20 Ağustos 1926 yılında İstanbul’un Fatih İlçesine bağlı Eğrikapı semtinde dünyaya gelen Safer Dal, 21 Şubat 1999 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti. Safer Dal, gençliğinde bir süre babasından öğrendiği helvacılık mesleğini yaptıktan sonra muhtelif işlerde çalıştı.
1950’li yıllarda tasavvufla ilgilenmeye başladı. Kendi içerisindeki arayışların sonunda Nurettin Cerrahi Asitanesi Postnişini İbrahim Fahreddin Efendi’ye intisap etti. İbrahim Fahreddin Efendi’nin vefatının üzerine asitanenin 19. postnişini Muzaffer Ozak ‘a intisap etti. Muzaffer Ozak’la birlikte yurt içinde ve yurt dışında islami faaliyetlerde bulundu. Genç yaşlarından itibaren tasavvuf musikisi ve sair dini musiki eserlerini kendi imkanlarıyla ses arşivi olarak kayıt altına aldı.
Başta arkadaşı Kanuni Cüneyt Kosal ve bazı müzisyen dostlarının katkıları ile bu ses kayıtlarının notaya alınmasını sağladı. Etrafında bulunan çok sayıda müzisyeni çeşitli makamlarda dini musiki besteleri yapmaya teşvik etti. 13 Şubat 1985 tarihinde Muzaffer Ozak’ın vefatının ardından Nurettin Cerrahi Asitanesi’nin 20. postnişini oldu ve Türk Tasavvuf Musikisi ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı’nın da başkanlığını yürüttü.
Safet Dal’ın eserleri: 1. Istılahat-ı Sofiyye fi Vatan-ı Asliyye: Tasavvuf Terimleri (İstanbul 1998, 2013). Tasavvuf terimlerinin, ağırlıklı olarak İstanbul tekkelerinde konuşulan dil ve yaşayan kültüre ait kavramların yer aldığı bir sözlüktür. Eser tarikat pirleri hakkında muhtasar bilgiler ve İstanbul’daki tekkelerin listesini de içerir.
2. Muhibbi Divanı. “Muhibbi” mahlasıyla yazdığı âşıkane ilahileri içermektedir. Yunus Emre tarzındaki bu ilahilerin büyük bir kısmı Hz. Peygamber, Ehl-i beyt ve Fahreddin Efendi hakkındadır. Bunların bazılarına Cüneyt Kosal, Zeki Altun, Sadun Aksüt, Metin Alkanlı ve Hakan Alvan gibi musikişinas ve bestekârlar tarafından sayısı sekseni aşan beste yapılmıştır.
3. Ilmıhal: Iman- Islam-Ihsan (Prizren 2000). Arnavutluk müslümanları için yazılan eser Tacettin Bituci tarafından Arnavutça’ya çevrilmiş, Türkçe basımı yapılmamıştır.
Safer Dal’ın 1996-1997 yıllarında yaptığı sohbetler de Geydim Hırkayı adıyla bir araya getirilerek yayınlanmıştır.