‘Troll Hesap’ Raporu Erdoğan’a Sunuldu

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in partiyi ve partilileri hedef alan troll hesaplarla ilgili bir rapor hazırlayarak geçtiğimiz hafta AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunduğu öğrenildi.

Raporda sosyal medya üzerinden itibar suikastını kimlerin, hangi metotla yaptıkları, hangi trolleri kullandıkları gibi konularda bilgi verildiği öğrenilirken, sosyal medyanın yanı sıra medyada AK Parti’ye yakınlığı ile tanınan yorumcuların açıklamaların da seçim sonuçlarına etkilerinin irdelendiği ifade edildi.

AK Parti seçim yenilgisinin nedenlerini araştırmaya devam ediyor. Teşkilatlar, adaylar, milletvekilleri ve seçim stratejisine ilişkin değerlendirmeler devam ederken, sosyal medya paylaşımları ve bazı sosyal medya hesaplarının paylaşımlarının ne kadar etkili olduğunu da değerlendiriliyor.

Yerel seçimden sonra AK Parti Merkez Yürütme Kurulu toplantısında partiyi ve partilileri hedef alan troll hesapların tespiti ve bunların önlenmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimat verdiği iddia edilmişti.

Erdoğan’ın “Bizim görevlendirmediğimiz hiç kimse bizim adımıza konuşamaz, itibar suikastı yapamaz. Partinin kurumsal kimliğine ve kurmaylarına itibar suikastına geçit vermeyin. Böyle durumlara maruz kalan arkadaşlarımıza arka çıkın, linçe fırsat vermeyin” dediği de ifade edilmişti.

Sputnik’ten Osman Nuri Cerit’in haberine göre; Bu kapsamda AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in bir rapor hazırlayarak geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunduğu öğrenildi. Raporda troll olarak adlandırılan hesapların yaptığı paylaşımlar, bu paylaşımların partiye zararları gibi başlıkların raporda yer aldığı öğrenildi.

Raporda sosyal medya üzerinden itibar suikastını kimlerin, hangi metotla yaptıkları, hangi trolleri kullandıkları gibi konularda bilgi verildiği öğrenilirken, sosyal medyanın yanı sıra medyada AK Parti’ye yakınlığı ile tanınan yorumcuların açıklamaların da seçim sonuçlarına etkilerinin irdelendiği ifade edildi.

Özlem Zengin de trollerin saldırısına uğramıştı

Yerel seçim sonrasında seçim yenilgisini ilişkin sosyal medya paylaşımlarında Grup Başkanvekili Özlem Zengin de hedef alınmıştı. Zengin’in istifa edeceği ya da görevden alınacağına yönelik paylaşımlar yapılmıştı. Zengin’in seçim yenilgisinde etkili olduğuna yönelik paylaşımlar da yapılmıştı.

Paylaşın

AK Partili Zengin, Muhalefeti Hedef Aldı: Hukuk Da Sizi Korumuyor

TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada muhalefeti hedef alan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, “Hukuk da sizi korumuyor, merak etmeyin, siyaset de milletimiz de sizi bu manada korumayacaktır” dedi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hak ihlali kararına rağmen hapiste tutulması tepki çekmeye devam ediyor.

Anketlerde yurttaşın hukuk organlarına olan güveninin düşük olduğu belirtilirken; bugün CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den de bu yönde bir çıkış geldi. Özel, konuya ilişkin anketlerde Türkiye’de her 100 kişiden 83’ünün (yüzde 83) adalet sistemine güvenmediğini gözlemlediklerini belirtti.

Bu yöndeki tartışmalar devam ederken AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in 25 Aralık’ta Meclis kürsüsünden sarf ettiği ifadeler, yeniden gündem oldu. Erdoğan ve partisine olan eleştirileri ‘düşmanlık’ olarak niteleyen AK Partili Özlem Zengin, sözlerinin devamında ‘hukukun ve siyasetin’ hedef aldığı kişileri korumadığını da söyledi.

Zengin’in konuşmasındaki ilgili bölüm şöyle:

“Yeni gelen konular var, konuşmalar var, bu konuşmalar konusunda tabii, Filistin meselesine özel bir alan açmak istiyorum. Şöyle bir tablo görüyorum: Medeni Kanunu tabii, biz hukuk fakültelerinde eski medeni kanunları da okuma imkânımız oluyor, eski Medeni Kanun’un 2’nci maddesinin ikinci fıkrasını size okumak istiyorum, diyor ki: ‘Bir hakkın sırf gayri ızrar eden suistimalini kanun himaye etmez.’

Yani, bir kötü niyetle, aslında, suistimal ederek, zarar vermek kastıyla bir hakkın kullanımını hukuk korumaz. Biliyor musunuz, siyaset de korumuyor. Siyaset de korumuyor. Bundan neyi kastediyorum? Şimdi, Filistin’le alakalı bu kürsülerde konuşmalar duyuyoruz. Fakat, bu yüksek hacimli, yüksek volümlü içinde bir sürü de aslında yalan da olan konuşmalar yapılırken aman Allah’ım, Netanyahu’nun adı geçmiyor. İsrail, hiç ortada yok.

Varsa yoksa ne var? ‘Erdoğan… Erdoğan… Erdoğan… AK Parti… AK Parti… AK Parti…’ Yahu, bir fail varken önce failden bahsedersiniz, önce failden. Siz, faili bir kenara koyuyorsunuz, neymiş efendim, ‘Faile öyle değil de böyle yapılsaymış’ diye faili neredeyse hiç anmadan AK Parti ve Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapıyorsunuz.

Vallahi, hakikaten, bunlar çok üzüntü verici işler, memleket adına üzüntü verici işler. Bunları görmekten hicap ediyorum, bunu söylemem lazım. Bu nasıl bir düşmanlıktır ya? Bu nasıl bir düşmanlıktır? İnanılır gibi değil! Hukuk da sizi korumuyor, merak etmeyin, siyaset de milletimiz de sizi bu manada korumayacaktır.”

Paylaşın

AK Parti’nin “Meclis A Takımı” Belli Oldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Adalet Ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında AK Parti Meclis Grup Yönetimi’nde yer alacak isimler belirlendi.

Haber Merkezi / Buna göre; AK Parti TBMM Grup Başkanı’nın Abdullah Güler, Grup Başkanvekilleri’nin ise Abdulhamit Gül, Özlem Zengin, Muhammet Emin Akbaşoğlu, Leyla Şahin Usta ve Bahadır Yenişehirlioğlu seçildi.

Abdullah Güler kimdir?

28 Mart 1969’da Sivas’ta doğan Güler İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. İstanbul’da uzun yıllar serbest avukat olarak çalıştıktan sonra, TOKİ Başkan Danışmanı ve Hukuk Müşaviri olarak görev yaptı.

2016-2018 yılları arasında Türkiye Okçuluk Federasyonu Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü. 2003-2015 yılları arasında AK Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyeliği ve İl Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu.

2009-2014 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeliği ve Hukuk Komisyonu Başkanlığı yaptı. Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi olan Güler orta derecede İngilizce biliyor.

Muhammet Emin Akbaşoğlu kimdir?

Aslen Çankırılı olan M. Emin Akbaşoğlu 6 Ekim 1968’de İstanbul’da doğdu. Baba adı Bayram, anne adı Nevin’dir. Küçükköy İHL’den sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Ayrıca Halkla İlişkiler Bölümünden mezun oldu.

Gaziosmanpaşa Millî Gençlik Vakfı İlçe Başkanlığı, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu.

Gaziosmanpaşa Belediyesi’nde Özel Kalem Müdürü ve Müfettiş olarak, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nda Hukuk Müşaviri ve 1. Hukuk Müşaviri olarak görev yaptı. Adli Tıp Kurumu Başkan Yardımcılığı’na atandı.

Avrupa ülkeleri ile birlikte gerçekleştirilen Geliştirilmiş Bilirkişilik Projesinde Yürütme Kurulu Üyesi olarak görev aldı. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının yönetimlerinde bulundu. 25, 26 ve 27. Dönem Çankırı Milletvekili seçildi. İngilizce ve Arapça bilen Akbaşoğlu, evli ve 2 çocuk babasıdır.

Özlem Zengin kimdir?

1969 yılında Tokat’ta dünyaya gelen Özlem Zengin’in baba adı Salih, anne adı Nimet’tir. Özlem Zengin, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Din Sosyolojisi alanında yüksek lisans yaptı.

Serbest avukat olarak çalıştı. Medya alanında çalışmalar ve televizyon programları yaptı. 25. Dönemde İstanbul Milletvekili seçildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı olarak görev aldı. İyi düzeyde İngilizce bilen Zengin, 3 çocuk annesidir.

Abdulhamit Gül kimdir?

12 Mart 1977’de Gaziantep Nizip’te dünyaya gelen Abdulhamit Gül’ün baba adı Cemil, anne adı Saliha’dır. Abdulhamit Gül, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi.

Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının gençlik kollarında aktif olarak yer aldı. Milli Gençlik Vakfı Üniversitelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Üyesidir. Ankara’da serbest avukatlık yaptı.

Refah ve Fazilet Partisi Ankara İl Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyeliği, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyeliği görevlerini yürüttü. HAS Parti Genel İdare Kurulu Üyeliği ve Ankara İl Başkanlığı görevlerinde bulundu. AKP 4. Olağan Kongresinde MKYK Üyesi seçildi.

Seçim İşleri Başkan Yardımcılığı ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. AKP 5. Olağan Büyük Kongresinde yeniden MKYK Üyeliğine seçildi ve AKP Genel Sekreteri olarak görevlendirildi. Adalet Bakanlığı yaptı.

Leyla Şahin Usta kimdir?

8 Mart 1973 tarihinde dünyaya gelen Leyla Şahin Usta, Tıp eğitimini Viyana Medizinische Universität’de 2003 yılında tamamlamıştır.

25 ve 26. Dönemde Konya Milletvekili seçildi. AK PARTİ Genel Merkez İnsan Hakları Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türk Grubu Üyeliği, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Sözcülüğü, çeşitli Meclis araştırması komisyonları ve Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyeliği yaptı.

Çok iyi düzeyde Almanca ve orta düzeyde İngilizce bilen Usta, evli ve 2 çocuk annesidir.

Bahadır Yenişehirlioğlu kimdir?

Manisa’nın Akhisar ilçesinde dünyaya gelen Bahadır Yenişehirlioğlu’nun babası Ali Yenişehirlioğlu, annesi Namiye Yenişehirlioğlu’dur (Gürman Şahin, 2018). Dedesi Yenişehirlizâde Ahmet Efendi, İzmir belediyesinin ilk başkanıdır. Amcası Nahit Yenişehirlioğlu (TBMM) ise iki dönem Manisa milletvekilliği yapmıştır.

İlk, orta ve lise öğrenimini Akhisar’da tamamlayan Bahadır Yenişehirlioğlu, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi, Hukuk Fakültesini 1985’te bitirdi. Ağır ceza avukatı olarak çalıştı ve bu mesleği emekli oluncaya dek sürdürdü.

Çin, Fransa, İspanya, İsviçre, İtalya, Almanya, İngiltere, Bosna Hersek, Suudi Arabistan, Suriye, Filistin ve daha birçok ülkede halklar ve toplumlar üzerine araştırmalar yaptı.

Bahadır Yenişehirlioğlu, Canan Yenişehirlioğlu ile evli ve Neyir adında bir kızı, Talha adında bir oğlu vardır.

Paylaşın

AK Parti Grup Başkanvekili Zengin: Hedef Haline Getirildim

6284 sayılı yasa ilgili konuştuğunda hedef haline getirildiğini ve tehdit mesajları aldığını söyleyen AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, “Artık bu konu hakkında fazla konuşmak istemiyorum” dedi ve ekledi:

“Hedef haline geliyorum. Sayın bakanımız açıklama yapıyor, sayın cumhurbaşkanımızın açıklamaları var ama ben bu konuda ne zaman bir şey söylesem normali çok aşan bir hedef olma hali ortaya çıkıyor.

Zengin konuşmasının devamında, “Sadece Twitter’dan değil, çok düzenli ve planlı bir saldırıya dönüşüyor. Bununla da kalmıyor, telefonuma yüzlerce tehdit mesajları alıyorum. Bunun ne kadar ciddi bir konu olduğunu bilmiyorum kamuoyu fark ediyor mu?

6284 tabii ki tartışılabilir, İstanbul Sözleşmesi çok tartışıldı. Benim itirazım usulüne, yöntemine fakat bundan kamuoyu yeteri kadar rahatsızlık duymuyor. Doğrusu bu saldırılar Türkiye’de kadınları çok rahatsız ediyor.” ifadelerini kullandı.

Yeniden Refah Partisi (YRP), 6284’ün değiştirilmesi talebini AK Parti’nin kabul ettiğini iddia etmişti.

YRP, Cumhur İttifakı’na katılmak için öne sürdüğü 6284 sayılı ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un değiştirilmesi talebine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık ve AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’den gelen itirazlar parti tabanında rahatsızlığa neden oldu.

A Haber’de konuya ilişkin konuşan Zengin, şunları söyledi:

“Artık bu konu hakkında fazla konuşmak istemiyorum. Hedef haline geliyorum. Sayın bakanımız açıklama yapıyor, sayın cumhurbaşkanımızın açıklamaları var ama ben bu konuda ne zaman bir şey söylesem normali çok aşan bir hedef olma hali ortaya çıkıyor.

Sadece Twitter’dan değil, çok düzenli ve planlı bir saldırıya dönüşüyor. Bununla da kalmıyor, telefonuma yüzlerce tehdit mesajları alıyorum. Bunun ne kadar ciddi bir konu olduğunu bilmiyorum kamuoyu fark ediyor mu?

6284 tabii ki tartışılabilir, İstanbul Sözleşmesi çok tartışıldı. Benim itirazım usulüne, yöntemine fakat bundan kamuoyu yeteri kadar rahatsızlık duymuyor. Doğrusu bu saldırılar Türkiye’de kadınları çok rahatsız ediyor.

“Erkekler konuşunca sorun olmuyor”

Bütün kadınları rahatsız ediyor. AK Parti 50+1 almaya çalışıyor. Önümüzdeki seçimlerde sayın cumhurbaşkanımızın seçilebilmesi için yaklaşık 29 milyon, yuvarlayacağım 30 milyon oya ihtiyacımız var.

Bu 30 milyonda kadınların oyu minimum 10 milyon. Bu kadar önemli bir konuda, kadınları bu kadar rahatsız eden -tartışma üslubuyla, içerikten bahsetmiyorum- başka bir konu var mı? Çok yalnızız. Bu konuya kimse girmek istemiyor çünkü hedef oluyorsunuz. İşte ben. Ben AK Parti grup başkan vekiliyim.

Ben kendi fikirlerimi anlatmıyorum, grubumuz adına konuşuyorum ama grubumuz adına konuşan bir erkek arkadaşımız olduğunda hiç sorun olmuyor. Ben konuştuğum zaman tarifi imkansız bir şekilde planlı, düzenli bir saldırıya uğruyorum. 6284 bizi bölen bir tartışma olamaz. Böyle bir tartışma üslubu olamaz.

Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili tartışmayı Saadet Partisi açmıştır. Bugün Altılı Masa’ya baktığınız zaman yan yana durduklarında var mı bir çatışmaları? Sayın Akşener, İstanbul Sözleşmesi’nin geleceğini söylüyor. Saadet Partisi’nden en ufak bir ses yok, bir uzlaşma var.

Siyasi partilerin farklı konularda kendi fikirleri muhakkak ki vardır ama bunlar yan yana gelmeleri konusunda engel teşkil etmiyor. Yeniden Refah Partisi de bu konuda nasıl istiyorsa öyle düşünebilir ama müsaade etsinler biz de AK Parti olarak- sayın Derya Yanık’ın sayın cumhurbaşkanımızla irtibatı olmadan bu konuya dair bir açıklama yapması mümkün müdür?

Bu tartışmanın üslubuna itirazım var. Artık bu kanunla ilgili hiçbir şey söylemek istemiyorum. Yorgunum. Yalnızlıktan da yorgunum, camiamızın içinde bulunduğu durumu değerlendirirken de hüzün duyuyorum. Ben tartışılamaz demedim. Keşke daha insani, seviyeli, İslami bir ortamda tartışabilsek.”

Ne olmuştu?

YRP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Aydal, “Cumhur İttifakı”na katılmak için 30 maddelik taleplerini ilettiklerini ve “Hiçbir problem yok” yanıtını aldıklarını söylemişti. YRP, şart listesinin 15’inci maddesinde bu isteği şöyle dile getirmişti: “İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinin TBMM’de de oylanması ve uzantısı 6284 sayılı yasanın aile bütünlüğünü bozucu hükümlerinin ayıklanması.”

Aralarında Derya Yanık ve Erdoğan’ın kızı Sümeyye’nin de bulunduğu AKP’ye yakın kadınların oluşturduğu Kadın ve Demokrasi Vakfı’nın (KADEM) önde gelen sözcüleri gene “Milli Görüş” hareketinin kurucularından Oğuzhan Asiltürk’ün talebi üzerine 20 Mart 2021’de İstanbul Sözleşmesi’nden çekilinmesine de karşı çıkmışlardı.

Bu kez, 6284 sayılı yasanın değiştirilmesinin gündeme getirilmesi üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık Twitterdan yaptığı açıklamada “6284 sayılı Kanun, kadına yönelik şiddetle mücadele için yaptığımız en önemli yasal düzenlemelerden biridir. Kanunun kabulünden bu yana, uygulamayı da geliştirmek için titizlikle düzenlemelerimizi sürdürüyoruz” demişti.

“6284 sayılı kanunun ruhuyla ve mevcudiyetiyle varlığı son derece önemlidir. Varlığının tartışmaya açılması dahi bizce kabul edilemez.” Yanık da Zengin gibi yasanın “kırmızı çizgileri olduğunu” belirtmişti.

Özellikle partinin erkek üye ve yöneticileri Yanık’ın açıklamalarının ittifaka zarar vereceği görüşünde. Zengin’in de Yanık’a benzer bir çıkışta bulunması yine AKP’li birçok kişinin tepkisini çekmişti.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

HDP’nin ‘Başörtüsü Teklifi’ Kararına AK Parti’den Tepki

AK Parti Grup Başkanvekili Zengin, HDP’nin, başörtüsüne anayasa değişikliği teklifi için AK Parti’nin randevu talebini reddetmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Başörtüsü Türkiye’de siyasi parti ayrımı yapmaksızın bütün kadınların bir meselesidir” dedi ve ekledi:

“Hatta erkeklerin de bir meselesidir. Bu konuyu müzakere etmeyi anlamlı buluyorum. Ve onlar bunu bence bir tür siyasi malzemeye dönüştürmeyi tercih ettiler. Onların kararı böyle oldu.”

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), anayasa değişikliği teklifi için randevu isteyen AK Parti ile görüşmeyi reddetmesinin ardından T24’ten Eray Görgülü’ye konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, “siyasi malzemeye dönüştürmeyi tercih ettiler” dedi.

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, bugün yaptığı basın açıklamasında, partisi hakkındaki kapatma davası ve Hazine yardım hesaplarına “geçici blokaj konulması” nedeniyle AK Parti’ye randevu vermeme kararı aldıklarını duyurdu.

Zengin bu kararın ardından, bu görüşmelerin “Türkiye için önemli bir adım” olduğunu, HDP seçmeninin de bu konuyu önemsediğini düşündüğünü belirtti.

“Başörtüsü Türkiye’de siyasi parti ayrımı yapmaksızın bütün kadınların bir meselesidir. Hatta erkeklerin de bir meselesidir. Bu konuyu müzakere etmeyi anlamlı buluyorum. Ve onlar bunu bence bir tür siyasi malzemeye dönüştürmeyi tercih ettiler. Onların kararı böyle oldu” dedi.

Özlem Zengin ayrıca şunları ifade etti: “Bu hafta için tüm grup başkanvekillerini aradım, Çarşamba günü için kendilerini ziyaret etmek istediğimizi söyledim, Sayın Mustafa Elitaş’la birlikte. Şu ana kadar sadece HDP’den dönüş oldu. Sayın Saruhan Oluç beni aradı ve Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararı gerekçe göstererek kabul edemeyeceklerini söyledi. Ben de kendisine bunun o konuyla hiçbir alakası olmadığını ifade ettim.

“Daha evvel bir HDP’li milletvekilinin milletvekilliği düştü. Anayasa Mahkemesi onların lehine karar verdi. Yani bir onların lehine karar verdiğinde kabul eden, ama kendi aleyhine verdiğinde bunu reddeden, böyle bir şey olamaz. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan hem bireyler hem kurumlar olarak yargı kararlarıyla bağlıyız. İtirazımız olabilir ama herkesin yargı kararlarının bu manada bağlayıcı olduğunu hatırlaması lazım”.

Paylaşın