Çiftçinin Borcu 800 Milyar Lirayı Aştı

Çiftçilerin ciddi bir borç yükü altında olduğunu belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2025 yılı itibarıyla çiftçilerimizin bankalara olan kredi borcu 784 milyar lira seviyesine ulaştı. Piyasaya olan borçlarla bu rakam 800 milyarın üzerinde” dedi.

Ömer Fethi Gürer, “Eğer 2025 yılında çiftçilere yeterli destek verilmezse, üreticiler için bir başka zor yıl bizi bekliyor. Tarımda sorunun varlığını görmek ve çözüm üretmek için öncelikle çiftçiye gerçekçi destekler sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 2025 yılı tarım bütçesini ve çiftçilerin borç durumunu ele alarak, tarım sektöründeki sorunların giderek derinleşeceği uyarısı yaptı.

Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin ciddi bir borç yükü altında olduğunu belirtti ve şu açıklamayı yaptı: “2025 yılı itibarıyla çiftçilerimizin bankalara olan kredi borcu 784 milyar lira seviyesine ulaştı. Piyasaya olan borçlarla bu rakam 800 milyarın üzerinde. Çiftçi kayıt sistemine (ÇKS) kayıtlı 2,3 milyon çiftçimizin neredeyse hiçbirinin borçsuz olmadığını söyleyebiliriz.”

Gürer, tarım sektörüne sağlanan desteklerin ise yetersiz olduğunu vurgulayarak, Tarım Kanunu’nun 21. maddesine atıfta bulundu. Bu maddeye göre, milli gelirin yüzde birinin çiftçilere verilmesi gerektiğini ifade eden Gürer, 2025 yılı için bu desteğin 615 milyar lira olması gerektiğini ancak verilen desteğin sadece 135 milyar lirada kaldığını belirtti.

2025 yılı tarım bütçesinin yetersiz olduğunu dile getiren Gürer, çiftçilerin birçok farklı girdi için gerekli destekleri alamadığını belirtti. Tarımsal desteklerin ayrıntılarını paylaşan Gürer, mazot, gübre ve tohum gibi kalemlerdeki bütçenin yetersiz olduğunu, bu nedenle çiftçilerin her geçen yıl daha fazla borçlandığını kaydetti.

Özellikle mazot desteği konusunda şikayetçi olan Gürer, “2025 yılı için çiftçiye ayrılan mazot desteği 20 milyar lira. Ancak çiftçiler, mazottan alınan vergiyle bunun iki katı kadar ödeme yapıyorlar. ÖTV ve KDV oranları, mazot desteğinin anlamını yitiriyor,” şeklinde konuştu.

Hububat fiyatlarındaki düşük alım fiyatları ve bu durumun üretim üzerinde yaratacağı olumsuz etkiler hakkında da uyarıda bulunan Gürer, “2024 yılında hububatta beklenen üretimin 3,4 milyon ton kadar altında kaldık. Düşük alım fiyatları nedeniyle bu kaybın daha da artması riski bulunuyor. Bu yıl kesinlikle kamu alım fiyatları enflasyonun altında kalmamalıdır” dedi.

Gürer, çiftçilerin artan girdi maliyetlerinden nasıl olumsuz etkilendiğine dair örnekler verdi. 2020 yılında 2.140 TL olan DAP gübresi, 2024 yılında 18.350 TL’den başlayarak 24.700 TL’ye kadar çıktı. Aynı şekilde, üre gübresinin ton fiyatı 2020’de 1.860 TL iken, 2024 yılına 12.600 TL ile başladı ve 17.250 TL’ye kadar yükseldi. Bu artışların üreticiye ciddi bir maliyet yükü getirdiğini belirten Gürer, “Girdi maliyetlerinin bu denli artması, çiftçinin gelir-gider dengesini bozuyor” dedi.

Son olarak, desteklerin yetersizliği nedeniyle çiftçilerin üretim yaparken ciddi zorluklarla karşılaştığını belirten Gürer, “Eğer 2025 yılında çiftçilere yeterli destek verilmezse, üreticiler için bir başka zor yıl bizi bekliyor. Tarımda sorunun varlığını görmek ve çözüm üretmek için öncelikle çiftçiye gerçekçi destekler sağlanmalıdır,” diyerek, mevcut tarım politikalarının yetersizliğine dikkat çekti.

Gürer, düşük destekler ve artan maliyetlerle birlikte çiftçilerin zor durumda olduğunu ve bu koşullarda gıda fiyatlarının düşmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Ekonomik Kriz Derinleşiyor: Vatandaş Borçlanarak Yaşıyor

Yaşanan derin ekonomik kriz, başta dar gelirliler olmak üzere toplumun büyük bir bölümünü etkilerken, CHP’li Ömer Fethi Gürer, vatandaşların artan borç yüküyle karşı karşıya olduğunu belirterek uyarılarda bulundu.

İcra takibine alınan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının son haftada 222 milyon lira artarak toplamda 92,3 milyar liraya ulaştığını söyleyen Ömer Fethi Gürer, bu yılbaşından itibaren icra takibine alınan borç miktarının yüzde 103,6 artarak 47 milyar lirayı bulduğunu vurguladı.

Ömer Fethi Gürer, ayrıca, batık kredi kartı borçlarındaki artışın yüzde 193,2, bireysel kredi borçlarındaki artışın ise yüzde 57,7 seviyesine ulaştığını kaydetti.

Karar’da yer alan habere göre; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, vatandaşların bankalara olan borçlarındaki hızlı artışa dikkat çekerek, borçlanmanın boyutlarını gözler önüne serdi. Gürer, bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının ciddi oranda yükseldiğini ve birçok kişinin borç yükü altında hayatını sürdürmek zorunda kaldığını belirtti.

Ömer Fethi Gürer, 4-11 Ekim haftasında bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının 21,9 milyar lira artarak toplamda 3 trilyon 597 milyar liraya ulaştığını açıkladı.

Gürer, bu dönemde bireysel kredilerin 15,4 milyar lira artışla 1 trilyon 917 milyar liraya, kredi kartı borçlarının ise 6,5 milyar lira artarak 1 trilyon 680 milyar liraya yükseldiğini ifade etti. Ömer Fethi Gürer, 2023 yılının başından itibaren tüketici borçlarının yüzde 31,9 oranında artarak 869 milyar liraya ulaştığını söyledi.

Gürer, icra takibine alınan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının son haftada 222 milyon lira artarak toplamda 92,3 milyar liraya ulaştığını belirtti. Bu yılbaşından itibaren icra takibine alınan borç miktarının yüzde 103,6 artarak 47 milyar lirayı bulduğunu vurguladı. Ömer Fethi Gürer ayrıca, batık kredi kartı borçlarındaki artışın yüzde 193,2, bireysel kredi borçlarındaki artışın ise yüzde 57,7 seviyesine ulaştığını kaydetti.

Gürer, tarım sektörünün borçlarının hızla arttığına da dikkat çekti. Tarım sektörünün bankalara olan borcunun 746 milyar 548 milyon TL’ye yükseldiğini belirten Gürer, bu alanda takibe alınan borçların 2 milyar 944 milyon TL’ye ulaştığını ifade etti. Ömer Fethi Gürer, “Yüksek faiz oranları ve enflasyon, gelirleri yeterince artmayan vatandaşların borçlarını geri ödemelerini zorlaştırıyor. Yeni bir borç krizi kapıda.” dedi.

Gürer, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin verilerine göre 2024 yılının ilk dokuz ayında yeni kurulan şirket sayısının geçen yıla göre yüzde 14,7 oranında azaldığını, kapanan şirket sayısının ise yüzde 3 düştüğünü aktardı. Ömer Fethi Gürer, yeni işe başlayan esnaf ve sanatkâr sayısının da geçen yıla göre yüzde 14,9 azaldığını vurguladı.

Paylaşın

CHP’den İktidarın Tarım Politikalarına Sert Tepki

Yüksek maliyetlerin ve düşük ürün fiyatlarının tarım faaliyetlerini tehdit ettiğini belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de tarımın sürdürülebilirliği için kamucu bir anlayışla hareket edilmesi gerektiğini söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde’de Ovacık, Hüsniye, Eminlik Köyleri ile Kemerhisar Kasabası ziyaret etti.

Köy kahvelerinde çiftçilerle görüştü, tarla bitkileri ve sebze üretimiyle geçinen çiftçiler, yer altı sularının çekilmesi ve artan maliyetler nedeniyle zor günler yaşadıklarını, bu yıl özellikle sulama suyu sıkıntısının ürünlerin verimini etkileyerek ekonomik olarak zorlandıklarını belirtti.

Cumhuriyet’in aktardığına göre; CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise, yüksek maliyetler ve düşük ürün fiyatlarının köydeki tarım faaliyetlerini tehdit ettiğini, bölgenin tarımsal destek eksikliklerinin de sorunları derinleştirdiğini belirtti. Ayrıca, tarımsal planlamanın su sorunları ve toplulaştırmanın önemine dikkat çekti.

Köylerin üreticilerin genel olarak bitkisel üretimden geçimlerini sağladıklarını belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Köylerde buğday, arpa, pancar, lahana, fasulye ve mısır gibi ürünler üretiliyor. Bu yıl köylerde en önemli sorunlardan biri, kuraklık ve yetersiz sulama suyu ile ilgili yaşanan sıkıntılar. Çünkü yer altı suları giderek çekiliyor. Su erişimi sorunlu hale geldi ve maliyeti de yükseldi. Elektriğe gelen her zam üretime olumsuz yansıyor. Girdi maliyetlerinin artması yanında, su sorunu doğal olarak köyde üretimi sorunlu hale getiriyor. Bölgede içme suyunda da sorunlar var.” dedi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’e yaşadıkları su sorununu anlatan çiftçiler, “Ekim fazla, su az olunca çiftçi istediği suyu veremedi. Ekim yaptık, belli bir süre, 1-2 ay geçtikten sonra sular azaldı. İmkanı olmayan çoğu arkadaş bıraktı; masrafı çekip bıraktılar yani. Ekim yaptılar, su olmadığı için ürünü tarlada bıraktılar. Zaten yetişen ürün de satılmadı. 2 liraya, 2,5 liraya fide aldık; 3 lira lahananın kilosuna veriyorlar. Bundan üretici nasıl kar edecek, nasıl kazanacak? Çiftçi şu anda bitik durumda; sadece lahana da değil, bütün mahsullerde öyle. Arpa da, buğday da, bütün mahsuller aynı. Girdi masrafları yüksek, sebze olarak zaten fiyatlar sıkıntılıydı. Şu an girdiler çok yüksek, bir de ürün satılmayınca milleti bitirdi” diye konuştular.

Üreticiler devletten yeterli destek alamadıklarını belirterek, “Lahana üreticisi devletten destek almıyor. ÇKS’li olanlara silajlık mısır için veriliyor ama lahana için herhangi bir destek yok” dedi.

İhracatın yeni başladığını ancak lahana üreticisinin elinde ürün kalmadığını da belirten çiftçiler, toplulaştırma sorunları nedeniyle ÇKS’ye kayıt olamadıklarını belirterek, “Bizim buralarda bir de tarlalarımız miras yoluyla bölündüğü için çoğumuzun ÇKS’si yok. Bölgede toplulaştırma da yapılmadı; ondan dolayı ben 100 dönüm yer ekiyorum ama 10 dönüm ÇKS’ye kayıtlı, diğerleri hisseli tapu olduğu için ÇKS yok. Ne destek ne bir fideden yararlanma, hiçbir şey yapamıyoruz” diye konuştu.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bu bölgede nüfusun olduğu köylerden bir kaç köy kaldı; çoğu köyde artık nüfus düştü. Son olarak göç de veriyor, bir taraftan tarımda sorunlar da yaşanıyor. Emekli olanlar da emekli maaşı yetmiyor diye dert yanıyor” ifadelerini kullandı.

Gürer ayrıca, “Türkiye’de toplulaştırma devam ediyor ama uzun yıllardır toplulaştırma tam anlamıyla gerçekleştirilemedi. Gerçekleştirilmediği için parçalı tarlaların verimliliği de düşüyor, üretim kaybı da oluyor. ÇKS’den yararlanamıyor; bu büyük bir sorun. Toplulaştırmanın bir an önce Türkiye’de gerçekleşmesi gerekiyor” diye ekledi.

Su kaynakları azalıyor

Köylerde çiftçiler, dışarıdan gelerek bölgede üretim yapanların bölgedeki tarım arazilerini kiralayarak su ve elektrik kaynaklarını tüketmesinden dolayı büyük sıkıntı yaşıyor. Yerli çiftçiler, bu durumun geçim kaynaklarını tehdit ettiğini ifade ederek, yetkililerden çözüm bekliyor.

Çiftçiler, durumlarını “Bizim buraya dışarı illerden maddi durumu iyi olan arkadaşlar ürün yetiştirmeye geliyorlar; bizim suyumuzu, elektriğimizi, tarlalarımızı elimizden alıyorlar. Onlar zaten tarlamızı nasıl alıyor? Örneğin, vatandaşa emekli olmuş. Onun çocuğu burada değil, tarlası var. Kendine ait tutuyor o tarlayı; 5000 liraya, 6000 liraya kiralıyorlar ve yılda 3 defa ürün yetiştiriyorlar. 3 defa ürün yetiştirince durmadan sulama suyu kullanıyorlar. Daha önce elektrik sıkıntımız vardı, elektriğimiz yetmiyordu. Şimdi de yeraltı suyumuz eksik geliyor. Zaten bizim buranın yeraltı suyu 30-40 metre aralığında; aşağısı taş. Aşağıdan su gelme ihtimali yok. Yakın zamanda 15 arkadaş kuyu vurduk, 30 metrenin altında su yok” diyerek anlattı.

Dışarıdan gelen yatırımcıların yerel çiftçileri zor durumda bıraktığını vurgulayan çiftçi, “Yapamıyoruz, dışarıdan gelen bizi burada eziyor. Niye? Hani onun maddi durumu iyi. Vatandaşa diyor ki, tarlanın ederinin üstünde kira ödüyor ve alıyor. Yabancılar da buradan arazi alıyor; arazilerimiz de el değiştiriyor. Nerede iyi ve su olan arazi var, oraya parayı verip alıyorlar” dedi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Millet mecbur ekiyor; milletin başka gelir kaynağı yok. Hayvancılık yapıyorsun, sütün durumunu biliyoruz; ahım şahım bir para etmiyor. Biz su kaynaklarımızı doğru kullanmıyoruz; suyumuzu kötü kullandık, vahşi sulama yaptık. Yağmurlama, damlama modern sulama yöntemlerine geçmedik. Salma suyu verdik; yıllarca salma su ile üretim yaptık. Şimdi de geldi, tıkandı. Tıkanınca da çözüm arıyoruz” ifadelerini kullandı.

Verim düşüklüğüne dikkat çeken Gürer, “Bu coğrafyada kuru tarım yapılan alanlarda verim düşük. Mesela, buğdayda 140 kiloya kadar verim düştü. Şimdi bunu başka bir yerde adam 800 kilo alıp bu bölgede 140 kiloya alıyorsa, verimi o bölgede o ürünü ektirmeyeceksin. Ne ekilecek peki? Kuru tarım alanlarında verimi yüksek ürünler ekilecek. Onları gelip burada denemek lazım” dedi.

Gürer, ayrıca kırsaldaki göç sorununa değinerek, “Kırsalda göç devam ederse tarım biter. Türkiye’nin şu an 21 ürününde arz açığı var; nohutu, fasulyeyi ithal ediyoruz. Geçen yıl üretilen fasulye, Türkiye genelindeki fasulye 2002 yılında üretilen fasulye kadar olmadı. Nüfus olmuş 85 milyon, turisti var, dışarıdan gelen mültecisi var; 100 milyon nüfusa 2002 yılındaki kadar fasulye üretilirse, ne yapacaksın? İthalat yapacaksın” diye konuştu.

Süt fiyatlarındaki adaletsizliğe de dikkat çeken Gürer, “Şu an sütün Ulusal Süt Konseyi’nin verdiği fiyat 14 lira 65 kuruş ama üretici 12 liradan satıyor. Bu işin özü, siyasi iktidar planlamayı doğru yapacak. Planlama ile kooperatifçiliği geliştirecek, üretim öncesi doğru destek verecek” dedi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de tarımın sürdürülebilirliği için kamucu bir anlayışla hareket edilmesi gerektiğini belirterek, “Burada hedeflenen şu: tüccara bırakılan bir piyasa tarımı yok ediyor. Kamucu bir anlayışla sürecin içinde devlet olacak” dedi.

Paylaşın

Vatandaşın Borcu Katlanarak Arttı

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ocakta 114 milyar 642 milyon TL olan borç faizi, mayısta 307 milyar 540 milyon TL’ye yükseldi” diyerek yüksek faiz ve alım gücünün düşmesi nedeniyle borçların katlanarak arttığına dikkat çekti.

CHP’li Gürer, kredi kartı harcamalarının yüzde 29,3’ünün market, yemek ve çeşitli gıda alışverişlerinde kullanıldığının altını çizerek, “Ekonomik kriz, en temel ihtiyaçlar için bile kredi kartlarına yüklenilmesini zorunlu kılıyor” şeklinde konuştu.

Ömer Fethi Gürer, kredili mevduat hesabı borçlarındaki artışa değinerek, “Ocakta kredili mevduat hesabı borcu olan kişi sayısı 27 milyon 747 bin iken, mayısta bu sayı 29 milyon 230 bine yükseldi. Bu, borçları kapatmak için halk arasında bilinen ifadesiyle ‘eksi hesap’tan para çekmek zorunda kaldığını gösteriyor” dedi.

AK Parti iktidarının yarattığı ekonomik krizin faturasını, ücretli kesim ödemek zorunda bırakıldı. Açlık ve yoksulluk sınırı altındaki ücretler yurttaşı borçlanmaya itti.

Birgün’den yer alan habere göre; Kredi kartı kullanımında yıl başından beri yaşanan belirgin artışı CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer anlattı. Gürer, “Ocak-Haziran arası dönemde yani sadece 6 ayda 5 milyon yeni kredi kartı kullanıma girdi” dedi, “Daha da çarpıcı olan, ocakta kredi kartları üzerinden yapılan toplam harcama tutarı 901 milyar 63 milyon TL iken haziran ayında 1 trilyon 74 milyar 424 milyon TL’ye çıkması. Bu hızlı artış, vatandaşlarımızın giderek daha fazla borçlanarak yaşamlarını sürdürmek zorunda kaldığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Borçların artması ile borç faizlerinin de yurttaşın üzerinde bir yük yarattığını söyleyen Gürer, “Ocakta 114 milyar 642 milyon TL olan borç faizi, mayısta 307 milyar 540 milyon TL’ye yükseldi” diyerek yüksek faiz ve alım gücünün düşmesi nedeniyle borçların katlanarak arttığına dikkat çekti.

Kredi kartı harcamalarının yüzde 29,3’ünün market, yemek ve çeşitli gıda alışverişlerinde kullanıldığının altını çizen CHP’li Gürer, “Ekonomik kriz, en temel ihtiyaçlar için bile kredi kartlarına yüklenilmesini zorunlu kılıyor” şeklinde konuştu.

Kredili mevduat hesabı borçlarındaki artışa değinen Gürer, “Ocakta kredili mevduat hesabı borcu olan kişi sayısı 27 milyon 747 bin iken, mayısta bu sayı 29 milyon 230 bine yükseldi. Bu, borçları kapatmak için halk arasında bilinen ifadesiyle ‘eksi hesap’tan para çekmek zorunda kaldığını gösteriyor” dedi. Bankalara borçlanmaya sebep olan en önemli etken ise yurttaşın alım gücündeki erozyon.

Gürer de “Asgari ücrete zam yapılmaması ve emekliye verilen sembolik artış, bu durumun başlıca sebeplerindendir. Özellikle emeklilere verilen 2 bin 500 TL’lik artış, artan hayat pahalılığı karşısında yetersiz kalırken, vatandaşlar geçimlerini sağlamak için kredi kartlarına yönelmek zorunda kalıyor” diyerek ücretlerin yetersizliğine dikkat çekti. Gürer ayrıca, çözüm olarak en kısa sürede asgari ücretin 25 bin TL’ye yükseltilmesi ve en düşük emekli maaşının da asgari ücret seviyesine çıkarılması gerektiğini ifade etti.

Paylaşın

Çiftçinin Kredi Borcu Bir Yılda Yüzde 75 Arttı

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2023 yılının şubat ayında tarım sektörünün bankalara olan borcu 363 milyar 395 milyon TL iken, 2024 yılının aynı ayında bu rakam yüzde 75 artarak 637 milyar 438 milyon TL’ye yükseldi. Tarım sektörünün takipteki kredi tutarı ise 2 milyar 262 milyon TL olarak gerçekleşti” dedi.

Ömer Fethi Gürer, “Çiftçiye 2024 yılında toplam 91.1 milyar destek verilmesi beklenirken sadece çiftçinin kullandığı mazottan 43.6 milyar vergi alınacak. Ayrıca çiftçiye verilecek mazot desteğinin yaklaşık 3 katı çiftçiden vergi olarak geri alınmış olacak” ifadelerini kullandı.

Birgün’de yer alan habere göre; Tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yeten ülke konumundaki Türkiye, AKP iktidarında yanlış politika ve tercihler nedeniyle dışa bağımlı bir ülke konuma düştü. Kontrolsüz ithalat nedeniyle zarar eden yerli üreticilerin büyük bir bölümü üretimden çekildi.

Üretimde kalmayan çalışanlar ise yüksek girdi maliyetleri altında eziliyor. Borçlanarak üretim yapmaya çalışan çiftçilerin kredi borcu son bir yılda yüzde 75 artarak 637,4 milyar TL’ye kadar yükseldi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verileri Türkiye’nin bir çok alanda kendine yeterli üretimi yapamadığını ortaya koyuyor. Türkiye, tarımsal ürünlerde meyve ve sebzede kendine yeterli üretim yaparken yağlı tohum, bakliyat gibi ürün gruplarında kendine yeterli üretimi yapamıyor. Yağlı tohumlardan soya da Türkiye ihtiyacının ancak yüzde 5,2’si kadar üretiyor. Kalan yüzde 94,8’lik kısmı dışarıdan ithalatla karşılıyor.

Kolzade (kanola) kendine yeterlilik oranı yüzde 47,9 olurken daha önce yüzde 60’ın üzerinde olan ayçiçeğinde kendine yeterlilik oranı yüzde 51,3’e geriledi. Türkiye’nin kendine yeterli olamadığı ürünler arsında yüzde 60,2 yeterlilik derecesi ile yeşil mercimek, yüzde 74,3 ile pirinç, yüzde 85,8 ile mısır, yüzde 85,9 ile kırmızı mercimek var. Arpada kendine yeterlilik yüzde 90, kuru fasulyede yüzde 91,4 olarak gerçekleşti.

TÜİK verileri hayvancılık alanında da üretimin giderek gerilediğini gösteriyor. TÜİK verilerine göre, 2023 yılı büyükbaş hayvan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 2,6 azalarak 16 milyon 583 bin olurken, küçükbaş hayvan sayısı ise bir önceki yıla göre yüzde 6,9 azalarak 52 milyon 362 bin oldu.

Sektör temsilcilerine göre özellikle 2015 yılı sonrası artan kontrolsüz ithalat üretim dengelerini bozdu. İthalat yerli üretici zarar etmesine sebep verdi ve kırsaldaki üretim rekabet edemeyince yerli üretici üretimden çıktı. Küçük aile işletmeleri azaldı ve farklı iş kollarına yönelen yerli üretici, artan maliyetler nedeniyle üretime geri dönmek istemiyor. Üretimin azalması gıda enflasyonu konusunda Türkiye’yi dünyadan ayrıştırıyor.  Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilere göre dünya çapında gıda fiyatları mart ayında yıllık yüzde 7,7 geriledi. Aynı dönemde Türkiye’de yıllık gıda enflasyonu ise yüzde 70,5 olarak kaydedildi.

Yüksek maliyetlerden dert yanan besiciler, çözüm bulunmadığı taktirde hayvancılığın bitme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını belirtiyor. Besicilerin önemli girdi kalemlerinden yem fiyatlarındaki artış dikkat çekiyor. Sığır besi yemi 2024 yılında standart pelet yüzde 12,90 artışla 4 bin 465 TL, çuval fiyatı 223,27 TL; kuzu büyütme yemi pelet 5 kilogaram 444,50 TL, 1-2 aylık kuzu yemi 640 TL, koyun- keçi süt yemi 595 TL’ye kadar çıkmış durumda. Elazığ’da 30 yıldır küçükbaş hayvan besiciliği yapan Burhan Ayın, özellikle son iki yıldır kâr elde edilemediğine dikkat çekti.

Ayın, “Bu sene için yem fiyatları yüksek. Sadece o da değil, çoban aylıkları, ilaçlar ve ot fiyatları da yüksek. Fiyatlar geçen seneye göre yüzde 200-300 oranında artmış durumda. Maliyetlerden dolayı sayıyı çoğaltamıyor her defasında azaltıyoruz.  Bölgede hayvan kalmadı. Yem fiyatlarının yüksek olması ve göçten dolayı insanlar hayvanlarını sattı. Eskiden bu köyde 10 bin küçükbaş hayvan vardı şuan köydeki 12 kişinin kısıtlı sayıda hayvanı kaldı” ifadelerini kullandı.

CHP’li Gürer: Çiftçinin kredi borcu katlandı 

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarım sektörünün kredi borçlarının bir yılda yüzde 75 arttığını ve çiftçilerin borçlanarak üretim yapmaya çalıştığını vurguladı. Gürer ayrıca tarımsal desteklemelerin yetersiz olduğunu, yaptığı mazot hesabıyla ortaya koydu.

Gürer, “2023 yılının şubat ayında tarım sektörünün bankalara olan borcu 363 milyar 395 milyon TL iken, 2024 yılının aynı ayında bu rakam yüzde 75 artarak 637 milyar 438 milyon TL’ye yükseldi. Tarım sektörünün takipteki kredi tutarı ise 2 milyar 262 milyon TL olarak gerçekleşti” şeklinde konuştu. Çiftçilerin üretimde kalmak için yüksek faizlere karşın borçlanmaya gittiğini belirten Gürer, beklediği geliri alamayan üreticilerin çıkmaza girerek üretimden uzaklaştığını vurguladı.

Gürer, iktidarın çiftçilere destek politikalarını mazot desteği üzerinden verdiği somut bir örnekle eleştirdi. Gürer, “Çiftçiye 2024 yılında toplam 91.1 milyar destek verilmesi beklenirken sadece çiftçinin kullandığı mazottan 43.6 milyar vergi alınacak. Ayrıca çiftçiye verilecek mazot desteğinin yaklaşık 3 katı çiftçiden vergi olarak geri alınmış olacak” diye konuştu.

Paylaşın

İcra Dosya Sayısı 23 Milyon 289 Bine Yükseldi

Borcunu ödeyemediği için icralık duruma düşen vatandaşların sayısı her geçen gün artıyor. Bugüne kadar açılan ve icra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı 26 Ocak tarihi itibariyle 23 milyon 289 bine yükseldi.

Her dosyasının 1 kişi üzerinden açıldığı düşünüldüğünde, Türkiye’de her 4 kişiden birinin icralık durumda olduğu ortaya çıktı.

UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) üzerinden elde edilen verilere göre günde ortalama 22 bin – 25 bin arasında yeni icra dosyasının hazırlanıyor.

İcralık dosyaları araştıran ve gündeme getiren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, son 1 hafta içerisinde, icra dairelerine 155 bin 829, yılbaşından bu yana ise 696 bin yeni icra dosya geldiğini, icra dosyalarındaki borcun son bir hafta içerisinde 1 milyar liradan fazla artarak 194 milyar 215 milyon liraya yükseldiğini söyledi.

Evrensel’in aktardığına göre; Gürer, 1 Ocak’tan 26 Ocak tarihine kadar icra dairelerine UYAP üzerinden gelen yeni dosya sayısının geçen yılın aynı dönemine göre 20 bin dosya artarak 696 bin 420 olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Borcunu ödeyemediği için icralık duruma düşen vatandaşların sayısı her geçen gün artıyor. Bugüne kadar açılan ve icra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı 26 Ocak tarihi itibariyle 23 milyon 289 bine kadar çıkmıştır. Her dosyasının 1 kişi üzerinden açıldığı düşünüldüğünde, ülkemizde her 4 vatandaşımızdan birinin icralık durumda olduğu ortaya çıkıyor.”

Gürer’iin açıklamalarına göre; 85 milyon nüfuslu ülkemizde sadece 1 hafta içerisinde 155 binden fazla icra dosyası geliyor. Bu günde 22 bin ila 25 bin arası yeni icra dosyası hazırlanıyor anlamına geliyor. Bankaların vadesinde tahsil edemediği için icra takibine aldığı tutar ise 5-12 Ocak tarihleri arsında 193 milyar 201 milyon lira iken, 12-19 Ocak tarihlerinde 194 milyar 215 milyon liraya ulaştı. Kredi ve kredi kartı harcamalarındaki artış da dikkat çekiyor.

Kredi karta harcamaları 1 haftada 4 milyar TL arttı

5-12 Ocak tarihleri arasında kredi ve banka kartı harcamaları 188 milyar 710 milyon iken 12-19 Ocak tarihleri arasında bu rakam 202 milyar 579 milyon TL’ye yükseldi. Kredi ve kredi karta harcamaları 1 hafta içerisinde neredeyse 4 milyar TL arttı.

Çiftçilerin bankalara olan borcu ise 568 milyar 983 milyon TL. Bu borcun 2 milyar 43 milyon TL tutarı bankalar tarafından tahsil edilemeyen kredi borcunu oluşturuyor.

Paylaşın

Türkiye, Dünyada En Yüksek Faiz Uygulayan Dördüncü Ülke

8-15 Aralık haftasına ait ekonomik veriler üzerinden değerlendirme yapan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin yüzde 42,5 faiz oranıyla Zimbabve, Arjantin ve Venezuela’dan sonra dünyada yüksek faiz uygulayan dördüncü ülke konumunda olduğunu söyledi.

CHP’li Gürer, Türkiye’nin yıllık enflasyon oranında Venezuela, Lübnan, Arjantin ve Sudan’dan sonra yüksek enflasyona sahip beşinci ülke olduğuna da dikkat çekti.

Ömer Fethi Gürer, vatandaşların bir hafta içinde bankalara 5,6 milyar lira daha borçlandığını ve aynı hafta içinde tahsil edilemediği için icra takibi başlatılan borç miktarının ise 1 milyar liraya yakın olduğunu belirtti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 8-15 Aralık haftasına ait ekonomik veriler üzerinden değerlendirmelerde bulundu. T24’ün aktardığına göre; Gürer, ekonomik kriz, artık vatandaşın iliklerine kadar işlediğini belirtti.

Halkın bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borç bakiyesinin, kredi faizlerindeki rekor yükselişe rağmen büyümesini sürdürdüğüne işaret eden Gürer, “Bankaların bireysel kredi ve kredi kartları nedeniyle vatandaşlardan olan alacaklarının bakiyesi 8 – 15 Aralık haftasında 5,6 milyar lira daha artarak 2 trilyon 619 milyar lira oldu” dedi.

Yılbaşından bu yana tüketici kredilerinin yüzde 36,1 oranında artarak 1 trilyon 525 milyar liraya yükseldiğini aktaran Gürer, “Kredi kartı borç bakiyesi ise yüzde 141,2 oranında artarak 1 trilyon 94 milyar liraya yükseldi” değerlendirmesinde bulundu.

Miktar 1 milyar lira daha arttı

Gürer, bankaların zamanında tahsil edilemediği için icra takibine aldıkları vatandaşlardan olan alacaklarının 8-15 Aralık haftasında 1 milyar liraya yakın artarak 45,4 milyar liraya yükseldiğini, yılbaşından bu yana ise 15,1 milyar liralık artış yaşandığını ifade etti.

“Mutfakta yangın var” diyen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin yıllık enflasyon oranında Venezuela, Lübnan, Arjantin ve Sudan’dan sonra yüksek enflasyona sahip beşinci ülke olduğuna da dikkat çeken Gürer, yüzde 42,5 faiz oranıyla Zimbabve, Arjantin ve Venezuela’dan sonra dünyada yüksek faiz uygulayan dördüncü ülke konumunda olduğunu söyledi.

Paylaşın

Kredi Kartı Borçlu Sayısı 36 Milyonu Aştı

Tüketici kredisi borcu bulunan vatandaş sayısı son bir yılda 1 milyon 804 bin kişi artarak Ekim 2023 sonu itibariyle 39 milyon 337 bin kişiye çıktı. Aynı dönemde sayıları 2 milyon 789 bin artan kredi kartı borçlularının sayısı ise 36 milyon 68 bin kişiyi buldu.

Yılbaşından bu yana ise tüketici kredileri yüzde 36,2 oranında artarak 1 trilyon 526 milyar liraya, kredi kartı borç bakiyesi ise yüzde 139,6 oranında artarak 1 trilyon 93 milyar liraya yükseldi.

Yurttaşların bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borcu artamaya devam ediyor.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bankaların bireysel kredi ve kredi kartları nedeniyle vatandaşlardan olan alacaklarının bakiyesi 1-8 Aralık haftasında 442 milyon lira daha artarak 2 trilyon 613 milyar lira oldu.

Yılbaşından bu yana ise tüketici kredileri yüzde 36,2 oranında artarak 1 trilyon 526 milyar liraya, kredi kartı borç bakiyesi ise yüzde 139,6 oranında artarak 1 trilyon 93 milyar liraya yükseldi” dedi.

Bankaların icra takibine alınan alacakları ise söz konusu haftada 655 milyon lira artarak 44,4 milyar liraya yükseldi. Yılbaşından bu yana ise 14,1 milyar liralık artış yaşandı.

Sol Haber’in aktardığına göre Ömer Fethi Gürer şunları söyledi: Vatandaşların faizleri ve icra masrafları hariç 84 milyar liraya yakın icralık kredi borcu bulunuyor. İcra dairelerinde dosya sayısı da 22 milyona dayandı. Risk merkezinin verilerine göre bankalara ve finansman kuruluşlarına tüketici kredisi borcu bulunan vatandaş sayısı son bir yılda 1 milyon 804 bin kişi artarak

Ekim 2023 sonu itibariyle 39 milyon 337 bin kişiye çıktı. Aynı dönemde sayıları 2 milyon 789 bin artan kredi kartı borçlularının sayısı ise 36 milyon 68 bin kişiyi buldu.

Paylaşın

“İcra Dosya Sayısı” Yüzde 59,7 Arttı

Ekonomik krize dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “1 Ocak- 22 Eylül 2023 tarihleri arasında icra dairelerine gelen yeni dosya sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 59,7 oranında artarak 10 milyon 36 bin oldu” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Ayrı dönemde, aboneliklerden kaynaklanan icradaki bazı alacaklardan vazgeçilmesinin de etkisiyle 11 milyon 454 bin dosya da sonuçlandırıldı ya da işlemden kaldırıldı. Dolayısıyla UYAP üzerinden açılan ve icra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı 21 milyon 805 bin oldu.”

Karşılıksız çek tutarında patlama yaşandığını belirten, Gürer, “Verilere yansıdığına göre Kredi kartı kullanımının yaygınlaşması ve güven ve itibarının azalması nedeniyle kullanımı giderek azalmasına rağmen, bu yıl karşılıksız çıkan çeklerde önceki yıla göre tam bir patlama yaşanıyor. Ocak-Ağustos döneminde 94 bin 496 çek bankalara ibrazında karşılıksız çıktı” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ekonomik krize dair açıklamalarda bulundu. Gürer açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Vatandaşın umudu kredi kartına takla attırarak ayakta kalmaya çalışmak. Aksi taktirde gelir-gider dengesi bozulduğu için zorunlu ihtiyaçları dahi karşılamada zorlanıyor. Tüketici kredisi faiz oranlarının aylık yüzde 5’e yıllık yüzde 60’a yaklaşması bireysel kredi kullanımını azaltırken, yüksek enflasyon ve geliri harcamasına yetmeyen vatandaşlar kredi kartlarıyla borçlanmaya devam ediyor.

Vatandaşların bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borç bakiyesi 8-15 Eylül haftasında 3,8 milyar lira azalarak 2 trilyon 410 milyar liraya geriledi. Söz konusu haftada tüketici kredilerinde 7,6 milyar liralık azalma yaşanırken, kredi kartı borç bakiyesinde ise 3,8 milyar liralık artış oldu.

Yıl başından bu yana ise tüketici kredileri yüzde 31 oranında artarak 1 trilyon 470 milyar liraya, kredi kartı borç bakiyesi ise yüzde 107,1 oranında artarak 940 milyar liraya yükseldi. Bankaların zamanında tahsil edilemediği için icra takibine aldıkları vatandaşlardan olan kredi alacakları ise yılbaşından bu yana 10,3 milyar liralık artışla 40,6 milyar liraya çıktı. Varlık yönetim şirketlerinin kontrolünde ise 36,6 milyar liralık bir batık tüketici kredisi alacağı bulunuyor.

Risk Merkezinin verilerine göre bankalara bireysel kredi kartı borcu bulunan vatandaş sayısı son bir yılda 1 milyon 874 bin kişi artarak 38 milyon 731 bin kişiye yükseldi. Kredi kartı borcu bulunanların sayısı da aynı dönemde 2 milyon 999 bin kişilik artışla 35 milyon 271 bin kişiye çıktı. Temmuz 2023 itibariyle 27 milyon 762 bin kişinin de kredili mevduat hesabı borcu bulunuyor.

Verilere yansıdığına göre Kredi kartı kullanımının yaygınlaşması ve güven ve itibarının azalması nedeniyle kullanımı giderek azalmasına rağmen, bu yıl karşılıksız çıkan çeklerde önceki yıla göre tam bir patlama yaşanıyor. Ocak-Ağustos döneminde 94 bin 496 çek bankalara ibrazında karşılıksız çıktı. Karşılıksız çıkan çek sayısının yüzde 13,4 arttığı bu dönemde asıl patlama ise bu çeklerin tutarında yaşandı.

Karşılıksız çıkan çeklerin tutarı geçen yıla göre yüzde 163,1 oranında artarak 31,4 milyar liraya kadar yükseldi. Aynı nedenlerle kullanımı giderek azalan senetlerde de ocak-ağustos döneminde protesto edilen senet sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 37 oranında azalarak 129 bin 518’e gerilerken, protesto edilen senetlerin tutarı ise yüzde 13 oranında artarak 8 milyar lirayı geçti.

1 Ocak- 22 Eylül 2023 tarihleri arasında icra dairelerine gelen yeni dosya sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 59,7 oranında artarak 10 milyon 36 bin oldu. Ayrı dönemde, aboneliklerden kaynaklanan icradaki bazı alacaklardan vazgeçilmesinin de etkisiyle 11 milyon 454 bin dosya da sonuçlandırıldı ya da işlemden kaldırıldı. Dolayısıyla UYAP üzerinden açılan ve icra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı 21 milyon 805 bin oldu.”

Paylaşın

Türk Lirası Mevduatlarında Yıllık Kayıp Yüzde 21’i Geçti

Türk lirası cinsinden tasarrufların, enflasyon karşısında eridiğini aktaran CHP’li Gürer, vadeli Türk lirası cinsinden tutulan mevduatların, temmuzda reel olarak yüzde 6,9, son altı ayda yüzde 12,4 ve son bir yılda yüzde 21,3 oranında azaldığını ifade etti.

Dolar olarak değerlendirilen tasarrufların ise son bir ayda reel olarak yüzde 4,2, son altı ayda yüzde 14,8 gelir sağladığına dikkat çeken Gürer, şu bilgileri verdi: Euro cinsinden tutulan tasarruflar ise temmuzda aylık olarak yüzde 6,5, son altı ayda yüzde 17,8 ve son bir yılda yüzde 11 oranında reel olarak büyüdü. Altın ise tasarruf sahibine temmuzda reel olarak yüzde 4, son altı ayda yüzde 17,2 ve son bir yılda yüzde 15,3 oranında kazandırdı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayat pahalılığı ve yüksek enflasyonun, vatandaşı borçlanmaya yönelttiğini, borcunu ödeyemediği için icralık olanların sayısının ise her ay arttığını belirtti. Liranın dolar karşısında kaybının devam ettiğine dikkat çeken Gürer, “kendi paramızla ülkeler arası ticaret yapacağız masalından kendi paramızın dolar karşısında dayanım gücünü koruyamaz noktaya erdik” dedi.

Resmi veriler üzerinden icra dairelerine gelen dosya sayılarındaki artışa dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, “1 Ocak- 18 Ağustos 2023 tarihleri arasında icra dairelerine gelen yeni dosya sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 59 oranında artarak 8 milyon 947 bin oldu” dedi.

Ömer Fethi Gürer, ağustos ayı itibariyle UYAP üzerinden açılan ve icra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısının 21 milyon 783 bin olduğuna dikkat çekti.

Borçlanma maliyetlerindeki artışa rağmen vatandaşların bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borç bakiyesinin 4-11 Ağustos haftasında 25,1 milyar lira artarak 2 trilyon 343 milyar liraya ulaştığını belirten CHP’li Gürer, “Söz konusu haftada tüketici kredilerinde 6,9 milyar, kredi kartı borç bakiyesinde ise 18,2 milyar liralık artış yaşandı. Yıl başından bu yana tüketici kredileri yüzde 30,4 artarak 1 trilyon 461 milyar liraya, kredi kartı borç bakiyesi ise yüzde 94,4 oranında artarak 882 milyar liraya kadar çıktı” dedi.

Ömer Fethi Gürer, bankaların zamanında tahsil edilemediği için icra takibine aldıkları vatandaşlardan olan kredi alacaklarının da yılbaşından bu yana 7,1 milyar liralık artışla 37,4 milyar liraya çıktığına işaret etti.

Türkiye’de ekonominin iyi yönetilememesinin acısını vatandaşın yaşadığına vurgu yapan Gürer, Türk lirası cinsinden tasarrufların, enflasyon karşısında eridiğini aktardı. Ömer Fethi Gürer, Vadeli Türk lirası cinsinden tutulan mevduatların, temmuzda reel olarak yüzde 6,9, son altı ayda yüzde 12,4 ve son bir yılda yüzde 21,3 oranında azaldığını ifade etti.

Dolar olarak değerlendirilen tasarrufların ise son bir ayda reel olarak yüzde 4,2, son altı ayda yüzde 14,8 gelir sağladığına dikkat çeken CHP’li Gürer, şu bilgileri verdi: Euro cinsinden tutulan tasarruflar ise temmuzda aylık olarak yüzde 6,5, son altı ayda yüzde 17,8 ve son bir yılda yüzde 11 oranında reel olarak büyüdü. Altın ise tasarruf sahibine temmuzda reel olarak yüzde 4, son altı ayda yüzde 17,2 ve son bir yılda yüzde 15,3 oranında kazandırdı.

“Yoksulluk yaygınlaşırken mutlu azınlık keyfine bakıyor”

Ömer Fethi Gürer, “AKP iktidarlarının uyguladığı yanlış ekonomi politikalarının bedelini yurttaşın ödemektedir. Her gün birden çok ürüne zam gelmektedir. Şeker pancarı taban fiyatı halen açıklanmamışken neredeyse her hafta şekere zam gelmeye başlamıştır. Bu hafta 50 kg şekerin fabrika fiyatı 1212 TL’den 1262 TL’ye çıkmıştır. Türkşeker’in Mart 2022’de yapmış olduğu yüzde 31 zam sonrası 50 kiloluk şekerin çuval fiyatı 550 TL’ye yükselmişti.

Aradan geçen sürede şeker fiyatı 1262 TL erdi. Her fiyat artışı da şekerden mamul ürün fiyatlarını artırıyor. Şeker bir örnek. Ekonomide düzeliyor dedikçe iktidarın eli vatandaşın cebine gidiyor. Hızla yoksulluk yaygınlaşırken mutlu azınlık keyfine bakıyor. İktidarın zenginleştirdikleri ortalık güllük gülistanlık algısı yaratırken vatandaş nasıl geçineceği kaygısı taşıyor” diye konuştu.

(Kaynak: Gazete Pencere)

Paylaşın