Ayhan Bozkurt kimdir?

6 Haziran 1971 yılında Amasya’da dünyaya gelen Ayhan Bozkurt, Çorum Atatürk Lisesini ve Uludağ Üniversitesi Felsefe bölümünü bitirdi. Mimar Sinan Üniversitesinde iki yıl modellik yaptı. Ayhan Bozkurt’un şiirlerinin ana izleği korkudur.

Haber Merkezi / Hişt ve Öküz dergilerinin yayın kurullarında yer aldı, senaristlik yaptı. Birçok yapımda oyuncu olarak yer aldı. Şiirleri Hişt, Gösteri, Öküz, Yeni Biçem, Atika, Göçebe gibi dergilerde yer aldı. Güldüşü Tangolar adlı oyunu 1997’de Mimar Sinan Üniversitesi Oditoryumunda sergilendi. İlk kitabı Ömür Ölümün Önsözü ile 1995 Rıfat Ilgaz Cide Edebiyat Ödülü’nü kazandı.

Yazmanın bir bedel ödeme olduğunu söyleyen Ayhan Bozkurt’un şiirlerinin ana izleği korkudur. Bu konudaki görüşlerini şu sözlerle dile getirir:

“İyi olmanın bir faydası yok. Hep derler ya, dünyayı güzellik kurtaracak. Dünyayı güzellik falan kurtarmayacak. Bu asla karamsar bir düşünce değil. Korkunun bittiği anda çok yaşanılası bir dünyanın var olacağı da söylenemez. Dolayısıyla korku, şiddet, acı ve hüzün hep var olacaktır. İyinin var olduğu gibi. Benim şiir serüvenim ona yönelik olduğu için, korkunun bitmesi beni mutlu kılmaz.”

Yapıtları; 28 Numaralı Oda, Al Sana Aşk, Ömür Ölümün Önsözü, Şehir Soyuldu

“Erotik Prenses”

benim de elle tutulur bir gecem var
sakın korkma!
elmas boynuna takılı infilakı muazzam tutanaklarda
az fedakar
az sakıncalı…
ellerinin ve gözlerinin
ve ayaklarının tozuyla geldiğin bu gezegen
ortadan ikiye bölünsün
benim de dışarıda efsunlu bir gecem var!
giden her şeydesin
giden her şeyde sevgilimsin.
ağlıyorum,
bağırıyorum,
kovuluyorum ruhum
sana sarıldıkça -ki zayıf bir ihtimal- duruluyorum
iki gözümü oysun en ahlaksız aşk
prensesim, sesim
en mukaddes serserim ağzını bana ver
küçülüp gitmeden yürüyüp gidelim

Paylaşın

Aydın Uysal kimdir?

1984 yılında İzmir’in Kiraz İlçesi’nde dünyaya gelen Aydın Uysal, ilk ve orta öğrenimini Kiraz’da tamamladı. Halen yüksek öğrenimine devam eden Uysal, Ödemiş Küçük Menderes Gazetesi’nin ve Ödemiş Yerel Güç Gazetesi’nin bölge temsilciliği yaptı. Demokratik kitle örgütlerinde görev aldı. Edebiyatçılar Derneği üyesidir.

Haber Merkezi / Şiirle 1999 yılında tanıştı.  Şiirleri; İmgelem , BH Edebiyat , Gri, Ussuz  ve Mevsimsiz Kültür Sanat Edebiyat Platformu gibi dergi ve sitelerde yayımlandı. 2003 yılında ”Şiir Yüklü Gemi” adlı şiir kitabı yayımlandı. 2005 yılında Simge dergisinin yayınlamış olduğu Yeni Şiirler ve Öyküler antolojisinde şiirleri yer aldı. 2008 yılı Ocak ayında 2. şiir kitabı olan ” İki Damla Gözyaşı Teselli Tutanakları” kitapatelyesi yayınlarından çıktı. 3.Şiir dosyası hazır olan şair, şiirin yanı sıra öykü ve oyun yazıları da yazıyor.

Yapıtları; Şiir Yüklü Gemi, İki Damla Gözyaşı Teselli Tutanakları

“Dile Gelmeyen Su (s)”

dilime su(s) düştü
geceye hüzün
apartman boşluğuna sıkışmış kalbim
sana çöküyor kimi akşamlarda

yoksul duygular yağmurundayım
sayfalara damlıyor gökyüzü
uzunca sohbetlerin ardından
sandık lekesine bürünmüş sesler

söylemlerinde hatırı kalmış su(s)
yırtılmış ruhundan sızıyor

patlamış acının freni
öldürmeden bırakır mı hiç

boğazımda düğümlenen
kan kusması dilimdeki su(s)

“Düş Kenti”

martılar geçiyor
kelimeler liman kalabalığı
içindesin
dışarıya vuran güneşin
kavgada daha şafak sökmemiş

martılar ölüyor gün ortasında
sabahın ilk uyanışlarında
soğuk düşler kenti gözlerin

Paylaşın

Aydın Şimşek kimdir?

1960 yılında Çorum’un Mecitözü İlçesi’nde dünyaya gelen Aydın Şimşek, babasının memuriyeti nedeniyle İlkokul, ortaokul ve lise öğrenimimi farklı il ve ilçelerde tamamladı. 1978 yılında kamuda çalışmaya başladı. 1983 yılında açığa alındı ve yargılandı.

Haber Merkezi / Devlet Güvenlik Mahkemesinde yargılandı ve 6 yıl cezaya çarptırıldı. Çeşitli cezaevlerinde yattı. 1980’den bugüne yazın – düşün hayatının içinde çeşitli kültür – sanat – edebiyat dergilerinde yazı işleri müdürü ve sanat yönetmeni olarak görev aldı. Kum yayınlarını kurdu. Kum ve Deliler Teknesi dergisini çıkardı.

Yurtiçi ve dışındaki dergilerde kimi günlük ve süreli yayınlarda, sanat, politika, felsefe yazıları yazdı. Yazı ve şiirleri Yarın, Virgül, Yaba-Öykü, Damar, Dönemeç, Argos, Varlık, Edebiyat ve Eleştiri, Bilim ve Ütopya, Defter, Kum, Eski, İle, Agora, Fanatik, Sana” Olayı, Milliyet Sanat, Parantez (Almanya) Papirüs, Cumhuriyet, Cumhuriyet Kitap Eki, Gündem Gazetesi, Bir Gün Gazetesi, Radikal Kitap Eki gibi dergi ve gazetelerde yer aldı.

Yapıtları; 

Şiir; Ertelenmiş Buluşma, Arınmış ve Ölümsüz, Ayrılıklar İmgedir, Aşk Ayrılığı da Bilir, Susmalar Kitabı, Sesler Kitabı

Araştırma – İnceleme; Siyasal Tarih Sürecinde Sanat ve İktidar, Siyasal Tarih Sürecinde Estetik ve Eylemlilik, Yaratıcı Yazarlık ve Deneysel Düşünce, Estetik ve Mücadele Estetiği

Ödülleri; 1989 İnsan Hakları Derneği Şiir ödülü / Arınmış ve Ölümsüz ile, 1996 Ali Rıza Ertan Şiir ödülü / Ayrılıklar İmgedir ile, 1999 İbrahim Yıldız Şiir Ödülü / Aşk Ayrılığı da Bilir ile, 1999 SES Ödülü, 2000 Damar Dergisi Emek Ödülü, 2003 Behçet Aysan Şiir Ödülü / Susmalar Kitabı ile

Paylaşın

Aydın Hatipoğlu kimdir?

11 Aralık 1940’da Şanlıurfa’da dünyaya gelen Aydın Hatipoğlu, Karagümrük İlkokulunu, 1961 yılında Haydarpaşa Lisesini bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümüne kaydoldu ancak okulu bitiremeden ayrıldı.

Haber Merkezi / İstanbul’da bir nakliyat şirketinde yöneticilik yaptı, daha sonra reklam yazarlığı ve yönetmen olarak çalıştıktan sonra, emekli olan Aydın Hatipoğlu, 11 Kasım 2010’da İstanbul’da vefat ettiertesi gün Karacaahmet Mezarlığına defnedildi.

Aydın Hatipoğlu, Türk Edebiyatçılar Birliğinde (Genel Sekreter), Türkiye Sanatçılar Birliğinde (Kurucu ve Genel Sekreter), Türkiye Yazarlar Sendikasında yönetim kurullarında, Nazım Hikmet Vakfı, Emin Türk Eliçin Vakfı ve Türkiye Yazarlar Sendikasında yönetim kurulu üyeliği yaptı.

Aydın Hatipoğlu, 1960 kuşağının toplumcu şairleri arasında yer aldı; imge örgüsündeki sıkı doku, inançlı bir kararlılık, tükenmek bilmez yarın umudu, yöresel özellikleri çağdaşlık potasında eritme, anlamı ve sesi şiirin bütününe yayma özellikleri ile öne çıkan şiirler yazdı.

İlk şiirleri 1958’de Yelken dergisinde yayınlandı. Ataç, Yeditepe, Yeni Gerçek’te yazmayı sürdürdü. 1971 Şubat’ında yayına başlayan Gelecek dergisinin kurucuları arasında yer aldı. Yansıma, Yeni Adımlar, Karşı, Gerçek Sanat, İnsancıl, Varlık vb. dergilerde ve Evrensel gazetesinde yazdı. Ayrıca Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yayımladığı Bizim Gazete’de köşe yazarlığı yaptı.

Miting şiiriyle 1979 Hasan Tahsin Şiir Yarışmasında mansiyon, Yalnız Karanfil Sokağı şiiriyle 2004 Ceyhun Atuf Kansu Şiir ödüllerine layık görüldü. Bazı şiirleri Rusça, Bulgarca, Romence, Arapça, İngilizce ve Fransızcaya çevrildi ve antolojilerde yer aldı. (Kaynak: teis.yesevi.edu.tr)

Paylaşın

Aydın Afacan kimdir?

25 Kasım 1964 yılında Bingöl’de dünyaya gelen Aydın Afacan, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Yüksek Okulu ve Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimlerinden mezun oldu. Ankara’da yaşayan Afacan, bilimsel çalışmaları yanında sanat hayatına da devam etmektedir.

Haber Merkezi / 1999’da hazırladığı, “Cumhuriyet Dönemi Şiirinde Yunan ve Latin Mitologyası” çalışmasıyla Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eğitimin Kültürel Temelleri Anabilim ve Güzel Sanatlar Eğitimi Bilim Dalı’nda yüksek lisans ve aynı birimde 2013 yılında hazırladığı “Yazınsal Nitelik Açısından İlköğretimde Şiir ve Eğitimi” çalışmasıyla doktora eğitimini tamamladı. Çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları yayımlandı.

Pek çok kurumda, özellikle sanat-mitoloji alanında konferans ve seminerler verdi, sempozyumlarda görev aldı. 1996’da yayımlanan Itır ve Güneş isimli eseriyle Yunus Nadi Şiir Ödülünü aldı. 2003’te master tezini Şiir ve Mitologya adıyla yayımladı. 2006-2012 yıllarında Türkiye Yazarlar Sendikası’nın Ankara temsilciliğini yaptı.

Afacan, sanatın çeşitli alanlarında yazılar yazdı. Yayımladığı şiir kitapları yanında, Kül Öykü’de Foto-Grafi başlığıyla bakış ve göz konularında arkaik birikimi yansıtan denemeler kaleme aldı. Sincan İstasyonu dergisinde “Bulut Defteri” başlığıyla çeşitli sanat alanlarına dair eleştirel denemeler yayımladı.

Yazar, uzmanlık alanı olan mitoloji ve şiir üzerinde ciddi birikim sahibidir. Şiirlerinde Zerdüştî literatürden Yunan mitolojisine uzanan geniş bir birikim göze çarpar. Arkaik dil ve sembollerin yoğun olarak kullanıldığı şiir kitaplarında özellikle “ateş” metaforu üzerinde durduğu, ateşin mitolojik dilini kullandığı görülür. Bu anlamda şiirleri psikomitik, antropolojik ve felsefi okumalar için uygundur.

Paylaşın

Aydanur Saraç kimdir?

29 Temmuz 1968 yılında Artvin’in Ardanuç İlçesi’nde dünyaya gelen Aydanur Saraç, Atatürk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesini bitirdi. Uzun yıllar hemşire olarak çalıştı. Bir süre mesleğine ara verip bir kamu kuruluşunda altı yıl boyunca kütüphane sorumluluğu görevini sürdürdü. Aile Danışmanlığı (bütüncül psikoterapi) ve deneyimsel çocuk oyun terapistliği eğitimi aldı.

Haber Merkezi / Sonra Güller Kırmızı adlı kitabıyla Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği (KYÖD) “2003 Ulusal Şiir Ödülleri” özel jüri ödülünü, ikinci dosyada yer alan “Değişim” şiiri ile Bartın Belediyesi’nin 2005 yılında düzenlemiş olduğu şiir yarışmasında üçüncülük ödülü kazandı. Kum, Damar ve DelilerTeknesi adlı dergilerde yazın kurulunda görev aldı. Uzun yıllar Akköy Dergisi’nin Ankara temsilciliğini sürdürdü.

İlk şiirleri 1997’de Damar ve Papirüs dergilerinde yayınlanan şairin, eserlerinin yayınlandığı başlıca dergiler şunlardır: Kavram Karmaşa, Kıyı, Bahçe, Agora, Kum, Akköy, Ağırol Bay Düzyazı, Beşparmak, Çıkın, Kül, Paspatur, GüzelYazılar, Şiir Ülkesi, Öteki-siz, Çalı, Değirmen, (online dergiler; Yaprak, Anafilya, Mavi Ada, Cafrande, Gerçek Edebiyat, Yerelce) Tay, İle, Nikbinlik, Deliler Teknesi, Sincan İstasyonu, Mühür Edebiyat, Zalifre.

İlk kitabı Sonra Güller Kırmızı’da toplumsal duyarlılığı yansıtan şiirlerle birlikte kadının varoluşsal yanını destekleyen şiirlere yer verdi. İkinci kitabı Mesafeler’de ise, bireyin içsel yolculuğundan, yalnızlığından, zamanın ve insanın değişime yenilen ilişkilerinden söz etmeyi tercih etti. Mesafeler kitabı, sadeleşen diliyle şairin kendi şiir diline/söylemine ilişkin sahip olduğu estetik bir duyarlılığı yansıtması bakımından da önemlidir.

Her ne kadar şairin özne yerine toplumun önceliğini vurguladığı söylenebilirse de bireyin iç dünyası ve hayata yaklaşım biçimi ağırlıklı olarak kendini gösterir. Bu şiirlerde yalnızlaşan bireyin iç sıkıntısı ve hayata yabancılaşan insanın acıları yansıtılmaya çalışılır. Aydanur Saraç, kendini kolayca ele veren şiirlerden çok, kapalı anlatımıyla çağrışımlı şiirler yazmayı tercih eder. Mesafeler adlı kitabındaki “Bir Ölünün Dili İçin” başlıklı şiirinde olduğu gibi yaşam karşısında incinen insanın şiirini yazmaya çalışır.

Paylaşın

Aydan Yalçın kimdir?

1964 yılında Mersin’in Silifke İlçesi’nde dünyaya gelen Aydan Yalçın, ilk ve Orta öğrenimini Silifke’de, Lise öğrenimini Ankara’da tamamladı. Yükseköğrenimini Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümünde yaptı.

Haber Merkezi / Tarım ve Köyişleri Bakanlığında idareci olarak görev yapmaktayken 2005 yılında emekliye ayrıldı. 2014 yılında memleketi Mersin’de bir özel fizik tedavi ve rehabilitasyon tıp merkezinde idareci olarak tekrar çalışma hayatına başladı. Bir kız evlada sahip olan şair, şiire ve edebiyata olan tutkulu yaşamını şimdilerde Mersin’de sürdürmektedir. Çağdaş Şair ve Yazarlar Derneği Kurucu üyesidir.

Şiir ve yazıları; Varlık, Hayal, Yasakmeyve, Sincan İstasyonu, Kurşunkalem, Lacivert, Patika, Ada, Karşın, Mühür gibi birçok şiir ve edebiyat dergilerinde yayınlandı. Çok sayıda uluslararası festival ve etkinliklerde görev aldı.

Şiirleri; Fransızca, İngilizce ve Romence’ye çevrildi ve çeviri şiirleri birçok yabancı dergi ve antolojilerde yer aldı. Ayrıca şair; çocuk şiirleri, şiir üstüne düşünce yazıları, deneme ve öyküler de yazmaktadır. Bir dönem Karşın adlı edebiyat ve sanat dergisinin yazı işleri müdürlüğünü de yapan şair, Çağdaş Şair ve Yazarlar Derneği kurucu üyesidir.

Ödülleri; Kumru şiir ve Lacivert Sanat 1.lik ve jüri özel ödülü, Akdeniz’e Bakış A.Neşet Dinçer özel ödülü, Şair İbrahim Yıldız mansiyon ödülü

Kitapları; Aşkence (şiir), Ay Konuşsun (şiir), Gül Makası (şiir), Kırbaç Düğümü (şiir), Dikenli Taç (şiirsel deneme)

Paylaşın

Atilla İlhan kimdir?

15 Haziran 1925 yılında  Menemen İlçesi’nde dünyaya gelen Atilla İlhan, 10 Ekim 2005’te hayata gözlerini yumdu. Atilla İlhan, ilk ve ortaokulu İzmir’de ve babasının işi nedeniyle farklı kentlerde tamamladı. İzmir Atatürk Lisesi birinci sınıfta kız arkadaşına Nazım Hikmet şiiri göndermesi nedeniyle 1941’de üç hafta gözetim altında kaldı, 1ki ay hapiste yattı.

Haber Merkezi / Okuldan uzaklaştırıldı. Türkiye’nin hiçbir yerinde okuyamayacağına dair bir belge verildi. Danıştay kararıyla okuma hakkını tekrar kazandı. İstanbul Işık Lisesi’nden mezun oldu. İstanbul Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Üniversite ikinci sınıf öğrencisiyken Paris’e gitti. Dönüşte başı polisle derde girdi ve sık sık gözaltına alındı. Gerçek gazetesinde yayımlayan bir yazısından nedeniyle hakkında soruşturma açılınca Paris’e gitti.

Dönüşte bir süre daha Hukuk Fakültesi’ne devam etti. Son sınıfta öğrenimini yarıda bırakarak gazeteciliğe başladı. Vatan gazetesinde sinema eleştirileri yazdı. Askerlik sonrası sinema çalışmalarına ağırlık verdi. Ali Kaptanoğlu adıyla onbeşe yakın senaryo yazdı. Babasının ölmesi üzerine İzmir’e döndü ve Demokrat İzmir gazetesinin başyazarlığını ve genel yayın yönetmenliğini yürüttü. 1968’te evlendi, 15 yıl evli kaldı. 1973’te Bilgi Yayınevi’nin danışmanlığını üstlenerek Ankara’ya taşındı.

81’e kadar Ankara’da kalan yazar daha sonra İstanbul’a yerleşti ve gazetecilik serüveni Milliyet ve Gelişim Yayınları ile devam etti. Bir süre Güneş gazetesinde yazan Attilâ İlhan, 1993-1996 yılları arasında Meydan gazetesinde yazmaya devam etti. 1996 yılından beri köşe yazılarını Cumhuriyet gazetesi’nde sürdürdü.

Lise son sınıftayken amcasının kendisinden habersiz katıldığı CHP Şiir Armağanı’nda Cebbaroğlu Mehemmed şiiriyle ikincilik ödülünü kazandı. Üniversite yıllarında Yığın ve Gün gibi dergilerde ilk şiirleri yayınlanmaya başladı. 1948’de ilk şiir kitabı Duvar’ı yayınladı. İzmir’de Yasak Sevişmek ve Aynanın İçindekiler serisinden Bıçağın Ucu adlı kitaplarını yayınlandı.

Sırtlan Payı ve Yaraya Tuz Basmak, Fena Halde Leman’ı Ankara’da yazdı. 1970’lerde Türkiye’de televizyon yayınlarının başlaması ve geniş kitlelere ulaşmasıyla beraber Attilâ İlhan da senaryo yazmaya geri dönüş yaptı. Sekiz Sütuna Manşet, Kartallar Yüksek Uçar ve Yarın Artık Bugündür senaryosunu yazdığı dizilerdi.

Yapıtları;

Şiir; Duvar, Sisler Bulvarı, Yağmur Kaçağı, Ben Sana Mecburum, Bela Çiçeği, Yasak Sevişmek, Tutuklunun Günlüğü, Böyle Bir Sevmek, Elde Var Hüzün, Korkunun Krallığı, Ayrılık Sevdaya Dahil, Kimi Sevsem Sensin

Roman; Sokaktaki Adam, Zenciler Birbirine Benzemez, Kurtlar Sofrası, Aynanın İçindekiler, Bıçağın Ucu, Sırtlan Payı, Yaraya Tuz Basmak, Dersaadet’te Sabah Ezanları, O Karanlıkta Biz, Fena Halde Leman, Haco Hanım Vay, Allahın Süngüleri-Reis Paşa

Öykü; Yengecin Kıskacı

Deneme-Anı; Abbas Yolcu, Yanlış Kadınlar Yanlış Erkekler, Anılar ve Acılar, Hangi Sol, Hangi Batı, Hangi Seks, Hangi Sağ, Hangi Atatürk, Hangi Edebiyat, Hangi Laiklik, Hangi Küreselleşme

Attila İlhan’ın Defteri; Gerçekçilik Savaşı, ‘İkinci Yeni’ Savaşı, Faşizmin Ayak Sesleri, Batı’nın ‘Deli Gömleği’, Sağım Solum Sobe, Ulusal Kültür Savaşı, Sosyalizm Asıl Şimdi, Aydınlar Savaşı, Kadınlar Savaşı

Cumhuriyet Söyleşileri; Bir Sap Kırmızı Karanfil, Ufkun Arkasını Görebilmek, Sultan Galiyef, Dönek Bereketi
Yıldız, Hilal ve Kalpak

Çevirileri; Kanton’da İsyan (Malraux), Umut (Malraux), Basel’in Çanları (Aragon)

Ödülleri; 1946 Cumhuriyet Halk Partisi Şiir Yarışması İkincilik, 1974 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü

Paylaşın

Atiye Danış kimdir?

16 Ocak 1957 yılında Siirt’te dünyaya gelen Atiye Danış, AÖF Sosyal Bilimler Programı mezunudur. Edebiyatın her dalından eserleri çeşitli sanat dergilerinde – antolojilerde – gazetelerin ilgili sayfalarında – ansiklopedilerde ve de kaynak gösterilen kitaplarda yayımlanmıştır.

Haber Merkezi / Atiye Danış’ın şiirleri, Hisler Bulvarı, Gülpınar, Bizim Ece, Bakırçay gibi dergilerde yayımlandı, ulusal televizyon kanalları ile radyo programlarında okundu. Siyaset, ekonomi, toplum içerikli, eğitim, sokak çocukları, uyuşturucu ve madde bağımlılığı, misyonerlik faaliyetleri konularında makaleler yazdı.

Bu makaleleri; Star Ekonomi dergisi ve Marmara Bölge Gazetesi’nde yayımlandı. Çeşitli televizyon kanallarında tartışma programlarına konuşmacı olarak katıldı. Mangal Peşinde Hazan adlı bir şiir kitabı vardır.

“Bahar ve güz gibi”

Gittin sevgili bahar ve güz gibi
Herkeslerden sakındığım yağız
Nasıl da kem nefeslerden ürkerdim
Seni canımın canına nasıl da gizlerdim
Yetmez miydim sana söyle yar
Ben ki miladında tutsak bir beden

Gözlerim
Hüzzam yeşillerden süzdüklerim
Kör karayı bile her dem ümitle beklediğim
Adına yosun ipinden hasretler ilmeklediğim
Yollarında bin yemin gibi ben yeterdim sana
Eğer ki özlediğini beklediğini bilseydim
Öyle kolay silip geçtin…

Nihayetinde dudaklarımda sustu aşk
Bütün mevsim çiçeklerinden gülmeleri mi
Gökkubbede büyüttüğüm ümitlerimi
Uğruna yazdığım onca şarkı ve şiirlerimi
Maralı Ceylan gibi sektirdim hepsini
Vuslatsız bir ömrü nehre salındım biçare

Ve ellerimle
Hasretini her gün biraz daha yoğurdum
En sevdiğim sen…
Şimdi en ulaşılmazım erken kışım oldun yar…
Bu aşkın adı vurgun yedi artık İda’dan
Gittin sevgili bahar ve güz gibi.

“Duy sevgili yar”

O yıpranmış ruhunun viran bedeninin
Söküklerini ellerimle dikmeye geldim
Yüreğinin yangınlarını sevgili
Bahtımın bahreyninde köze yatırıp
Aşk-ı muhabbet ile söndürmeye geldim
Bilirim ey kalbi can yanım
Kaç asırdır bekledin dönmemi
Ben miladı tükenen en rem uykulardayken
Sen gözlerin yollarda şeş beş kendini eyledin
Uyandım işte tıpkı kardelen misali sevgili
Şimdi an gibi hatırımda dünlerin her biri
Döndüm bak sendeyim sevgili
Köklerini turaptan söktüğüm aşkımı vermeye
Zifir gecelerini bahtıma gün etmeye geldim
Sevincin vuslatın kırmızı fistanını giyerek
Ehli semazenler gibi dönmeye geldim
Sev/gi…
Ayrılıkların mevsimine güneşler getirerek
Yar …
Gönül dolusu sevdamla sana geldim…

Paylaşın

Atilla Elüstün kimdir?

16.08.1961 yılında Ankara’da dünyaya gelen Atilla Elüstün, öğretmen anne ve memur babanın ikinci oğludur. İlk, orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladı. Daha sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındılar.

Haber Merkezi / Atilla Elüstün, halen özel bir firmada satış müdürlüğü yapmaktadır. İlkokuldan beri edebiyat, önemli ölçüde şiirle ilgilendi ve çeşitli etkinlikler ve eğitim çalışmalarında yer aldı.

Şiirlerinden bazıları çeşitli edebiyat dergilerinde yayınlandı; Sair Çıkmazi Dergisi, Çıkmaz Şairler Derneği Dergisi, Yalın Ayak Dergisi, Çıplak Ayak Dergisi, Yasayan Yarin Edebiyat Dergisi….

Halit Doğuş ile Mustafa Barış adında iki oğlu vardır ve Atilla Elüstün onları hazinesi olarak görür. Atilla Elüstün, çok alçakgönüllü bir insan ve mütevazı bir hayat sürmektedir.

“Yalnız Yaz”

gözbebeklerinde
içtim denizi

dudaklarının kumsalında
güneşlendim

dertli başımIn limanı oldu
omuzun
fırtınalarda sığınabildiğim

serinledim kirpiklerinin
gölgesinde

bir tek
beyninden kalbine giden yolda
tökezledim

“Biz”

gizem çökmüşse
kıyısına Erenköy ün
mahsundur masumdur
pusludur;düşlerimiz
şeytani cirit atmaz
tilkiler beynimizde
aşağılamadan yaşatırız
anlarımızı/anılarımızı
kutsal yaşanılacaklardır
sonra ki günlerimiz
ikiyüzlü sokaklarda yürümek
ve resmetmek değildir
gözlerimizdeki yeşil
hüznümüzü yüreğimizde döveriz
acıtsada her zerremizi
lafı ikiletmeyiz
küsmeyiz
küsemeyiz geceye
elversede
ufku delecektir yeniden
sımsıcak gülümseyerek
…/ yerimizi
haddimizi biliriz…

Paylaşın