Sakarya: Rahime Sultan Camii

Rahime Sultan Camii; Sakarya’nın Sapanca İlçesi, Uzunkum Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

1892 yılında Abdülmecit’in dördüncü karısı Peruste Rahime Sultan tarafından yaptırılan Sapanca Uzunkum’da, Uzunkum Köyü İlköğretim Okulu’nun hemen arkasında yer almaktadır. Yığma taş, tuğla mimari usulü yapılan binanın ön cephesinde kemerli pencereleri bulunmaktadır.

17 Ağustos depreminde zarar görmüş minaresi yıkılmış ve daha sonra yeniden yapılmıştır. Rahime Sultan Cami kubbelidir ve içi oymalarla süslü olup, günümüzde özgün yapısını koruyan sayılı camilerdendir. Cami 1967 depreminden sonra onarım görmüştür. Ön cephede, orta pencerenin üzerinde Sultan Abdülmecit’in tuğrası bulunmaktadır.

Caminin minberi o dönemden kalma, orijinal yapıdadır. Caminin içinde tezyinat bulunmamakta olup, çerçeveler içinde İslami yazılar göze çarpmaktadır. İçinde yer alan ön cephede yer karolarının orijinalliği de göze çarpmaktadır. Ayrıca avize ve balkonu da orijinaldir. Sahanlıkta Osmanlıca bir kitabe bulunmaktadır. Caminin sol yanı mezarlıktır.

Paylaşın

Sakarya: Rüstempaşa Camii

Rüstempaşa Camii; Sakarya’nın Sapanca İlçesi, Rüstempaşa Mahallesi, İstasyon Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Kanuni Sultan Süleyman zamanında on beş sene sadrazamlık yapan eski Osmanlı vezirlerinden Rüstem Paşa’nın adını taşıyan camii, 1550-1560 yılları arasında Mimar Sinan tarafından yapılmıştır.

Mimar Sinan’ın, Sadrazam Rüstem Paşa için, Sapanca’da inşa ettiği camii, imaret, hamam ve kervansaraydan oluşan külliye, XVI. yüzyılın günümüze gelmeyen önemli eserlerindendir.

Camii zamanla değişikliğe uğramış ve Rumi 1146’da ikinci defa inşa edilmiştir. Rüstempaşa Camii’nin üstü ahşap çatı ve kiremit ile örtülüdür.

Camiinin yan cephesindeki yeni yazılı kitabede “Rüstempaşa Camii Yapım Tarihi 1554” ibaresi bulunmaktadır. Camiinin duvarları alçaktır. Kerpiç-ahşap karışımı bir binadır. Camiinin toplam arsa alanı 750 m² olup, iç alanı 250 m²’dir ve kapasitesi 1.200 kişidir.

Paylaşın

Sakarya: Soğucak Yaylası

Soğucak Yaylası; Sakarya’nın Sapanca İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Sapanca İlçesine Donatım Orta Garajlardan her 20 dakikada bir kalkan araçlar mevcut. Sapanca Merkezi’nden yön levhalarını takip ederek Soğucak Yaylası istikametine gidebilirsiniz. yol durumu toprak yol olup 1050 metre yüksekliğindedir. Sapanca Soğucak Yaylası yol ayrımından itibaren 15 km yol çıkışı vardır.

900 dönüm kadar bir araziye sahip olan Soğucak Yaylası, 1.100 m. yüksekliğinde ve Sapanca’ya 17 km. mesafededir. Sapanca-Muradiye Köyü istikametinden, Erdemli Köyü’ne gelmeden önce sağa ayrılan yolu takip ederek, 35 dakika kadar süren bir yolculukla yaylaya ulaşmak mümkündür. En yoğun dönemi, temmuz ayının ikinci haftasına denk gelen yayla şenlikleri zamanıdır.

Yöre halkı ve çevre illerden gelen vatandaşların katılımıyla tam bir panayır havasında geçen “Soğucak Yayla Şenlikleri”, bir gün sürmekte, ancak yayla daha şenliklere bir hafta kala dolmaya başlamaktadır. Yayla şenlikleri kapsamında, bisiklet ve at yarışları, karakuşak güreş müsabakaları, folklor gösterileri ve sanatçıların katılımıyla halk konserleri düzenlenmektedir.

Paylaşın

Sakarya: Hasan Fehmi Paşa Camii

Hasan Fehmi Paşa Camii; Sakarya’nın Sapanca İlçesi, Mahmudiye Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Osmanlı Veziri Hasan Fehmi Paşa tarafından yaptırılmıştır. Caminin yapı şekli taş-tuğla-ahşaptır ve içi çok güzel işlemelerle süslüdür. Cami girişindeki yeni Türkçe kitabede, “Hasan Fehmi Paşa Camii Y. Tarihi (1303) 1887” tarihi bulunmaktadır. Caminin içine dört basamaklı bir merdivenden girilmektedir. Bahçesinde de eski bir şadırvan bulunmaktadır. Caminin minaresi camii içinden yukarıya yükselmektedir.

Camii balkonlu olup, üste tek merdivenle çıkılmaktadır. Camiye ait kitabede şunlar yazılıdır: “Selamün aleyküm tıbtüm fedhüluhü halildîyn. (Zümer Süresi 73. Ayet) Selam (ve seamet) size! Tertemiz geldiniz! Artık ebedi kalmak üzere girin buraya” denilir. Yan cephesinde sol tarafta altta ve üstte ikişer kemerli pencere, sağ tarafında üç büyük kemerli pencere bulunmaktadır.

Caminin mihrap tarafındaki duvarında üstte iki büyük kemerli pencere yer almaktadır. Çatısı kiremit ile örtülü olup, ahşap saçakları bulunmaktadır. Caminin sahanlık kısmından, esas cemaat yerine geçerken, yine büyük bir kapı konmuş ve kapının her iki yanı demir kafeslerle örtülmüştür. Ayrıca orijinal bir avizesi bulunmaktadır. Cami içten kubbeli olup, orijinal süslemeleriyle ve bir büyük dört küçük orijinal avizesiyle dikkat çekmektedir.

Caminin içi tezyinat olarak oldukça zengindir. Yan duvarlardan kubbeye geçişte mukarnaslardan yararlanılmıştır. 17 Ağustos depreminde caminin kubbeye geçiş kısmındaki süslemelerde bozulmalar, ayrıca ve özellikle balkon kısmında, tavanda önemli hasarlar meydana gelerek, tavan süslemelerini bozmuştur. Caminin çoğu şeyi orijinal durumdadır. Caminin toplam arsa alanı 2.150m², iç alanı 250m²’dir. 1888 yılında ibadete açılmış olup, cami 500 kişiliktir.

Paylaşın

Kocaeli: Sapanca Gölü

Kültür, sanat ve ticaret merkezlerinden biri olan Kocaeli, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Sapanca Gölü; Kocaeli’nin Sapanca İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şahsi aracınızla ve belediye otobüsleriyle gidilebilir.

Marmara Bölgesi’nin doğu kesminde, Adapazarı Ovası’nı İzmit Körfez Oluğunu birleştiren uzun bir çukurun doğu yarısında yer alan bir tatlı su gölüdür. Sapanca’nın kıyıları doğuda Sakarya ili batı ucunda Kocaeli ilinde kalır. Havzası 252 kilometrekaredir.

Yüzölçümü 47 kilometre karedir. Doğu batı Uzunluğu 17 kilometredir. Kuzey -güney genişliği 5 kilometredir. Denizden Yüksekliği 31 metredir. Enderin yeri 61 metredir. Göl adını güney kıyısında kurulmuş olan ilçeden alır. Eski Türk kaynaklarında adı Ayan Gölü olarak geçer.

Özellikle güneyden inen sularla beslenen göl, fazla suyunu doğu ucundan Çark suyu aracılığıyla Sakarya ırmağına boşaltır. Gölü besleyen dereler Karaçay, Kuruçay, Kurtköy Mahmudiye, İstanbul, Karadere ve Kaymakçı dereleridir. Kuzeyinde ve güneyinde uzanan dağ eteklerinde keklik, Çulluk ve tavşan avı yapılmaktadır. Gölde her çeşit tatlı su balığı avlanmaktadır.

Kocaeli’nin kısa tarihi

Asya ile Avrupa kıtaları arasında önemli kara ve demiryolu güzergâhlarının kesiştiği bir yerde kurulan Kocaeli, bugün Marmara Bölgesi’nin ve yurdumuzun en önemli endüstri ve sanayi yerleşimlerinden biridir. Kocaeli’nin tarihi çok daha eski çağlara uzanır. İlk çağlarda, Bithynia adı verilen bölgede kurulan kentler, sırasıyla, Olbia, Astakos, Nicomedia, İznikmid, İzmid ve Kocaeli adlarını almıştır.

Trakya’dan gelen Megaralılar M.Ö. 712’de İzmit Körfezi’nin güneyindeki Başiskele yöresine yerleşerek Astakos adı verilen bir kent kurdular. Astakos halkı M.Ö. 262 yılında, bugünkü İzmit’in bulunduğu alanda kurulan bölgeye yerleşmiştir. Bitinya Krallığı’nın yıkılıncaya kadar başkenti kalacak bu kente, kurucusundan dolayı Nicomedia adı verilir.

Roma İmparatoru Diocletian, 284 yılında Nicomedia’yı işgal ederek Roma İmparatorluğu’nun başkenti yaptı. Bu dönemde şehir, Roma, Antakya ve İskenderiye’den sonra dünyanın dördüncü büyük kenti haline geldi. Fakat Büyük Konstantin tarafından İstanbul’un imparatorluğun merkezi yapılması ve İmparator Jüstinyen’in de Kadıköy-İzmit arasındaki yolu askeri nedenlerle kapatarak ulaşımı İznik üzerinden sağlamasıyla Nicomedia, eski önemini kaybetti.

Kocaeli Türk egemenliğine ilk olarak 11. yüzyılın sonlarında Selçuklular zamanında (1078) geçti. İznik’in Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti olmasıyla birlikte kentin önemi iyice arttı. Ancak Haçlı Seferleri sırasında kısa bir süre Haçlı Ordusu komutanı Aleksios Komnenos tarafından işgal edilen kentin, Türk egemenliğine kesin olarak geçişi ise Orhan Bey döneminde oldu.Selçuklu döneminden günümüze Haçlı Seferleri’nde yağmalanması nedeniyle kalan eser sayısı oldukça azdır.

Kocaeli, Osman Bey ve oğlu Orhan Bey’in uç beylerinden Akçakoca tarafından 1337 yılında Osmanlı topraklarına katıldı. Nikomedya Osmanlı egemenliğine geçtikten sonra, önce İznikmid, daha sonra İzmid (İzmit) adını almıştır. Şehir en parlak dönemine Kanuni Sultan Süleyman zamanında ulaştı.

19. yüzyılda İstanbul-İzmit arasında işleyen ve 1873 yılından itibaren de Haydarpaşa-Ankara güzergâhında faaliyet gösteren demiryolunun kente ulaşmasından sonra Kocaeli’nin ticari ve sosyal yaşamı canlanmaya başladı. Kent, 1888 yılında bağımsız sancak oldu ve ismi İzmit olarak değiştirildi. Daha sonra bölgeye fatihi Akçakoca’dan dolayı Akçakoca’nın yurdu manâsına gelen ‘Kocaeli’ adı verildi.

I. Dünya Savaşı’nın getirdiği yıkımlar sonucu önemini bir süre yitiren ve sırasıyla önce İngilizler (6 Temmuz 1920) ardından Yunanlılar (28 Nisan 1921) tarafından işgal edilen Kocaeli, 28 Haziran 1921 de Türk Orduları tarafından işgalden kurtarıldı.

Kocaeli’nin Başiskele, Darıca, Dilovası, Çayırova, İzmit, Derince, Gebze, Gölcük, Karamürsel, Kandıra, Kartepe ve Körfez olmak üzere toplam on iki ilçesi bulunmaktadır. Kocaeli, Cumhuriyetle birlikte özellikle sanayileşme alanında en hızlı gelişen illerimizden birisi olmuştur. Bunun başlıca nedeni İstanbul’a yakınlığı ve ulaşım imkânlarının çeşitliliğidir. 1934 yılında İzmit’te ilk kağıt üretim tesisi olan İzmit Kağıt Fabrikası açılırken, bunu 1944’te ikinci selüloz ve Kağıt Fabrikası takip etmiş, SEKA tesisleri 1954, 1957 ve 1959’da genişletilmiştir.

Böylece günümüze kadar devam eden hızlı bir sanayileşme ile Kocaeli, Türkiye’nin ileri düzeyde sanayi bölgesi durumuna gelmiştir. Ayrıca Kocaeli ile ilgili önemli bir bilgi de, 30 derece meridyeni Köseköy’deki otoyol kavşağı köprüsünün bulunduğu yerde olduğundan tüm Türkiye saatlerini Kocaeli’ne göre ayarlamaktadır.

Paylaşın