Piyasalar Merkez Bankası’nın Faiz Kararına Kilitlendi: 4 Banka, 4 Tahmin

Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı devralırken vaat ettiği ‘rasyonele dönüş’ politikalarına ilişkin yol haritası henüz netleşmiş değilken, piyasalar Merkez Bankası’nın alacağı faiz kararına kilitlenmiş durumda.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ilk kez katılacağı Para Politikası Toplantısı’ndan (PPK) 26 aylık aranın ardından yüklü bir faiz artışı kararı çıkması bekleniyor.

Merkez Bankası’nın alacağı faiz kararı yeni kabinenin nasıl bir ekonomi politikası izleyeceğine yönelik bir ipucu vereceği için de büyük önem taşıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şimşek’in atacağı adımları kabullendiğini söylemişti. Erdoğan faiz ile ilgili görüşlerinin devam ettiğini, ancak Şimşek’in “atacağı adımları rahatlıkla Merkez Bankası’yla beraber atmasını kabullendiğini” belirtmişti.

Bu yüzden yabancı kurumlar ve ekonomistler faizlerin yükselmesini beklese de faizin ne kadar artacağı konusunda görüş ayrılıkları var.

BBC Türkçe’nin haberine göre ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, politika faizinin 11,5 puan artarak yüzde 20’ye çıkmasını bekliyor.

Morgan Stanley ekonomistleri Hande Küçük ve Alina Slyusarchuk, yayımladıkları yatırım notunda, “İlk adımların politika faizinin enflasyon beklentileriyle arasındaki büyük farkı kapamayı hedefleyeceğini düşünüyoruz. Para Politikası Kurulu, enflasyon beklentilerini yönetmeyi hedeflemek amacıyla büyük olasılıkla daha fazla faiz artış sinyali verecek” dedi.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli Goldman Sachs bankası ise Merkez Bankası’nın faizi yüzde 40’a çıkarmasını bekliyor.

Reuters’ın ekonomistlerle gerçekleştirdiği anketin medyanına göre ise faizin şimdiki seviyesi olan yüzde 8,5’ten yüzde 20’ye çıkması bekleniyor. Bloomberg’in anketi de aynı sonucu verirken Merkez Bankası’nın anketine göre beklenti faizin yüzde 17’ye çıkması.

Bank of America ise Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 25’e yükseltmesini bekliyor. Aralarında Zümrüt İmamoğlu’nun da bulunduğu ekonomistlerin yayımladığı Bank of America Securities raporunda aşağı yönlü bir sürpriz için de alan olduğu aktarıldı. Raporda daha düşük bir faizin, faiz koridoru ya da daha fazla faiz artışı sinyaliyle desteklenebileceği belirtildi.

Raporda farklı senaryolar sıralandıktan sonra, “Bize göre ihtimaller daha çok, hızlı yerine kademeli düzeltmeden yana. Faiz artırmadan ek sıkılaşma yapmak için koridor da kullanılabilir” değerlendirmesi yapıldı.

Bloomberg HT’nin haberine göre kurum, TCMB’nin faiz artışlarını yüzde 15-18 gibi düşük bir seviyeden başlatması durumunda mevcut banka faizlerini yakalamak için en az iki faiz artışı daha yapabileceğini öngördü.

Deutsche Bank, faizin yüzde 20’ye çıkarılmasını beklediklerini ancak TCMB’nin iletişim dili gibi etmenlerin de önemli olduğunu belirtti. Kurum, Temmuz ayında piyasa tepkisine bağlı olarak ilave bir 500 baz puanlık artış beklediklerini kaydetti.

Deutsche Bank, bu faiz artışlarının ardından yılın geri kalan kısmında politika faizinin yüzde 30’a çıkarılması için alan olacağı değerlendirmesini yaptı. Raporda reel faizlerin negatifte kalmaya devam edeceği ve TCMB’nin TL mevduat faizlerine sadece yetişmeye çalışacağına dikkat çekildi.

Paylaşın

Ekonomi Politikalarında ‘Rasyonele Dönüş’: Gözler Merkez Bankası’nda

Mehmet Şimşek’in vaat ettiği ‘rasyonele dönüş’ politikalarına ilişkin yol haritası henüz netleşmemişken, Merkez Bankası’nın ortalama olarak faizin yüzde 8,5’ten yüzde 20 hatta yüzde 25 seviyesine çıkarılabileceği öngörülüyor.

Sonraki aylarda da ihtiyaca göre faizin yüzde 30 seviyesine kadar çıkarılabileceği belirtiliyor. Ancak bir başka bakış açısında göre de TCMB çok daha sert bir faiz artışıyla 22 Haziran’da politika faizini bir anda yüzde 30’lar seviyesine, ardından da yüzde 40’a kadar getirebilir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son yayınladığı Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre ise PPK’nin 22 Haziran’daki toplantısından politika faizinde 900 baz puanlık artış kararı çıkacağı tahmin edildi.

Erdoğan yönetimi, 28 Mayıs seçimleri sonrasında yenilediği ekonomi yönetimi ile ilk sınavına 22 Haziran’da çıkacak. Çiçeği burnunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ilk kez katılacağı Para Politikası Toplantısı’ndan (PPK) 26 aylık aranın ardından yüklü bir faiz artışı kararı çıkması bekleniyor.

Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı devralırken vaat ettiği ‘rasyonele dönüş’ politikalarına ilişkin yol haritası henüz netleşmiş değil. Bu nedenle gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yatırımcılar, Saray’ın şimdilik faiz artırımı politikasını kabul etmiş gözükse de orta ve uzun vadede yeniden ‘rasyonel olmayan’ politikalara dönebileceği endişesi taşıyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘faiz neden-enflasyon sonuç’ politikası ile Eylül 2021’den itibaren düşürülmeye başlanan politika faizi, aradan geçen dönemde yüzde 19’dan yüzde 8,5’e geriledi. Aynı dönemde enflasyon ise yüzde 21’den yüzde 85’e kadar çıktı.

Tüm dünyadaki faiz artırımı sürecinin aksine, Erdoğan ısrarla faiz indirimi politikasını sürdürürken, yüksek enflasyon nedeni ile ortaya çıkan pahalılık ve gelir adaletsizliği son 1,5 yılın en önemli gündem maddesi haline geldi.

Son açıklanan Mayıs 2023 verilerine göre, baz etkisiyle yüzde 39,6 seviyesine gerileyen enflasyonun yakın gelecekte nasıl şekilleneceği, faiz politikası ile doğru orantılı olacak.

Merkez Bankası bağımsız olabilecek mi?

15 Haziran tarihinde Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) Aralık 2022’den beri ilk kez, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan toplantıya Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan da katıldı.

Toplantıdan ‘yapısal reform’ ve ‘kaynak tahsisi değişikliği’ vurgusu çıkarken, seçim dönemi vaatlerinin de ‘kademeli’ şekilde hayata geçirileceği belirtildi. Ancak ertesi gün Cevdet Yılmaz’ın katıldığı bir TV programında, Merkez Bankası kararlarına ilişkin olarak yaptığı ‘hükümetin çizdiği çerçeve doğrultusunda olmalı’ açıklaması, yeni dönemde de TCMB politikalarının ve hareket alanının Saray tarafından belirleneceği görüşünü güçlendirdi.

“Yaklaşımım değişmedi ama kabullendik”

Faiz politikasında yeni döneme ilişkin olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vereceği mesajlar dikkatle takip ediyor. Geçtiğimiz günlerde Azerbaycan ziyareti sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, faiz konusundaki temel yaklaşımında bir değişiklik olmadığını açıklamıştı.

Buna karşın ekonominin başında geçen Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası’nın bundan sonra atacakları adımları ‘kabullendiklerini’ dile getiren Erdoğan, “Hayırlı olsun dedik ve bu şekilde de enflasyonu tek haneye düşürmekteki kararlılığımızı da bildirdik” demişti.

DW Türkçe’den Aram Ekin Duran’ın haberine gör; Merkez Bankası’nın yeni başkan Hafize Gaye Erkan yönetiminde ilk faiz toplantısından ne tür mesajlar vereceği merak edilirken, faiz kararı alan PPK’nin 7 üyesinden yalnızca birinin değiştiğine işaret edilerek, bugüne kadar sürdürülen faiz indirimi politikasına geri dönüşte nasıl bir öz eleştiri verileceği de tartışılan konular arasında.

Faiz artışı ne kadar olacak?

Yeni yönetim sonrasında TCMB’den herhangi bir sözlü yönlendirme yapılmadığı için bu soruya verilen yanıtlar değişiyor. Ortalama olarak faizin yüzde 8,5’ten yüzde 20 hatta yüzde 25 seviyesine çıkarılabileceği öngörülüyor. Sonraki aylarda da ihtiyaca göre faizin yüzde 30 seviyesine kadar çıkarılabileceği belirtiliyor.

Ancak bir başka bakış açısında göre de TCMB çok daha sert bir faiz artışıyla 22 Haziran’da politika faizini bir anda yüzde 30’lar seviyesine, ardından da yüzde 40’a kadar getirebilir. TCMB’nin son yayınladığı Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre ise PPK’nin 22 Haziran’daki toplantısından politika faizinde 900 baz puanlık artış kararı çıkacağı tahmin edildi.

“Bankalar kredi vermiyor”

İş dünyasında da faiz kararı büyük bir merakla bekleniyor. Ancak bir yandan ortodoks politikalara geri dönüş ve enflasyonla mücadelenin yeniden temel politika olacağı beklentisi ile yeni ekonomi yönetimine destek veren iş dünyası temsilcileri, diğer yandan faiz artışı ile birlikte zaten zayıf olan kredi imkanlarının daha da kötüleşeceği endişesi taşıyor.

Faiz kararı öncesinde yazılı bir açıklama yapan Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, bankaların faiz artırımı beklentisi ile kredi taleplerini geri çevirdiğinden şikayet etti.

Gürsel Baran, açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: “Kaynak ihtiyacı için bankalara başvuran üyelerimiz olumlu sonuç alamıyor. Özel bankalar, Merkez Bankası’nın faiz artıracağı öngörüsüyle kredi musluklarını kapatarak bekleme sürecine geçti. Reel sektörün kaybedecek zamanı yok.”

Yabancı yatırımcıların da gözü 22 Haziran’da Merkez Bankası’ndan çıkacak faiz kararında. Uluslararası finans kuruluşları art arda yaptıkları değerlendirmelerde faizin yüzde 20 ila 25 arasına çıkarılacağı öngörüsünde bulundu.

ABD’li yatırım bankası Morgan Stanley, Erkan başkanlığındaki TCMB’nin politika faizini Haziran’da yüzde 20, Ağustos’ta ise yüzde 25’e yükselteceği tahminini paylaşırken, JP Morgan ise haziran toplantısında faizin yüzde 25’e çıkarılacağı öngörüsünde bulundu.

Ancak pek çok uzmana göre, faiz kararı ile birlikte PPK’den çıkacak mesajlar ve sözlü yönlendirmeler ile önümüzdeki süreçte Erdoğan’ın Merkez Bankası üzerindeki baskısının nasıl şekilleneceği, Türkiye’ye yönelebilecek sıcak paranın miktarında ve enflasyonun seyrinde belirleyici olacak.

Paylaşın