Adana: Çürük Kale

Çürük Kale; Adana’nın Saimbeyli İlçesi, Çeralan Köyü, Aşağısalak Mevkii’nde yer almaktadır.

Kale,etrafına hakim bir tepe üzerine inşa edilmiştir. Yapının doğu duvarlarında yer alan açıklık, kalenin orijinal girişidir.Kalenin taş duvar işçiliği Roma Bizans özelliklerini göstermektedir.

Kalenin güney duvarları bosajlı duvar tekniğinde inşa edilerek yapının diğer duvar örgü sisteminden ayrılmaktadır. Kalenin içinde yer yer definecilerin açtıkları çukurlarda duvar temelleri izlenmiştir.

Paylaşın

Adana: Kandilli Gözetleme Kulesi

Kandilli Gözetleme Kulesi; Adana’nın Saimbeyli İlçesi, Kandilli Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır.

Yapı anakayaya oyulmuş ve kayalık alana yaslanmıştır.Anakayada ise oyularak yapılmış merdivenler tespit edilmiştir. Kulenin korunmuş duvarları bu saclı taşlarla örülmüştür.

Ancak yapının hemen hemen bütün bok taşları sökülerek çevredeki ahırların inşasında kullanılmıştır. Bu alanda daha önce gezen Taş Yürek,burada belirsiz olarak taş temel izlerinden bahsetmektedir.

1990 yılında Hild-Helten-Kember bu temel izlerinin 10-13.yy da ait basit formlu bir Ermeni Kilisesi olarak tanımlanmıştır. Ancak arazi çalışmalarında bahsedilen bu alanda biz bir yapı/yapılara ait izlere rastlamadık.

Paylaşın

Adana: Saimbeyli, Anıt Mezarlar

Anıt Mezarlar; Adana’nın Saimbeyli İlçesi, Karakuyu-Aksaağaç Köyü yolunun kuzeybatısında yer almaktadır.

Bunlardan ayakta olanı bindirme tekniğiyle inşa edilmiştir. Mezar odasının üst örtüsü tonozludur. Tek mekanlı, dromosludur. Dromos tamamen yıkılmış olup,temel seviyesinde izleri vardır.

Doğal taş bloklarından oluşan podiomlar üzerindedir. İkinci mezar ise tamamen yıkılmıştır. Ancak üzerinde yer aldığı podiom ve giriş kısmının bir taş bloğu ayaktadır.

Paylaşın

Adana: Saint James Manastırı

Adana, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Saint James Manastırı; Adana’nın Saimbeyli İlçesi, İslam Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Dikdörtgen planlı olan manastır düzgün kesme taş ile kaba yonu taş ve kireç harcı kullanılarak inşa edilmiş olup batı ve kuzey cephlerinde 1.5 metre-2 metre yüksekliğinde yıkıntı duvar bulunmaktadır.Doğu cephesi orijinal özelliğini korumaktadır.

Yıkıntıdan elde edilen taşlarla güney cephede iki katlı geleneksel konut yapılmış olup manastıra takriben 15-20 metre uzaklıkta kaya oygu girişi düzgün kesme taş örgülü tonozlu halen işlevini sürdürüne sarnıç yapısı yer almaktadır.

Ayrıca parselde manastırın yakın çevresinde temel izleri bulunmaktadır. Bazalikanın güney yan nefi üzerinde sonradan inşa edilmiş olan 2 katlı geleneksel köy evi kaldırılmıştır.Yapının diğer duvarları korunmuş durumdadır.

Adana’nın Kısa Tarihi

Adana’nın tarihi, Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. MÖ 18. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir parçası olan Adana, daha sonra Asur, Pers ve Makedonya İmparatorluğu gibi farklı medeniyetler tarafından kontrol edildi ve MÖ 333’te Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yenmesiyle Adana, Makedonya Krallığı’nın bir parçası oldu.

Roma ve Bizans Dönemi: MÖ 64’te Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilen Adana, önemli bir Roma eyaleti olan Kilikya’nın başkenti oldu. Roma döneminde Adana, önemli bir ticaret merkezi haline geldi ve zenginleşti. Ancak, 5. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını savunan şehir, Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedildi.

7. yüzyılda Arap Müslümanlar tarafından fethedilen Adana, daha sonra Abbasiler, Emeviler ve Selçuklular gibi farklı İslam devletlerinin yönetimine girdi. Selçuklular döneminde, şehir önemli bir ekonomik merkez olarak gelişti ve kültürel açıdan da zenginleşti. 12. yüzyılda ise Haçlı seferleri sırasında Adana, Haçlılar tarafından işgal edildi, ancak daha sonra tekrar Selçuklu hâkimiyetine geçti.

1517’de Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Adana, bu dönemde de önemini sürdürdü ve Osmanlılar döneminde Adana, tarım ve ticaret alanında büyük bir gelişme kaydetti. 19. yüzyılda ise şehir, modernleşme sürecine paralel olarak Avrupa etkilerini hissetmeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ise Adana, birçok etnik ve siyasi olaya tanıklık etti.

1920’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Adana, modern Türk devletinin bir parçası oldu. Cumhuriyet döneminde Adana, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan önemli gelişmeler kaydetti. 1920’lerde başlayan tarım reformlarıyla Adana, modern tarım tekniklerine geçti ve tarım sektörü önemli bir ekonomik faaliyet haline geldi. Şehirdeki sanayi, ticaret ve ulaşım da hızla gelişti. Adana, Türkiye’nin önemli bir sanayi merkezi haline geldi ve birçok fabrika ve işletme burada faaliyet göstermeye başladı.

Ayrıca, Adana’nın kültürel ve sosyal hayatı da Cumhuriyet dönemiyle birlikte ivme kazandı. Şehirde, modern eğitim kurumları, kültürel etkinlikler ve sanat faaliyetleri arttı. Adana, üniversite ve araştırma merkezleri açısından da gelişti ve birçok bilim insanı, yazar, şair ve sanatçı burada yetişti.

Günümüzde Adana, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Ekonomik, ticari, kültürel ve sosyal açıdan canlı bir şehir olan Adana, aynı zamanda turistik potansiyeli de yüksek bir yerdir. Çeşitli tarihi ve kültürel mekanları, festivalleri, doğal güzellikleri ve gastronomik zenginlikleriyle ziyaretçileri çekmektedir.

Paylaşın

Adana: Kızlar Kalesi

Adana, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Kızlar Kalesi; Adana’nın Saimbeyli İlçesi, Himmetli Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy, ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Yapı küçük ölçülerde olup kare planlıdır. Yapının hem iç hem de dış duvarları yoğun bir şekilde tahrip edilmiştir. Yapının giriş kısmı ayakta değildir. Yapı duvarları çeşitli büyüklükteki blok taşlarla inşa edilmiş olup harç kullanılmıştır. Yapı etrafında seramik buluntusuna rastlanmamıştır.

Adana’nın Kısa Tarihi

Adana’nın tarihi, Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. MÖ 18. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir parçası olan Adana, daha sonra Asur, Pers ve Makedonya İmparatorluğu gibi farklı medeniyetler tarafından kontrol edildi ve MÖ 333’te Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yenmesiyle Adana, Makedonya Krallığı’nın bir parçası oldu.

Roma ve Bizans Dönemi: MÖ 64’te Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilen Adana, önemli bir Roma eyaleti olan Kilikya’nın başkenti oldu. Roma döneminde Adana, önemli bir ticaret merkezi haline geldi ve zenginleşti. Ancak, 5. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını savunan şehir, Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedildi.

7. yüzyılda Arap Müslümanlar tarafından fethedilen Adana, daha sonra Abbasiler, Emeviler ve Selçuklular gibi farklı İslam devletlerinin yönetimine girdi. Selçuklular döneminde, şehir önemli bir ekonomik merkez olarak gelişti ve kültürel açıdan da zenginleşti. 12. yüzyılda ise Haçlı seferleri sırasında Adana, Haçlılar tarafından işgal edildi, ancak daha sonra tekrar Selçuklu hâkimiyetine geçti.

1517’de Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Adana, bu dönemde de önemini sürdürdü ve Osmanlılar döneminde Adana, tarım ve ticaret alanında büyük bir gelişme kaydetti. 19. yüzyılda ise şehir, modernleşme sürecine paralel olarak Avrupa etkilerini hissetmeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ise Adana, birçok etnik ve siyasi olaya tanıklık etti.

1920’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Adana, modern Türk devletinin bir parçası oldu. Cumhuriyet döneminde Adana, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan önemli gelişmeler kaydetti. 1920’lerde başlayan tarım reformlarıyla Adana, modern tarım tekniklerine geçti ve tarım sektörü önemli bir ekonomik faaliyet haline geldi. Şehirdeki sanayi, ticaret ve ulaşım da hızla gelişti. Adana, Türkiye’nin önemli bir sanayi merkezi haline geldi ve birçok fabrika ve işletme burada faaliyet göstermeye başladı.

Ayrıca, Adana’nın kültürel ve sosyal hayatı da Cumhuriyet dönemiyle birlikte ivme kazandı. Şehirde, modern eğitim kurumları, kültürel etkinlikler ve sanat faaliyetleri arttı. Adana, üniversite ve araştırma merkezleri açısından da gelişti ve birçok bilim insanı, yazar, şair ve sanatçı burada yetişti.

Günümüzde Adana, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Ekonomik, ticari, kültürel ve sosyal açıdan canlı bir şehir olan Adana, aynı zamanda turistik potansiyeli de yüksek bir yerdir. Çeşitli tarihi ve kültürel mekanları, festivalleri, doğal güzellikleri ve gastronomik zenginlikleriyle ziyaretçileri çekmektedir.

Paylaşın

Adana: Heroon Mezarı

Adana, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Heroon Anıtı; Adana’nın Saimbeyli İlçesi, Kapaklıkuyu Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Kapaklıkuyu Köyü ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Günümüzde oldukça iyi korunmuş bir şekilde gelen mezar daha önceki dönemlerde soyulmuştur. Düz kesilmiş taş bloklarla örülmüş olan mezar tek odadan oluşur. Giriş kısmının lentosu üzerinde yarım daire bir taş blok bulunmaktadır. Mezar duvarının üst sırasını oluşturan taş bloklar hafif dışa çıkıntılıdır. Mezarın üst örtüsü iri taş bloklardan oluşmaktadır.

Adana’nın Kısa Tarihi

Adana’nın tarihi, Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. MÖ 18. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir parçası olan Adana, daha sonra Asur, Pers ve Makedonya İmparatorluğu gibi farklı medeniyetler tarafından kontrol edildi ve MÖ 333’te Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yenmesiyle Adana, Makedonya Krallığı’nın bir parçası oldu.

Roma ve Bizans Dönemi: MÖ 64’te Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilen Adana, önemli bir Roma eyaleti olan Kilikya’nın başkenti oldu. Roma döneminde Adana, önemli bir ticaret merkezi haline geldi ve zenginleşti. Ancak, 5. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını savunan şehir, Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedildi.

7. yüzyılda Arap Müslümanlar tarafından fethedilen Adana, daha sonra Abbasiler, Emeviler ve Selçuklular gibi farklı İslam devletlerinin yönetimine girdi. Selçuklular döneminde, şehir önemli bir ekonomik merkez olarak gelişti ve kültürel açıdan da zenginleşti. 12. yüzyılda ise Haçlı seferleri sırasında Adana, Haçlılar tarafından işgal edildi, ancak daha sonra tekrar Selçuklu hâkimiyetine geçti.

1517’de Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Adana, bu dönemde de önemini sürdürdü ve Osmanlılar döneminde Adana, tarım ve ticaret alanında büyük bir gelişme kaydetti. 19. yüzyılda ise şehir, modernleşme sürecine paralel olarak Avrupa etkilerini hissetmeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ise Adana, birçok etnik ve siyasi olaya tanıklık etti.

1920’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Adana, modern Türk devletinin bir parçası oldu. Cumhuriyet döneminde Adana, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan önemli gelişmeler kaydetti. 1920’lerde başlayan tarım reformlarıyla Adana, modern tarım tekniklerine geçti ve tarım sektörü önemli bir ekonomik faaliyet haline geldi. Şehirdeki sanayi, ticaret ve ulaşım da hızla gelişti. Adana, Türkiye’nin önemli bir sanayi merkezi haline geldi ve birçok fabrika ve işletme burada faaliyet göstermeye başladı.

Ayrıca, Adana’nın kültürel ve sosyal hayatı da Cumhuriyet dönemiyle birlikte ivme kazandı. Şehirde, modern eğitim kurumları, kültürel etkinlikler ve sanat faaliyetleri arttı. Adana, üniversite ve araştırma merkezleri açısından da gelişti ve birçok bilim insanı, yazar, şair ve sanatçı burada yetişti.

Günümüzde Adana, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Ekonomik, ticari, kültürel ve sosyal açıdan canlı bir şehir olan Adana, aynı zamanda turistik potansiyeli de yüksek bir yerdir. Çeşitli tarihi ve kültürel mekanları, festivalleri, doğal güzellikleri ve gastronomik zenginlikleriyle ziyaretçileri çekmektedir.

Paylaşın

Adana: Saimbeyli Kalesi

Adana, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Saimbeyli Kalesi; Adana’nın Saimbeyli İlçesi, İslam Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Obruk çayı ile kirkot çayının kesiştiği vadide bulunan ve kilise tepe ismiyle anılan tepe üzerinde inşa edilen kale ortaçağa tarihlendirilebilir. Dik bir kalker kale kütlesinin en üst noktasının düzeltilmesi sonucu oluşan platform üzerine inşa edilen kalenin güney,batı doğu duvarlarının hemen hemen tamamına yakın bölümü bakımsızlıktan yıkılmıştır.

Girişi kapısında yer aldığı ve sağlam durumda olan kuzey duvarları düzgün kesme taş örgülü moloz dolgu olup,tutucu madde olarak horosan harcı kullanılmıştır. Bu cephede giriş kapının iki yanında birer adet yarım kubbeli burç kullanılmaktadır. Kalenin ortasında kaya oyularak elde edilmiş üzeri moloz örgü kemerle kapatılmış sarnıç ve sarnıcı önünde 3 adet kaya oygu mezar yer alır.

Adana’nın Kısa Tarihi

Adana’nın tarihi, Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. MÖ 18. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir parçası olan Adana, daha sonra Asur, Pers ve Makedonya İmparatorluğu gibi farklı medeniyetler tarafından kontrol edildi ve MÖ 333’te Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yenmesiyle Adana, Makedonya Krallığı’nın bir parçası oldu.

Roma ve Bizans Dönemi: MÖ 64’te Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilen Adana, önemli bir Roma eyaleti olan Kilikya’nın başkenti oldu. Roma döneminde Adana, önemli bir ticaret merkezi haline geldi ve zenginleşti. Ancak, 5. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını savunan şehir, Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedildi.

7. yüzyılda Arap Müslümanlar tarafından fethedilen Adana, daha sonra Abbasiler, Emeviler ve Selçuklular gibi farklı İslam devletlerinin yönetimine girdi. Selçuklular döneminde, şehir önemli bir ekonomik merkez olarak gelişti ve kültürel açıdan da zenginleşti. 12. yüzyılda ise Haçlı seferleri sırasında Adana, Haçlılar tarafından işgal edildi, ancak daha sonra tekrar Selçuklu hâkimiyetine geçti.

1517’de Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Adana, bu dönemde de önemini sürdürdü ve Osmanlılar döneminde Adana, tarım ve ticaret alanında büyük bir gelişme kaydetti. 19. yüzyılda ise şehir, modernleşme sürecine paralel olarak Avrupa etkilerini hissetmeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ise Adana, birçok etnik ve siyasi olaya tanıklık etti.

1920’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Adana, modern Türk devletinin bir parçası oldu. Cumhuriyet döneminde Adana, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan önemli gelişmeler kaydetti. 1920’lerde başlayan tarım reformlarıyla Adana, modern tarım tekniklerine geçti ve tarım sektörü önemli bir ekonomik faaliyet haline geldi. Şehirdeki sanayi, ticaret ve ulaşım da hızla gelişti. Adana, Türkiye’nin önemli bir sanayi merkezi haline geldi ve birçok fabrika ve işletme burada faaliyet göstermeye başladı.

Ayrıca, Adana’nın kültürel ve sosyal hayatı da Cumhuriyet dönemiyle birlikte ivme kazandı. Şehirde, modern eğitim kurumları, kültürel etkinlikler ve sanat faaliyetleri arttı. Adana, üniversite ve araştırma merkezleri açısından da gelişti ve birçok bilim insanı, yazar, şair ve sanatçı burada yetişti.

Günümüzde Adana, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Ekonomik, ticari, kültürel ve sosyal açıdan canlı bir şehir olan Adana, aynı zamanda turistik potansiyeli de yüksek bir yerdir. Çeşitli tarihi ve kültürel mekanları, festivalleri, doğal güzellikleri ve gastronomik zenginlikleriyle ziyaretçileri çekmektedir.

Paylaşın