diğer muhalefet güçlerine de zarar vermemeyi esas almıştır” dedi.

Ancak TİP, “zarar vermeme” vurgusu yapsa da HDP ve Yeşil Sol Parti’deki ana görüş ise “zarar vermemesi mümkün değil” şeklinde. Özellikle İstanbul ve Ankara’da “TİP’in yarışa girmesinin” oylara etki edeceği savunuluyor. TİP hangi illerde seçime girmeyeceğini açıklasa da henüz hangi 41 ilde seçime gireceğini net olarak açıklamadı. Bu yönde çalışmalar ise sürüyor. TİP cephesinde ise “Bizim tabanımız ile HDP tabanı aynı değil, ittifaka zarar vermeyecek çalışma yapıyoruz” değerlendirmesi yapılıyor.

Paylaşın

Dikkat Çeken Analiz: Kürtler, Erdoğan’ın Siyasi Kaderini Belirleyecek

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kala, dünya basını da seçim sürecine yer vermeye devam ediyor. Son olarak, ABD merkezli CNN International’da, seçimlere ilişkin bir analiz yayınlandı.

“Erdoğan’ın siyasi kaderini Türkiye’nin Kürtleri belirleyebilir” başlıklı analizde, seçim süreci değerlendirildi.

Nadeen Ebrahim imzalı analizde, “Kürt yanlısı HDP, seçimlerde kazananı belirleyecek parti oldu ve Recep Tayyip Erdoğan’ı 20 yıllık iktidardan edecek dengeyi sağlayacak belirleyici bir rol oynuyor” ifadelerine yer verildi.

Selahattin Demirtaş’ın yaklaşık 7 yıldır cezaevinde tutulduğu ve HDP’nin kapatma davasıyla karşı karşıya olduğu belirtilen analizde, “Bütün bunlara rağmen HDP’nin etkisi Türkiye siyasetinin yönünü belirleyebilir” ifadeleri kullanıldı.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın adaylık açıklamasına yer verilen değerlendirmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürtler ve HDP ile ilişki ise ‘karmaşık’ olarak yorumladı.

Analizde, “Erdoğan’a karşı en kritik gelişme HDP’nin geçen ay kendi adaylarını çıkarmayacağını açıklaması oldu. Birçok uzman bu hamlenin HDP’nin destekçilerinin Erdoğan’ın esas rakibine oy vermesinin önünü açacağını söylüyor” denildi.

“Çok dikkatli olmamız gerekiyor”

CNN International’a konuşan HDP’li Hişyar Özsoy ise, “Aday çıkarmayacağız ve bunu yorumlamayı uluslararası topluma bırakacağız” açıklamasında bulundu.

“Oyunu akıllıca oynamak istiyoruz ve çok dikkatli olmamız gerekiyor” diyen Özsoy, partinin ‘kirli bir siyasi iklimden’ kaçınmak istediğini de sözlerine ekledi.

(Kaynak: Gazete Duvar)

Paylaşın

14 Mayıs Seçimleri: 15 Soru Ve Yanıtı

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Yüzde 10’dan yüzde 7’ye indirilen seçim barajının uygulanması, görme engellilerin hazırlanan şablonla tek başlarına oy kullanması gibi pek çok ilke sahne olacak seçimler için Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) belirlediği takvim süreci işliyor.

Peki, ittifak oyları nasıl sayılacak? Oy pusulaları tek zarfta mı olacak? İlk önce hangi oy pusulası sayılacak? İşte merak edilen sorular ve yanıtları:

1- Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 11 ilde oy verme işlemi nasıl yapılacak?

Deprem bölgesinde eskiden hangi okullara sandık kuruluyorsa aynı okullara yine sandık kurulacak. Okullar yıkılmış ya da hasar görmüş olsa bile bahçesine konteyner konarak oyların kullanılması sağlanacak.

2 – İl değiştiren depremzede seçmenlerin kullandığı oy hangi seçim çevresi için sayılacak?

Seçmenler, adres kaydını nereye aldırırsa orada oy kullanacak, oylar o seçim çevresi için sayılacak.

3 – Tutuklu ve hükümlüler nasıl oy kullanacak?

Anayasa’ya göre, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamıyor. Ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklular ile taksirli suçlardan hükümlüler için cezaevlerinde sandık kurulacak. Sandıkların konulacağı yer, cezaevi yönetiminin görüşü alınarak belirlenecek. YSK, Kovid-19 iznine gönderilen taksirli suçlardan hükümlülerin, cezaevi listelerine dahil edilmeyerek oy kullanabileceklerine karar verdi.

4- Seçimde kaç cumhurbaşkanı adayı yarışacak?

YSK’nin Resmi Gazetede yayımlanan kesin aday listesine göre, seçimde 4 aday yarışacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ile Sinan Oğan cumhurbaşkanı adayı olarak seçime girecek. YSK’de çekilen kuraya göre oy pusulasında 1. sırada Erdoğan, 2. sırada İnce, 3. sırada Kılıçdaroğlu, 4. sırada Oğan yer alacak.

5- Cumhurbaşkanı adayları oy pusulası nasıl olacak?

Kullanılacak filigranlı birleşik oy pusulasında, “Cumhurbaşkanı adayları” ibaresi ile YSK’de çekilen kuraya göre sırasıyla adayların adı ve soyadı yer alacak. Cumhurbaşkanı adaylarının kendilerine ayrılan sütun içine arka fonu beyaz vesikalık renkli fotoğraflarının altına nüfus kayıt örneğindeki ad ve soyadları, 13 punto ve büyük harflerle yazılacak.

6- Hangi partiler ittifak yaparak seçime girecek?

Seçime katılacak olan siyasi partilerin büyük çoğunluğu Cumhur İttifakı, Millet İttifakı, Emek ve Özgürlük İttifakı, Ata İttifakı ve Sosyalist Güç Birliği İttifakı adları atına dört siyasi oluşum kapsamında seçime giriyor.

Siyasi partilerin seçim ittifakı yapmalarına imkan tanıyan düzenleme gereği, bir önceki seçimde olduğu gibi bu seçimde de bazı siyasi partiler ittifak halinde seçime girmeye hazırlanıyor.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Büyük Birlik Partisi (BBP) ve Yeniden Refah Partisi’nin “Cumhur İttifakı” adıyla seçime girmesine ilişkin protokol 24 Mart’ta YSK’ye sunuldu. İttifaka mensup 4 parti kendi logosuyla seçime girecek. Ancak Cumhur İttifakı’na destek veren HÜDA PAR, seçime AK Parti listelerinden gireceğini açıkladı.

“Millet İttifakı”nı oluşturan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) ve Demokrat Parti’nin seçim ittifakına ilişkin protokolü ise 22 Mart’ta YSK’ye teslim edildi.

Yeşil Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Emek Partisi de (EMEP) “Emek ve Özgürlük İttifakı” adıyla katılma kararını içeren protokolü YSK’ye 24 Mart’ta sundu. “Emek ve Özgürlük İttifakı” içinde yer alan ve Anayasa Mahkemesinde açılan kapatılması istemli davada süreç devam eden HDP de Yeşil Sol Parti listelerinden seçime gireceğini açıkladı.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz’ün imzalarını taşıyan ve “Ata” adı verilen ittifaka ilişkin protokol de aynı gün teslim edildi. İttifakların ve siyasi partilerin oy pusulasındaki yerleri için 8 Nisan’da YSK’de kura çekilecek.

7- Milletvekili aday listeleri ne zaman YSK’ye teslim edilecek?

Siyasi parti genel merkezleri, seçime katılacakları seçim çevrelerine ait aday listelerini 9 Nisan günü en geç saat 17.00’ye kadar YSK’ye teslim edecek. Bağımsız milletvekili adayları da aynı gün saat 17.00’ye kadar il seçim kurullarına başvuru yapacak.

8- İttifak yapan partiler, oy pusulasında nasıl yer alacak?

İttifak yapan partiler, oy pusulasında “ittifak” unvanları altında yan yana yer alacak. Partilerin logoları, isimleri, genel başkanlarının adları ile partiler için ayrılan her sütunun altında, milletvekili adaylarının isimleri de belirtilecek. Birleşik oy pusulasının en üstüne “Siyasi Partiler ve Bağımsız Adaylar” ibaresi yazılacak. Bu ibarenin altına seçime katılan siyasi parti temsilcileri huzurunda Yüksek Seçim Kurulu tarafından çekilen kura sırasına göre partiler sıralanacak.

9 – Seyyar sandıklarda kimler oy kullanacak?

Hastalığı veya engeli sebebiyle yatağa bağımlı seçmenler için bu seçimde de seyyar sandıklar oluşturuldu. Bu seçmenler, seyyar sandıklarda oylarını kullanabilecek.

10- Oy pusulaları tek zarfta mı olacak?

Seçmenler, cumhurbaşkanına ve milletvekillerine yönelik tercihte bulundukları iki ayrı oy pusulasını aynı zarfa koyarak sandığa atacak.

11- İttifak oyları nasıl sayılacak?

Seçim yasasında gerçekleştirilen son değişiklikle yüzde 10 olan ülke seçim barajı, bu seçimde yüzde 7 olarak uygulanacak. İttifak yaparak seçime girecek partilerin oy hesabı da değişti. Yeni yasaya göre, ittifakı oluşturan siyasi partilerin her birinin çıkaracağı milletvekili sayısı, her seçim bölgesinde elde ettiği geçerli oy sayısı esas alınarak, yani D’hont sistemine göre oransal belirlenecek.

12 – Yeni seçim yasasına göre ittifaktaki kaç parti seçim barajını aşmış sayılacak?

Seçim yasasında değişiklik yapan 7393 sayılı Kanunun 2. maddesine göre, ittifakta yer alan partilerin ayrı ayrı yüzde 7’yi geçmesi gerekmiyor. İttifakın aldığı oy toplamı genel baraj olan yüzde 7’yi geçtiğinde ittifak içindeki tüm partiler barajı geçmiş sayılacak.

13- Yurt dışındaki seçmenler için kaç ülkede sandık kurulacak?

75 ülke ve 156 yerdeki yurt dışı temsilciliğinde sandık kurulları oluşturuldu. Gümrük kapılarında ve yurt dışı temsilciliklerinde 27 Nisan 2023 Perşembe günü oy verme işlemi başlayacak. Gümrük kapılarında oy verme 14 Mayıs 2023 Pazar günü saat 17.00’de bitecek. Yurt dışı temsilciliklerde ise oy verme işlemi 9 Mayıs’ta sona erecek. Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenler, tatil günleri dahil 24 saat süreyle oy kullanılabilecek.

14- İlk önce hangi oy pusulası sayılacak?

Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi oy pusulaları aynı zarfa konulacak. Önce cumhurbaşkanı seçimine ait oy pusulalarının sayım ve dökümü yapılacak. Zarftan çıkan oy pusulalarında bir seçim türüne ait olanın geçersiz olması, diğerinin geçersiz sayılmasını gerektirmeyecek.

15- Türkiye genelinde hangi saatler arasında oy verilecek?

Türkiye genelinde oy verme işlemi 08.00 ile 17.00 saatleri arasında yapılacak. Saat 17.00 itibarıyla sırada bekleyenler varsa bu kişilerin sandık kurulu başkanınca sayılıp oy vermeleri sağlanacak.

Paylaşın

Ortak Liste Mi Ayrı Liste Mi, Seçimde Nasıl Bir Politika İzlenmeli?

14 Mayıs yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kala ittifaklar ve ittifakları oluşturan partiler liste çalışmalarını hızlandırdı. Daha önce yüzde 10 olan seçim barajı geçen yıl değiştirilen seçim yasası ile birlikte yüzde 7’ye düşürülmüştü.

Değiştirilen seçim yasasıyla birlikte ittifak oyları barajı geçerse, ittifak içerisinde yer alan partilerin hepsi barajı aşmış sayılacak. Ama her seçim bölgesinde milletvekili çıkarabilmek için bu seçimde ittifakın toplam oyu değil, partilerin kendi aldıkları oya bakılacak. O nedenle ittifak partilerinin en fazla vekili yakalayabilmek için düşünülmüş listelerle seçime gitmesi oldukça önemli.

14 Mayıs seçimlerine AK Parti, MHP, Büyük Birlik Partisi ve Yeniden Refah Partisi, Cumhur ittifakı adı altında girecek. Ancak tüm partiler seçmenin karşısına kendi liste ve logolarıyla çıkacaklarını açıkladı.

Ama bu durum özellikle 9 Nisan’a kadar BBP ve Yeniden Refah Partisi açısından değişebilir çünkü görüşmeler devam ediyor.

MHP’den ayrı liste kararı

Geçtiğimiz günlerde MHP lideri Devlet Bahçeli ayrı liste kararını sosyal medya hesabından şu sözlerle duyurdu:

Son günlerde bilhassa MHP ile AK Parti arasında ortak liste yapılacağı, bu kapsamda yerli yersiz, maksatlı maksatsız pek çok iddia ve ifade kamuoyunda tartışma konusu, hatta polemik malzemesi haline getirilmiştir. Cumhur İttifakı’nı teşkil eden iki partinin kendi adıyla, amblemiyle ve adaylarıyla seçime katılmaları söz konusu iken, Milliyetçi Hareket Partisi’nin ortak liste hazırlığına teşne olması ve buna tevessül etmesi doğru, mantıklı ve makul bir seçenek olamayacaktır.”

Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan ise “Bizim AK Parti listesinden gösterecek adayımız” yok demişti.

Cumhur İttifakı’nda yer alan partilerin ayrı liste ile seçmen karşısına çıkma kararı seçimlerde daha fazla aday seçeneği sunarken, aynı zamanda siyasi partilerin oy oranını bölmeleri anlamına geliyor.

Ortak liste mi ayrı liste mi?

Millet ittifakı ise liste çalışmalarına devam ediyor. Millet İttifakı’nda yer alan CHP kulislerinde seçime ‘ortak liste’ ile girilmek istendiği konuşuluyor.

Güçlü olan partinin logosu ile seçime gidilmesi halinde daha fazla vekil çıkarılacağı düşünülüyor. Ama ortak liste oluşturulması için ittifaktaki diğer altı siyasi partiyle anlaşmak durumunda…

DEVA partisi bu seçime kendi logosu ile girmek isterken; Saadet Partisi, Gelecek ve Deva partileri ile “ittifak içinde ittifak formülü için çalışmasını sürdürüyor. Ama bu görüşmelerden de henüz net bir karar çıkmış değil.

TİP ve EMEP kendi logolarıyla seçime girecek

Emek ve Özgürlük İttifakı’nda da HDP Yeşil Sol Parti ile, TİP ve EMEP kendi logolarıyla ittifak çatısı altında seçime girecek. TİP ve EMEP’in bu kararı tartışılıyor.

Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak, Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) milletvekili seçimlerine ayrı girme kararını eleştirdi, “Ortak seçim listesi de olmayacaksa, bu ittifak artık bir seçim ittifakı niteliğinde değildir” ifadelerini kullandı.

Kışanak’ın sözlerine HDP eski eş genel başkanı tutuklu Selahattin Demirtaş da destek verdi. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; ”Gültan Başkanımızın çağrısını yerde bırakmayalım” dedi.

Yeni Seçim Kanunu’na göre bir partinin seçimlerde kendi ad ve logosunu kullanabilmesi için en az 41 ilde, seçimlere girmesi gerekiyor. TİP’in aldığı kararda bu yasa etkili.

Bununla birlikte yeni yasaya göre ittifakların en yüksek sayıda milletvekili çıkarabilmek için mümkün olduğu kadar en az sayıda listeyle yani ortak liste ile seçime girmeleri gerekiyor.

O nedenle seçime gidecek ittifakların 9 Nisan’a kadar nasıl bir denge kuracakları özellikle Meclis çoğunluğunu yakalamak açısından önemli.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Türkiye’de Kadınların Yüzde 60,3’ü “Mutsuz”

SODEV tarafından hazırlanan rapora göre, kadınların yüzde 60,3’ü kendisini “mutsuz” olarak ifade etti. Söz konusu oranın muhalefet partilerine oy veren kadınlarda daha yüksek olduğu ortaya kondu.

Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) oy veren kadınların yüzde 86,8’i, Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) oy veren kadınların ise yüzde 74,1’i “Türkiye’de yaşayan bir kadın olarak mutsuz olduğunu” belirtti.

Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) tarafından, Friedrich Ebert Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin katkılarıyla hazırlanan “Kadınların Ekonomik ve Toplumsal Yaşamdaki Sorunları Araştırma Raporu”, Türkiye’deki kadınların 2018 Milletvekili Genel Seçimlerindeki oy tercihlerinde yaşanan değişimi gözler önüne serdi. Raporda, en büyük oy kaybının yüzde 72,1’le MHP’de yaşandığı belirtildi.

SODEV, Türkiye genelinde 18 yaş üstü ve farklı eğitim düzeylerine sahip olduğu belirtilen bin 67 kadınla yaptığı görüşmeler sonucunda, “Kadınların Ekonomik ve Toplumsal Yaşamdaki Sorunları Araştırma Raporu” başlıklı bir rapor hazırladı. Kadınların yüzde 60,3’ünün “mutsuz” olduğunu ifade ettiği raporda, oy tercihlerindeki değişim de ortaya kondu.

Filiz Pehlivan’ın yetkinreport.com’da yer alan yazısında aktardığı bilgilere göre, 2018 Milletvekili Genel Seçiminde, rapor katılımcılarının yüzde 38,3’ü AKP’ye, yüzde 27,8’i ise CHP’ye oy verdi.

Araştırmanın yapıldığı 2022 sonlarında ise “Bu pazar Milletvekili seçimi olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna, katılımcı kadınların yüzde 30’u CHP cevabını verirken, yüzde 26,6’sı AKP cevabını verdi. Buna göre, 2018 Milletvekili Seçimlerinde AKP’ye oy verenlerin yüzde 7,8’inin CHP’ye kaydığı görüldü.

Raporda, CHP’ye oy veren kadınların yüzde 79,1’i hala CHP’ye oy vermeyi düşündüğünü belirtirken, yüzde 2’si ise yeni bir seçimde AKP’ye oy verebileceğini ifade etti.

“MHP ve İYİ Parti’de kadın seçmen kaybı”

SODEV rapora göre, en büyük oy kaybı ise MHP’de yaşandı. MHP, daha önce kendisine oy veren kadınların yüzde 72,1’inin oyunu kaybetti. Öte yandan, raporda İYİ Parti’nin de kadınların yüzde 53,2’sinin oyunu kaybettiği görüldü.

Rapora göre, kadınların yüzde 60,3’ü kendisini “mutsuz” olarak ifade etti. Söz konusu oranın muhalefet partilerine oy veren kadınlarda daha yüksek olduğu ortaya kondu. HDP’ye oy veren kadınların yüzde 86,8’i, CHP’ye oy veren kadınların ise yüzde 74,1’i “Türkiye’de yaşayan bir kadın olarak mutsuz olduğunu” belirtti.

Paylaşın

Millet İttifakı Adayı Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunu Kaldıracağız

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kala, seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olan liderlerde seçimler sonrası yapacaklarına dair açıklamalarına devam ediyorlar.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayın Kemal Kılıçdaroğlu, seçilmesi halinde Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde sık sık uygulanan “Cumhurbaşkanına hakaret” maddesinin kaldırılacağını açıkladı.

Kemal Kılıçdaroğlu, “Millet İttifakı iktidarında ifade özgürlüğünü yeniden tesis edeceğiz, tweet atan hiçbir genç sabahın köründe gözaltına alınmayacak. Ülkemiz hak etmediği bu ucube maddeden kurtulacak” dedi.

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299’uncu maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanına hakaret suçu, Erdoğan döneminde sıkça gündeme gelen konuların başında yer aldı. Bu dönemde Erdoğan’a hakaret iddiasıyla 160 binden fazla kişiye soruşturma, yaklaşık 45 bin kişiye dava açıldı, yaklaşık 13 bin kişi de mahkûm edildi. Gözler bu nedenle TCK’nın 299’uncu maddesine çevrildi.

“Türkiye, 15 Mayıs sabahına özgür uyanacak”

DW Türkçe’den Alican Uludağ, Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na, 14 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı seçilirse bu madde ile ilgili bir girişimde bulunup bulunmayacağını sordu.

Soruyu yazılı yanıtlayan Kılıçradoğlu, 14 Mayıs’tan sonra “Cumhurbaşkanına hakaret” maddesinin TCK’dan kaldırılması için kanun teklifi vereceklerini ifade ederek, “Türkiye, 15 Mayıs sabahına özgür uyanacak, başta gençler olmak üzere bütün yurttaşlarımızın kendilerini rahatça ifade edebileceği bir ülke yaratacağız, bundan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

299’uncu maddenin tarafsız Cumhurbaşkanları için oluşturulduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, buna karşılık 16 Nisan 2017 yılındaki anayasa değişikliğinin ardından cumhurbaşkanının 299’uncu maddeyle getirilen ilave bir koruma zırhına büründürüldüğünü ve kendisine yönelen ufak eleştiriler için bile yargıya başvurulduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanına hakaret iddialı verilere işaret eden Kılıçdaroğlu, bu maddeyle, vatandaşların ifade özgürlüklerine ciddi biçimde kısıtlamalar getirildiğini kaydetti, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Rakamlar, Erdoğan döneminde bu maddenin bir intikam aparatı haline dönüştürüldüğünü açıkça göstermektedir. Bir siyasi partinin genel başkanı sıfatını da kullanan cumhurbaşkanının 21’inci yüzyılda demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan düşünce ve ifade özgürlüğünü içselleştirmesi, farklı seslere ve farklı düşüncelere tahammül etmeyi öğrenmesi, kendi görüşünden olmayan insanları susturmak yerine onları dinlemeye çaba harcaması gerekir. Millet İttifakı İktidarında ifade özgürlüğünü yeniden tesis edeceğiz, tweet atan hiçbir genç sabahın köründe gözaltına alınmayacak. Ülkemiz hak etmediği bu ucube maddeden kurtulacak.”

Türk Ceza Kanunu’nun 299’uncu maddesi, Cumhurbaşkanına hakaret eden kişinin, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını öngörüyor. Suçun alenen işlenmesi halinde ceza altıda bir oranında artırılıyor. Bu da ceza miktarının 4 yıl 8 aya kadar çıkmasına neden oluyor. Ancak bu kanunun uygulanması için Adalet Bakanı’nın izni gerekiyor.

Paylaşın

14 Mayıs Seçimleri: Adaylarının Oy Pusulasındaki Yerleri Belli Oldu

Cumhurbaşkanı adaylarının birleşik oy pusulasındaki yerlerinin belirlemesi için çekilen kurada birinci sırada Recep Erdoğan, ikinci sırada Muharrem İnce, üçüncü sırada Kemal Kılıçdaroğlu, dördüncü sırada Sinan Oğan yer aldı.

Haber Merkezi / Cumhurbaşkanı adaylarının oy pusulasındaki yerlerini belirlemek için Yüksek Seçim Kurulunda (YSK) kura çekildi.

Kura çekimini Kemal Kılıçdaroğlu’nu temsilen Av. Mehmet Hadimi Yakupoğlu, Muharrem İnce’yi temsilen Av. Halil İlker Çelik, Recep Tayyip Erdoğan’ı temsilen Av. Doç. Dr. Hüseyin Aydın, Sinan Oğan’ı temsilen Av. Kürşat Ergün yaptı.

Cumhurbaşkanı adaylarının birleşik oy pusulasındaki yerlerinin belirlemesi için çekilen kurada 1. sırada Erdoğan, 2. sırada İnce, 3. sırada Kılıçdaroğlu, 4. sırada Oğan yer aldı.

8 Nisan’da ittifakların ve siyasi partilerin oy pusulasındaki yerlerinin belirlenmesi için kura çekimi yapılacak. 9 Nisan’da milletvekili aday listeleri Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edilecek. 19 Nisan’da da milletvekili kesin aday listeleri ilan edilecek.

Seçim takviminin önemli aşamaları

28 Mart: Cumhurbaşkanı geçici aday listesi Resmi Gazete’de yayımlandı ve saat 08.00 itibarıyla itiraz süreci başladı.

29 Mart: Cumhurbaşkanı geçici aday listesine yapılacak itirazların süresi saat 17.00’de sona erecek ve itirazlar YSK tarafından incelenmeye başlanacak.

30 Mart: Cumhurbaşkanı geçici aday listesine yapılan itirazların YSK tarafından karara bağlanması süreci sona erecek.

31 Mart: Cumhurbaşkanı kesin aday listesi Resmi Gazete’de yayımlanacak ve cumhurbaşkanı seçimi propaganda dönemi başlayacak.

1 Nisan: Cumhurbaşkanı adaylarının birleşik oy pusulasındaki yerlerinin belirlenmesi için YSK’da kura çekimi yapılacak.

2 Nisan: Muhtarlık bölgesi askı listeleri ve tutuklular ile taksirli suçlardan hükümlülere ilişkin askı listeleri askıdan indirilecek ve itiraz süreci sona erecek.

3 Nisan: Muhtarlık bölgesi askı listelerine ve yurt dışı seçmen kütüğü ile tutuklular ve taksirli suçlardan hükümlülere ilişkin askı listelerine yapılacak itirazlar karara bağlanacak.

6 Nisan: İttifak yapan siyasi partilerin ittifaktan vazgeçmelerine ilişkin süre saat 17.00’de sona erecek. İttifaktan vazgeçen siyasi partiler YSK tarafından saat 18.00’e kadar ittifak içerisindeki diğer siyasi partilere bildirilecek.

7 Nisan: İttifaktan vazgeçen siyasi parti/partiler olması halinde, ittifak içerisinde kalan diğer siyasi partilerin ittifak protokolünde değişiklik yapmaları veya ittifaktan vazgeçtiklerini bildirmelerine ilişkin süre saat 17.00’de son bulacak.

8 Nisan: İttifakların ve siyasi partilerin birleşik oy pusulasındaki yerlerinin belirlenmesi için YSK’da kura çekilecek.

9 Nisan: Siyasi partilerin genel merkezlerinin, seçime katılacakları seçim çevrelerine ait milletvekili aday listelerini YSK’ya alındı belgesi karşılığında taşınabilir bellek ve kağıt ortamında teslim etme süresi 17.00’de sona erecek. YSK tarafından partilerin verdikleri aday listelerinin incelenmesine başlanacak.

Bağımsız milletvekili adaylığı için il seçim kurullarına başvuru süresi de aynı saatte son bulacak ve il seçim kurulları bağımsız milletvekili adaylarını YSK’ya bildirecek.

10 Nisan: Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden alınan bilgilere göre seçmenlerden ölmüş olanlar ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılanların Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğünce işlenmesi tamamlanacak.

12 Nisan: Yurt içi ve yurt dışı seçmen kütükleri kesinleştirilecek. Yurt içi seçmenlerin oy vereceği yer ve sandıklar belirlenecek.

19 Nisan: Seçmen bilgi kağıtlarının dökümüne ve dağıtımına başlanılacak, siyasi partilerden sandık kurulunda görev alacak olan üye listelerinin ilçe seçim kurulu başkanlığına verilmesi istenilecek. YSK tarafından milletvekili kesin aday listelerinin seçim çevreleri itibarıyla ilan edilmek üzere il seçim kurullarına ve Resmi Gazete ile radyo ve televizyonda yayımlanmak üzere ilgili mercilere gönderilecek.

27 Nisan: Gümrük kapıları ile yurt dışında oy verme işlemi başlayacak.

4 Mayıs: Propaganda serbestliği ve bir kısım seçim yasakları başlayacak.

7 Mayıs: Radyo ve televizyon propaganda konuşmaları başlayacak. Seçmen bilgi kağıtlarının seçmenlere dağıtımı tamamlanacak.

9 Mayıs: Yurt dışında oy verme işlemi sona erecek.

13 Mayıs: Seçim propaganda süreci saat 18.00 itibarıyla sona erecek.

14 Mayıs: Oy verme günü. Seçim yasakları saat 24.00’te sona erecek. Cumhurbaşkanı seçimi geçici sonuçları saat 23.59’a kadar ilan edilecek.

İlk oylamada geçerli oyların salt çoğunluğu sağlanmadığı takdirde 28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci oylamasına ilişkin seçim takvimi ise şöyle işleyecek:

15 Mayıs: İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde aday ikamesi için belirlenen süre saat 17.00’de sona erecek. Geçici sonuçların ilanının gecikmesi halinde aday ikamesine ilişkin seçim takvimi buna göre teselsül ettirilecek. Propaganda dönemi başlayacak. Sandık kurullarının kararları ve tutanaklarına karşı ilçe seçim kurullarına yapılacak itiraz süresi saat 17.00’de sona erecek ve ilçe seçim kurullarınca en geç saat 23.59’a kadar karara bağlanacak.

16 Mayıs: İlçe seçim kurulu kararları ile birleştirme tutanaklarına karşı il seçim kuruluna yapılacak itiraz süresi saat 17.00’de son bulacak ve yapılan itirazlar il seçim kurullarınca en geç saat 23.59’a kadar karara bağlanacak.

17 Mayıs: İl seçim kurulu kararlarına ve il birleştirme tutanaklarına karşı YSK’ye yapılacak itiraz süresi 17.00’de sona erecek. İlçe seçim kurullarınca, sandık kurulu ve diğer görevlilerin değişikliklerinin SEÇSİS’e işlenmesine başlanacak. Yurt dışı ilçe seçim kurulunca, varsa saklama ve ulaştırma kurulu, sandık kurulu ve diğer görevlilerin değişiklikleri yapılacak.

18 Mayıs: İl seçim kurulu kararlarına ve il birleştirme tutanaklarına karşı yapılan itirazlar YSK tarafından karara bağlanacak.

19 Mayıs: YSK tarafından kesin seçim sonuçları Resmi Gazete ile radyo ve televizyonda ilan edilmek üzere ilgili mercilere gönderilecek.

20 Mayıs: Gümrük kapılarında ve yurt dışında oy verme işlemi başlayacak.

22 Mayıs: Cumhurbaşkanı adaylarının radyo ve televizyonda yapacakları propaganda konuşmalarının yayın ve zaman sıralarının belirlenmesi için YSK’de kura çekilecek.

24 Mayıs: Yurt dışında oy verme işlemi sona erecek. Radyo ve televizyon propaganda konuşmaları başlayacak.

27 Mayıs: Seçim propaganda dönemi saat 18.00’de sona erecek.

28 Mayıs: Oy verme günü.

29 Mayıs: Cumhurbaşkanı seçimi geçici sonuçları ilan edilecek. Sandık kurullarının kararları ve tutanaklarına karşı ilçe seçim kurullarına yapılacak itiraz süresi 17.00’de sona erecek ve yapılan itirazlar ilçe seçim kurullarınca en geç 23.59’a kadar karara bağlanacak.

30 Mayıs: İlçe seçim kurulu kararları ile birleştirme tutanaklarına karşı, il seçim kurullarına yapılacak itiraz süreci saat 17.00’de sona erecek ve en geç saat 23.59’a kadar karara bağlanacak.

31 Mayıs: İl seçim kurulu kararlarına ve il birleştirme tutanaklarına karşı, YSK’ye yapılacak itiraz süresi sona erecek.

1 Haziran: İl seçim kurulu kararlarına ve il birleştirme tutanaklarına karşı yapılan itirazlar YSK tarafından karara bağlanacak. YSK tarafından kesin seçim sonuçları Resmi Gazete ile radyo ve televizyonda ilan edilmek üzere ilgili mercilere gönderilecek.

Paylaşın

Milliyetçi Türkiye Partisi’nden Kemal Kılıçdaroğlu’nu Destekleme Kararı

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kala Milliyetçi Türkiye Partisi, CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini açıkladı.

Haber Merkezi / Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, 14 Mayıs’taki seçimlerde 4 aday cumhurbaşkanlığı için yarışacak: Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce, Recep Tayyip Erdoğan ve Sinan Oğan.

Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayan ve bir ittifakta yer almayan siyasi partiler de destekleyecekleri adayı açıklıyor. Son olarak Ahmet Yılmaz’ın lideri olduğu Milliyetçi Türkiye Partisi de Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vereceklerini açıkladı.

Ahmet Yılmaz konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:

“Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet diyoruz.

Baskı, sansür, zulüm bitsin diyoruz.

Nefes alalım diyoruz.

Sınav soruları ve çocuklarımızın geleceği çalınmasın; beyin göçü dursun diyoruz.

Türkiye ortadoğu olmasın diyoruz.

Cumhuriyetimizin 100. yılında kuruluş ayarlarımıza ve parlamenter sisteme kavuşabilme umudumuz olsun diyoruz.

Akp zihniyeti ve keyfi uygulamalarının Türk Milliyetçileri için siyasi sorun olmaktan çıkıp milletimiz için millî güvenlik sorunu haline geldiğini değerlendirdiğimiz bu kritik seçim birinci turda bitsin, kurtulalım diyoruz.

Türk Milliyetçilerini, derin devlet taklidi yapan derin çetelerden kurtarabilmek için,

Milliyetçi gençlerimize yapılan içi boş, popülist, siyasi operasyonlara ümit bağlayanların stratejik hesaplarını bozmak için,

Hakkın ve hukukun üstünlüğüne dayalı, liyakatı esas alan, şeffaf ve denetlenebilir bir devlet yönetimi için,

Adalet ve demokrasi için,

Sınırları ve şehirleri güvenli, kaçakların olmadığı; mutlu, huzurlu bir Türkiye için,

Milliyetçi Türkiye Partisi, 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “milletimize verdiği söze güvenerek” Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı almıştır.

Türk Milliyetçileri olarak başarı dileklerimizle birlikte samimi desteğimizi, seçim sonrasında güven duygumuzu ve devlet yönetimimizi Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun “samimiyetine, dürüstlüğüne ve namusuna” emanet ediyoruz.”

Karar bizim, takdir milletimizin, hüküm tarihindir.”

Paylaşın

Memleket Partisi’nde Üst Düzey ‘Kılıçdaroğlu’ İstifası

Muharrem İnce’nin Liderliğini Memleket Partisi (MP) Parti Meclisi (PM) üyesi Eşber Atila, “Kılıçdaroğlu’na destek vermek; tek adam dönemini bitirmek, saray rejimini sonlandırmak isteyen herkesin ödevi haline gelmiştir” ifadeleriyle partisinden istifa ettiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Eşber Atila’nın istifası Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener’in bugün Cumhurbaşkanı kesin aday listesini açıklamasının ardından geldi.

“Zaman; bizlerin haklı oluşundan, halkın bundan sonraki yaşamının nasıl olacağına geçmiştir. Gelinen noktada süreç içindeki tüm eleştiri haklarımı saklı tutarak, geçmişte maruz kaldığım tüm haksızlıkları içime gömerek karar vermenin önemi büyüktür” ifadelerini kullanan Atila’nın açıklamaları şu şekilde sıralandı:

Aile içinde ve gençlik kollarında aldığım öğreti: ‘Bireysel başarı isteği, toplumsal bir kazancın önünde olmamalıdır’ şeklindedir. Sayın Muharrem İnce ve Memleket Partili arkadaşlarımın iyi niyetleri şüphesizdir. Ancak tüm veriler; AKP’yi göndermek, iktidarı değiştirmek maksadıyla da olsa yapılan çalışmanın hatalı sonuçlar doğuracağını göstermektedir.

Bu durumda eksilten, ayrışan tarafın değil; birleşen, bütünleşen tarafın yararlı olduğuna inanmaktayım. Bugün artık birçok farklı siyasi görüşün kabul ettiği, hatta birbirlerine zit diyebileceğimiz partilerin dahi uzlaştığı, bizlerin Genel Başkanlığını yapmış Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermek; tek adam dönemini bitirmek, saray rejimini sonlandırmak isteyen herkesin ödevi haline gelmiştir.

Bu yüzden kurucusu ve Parti Meclisi Üyesi olduğum Memleket Partisi’nden istifa ediyorum. Umuyorum ki tüm Atatürkçülerle, memleket sevdalılarıyla, özgürlük ve insan hakları savunucularıyla, laik demokratik Cumhuriyetten yana olanlarla, tam bağımsız Türkiye diye haykıranlarla 14 Mayıs sabahı önce sandıkta, sonra iktidarı devralırken yine birlikte oluruz.”

Paylaşın