DSP Lideri Aksakal, Seçimde Erdoğan’ı Destekleyeceklerini Duyurdu

AK Parti Genel Merkezi ziyareti sonrası açıklama yapan Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, “Erdoğan’ın desteklenmesi yönünde görüş oluşturduk” dedi.

Haber Merkezi / DSP Lideri Aksakal, ayrıca, DSP’nin AK Parti listelerinden seçime gireceğini açıkladı.

Adalet ve Kalkınma Partisi yetkilileri, Demokratik Sol Parti Genel Merkezi’ni sabah saatlerinde ziyaret etmişti.

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım bugün sabah saatlerinde beraberindeki heyetle birlikte Demokratik Sol Parti’yi (DSP) ziyaret etmişti. Ziyarete AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de katılmıştı.

Yıldırım ziyaret sonrasında yaptığı açıklamada, “Bu seçimlerde beraber yol yürüyebileceğimizi düşündüğümüzü Sayın DSP Genel Başkanı ve arkadaşlarına ilettik” demişti. Aksakal da “Bu değerli öneriye biz de karşılık olarak, TBMM’de katkı sunmak istediğimizi paylaştık. Bugün saat 14’te başkanlar kurulu toplantısından sonra kararı duyuracağız ve AK Parti’yi ziyaret edeceğiz” demişti.

DSP Genel Başkanı Aksakal da, “Bu değerli öneriye biz de karşılık olarak, TBMM’de katkı sunmak istediğimizi paylaştık. Bugün saat 14’te başkanlar kurulu toplantısından sonra kararı duyuracağız ve AK Parti’yi ziyaret edeceğiz” demişti.

Sabah saatlerindeki görüşmenin ardından Aksakal, saat 16.00’da AK Parti Genel Merkezi’ne gitti.

Ziyaretin ardından açıklama yapan Aksakal, “Erdoğan’ın desteklenmesi yönünde görüş oluşturduk” dedi. Aksakal, ayrıca, DSP’nin AK Parti listelerinden seçime gireceğini açıkladı.

Eski DSP’lilerden Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması

Ziyaret üzerine eski DSP’li 74 bakan ve milletvekili, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklediklerini açıkladı.

21. Dönem DSP Samsun Milletvekili Tarık Cengiz, “Bugün görüyoruz ki; DSP’nin şu anki yönetimi birkaç sandalye uğruna pazarlıklar yapmaktadır. 74 eski DSP milletvekilleri ve bakanları olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve milletvekilliği genel seçimlerinde Millet İttifakı’nı sonuna kadar destekleme kararı aldık” dedi.

Açıklamada “Bugün yaşadığımız gelişmelerden dolayı açıklamamızı yenileme ihtiyacı hissettik. Daha önce 52 tane DSP eski milletvekili ve bakan arkadaşımızın yaptığı açıklamayı bugün 74 eski DSP bakan ve milletvekili arkadaşları olarak yeniden yapmak istiyoruz. Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sayın Kılıçdaroğlu’na desteğimizi bir kez daha buradan haykırıyoruz.

Bugün görüyoruz ki; DSP’nin şu anki yönetimi birkaç sandalye uğruna pazarlıklar yapmaktadır. Bu biz demokratik solcuları, Bülent Ecevit sevdalılarını bizim gibi Bülent Ecevit’e gönül veren, onunla yol yürüyen bütün arkadaşlarımızı derinden yaralamaktadır ama şuna inanıyoruz ki gerçek Ecevit’in yolunda yürüyenler bu seçimlerde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na desteklerini sonuna kadar vereceklerdir” denildi.

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün DSP’yi ziyaret etmişti.

Paylaşın

“İki Bakan Milletvekili Listelerinde Yer Almak İstemedi” İddiası

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerde milletvekili listelerinde yer almak istemedikleri öne sürüldü.

Haber Merkezi / Gazeteci Candaş Tolga Işık, sosyal medya hesabından AK Parti kulislerinden gelen bilgileri paylaştı.

Tolga Işık, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın milletvekili listelerinde yer almak istemediklerini bildirdiğini aktardı.

Gazeteci Işık, bazı isimlerin hangi illerden aday gösterileceklerini de belirtti. Işık, şöyle dedi:

“Son dakikaya kadar her şey değişebilir ama şu an için planlanan: Bakan Varank Bursa’dan, Bakan Soylu İstanbul 2’nci bölgeden, Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ve Bakan Mehmet Muş 3’üncü bölgeden aday oluyor” ifadesini kullandı.

Mehmet Nuri Ersoy kimdir?

1968 yılında İstanbul’da doğdu. Alman Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce İşletme Bölümü’nden mezun oldu.

1985 yılında, lise öğrenimine devam ederken, rehberlik yaparak turizm sektörüne ve iş dünyasına atıldı.

1991 yılında, üniversite öğrenimini tamamladıktan sonra, paket tur ve otel konaklama hizmetleri veren şirketini kurdu.

2000 yılında otelcilik alanına giriş yapan Mehmet Nuri Ersoy, turizm sektöründe geçirdiği 33 yılın sonunda, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk kabinesinde Kültür ve Turizm Bakanı olarak görevlendirildi.

Mehmet Nuri Ersoy, 9 Temmuz 2018 tarihinde Bakanlık görevine başlamasıyla birlikte, şirketindeki bütün görev ve unvanlarını devretti.

Çok iyi düzeyde Almanca ve İngilizce bilen Mehmet Nuri Ersoy, Pervin Ersoy ile evli ve iki çocuk babasıdır.

Fahrettin Koca kimdir?

Fahrettin Koca, 2 Ocak 1965’te Konya’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini doğduğu kentte, liseyi Bursa Erkek Lisesi’nde bitirdi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni 1988’de tamamlayarak tıp doktoru unvanını aldı.

İhtisasını İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda tamamlayarak 1995’te Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı oldu.

Çeşitli sağlık kurumlarında hekimlik ve medikal direktörlük görevlerinde bulundu. Kurduğu ve başkanlığını yürüttüğü sağlık kurumlarında Türkiye’nin sağlıkta dönüşüm politikaları doğrultusunda önemli atılımlar gerçekleştirdi.

Başkanı olduğu Türkiye Eğitim Sağlık ve Araştırma (TESA) Vakfı tarafından 2009 yılında kurulan İstanbul Medipol Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti Başkanlığını yürüttü.

Evli ve dört çocuk babası olan Koca’nın Türk Pediatri Kurumu, Pediatrik Metabolizma ve Beslenme Derneği, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Sağlık Meslek Komitesi, Özel Hastaneler Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) üyelikleri bulunmaktadır.

Aynı zamanda Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Eğitim Komitesi İş Konseyi Başkan Yardımcısı, Vakıf Üniversite Hastaneleri Derneği’nin Başkanı ve Hizmet İhracatçıları Birliği Sağlık Hizmetleri Komitesi Başkanıdır.

Paylaşın

MHP Milletvekili Aday Listesini Açıkladı; Bahçeli Tasfiyeye Mi Gitti?

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerine haftalar kaldı. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), seçimlere 81 ilde kendi adaylarıyla girme kararının ardından, aday listesini kamuoyuna açıkladı.

Haber Merkezi / Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP’nin bu kararıyla, AK Parti ile “ortak liste” ihtimalini de ortadan kaldırdığına dikkat çekiliyor. MHP, Bahçeli’nin talimatıyla milletvekili aday listesini yarın YSK’ya sunacak.

AK Parti son derece kritik görülen 14 Mayıs seçimlerinde az milletvekili çıkaran bazı illerde “ortak liste” ile seçime gidilmesini istiyordu.

Ancak ittifaka yeni katılan Yeniden Refah Partisi (YRP) ile Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) seçimlere bu kez kendi listesiyle girme kararı almasının ardından, Bahçeli de tüm seçim çevrelerinde kendi adaylarıyla seçime girme kararı aldıklarını duyurmuştu.

AK Parti ile MHP arasında bir süredir yürütülen “ortak liste” görüşmeleri de aday listelerinin açıklanması ile sonuçsuz kaldı.

MHP’nin aday gösterdiği 600 milletvekilinden sadece 76’sı kadın adaylardan oluştu. Buna göre tüm adayların sadece yüzde 12,6’sı kadın.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Osmaniye’den yeniden ilk sıradan milletvekili adayı oldu. Bahçeli, partinin Meclis grubundaki beş milletvekilini liste dışı bırakırken, Sinan Ateş cinayetiyle ilgili iddialarda adı geçtiği için gündemde olan Olcay Kılavuz’u ise Mersin birinci sırada seçilmiş olmasına rağmen dördüncü sırada aday gösterdi.

MHP’nin mevcut 48 milletvekilinden 5’i liste dışı kalırken; 4’ünün ise listedeki sıralaması değiştirildi. Dolayısıyla bir anlamda Bahçeli, MHP Meclis Grubu’ndan 9 vekil açısından TBMM kapısını kapattı.

Bahçeli, Meclis grup başkanvekilleri ile parti yöneticilerinin tamamını seçilebilir yerlerden aday gösterdi. Buna göre grup başkanvekilleri Levent Bülbül Sakarya, Erkan Akçay da Manisa birinci sıradan yeniden aday oldu.

Genel Sekreter İsmet Büyükataman Bursa, teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ile seçim işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, İsmail Faruk Aksu, İzzet Ulvi Yönter İstanbul’dan aday gösterildi.

Genel başkan yardımcıları Mustafa Kalaycı Konya, Mevlüt Karakaya, Sadir Durmaz, Yaşar Yıldırım Ankara’dan, Taner Osmanağaoğlu İzmir, İsmail Özdemir Kayseri’den yeniden aday gösterildi.

Halen milletvekili olmayan Genel Başkan Yardımcısı Bumin Özarslan İzmir, Filiz Kılıç Nevşehir, Pelin Yılık ise Çankırı’dan ilk kez milletvekili adayı olarak gösterildi.

Kadın vekiller açısından liste nasıl?

MHP’nin mevcut kadın vekillerinden Nevin Taşlıçay ile Arzu Erdem’in seçilme şansı düşük sırada aday gösterilmesinin yanısıra Konya’da Esin Kara da liste dışı bırakıldı. Kara’nın liste dışı kalmasıyla daha önce ikinci sıradan seçilmiş Mustafa Kalaycı birinci sıraya alındı.

Kadın vekillerden sadece Adana’da ikinci sıradan seçilmiş Ayşe Sibel Ersoy listede sırasını korudu. Ancak MHP’nin 14 Mayıs’ta Adana’da daha düşük oy alması durumunda Ersoy’un yeniden TBMM’de olup olamayacağı merak konusu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Filiz Kılıç ise, Nevşehir’de birinci sıradan aday gösterildi. Ancak 3 vekil sahibi Nevşehir’de daha önce AKP’den 2 ve CHP’den 1 kişi seçilmişti. MHP burada vekil çıkartamamıştı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Pelin Yılık da, Çankırı’da birinci sıradan aday gösterildi. Ancak 2 vekil sahibi Çankırı’da daha önce sadece AKP’li isimler seçilmişti.

Eğer MHP’nin 14 Mayıs’taki oy oranı 2018 seçimindekiyle aynı olursa Ayşe Sibel Ersoy partideki tek kadın vekil olmaya aday görünüyor.

Çakıcı’yla yakın Kayrıcı listeye alındı

Bu arada Bahçeli, MHP’nin talebiyle AKP’yle birlikte hayata geçirilen ceza infaz düzenlemesi kapsamında cezaevinden tahliye edilen organize suç örgütü hükümlüsü Abdullah Çakıcı’ya yakınlığıyla tanınmış Vahit Kayrıcı’yı ise listeye aldı.

Çorum birinci sırada aday gösterilen Vahit Kayrıcı, 21. TBMM Dönemi’nde (18 Nisan 1999 – 3 Kasım 2002) yine MHP’den milletvekiliydi. Ancak MHP, önceki 2018 seçiminde Çorum’dan milletvekili çıkaramamıştı.

MHP 2018 seçimlerinde yüzde 11,1 oy alarak toplam 49 milletvekili ile Meclis’e girmişti. Parti, İstanbul’dan 8, Ankara’dan 5, İzmir, Mersin, Adana, Konya, Antep, Bursa, Kayseri’den 2, Kocaeli, Sakarya, Afyon, Aksaray, Antalya, Düzce, Erzurum, Eskişehir, Hatay, Iğdır, Maraş, Kırıkkale, Kütahya, Malatya, Manisa, Ordu, Osmaniye, Samsun, Urfa, Sivas, Tokat, Yozgat’tan birer milletvekili çıkarmıştı.

MHP 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi Tam Aday Listesi için TIKLAYIN

Paylaşın

Cumhur İttifakı’nda “Ortak Liste” Yeniden Gündemde

AK Parti, MHP, BBP ve YRP’den oluşan Cumhur İttifakı’nda da bir süredir “ortak liste” çalışmaları sürüyor. Ancak MHP 7 Nisan’da 81 ilde listelerini YSK’ya sunacağını açıkladı. Bu noktada süreçte bir sürpriz olabileceği de konuşuluyor.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yapacağı görüşme sonrası Bahçeli’nin bazı illerde ortak listeyi kabul edebileceği iddia ediliyor.

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Milletvekili aday listelerinin YSK’ya teslim edilmesi için son gün 9 Nisan pazar Saat 17:00. Bu sürenin bitmesine saatler kala ince hesaplar yapan partilerde dikkat çeken bir trafik yaşanıyor.

Millet İttifakı’nda 6 partinin kurmayları tarafından bir süredir devam eden çalışmalarda DEVA-Gelecek-Saadet partilerinin ittifak içinde ittifak yapmaları formülü gündeme gelmişti. Ancak bu formülün yeterli vekil katkısını sağlamayacağı tespit edildi.

Millet İttifakı’nda 5 parti tek listede uzlaşmak üzere

Bu gelişme üzerine “ortak liste” formülü devreye girerken hem yapılan anketler hem de illerden gelen verilere göre en doğru seçeneğin “tek liste” olacağı değerlendirildi. DEVA-Gelecek-Saadet partilerinin en az 41 ilde aday gösterip bazı illerde ise CHP listelerinden aday gösterilmesi formülü ile seçimlerde hiç girmeyip adayların tamamının CHP listelerinden gösterilmesi olmak üzere iki alternatif üzerinde çalışmalar yoğunlaştı.

DW Türkçe’den Kıvanç El’e bilgi veren DEVA ve Saadet Partili kaynaklar, “Seçimlere girmeyerek CHP listelerinden aday olunması formülüne dair eğilim oluştu. Henüz karar verilmiş değil ancak şu aşamada en yüksek vekile ulaşmak için doğru olanın CHP listelerinden seçime girmek olduğu değerlendiriliyor. Pazar günü son hali görülecek” değerlendirmesi yaptı. Uzlaşma sağlanması halinde Millet İttifakı adına seçimlerde sadece CHP ve İYİ Parti’nin logosu olacak.

Edinilen bilgiye göre 4 partinin CHP listesinden girmesi yönünde “ön uzlaşma” sağlansa da CHP’nin bu partilere hangi ilde kaç kontenjan vereceği konusunda henüz bir netlik yok. Kulislerdeki iddiaya göre CHP, DEVA ve Gelecek’e 10’u garanti seçilecek yerden olmak üzere 20’şer kontenjan verecek. Saadet ve DP’ye ise 5’i garanti seçilecek yerden olmak üzere 10 kontenjan ayrılacak. Ancak bu sayıları CHP kurmayları doğrulamazken görüşmelerin ve il il analizlerin sürdüğünü söyledi.

Üzerinde çalışılan eğilimin hayata geçirilmesi kararının CHP’nin cumartesi günü gerçekleştireceği Parti Meclisi toplantısında da ele alınacağı kaydediliyor. CHP’nin aday listelerini de etkileyecek formüle dair PM’de nasıl bir tepki verileceği de merak konusu.

Kılıçdaroğlu’nun 5 partinin tek liste ile girmesi formülü öncesi Demokrat, Gelecek ve Saadet partisi liderleriyle görüşmeler yaptığı belirtiliyor. DEVA Partisi’nin seçme kendi logosu ile girmeyi istediği ancak mevcut durumda milletvekili listelerinin etkilenmemesi için formüle sıcak baktığı kaydediliyor.

DEVA ve Gelecek Partisi’ndeki bazı kurmaylarda ise “muhafazakar seçmen CHP’ye oy vermez” endişesi bulunuyor. Ancak bu konuda seçim çalışmalarında “CHP listesi değil, bizim vekil adaylarımız” denilerek anlaşmazlığın aşılabileceği de değerlendiriliyor.

Kılıçdaroğlu’nun İYİ Parti lideri Meral Akşener ile de görüştüğü ve 5 partinin seçime tek listeden girme konusunu değerlendirdiği ifade ediliyor. Daha önce 4 partinin de logosu ile seçime girmesi durumunda CHP ve İYİ Parti 10 ilde “ortak liste” yapma konusunda uzlaşmıştı. Ancak son gelişme üzerine CHP ile İYİ Parti’nin 20’yi aşkın ilde ortak liste yapması formülü değerlendirmeye alındı.

DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi’nin oy potansiyeli yüksek olan illerde CHP tek liste ile seçimlere girecek. CHP listelerinde DEVA, Gelecek, Saadet partisinden isimler olacak. İYİ Parti’nin güçlü olduğu bazı illerde ise CHP aday çıkarmayacak ve Millet İttifakı adına sadece İYİ Parti o ilde seçime girmiş olacak. Bu illerin belirlenmesine dair çalışmaların hala sürdüğü vurgulanırken, belirlenmesinde önümüzdeki 48 saatlik sürecin önemli olduğu vurgulanıyor.

Cumhur İttifakı ne yapacak?

AK Parti, MHP, BBP ve YRP’den oluşan Cumhur İttifakı’nda da bir süredir “ortak liste” çalışmaları sürüyor. Ancak MHP 7 Nisan’da 81 ilde listelerini YSK’ya sunacağını açıkladı. Bu noktada süreçte bir sürpriz olabileceği de konuşuluyor. Erdoğan ve Bahçeli’nin yapacağı görüşme sonrası Bahçeli’nin bazı illerde ortak listeyi kabul edebileceği iddia ediliyor. Kulislere göre AKP’de buna karşılık jest olarak Osmaniye, Kars ve Iğdır illerini MHP’ye bırakabilir.

BBP lideri Mustafa Destici, “ortak liste”nin doğru olduğunu bu konuda atılacak adımla 360’a kadar milletvekiline ulaşılabileceğini savunuyor. YRP ise seçimlere ayrı girmekten yana. Ancak 9 Nisan’a kadar bu konuda temasların süreceği vurgulanıyor.

Paylaşın

Cumhur İttifakı’nda “Ortak Liste” Çatlağı: Erdoğan Ve Bahçeli’den Ret

İttifaklar ve partiler 14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde en iyi sonucu almak için çalışmalarını sürdürüyor. AK Parti’de Osmaniye, Iğdır, Çanakkale gibi illerde MHP ile “birliktelik sağlanabilir mi?” değerlendirmesi yapılıyordu.

AK Partili kurmayların çalıştığı formüle hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den “ret geldiği” belirtildi.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun kulis haberine göre, aralarında Osmaniye, Iğdır, Çanakkale gibi illerin de yer aldığı 19 ilde “MHP’nin aday çıkarmayarak, AK Partili isimleri, bazı illerde ise AK Parti’nin aday çıkarmayarak MHP’li isimleri destekleyebileceği” ileri sürülmüştü. Ancak AK Parti’nin, MHP ile yürüttüğü çalışma ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli’den “ret kararının” geldiği belirtiliyor.

Erdoğan’ın, “AK Parti’nin iktidar partisi olduğu, bazı illerde aday göstermemesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağı” gerekçesiyle, Bahçeli’nin ise, “MHP’nin siyasi geçmişi ve birikimi ile partinin üç hilale oy veren seçmen yapısı” gerekçesiyle “bu çalışmaya ret kararı verdiği” ileri sürülüyor.

Erdoğan’dan bakanlara: Hepiniz milletvekili adayı olacaksınız

Öte yandan AK Parti’de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan üst komisyon, milletvekili listelerini büyük ölçüde tamamladı. Bazı bakanların Erdoğan’dan milletvekili adayı olmamak için izin istediği, ancak Erdoğan’ın, “Hepiniz aday olacaksınız” dediği öğrenildi.

Hürriyet’te yer alan habere göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün İstanbul, Ankara ve İzmir listelerine son şeklini verdiği, listelerde son ana kadar bir değişiklik olmazsa üç dönem kuralını istisnasız uyguladığı belirtildi.

Partide daha önce alınan kararla 24., 26. ve 27. dönemi kapsayan üç döneme takılan bazı milletvekilleri, 25. dönemde aday olmamalarını gerekçe göstererek üç dönem kuralına takılmadıklarını söyledi. Ancak Erdoğan’ın bunu esprili bir dille reddettiği ifade edildi.

Kulislere yansıyan bilgilere göre; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın Ankara’dan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Kayseri, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul ya da Karadeniz illerinden, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Şanlıurfa’dan, Çevre Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun İstanbul’dan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Hatay’dan, Mevlüt Çavuşoğlu’nun Antalya’dan, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in İzmir’den, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un Aydın’dan birinci sıradan aday yapılabileceği konuşuluyor.

Ayrıca, bazı bakanların Erdoğan’dan milletvekili adayı olmamak için izin istediği, ancak Erdoğan’ın, “Hepiniz aday olacaksınız” dediği öğrenildi.

Paylaşın

Erdoğan’dan Bakanlara: Hepiniz Milletvekili Adayı Olacaksınız

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Seçime katılan ittifaklar ve partiler seçimlerde en iyi sonucu almak için çalışmalarını sürdürüyor.

AK Parti’de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan üst komisyon, milletvekili listelerini büyük ölçüde tamamladı. Bazı bakanların Erdoğan’dan milletvekili adayı olmamak için izin istediği, ancak Erdoğan’ın, “Hepiniz aday olacaksınız” dediği öğrenildi.

Hürriyet’te yer alan habere göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün İstanbul, Ankara ve İzmir listelerine son şeklini verdiği, listelerde son ana kadar bir değişiklik olmazsa üç dönem kuralını istisnasız uyguladığı belirtildi.

Partide daha önce alınan kararla 24., 26. ve 27. dönemi kapsayan üç döneme takılan bazı milletvekilleri, 25. dönemde aday olmamalarını gerekçe göstererek üç dönem kuralına takılmadıklarını söyledi. Ancak Erdoğan’ın bunu esprili bir dille reddettiği ifade edildi.

Kulislere yansıyan bilgilere göre; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın Ankara’dan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Kayseri, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul ya da Karadeniz illerinden, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Şanlıurfa’dan, Çevre Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun İstanbul’dan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Hatay’dan, Mevlüt Çavuşoğlu’nun Antalya’dan, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in İzmir’den, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un Aydın’dan birinci sıradan aday yapılabileceği konuşuluyor.

Ayrıca, bazı bakanların Erdoğan’dan milletvekili adayı olmamak için izin istediği, ancak Erdoğan’ın, “Hepiniz aday olacaksınız” dediği öğrenildi.

Erdoğan ve Bahçeli’den “ortak listeye” ret

Öte yandan Osmaniye, Iğdır, Çanakkale gibi illerin de yer aldığı 19 ilde “MHP’nin aday çıkarmayarak, AK Partili isimleri, bazı illerde ise AK Parti’nin aday çıkarmayarak MHP’li isimleri destekleyebileceği” ileri sürülmüştü. Ancak AK Parti’nin, MHP ile yürüttüğü çalışma ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli’den “ret kararının” geldiği belirtiliyor.

Erdoğan’ın, “AK Parti’nin iktidar partisi olduğu, bazı illerde aday göstermemesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağı” gerekçesiyle, Bahçeli’nin ise, “MHP’nin siyasi geçmişi ve birikimi ile partinin üç hilale oy veren seçmen yapısı” gerekçesiyle “bu çalışmaya ret kararı verdiği” ileri sürülüyor.

Paylaşın

14 Mayış Seçimleri: Cemaat Ve Tarikatlerin Rolü Ne Olur?

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Siyasi partilerin kurduğu ittifakların bir de gayrı resmi ortakları var: Her dönem siyasetin ve sosyal hayatın ana unsurlarından Tarikat ve cemaatler.

İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi, Ayasofya’nın ibadete açılması, konserlerin yasaklanması, kadın ve LGBTİ+ hakları aleyhindeki uygulamalarda etkileri olduğu konuşuldu. Seçimlere gidilirken cemaatlerde de hareketlenmeler başladı.

İlk olarak Nakşibendi Tarikatı’na bağlı Menzil Cemaati, ardından Nur Cemaati’nin bir kolu olan Risale-i Nur Meşveret Grubu, Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı geldi. Nur Cemaati’nin başka bir kolu olan Yeni Asya Grubu ise rengini Millet İttifakı’ndan yana belli etti.

Şu an Türkiye’de en etkin cemaatlerin başında Nakşibendi Tarikatı’na bağlı Erenköy Cemaati, İskenderpaşa Cemaati, İsmailağa Cemaati, Menzil Cemaati ve Süleymancılar Cemaati geliyor. Nur Cemaati de yine kendisine bağlı gruplarla adından söz ettiriyor.

Geçmişte Fethullah Gülen ile “ortaklık” yapan AKP iktidarı 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilişkisini şimdi başka cemaatler üzerinden sürdürüyor. Erdoğan, İsmailağa Cemaati’nin ölen lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun cenaze törenine katılmıştı.

Peki tarikat ve siyasetin ilişkisi ne?

“Menzil: Bir Cemaatin İki Yüzü” adlı kitabın yazarı, Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, tarikatların her zaman bir oy deposu olarak görüldüğünü belirterek “Bir de başındaki kişiyi ayarladığınız zaman kişilerle tek tek uğraşmak yerine böyle genel bir oy haline dönüşebiliyor” diyor.

Geçmiş dönemde tarikatların bir partiyi desteklediklerine dair açıklama yapmadıklarını belirten Öztürk, “Peki tarikatlar neden şimdi buna ihtiyaç duyuyor?” sorusuna, “Açıklama yapmasının arkasında o siyasi partinin iktidara gelmesi halinde onlardan nemalanmaktan başka bir anlam ifade etmiyor” yanıtını veriyor.

“Tarikatların yaşaması, güç edinmesi, devlet içerisindeki biraz korumalı konuma gelmesi tamamen siyasete bağlı” diyen Öztürk, tarikat ile siyasetin karşılıklı olarak birbirlerini desteklediğini kaydediyor. Öztürk, “Nasıl destekliyorlar? Bunlar oy vererek destekliyor. Karşı taraf da siyasi destek vererek onların oylarını almaya çalışıyorlar. Türkiye’de öteden beri bu böyle ve böyle olacak gibi gözüküyor” görüşünü dile getiriyor.

DW Türkçe’den Alican Uludağ’a konuşan Metropoll Araştırma’nın kurucusu Özer Sencar da cemaatlerin siyasetle işbirliği yaparak kendi iletişim ve yayılma alanlarını kolaylaştırmaya çalıştıklarını ifade ederek “İktidara gelen partilerden ise daha sonraki süreçlerde birtakım kayırmalar, devlet kadroları ve muhtemelen bir takım ihaleler istiyorlar” diyor.

“Cemaatlerin oyları yüzde 2’yi geçmez”

Peki tarikat ve cemaatlerin seçimlerin sonuçlarını etkileme gücü var mı?

Saygı Öztürk’e göre oy potansiyelleri öyle tahmin edildiği gibi olmadığı görüşünde. “Ama sesleri iyi çıkar bunların” diyen Öztürk, şunları kaydediyor:

“Aynı tarikat içerisinde yer alıp farklı farklı siyasi partilere oy da verirler. Süleymancılar der ki ‘Bizim yüz bin oyumuz var, yüz bin müridimiz var’. Sanki yüz bin müridi ona oy verecek ya da onların istedikleri yerlere oy verecekleri söylenirler. Ben bunu merak ettim, daha önce Süleymancılardan milletvekili seçilen kişiye de sordum. ‘Bunu kullanacağız’ dedi, ‘Gidip karşılığında adaylık istiyoruz, bir veriyorlarsa iki kişi istiyoruz, üç kişi alabiliyoruz. Ne alırsak’… Ne oluyor? Devletin içine girmiş oluyor, devletin içine girince ne oluyor, karşılıklı alışveriş.”

Benzer görüşte olan MetroPOLL Araştırma şirketinin sahibi Özer Sencar, “Şundan eminim, Türkiye’deki bütün cemaatleri toplasanız, yakınlarını çevresini toplasanız yüzde iki ya olur ya olmaz. Bunların bir partinin oyunun yükseltilmesi veya düşürülmesinden ciddi bir etkilerinin olduğunu zannetmiyorum. İstedikleri kadar iktidarı veya muhalefetin bir partisini desteklesinler.  Bunların oy gücü, siyaset sahnesinde etkili olabilecek bir güce cumhuriyet tarihinde hiçbir döneminde ulaşmadılar, en büyük cemaat olarak bilinen Gülen Cemaati’nin bile oy gücü böyle bir güce ulaşmadı” diyor.

“Gülencilerden sonra Menzilcilerin etkinliği arttı”

Türkiye’de tarikatlar yalnızca dini sınırlar içinde kalmadı, hedeflerine devleti de koydu. Gülen Cemaati, bir dönem AKP ile ortaklık yapmasının da etkisiyle devlette önemli bir bürokratik güce ulaştı. Ancak iktidar ile yaşadığı çatışma ve ardından gelen 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Gülen Cemaati’nin devlet içerisindeki gücü önemli ölçüde tasfiye edildi. Devlet içerisinde tarikat ve cemaatlerin varlığı ise son bulmadı.

Saygı Öztürk, bu konuda “Şimdi Menzilcilerin devlet içerisinde etkinlikleri alabildiğince fazla. Ama diğer tarikatlar da bunlardan geri kalmamak adına onlar da büyük gayret içerisinde ve tarikatlar arasında devleti biraz kuşatma, devletin olanaklarından daha fazla yararlanmak için kendi aralarında da bölünmeler oluyor. Kendi aralarında bölünüp sırf bu yüzden bazıları diyor ki dinde, tasavvufta böyle şeyler yoktur. Bazıları da diyor ki hayır yapalım” diyor.

Özer Sencar da şu anda devletin belli kurumlarında yerleşen cemaatlerin olduğuna işaret ederek bunların emniyet, sağlık sistemi gibi kurumlarda olduğuna işaret ediyor.

Ancak bu cemaatlerin bir siyasi partiyi, beklenin ötesinde taşıyabileceği kanaatinde olmadığını belirten Sencar, “Birlikte olmalarının gücü ile birtakım mesafeler kaydediyorlar. Ama bu mesafeler, insanlar arasındaki yayılmadan ziyade, devlet içinde parasal boyutta, iş dünyasında daha çok yayılıyorlar ve bu görünür hale geliyor. Ve bu onlara bir güç sağlıyor, psikolojik bir güç sağlıyor. Büyük bir cemaat diye. İnsanları çekiniyor olabilirler” değerlendirmesini yapıyor.

“Cemaatler büyük oranda holdingleşti”

Cemaatler, son yıllarda ekonomik bir güç de elde etmiş durumda. “Şu anda cemaatler büyük oranda holdingleşti” diyen Sencar, “Bunların dünya ile ilişkileri ahiret ile ilişkilerinden daha fazla olduğu kanaatindeyim” diyor. Gülen Cemaati’nin bankasının olduğunu anımsatan Sencar, “Bunların siyasetle ilgilenmesinin sebebi devlet imkânlarından istifade edeceklerini düşünmeleri. Bu uzunca bir süredir var. Muhtemelen 50 yıldır böyle yaygın bir sağ iktidarlar özellikle 1960’lardan sonra, sağ iktidarlar bunların varsaydıkları insan sayısı gücünden istifade edebileceklerini düşünüyorlar” diyor.

Saygı Öztürk de tarikat yapılarının sadece dinle ilgilenen bir yapı olmadığını, holdingleşen bir yapıya dönüştüklerini kaydediyor. Menzil Cemaati’nin Menzil köyünde holdingi olduğunu anımsatan Öztürk, “Buna bağlı otobüs şirketlerinden tutun, seyahat şirketlerine, otelleri, hastaneleri, aklınıza gelebilecek her şey var. Ama tüm bunların yanı sıra devletten önemli ihaleler alıyorlar. Mesela sağlıklı ilgili konularda hakikaten bir dönem Sağlık Bakanlığı orada bir çaycı bile alınacağı zaman, mutlaka Menzil’in onayı olurdu. Bugün belki o eski gücü yok, ama başka bakanlıklarda yine aynı şekilde etkinliklerini sürdürüyorlar” değerlendirmesini yapıyor.

“Halk nezdinde sempatileri minimum seviyede”

Peki, halk cemaatlere son yıllarda nasıl bakıyor?

Özer Sencar, “Bunların ne entelektüel güçleri vardır ne de sayısal olarak bir partiyi etkileyecek güçleri vardır. Özellikle son on senede, güçleri ve özellikle halk nezdindeki sempatileri minimumum seviyeye indiği kanaatindeyim” diyor.

Paylaşın

AK Parti’de 3 Dönem Kuralı Nasıl İşleyecek, Kimler Takılıyor?

AK Parti tüzüğünün 132’nci maddesinde “AK Parti listelerinden aday gösterilip seçilmiş olan belediye başkanları ve milletvekilleri, kesintisiz en fazla üç dönem aynı görevi yürütebilir” ifadeleri yer alıyor. Daha önce de bu kural bazı isimler için esnetilmişti. Bu dönemde tüzüğün bu maddesinin istisnasız uygulanması hedefleniyor.

Edinilen bilgiye göre 285 milletvekili olan AK Parti’de 57 isim 3 dönem kuralına takılıyor. Bu isimler arasında genel başkan yardımcıları ve grup başkanvekilleri de bulunuyor. Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti Grup Başkanı olan İsmet Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hamza Dağ, Hayati Yazıcı, Ali İhsan Yavuz, Grup Başkan Vekilleri Yılmaz Tunç, Bülent Turan gibi isimler 3 dönem kuralına takılan isimler arasında yer alıyor.

Siyasi partiler 9 Nisan’da milletvekili listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edecekler. AK Parti’de listeler üzerinden yoğun bir çalışma yürütülüyor. Alt komisyonlar 6 bin 25 kişi ile görüşerek 1200 kişinin ismini üst komisyona gönderdi.

Sputnik Türkçe’den Osman Nuri Cerit’in haberine göre, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında oluşturulan üst kurul bu 1200 kişilik listeyi 600’e indirmek için çalışma yürütüyor. Komisyon hem illerden gelen temayül yoklaması sonuçlarını hem de yapılan anketleri tek tek ele alıyor.

İttifak bileşeni partiler içinde bu listede yer ayrılmış durumda. BBP, Yeniden Refah ve Hüda-Par’lı isimler AK Parti listesinden aday gösterilecek. MHP ile de 19 ilde ortak liste için çalışma devam ediyor.

Erdoğan değişim sinyali vermişti

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan partisinin son grup toplantısında “3 dönem kuralı ve diğer sebeplerle yeni isimler yer alacak, arkadaşlarımızın bir kısmıyla devam edeceğiz” ifadelerini kullanarak değişim sinyali vermişti. Kulislerde AK Parti’nin listelerinde yüzde 60 oranında değişebileceği öngörülüyor.

3 dönem kararı nasıl işleyecek?

AK Parti tüzüğünün 132’nci maddesinde “AK Parti listelerinden aday gösterilip seçilmiş olan belediye başkanları ve milletvekilleri, kesintisiz en fazla üç dönem aynı görevi yürütebilir” ifadeleri yer alıyor. Daha önce de bu kural bazı isimler için esnetilmişti. Bu dönemde tüzüğün bu maddesinin istisnasız uygulanması hedefleniyor.

Kimler 3 dönem kuralına takılıyor?

Edinilen bilgiye göre 285 milletvekili olan AK Parti’de 57 isim 3 dönem kuralına takılıyor. Bu isimler arasında genel başkan yardımcıları ve grup başkanvekilleri de bulunuyor. Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti Grup Başkanı olan İsmet Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hamza Dağ, Hayati Yazıcı, Ali İhsan Yavuz, Grup Başkan Vekilleri Yılmaz Tunç, Bülent Turan gibi isimler 3 dönem kuralına takılan isimler arasında yer alıyor.

Bazı üç dönemlikler istisna bekliyor

AK Parti kulislerinde üç parti kuralı nedeniyle yeniden aday olamayan bazı isimlerin istisna beklediği konuşuluyor. Özellikle partide üst düzey görevlerde bulunan isimlerin liste yer almak için çalışma yürüttüğü belirtiliyor. Bu isimler daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de 3 dönem kuralında esneme yapılmasını istedikleri ifade ediliyor.

Paylaşın

Erdoğan’ın “Ortak Liste” İçin Devreye Girmesi Bekleniyor

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Aday listelerinin Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslimi için geri sayım sürerken, Cumhur İttifakı, Millet İttifakı ve Emek ve Özgürlük İttifakı ve diğer siyasi partilerde liste çalışmalarına hız verildi.

Bu kapsamda Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta başından itibaren iftar sonrası mesaisini milletvekili aday listelerine ayırdı. 6 bin 25 başvurunun yapıldığı AK Parti’de parti içinde adayları belirlemek için oluşturulan üst komisyon yaptığı değerlendirmelerde bu sayıyı 1200 dolayına indirdi.

AK Parti ile birlikte Cumhur İttifakı içinde yer alan YRP, BBP ve MHP daha önce 81 ilde kendi listeleriyle seçime gireceğini ilan etti.

AK Parti, YRP ve Hür Deva Partisi (HÜDA PAR) ile ittifak masasına oturmadan önce MHP ile ortak liste seçeneğini konuşuyordu. Ancak YRP’nin yanı sıra BBP’nin de kendi listeleriyle seçime gireceğini açıklaması üzerine MHP de kendi listeleriyle 81 ilde seçime girme kararını kamuoyuna açıkladı.

MHP Genel Başkanı Lideri Devlet Bahçeli aday listelerini, diğer partilerin aksine Cuma günü kamuoyuna açıklayıp YSK’ya sunma kararı aldıklarını duyurdu.

AK Parti yönetimi ise az milletvekili çıkaran illerde, Millet İttifakı’nın ortak liste ile seçime gitmesi halinde, bir çok yerde seçimin kaybedileceği değerlendirmesi yapıyor. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, hem MHP lideri Devlet Bahçeli hem de diğer ittifak ortağı partilerin liderleri ile görüşerek ortak listeye ikna etmeye çalışacağı ifade ediliyor. AKP kulislerinde, Erdoğan’ın yarın Bahçeli ile görüşebileceği beklentisi dile getiriliyor.

AK Parti’de 19 seçim çevresinde “ortak liste” çıkarılması ve bunun en az 10’unun MHP ile ortak liste olması hesabı yapılıyor. BBP ve YRP ile yapılacak görüşmeler sonrasında da bu partilerin seçime girme hakkını sağlamak için 41 ilde seçime girmesi, seçilebilir yerlerden adayların, HÜDAPAR ile olduğu gibi AKP listelerinden aday gösterilebileceği belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay dahil, bakanların tamamına yakınını milletvekili adayı göstermeyi planladığını açıklamıştı.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın edindiği bilgiye göre Erdoğan, bakanların aday gösterileceği seçim çevreleri üç kriteri dikkate alacak. Parti kulislerinde bu kriterler, “memleket”, “afet bölgesinin talepleri” ve “etki alanı” olarak ifade ediliyor. Bu çerçevede, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık’ın memleketi Osmaniye, yine Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın memleketi Kayseri’den aday gösterilmesi bekleniyor. Yozgatlı olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın, çok sayıda hemşehrisinin yaşadığı Ankara ikinci bölgeden aday gösterileceği belirtiliyor.

Aslen Gaziantepli olan eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün, oy alma potansiyeli dikkate alınarak Diyarbakır, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın ise Şanlıurfa’dan aday gösterilebileceği konuşuluyor.

AK Parti kulislerinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ise “affını” istediği kulislere yansımıştı.

Parti kaynakları iki bakanın adaylık başvurusunda da bulunmadığını söylüyor.

Erdoğan 3 dönem kuralını istisnasız uygulayacak mı?

AK Parti tüzüğü gereği iki dönem üst üste milletvekilliği dahil, partide görev yapanların üçüncü dönem yeniden aynı göreve aday olamayacağı kuralı getirilmişti. Ancak, daha önce bu kural Merkez Yürütme Kurulu’na yetki verilerek esnetilmişti.

14 Mayıs seçimleri için ise bazı parti yöneticileri, üç dönem kuralının ya istisnasız olarak uygulanması ya da esnetilmesi halinde, yararlılık, deneyim ilkeleri gözetilerek aday gösterilmesi görüşünü savunuyordu.

Partide, 7 Haziran-1 Kasım 2015 tarihleri arasına denk gelen 25. Dönemin hesaba katılmaması koşuluyla, parti yönetimi üç dönem kuralının uygulanması kararı aldı. Bu kararın istisnasız uygulanması halinde aralarında Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Genel Başkan Yardımcıları Ali İhsan Yavuz, Hamza Dağ, Nurettin Canikli, Grup Başkanı İsmet Yılmaz, grup başkanvekilleri Bülent Turan, Yılmaz Tunç’un da aralarında bulunduğu çok sayıda ismin aday gösterilmesi mümkün olmayacak.

AK Parti kulislerinde Erdoğan’ın, bu kez üç dönem kuralını istisnasız uygulayacağı konuşuluyor. Erdoğan’ın bütün milletvekillerine “Adaylık başvurusu yapın” talimatı verdiğini anımsatan üç dönemlik bazı AK Parti milletvekilleri, “AFAD’a yardımda bulunmuş olduk” diyerek durumlarını özetliyorlar.

Üç dönem kuralına takılan bazı milletvekilleri umudunu seçimin kazanılması halinde kabinede yer almaya bağlarken, bazıları da genel merkezde kendilerine görev verilebileceğini söylüyor.

Paylaşın

14 Mayıs Seçimleri: Muharrem İnce, Erdoğan’a Can Simidi Olabilir

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Uluslararası basın seçimlere ilişkin haberlere yer vermeye devam ediyor. Son olarak Reuters, İnce’nin seçimleri ikinci tura taşıyarak Erdoğan’a ‘can simidi’ olabileceğini yazdı.

Birleşik Krallık merkezli Reuters haber ajansına konuşan Panoramatr araştırma şirketi direktörü Osman Sert, seçimler yaklaştıkça İnce’nin oy oranında düşüş olabileceğini belirterek “Ancak böyle bir erime olsa bile bu seçimin ikinci tura kalmasını engellemez” dedi.

Analistlere göre İnce’ye oy verenlerin büyük çoğunluğu hükümete muhalif olan kesimlerden geliyor.

Reuters’a konuşan muhalefet blokundan üst düzey bir yetkili, İnce’nin adaylığının Erdoğan’ı ilk turda yenmeyi zorlaştıracağını söyledi. Ancak aynı yetkili, Muharrem İnce ile Sinan Oğan’a olan desteğin yüzde 5’e düşmesi halinde ilk turda Millet İttifakı’nın seçimleri kazanabileceği görüşünde.

Yine ajansa konuşan AK Parti’den üst düzey bir yetkili ise, parti tarafından yapılan anketlerde İnce’nin oy desteğinin yüzde 8-9 civarında olduğunu söyledi.

İlk turda hiçbir adayın yüzde 50 barajını aşamaması halinde seçimler ikinci tura kalacak. Seçim takvimine göre ikinci tur 28 Mayıs’ta yapılacak.

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, çekilmesi yönündeki baskılara rağmen 100 bin imza toplayarak adaylığını resmileştirmişti.

Bu durumun muhalefet oylarında bölünme endişesine neden olduğu belirtilen haberde, İnce’nin adaylığının Erdoğan’ın kazanma ihtimalini artırabileceğine dikkat çekildi.

Türkiye’de mart ayında yapılan son anketler Muharrem İnce’nin ortalama oy oranını yüzde 5 civarında gösteriyor. Panoramatr anketine göre ise İnce’nin oy oranı yüzde 10 seviyesinde.

Paylaşın