Ankara: Pembe Köşk

Pembe Köşk; Ankara’nın Çankaya İlçesi, Şehit Ersan Caddesi üzerinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

İsmet İnönü’nün 1927 yılında satın aldığı Çankaya’daki bağ evi (Pembe Köşk) ilk yerleşim düzeninde korunmuş olup, günümüzde yaşayan bir Müze-Ev olarak varlığını sürdürmekte, konferans ve sergilere ev sahipliği yapmaktadır.

İkinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü ömrünün 48 yılını bu evde geçirmiştir. 1925 yılında ailesi ile bu eve taşınmış ve 1973 yılındaki ölümüne kadar Pembe Köşk’te yaşamıştır. Ankara’nın en eski evlerinden biri olan Pembe Köşk, Ankara başkent olduktan sonra sosyal ve kültürel hayatımızdaki “ilk etkinliklerin” birçoğuna ev sahipliği yapmıştır.

Atatürk’ün başkanlığını yaptığı toplantılar ve devrin pek çok çalışması burada yapılmıştır. 22 Şubat 1927 tarihinde Ankara’nın ilk balosu bu mekanda düzenlenmiş, ilk konserler burada verilmiş, ilk sergiler, ilk ilmi toplantılar, satranç, bilardo ve at binme yarışmalarının programları bu mekanda gerçekleştirilmiştir.

Pembe Köşk’te İnönü’nün Kurtuluş Savaşı’na ait madalyaları, Atatürk ve diğer arkadaşları ile çekilmiş fotoğrafl ar, top maketleri, sahra dürbünlü, kılıçlar, silahlar, üniformalar, satranç masası, İnönü’nün kullandığı çeşitli eşyalar, kendisine verilen armağanlar sergilenmektedir.

Pembe Köşk’ün karşısında yer alan İnönü Parkı’na, heykeltıraş Mine Sunar’a yaptırılan 4,5 m boyunda ve 3 ton ağırlığındaki İnönü heykeli dikilmiştir. Köşk’ün üst yanındaki ağaçlık alana ise küçük bir amfi tiyatro ile İsmet ve Mevhibe İnönü’nün birlikte oldukları bir heykel yerleştirilmişir.

Paylaşın

Kocaeli: Pembe Köşk

Pembe Köşk; Kocaeli’nin İzmit İlçesi, Hacı Hasan Mahallesi, Sırrı Paşa Yokuşu üzerinde yer almaktadır. Pembe Köşk, kent merkezindedir, yaya olarak gidilebilir.

20. yüzyılın başında yapılmıştır. İzmit Yukarı Pazar’da üç katlı, kagir giyotin pencereli konak Valilik tarafından onarılmıştır. Onarım sonrasında içinde ve dışındaki ahşapları (dolaplar, pencereler vs.) olduğu gibi orjinali muhafaza edilecek şekilde düzenlenmiştir. Restaurant olarak halka hizmet vermektedir.

Kocaeli’nin kısa tarihi

Asya ile Avrupa kıtaları arasında önemli kara ve demiryolu güzergâhlarının kesiştiği bir yerde kurulan Kocaeli, bugün Marmara Bölgesi’nin ve yurdumuzun en önemli endüstri ve sanayi yerleşimlerinden biridir. Kocaeli’nin tarihi çok daha eski çağlara uzanır. İlk çağlarda, Bithynia adı verilen bölgede kurulan kentler, sırasıyla, Olbia, Astakos, Nicomedia, İznikmid, İzmid ve Kocaeli adlarını almıştır.

Trakya’dan gelen Megaralılar M.Ö. 712’de İzmit Körfezi’nin güneyindeki Başiskele yöresine yerleşerek Astakos adı verilen bir kent kurdular. Astakos halkı M.Ö. 262 yılında, bugünkü İzmit’in bulunduğu alanda kurulan bölgeye yerleşmiştir. Bitinya Krallığı’nın yıkılıncaya kadar başkenti kalacak bu kente, kurucusundan dolayı Nicomedia adı verilir.

Roma İmparatoru Diocletian, 284 yılında Nicomedia’yı işgal ederek Roma İmparatorluğu’nun başkenti yaptı. Bu dönemde şehir, Roma, Antakya ve İskenderiye’den sonra dünyanın dördüncü büyük kenti haline geldi. Fakat Büyük Konstantin tarafından İstanbul’un imparatorluğun merkezi yapılması ve İmparator Jüstinyen’in de Kadıköy-İzmit arasındaki yolu askeri nedenlerle kapatarak ulaşımı İznik üzerinden sağlamasıyla Nicomedia, eski önemini kaybetti.

Kocaeli Türk egemenliğine ilk olarak 11. yüzyılın sonlarında Selçuklular zamanında (1078) geçti. İznik’in Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti olmasıyla birlikte kentin önemi iyice arttı. Ancak Haçlı Seferleri sırasında kısa bir süre Haçlı Ordusu komutanı Aleksios Komnenos tarafından işgal edilen kentin, Türk egemenliğine kesin olarak geçişi ise Orhan Bey döneminde oldu.Selçuklu döneminden günümüze Haçlı Seferleri’nde yağmalanması nedeniyle kalan eser sayısı oldukça azdır.

Kocaeli, Osman Bey ve oğlu Orhan Bey’in uç beylerinden Akçakoca tarafından 1337 yılında Osmanlı topraklarına katıldı. Nikomedya Osmanlı egemenliğine geçtikten sonra, önce İznikmid, daha sonra İzmid (İzmit) adını almıştır. Şehir en parlak dönemine Kanuni Sultan Süleyman zamanında ulaştı.

19. yüzyılda İstanbul-İzmit arasında işleyen ve 1873 yılından itibaren de Haydarpaşa-Ankara güzergâhında faaliyet gösteren demiryolunun kente ulaşmasından sonra Kocaeli’nin ticari ve sosyal yaşamı canlanmaya başladı. Kent, 1888 yılında bağımsız sancak oldu ve ismi İzmit olarak değiştirildi. Daha sonra bölgeye fatihi Akçakoca’dan dolayı Akçakoca’nın yurdu manâsına gelen ‘Kocaeli’ adı verildi.

I. Dünya Savaşı’nın getirdiği yıkımlar sonucu önemini bir süre yitiren ve sırasıyla önce İngilizler (6 Temmuz 1920) ardından Yunanlılar (28 Nisan 1921) tarafından işgal edilen Kocaeli, 28 Haziran 1921 de Türk Orduları tarafından işgalden kurtarıldı.

Kocaeli’nin Başiskele, Darıca, Dilovası, Çayırova, İzmit, Derince, Gebze, Gölcük, Karamürsel, Kandıra, Kartepe ve Körfez olmak üzere toplam on iki ilçesi bulunmaktadır. Kocaeli, Cumhuriyetle birlikte özellikle sanayileşme alanında en hızlı gelişen illerimizden birisi olmuştur. Bunun başlıca nedeni İstanbul’a yakınlığı ve ulaşım imkânlarının çeşitliliğidir. 1934 yılında İzmit’te ilk kağıt üretim tesisi olan İzmit Kağıt Fabrikası açılırken, bunu 1944’te ikinci selüloz ve Kağıt Fabrikası takip etmiş, SEKA tesisleri 1954, 1957 ve 1959’da genişletilmiştir.

Böylece günümüze kadar devam eden hızlı bir sanayileşme ile Kocaeli, Türkiye’nin ileri düzeyde sanayi bölgesi durumuna gelmiştir. Ayrıca Kocaeli ile ilgili önemli bir bilgi de, 30 derece meridyeni Köseköy’deki otoyol kavşağı köprüsünün bulunduğu yerde olduğundan tüm Türkiye saatlerini Kocaeli’ne göre ayarlamaktadır.

Paylaşın