Yaz tatilinin sona ermesiyle birlikte 2023-2024 eğitim öğretim yılının ilk ders zili bugün çaldı. Velilerin en büyük kaygılarından biri ise çocuklarının akran zorbalığına uğraması.
PISA 2018 verilerine göre Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 24’ü ayda en az 1 kez akran zorbalığına uğruyor. OECD’nin yayınladığı rapora göre ise Türkiye’de 15 yaş düzeyindeki öğrencilerin yüzde 19’u okullarında ayda birkaç kez sözel veya fiziksel şiddete maruz kalıyor. Türkiye’de yapılan araştırmalar da her 3 öğrenciden 1’inin akran zorbalığına uğradığını ortaya koyuyor.
Akran zorbalığını fiziksel veya psikolojik olarak güçlü bir veya bir grup öğrencinin kendilerinden daha güçsüz öğrencileri sürekli olarak rahatsız ettiği, mağdurun kendisini koruyamayacak durumda olduğu bir saldırganlık türü olarak tanımlanıyor.
Milliyet’ten Aysel Bozan Yılmaz’ın haberine göre Türkiye’de her 3 öğrenciden 1’inin yani yaklaşık 7 milyon öğrenci akran zorbalığına maruz kalıyor.
Öyle ki sorun her geçen gün arttığı ve çocukların yaşamını tehdit edecek boyutlara geldiği için Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından Kasım 2022’de Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’ndeki değişiklikle akran zorbalığı ve siber zorbalık yapan öğrencilere disiplin işlemi uygulaması getirildi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa’ya göre de okuldaki akran zorbalığı konusunda yöneticilerin önlem alma zorunluluğu bulunuyor. Bu kararların caydırıcılığı ne kadar bilinmiyor ancak UNICEF’in Eylül 2018’de yayınladığı rapora göre dünyadaki çocukların yarısı okulda ve çevresinde akran zorbalığına maruz kalıyor.
PISA 2018 verilerine göre Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 24’ü ayda en az 1 kez akran zorbalığına uğruyor. OECD’nin yayınladığı rapora göre ise Türkiye’de 15 yaş düzeyindeki öğrencilerin yüzde 19’u okullarında ayda birkaç kez sözel veya fiziksel şiddete maruz kalıyor. Türkiye’de yapılan araştırmalar da her 3 öğrenciden 1’inin akran zorbalığına uğradığını ortaya koyuyor. Kısacası tehlike çok büyük.
“Türkiye’de 7 milyon öğrenci mağdur”
Okullardaki akran zorbalığıyla ilgili Türkiye’deki en kapsamlı araştırmaları gerçekleştiren Ankara Üniversitesi PDR Anabilim Dalı Başkanı ve Türk PDR Derneği Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Metin Pişkin, durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.
Öyle ki Pişkin’in Ankara’da 1154 ilkokul ve ortaokul öğrencisi üzerinde yaptığı araştırmaya göre erkek öğrencilerin yüzde 29.4’ü; kız öğrencilerin de yüzde 41.3’ü akran zorbalığına maruz kalıyor. Pişkin’in Mayıs 2023’te Ankara’da bir Anadolu lisesinde 391 öğrenciyle yaptığı araştırma da öğrencilerin yüzde 36.8’inin haftada en az 1 kez zorbalığa uğradığını, yüzde 13’ünün de zorbalık yaptığını ortaya koyuyor. Lisede zorbalığa uğrayan kız öğrenci oranı yüzde 33.8 iken erkeklerde bu oran yüzde 41.7’ye çıkıyor. Yandaki tablolarda da görüldüğü gibi öğrenciler sınıfta, bahçede, serviste her yerde zorbalığa uğrayabiliyor.
Prof. Dr. Pişkin’in TÜBİTAK destekli hazırladığı 10 bin çocukla yapılan araştırmaya göre ise şiddet oranı en yüksek endüstri meslek liselerinde en düşük de kız meslek liselerinde görülüyor. Her 3 öğrenciden 1’inin akran zorbalığına maruz kaldığını kaydeden Pişkin, MEB’e bağlı 20 milyon civarında öğrenci olduğunu hatırlatarak “Tüm araştırmalar dikkate alındığında yaklaşık 7 milyon öğrencinin akran zorbalığına uğradığı görülüyor” dedi.
Akran zorbalığı nedir ve neler yapılmalı?
Akran zorbalığını fiziksel veya psikolojik olarak güçlü bir veya bir grup öğrencinin kendilerinden daha güçsüz öğrencileri sürekli olarak rahatsız ettiği, mağdurun kendisini koruyamayacak durumda olduğu bir saldırganlık türü olarak tanımlanıyor.
Okulda yaşanan akran zorbalığının tüm öğrencileri etkilediğini belirten Prof. Dr. Metin Pişkin, zorbalığın önlenmesi için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
Öğrenciler, öğretmenler, veliler hatta kantin görevlileri ile okul servisi sürücüleri bile eğitilmeli.
Sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda karakter eğitimine de önem verilmeli, çocuklara erken yaşta olumlu değerler kazandırılmalı.
Zorbaca söz ve eylemlerin kabul edilemez olduğunun altı çizilmeli, zorbalığa sıfır tolerans tanınmalı.
Etkin okul kuralları geliştirilmeli.
Saldırgan çocuklara öfke kontrolü, özdenetim becerileri, stres yönetimi, empati, çatışma çözme ve sosyal beceri eğitimi verilmeli.
Mağdur öğrencilere kendilerini koruma becerileri kazandırılmalı.
Okul çevresinde ve okulda zorbalık eylemlerinin en sık yaşandığı yerlerde güvenlik için ek önlemler alınmalı. Özellikle nöbetçi öğretmenlerin bu bölgeleri sık sık kontrol etmesi sağlanmalı.
Okulda sosyal, kültürel ve sportif etkinliklere olabildiğince fazla yer verilmeli.
Akademik başarısı düşük öğrenciler arasında akran zorbalığı oranının daha yüksek olduğunu kaydeden Prof. Dr. Metin Pişkin, yurt dışında yapılan araştırmaların öğrenciyken zorbalık yapanların, okul bittikten sonra daha büyük suçlara karışma, mahkemelik olma, hapse düşme oranlarının diğer öğrencilere göre 4 kat daha yüksek olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Dolayısıyla ailelerin sadece çocuğu mağdur olduğunda değil, zorbalık yaptığında da okula gidip ona müdahale etmesini yoksa çocuğunun büyüdüğünde topluma yük olacağını, bunun önlenmesi gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Metin Pişkin, zorbalığı şiddetten ayırarak “Zorbalığı şiddetten ayıran iki ölçüt vardır. Birincisi zorbalıkta taraflar arasında güç dengesizliği bulunur yani zorba güçlü, mağdur ise güçsüzdür” dedi. Pişkin, kurbanın zorbalığa haftada en az bir defa uğramasının kıstas olduğunu dile getirdi.
Zorbalık fiziksel, cinsel ve sözel de olabiliyor
Fiziksel zorbalık: Tekme atma, tokat vurma, itme, çekme.
Sözel zorbalık: Alay etme, dalga geçme, kızdırma, isim takma.
Cinsel zorbalık: Cinsel amaçlı dokunma, el, kol, göz hareketleri yapma, cinsel çağrışımı olan sözcüklerle hitap etme.
Dedikodu ve söylenti çıkarıp yayma.
Arkadaş grubundan dışlama, yalnızlaştırma.
Para veya diğer eşyalarını zorla alma, almakla tehdit etme, zarar verme.