Panik (atağı) bozukluğu nedir? Belirtileri, Tedavisi

Panik bozukluğu, tekrarlayan ve beklenmedik panik ataklar yaşadığınızda ortaya çıkar. Panik atakları dakikalar içinde zirveye çıkan ani yoğun korku veya rahatsızlık dalgalanmalarıdır. Bozukluğu olan insanlar panik atak geçirme korkusu yaşarlar. Belirgin bir nedeni olmayan ani, ezici bir dehşet hissettiğinizde panik atak geçiriyor olabilirsiniz. Kalp çarpıntısı, nefes alma güçlüğü ve terleme gibi fiziksel semptomlar yaşayabilirsiniz.

Çoğu insan hayatında bir veya iki kez panik atak geçirir. Panik bozukluğu, en az bir ay (veya daha fazla) kalıcı endişe veya tekrarlayan ek panik ataklar (veya sonuçları) konusunda endişe yaşadıktan sonra başka bir panik atak geçirme korkusuyla karakterizedir.

Bu bozukluğun semptomları oldukça şiddetli ve korkutucu olsa da, tedavi ile yönetilebilir ve iyileştirilebilir. Tedavi aramak, semptomları azaltmanın ve yaşam kalitenizi iyileştirmenin en önemli parçasıdır.

Panik bozukluk ne sıklıkta görülür?

Yaşam boyu en az bir panik nöbeti geçirme olasılığı %10’dur. Hemen her yaşta başlayabilmekle beraber erişkin dönemde başlangıç daha sıktır. Kadınlarda, erkeklere göre 2- 3 kat fazla görülür. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı azalır. 65 yaş üzerinde görülmesi daha nadirdir.

Panik bozukluğu agorafobi ile birlikte olabilir. Agorafobi, yalnız sokağa çıkmaktan, kapalı bir yerde (otobüs veya sinema salonu) sıkışıp kalmaktan, çıkamamaktan duyulan aşırı korkudur. Böyle durumlarda bireyler, panik atağı geçireceğinden veya utanılacak bir duruma düşeceklerinden ve yardım alamayacaklarından aşırı korku duyarlar. Bu durumlardan kaçınırlar veya güvenlik sağlayıcı davranışları devreye sokarlar (biriyle dışarı çıkmak, kapıya en yakın yerde oturmak gibi).

Panik bozukluk nedenleri nelerdir?

Diğer ruhsal rahatsızlıklarda olduğu gibi panik bozukluğun etiyolojisinde ruhsal ve biyolojik etkenler birlikte etkileşerek rol oynamaktadırlar.

Bedensel duyumların yanlış yorumlanması ve felaketleştirilmesi gibi çarpıtmaların korkuyu tetikleyerek tam bir atağı başlatması, ayrılık anksiyetesi veya öfkeden duyulan rahatsızlık gibi etkenler ve ölüm korkusu gibi etmenler ruhsal etkenleri oluşur.

Belirtileri;

  • Ani tuvalet ihtiyacı
  • Ateş basması
  • Baş dönmesi
  • Baygın hissetme
  • Boğulma hissi
  • Dehşet hissi ya da ölme korkusu
  • Genel Titreme
  • Göğüs ağrısı
  • Hızlı kalp atışı
  • Kulaklarda çınlama
  • Kuru ağız
  • Mide bulantısı
  • Nefes darlığı
  • Parmaklarda karıncalanma
  • Terleme
  • Üşüme
  • Uyuşma veya iğne batması hissi
  • Vücuttan kopuk hissetmek

Teşhisi;

Panik bozukluğu şikayetleriyle kişinin hekime başvurmasının ardından hekim, atakların sıklığını, atak sırasında neler hissedildiğini, bu durumun kişinin hayatında ne gibi olumsuzluklar oluşturduğunu sorgular. Ailede panik bozukluğu öyküsü varlığı araştırılır. Bazı durumlarda diğer olası sağlık problemlerinin ekarte edilmesi gerekebilir. EKG, EKO ve efor testi gibi testlerle kişinin kalp sağlığı hakkındaki kuşkular giderilir. Yaşananların psikolojik kaynaklı olması durumunda tanı netleştirilir ve uygun tedaviye başlanır.

Tedavisi;

Panik bozukluğu tıbbi tedavisi bulunmaktadır. Ancak tedaviyi kestikten sonra bazı vakalar tekrarlama göstermektedir. Panik bozukluğu tedavisinde ilaç tedavisinin ‌yanısıra gevşeme ve solunum egzersizleri faydalı bulunmuştur. Panik bozukluğu tedavisinde hipnoz kullanılan başka bir terapi yöntemidir. Hipnoz esnasında yapılan telkinlerle bazı kişilerin korkularından kurtulduğu gözlenmiştir. Panik bozukluğu hastalarına ayrıca düzenli egzersiz yapmaları önerilir. Egzersiz esnasında beyindeki kimyasal maddeler arasında denge sağlanmakta ve ‌endorfin miktarı artış göstermektedir. Psikoterapi panik bozukluğu tedavisinde son derece önemli bir yere sahiptir.

Bİr panik bozukluğu hastasıysanız şunlar kesinlikle olmaz:

  • Boğulmazsınız
  • Kalp krizi geçirmezsiniz
  • Kontrolü ve dengeyi kaybetmezsiniz
  • Bayılmazsınız
  • Delirmezsiniz

Eğer panik bozukluğu hastasıysanız şunları yapın. Tedavi planınıza sadık kalın. Yeteri kadar uyuyun. Stresle baş etme becerilerini öğrenin. Alkol, sigara ve aşırı kafein tüketiminden uzak durun. Düzenli egzersiz yapın.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Paylaşın