Şimdiye kadar uzaya gönderilmiş en güçlü teleskop olan James Webb, nefes kesici görüntüler kaydetmeye devam ediyor. James Webb, son olarak Yaratılış Sütunları’nı (Pillars of Creation) görüntüledi.
Haber Merkezi / Yaratılış Sütunları, yıldızlar arası toz ile gazın etkileyici şekilde bir araya gelmesinden oluşuyor. Sütunlardan yansıyan ışığın Dünya’ya ulaşması 6 bin 500 ışık yılı sürdüğü için hala sütunların 6 bin 500 yıl önceki halini görebiliyoruz.
Üç boyutlu sütunlar, görkemli kaya oluşumlarına benziyor, ancak çok daha geçirgen. Bu sütunlar, yakın kızılötesi ışıkta bazen yarı saydam görünen soğuk yıldızlararası gaz ve tozdan oluşuyor.
Yeni görüntü, gaz miktarlarıyla birlikte yeni oluşan yıldızların çok daha kesin sayılarını belirleyerek araştırmacıların yıldız oluşum modellerini yenilemelerine yardımcı olacak.
Araştırmacılar zamanla, yıldızların nasıl oluştuğunu ve milyonlarca yıl boyunca bu tozlu bulutlardan nasıl çıktığını daha net bir şekilde anlamaya başlayabilirler.
Gaz ve toz sütunları içinde yeterli kütleye sahip düğümler oluştuğunda, kendi yerçekimi altında çökmeye, yavaş yavaş ısınmaya ve sonunda yeni yıldızlar oluşturmaya başlarlar.
See the Pillars of Creation like never before!
First made famous by @NASAHubble in 1995, @NASAWebb revisited this iconic part of the Eagle Nebula, revealing new details and hidden stars: https://t.co/Wkf0XXHTqh pic.twitter.com/JywEHyX1Bq
— NASA (@NASA) October 19, 2022
Bazı sütunların kenarlarında lav gibi görünen dalgalı çizgiler ne anlama geliyor?
Bunlar, gaz ve toz içinde hala oluşmaya devam eden yıldızlardan kalıntıları temsil ediyor.
Genç yıldızlar periyodik olarak bu kalın sütunlar gibi malzeme bulutlarıyla çarpışan süpersonik jetler fırlatır. Bu bazen, suda hareket eden bir tekne gibi dalgalı desenler oluşturabilen pruva şoklarına da neden olur. Kızıl parıltı, jetler ve şoklardan kaynaklanan enerjik hidrojen moleküllerinden gelir.
Sütunlar Kartal Nebulası’nda yer alıyor. Burası, yıldızların oluşmaya devam ettiği aktif bir bölge.
Avrupa Uzay Ajansı Kıdemli Bilim Danışmanı Prof. Mark McCaughrean “Kartal Nebulası’nı 1990 ortasından beri inceliyorum, Hubble’ın gösterdiği o ışık yılları uzunluğundaki sütunların içindeki genç yıldızları görmeye çalışıyorum” diyor ve ekliyor: James Webb’ten gelecek fotoğrafların büyüleyici olacağını biliyordum. Öyle de oldu.
Kartal Nebulası’ndaki bu sütunlar, etraftaki dev yıldızların yoğun morötesi ışıklarıyla şekil alıyor ve aydınlanıyor. Fakat bu radyasyon aynı zamanda sütunları dağıtıcı bir etkiye sahip.