Osman Türkay Kimdir? Hayatı, Eserleri

1927 yılında Girne`nin Ozanköy’ünde dünyaya gelen Osman Türkay, 24 Ocak 2001 tarihinde yaşlılığa bağlı sağlık sorunları nedeniyle tedavi gördüğü Girne Akçiçek Hastanesi’nde hayatını kaybetti. 

Haber Merkezi / Özel bir İngiliz okulunda okudu. Londra’ya giderek gazetecilik ve felsefe öğrenimi gördü. Şiir yazmaya ortaokul sıralarında başlayan Osman Türkay, şiirlerini “Varlık” ve “Beşparmak” dergilerinde yayınladı. Londra’ya yerleşti ve ingilizce şiirler de yazdı. Birçok Türkçe şiiri İngilizce’ye çevrildi.

Osman Türkay şiirlerinde insanın kainattaki yerini göstermeye çalışır ve işler. 7 Telli, Uyurgezer, Beethoven`la Aydınlığa Ulaşmak, Evrenin Düşünde Gezgin, Kıyamet Günü Gözlemcileri, Variation , Seçme Şiirler, Gaipten Gelen Sesin Haritası belli başlı şiir kitaplarıdır. Şiirleriyle, sayısız edebiyat ödülü kazandı. Albert Einstein Özel Barış Ödülü ve iki Edebiyat Doktorluğu gibi onur ödüllerine de sahip olan şair iki kez de Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterildi. Kitapları dünyanın dört bir yanında çeşitli dillere çevrildi.

“Evrende Rastgele Bir Gezinti” adlı kitabıyla, Amerikan Başarılar Enstitüsü’nün “Yılın Adamı” ve “Bin Yılın Şöhretler Sarayı” ödüllerini, Amerikan Biyografi Enstitüsü’nün “Altın Plak” ödülünü, “Başkanlık Onur Mühürü”nü, Avustralya’da “Uçan Altın Kumru” ödülünü kazandı. Osman Türkay’ın son yıllarda aldığı ödül sayısı 50’yi aştı.

Osman Türkay ayrıca, dünyada en çok mektup alan Türk edebiyatçısı. Hayranları arasında Tayland Prensesi Vemulchadra, Türkoloji Profesörü Anna Masala, Hindistan eski başbakanının eşi Sheila Gürjal ve çok sayıda aristokrat bulunuyor.

Eserleri;

7 Telli, Uyurgezer
Beethoven de Aydınlığa Ulaşmak
Evrenin Düşünde Gezgin
Kıyamet Günü Gözlemcileri
Variation (Variasyon)
Seçme Şiirler
Gaipten Gelen Sesin Haritası

“Beşparmak melodileri”

Bir yaz gününün bu eşref saatinde
Yeşil çamlar
Yalçın kayalar
Başdöndürücü uçurumlar

Kaleler
Şatolar
Saraylar
Kıvrımlı asfalt yollar
Ağaçlar
Pınarlar
Serin sular
Akıp gitmede rüyalarımdan

Şarkılarını dinliyorum cüce beşparmak!
Şarkılarını dinliyorum binlerce kilometre uzakta
Taymis`in süt mavi sisleri ortasında
Evrensel sevgi, ümit ve gerçekten
Beş bin müzik yılı sonra gelecekten
Koparıp zevkimize armağan ettiklerin:
Defne kokan, laden kokan bestelerin
Öyle renkli, öyle candan, öyle derin
Ezgilerin, sezgilerin, çizgilerin
Senin.

“Şair çocuğun sabah duası”

Tanrım ne olur böyle her gün
Gökyüzü masmavi
Hava sımsıcak olsun
Beşparmak dağlarının ötesinden
Güneş evimize annem gibi doğsun
Arınmış sevinçlerle dudaklarımız
Öpsün ışıkta titreşen çiçekleri
Yün iğirsin nineler
Emzirsin nur topu bebekleri anneler
Kırlangıçlar sallasın beşikleri

Tanrım ne olur aklımız
Sokakta serseri köpek taşlamasın
Su gibi bilelim derslerimizi
Öğretmen bir gün de
Derse tokatla başlamasın

Tanrım ne olur Ay yıldızın gölgesinde özgür
Yaşayalım bir ömür boyunca mutlu
Toroslardan esen yelde olsun ana sütümüz
Tanrım ne olur resmi olsun gülsün bugün
Bize sert bakmasın Atatürk`ümüz

Tanrım ne olur bir ömür boyu
Gönül yanığı türküler söylesin çobanlarımız
Unutulsun tarla tarla yeşeren sızılarımız
Hora tepsin halay çeksin oğlaklar
Kaval çalsın kuzularımız

Tanrım ne olur ulu aydınlıklarla
Uçur bizi iri çiçeklerin gönlüne mutlu
Dağdan dağa savrulsun kelebek tozlarımız
Anaç tavuklar açsın kapımızı
Çalar saat gibi vaktinde ötsün
Uyku sersemi horozlarımız

Ku ku diye kuğusun güvercinler
Uçadursun uçaklarında yusufçuklar
Güzel türküler söylesin saksağan
Ve bizi korkutmasın
Tünelden tren çıkarcasına
Yuvasından önümüze davetsiz çıkan
Serseri kara yılan

Paylaşın