Karamollaoğlu, İktidara Seslendi: Seçmen İradesine İpotek Koyacak Davranışlar Asla Sergilenmemeli

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu haftalık basın toplantısında iktidara seslenerek, “Seçmen iradesine ipotek koyacak davranışlar asla sergilenmemelidir… Seçmenlerin ve partilerin tutumları kutuplaştırmaya ve cepheleşmeye fırsat vermemelidir” dedi.

Karamollaoğlu, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından iptal edilen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçiminde aday çıkarıp çıkarmayacaklarına ilişkinde “Yüksek İstişare Kurulunu da toplayıp onların da kararını alacağız. Kesin kararımızı bu toplantıların ardından açıklayacağız” ifadelerini kullandı.

YSK tarafından iptal edilen İBB Başkanlığı seçimine dair görüşlerini dile getiren Karamollaoğlu, “Bu, hukuk kurallarının yanlış yorumlanması değil, tam manasıyla bir hukuk cinayetidir, faciadır, hukukun katledilmesidir” dedi.

Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında, İstanbul’da yenilenecek seçim ve YSK kararına ilişkin özetle şunları söyledi;

“Ülkemizin en önemli gündem maddesi ise Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul seçimlerine ilişkin vermiş olduğu karardır. Sözü hiç uzatmadan, dolandırmadan ifade etmek istiyorum ki bu, hukuk kurallarının yanlış yorumlanması değil hukuk kurallarının hiçe sayılmasıdır. Bir faciadır, cinayet mesabesindedir, hukukun katledilmesidir. Yüksek Seçim Kurulu’nun alnına vurulmuş kara bir leke olarak tarihe geçecektir. Bu durumun kamu vicdanında apaçık bir hak gasbı olduğu kanaati hakimdir. Böyle bir kararın alınmasına neden olanlar da kuşkusuz milletimizin vicdanında mahkûm olmuşlardır. Değerli basın mensupları bu arada şu husus bizi gerçekten çok üzüyor. Nasıl oluyor da Adalet ve Kalkınma Partili yöneticiler partilerinin bekasını ülkenin bekasının önüne koyacak kadar akl-ı selimden ve sağduyudan bu kadar uzaklaşabiliyorlar?

“Millet iradesinin sandığa gereği gibi yansımasını temin etmeliyiz”

Öyle görülüyor ki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin sağduyu tarafı tamamen felç olmuş. Arkadaşların bu haline üzülüyorum. Ama biliyorum ki alınan bu karar AK Parti’ye oy vermiş, gönül vermiş geniş bir kesimin de rahatsızlığına neden olmuştur. Bu durumu geçmişte Ak Parti’de üst düzey görevlerde bulunanlarda açık ve net bir şekilde dile getirmiştir. Biz ülkemizin içinde bulunmuş olduğu bu ağır şartların üstesinden geleceğimize yürekten inanıyoruz. İnşallah 23 Haziran’da gerçekleştirilecek olan İstanbul seçimleri, kampanya süreçleri ve neticesi itibari ile Türkiye’mizin normalleşmesine, hak ve hukukun üstünlüğüne, bir arada yaşama bilincinin pekişmesine vesile olacaktır.

Bunun için bu süreci herkesin, bütün siyasi partilerin akl-ı selim, sağduyu ve teenni ile yürütmesi gerektiği hususunun altını özellikle çizmek istiyorum. Böylesine haksız, hukuksuz bir kararı aldıran iktidarın 23 Haziran’da İstanbul’da kazanabilmek için her türlü gerginleşmeyi, kutuplaşmayı artırması muhtemeldir. Şimdi millet olarak bütün bu tuzaklara düşmeden hareket etmeli ve millet iradesinin sandığa gereği gibi yansımasını temin etmeliyiz.”

“Ne yaşanırsa yaşansın tek çözüm yolu sandık ve demokrasidir”

Çözümün sandıkta olduğunu sözlerine ekleyen Karamollaoğlu; “Buradan aziz milletimize seslenmek istiyorum her ne yaşanırsa yaşansın asla ve asla gelecekten ümit kesilmemelidir.  Bu süreçte ülkemizi bekleyen en önemli tehlike bir takım provokasyonlar ve kışkırtmalardır. Herkes bilmeli ki ne yaşanırsa yaşansın tek çözüm yolu sandık ve demokrasidir. Sokaktan medet umanlara bu süreçte asla taviz verilmemelidir.

Buradan iktidara da sesleniyorum;

Seçmen iradesine ipotek koyacak davranışlar asla sergilenmemelidir. Bu seçimde medya ve yetkili kurumlar adil davranmalı, şaibeye yer verecek bir tutumun içine asla girmemelidir. Seçmenlerin ve partilerin tutumları kutuplaştırmaya ve cepheleşmeye fırsat vermemelidir” diye konuştu.

 

Paylaşın

“Milletin Alın Teri, Faiz Yoluyla Bir Avuç Rantiyeciye Akıtılacak”

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karamollaoğlu, açıklamasında “Milletin alın teri, faiz yoluyla bir avuç rantiyeciye akıtılacak” dedi.

Basın toplantısında, açıklanan 2019 bütçe rakamlarını eleştiren Karamollaoğlu, bütçenin bir hükümetin kimliğini ortaya koyduğunu ifade ederek, işçinin, çiftçinin, memurun, esnafın ve emeklinin düşünülmediğini; yine rantiyecilerin ve faiz lobisinin kazanacağını söyledi.

TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlanan 2019 bütçesindeki rakamları değerlendiren Karamollaoğlu, “Bu tablo Osmanlı Devleti’nin çöküşünden önceki son 80 yılın özetidir. Çünkü  açık verdikçe borçlanırsınız, borçlandıkça  açık verirsiniz. Sonra bu açığı kapatmak için menkul, gayri menkul sahip olduğunuz bütün değerleri elden çıkarmak zorunda kalırsınız. İşte maalesef bu noktaya gelmiştir. Elde kalan bütün varlıkların bir bir elden çıkarılması bunun sonucudur” dedi.

Karamollaoğlu, ekonomide yaşanan sorunların borç alarak değil ancak üç yolla çözebileceğini söyledi:

1-      Kaynak bularak

2-      Bulduğunuz kaynakları tüketime değil üretime yatırarak.

3-      İsraf ve yolsuzluğu önleyerek

“Milletin alın teri, faiz yoluyla bir avuç rantiyeciye akıtılacak”

2019 bütçesindeki en dikkat çekici rakamın yine faiz ödemeleri olduğunu belirten SP Lideri, konuya ilişkin eleştirilerini şöyle sürdürdü:

2018 bütçesindeki faiz gideri 71.7milyar liraydı. Peki 2019 Bütçesindeki faiz ödemesi ne kadar? 117.3  milyar lira

Gerçekten korkunç bir tablo. Bunun bir tek anlamı var? yine milletin alın teri, emeği faiz yoluyla  bir avuç rantiyeciye aktarılacak.

Siz faize bir yılda 117 milyar lira ödeyeceksiniz, sonra kalkıp emeklilikte yaşa takılanları yük olarak göreceksiniz.

Bu ülkenin üzerindeki en büyük yük sizsiniz.  Borç almayı maharet sayan anlayışınız maalesef ülkeyi ekonomik bir felaketin eşiğine getirmiştir.

“Bu bütçe Türkiye bütçesi değil Külliye bütçesidir” 

Bütçe rakamlarının bir iktidarın kimliğini ele verdiğini söyleyen Karamollaoğlu, “Bu bütçe Türkiye bütçesi değil Külliye bütçesidir. Bu bütçe üretim bütçesi değil tüketim bütçesidir. Bu bütçe kalkınma bütçesi değil oyalama bütçesidir. Bu bütçede. Emekli yoktur. Asgari ücretli yoktur. Memur, işçi, emekçi yoktur. Kıt kanaat ayakta durmaya çalışan esnaf ve sanatkar yoktur. Çiftçi, üretici yoktur. Aslan payı her yıl olduğu gibi bu yılda rantiyeciye, bir avuç mutlu azınlığa aktarılacaktır. Yine en çok faiz lobisi kazanacaktır. Rakamlar bunun habercisidir” dedi.

Basın açıklamasında, sözü uzatmaya gerek olmadığını belirten Karamollaoğlu, açıklanan 2019 bütçesine yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:

“Denk bütçe yapmadan faiz lobisini engelleyemezsiniz. Havuz sistemini kurmadan sömürüyü önleyemezsiniz.  Üretim ve ihracat seferberliği başlatmadan ekonomiyi düzeltemezsiniz. Her işin başına, önce ahlak ve maneviyat düsturunu koymadan haksızlığı ve ahlaksızlığı önleyemezsiniz. Şahsiyetli bir dış politikaya geçmeden  sözü dinlenir itibarlı bir devlet haline gelemezsiniz. Biz bunları deyince iktidar diyor ki: “Efendim bizde havuz sistemini kurduk, işte varlık fonu bunun için kuruldu” şeklinde serzenişte bulunuyorlar. Bizde diyoruz ki milletin istifade etmediği. Dibi delik bir havuz sistemine havuz sistemi denmez!

Genel hatlarıyla 2019 bütçesi

– 880 milyar 360 milyon lira gelir, (2018 Gelir Hedefi 821.8 Milyar TL)

– 960 milyar 976 milyon lira harcama hedefleniyor. (2018 Gider Hedefi 893 Milyar TL)

– 80 milyar 360 milyon liralık bütçe açığı var. (2018 Beklenen Bütçe Açığı 72 milyar)

Paylaşın