Osmaniye: Karasu Şelalesi

Karasu Şelalesi; Osmaniye’nin Düziçi İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’ne 7 kilometre mesafededir.

Düldül dağının eteğinde yeşillikler arasında Sabun Çayı üzerinde bulunan Karasu Şelalesi turizm potansiyeline sahip başka bir doğal güzelliğimizdir.

Yaklaşık 10 metre yükseklikten akan Karasu Şelalesi, doğa yürüyüşü ve fotoğraf çekimi için yerli ve yabancı birçok ziyaretçi çekmektedir.

Şelale, muhteşem görüntüsünün yanı sıra, özellikle yaz aylarında serinlemek isteyenler için ideal bir ortam sunmaktadır.

Mükemmel doğa manzaralarıyla karşılaşacağınız şelaleye gitmeden önce tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Şelalelerin bulunduğu bölgede ihtiyaçlarınızı karşılayacağınız işletme bulunmamaktadır.

Şelalenin yer aldığı vadiye yaya olarak inmeniz ve yürümeniz gerekmekte. Zaman zaman dere içerisinden geçmek zorunluluğu olacağından kıyafet ve ayakkabı konusuna dikkat etmeniz gerekmektedir.

Paylaşın

Osmaniye: Masal Parkı

Masal Parkı: Osmaniye’nin Merkez İlçesi, Adnan Menderes Mahallesi, Musa Şahin Bulvarı üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Bulunduğu bölgede, ekonomi ve turizmine büyük katkı sağlayan Osmaniye Masal Parkı 35 dönümlük arazide 19 farklı konseptin yer aldığı Türkiye bölge ve coğrafyasından yola çıkarak özel olarak tasarlanmış benzersiz bir tema parktır.

Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerinin önde gelen doğal güzelliklerine yer veren; Akdeniz’den Manavgat Şelalesi, İç Anadolu’dan Peri Bacaları, Doğu’dan Ağrı Dağı, Ege’den İzmir Saat Kulesi, Marmara’dan ise İstanbul Silüeti ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Truva Atı ve daha birçok tematik eserin benzerlerinin sergilendiği parkta, Türkiye’nin çevresindeki denizleri ve gölleri temsil edecek şekilde havuzlar da yer almaktadır.

2018 yılında kapılarını açan Masal Park hem çocuklar hem de yetişkinler için birbirinden farklı eğlence opsiyonu sunmaktadır. Masal Parkın 8 dönümü bina ve havuzlardan oluşuyor ve park içerisinde değişik etkinlik ve organizasyonlar için alternatifler de mevcuttur. Türk masal, hikâye ve tarihsel kişiliklerinin heykellerinin bulunduğu parkta; Nasrettin Hoca, Evliya Çelebi, Barbaros Hayrettin gibi karakterler eşliğinde eğlenceye doymak mümkündür.

Beraberinde, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinin adı verilmiş ve teması bu bölgelere has dokunmuş eğlence noktaları bulunmaktadır. Van Gölü Canavarı Temalı Hız treni, Kütahya fincan temalı oyun grubu, Uludağ Tırmanış ve Nuh’un Gemisi temalı Gondol, Galata Kulesi Temalı, Düşüş Kulesi, eğlence ve keyif veren yerler arasındadır.

Osmaniye Masal Parkı eğitime de dolaylı olarak katkıda bulunmaktadır. Park çocukların ve gençlerin gelişimine destek veren, eğlencenin yanında onların görsel öğrenme yetilerine kaynak sunan görsellikler içermektedir. Bu sebeple okullar öğrencilerini eğlenmek ve aynı zamanda öğrenmek için parka getirmektedirler. Sosyal sorumluluk çalışmalarına da önem veren işletme, tüm şehit çocuklarına ücretsiz hizmet vermektedir. Ayrıca tesis şehit yakınlarına, gazi ve gazi yakınlarına ve tüm kamu personeline belirli avantajlar sağlamaktadır.

Paylaşın

Osmaniye: Kırmıtlı Kuş Cenneti

Kırmıtlı Kuş Cenneti; Osmaniye’nin Merkez İlçesine bağlı Kırmıtlı Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İl Merkezi’ne 15 km. uzaklıktaki Kırmıtlı Beldesine Osmaniye Merkezden kalkan Kadirli Otobüsleri ve Köy Koop. Minibüsleri ile 20 dakikada ulaşılabiliyor.

Kırmıtlı Kuş Cenneti, Kastabala Vadisi’nde bulunan kuş alanlarından biridir.

Bölgede gözlemlenen önemli türlerden bazıları şunlardır: Gece Balıkçılı, Yalıçapkını, Alaca Yalıçapkını ve İzmir Yalı.

Yalıçapkınlarının üç türünün bir arada bulunduğu ender alanlardandır. Kırmıtlı Kuş Cenneti bugüne kadar tespit edilmiş 250 kuş türü bulunmaktadır.

Paylaşın

Osmaniye: Kastabala Antik Kenti

Kastabala Antik Kenti; Osmaniye’nin Merkez İlçesi’ne bağlı Kesmeburun Köyü ve Bahçe Köyü sınırları içinde yer almaktadır. İl Merkezi’ne 12 kilometre uzaklıktaki Antik Kent’e asfalt yol ile kolayca ulaşılabilmektedir. Araçsız gelenler için Bahçe, Kesmeburun veya Karatepe Köylerine giden köy dolmuşları ile gidilebilmektedir.

Kent, Ceyhan (Pyramos) Nehri’nin yakınlarında küçük bir ovaya hakim konumdadır. Kastabala’nın yer aldığı Kilikya Bölgesi’nden elde edilen yüzey buluntuları İ.Ö. 2″nci 1000 ile Roma İmparatorluk-Geç Roma Dönemleri arasında farklı dönemlere tarihlenmiştir. Ancak Kastabala’nın İ.Ö. 1’inci 1000  Roma İmparatorluk dönem arkeolojisi henüz yeterince araştırılmamıştır.

Kentte 2009 yılında ilk kez başlatılan ve halen devam eden kazı çalışmalarından elde edilen sonuçlar şimdiden kentin bugüne kadar bilinen tarihçesini değiştirmiştir. Geç Neolitik-erken Kalkolitik; İ.Ö. 5’inci yüzyıl, İ.Ö. 1 – İ.S. 1’inci yüzyıllar, İ.S. 2’nci yüzyıl, İ.S. 4-6’ncı yüzyıllar ve İ.S. 13-15’nci yüzyıllara tarihlenen buluntuların varlığı Kastabala ve bölge arkeolojisine dair eksik bilgileri tamamlayıcı bulgular vaad etmektedir. Kentte sürdürülen kazı ve araştırmalar kentin sınırlarının güneyde Ceyhan Nehri, kuzeyde Karatepe, batıda Kırmıtlı Kuş Cenneti arasında genişleyen verimli ovayı kapsadığını ortaya koymaktadır.

Sur ile çevrili kent merkezindeki yapılar kale tepesinin hâkim olduğu küçük bir vadinin kuzey, güney ve doğu yamaçlarında tespit edilmiştir. Kayalık doğal yükseltiler kuzeyde yerleşmenin doğal sınırını oluşturmuştur. Kentin kuzeybatısında, kalenin kuzeydoğu eteğinde kayaya açılan geçit batı ile doğu konut alanlarını birbirine bağlamaktadır.

Antik kentin Roma İmparatorluk Dönemi’nde (İ.S. 2’nci yüzyıl) sur duvarı ile çevrili olmadığı, ilk savunma sisteminin İ.S. 4’ncü yüzyıl sonlarında inşa edildiği düşünülmektedir. Şehir plancılığı açısından sütunlu cadde yerleşmenin ana aksını belirlemektedir. Duvarlar ve tonozlarla eğimli arazide düz teraslar elde edilmiştir.

Yamaca oturtulan ızgara planlı kentte merkezi yapılaşma ile kamu yapıları arazinin ortasına yerleştirilmiştir. Tiyatro, hamam, dükkanlar, kuzey ve güney kiliseler bu plana uygun parsellerde inşa edilmiştir. Ortaçağ Kalesi ise savunmaya elverişli kayalık bir tepe üzerinde yükselmektedir. Mevcut kamu yapılarının ilk yapı evresi Severuslar Dönemi’ne tarihlenmektedir.

Kastabala antik kentinin genişlediği alanı doğu, kuzey ve güneyde çevreleyen engebeli kayalık yamaçlarda çok sayıda mezar mevcuttur. Kastabala Arkeolojik kazı çalışmaları, Bakanlığımız ile Karadeniz Teknik Üniversitesi Karadeniz Öğretim Üyesi Prof.Dr.Turgut Hacı Zeyrek başkanlığında sürdürülmektedir.

Paylaşın

Osmaniye: Karaçay Şelalesi

Karaçay Şelalesi; Osmaniye’nin Karaçay Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İl Merkezi’ne 4 kilometre mesafede olup, ulaşım, minibüs ve taksilerle yapılmaktadır.

Karaçay Deresi dik yamaçlardan aşağıya inerken 25 metre yüksekliğinde Karaçay Şelalesi’ni oluşturur. Eşsiz güzelliği ile doğa severler için muazzam bir manzara arz eden Karaçay Şelalesi bölgeye ayrı bir değer katmaktadırr.

Karaçay Şelalesi belli bir mesafe arabayla gidildikten sonra ancak patika yolla ulaşılabilen bakir bir doğa harikasıdır. Çukurova’ya has doğal bitkilerin yetiştiği bu alan aynı zamanda günübirlik mesire ve trekking alanıdır. Ayrıca ihtiyaca cevap veren küçük çaplı lokantalar bulunmaktadır.

Mükemmel doğa manzaralarıyla karşılaşacağınız şelaleye gitmeden önce tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Şelalenin yer aldığı alana yaya olarak inmeniz ve yürümeniz gerekmekte. Kıyafet ve ayakkabı konusuna dikkat etmeniz gerekmektedir.

Paylaşın

Osmaniye: Enverul Hamit Camii

Enverul Hamit Camii; Osmaniye’nin Merkez İlçesi, Hacı Osmanlı Mahallesi, Büyük Cami Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

1890yılında inşa edilmiştir. Sonradan yapılan müdahale ile betonarme olarak yenilenmiştir. Cami enine dikdörtgen planlıdır. Son cemaat yerinin ön cephesinde toplam sekiz adet sütün ile sütunları birbirine bağlayan yedi adet kemer yer almaktadır. Doğu ve batı cephelerinde birer sütun ile son cemaat duvarına bitişik birer ayak bulunmaktadır. Son cemaat yerinin üzeri betonarme tabliye tavan ile örtülüdür.

Son cemaat yerinde bir kapı ile harem kısmına girilmektedir. Kapı yuvarlak kemerlidir. Kapının çevresi sonradan çini kaplanmıştır. Camii’ni batı ve doğu cephelerinde birer giriş kapısı daha bulunmaktadır. Harim kısmı ortada dört betonarme ağağın taşıdığı içten sekizgen kasnaklı kubbe ile diğer kısımlar betonarme tabliye tavan ile örtülüdür.

Harim kısmı güney cephede altta altı, üste mahfil katında iki pencere, batı cephede altta dört pencere ile bir kapı, üstte üç pencere, doğu cephede altta beş adet pencere ile bir kapı üstte üç adet pencere, kuzey cephede altta altı, üstte mahfil katında altı adet pencere bulunmaktadır. Mihrap çini kaplıdır. Minber ahşaptan olup korkuluk ve yan ayaklarda geometrik süsleme, süpürgelik kısmında oymalı Rumi motifler kullanılmıştır.

Caminin içerisinde toplam sekiz adet betonarme ayağa oturan U şeklinde mahfil katı yer almaktadır. Mahfil katına kuzey cephede yer alan giriş kapısının iki yanında bulunan merdivenle çıkılmaktadır. Duvarlar moloz taş örgülü ve üzerleri sıvalıdır. Cami dıştan ahşap çatı ile örtülü ve çatı Marsilya tipi kiremit kaplamadır.

Minare batı duvarına bitişik ve taştan inşa edilmiştir. Kaide kare planlı, gövde silindiriktir. Şerefe altı silme şeklinde düzenlenmiştir. Korkuluk taştandır. Külah taş kaplıdır. Caminin kıble cephesi önünde kurtuluş savaşında şehit düşen askerler için yapılmış şehitlik ve şehitler için dikilmiş abide bulunmaktadır. Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne aittir.

Paylaşın

Osmaniye: Ağcabey Camii

Ağcabey Camii; Osmaniye’nin Bahçe İlçesi, Aslanlı Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Mülkiyeti Ağca Bey Vakfına aittir. Camiinin ilk defe ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Fakat mevcut kitabesine göre eser Ağca Bey isimli bir bey tarafından hicri 1224 (Miladi 1809 )’da yaptırılmıştır.

Diğer taraftan bugün yarı ahşap olan caminin kargır kısımları ile orjinal minaresinin, Dulkadiroğulları’ndan Alaüddevle zamanında ve 1489-1490 tarihinde yapılmış olduğu ileri sürülmektedir.

Kare planlı olan Cami’nin beden duvarları moloz taşlardan oluşturulmuştur. Cami’nin üst örtüsünü ahşap kırma çatı oluşturmaktadır. Cami çatısı beden duvarları ile içerideki kesme taş kemerler ve sütunlar vasıtası ile taşınmaktadır.

Bahçe ilçesi dışında ve istasyon yakınında bir mezarlık içindeki iki türbeden biri Ağcabey’e, diğeri ise ailesine aittir. Türbelerin her ikisi de kare planda etrafı açık ve üzeri kubbelidir.

Paylaşın

Osmaniye: Ala Camii

Ala Camii; Osmaniye’nin Kadirli İlçesi, Öksüzlü Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Ala Cami, bölgenin önemli anıtsal yapılarından biridir. İkinci yüzyılın başlarında Romalılar tarafından bir taınak olarak yapılmış, 5. yüzyılda Doğu Roma Döneminde yapılan eklentiyle kiseye çevrilmiştir.

İç ve dış avlusunda taban mozaikleri bulunan kilise, Dulkadiroğlu Alaüddevle Bozkurt Bey’in oğlu Sarı Kaplan Kasım Bey tarafından yaptırılan onarımla bir mihrap ve minare eklenerek Camiye çevrilmiştir.

Üç farklı dönemin inanışının aynı yapıda vücut bulduğu ve günümüze kadar sağlam ulaşan anıtsal yapılardan biri olan Ala Camii, Anadolu’nun kültürel zenğinliğini ve kültür tarihi devamlılığının Osmaniye’deki simgesidir.

Paylaşın

Osmaniye: Almanpınarı Yaylası

Almanpınarı Yaylası; Osmaniye’nin Hasanbeyli İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’ne 4 km uzaklıkta bulunan yaylaya, asfalt yolla ulaşılmaktadır.

Bu bölgenin en eski yaylalarından olan Alman Pınarı, bağlar ve bahçeler arasında kurulmuştur. Kır kahve ve lokantaları ile bakkal ve fırınların hizmet verdiği yaylada kamp kurarak piknik yapılabilir.

Yaylaların yüzyıllardır devam eden klasik amaçlı kullanımlarına günümüzde yeni fonksiyonlar eklenmiştir. Son yıllarda bu alanlar turizm için oldukça ilgi çekmektedir.

Yayla turizmi, yaz aylarında serinleme, dinlenme, dağ-yayla havası teneffüs etme, doğal ortamda doğal yaşamı gözlemleme, doğal ürünler tüketme gibi birçok faaliyetin gerçekleştirilebildiği turizm türüdür. Ayrıca yaylalar yerel, kültürel, sosyal ve etnolojik özellikleri ile de ilgi çeken alanlardır.

Muhteşem görüntüsüyle gürültülü şehir ortamından kaçıp doğanın sesini dinlemek isteyenlere kucak açan Almanpınarı Yaylası’na gitmeden önce her ihtimale karşı tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Yöre halkı, oldukça sıcak ve samimidir. Size her türlü yardımda bulunacağından şüpheniz olmasın.

Paylaşın

Osmaniye: Maksutoğlu Yaylası

Maksutoğlu Yaylası; Osmaniye’nin Kadirli İlçesi, Değirmendere Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Kadirli-Andırın-Kahramanmaraş karayolunun 12 km’sinden kuzeye (sola) dönülerek (Akarca Yaylası) 33 km stabilize yolla ulaşılır.

Yaz aylarında günün belli saatlerinde Kadirli’den minibüs ve jeeplerle gidilebilir. Altyapısı kısmen tamamlanmış olan yaylada; elektrik ve telefon olup, kır kahveleri, bakkallar, kasaplar, et yemekleri sunan küçük lokantalar ve özel doktorlar hizmet vermektedir.

Yöre halkının temiz ve serin havasından yararlanmak için çıktığı yaylanın çevresi tamamen sedir ve köknar ormanları ile çevrilidir. Yaylada yöresel ahşap yayla evleri ile son yıllarda yapılan betonarme binalar, elma, armut, kiraz, vişne ve ardıç türü ağaçlarla iç içedir.

Maksutoğlu yaylasından başlayıp Çardak – Gürlevik – Turna – Söğütoluğu – Dokurcun -Beyoluğu – Çığşar yaylalarından geçerek Savrun Çayının doğduğu Yedi Gözler Mevkii de içine alan, ünlü yazar Yaşar Kemal’in İnce Memed romanına konu olan bu yaylalar çok sayıda çiçek, böcek, ve kuş türünü barındırmaktadır. Kamp yapmanın dışında yerli halkın kullandığı evler kiralanabilir.

Yaylaların yüzyıllardır devam eden klasik amaçlı kullanımlarına günümüzde yeni fonksiyonlar eklenmiştir. Son yıllarda bu alanlar turizm için oldukça ilgi çekmektedir. Yayla turizmi, yaz aylarında serinleme, dinlenme, dağ-yayla havası teneffüs etme, doğal ortamda doğal yaşamı gözlemleme, doğal ürünler tüketme gibi birçok faaliyetin gerçekleştirilebildiği turizm türüdür.

Ayrıca yaylalar yerel, kültürel, sosyal ve etnolojik özellikleri ile de ilgi çeken alanlardır. Muhteşem görüntüsüyle gürültülü şehir ortamından kaçıp doğanın sesini dinlemek isteyenlere kucak açan Maksutoğlu Yaylası’na gitmeden önce her ihtimale karşı tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Yöre halkı, oldukça sıcak ve samimidir. Size her türlü yardımda bulunacağından şüpheniz olmasın.

 

Paylaşın