2023 Yılı “İnsani Yardım” Topluluğu İçin En Ölümcül Yıl Oldu

2023 yılında 33 ülkede 280 insani yardım çalışanı öldürüldü. Yardım Çalışanları Güvenlik Veri Tabanı’na (AWSD) göre 2023 yılında öldürülen 280 çalışanın 272’si kökenlerinin dayandığı ülkede, 8’i ise yabancı bir ülkede görev yapıyordu.

AWSD bu yılın başından beri öldürülen yardım örgütü çalışanlarının sayısını ise 187 olarak açıkladı. 19 Ağustos Dünya İnsani Yardım Günü vesilesiyle uluslararası kalkınma örgütleri ve Birleşmiş Milletler (BM), bu alanda çalışanlara yönelik şiddetin durdurulmasını talep etti.

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), geçen yıl 33 ülkede insani yardımlarda görev yapan 280 çalışanın hayatını kaybettiğini duyurdu. Açıklamada çalışanların çoğunun İsrail’in Gazze’ye saldırılarında öldürüldüğü belirtildi. Geçen yıl Filistin bölgelerinde 163 yardım örgütü çalışanı hayatını kaybederken, bu yılın başından beri öldürülenlerin sayısı ise 120’yi geçti.

Uluslararası insani yardım çalışanlarına yönelik saldırıları izleyen Yardım Çalışanları Güvenlik Veri Tabanı’na (AWSD) göre 2023 yılında öldürülen 280 çalışanın 272’si kökenlerinin dayandığı ülkede, 8’i ise yabancı bir ülkede görev yapıyordu. AWSD bu yılın başından beri öldürülen yardım örgütü çalışanlarının sayısını ise 187 olarak açıkladı.

19 Ağustos Dünya İnsani Yardım Günü vesilesiyle uluslararası kalkınma örgütleri ve BM, bu alanda çalışanlara yönelik şiddetin durdurulmasını talep etti. Protestan Kilisesi’nin yardım kuruluşu Diakonie’nin Afet Yardım Organizasyonu, can kayıplarındaki hızlı yükselişte Gazze Savaşı’nın etkili olduğunu açıkladı.

Diakonie Afet Yardım Organizasyonu Başkanı Martin Keßler, yardım personeli çalışanlarına yönelik şiddetinin bedelini yardıma muhtaç insanların ödediğine de dikkat çekerek, “Yardım faaliyetleri giderek bir tehlikeye dönüşüyorsa en kötü durumda yardımlar kesiliyor” diye konuştu.

Keßler, küresel çapta 120 milyon insanın evini, yurdunu terk etmek zorunda kaldığını, 300 milyon kadın, çocuk ve erkeğin de yardıma muhtaç halde olduğunu hatırlatarak insani yardımların önemine dikkat çekti.

Keßler, açıklanan rakamların sadece doğruluğu kayıtlara geçenler olduğunu hatırlattı ve gerçek sayının çok daha yüksek olduğundan yola çıktıklarını belirtti. Bunun nedenini uluslararası toplumun pek çok savaş ve kriz ülkesinden çekilmek zorunda kalmasına bağladı ve Myanmar ile Haiti’deki durumu örnek gösterdi.

Özellikle yerel insani yardım personelinin tehdit altında olduğunu vurgulayan Keßler, uluslararası yardım kuruluşları çalışanlarına yönelik saldırılar gibi yerli insani yardım görevlilerine yönelik saldırıların da kayıt altına alınması, açıkça dile getirilmesi ve kınanması gerektiğini vurguladı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

OCHA’dan “İnsani Yardımlarda Finansman Krizi” Uyarısı

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), insanî yardım sisteminin çok büyük bir finansman kriziyle karşı karşıya olduğuna işaret edilerek geçen yıl BM’nin talep ettiği 57 milyar dolarlık kaynağın sadece yüzde 35’inin sağlandığını duyurdu.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsanî İşlerden Sorumlu Genel Sekreteri Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, mevcut durumu, “yıllardır yaşanan en kötü finans açığı” olarak nitelendirdi.

Griffiths, “İnsanî yardım kuruluşları hayat kurtarıyor, açlıkla, salgın hastalıklarla mücadele ediyor, çocukları koruyor, dünyanın en gayriinsanî koşullarının hüküm sürdüğü bölgelerinde barınma ve koruma sağlıyor. Ancak uluslararası toplumdan gerekli destek, ihtiyaçların çok gerisinde kalıyor” diye konuştu.

Birleşmiş Milletler (BM), 2024’te başta işgal altındaki Filistin bölgeleri, Sudan ve Ukrayna olmak üzere dünya çapında insanî krizlerden etkilenen insanlar için 46,4 milyar dolarlık yardıma ihtiyaç olduğunu açıkladı.

BM İnsanî Yardım Koordinasyon Ofisinin (OCHA) yayımladığı 2024 İnsanî Bakış raporuna göre çatışmalar, iklim kaynaklı acil durumlar ve ekonomik faktörlerle bağlantılı olarak gelecek yıl 300 milyon insana yardım sağlanması gerekecek. Sadece Afrika’nın doğusu ve güneyinde, büyük bölümü Sudan’daki kriz bağlantılı olmak üzere 74 milyon 100 bin insanın yardıma ihtiyaç duyacağı kaydedildi.

DW Türkçe’de yer alan habere göre; BM İnsanî İşlerden Sorumlu Genel Sekreteri Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, temsil ettiği BM kuruluşları olarak 300 milyon dolarlık ihtiyacın 181 milyonunu elde etmeyi hedeflediklerini, Kızılhaç gibi diğer kuruluşların kendi finansmanları için ayrı çağrı yaptığını söyledi.

OCHA raporunda insanî yardım sisteminin çok büyük bir finansman kriziyle karşı karşıya olduğuna işaret edilerek geçen yıl BM’nin talep ettiği 57 milyar dolarlık kaynağın sadece yüzde 35’inin sağlandığı belirtildi.

Mevcut durumu, “yıllardır yaşanan en kötü finans açığı” olarak nitelendiren Griffiths, “İnsanî yardım kuruluşları hayat kurtarıyor, açlıkla, salgın hastalıklarla mücadele ediyor, çocukları koruyor, dünyanın en gayriinsanî koşullarının hüküm sürdüğü bölgelerinde barınma ve koruma sağlıyor. Ancak uluslararası toplumdan gerekli destek, ihtiyaçların çok gerisinde kalıyor” diye konuştu.

2023’ün, 2010’dan beri insanî bağışların bir önceki yıla göre azaldığı ilk yıl olması bekleniyor. BM’nin bağışlardaki düşüş nedeniyle bu yılki ihtiyaçlarını en acil durumlara indirgeyerek 46,4 milyar dolara indirdiği belirtildi.

Griffith, pek çok bağışçı ülkenin pahalılık ve geçim sorunuyla karşı karşıya olduğu göz önünde bulundurulduğunda talep edilen miktarın halen çok yüksek olduğunu ve karşılanmasının güç olacağını kaydetti.

“Genel olarak Ortadoğu ile Gazze ve Batı Şeria’nın muhtemelen en fazla ihtiyaç duyacak bölgeler olacağını düşünüyorum” diyen BM yetkilisi, Ukrayna’nın da zor bir dönemden geçtiğini ve savaşın önümüzdeki yıl yeniden alevleneceğini belirterek dikkatlerin buraya da odaklanması gerekeceğini kaydetti.

BM’nin bağış çağrılarında ülke olarak, 4,4 milyar dolarlık taleple Suriye öne çıkıyor. Suriye’yi 3,1 milyarla Ukrayna ve 3 milyar dolarla Afganistan izliyor. 2024’te yardım için en yüksek talebin yapıldığı bölge ise 13,9 milyar dolarla Ortadoğu ve Kuzey Afrika.

Paylaşın

İsrail, 2023 Yılında 172 Filistinliyi Öldürdü

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA) raporuna göre, İsrail güçleri, 2023’ün başından bu yana 172 Filistinliyi öldürdü. Rapora göre, İsrail, 2022 yılında 155 Filistinliyi öldürdü.

Geçen yılın, Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da 2005’ten bu yana en çok Filistinlinin öldürüldüğü yıl olarak kayda geçtiği raporda ifade edildi. Rapora göre, İsrail, yılbaşından bu yana Batı Şeria’da 7 bin 372 Filistinliyi yaraladı.

Raporda, İsrail’in, 2010’dan bu yana Batı Şeria’nın “C” bölgesi ve Doğu Kudüs’te “ruhsatsız olduğu” gerekçesiyle 22 okulun yıkılması veya el konulmasına ilişkin 41 kararı uyguladığı ifade edildi.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Filistin hakkında hazırladığı raporunu yayımladı.

Raporda, İsrail güçlerinin 2023’ün başından bu yana 172 Filistinliyi öldürdüğü, bu rakamın geçen yılın tamamında öldürülen Filistinlilerin sayısını aştığı bilgisi yer aldı. OCHA’nın raporunda, 2022 yılının tamamında 155 Filistinlinin İsrail güçlerince öldürüldüğü belirtildi.

Geçen yılın, Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da 2005’ten bu yana en çok Filistinlinin öldürüldüğü yıl olarak kayda geçtiği raporda ifade edildi. Rapora göre, İsrail güçleri yılbaşından bu yana Batı Şeria’da 7 bin 372 Filistinliyi yaraladı.

Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da 780 evi yıkıldı. Raporda, İsrail makamlarının, 2010’dan bu yana Batı Şeria’nın “C” bölgesi ve Doğu Kudüs’te “ruhsatsız olduğu” gerekçesiyle 22 okulun yıkılması veya el konulmasına ilişkin 41 kararı uyguladığı ifade edildi.

Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrıldı.

Batı Şeria’nın yüzde 18’ini kapsayan “A bölgesi”nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin’e, yüzde 21’lik “B bölgesi”nin idari yönetimi Filistin’e güvenliği ise İsrail’e devredilirken, yüzde 61’ini kapsayan “C bölgesi”nin idare ve güvenliği İsrail’e bırakıldı.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Birleşmiş Milletler’den Dünyaya Rekor Bağış Çağrısı

Mayıs ayında dünya genelinde çatışmalar, gıda güvensizliği ve iklim değişikliği nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan insan sayısının ilk kez 100 milyonu geçtiğini ortaya koyan BM, 2023 yılında dünya genelindeki ihtiyaç sahiplerine yardım edilebilmesi için 51,5 milyar dolar toplanması gerektiğini duyurdu. Bu, BM’nin şu ana kadar talep ettiği en büyük bağış miktarı oldu.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) 2023 yılında 65 milyon insanın daha yardıma muhtaç durumda olacağı öngörüsünde bulundu. Yapılan tahmin, 68 ülkedeki toplam ihtiyaç sahibi sayısını 339 milyona çıkaracak. Bu sayı, dünya nüfusunun yüzde 4’ünden fazlasına tekabül ediyor.

İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlediği basın toplantısında konuşan BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, Ukrayna’daki savaş ve Pakistan’dan Afrika Boynuzu’na kadar uzanan bir bölgede yaşanan “öldürücü kuraklık ve selleri” hatırlatarak “Bu yılki aşırı olaylar 2023’e de sıçrayacağı için insani ihtiyaçlar şoke edici şekilde fazla” ifadesini kullandı.

Evlerini terk etmek zorunda kalan insan sayısının şu an dünya genelinde 100 milyonun üzerinde olduğunu belirten Griffiths, “Bu çağrı, eşikteki insanlar için bir can simidi” dedi.

OCHA raporuna göre, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası başlayan savaş, gıda ihracatını büyük sekteye uğratırken 37 ülkede yaklaşık 45 milyon insanı açlıkla yüz yüze bıraktı. Rapor, 53 ülkedeki en az 222 milyon insanın da akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. OCHA, iklim değişikliği, kamu sağlığı ihtiyaçları ve cinsiyet eşitsizliğinin de ekstra güçlük yarattığını bildirdi.

2022 hedefinin çok uzağında kalındı

BM’nin bu yılki çağrısında belirttiği meblağ, geçen yıla göre yüzde 25 artış gösterdi. Ancak BM, henüz 2022’de ulaşmayı hedeflediği meblağ için dahi yeterli bağış toplayamadı. BM’nin Kasım ayı ortasındaki verileri, 2022 hedefinin sadece yüzde 53’üne ulaşılabildiğine işaret etmişti.

BM açıklamasında, “Bu nedenle insani kuruluşlar eldeki fonla kime yardım edeceğine karar vermek zorunda kalıyor” denildi. BM’nin geçen Mayıs ayında yayımladığı veriler, dünya genelinde çatışmalar, gıda güvensizliği ve iklim değişikliği nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan insan sayısının ilk kez 100 milyonu geçtiğini ortaya koymuştu.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Yemen’de 2 Milyon Kişi Yardımlardan Mahrum

Yaklaşık 7 yıldır iç savaşın sürdüğü Yemen, tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşıyor. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), insani yardım anlaşmalarına gereken onayın gecikmesi sebebiyle Yemen’de 2 milyon kişinin yardımlardan mahrum kaldığını açıkladı.

OCHA’nın Twitter hesabından yapılan yazılı açıklamada, bu yılın Temmuz ve Eylül ayları arasında 2 milyon kişinin insani yardımların en az bir çeşidine ulaşamadığı, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasında yaşanan sıkıntıların çoğunun “bürokratik engellerden” kaynaklandı belirtildi.

OCHA, yardım görevlilerinin yaşadığı sorunların Temmuz-Eylül döneminde daha önceki aylara göre artış gösterdiğini, bu sürede Yemen’in 19 ilinde 673 olay yaşandığını açıkladı. Bu olaylardan 307’sinin insani yardım hareketliliğinin engellenmesinden kaynaklandığını ifade etti.

Açıklamada, insani yardım hareketliliği konusundaki olayların yüzde 94’ünün Husilerin kontrolündeki alanlarda görüldüğü, Husilerin Yemen’de insani yardım alanında faaliyet gösteren kadınların yanlarında yakın bir erkek akrabası olmadan hareket etmesine izin vermediği vurgulandı.

Yemen İç Savaşı

Yemen iç savaşı, 2015 yılının Mart ayından beri ülkedeki pek çok grup arasında devam eden çatışmalardır.

Arap Baharı sonrası devrilen eski cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih, Şii Ensarullah Hareketine destek vermeye başlamıştır. Yemen’de bir türlü sağlanamayan istikrar sonucu bir hükûmet krizi oluşmuştur ve Husilerin başkent San’a’yı ele geçirerek, yönetimi devralmasıyla sonuçlanmıştır.

Husiler, kısa sürede Taiz gibi büyük güney kentlerini ele geçirmeye başlamıştır. Yemen Ordusu dağılmıştır. Husiler ikinci büyük kent olan Aden’i kuşatmıştır. Bunun üzerine Suudi Arabistan öncülüğünde koalisyon oluşturulmuştur.

Koalisyon güçlerinin bombardımanları Husilerin ilerleyişini durdurmuştur. Ne var ki, bu durum Husileri geriletmeye de yetmemiştir. Öte yandan Arap Yarımadası el-Kaidesi ve diğer radikal gruplar ülkenin doğu bölgelerini ele geçirmeye başlamışlardır. Çatışmalar devam etmektedir.

Ülkede halen devam eden iç savaşta 377 bin kişi yaşamını yitirdi. Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen’de çatışmaların yol açtığı insani kriz giderek büyüyor.

Paylaşın