Sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlara ilişkin açıklama yapan Bakan Koca, “İçişleri Bakanlığımız ile tamamlanmak üzere olan bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışma beyaz kod öncesi bir ara uyarı ve ön haber sistemi. Biliyorsunuz beyaz kodda adli ve kolluk süreci derhal başlıyor ama ondan önce bir şiddet eylemi riski olması durumunda ya da bir şekilde daha önce şiddete başvurmuş birinin olma ihtimaline karşı bir öncül kod verilmesini hedefliyoruz” dedi ve ekledi:
“Hastane emniyetini, güvenliğini ve ilgili idarecileri devreye sokacak bir uyarı sistemi üzerinde çalışıyoruz. Bir yazılım hazırlanıyor bunun için. Beyaz kodda hukuki süreç devreye giriyor. Bu süreçle karakol dahil olmak üzere haberdar edilmiş olunuyor. Yazılımın bitmesiyle bu durum, öncül şiddet eylemini önleme anlamında yeni bir yaklaşım.”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kabine toplantısının ardından sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlarına ilişkin açıklama yaptı. Sağlıkta şiddet olaylarının önlenmesine yönelik İçişleri Bakanlığıyla, beyaz kod öncesi ara uyarı içeren sistem üzerinde çalıştıklarını belirten Koca, “İkinci Beyaz Reform” ile şiddet eylem planının hayata geçeceği dönemin başladığını belirtti.
“Ağırlıklı olarak hastanelerimizde görevli emniyet personeli ve güvenlikçi sayısını arttırmayı hedefliyoruz. Bu en temel işlerimizden biri” diyen Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İçişleri Bakanlığımız ile tamamlanmak üzere olan bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışma beyaz kod öncesi bir ara uyarı ve ön haber sistemi. Biliyorsunuz beyaz kodda adli ve kolluk süreci derhal başlıyor ama ondan önce bir şiddet eylemi riski olması durumunda ya da bir şekilde daha önce şiddete başvurmuş birinin olma ihtimaline karşı bir öncül kod verilmesini hedefliyoruz.
Hastane emniyetini, güvenliğini ve ilgili idarecileri devreye sokacak bir uyarı sistemi üzerinde çalışıyoruz. Bir yazılım hazırlanıyor bunun için. Beyaz kodda hukuki süreç devreye giriyor. Bu süreçle karakol dahil olmak üzere haberdar edilmiş olunuyor. Yazılımın bitmesiyle bu durum, öncül şiddet eylemini önleme anlamında yeni bir yaklaşım.”
“Nöbet saatlerinde düzenleme yaptık”
Sağlık çalışanlarına gönderdiği mektubun ardından kendilerine iletilen maillerde şiddetle mücadele eylem planı başta olmak üzere çalışma şartları ile ilgili önerilerini aldıklarını vurgulayan Koca, tedbir alınması gereken konuları, ilgili bakan yardımcılarına ve genel müdürlere ilettiğini söyledi.
Yapılması gereken pek çok şeyi hayata geçirdiklerini vurgulayan Bakan Koca, şunları söyledi: “Malpraktis yasası gibi, sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin katalog suçlara alınması gibi, mahsuplaşmanın artık olmaması gibi, herkesin sabit taban ücreti ve teşvikten alabilir hale gelmiş olması gibi, asistanların nöbet sayısı ve süresinin 24 saatten fazla olmaması dahil olmak üzere birçok düzeltmeleri yaptık.
Ancak, esas bundan sonra yapılması gereken düzenlemeler var. Çalışanların sabit ücretlerinin emekliliğe yansıması konusu var. Cumhurbaşkanımızın bu konuda müjdesi vardı Tıp Bayramı’nda biliyorsunuz. Emekliliğe sayılacaktı bu henüz yapılmadı. Yapılsın gayreti içindeyiz.
Sağlık çalışanlarının taban ücreti katsayısı 0,32’ydi. Uzmanlarda 4,5, pratisyenlerde 2,25, asistanlarda 3,40 gibiydi. Sağlık çalışanlarının ise 0,32 idi. Yani sağlık çalışanlarımızın taban ücreti, hekim arkadaşlarımızın taban ücretinin 10-15’te biriydi. Bu oranın makul bir düzeye çıkarılması gerektiği kanaatindeyim.”
Tüm sağlık çalışanları için en azından bu oranın bir kat artırılması gerektiğini, yan dal uzmanlarının da taban ücretinin farklılaştırılması gerektiğini düşündüğünü söyleyen Koca, şöyle konuştu:
“Hepsi için taban ücretini artırılması ama sabit ücretin emekliliğe sayılması, bunlara ilave olarak da nöbet ücretlerinin hekimler dahil olmak üzere herkesi gözeterek çalışan işçilerin nöbet ücretinin üstüne çıkarılması gerektiği de aşikar bir durum. Ayrıca tavan oranlarının da düzenlenmesi gerekiyor.
Aile hekimliğiyle ilgili cari ödemeler sorun olmaya başladı. Aile hekimliği uzmanlarının da uzman gibi görülerek taban ücretlerinin uzman katsayısına çıkarılması, ayrıca teşvik sisteminin de artırılarak koruyucu hekimlikle ilgili de teşvik sisteminin biraz daha aktif devreye girmesi gerektiği kanaatindeyiz.”