Özel’den Dikkat Çeken ‘Yerel Seçimler Ve HEDEP’ Açıklaması

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlere ilişkin değerlendirmede bulunan CHP Lideri Özgür Özel, “CHP’nin bugün yakaladığı ivme ile belli ittifak kapıları aralanamasa da başarılı olabileceğini görüyorum” dedi ve ekledi:

“HEDEP Eş Genel Başkanları ile aradıklarında ayrı ayrı görüştük. Onlara da söyledim. ‘Ziyarete gelmek isteriz’ dediler, beklerim dedim. ‘Meclis’e mi’ diye sordular, ‘Hiç fark etmez’ dedim. Genel Merkez’e de gelebileceklerini söyledim. Tercihi onlara bıraktım.”

Özel açıklamasının devamında, “Onlarla da bir iş birliği yapacaksak bunu kamuoyunun bilmeye hakkı var. Bir görüşme olacaksa açıktan yapılmasına yönelik isteği son derece haklı bir talep olarak görüyorum. ‘Siz bize destek verin hem de bunu kamuoyunda söylemeyelim’ deme niyetinde değilim. Hatta bunun şu açıdan da sağlıklı olacağını düşünüyorum, bütün seçmen, belli hassasiyetleri olan, belli beklentileri olan seçmenler bilsin bu seçim bölgesinde biz şu siyasi partiyle şöyle bir işbirliği içerisindeyiz.

Mesela Zafer Partisiyle yapılan gizli protokolün bazı Kürt seçmenleri ciddi şekilde rahatsız ettiğini ve bunun bize bir maliyet yüklediğini de kendi kulaklarımla duydum.  Diyarbakır’da, ‘Değişim olmazsa oy vermeyeceğiz, gizli protokole çok kızıyoruz’ diye bir sürü Kürt seçmen yüzüme söyledi. ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, BirGün Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın, Ankara Temsilcisi Nurcan Gökdemir ve muhabir Hüseyin Şimşek’in sorularını yanıtladı. Özel’in açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

‘‘Ben tam da geride bıraktığımız gibi bir kurultay bekliyordum. Beklediğimden daha iyi tamamlandı. Kurultay, tam bir kurultay gibi oldu. İki farklı fikir yarıştı. Bazen sert söylemler de oldu. Kuvvetli argümanlarla gün boyu iki taraf birbiri ile mücadele etti. Biz, değişim için bir kadro hareketi öneriyorduk, karşı taraf kabul etmiyordu. Sonunda delegeler her iki tarafı da dinledi ve kararını verdi. Demokratik bir yarıştı. Bu, Türkiye’nin dünyadaki algısı için de iyiydi. Kurultayda stres bekliyordum. Fakat gerginlik ve kavga olmadı, çok mutlu olduğumuz bir konu bu.

Dışarıdan getirilmiş, parti ile bağı olmayan bir grup vardı. Söylemleri de futbol tezahüratıydı. Siyasi bir grup değildi. Yine de sorunlar büyümedi. Kurultay, bitiş şekli itibarıyla da büyük bir heyecana ve umuda dönüştü. Sahadaki etkisini de görüyoruz. İki hafta oldu, heyecan sürüyor. Uçakta bile alkışlanıyoruz. Bu benim şahsıma değil, muhalefetin yeniden ayağa kalkmasına destek alkışıdır. Toplumsal muhalefeti de ateşleyen bir şey oldu kurultay. Bu, dalga dalga tüm topluma yayılıyor. Sandığa da olumlu bir katkısı olacak.

İYİ Parti, HEDEP seçmeni hatta bazı AKP ve MHP seçmeni, CHP’deki değişimi olumlu buluyor. Çeşitli anketlerde bunu gördük. Örgütlerimiz de süreci çok daha iyi atlattı böylece. Üyelerimiz ve seçmenimiz, kurultay delegelerine çok ciddi şekilde etki etti. Dışarıda böyle bir hava olmasa kurultayda böyle bir sonuç olmazdı. Delegelerin esnafı, komşularını, gençleri dinlediklerini gördüm. Kazanacağımızdan çok emindim. İkinci turda aldığımız oy, delegelerin gerçek görüşüydü.

“İttifak kelimesi biraz yoruldu”

İttifak kelimesi biraz yoruldu. Meramınızı anlatırken zorlanıyorsunuz insanlara. O açıdan bundan sonrası için ‘işbirliği’ demek daha doğru olur. Yerel seçimler, işbirliğine uygundur. Adı ittifak konacaksa ona da karşı değilim ama çok sayıda partinin bundan sonra bir ittifak kurmasını doğru, gerekli ve uygun bulmuyorum. Partilerin seçim bölgelerine özel iş birlikleri olabilir. Kaybetmek üzere atılacak adımlar, seçmenlerimize haksızlık olur.

Adayın doğru belirlenmesi çok önemli. Büyük parti olma kibri göstermeyeceğimizden de herkes emin olsun. Türkiye için biz muhalefete kazandıran bir formüle mecburuz. Yerel gereklilikleri iyi okuyan bir iradeyi göstermek istiyorum. Diğer partilerle henüz bir temas yok ama mutlaka olacaktır. Kibirli olmayacağız. Son seçilmiş genel başkan olarak ilk adımı benim atmam gerekiyorsa ilk adımı da atarım. Adım atılırsa da geri çevirmem. Tüm partiler için bunu söylüyorum.

Önümde, partide düşündüğüm yapısal değişikliklerin tamamını yapacak bir vaktin olmasını isterdim. Haziran ayında bir karne alacağız diye düşünelim. Mayıs ayında öğretmen değişmiş. O yüzden biraz erken olması yerine birkaç yıl sonra olmasını tercih ederdim kendi adıma. Çünkü CHP’nin ülkenin en iyi yönetilen kurumu olması gerektiğine inanıyorum. Hiçbirini yapamadan yerel seçime gideceğiz.

Yine de ben zaten bir kurultay yapmazsak ya da rakipsiz olursa, seçmenin bizi cezalandıracağını gördüğüm için aday oldum. Yerel seçimi iyi bir şekilde geçireceğimizi bilseydim aday olmazdım. Bu heyecanın seçmeni yeniden sandığa götüreceğini biliyordum. Ben adaylık kararını ilk açıkladığımda, bana, ‘Boş havuza balıklama atladın’ dendi. Zaten bu cesareti gösterirsen başarırsın.’’

“İktidar, dört yıl seçim yapmadan duramaz”

Dört yıl daha AKP iktidarına katlanmak istemeyen bütün seçmenin sandığa gelip muhalefet destek vermesi gerekiyor. Toparlanan bir muhalefet olacağız. Yerel seçimlerde elde edilecek bir başarı, psikolojik üstünlüğün muhalefete geçmesine neden olacak. İktidar, dört yıl seçim yapmadan duramaz.

Ama o 4 yıllık süre seçimsiz de geçse bizim partiyi büyütmemizin önünde bir engel yok. Bence demokrasinin önündeki en büyük engel, sürekli seçim fırtınasına maruz kalmış olmak. O zaman partiler cesurca adımlar atmak yerine, ‘Seçim var şimdilik o da beklesin bu da beklesin’ noktasına geliyor. Ben önümüzdeki 4 yıllık sürecin sonunda CHP’nin oylarını yüzde 35’in üzerine çıkaracağını düşünüyorum.’

Partimizdeki yeni kadrolarla ilgili yıllar önce bana bir siyasetçi şöyle demişti, ‘Siyaset, insan biriktirme işidir.’ Kafanın bir yerinde sürekli birilerini biriktiriyor olman lazım. Ben mesele hocalarımın her birini kendi alanlarındaki yetkinlikleriyle, beğeniyle faydalanarak, işte sizin gazetenizdeki yazılarını okumaktan tutun TV programlarında dinleyerek aklımın bir yerinde tutuyordum zaten.

Ben CHP’nin sol bir perspektifle politikalara bakabilen bir dili geliştirmesi gerektiğini hep düşündüm. Partide nereyi eksik gördüysem orayı doldurmaya çalıştım hocalarımızı davet ederek. İlk oturduğumuzda bu konuştuğumuzu anlattım. ‘Partide bazı şeyler eksik buraları siz doldurabilirsiniz’ diye. Onlar da bu tekliften heyecan duydular. Teklif ettiğim hiçbir hoca da reddetmedi.

Partimizin bu dönem tek bir sözcüsü yok. Aslında gölge kabinedeki bakanlarımızın tamamı kendi alanlarında birer sözcü. Parti içerisinde yeni bir şey deniyoruz. Ölçme, değerlendirme zamanımız olacak. Yerel seçim ayağını parti yönetimi içinde idari kadrolarla yapacağız. İşin bu tarafı ise siyaseten çok önemli figürler yaratabilir.

Mesela kabinede belli isimler öne çıkıyor, onlar ne yapıyorsa onu diğer arkadaşlarının örnek alması lazım. Geneli bir şey yakalıyor, birileri geride kalıyor. Oradaki bakanı da değiştirmek lazım. Altı ay sonra, ‘Gölge kabine sistemi tutmadı. Türk milleti teveccüh göstermedi’ deniyorsa buna ikna olursak biz de bir revizyon yaparız. Denemek ve ısrar etmek gerektiğini düşünüyorum.

“Değişim olmazsa oy vermeyeceğiz”

CHP’nin bugün yakaladığı ivme ile belli ittifak kapıları aralanamasa da başarılı olabileceğini görüyorum. HEDEP Eş Genel Başkanları ile aradıklarında ayrı ayrı görüştük. Onlara da söyledim. ‘Ziyarete gelmek isteriz’ dediler, beklerim dedim. ‘Meclis’e mi’ diye sordular, ‘Hiç fark etmez’ dedim. Genel Merkez’e de gelebileceklerini söyledim. Tercihi onlara bıraktım. Onlarla da bir iş birliği yapacaksak bunu kamuoyunun bilmeye hakkı var. Bir görüşme olacaksa açıktan yapılmasına yönelik isteği son derece haklı bir talep olarak görüyorum.

‘Siz bize destek verin hem de bunu kamuoyunda söylemeyelim’ deme niyetinde değilim. Hatta bunun şu açıdan da sağlıklı olacağını düşünüyorum, bütün seçmen, belli hassasiyetleri olan, belli beklentileri olan seçmenler bilsin bu seçim bölgesinde biz şu siyasi partiyle şöyle bir işbirliği içerisindeyiz. Mesela Zafer Partisiyle yapılan gizli protokolün bazı Kürt seçmenleri ciddi şekilde rahatsız ettiğini ve bunun bize bir maliyet yüklediğini de kendi kulaklarımla duydum. Diyarbakır’da, ‘Değişim olmazsa oy vermeyeceğiz, gizli protokole çok kızıyoruz’ diye bir sürü Kürt seçmen yüzüme söyledi’

Kayyum işine kökten karşıyız. Burada diyorlar ki ‘Devletle HEDEP görüşüyor ve aday çıkarmaları karşılığında kayyum atamama gibi birtakım iddialar var.’ Bunu çok tehlikeli buluyorum. AK Parti, siyasi etiği olmayan, sözüne en güvenilmeyecek, bugün böyle söyleyen yarın tam tersini yapan bir partidir. Yani CHP’ye kaybettirmek için ‘Her yerde aday çıkarılsın’ deyip kayyum atamama sözü verip, seçimin ertesi günü kayyum atar. AK Parti’ye aldanmamak lazım.

Partinin kimi gösterirse göstersin kazandığı yerde, aday kazanıyor diye mevcut belediye başkanını devam ettireceğiz diye bir zaruriyet yok. 2019’daki seçimden gerideyse değişecek. Yüzde 70’le seçilmiş, şimdi 65’te. Demek ki bir şeyler kötüye gidiyor. Oysa orada herkesin gönlünü alması lazımdı. Seçildiği yerden geride olanları değişmek gerektiğini düşünüyorum. Geriye gidiyorsa değiştirmek lazım hatta birazcık da aday adaylarına bakıp anketten sonra birbirine yakın ve yüksek adayları da sandığa koyup örgütü ödüllendirmek lazım.’’

CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal ile kongreler sürecinde yaşananlar hakkında disiplin sürecinin yürümeyeceği kaydediliyor. Tüm bu süreç hakkında ne söylersiniz?

İl kongrelerinde yaşananlarda bir tek Aydın’da disiplin süreci yürüyor. Grup Başkanvekilimiz Burcu hanım açısından zaten bir disiplin süreci yoktu. Ben kendi adıma kongrenin olduğu sabahtan önce yaşananlar adına hiçbir kırgınlık, küskünlük biriktirmedim. Burcu hanıma da şunu söyledim,

‘Kongre sürecindeki tutumundan dolayı grup başkanvekilliği görevinden alma veya güvensizlik gibi bir niyetim yok ama bundan sonra uyumlu çalışmamız, görevin iyi yapılması ve bundan sonraki durumla ilgili yeniden değerlendirme yapmamız doğru olur.’ Gelip bir grup başkanvekilini görevden el çektirmek de istemem. Kurultay hesabıyla bir şey yapmış olmak istemem. Ama bir yandan da grup başkanvekilleri, grup başkanını temsil edecekler. O meseleyi önümüzdeki süreçte hep birlikte değerlendireceğiz.

Kurultaydan dolayı bir cezalandırmanın içine girmek istemem. Mecliste görevlendirmeler sırasında atama yapmayacağım. Grup başkanvekilliklerinde atama yapmayacağım. Seçim varken, ‘Seçmeyin ben aday göstereyim’ demeyi çok doğru bulmuyorum. Hatta grup başkanvekilliklerinde seçimin daha iyi sonuç verdiğini düşünüyorum. Ben hangi seçim sandığını bulduysam girdim fayda gördüm. Önümden kaçırılan her sandıktan zarar gördüm.”

Özel’in Birgün’e yaptığı açıklamaların tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

CHP Lideri Özel’den İYİ Parti’ye “İttifak” Mesajı

81 ilde aday çıkarma kararı alan ve ittifak kapılarını kapatan İYİ Parti’ye mesaj gönderen CHP Lideri Özgür Özel, “Tek başına kazanamayacağımız belli olan yerlerin ya da İYİ Parti’nin tek başına kazanamayacağı yerlerin kaybedilmesi durumunun seçmene izahı mümkün olmaz” dedi ve ekledi:

Eski dosttan düşman olmaz. Birbirine kaybettirmek üzerine bir siyaset kurmayı doğru bulmam. İYİ Parti bu konuya yapıcı yaklaşırsa ki ben Meral Hanım’la aramdaki kişisel hukukun buna katkı sağlayacağını düşünüyorum.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, T24 yazarlarından Gökçer Tahincioğlu, Tolga Şardan ve Eray Görgülü’nün sorularını yanıtladı. İttifak konusunda açıklamalarda bulunan Özgür Özel, şu ifadeleri kullandı:

“Tek başına kazanamayacağımız belli olan yerlerin ya da İYİ Parti’nin tek başına kazanamayacağı yerlerin kaybedilmesi durumunun seçmene izahı mümkün olmaz. Eski dosttan düşman olmaz. Birbirine kaybettirmek üzerine bir siyaset kurmayı doğru bulmam. İYİ Parti bu konuya yapıcı yaklaşırsa ki ben Meral Hanım’la aramdaki kişisel hukukun buna katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Kendisini daha önce ‘Genel Başkanım’ diye aradığımda, bana ‘Abla’ dememi söylerdi. ‘Hayırlı olsun’ demek için aradı. O beni ‘Genel Başkanım’ diye aradığında da ‘Şimdi nasıl olacak?’ dedim, gülüştük. Yani aramızdaki abla-kardeş hukukunun da partilerin arasında erimesi gereken buzlar varsa onların erimesine imkân tanıyabileceğini düşünüyorum. Takdir sayın Genel Başkan’ın, ayrı bir karar alırlarsa ona da saygılı oluruz.

Kimse bizle ittifak yapmak zorunda değil ama ben bir şekilde bütün Türkiye’de; bütün seçim bölgelerinde değil ama tek başına kazanamadığımız yerlerde kaybettirmenin seçmene de partilerimize de Türkiye’ye de kaybettirmek olacağını ve izah etmekte güçlük çekeceğimizi düşünüyorum. Eğer onlar da uygun görürse yapıcı bir süreci başlatacağız.”

Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le de henüz bir görüşme planlanmadığını belirterek, “O konuda henüz bir karar vermiş değiliz. Meral Hanım talep ederse olabilir. Meral Hanım’dan bir talep gelmezse biz de bir telefon açıp nasıl yapalım diye sorabiliriz” dedi.

“HEDEP’le de görüşürüz”

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) ile de görüşeceklerini kaydeden Özel, şöyle devam etti: “İki Eş Başkan da beni aradı. ‘Hayırlı olsun’ ziyaretine de gelecekler. Ben genel başkanlar düzeyinde HEDEP’in meseleye tam olarak nasıl baktığını duymak isterim. Karşılıklı görüşmemiz lazım.

Eş Genel Başkanlarla görüştükten sonra ben Parti Meclisine bu konuda bilgi vereceğim. Gerçekten HEDEP ne istiyor? Çünkü bazı açıklamalar var. Ben genel başkanlar düzeyinde HEDEP’in meseleye tam olarak nasıl baktığını duymak isterim. Türkiye’deki Kürtlerin önemli bir bölümünün, sol seçmenin bir bölümünün oyunu alan bir partiden söz ediyoruz.

Ama benim, ‘İlla kapalı kapılar ardında olsun, açık görüşmeyiz’ falan gibi bir şeyim yok. Aksi durumda zaten olmayan ittifakı AK Parti dezenformasyonla ilan ediyor. ‘Bunlar anlaştı, şöyle oldu böyle oldu’ diye. Bir şey yaparsak göz önünde yaparız, yapmayacaksak da yapmayız.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Özel’den ‘Meral Akşener’ Açıklaması: Abla Kardeş İlişkisi

“İYİ Parti ile ittifak yapacak mısınız?” şeklinde çok soru geldiğini dile getiren CHP Lideri Özgür Özel, Meral Akşener ile abla kardeş ilişkisi içerisinde olduklarını söyledi. İYİ Parti, 31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlere ittifaksız girme kararı almıştı.

Akşener’in kendisini tebrik için aradığını belirten Özel, “Bence aramızda bundan sonra çok sağlıklı görüşmeler olabilir. Biz birbirine kaybettirmek değil, birbirine kazandırmak üzere bir ilişki kurarız. Ayrıca İYİ Parti de CHP de farklı siyasi partilerle farklı ilişkiler içinde olabilirler, görüşebilirler.

‘Biz istiyoruz’ diye bir ittifak yapılmak zorunda değildir. Öyle bir dayatma içinde olmayız. Ama son derece yapıcı yaklaşıyoruz meseleye ve ben bizden beklenen gibi Türkiye’ye kazandıracak, partilerimize kazandıracak ve iyi sonuçlar alacak bir müzakereyi yürütebileceğimizi, bunu da iyi ilişkiler üzerinde başlatabileceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

CHP’li belediyeleri bütünü itibarıyla başarılı bulup bulmadığına ilişkin ise Özel, “Birkaç örnek hariç, ki oralara da niye diye bakıyoruz. Halk başarılı buluyor. Ekrem Başkanı, Mansur Başkanı inanılmaz başarılı buluyorlar. Yani mesela Ankara’da Mansur Başkanın alacağı oy oranı belki Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Ankara’dan aldığımız en yüksek oy oranına ulaşacak, büyük bir rekor bekliyorum. İstanbul’da nefes nefese seçildiğimiz 31 Mart’tan çok ilerideyiz” dedi.

Milletin gönlünde olanların listelerinde de olacağını belirten Özel, “Benim gönlümden geçen 2023 bitmeden belediyelerimizin önemli miktarını açıklamak istiyoruz yani 2024’te artık sahada çalışıyor olsunlar” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın programına konuk olarak gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Özel konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Ben bu işe girerken zor bir işe giriştiğimi biliyordum. Hem yerel seçimlerde bir felaket yaşayabiliriz ve muhalefet dağılabilir, Türkiye’deki tek adam rejimi iyice sertleşebilir diyorduk. Düşündüğümüz gibi oldu. Değişim bir umuda dönüştü. Kongre gerçekten çok olumlu bir havada geçti.

Muhalefet toparlandıktan sonra iki tane hamle yaptılar: Büyük bir anayasa tartışması hamlesi. ‘Anayasa kararlarına bile uymayız, Türkiye’de patron biziz. Tayyip Erdoğan ne diyorsa o olur. Onun atadığı hakimler ne diyorsa o olur’ dediler. Bu bize karşı bir hamle. Cumhurbaşkanı birkaç gün suskundu, sonra gördük ki Yargıtay’ın tavrını sahipleniyor, AYM’yi yok sayıyor. AYM ile ilgili madde Cumhurbaşkanı’nın gözünde yok, o sayfayı yırttı attı. O sayfayı sen yırtar atarsan, TBMM’yle ilgili 80. Madde’yi de yarın yırtıp atmayacağının garantisi yok. Bu bir darbe girişimi.

“Biz direnmek zorundayız”

ütün darbeler doğası gereğince iktidara yapılır. Herkes döner muhalefet ne diyor diye bakar. Ben o gece Meclis’i açalım dedim. Millet sandıkta yeni bir görev verene kadar ana muhalefet partisiyiz, hükümetin arkasında, darbenin karşısındayız dedim. Ben o gece de Yargıtay kararından sonra gelin bu darbeye direnelim dedim.

Numan Bey önce ‘olur’ dedi, sonra baktı ki AKP’de bir şey var, toplamadı. Çünkü birlikte olursak bir anlamı var o işin. Sonra Tayyip Erdoğan direnişin yanına geçmedi, darbenin başına geçti. O dedi ki ‘AYM’ye haksız’ ve Yargıtay’ı destekledi. Anayasanın o sayfasını yırttı attı. Bundan sonra biz direnmek zorundayız, sıra bize gelir.

Biz sembolik bir şey yapıyoruz ama ben Meclis’e sahip çıkıyorum. Ne zamana kadar, eylemlilikte ikinci bir karar alana kadar. Bu eylemlilik hem Türkiye hem dünya kamuoyunda bilinene kadar. Darbeye maruz kalan ülkeler uluslararası dayanışma isterler. Bu darbe girişiminin uluslararası olarak görülmesi Türkiye’yi şikâyet etmek değildir. Biz Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin anayasal düzenini askıya alma çabasını görünür kılıyoruz Meclis’te.

Derinlerde başka bir yapı var ve ‘biz günü gelir katilimize de sahip çıkarız’ diyorlar. Kimse korkmasın, ‘hepimiz Hrant’ız’ derken boşa söylenmiyordu. Biz öldürmekle bitmeyiz. Bundan sonra o derin yapı şunu bilsin, enselerindeyiz. Bundan sonra onlar bizimle değil, biz onlarla uğraşacağız. Bu devlette güvercin katillerine ve o katilin sırtını sıvazlayana, günü gelince serbest bırakana nefes aldırırsam namussuzum.

İlk MYK’da adaylarımızı görevlendirdik. Pazartesi günü bize bir taslak getirecekler. Müzakere edip kararlaştırıp ilan edeceğiz. Kamuoyu araştırmalarıyla vatandaşın gönlünde olan başkanları tekrar aday göstereceğiz. Kongredeki tutum bizim için bir ölçüt değil.

Kongrede karşımdaymış başarılıysa listede, kongrede yanımdaymış başarısızsa müsaade isteyeceğiz, başka yerde çalışırız. Seçimden önce kimseye verilmiş belediye başkanlığı sözüm yok. İlk düğmeyi yanlış iliklersen CHP’de genel başkanlık yapamazsın. Kim belediye başkanı olacak sizin gibi ben de bilmiyorum ama yöntemi biliyorum.

“Kemal Bey’e saygılı olmak hepimizin boynunun borcu”

Kemal Bey bu partiye inanılmaz emek verdi. Bu partiye nezaketi getirdi ve bu partide çok önemli bir değişimi de gerçekleştirdi. Biz Kemal Bey’den enkaz devralmadık. Bunu söylersem nankörlük etmiş olurum. Kemal Bey’in yaptığı doğruları sürdürüp, Kemal Bey’in döneminde hep birlikte yapamadıklarımızı veya hep birlikte yaptığımız yanlışları düzeltirsek iktidar namzeti bir parti devraldık.

Kemal Bey’e saygılı olmak hepimizin boynunun borcu. Özgür Bey çalışkan da Kemal Bey değil mi? İçimizdeki en çalışkanıydı. Ben bundan sonra kişisel olarak da ömür boyu kendisine hürmetimi sürdüreceğim. Türkiye siyasetine katkılar yapmaya devam etmesinin son derece değerli olduğunu düşünüyorum.”

Paylaşın

CHP Lideri Özgür Özel’den ‘Anayasa’ Mesajı

TBMM Başkanı Kurtulmuş ile görüşmesinin ardından açıklama yapan CHP Lideri Özer, “Anayasa tartışması, bizim yakın yere koyacağımız bir tartışma değil. Bahsedilen anayasa değişikliği ile ilgili konuda tutumumuz zaten çok belli. Bütün partilerin üzerinde görüş alışverişinde bulunacağı bir süreç olursa o da yerel seçimden sonra olabilir” dedi.

Haber Merkezi / Özgür Özer açıklamasının devamında, “Anayasa Mahkemesi’ni zayıflatacak, aldığı kararların uygulanmamasına sebebiyet verecek, bu yargı darbesini meşrulaştıracak bir şeyin içinde olmamız zaten mümkün değil. Bu konuda bir teklifle gelinmiş de değil” ifadelerini kullandı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’i Meclis’teki odasında ziyaret etti.

Ziyaret sonrası gazetecilere açıklama yapan Özgür Özel, “Meclis Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş, bugün planlı bir ziyarette bulundu. Hem geçirdiğimiz kongre süreciyle, üstlendiğimiz yeni görevle ilgili tebriklerini iletti. Daha önce kendisini CHP grubu olarak ziyaret etmiştik. Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna iadei ziyarette bulundu. Samimi bir ortamda geçti görüşmemiz” dedi. Özel, soru üzerine, “Anayasa ve içtüzükle ilgili tartışmaları yerel seçimden sonraya bıraktık” diye konuştu.

CHP Lideri Özel, bir başka soru üzerine, “Sayın Kurtulmuş, konuya mümkün olduğu kadar yapıcı şekilde yaklaşmaya çalıştığını söyledi. Benim ve kendisinin ayrı ayrı değerlendirmeleri oldu. O konuda herhangi bir şey söylemem doğru olmaz. Anayasa tartışması, bizim yakın yere koyacağımız bir tartışma değil. Bahsedilen anayasa değişikliği ile ilgili konuda tutumumuz zaten çok belli. Bütün partilerin üzerinde görüş alışverişinde bulunacağı bir süreç olursa o da yerel seçimden sonra olabilir” ifadesini kullandı.

Özgür Özel, “Ülkenin anayasa tartışması gündemine dair, Anayasa Mahkemesi’ni zayıflatacak, aldığı kararların uygulanmamasına sebebiyet verecek, bu yargı darbesini meşrulaştıracak bir şeyin içinde olmamız zaten mümkün değil. Bu konuda bir teklifle gelinmiş de değil. Genel olarak anayasa ve içtüzük ile ilgili gruplar arası diplomasi yerel seçimlerden sonra olabilir” diye konuştu.

Özel, Can Atalay hakkındaki yargı kararının TBMM’de okutulup okutulmayacağına ilişkin bir soru üzerine, “Bugün benim Sayın Başkandan önümüzdeki birkaç hafta içinde ya da muhalefet partilerinin haberi olmaksızın böyle bir şeyin olmayacağına yönelik bir hissiyatım oluştu. Gelecek hafta böyle bir şey beklemiyoruz. Biz zaten bütün meclis başkanvekillerinin ve Meclis Başkanının, bu yargı darbesine karşı Meclisin ve milletvekillerinin arkasında durması gerektiğini düşünüyoruz. Yakın zamanda böyle bir şeyin yaşanma tehlikesine yönelik bir izlenim edinmedim” diye konuştu.

“Türkiye Cumhuriyeti’ne açık bir meydan okumadır”

CHP Lideri Özel, Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın tahliyesine ilişkin bir soru üzerine, “Bir el, bu 4 aydaki kanaati değiştirmiş. Bir el, punduna getirmiş katilini serbest bırakmış. Bir el, Hrant Dink’in katilini korumuş, kollamış, günü gelince de hepimize şu mesajı vermiş: ‘Gerekirse buradaki derin yapı, katiline bile sahip çıkar.’ Bu, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne açık bir meydan okumadır. Bu, Ermeni cemaati için inanılmaz incitici ve ürkütücüdür. Onların yaşadığı hissiyatı yüreğimizde hissediyoruz.

Bu, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki bütün vatandaşlara, burada Anayasada yazmayan kurallar vardır, burada karanlık ve derin güçler, hepimizin gözünün önünde racon kesmektedir. Buna teslim olmayacağız. Bunu not ettik, bu Recep Tayyip Erdoğan’ın demokrasiye karşı günahlar defterine kalın harflerle yazılıp altı çizilecek, demokrasiye karşı suçlar defterine kalın harflerle yazılıp altı çizilecek bir kara lekedir. Defter, Tayyip Erdoğan’ın defteridir. Ama kalemi hangi ittifak ortağı ya da hangi başka siyaset dışı derin yapı tutup yazmıştır. Onu tarih gösterecektir. Ama biz bu yapıya teslim olmayacağız” diye konuştu.

Paylaşın

HEDEP Sözcüsü Doğan’dan CHP Lideri Özel’e: İyi Kürt, Kötü Kürt Oyunlarınız…

HEDEP Sözcüsü Ayşegül Doğan, CHP Lideri Özgür Özel’in Öcalan ile ilgili sözlerine tepki göstererek, “Öcalan hakkında bir şey söylemeden önce, onun temel hukuki hakları için kılınızı kıpırdattınız mı?” sorusunu yöneltti ve ekledi:

Haber Merkezi / “İyi Kürt, kötü Kürt oyunlarınız daha önce çok denendi. Karşılıklı düşmanlarınızı tartarken de Kürtleri kullanıyorsunuz. Buna izin vermeyiz!”

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Sözcüsü ve Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in Abdullah Öcalan ile ilgili ifadelerine sosyal medya hesabından cevap verdi. Ayşegül Doğan, şu ifadeleri kullandı:

“Bir yandan demokrat, insan haklarına saygılı görünmeye çalışan, öte yandan sorunları kördüğüme çevirmiş olan devlet ezberleriyle statükoya göz kırpan bir lider “değişim” iddiasında gerçekten kararlı mı? Yıllardır hiçbir hukuk normu gözetilmeden tecritte tutulan Sayın Öcalan hakkında bir şey söylemeden önce, onun temel hukuki hakları için kılınızı kıpırdattınız mı? İyi Kürt, kötü Kürt oyunlarınız daha önce çok denendi. Karşılıklı düşmanlarınızı tartarken de Kürtleri kullanıyorsunuz. Buna izin vermeyiz!”

Özgür Özel ne demişti?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in KKTC’de yaptığı açıklamada Abdullah Öcalan ile ilgili konuşmuştu. CHP Lideri Özel açıklamasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “Abdullah Öcalan’dan medet umacağıma Selahattin Demirtaş’a yapılan hukuksuzluğu eleştirmek çok daha izah edilebilir bir şeydir.

Selahattin Demirtaş bir partinin genel başkanıyken alındı, cezaevine kondu ve birçok hak ihlal kararlarına rağmen hâlâ orada tutuluyor. Oysaki kendisi 40 bin kişinin katili Abdullah Öcalan’la mektup arkadaşlığı yapmaktadır. Ondan mektup alıp, yerel seçimlerde mektup okutturmaktadır” demişti.

Paylaşın

Özel’den Erdoğan’a ‘Demirtaş’ Yanıtı: Öcalan’dan Medet Umacağıma…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup toplantısındaki ifadelerine cevap veren CHP Lideri Özgür Özer, “Abdullah Öcalan’dan medet umacağıma Selahattin Demirtaş’a yapılan hukuksuzluğu eleştirmek çok daha izah edilebilir bir şeydir. Selahattin Demirtaş bir partinin genel başkanıyken alındı, cezaevine kondu ve birçok hak ihlal kararlarına rağmen hâlâ orada tutuluyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Oysaki kendisi 40 bin kişinin katili Abdullah Öcalan’la mektup arkadaşlığı yapmaktadır. Ondan mektup alıp, yerel seçimlerde mektup okutturmaktadır. Binali Yıldırım’ı destekletmektedir. Yani esas kimin kimle ilişkili olduğunu vatandaşımız takdir etsin. Biz, hukuksuz yargılamalara itiraz etmeye devam edeceğiz. Tayyip Erdoğan’ın mırıldanmalarıyla geri adım atacak falan değiliz.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, KKTC’nin 40. Kuruluş Yıl Dönümü törenlerine katılmak ve bir dizi temas için, tarifeli uçakla Ankara’dan Lefkoşa’ya gitti.

Resmi geçit töreninin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özgür Özel, “Bugün 15 Kasım, KKTC’nin kuruluşunun 40’ıncı yıldönümündeyiz. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak seçildikten sonra ilk ziyaretimi Kıbrıs’a yapacağımı söylemiştim. Sabah resmi törenlere katıldık, öğlen Sayın Başbakan’ın verdiği davete katıldık. Şimdi Meclis Başkanı’yla görüştük” dedi.

CHP Lideri Özel, “Bugün yavru vatanda değiliz, yavru vatan demek yerine kardeş vatan demeyi tercih ediyoruz. Her ne kadar nüfusumuz ve yüzölçümümüz daha büyük de olsa, Kıbrıs ile ilişkileri bir ağabey, kardeş formasyonuna ya da anne-yavru formasyonuna dökmek yerine eşitler arasında iyi diyalogla sürdürülen bir ilişkiyi tercih ediyoruz. Tabi, Kıbrıs Türklerinin burada yaşadığı çok sayıda sorun var, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu sorunları yakından takip ediyor olacağız. Kıbrıs ile hem diplomatik ilişkilerimizi, hem de gönül ilişkilerimizi çok daha yoğun bir şekilde yaşayacağımız bir döneme girdiğimizi ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.

Özgür Özel açıklamalarını, “Gelecek yıl Kıbrıs Barış Harekatının 50’nci yılı. 3’üncü Genel Başkanımız, Başbakan Bülent Ecevit zamanında yapıldı barış harekatı. Adaya barışı getirdi. Barış Harekatının 50’nci yılında hem Ecevit’i hem de bu cesur kararı alanları anmak için farklı etkinliklerde bulunacağız. Kıbrıs’ta çok iyi karşılandık, her şey çok iyi gidiyor. Kardeş KKTC ile çok daha yakın ilişkiler içinde olacağız” cümleleriyle sürdürdü.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarının sorulması üzerine Özel şu ifadeleri kullandı: “Ne demeli, 15 Temmuz akşamı darbe oldu, Meclis Başkanı’nı ilk Özgür Özel aradı. AK Parti Grup Başkanvekillerini Özgür Özel aradı. Ne dedi? Darbenin karşısındayız, kapalı Meclis’i açalım, birlikte direnelim, dedi. Bu lafı söylemiş kişiye utanmadan sıkılmadan utanmaz diyor. Bir utanmazlık varsa, darbe gecesi ilk desteği açıklayan, Meclisi açan, darbenin karşısında yer alan partiye, o gece o partinin sözcüsüne, bugünkü genel başkanına bunları söylemek, utanmazlığın daniskasıdır.

Bütün darbeler anayasaları askıya alırlar. Bunu topla tüfekle yaparsanız askeri darbe olur. Sizin gibi anayasayı hiçe sayarsanız sivil darbe olur. Yapılmaya çalışılan, anayasanın bir maddesini hiçe sayarak, Anayasa Mahkemesi denetiminden kurtulmak. İki yüksek yargı organı arasında anlaşmazlık olduğu doğru. Anayasa, Anayasa Mahkemesi kararları yargıyı da bağlar diyor. Siz, buna karşı ‘Ben Yargıtay’ın tarafındayım’ derseniz,, sizin tarafınız darbenin tarafıdır, galiba siz darbenin başısınız” ifadesini kullandı.

CHP Lideri Özel, “Biz değişim kurultayını yaptığımızdan beri, Tayyip Erdoğan bir cümlede 4 kere değişim diyor. Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki değişimin, onun uykularını kaçırdığı çok belli. Bizimle meşgul, Ben bundan çok memnunum. Ona kötü bir haberim var. Parti içinde değişim yaşandı ama esas değişim iktidarda yaşanacak. İktidarı değiştireceğiz, Cumhurbaşkanını değiştireceğiz. Bunu da çok uzak bir zamanda yapmayacağız. Önce yerel seçimlerde büyük bir başarı elde edeceğiz. Ardından da bu sürdürülemez yönetim biçimine karşı, vatandaşımızdan genel seçimin sandığını talep edeceğiz. Biz Cumhurbaşkanı değiştireceğiz. O yüzden onun her an beyninin içinde değişim kelimesinin olduğunu bir cümlede 4 kere değişim demesinden anlıyoruz. Endişelenmekte haklı” diye konuştu.

“Abdullah Öcalan’dan medet umacağıma…”

Özgür Özel, “Abdullah Öcalan’dan medet umacağıma, Selahattin Demirtaş’a yapılan hukuksuzluk eleştirmek çok daha izah edilebilir bir şeydir. Demirtaş, bir partinin genel başkanıyken alındı, cezaevine kondu, birçok hak ihlal kararlarına rağmen hala orada tutuluyor. Oysa ki kendisi 40 bin kişinin katili, Öcalan’la mektup arkadaşlığı yapmaktadır. Yerel seçimlerde mektup okutmaktadır. Hiç olmazsa oy vermeyin dedirtmektedir. Esas kimin kiminle ilişkili olduğunu vatandaşımız takdir etsin. Biz, hukuksuz yargılamalara itiraz etmeye devam edeceğiz. Tayyip Erdoğan’ın mırıldanmalarıyla geri adım atacak falan değiliz” ifadesini kullandı.

Özel, “Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetçisiyim. Atatürk’ün emanet ettiği cumhuriyete sahip çıkıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’ne genel başkanlık yapıyorum. Atatürk’ün koltuğunda oturuyorum. Bir emanet daha var, Atatürk’ün bir emaneti de Cumhurbaşkanlığı koltuğu. O emaneti de kendisinden geri almak üzere gün sayıyoruz. Kendisi emaneti teslim edeceği günü belirlesin. Çok ileri bir tarih olmayacağını da kendisine müjdeliyorum. Onun dışında kullandığı hakaretler, duyduğu endişeden dolayı. Biz kendi yolumuzda yürümeye, Tayyip Erdoğan’ı da kendi çirkin üslubuyla baş başa bırakmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

CHP Lideri Özel, KKTC’de yaşanan protokol kazasına ilişkin bir soru üzerine, “Kötü niyetli olduğunu düşünmediğimiz bir şekilde, bizi Kıbrıs’ın muhalefet partileriyle bir yere koymuşlar. Oysaki, bugün burada Cumhurbaşkanı Yardımcısından sonra Türkiye protokolündeki en üst makam ana muhalefet partisi genel başkanlığıdır. Sorun çözüldükten sonra da yerimize geçtik, Meclis Başkanımızın hemen yanında oturdum. Krize dönüşecek bir şey yok. Biz bunları dert etmeyiz, iyi niyet önemli” ifadesini kullandı.

Paylaşın

Özel’den Erdoğan’a ‘Anayasa’ Yanıtı: Aklını Başına Topla, Bindiğin Dalı Kesme

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Lideri Özgür Özel, iktidarın son yargı krizi sonrası anayasa değişikliği yapılması gerektiği yönündeki açıklamalarına ilişkin olarak, “Valla Sayın Erdoğan, sende anayasayı değiştirecek sayı yok. Seninle birlikte anayasayı güçsüzleştirmeye kalkarsam gözüm çıksın” dedi.

Özgür Özel, konuşmasının devamında Anayasa’nın üçüncü maddesinin açık ve net olduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararının bekletilmeden Resmi Gazete’de yayımlandığını; kararın yasama, yürütme, yargı oranlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağladığını söyledi.

AYM kararıyla ilgili olarak, “Vatandaş Tayyip Erdoğan’ı da AKP Genel Başkanını da bağlar” diyen Özel, Erdoğan’a şu sözlerle seslendi: ‘Ben bu maddeyi yok sayıyorum’ diyor. Sen gücünü Anayasa’dan alıyorsun, bindiğin dalı kesiyorsun. Bu ülkeye yaptığın kötülüğün farkında değilsin…Erdoğan aklını başına topla, bindiğin dalı kesme.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin ilk TBMM Grup Toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Ülkemiz çok zor dönemden geçti. Tek adam rejiminin git gide otoriterleştiği, hukukun rafa kalktığı bir dönemde 13 yıl boyunca partimizin genel başkanı olarak Adalet ve Kalkınma Partisi’ne karşı büyük mücadele vermiş, Çubuk’ta şehit cenazesinde linç girişime uğramış, Ankara’dan İstanbul’a 432 kilometre hak hukuk adalet diyerek yürümüş, bana ve bu salondaki hepimize çok emeği olan genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu saygıyla selamlıyorum.

Emekleri unutulmaz, kendisine vefamızı her zaman göstereceğiz. Kendisinin önünde saygıyla eğiliyorum.

İlk kez gölge kabine görevlendirmesi yaptık. Kabine’nin yaptığı her şeyi dakika dakika izleyerek, doğrulara destek vererek, yanlışlara engel olmaya çalışarak yapıcı ve etkin bir şekilde muhalefet yapacağız. Kabinemizi Erdoğan’ın kabinesiyle karşılaştıracak olursak, Erdoğan 18 atama yaptı, biri kadın. Bizim ise 9’u kadın 9’u erkek. Gölge kabinemizi toplumun tam yarısını oluşturan ve hepimize emekleri olan bütün kadınlara emanet ediyorum.

İlk ziyareti söz verdiğim gibi Hatay’a yaptım. Bundan sonra da Hatay’da olmaya devam edeceğiz. Hatayspor matem rengi formasıyla maçlarını Mersin’de oynayarak büyük başarılara imza atıyor. Biz de başarılar diliyoruz.

Hatay’a gittiğimde ‘Burada siyaset yapmayacağım, sadece sizi dinlemeye geldim’ dedi. ‘İlk günlerden buraya geldiniz, bizi yalnız bırakmadınız. Devlet Hatay’a geç geldi, erken gitti. Unutulduk burada. Arama kurtarma çalışmaları geç başlamıştı, enkaz kaldırma işlemleri de hala bitmedi, Hatay’a verilen sözler tutulmadı. Siz Hatay’ı unutturmayın’ dediler. Ben de Atatürk’ü sözlerini hatırlatarak diyorum ki Hatay bundan sonra benim de şahsi meselemdir, unutmayacağız, unutturmayacağız.

Deprem gören bütün bölgelere Kahramanmaraş ve Adıyaman’dan başlayarak verilen bütün sözlerin tutulmasının takipçisi olacağız.

DİSK, Arzu Çerkezoğlu önderliğinde İstanbul’dan Ankara’ya yürüyor. Ankara’da cuma günü ben, grubum ve Ankara’daki üyelerimiz DİSK ile beraber Ulus’a kadar yürüyeceğiz. Sesimize ses eklenecek, değiştireceğiz bu ülkenin kaderini.

Emek ile sermaye karşı karşıya gelmişse emeğin, kadın ile erkek karşı karşıya gelmişse kadının, güçlü ile zayıf karşı karşıya gelmişse zayıfın yanında olacağız.

Emeklisine 7.500 lirayı reva gören hükümet, bayramda 5 bin lira ikramiye vereceğini söyledi. Onu da ÇKS sistemine kayıtlı olan 3-5 dönüm arazisiyle geçinmeye çalışan çiftçi ve köylülere de vermeyecekleri ortaya çıktı, yazıklar olsun. Biz bu düzenlemeyi Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu için AYM’ye taşıdık.

Yargıtay Can Atalay kararında AYM’ye kafa tuttu. Bu karar, bu Meclis tarafından hızla ele alınmalı dedik. Numan Kurtulmuş’u aradım, önce olumlu baktı, sonra ne olduysa oldu Danışma Kurulu toplanmadı. Sonra uçaktaki konuşmalarından anlaşıldı ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay’ın kararına destek veriyor.

Darbeyi asker yaparsa askeri, siviller yaparsa sivil darbe olur ama Cumhurbaşkanı yapıyorsa ömrümde gördüğüm en hadsiz darbedir.

Bu darbe girişiminde Recep Tayyip Erdoğan’a meydanı bırakmayız. Aslında öyle bir iş yapıyor ki, anayasanın 153. maddesi açık, net. Sen anayasanın 153. maddesini yok sayarsan biri de çıkar anayasanın 107. maddesin yok sayar. Sen gücünü anayasadan alıyorsun, bindiğin dalı kesiyorsun.

Seninle birlikte anayasayı çiğnemeye kalkarsam gözüm çıksın. Gidip anayasa değişikliği için kapılarını çalacağız diyor.

Anayasa herkese yapılır, hatta her doğana yapılır. Ama bu anayasa her doğana değil, Erdoğan’a yapılıyor. Her doğan için anayasa yapana kadar Erdoğan anayasası ile mücadele etmeye devam edeceğiz.

İlk ziyaretimi KKTC’ye yapacağım. İkinci ziyaretimi Azerbaycan’a, sonrakini ise 25 Kasım’da Bosna Hersek’e gerçekleştireceğim. Bundan sonra nerede olmamız gerekiyorsa orada olacağız, ilişkilerimizi tazeleyeceğiz. Sosyal demokrat partilerle, Avrupa Konseyi ile, Sosyalist Enternasyonal ile sıkı ilişkilerimiz olacak.

Kongremizde yönetim kadrolarımız değişti. Daha genç bir ekiple ama tecrübelerden faydalanarak, kimseye vefasızlık etmeden bir yürüyüşe başladık. Ama CHP baba evidir, herkes baba evine döner. Bu babaevinin tapusu ne Özgür Özel’de ne Kemal Kılıçdaroğlu’nda. Bu baba evinin kapıları herkese açık. Gelin baba evine güçlenelim. Baba evi sizleri bekliyor.

“Partimizin yetkili kurullarında ittifakları konuşacağız”

Grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, “Ön seçimden vazgeçtiği yönündeki iddiaları yanıtladı. Mevcut Belediye Başkanlarımızı anketle ölçeceğiz. Halkın gönlünde yeri yoksa yeni aday belirleyeceğiz, örgütümüz çoklu yarış derse mutlaka ön seçim yapacağız. Örgüt denetiminde ön seçim yapacağımızı söyledim. Sandıktan kim çıkarsa onu adaylaştıracağız” dedi.

Devlet Bahçeli’nin yaşında, tecrübesinde birisinin ağzından “Zillet İttifakı” kelimesini duymak beni mutlu etmiyor. Millet kelimesini tahrip etmek milliyetçi bir partiye yakışmıyor.

Sayın Aşkener ile çok güzel bir telefon görüşmesi yaptık, elbette görüşeceğiz ama kararlaştırdığımız bir tarih söz konusu değil. Partimizin yetkili kurullarında ittifakları konuşacağız.”

Paylaşın

CHP Lideri Özel’den Erdoğan’a AYM Tepkisi: Darbe Girişiminin Lideri

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AYM ile ilgili yaptığı açıklamaya tepki gösteren CHP Lideri Özel, “Erdoğan, AYM üyelerinin 10 tanesini kendisi ve tamamı kendi iktidarı döneminde atandığı için Erdoğan kendi çıkaramadığı krizi Yargıtay’a çıkarttı. Taşeron kullanıyor. Yargıtay 3. Ceza Dairesi alt işveren olarak Erdoğan’ın talimatıyla devletin tepesinde yargı krizi çıkarmıştır. Kriz çıkarmak için taşeron kullanıyor. Çıkan krizin ve darbe girişiminin lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yapana kadar konuyla ilgili bazı medya organlarının hiçbir şey yazmadığını belirten Özel, “Türkiye’de havuz medyasının neye hizmet ettiği ortada. Pozisyon alacak, Cumhurbaşkanı ne diyecek? Yargıtay’ı desteklerse Yargıtay’ı destekleyecek. AYM’yi desteklerse AYM’yi. Bir de bu arkadaşlar Erdoğan konuşana kadar bekliyorlar. Sonra da kendilerine gazeteci diyorlar. Lütfen meslek onurlarına uygun şekilde gazetecilik yapsınlar. Cumhurbaşkanı’nın ağzından cümle çıkana kadar pozisyon almayı bırakın, haber yapamayanların gazetecilikle ne ilgisi var?” ifadelerini kullandı:

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Hatay’da temaslarda bulundu gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Gazete Pencere‘nin aktardığına göre, yargıda yaşanan krize ilişkin de konuşan Özel, şunları söyledi:

“Erdoğan uçakta tamamen saçmalamış. Sözlerinin iler tutar tarafı yok. Anayasa Mahkemesinin yetkisini yasa çıkartarak sınırlayamazsınız. Kendi de diyor ki ‘Yasayı çıkartırız ama yine Anayasa Mahkemesi bozabilir diyor. Anayasa değişikliğine lafı getirmeye çalışıyor. Ama onlarda bu çoğunluk yok. Bizde de Erdoğan’la birlikte oturup anayasa mahkemesinde bireysel başvurunun önünü tıkayan ya da Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanma zorunluluğunun ortadan kaldıracak bir anayasa değişikliğine geçit verecek göz yok. Asla ve asla Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu konuda en konuda esnemesi olmayacak. Aksine çok açık yazmasına rağmen o anayasayı tanımayan, çiğneyen zihniyet hangi anayasa maddesi olursa olsun onunla uyuşamaz, bağdaşamaz. Çünkü anayasalar tek adamların yetkilerini sınırlarlar. Ama bizim başımızdaki tek adam yetkilerini sınırlayan herkesi düşman ilan ediyor.

AYM üyelerinin 7’sini Erdoğan 3’ünü AKP atadı. Ahmet Necdet Sezer’den kalan AYM üyesi yok. Çünkü gemi azıya aldı. Dur durak bilmiyor. Anayasa tanımıyor. Şu an yapmaya çalıştığı Anayasayı ortadan kaldırmak için darbe girişimidir. Bu düpedüz sivil darbedir. Devletin tepesinde Cumhurbaşkanının kriz çıkardığı nerede görülmüştür. Ama bir partinin genel başkanı olduğu için kriz çözmek yerine kriz çıkartıyor. Yeni krizlerden de kendisine fırsat çıkarmaya çalışıyor. İzin vermeyeceğiz buna. Sokaklarda meydanlarda direneceğiz. Bu Erdoğan’ın dikensiz bir gül bahçesinde bu işleri yapacak gibi düşünmesine kesinlikle geçit vermiyoruz. Aklını başına alsın. Biz buradayız. CHP burada. Diri bir muhalefetle dimdik karşısındayız.

AYM’deki 130 bin başvuru, geçtiğimiz günlere kadar övünç mevzusuydu kendisi için. AYM’ye başvuru hakkını biz getirdik diyordu. Şimdi ondan şikayet ediyor. Gezi olaylarına kadar Taksim’de 1 Mayıs kutlamalarını biz yaptık diyordu. Şimdi orada kuş uçurtmuyorlar. Değil işçiler… İstiklal Caddesi 8 Mart’ta kadınlara kapalı. Bu memleketin adına demokrasi demeye çalışıyor. Böyle bir aşırı baskı, böyle bir kısıtlama bundan sonraki süreçte kabul edeceğimiz bir şey değil. Ayağını bundan sonra denk alsın. Bundan sonra onun bu milletin üzerine kapadığı zincirleri teker teker kıracağız. Kapattığı meydanları özgürleştireceğiz. Yasakladığı sokakları özgürleştireceğiz.”

Özel, “Yargıtay, MHP ile iş birliği içinde. Onların görüşlerini alarak böyle bir şey yaptığını düşünüyor musunuz” sorusunu şöyle yanıtladı: “Erdoğan, AYM üyelerinin 10 tanesini kendisi ve tamamı kendi iktidarı döneminde atandığı için Erdoğan kendi çıkaramadığı krizi Yargıtay’a çıkarttı. Taşeron kullanıyor. Yargıtay 3. Ceza Dairesi alt işveren olarak Erdoğan’ın talimatıyla devletin tepesinde yargı krizi çıkarmıştır. Kriz çıkarmak için taşeron kullanıyor. Çıkan krizin ve darbe girişiminin lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır.”

Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yapana kadar konuyla ilgili bazı medya organlarının hiçbir şey yazmadığının anımsatılması üzerine de şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’de havuz medyasının neye hizmet ettiği ortada. Pozisyon alacak, Cumhurbaşkanı ne diyecek? Yargıtay’ı desteklerse Yargıtay’ı destekleyecek. AYM’yi desteklerse AYM’yi. Bir de bu arkadaşlar Erdoğan konuşana kadar bekliyorlar. Sonra da kendilerine gazeteci diyorlar. Lütfen meslek onurlarına uygun şekilde gazetecilik yapsınlar. Cumhurbaşkanı’nın ağzından cümle çıkana kadar pozisyon almayı bırakın, haber yapamayanların gazetecilikle ne ilgisi var?”

Erdoğan’dan AYM mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere, Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararını tanımaması ve Hatay’dan milletvekili seçilen Can Atalay hakkında hak ihlali kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması ile başlayan tartışmaları da değerlendirmişti.

“Öncelikle bireysel başvuru ile ilgili bir düzenlemeye gidilebilir mi” şeklindeki bir soruya yanıt veren Erdoğan, “Bireysel başvuruyla ilgili yasal düzenlemeye gitmek zor bir olay değil. Bütün iş Cumhur İttifakı’nın alacağı karara bağlı, atacağı adıma bağlı. Fakat bireysel başvuruyu hallettikten sonra iş bitmez. Bundan sonra bu bireysel başvurunun dayandığı kapı neresi olacak? Yine Anayasa Mahkemesi olacak. Önce Anayasa Mahkemesi’nin buna hazır hale gelmesi lazım” demişti.

Bireysel başvurunun zamanında Anayasa Mahkemesi’ne “hız kazandırır” düşüncesiyle çıkartıldığını hatırlatan Erdoğan, şu anda AYM’de bekleyen 130 bin kadar bireysel başvuru olduğunu belirtmişti. Erdoğan, “Demek ki Anayasa Mahkemesi’nin çalışmalarını hızlandırma hedefini sağlamamış maalesef” demişti.

Yargıtay’ın hukukçulardan oluştuğuna, AYM’de ise valilerin, iktisatçıların olduğuna işaret eden Erdoğan, “Ama misyonu noktasında ağırlık nerededir? Yargıtay’dadır” ifadesine vurgu yapmıştı.

Yargıtay ile AYM arasındaki krize ilişkin olarak “Buradaki kavganın tarafı olacak halim yok, o ayrı bir şey. Ama işin hakemliğine gelince bu hakemliği yapma da tabii bize görev düşebilir. O da bize yine Anayasa’nın yüklediği bir görevdir Cumhurbaşkanı olarak. Temennimiz odur ki tabii böyle bir gerilim olmasaydı” şeklinde konuşan Erdoğan, Yargıtay başkanı ile görüştüğünü ve gerekirse Anayasa Mahkemesi başkanıyla da görüşeceğini söylemişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cuma günü yaptığı açıklamada da, Yargıtay’dan yana tavrını koymuş, yeni Anayasa çağrısı yapmıştı.

Paylaşın

CHP Lideri Özel, Yerel Seçim Hedeflerini Açıkladı

31 Mart 2024 yılında yapılması planlanan yerel seçimlere ilişkin değerlendirmede bulunan CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel, “Halihazırda yönettiğimiz bütün belediyeleri tekrar kazanmak ve bu listeye yeni belediyeler eklemek istiyoruz” dedi ve ekledi:

“Başta memleketim Manisa, kazanmaya çok yakın olduğumuz Bursa ve komşu illerimizdeki belediyeleri kazanmayı, sahil şeridini kalınlaştırmayı, Karadeniz dahil az sayıda belediye kazandığımız bölgelerde daha fazla belediyeyi yönetmeyi hedefliyoruz. Alınabilecek çok sayıda belediyeyi daha yönetme iddiamızın yanı sıra, siyasetimizde 10 yıldır var olan, “Yüzde 52’ye Yüzde 48’lik” dengeyi gösterdiğimiz aday profili ve uygulayacağımız siyaset ile iktidar bloku aleyhine değiştirmeyi amaçlıyoruz.”

Hafta sonu yapılan kurultayda Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 8. genel başkan seçilen Özgür Özel, yerel seçimlerdeki hedefini açıkladı, tüzük kurultayı vaatlerinin arkasında durduğunu söyledi.

Cumhuriyet Gazetesi’nden Sertaç Eş’e konuşan Özgür Özel, sorunu olan her yurttaşın yanında ya kendisinin ya da bir CHP’linin mutlaka olacağını söyledi.

Özel, “Laikliği savunmaktan mahcubiyet duymayan bir çizgide, tabanımızın hassasiyetlerinin farkında ama tabanımızı genişletmek için siyaset yapacağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini hep birlikte iktidar yapacağız” dedi. Özel, partinin daha demokratik bir yapılanmaya gitmesi için her fırsatta dile getirdiği vaatlerinin arkasında olduğunu da vurguladı.

Yerel seçimlere ilişkin değerlendirmede bulunan Özel, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak yerel seçimlerde, halihazırda yönettiğimiz bütün belediyeleri tekrar kazanmak ve bu listeye yeni belediyeler eklemek istiyoruz.

Başta memleketim Manisa, kazanmaya çok yakın olduğumuz Bursa ve komşu illerimizdeki belediyeleri kazanmayı, sahil şeridini kalınlaştırmayı, Karadeniz dahil az sayıda belediye kazandığımız bölgelerde daha fazla belediyeyi yönetmeyi hedefliyoruz.

Alınabilecek çok sayıda belediyeyi daha yönetme iddiamızın yanı sıra, siyasetimizde 10 yıldır var olan, “Yüzde 52’ye Yüzde 48’lik” dengeyi gösterdiğimiz aday profili ve uygulayacağımız siyaset ile iktidar bloku aleyhine değiştirmeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Tüzük kurultayına ilişkinde konuşan Özgür Özel, şunları söyledi: “15 Eylül günü adaylık açıklamam sırasında kamuoyuna ilan ettiğim, ardından il kongrelerinde ve il gezilerinde verdiğim ve kurultay konuşmamda da ifade ettiğim tüm vaatlerin arkasındayım, tüzük değişiklikleri de dahil. Tüzük konusundaki taahhütlerimizi yerine getireceğiz.

Önümüzdeki hafta il başkanlarımız ile bu konu gündemli bir toplantı yapacağız ve önerilerini alacağız. Taahhüt ettiğimiz değişiklikleri yapacağız.  İlan edilen tarihte daha önce verilmiş taahhütleri de yerine getirmek üzere tüzük kurultayı yapacağız. Ancak tüzüğümüzdeki esaslı değişikliği, dünyadaki iyi örnekleri de inceleyerek yerel seçimlerden sonra yapacağız.”

Paylaşın

CHP Lideri Özel’den “Yerel Seçimler” Mesajı: İktidarın Anahtarı Olacak

Memleketi Manisa’da açıklamalarda bulunan CHP Lideri Özgür Özel, “Çetin ve zorlu bir yola çıkıyoruz. Derhal bir üye kampanyası başlatıyoruz. Halk artık iktidarı değiştirecek bir CHP istiyor” dedi ve ekledi:

“Bütün CHP’lilere diyorum ki; Biz değiştik, gençleştik, güçlendik. Partinin kapıları size açık’ diyin. Önümüzdeki yerel seçimde başarılı olursak bu iktidar daha fazla duramaz. Yerel seçimler iktidarın anahtarı olacak. Hep birlikte çalışacağız, iktidarı değiştireceğiz.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı seçilen Özgür Özel ilk ziyaretini gerçekleştirdiği memleketi Manisa’da açıklamalarda bulundu. Gazete Duvar’ın aktardığına göre; Özel’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Manisa’dan başka bir yürüyüşe başlıyoruz. Çetin ve zorlu bir yola çıkıyoruz. Derhal bir üye kampanyası başlatıyoruz. Halk artık iktidarı değiştirecek bir CHP istiyor. Bütün CHP’lilere diyorum ki; Biz değiştik, gençleştik, güçlendik. Partinin kapıları size açık’ diyin. Önümüzdeki yerel seçimde başarılı olursak bu iktidar daha fazla duramaz.

Yerel seçimler iktidarın anahtarı olacak. Hep birlikte çalışacağız, iktidarı değiştireceğiz. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin hiçbir sorunu kalmadı. Bundan sonra birlik olacak, beraberlik olacak.

Eşim Didem’le birlikte yarın Ankara’ya gidiyoruz. Kemal bey ve Selvi hanımın evlerinde kahvelerini içiyoruz. Sonra hep birlikte devir teslim törenini yapacağız, hep birlikte iktidar yürüyüşünü başlatacağız. Belediye başkanlarının seçiminde millet kimi istiyorsa ona görev vereceğiz.

Genel Başkanlar kendi şehirleriyle özdeşleşirler, şimdi sıra Manisa’da. Manisa’dan bundan sonra tek bir şey istiyorum; Özgür Özel’in memleketinde tüm ilçe belediyelerinde ve büyükşehir belediyesinde Özgür Özel’in partisinin belediye başkanlığını istiyorum.”

Manisa’daki programı öncesi İzmir’e gelen Özel, havalimanında davul, zurna ve meşalelerle karşılandı. İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na gelen Özel’i, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP il teşkilatı ve ilçe belediye başkanları karşıladı.

Yoğun ilgi gören Özel, kalabalığın arasında ilerlemekte güçlük çekti. Davul, zurna eşliğinde meşalelerin yakıldığı karşılama programı sonrası Özel, kara yolu ile Manisa’ya geçti.

Paylaşın