RSF’den Türkiye İçin Dikkat Çeken “Basın İhlalleri” Raporu

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), Türkiye için hazırladığı basın ihlalleri raporunda, son 10 yıl için en az 131 gazetecinin tutuklandığını, 40’ının mahkum edildiğini, üçü Suriyeli beş gazetecinin öldürüldüğünü belirtti.

RSF raporunda, Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde, Twitter ve Wikipedia gibi pek çok sosyal medya platformundan sonra, son olarak da Instagram’ın yasaklandığını da hatırlattı.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 yıllık cumhurbaşkanlığı dönemindeki basın ihlalleri raporunu yayımladı.

Son 10 yılda sadece medya özgürlüğünün değil, çoğulcu haberin yanı sıra hukukun üstünlüğünün de ağır darbe aldığını açıklayan RSF Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, çözümün ancak “gazeteciyi de koruyan kapsamlı reformlar” ile gelebileceğini düşünüyor:

“Son 10 yıllık baskı dönemi, bağımsız gazeteciliği açıkça yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. Yargının ve kamu yayıncılığının araçsallaştırılmasının yanı sıra medya sahipliği ve düzenleyici kurumlar üzerindeki baskılar, hukukun üstünlüğünü de imkansız hale getirecek şekilde bilgi edinme hakkını tehlikeye attı. Türkiye bu kabustan uyanmalı ve yeni bir sayfa açmalıdır. RSF, Cumhurbaşkanı’nı bir an önce harekete geçmeye ve bağımsız gazetecileri korumak ve nihayetinde ülkede bilgi edinme hakkını güvence altına almak için geniş kapsamlı reformları hayata geçirmeye çağırıyor.”

Birgün’de yer alan habere göre; RSF raporunda, son 10 yıl için en az 131 gazetecinin tutuklandığını, 40’ının mahkum edildiğini, üçü Suriyeli beş gazetecinin öldürüldüğünü de aktardı. Kuruluş, Türkiye’deki partner kuruluşu Bianet.org sitesinden de, 77 gazetecinin “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasından mahkum edildiğini aktardı.

Gezi Direnişini haberleştirmeye çalışırken kolluk kuvvetlerinin saldırısına uğrayan 150’yi aşkın medya temsilcisinden sadece üçünün hakkını arayabildiğini hatırlatan RSF, Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde de gözlenen bu baskı için “yeni otoriter iktidar altında görülecek cezasızlığın bir habercisiydi” dedi.

15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrası Cumhuriyet, Sözcü, Özgür Gündem, Zaman gibi çok sayıda gazete çevresinde girişilen kitlesel tutuklamalar nedeniyle Türkiye’yi 2018 yılında “dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi” ilan eden RSF, son dönemde yaşanan tahliyeler ve kitlesel tutuklamalara ara verilmesi sonucu tutuklu gazeteci sayısının, on yıllardır görülmediği ölçüde düşük çıktığını ve dörde indiğini bildirdi. Tutuklamada yeni hedefin Tolga Şardan, Merdan Yanardağ, Barış Pehlivan, Abdurrahman Gök ve Furkan Karabay gibi araştırmacı gazeteciler, televizyon programı sunucuları ve muhabirler olduğunu aktaran örgüt, “Medya çalışanlarına yönelik yargı tacizi ülkede olağan bir durum olmaya devam ediyor” tespitini paylaştı.

İdarenin, sürgündeki gazeteciler üzerinde yıllardır kovuşturma ve idari baskılar üzerinden “sınır tanımayan baskılar” kurduğunu duyuran RSF, Can Dündar, Erk Acarer, Hayko Bağdat ve Fehim Taştekin’in durumlarını örnek olarak verdi.

Cumhuriyet Gazetesi’nde 2015’te çıkan “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” haberi nedeniyle Erdoğan’ın “Öyle zannediyorum bu özel haberi yapan kişi bunun bedelini çok ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu” sözleriyle tehdit ettiği Dündar, sadece sürgün yaşamaya değil, 27 yıl 6 ay hapse de mahkum edilmişti.

Bildiride; RSF temsilcisi Erol Önderoğlu, hak savunucusu ve TTB’nin bir önceki Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve gazeteci Ahmet Nesin hakkında, “Özgür Gündem” dayanışma davasından verilen beraat kararlarının da, Erdoğan’ın kamuoyu önünde yaptığı müdahaleden sonra Ekim 2020’de iptal edildiğine yer verildi.

RSF, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde, Twitter ve Wikipedia gibi pek çok sosyal medya platformundan sonra, son olarak da Instagram’ın yasaklandığını hatırlattı.

Paylaşın

Türkiye Basın Özgürlüğünde 180 Ülke Arasında 165. Sırada

Türkiye, 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde, 180 ülke arasında 165’inci sırada yer aldı. Endeks hazırlanırken çoğulculuk, medya ortamı ve bağımsızlığı, oto-sansür ve habere yönelik müdahaleler, yasal çerçeve, şeffaflık, altyapı ve ihlallerin de aralarında bulunduğu onlarca parametre dikkate alınıyor.

Endekse göre küresel ölçekte en iyi basın özgürlüğü notunu bu yıl da, konumunu yedi yıldır koruyan Norveç aldı. Norveç’i listede İrlanda ve Danimarka izledi. ABD’nin 45 ve Rusya’nın 164’üncü sıralarda bulunduğu listenin son üç sırasında ise, sırasıyla Vietnam, Çin ve Kuzey Kore yer aldı.

21 yıldır düzenli olarak yayınlanan endeks kapsamında, basın özgürlüğünün durumunu 31 ülkede “vahim”, 42 ülkede “kötü”, 55 ülkede “sorunlu” ve 52 ülkede ise “çok iyi” veya “iyi” olarak sınıflandırılıyor. Türkiye, bu çerçevede, “sorunlu” kategorisinden “vahim” kategorisine gerilemiş bulunuyor.

Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü tarafından yayınlanan 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde, 180 ülke arasında 165’inci sırada yer aldı.

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü vesilesiyle yayınlanan endekste, Türkiye’nin düşük notuna “gazetecilere yönelik baskıya hız verilmesi”, “özellikle Kürt gazetecilere yönelik toplu tutuklamalar” ve “medya özgürlüğünü tehdit eden sosyal faktörler” gerekçe gösterildi.

Aynı endekste 2021’de 153’üncü sırada bulunan Türkiye, 2022 yılındaki endekste ise “gazetecilerin tahliye edilmesi, tutuklama yerine adli kontrole rağbet edilmesi ve ifade özgürlüğü örgütlerinin hak aramada etkili mücadele yürütmesi” gerekçeleriyle 149’uncu sıraya yükselmişti. Ancak 2023’te 16 sıra birden gerileyen Türkiye, endekste en sert gerileme gösteren ülkelerden biri oldu.

AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında endeksin 99’uncu sırasında bulunan Türkiye, 2016’da 151, 2017’de 155 ve 2018 ve 2019’da ise 157’nci sıraya kadar gerilemişti.

21 yıldır düzenli olarak yayınlanan endeks kapsamında, basın özgürlüğünün durumunu 31 ülkede “vahim”, 42 ülkede “kötü”, 55 ülkede “sorunlu” ve 52 ülkede ise “çok iyi” veya “iyi” olarak sınıflandırılıyor. Türkiye, bu çerçevede, “sorunlu” kategorisinden “vahim” kategorisine gerilemiş bulunuyor.

Gazetecilik mesleğinin ülkelerin yalnızca yüzde 30’unda “tatmin edici” biçimde yapılabildiğini kaydeden endekse göre, ülkelerin yüzde 70’inde ise gazetecilik “güçlükle” icra edilebiliyor.

Türkiye, Kuzey Kore’ye yakın

Endekse göre küresel ölçekte en iyi basın özgürlüğü notunu bu yıl da, konumunu yedi yıldır koruyan Norveç aldı. Norveç’i listede İrlanda ve Danimarka izledi. Sıralamada gazeteci Peter de Vries’in cinayete kurban gitmesi nedeniyle geçen yıl ciddi biçimde gerileyen Hollanda, bu yıl 22 sıra yükselerek 6’ncı sırada yer aldı.

ABD’nin 45 ve Rusya’nın 164’üncü sıralarda bulunduğu listenin son üç sırasında ise, sırasıyla Vietnam, Çin ve Kuzey Kore yer aldı.

RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, endekse ilişkin yaptığı açıklamada, listedeki istikrarsızlığa dikkat çekti.

Deloire, “Endeks, istikrarsızlıklarla birlikte önemli oynaklıkların yaşandığını doğruluyor. Sıralamadaki önemli ilerleme ve gerilemeler, örneğin Brezilya’nın 18 sıra yükselmesi veya Senegal’in 31 sıra gerilemesi, söz konusu beklenmedik değişiklikleri gösteriyor.

Bu istikrarsızlığa, birçok ülke yönetimlerinde artan agresif tutum ve gazetecilere yönelik sosyal ağlar ve fiziki alanda gözlenen düşmanlık neden oluyor. Söz konusu savrulma, habere şekil veren, dezenformasyon yayan veya buna araç sağlayan görüntü endüstrisindeki gelişmelerin bir sonucu olarak da görülebilir” diye konuştu.

Endeks hazırlanırken çoğulculuk, medya ortamı ve bağımsızlığı, oto-sansür ve habere yönelik müdahaleler, yasal çerçeve, şeffaflık, altyapı ve ihlallerin de aralarında bulunduğu onlarca parametre dikkate alınıyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

20 Yılda 1668 Gazeteci Öldürüldü: Türkiye, Avrupa’da En Tehlikeli Üçüncü Ülke

2003-2022 yılları arasında dünya genelinde bin 668 gazeteci görevi nedeniyle öldürüldü. Rusya, son 20 yılda öldürülen 25 gazeteciyle Avrupa’nın gazeteciler için en tehlikeli ülkesi oldu. Rusya’yı 20 ölümle Ukrayna izledi. Türkiye, 9 ölümle Avrupa’da gazeteciler açısından en tehlikeli üçüncü ülke olarak sıralandı. 

Dünya çapında gazeteci cinayetlerinin neredeyse yarısı Amerika kıtasında işlendi. Son 20 yılda Meksika’da 125, Brezilya’da 42, Kolombiya’da 31 ve Honduras’ta 26 gazeteci görevi nedeniyle öldürüldü.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), son 20 yılda dünya çapında bin 668 gazetecinin görevi nedeniyle öldürüldüğünü bildirdi. RSF’nin 2003-2022 yıllarını kapsayan verilerine göre dünyada gazeteciler açısından en tehlikeli ülkeler Irak ve Suriye oldu. Bu iki ülkede son 20 yılda toplam 578 gazeteci öldürüldü. Irak ve Suriye’yi 125 cinayetle Meksika, 107 cinayetle Filipinler izledi. Pakistan’da 93, Afganistan’da 81 ve Somali’de 78 gazeteci öldürüldü.

RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, 2003-2022 döneminin haber alma özgürlüğü açısından en ölümcül dönemlerden biri olduğunu belirterek “Rakamların arkasında yüzler, kişilikler, yetenekler var. Haber alma, gerçeği arama ve gazetecilik aşkı uğruna canlarını verenlerin kararlılığı var” diye konuştu.

“En karanlık yıllar 2012 ve 2013”

RSF raporunda gazeteciler açısından “en karanlık dönemin”, büyük ölçüde Suriye savaşına bağlı olarak 2012 ve 2013 yılları olduğu belirtildi. 2012’de 144 ve 2013 yılında 142 gazetecinin öldürüldüğü, ardından gelen dönemde cinayetlerde düşüş yaşandığı ve 2019’da en düşük seviyesine gerilediği belirtildi.

Ancak Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya saldırmasıyla başlayan savaş, öldürülen gazeteci sayısında yeniden artışa yol açtı. RSF, 2021’de 51, 2022’de ise şimdiye kadar 58 gazetecinin görev başında öldürüldüğünü bildirdi. Ukrayna’da son 19 yılda toplam 12 medya mensubu öldürülürken bu yıl savaşın başlangıcından sonra 8 gazeteci ölümü kaydedildiği belirtildi.

Türkiye Rusya ve Ukrayna’nın ardından üçüncü

Rusya, son 20 yılda öldürülen 25 gazeteciyle Avrupa’nın gazeteciler için en tehlikeli ülkesi oldu. Rusya’yı 20 ölümle Ukrayna izledi. Türkiye, 9 ölümle Avrupa’da gazeteciler açısından en tehlikeli üçüncü ülke olarak sıralandı. Türkiye’nin ardından Fransa, 2015 yılındaki Charlie Hebdo saldırısı nedeniyle dördüncü sırada yer aldı.

Raporda savaş ve silahlı çatışmaların yaşandığı bölgelerin en riskli bölgeler olduğu, ancak bunun diğer bölgelerin daha güvenli durumda olduğu anlamına gelmediği vurgulandı. RSF, “Son 20 yılda gerçekte ‘barış’ bölgelerinde, ‘savaş’ bölgelerinden daha fazla gazeteci öldürüldü. Vakaların çoğu, organize suç ve yolsuzlukların araştırılmasıyla bağlantılıydı” vurgusu yaptı.

Bu bağlamda Amerika’nın medya mensupları için en tehlikeli kıta olduğunu belirten RSF, dünya çapında gazeteci cinayetlerinin neredeyse yarısının Amerika kıtasında işlendiğine işaret etti. Rapora göre son 20 yılda Meksika’da 125, Brezilya’da 42, Kolombiya’da 31 ve Honduras’ta 26 gazeteci görevi nedeniyle öldürüldü.

Paylaşın

Gazeteci Tutuklamada Rekor Artış

RSF, 1 Aralık itibariyle 533 tutuklu gazetecinin tespit edildiğini, bunun bir önceki yıla oranla yüzde 13,4’lük bir rekor artışa işaret ettiğini duyurdu. RSF, 57 gazetecinin de öldürüldüğünü bildirdi. Tutuklama ve cinayetlerde artışı vurgulayan RSF, 65 medya temsilcisinin rehin, 49’unun da kayıp durumda olduğunu açıkladı.

Merkezi Fransa Paris’te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) gazetecilik haklarında 2022’de ciddi gerileme yaşandığını bildirdiği basın açıklamasında, 1 Aralık itibariyle 533 tutuklu gazetecinin tespit edildiğini, bunun bir önceki yıla oranla yüzde 13,4’lük bir rekor artışa işaret ettiğini duyurdu.

Tutuklu dağılımına göz atıldığında, 432’sinin profesyonel gazeteci, 83’ünün profesyonel olmayan, 18’inin medya çalışanı olduğu anlaşılıyor. Toplam mahpus gazetecilerden sadece yüzde 36,4’ünün mahkum edildiği, kalan yüzde 63,6’sının yargılanmadığı da tespit edildi.

Deloire: Hapishaneleri hızla dolduruyorlar

RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, 2022 Bilançosu’nun yayımlanması dolasıyla yaptığı açıklamada, “Diktatörlükler ve otoriter yönetimler, hapishanelerine gazeteci doldurmada hızlandırılmış bir süreç işletiyorlar. Gazeteci tutuklamadaki bu yeni rekor artış, bu vicdansız güçlere direnilmesine ve haber özgürlüğü, bağımsızlığı ve çoğulculuğu hedeflerini savunan herkesle aktif dayanışma içinde bulunulmasına olan yakıcı ihtiyacı teyit ediyor” dedi.

Kadın gazeteci tutukluluğu 5 yılda iki katı arttı

Açıklamada, sayısı 78 olarak tespit edilen tutuklu kadın gazetecilerle ilgili de, “RSF, 2021’e göre yüzde 30 artış yaşanan kadın gazeteci tutukluluğunda hiçbir zaman bu kadar yüksek bir rakama ulaşmamıştı” denildi. Beş yıl önce, tutuklamada kadın haberci oranı yüzde 7 iken, 2022 yılında bu oran yüzde 15’i aştı.

Dünyanın en büyük hapishanesi olarak tespit edilen, sansürün vahim boyutlara ulaştığı Çin’de, yolsuzluğu, sanayinin yol açtığı kirliliği ve kadınlara yönelik tacizi haberleştiren bağımsız gazeteci Huang Xueqin mahpus 110 gazeteciden biri olarak tanıtıldı. Şubat 2021’de darbeyle gazeteciliğin düpedüz yasaklandığı bir sürece giren Myanmar’da, 62 gazeteci hapishanede gün öldürüyor. İran İslam Cumhuriyeti, kitlesel eylemlerin patlak vermesinden bir ay sonra, tutuklu 47 gazeteci ile, dünyada en çok gazeteci tutuklayan üçüncü ülkesi oldu. Örneğin, hapishanedeki Nilufar Hamedi ve Elahe Mohammedi, Kürt kadın Mahsa Amini’nin ölümüne dikkat çektikleri için ölüm cezasıyla karşı karşıya bulunuyor. En çok tutuklayanlar olarak bu üç ülkeyi, Vietnam (39), Belarus (31) izliyor.

Türkiye’den Alagas örnek

Bilanço bildirisinde Türkiye’ye dair, üç kadın gazeteci ve bir kadın medya çalışanının, medyaları ve prodüksiyon şirketleri PKK’ye yakınlığıyla suçlanması sonucu, Haziran’da tutuklanmasına da değinildi; örnek olarak, 2019 yılında “terör örgütü propagandası” iddiasıyla suçlanan Jin News sitesi haber müdürü Safiye Alagas da verildi.

Cinayetlerde Meksika, Haiti ve Brezilya başta

24 Şubat’ta başlayan Ukrayna’daki savaşı haberleştirirken sekiz gazeteci altı aylık bir dönemde öldürüldü. Bunlar içerisinde, 13 Mart’ta Rus askerlerince infaz edilen Ukraynalı foto-muhabir Marks Levin ve sivillerin tahliyesini izlerken top atışı sonucu şarapnelin isabet ettiği Fransa merkezli BFM TV kanalı muhabiri Frédéric Leclerc-Imhoff da vardı. Bu yıl öldürülen toplam 57 gazeteciden 11’i Meksika’da, 6’sı Haiti’de, 3’ü de Brezilya’da can verdi.

Bilançoda dikkat çeken diğer bir veri de, 20 aydır Mali’de El Kaide’ye yakın bir grubun elinde bulunan Fransız gazeteci Olivier Dubois dahil 65 haberci ve medya çalışanının dünyada rehin durumda olması.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Türkiye, Basın Özgürlüğünde 149. Sırada

Türkiye, Basın Özgürlüğü Endeksi’ne bu yıl 180 ülke içerisinde 149’uncu sırada yer aldı. Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 2005 yılında 98’inci sırada yer alan Türkiye, listedeki yerinde sürekli düşüş yaşamış ve haberciliğe dönük yoğun ve çeşitli baskılar nedeniyle 2010 yılında 138, 2015’te 149, 2020’de 154’üncülüğe gerilemişti.

Haber Merkezi / Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi raporunu açıkladı. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde yayımlanan RSF raporunda, 2021 yılında 153’üncü sırada olan Türkiye, bu yılki raporda dört sıra yukarı çıkmış görünüyor.

RSF endeksine göre bu ilerlemede medyaya dönük baskılara karşı sivil toplumun ortaya koyduğu mücadele etkili oldu. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye 2005 yılında 98’inci sırada yer alıyordu. Her yıl açıklanan endekse göre Türkiye 2010 yılında 138, 2015’te 149, 2020’de 154’üncülüğe gerilemişti. Bu gerilemede haberciliğe dönük “yoğun ve çeşitli baskılar” etkili oldu.

Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nin 2022 yılı sonuçlarına göre 180 ülkenin 8’inde özgürlük durumu “iyi”, 40’ında “tatmin edici”, 62’sinde “sorunlu”, Türkiye’nin de aralarında olduğu 42 ülkede “kötü”, 28 ülkede ise “çok kötü” kategorisinde bulunuyor. Bu yıl 20’incisi açıklanan ve gazeteciliğin icra edildiği şartlara işaret eden RSF Endeksi’nde Türkiye ile ilgili olarak şu ifadeler yer aldı:

“Recep Tayyip Erdoğan’ın aşırı yetkilerle donatılmış Cumhurbaşkanlığına ve otoriterliğine, basın özgürlüğünün hiçe sayılması ve yargı sistemine müdahaleler eşlik etti. Yargı, Erdoğan’ın talebi üzerine tutuklamalar yapsa da bazı hakimler ‘aşırıya kaçan baskıya’ ses çıkarmaya başladı: Bazı gazeteciler, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’, ‘örgüt üyeliği’ veya ‘örgüt propagandası’ gerekçelerine dayandırılan keyfi kovuşturmalarda beraat etti. Gazetecilere yönelik tutuklamanın yerini adli kontrol aldı.

Temmuz 2021’de gazeteciler, AFP foto-muhabiri Bülent Kılıç’ın şiddet görerek gözaltına alınmasının ardından, Olağanüstü Hal (OHAL) ilanından sonra ilk kez kitlesel eylem yaptı. Son iki yılda Türkiye’de iki gazeteci öldürüldü: Ses Kocaeli gazetesi sahibi Güngör Arslan 19 Şubat 2022’de; Bursa Rahmet FM çalışanı Hazım Özsu da Mart 2021’de uğradıkları silahlı saldırılar sonucu yaşamlarını yitirdiler. Cinayet zanlıları tutuklandılar.”

Norveç zirvede Kuzey Kore en dipte

Norveç’in ilk sırada yer aldığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nin ilk onunda dokuz Avrupa ülkesi ile birlikte Orta Amerika ülkesi Costa Rica (8) da bulunuyor. Sovyetler Birliği içinde yer alan Baltık ülkeleri Estonya (4) ve Estonya da endeksin zirvesindeki ülkelerden.

Avrupa’da sıralama sonuncusu olan Bulgaristan’ın (91) yerini Yunanistan (108) alırken Almanya (16), Fransa (26), İngiltere (24) listenin üst bloğundaki ülkeler arasındaydı.

Raporda, İngiltere’nin iki yıllık prosedür sürecinin ardından Wikileaks kurucusu Julian Assange’ın ABD’ye (42) iadesinin önünü açması da not edildi. RSF, gazeteci olmamakla birlikte gazeteciliğe katkıda bulunduğu gerekçesiyle Assange’ın iadesine -bu tür katkılar adına kötü bir ilk örnek oluşturmaması için karşı çıktığını belirtti.

Ukrayna’ya işgal girişiminde bulunan Rusya endekste 155. sırada yer alırken Çin (175), Myanmar (176),Türkmenistan (177), İran (178), Eritre (179) ve Kuzey Kore (180) son sıralardaki ülkeler oldu.

Paylaşın

Türkiye, Basın Örgürlüğünde 153’üncü sırada

Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) 2021 yılı raporuna göre, 180 ülkeye yer verdiği 2021 basın özgürlüğü listesinde Türkiye 153’üncü sırada yer aldı. Raporda, Türkiye’nin artık en fazla gazetecinin hapsedildiği ülke olmasa bile hapsedilme riski, adli kontrole tabi tutulma veya pasaportun elinden alınması korkusunun her zaman bulunduğu vurgulanıyor. Raporda Türkiye’de medyanın yaklaşık yüzde 90’ının hükümet kontrolünde olduğuna da işaret ediliyor.

DW Türkçe’de yer alan habere göre; Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün dünyadaki basın özgürlüğü bilançosunu yansıttığı yıllık raporuna göre, dünya genelinde 488 gazeteci 2021 yılını hapiste geçirdi ve 46 medya mensubu da meslekleri nedeniyle öldürüldü.

Tutuklu gazetecilerin yaklaşık yarısının Çin, Myanmar ve Belarus’ta olduğuna dikkat çeken RSF sözcüsü Katja Gloger, “Bu üç ülkede keyfi şekilde tutuklanan gazetecilerin sayısının aşırı derecede yüksek olması, diktatörlük rejimlerinin işidir” şeklinde konuştu. Gloger, rakamların otoriter yöneticilerin acımasızlığını yansıttığına dikkat çekti.

Çin’de özel idari bölge statüsü bulunan Hong Kong’a dayattığı ve uzun süredir demokratik özgürlükleri baltalayan ulusal güvenlik yasası nedeniyle tutuklu gazetecilerin sayısının 127 olduğu aktarıldı. RSF’in raporuna göre Myanmar’da 53, Vietnam’da 43, Belarus’ta 32 ve Suudi Arabistan’da ise 31 gazeteci cezaevinde.

Örgütün açıklamasında Myanmar, Belarus ve Hong Kong’da medyaya yönelik baskılar nedeniyle sayının geçen yıla göre yüzde 20 artış gösterdiğine dikkat çekildi.

Gazeteciler için en tehlikeli ülkeler ise Meksika ve Afganistan. Raporda, bu yıl Meksika’da 7, Afganistan’da ise 6 gazetecinin öldürüldüğü kaydedildi. RSF, dünya genelinde öldürülen gazetecilerin yüzde 65’inin doğrudan hedef alınarak cinayete kurban gittiklerine de işaret etti.

Türkiye’de medyanın yüzde 90’ı hükümetin kontrolünde

Türkiye ise RSF’in 180 ülkeye yer verdiği 2021 basın özgürlüğü listesinde 153’üncü sırada bulunuyor. Raporda, Türkiye’nin artık en fazla gazetecinin hapsedildiği ülke olmasa bile hapsedilme riski, adli kontrole tabi tutulma veya pasaportun elinden alınması korkusunun her zaman bulunduğu vurgulanıyor.

Raporda Türkiye’de medyanın yaklaşık yüzde 90’ının hükümet kontrolünde olduğuna da işaret ediliyor.

En fazla tutuklu kadın gazeteci

Açıklamada, 2021 yılında basın özgürlüğü verilerinin tutulmaya başlandığı 1995’ten bu yana en yüksek tutuklu gazeteci sayısının kaydedildiği de vurgulandı. Öte yandan açıklamada tutuklu olanların 103’ünün profesyonel gazeteci olmadığı, sosyal medya ağlarında aktif ya da aktivist oldukları ifade ediliyor. Tutuklu profesyonel gazeteci sayısının 363 olduğu belirtildi.

RSF, daha önce hiç bu kadar çok sayıda kadın medya çalışanının da hapsedilmediğini, bu yıl 2020’ye göre cezaevinde olan kadın medya çalışanı sayısının üçte bir oranında artarak 60’a yükseldiğini kaydetti.

Paylaşın