Vladimir Putin’den Bir Kez Daha Nükleer Güç Vurgusu

Ukrayna savaşının birinci yıl dönüme bir gün kala Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bir kez daha nükleer güç vurgusu yaptı ve ülkesinin nükleer güçlerini arttırmak konusundaki ilgisinin süreceğini söyledi.

Haber Merkezi / Kara, deniz ve havadan nükleer başlıklı füze atabilme kabiliyetlerini geliştirme konusunda daha önceden de olduğu gibi çalışmalara önem vermeye devam edeceklerini ifade eden Vladimir Putin, bu kapsamda birden fazla nükleer başlık taşıyabilen kıtalararası Sarmat füzelerini bu yıl konuşlandırmaya başlayacaklarını da ilk kez açıkladı.

Kremlin Sarayı tarafından paylaşılan Putin’in ulusal bayram mesajında “Havadan atılan hipersonik Kinzhal füzeleri seri üretimine ve denizden fırlatılan Zircon hiperonik füzelerinin de toplu şekilde tedariğini sağlamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Biden: Putin’in nükleer silah kullanacağını sanmıyorum

Öte taraftan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Yeni START nükleer silah anlaşmasına katılımını askıya alma kararını değerlendiren ABD Başkanı Joe Biden, ABC News televizyonuna verdiği röportajda, “Bu büyük bir hata olur. Hiç sorumlu bir davranış olmaz. Ancak bunu onun nükleer silah kullanmayı değerlendirdiği şeklinde okumuyorum” dedi.

Rusya’nın anlaşmayı durdurmasının dünyayı daha az güvenli bir yer yapıp yapmayacağı sorusuna Biden, “Bakın, her iki tarafın çıkarına ve dünyanın çıkarına olan silah kontrol anlaşmalarından çekildiğimizde bence daha güvensiz durumda oluyoruz” şeklinde cevap verdi.

Ancak Biden, bunun Rusya’nın nükleer pozisyonunda bir değişiklik olduğuna dair delile işaret etmediğini de ekledi. Biden, “Bunun nükleer silah kullanmayı düşündükleri ya da kıtalar arası balistik füze kullanmayı düşündükleri anlamına geldiği fikrini destekleyen delil yok” diye konuştu.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya’nın açıklamasının çok “talihsiz ve sorumsuz” olduğunu söylemiş, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise Putin’e konuyu yeniden değerlendirmesi çağrısı yaparak kararının dünyayı daha tehlikeli bir yer haline getirdiğini söylemişti.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de yaptığı açıklamada bir kez daha Rusya’nın nükleer silah tehditlerini kınadı. Guterres “Nükleer silah kullanma konusunda üstü kapalı tehditler duyduk. Nükleer silahların sözüm ona taktiksel kullanımı asla ama asla kabul edilemez. BU noktadan dönme zamanıdır” ifadelerini kullandı.

Putin bu hafta 2010’da varılan Rusya ve ABD’nin nükleer savaş başlığı sayısını kısıtlayan Yeni START silah kontrol anlaşmasını askıya alma kararı aldığını açıklamış ve Moskova’nın nükleer denemelere başlayabileceğini söylemişti.

Ancak Rusya, nükleer füzeler konusunda üzerinde anlaşılan sınırlara uyacağını ve anlaşmayı askıya almasına rağmen ABD’yi yapacağı konuşlandırmalar konusunda bilgilendireceğini belirtmişti.

Rusya’nın ABD ile Rusya arasında 2010 yılında imzalanan anlaşma, iki ülkenin konuşlandırabileceği uzun menzilli nükleer başlık ve nükleer silah taşıyabilecek füze sayısının sınırlandırılmasını öngörüyor. Anlaşmanın süresi 2021 yılında beş yıllığına uzatılmıştı.

Rusya’nın anlaşmadan henüz tamamen çekilmediğini vurgulayan Putin, ABD’nin nükleer silah denemelerini yeniden başlatması durumunda Rusya’nın da aynısını yapabilecek durumda olması gerektiğini kaydetti.

Rusya, tahmini verilere göre 6 bine yakın nükleer savaş başlığıyla dünyanın en büyük nükleer silah envanterine sahip. Rusya ve ABD, dünyadaki nükleer savaş başlıklarının yüzde 90’ını elinde bulunduruyor.

Paylaşın

ABD Başkanı Biden: Putin’in Nükleer Silah Kullanacağını Sanmıyorum

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Yeni START nükleer silah anlaşmasına katılımını askıya alma kararını değerlendiren ABD Başkanı Joe Biden, ABC News televizyonuna verdiği röportajda, “Bu büyük bir hata olur. Hiç sorumlu bir davranış olmaz. Ancak bunu onun nükleer silah kullanmayı değerlendirdiği şeklinde okumuyorum” dedi.

Rusya’nın anlaşmayı durdurmasının dünyayı daha az güvenli bir yer yapıp yapmayacağı sorusuna Biden, “Bakın, her iki tarafın çıkarına ve dünyanın çıkarına olan silah kontrol anlaşmalarından çekildiğimizde bence daha güvensiz durumda oluyoruz” şeklinde cevap verdi.

Ancak Biden, bunun Rusya’nın nükleer pozisyonunda bir değişiklik olduğuna dair delile işaret etmediğini de ekledi. Biden, “Bunun nükleer silah kullanmayı düşündükleri ya da kıtalar arası balistik füze kullanmayı düşündükleri anlamına geldiği fikrini destekleyen delil yok” diye konuştu.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, dün Rusya’nın açıklamasının çok “talihsiz ve sorumsuz” olduğunu söylemiş, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise Putin’e konuyu yeniden değerlendirmesi çağrısı yaparak kararının dünyayı daha tehlikeli bir yer haline getirdiğini söylemişti.

Putin bu hafta 2010’da varılan Rusya ve ABD’nin nükleer savaş başlığı sayısını kısıtlayan Yeni START silah kontrol anlaşmasını askıya alma kararı aldığını açıklamış ve Moskova’nın nükleer denemelere başlayabileceğini söylemişti.

Ancak Rusya, nükleer füzeler konusunda üzerinde anlaşılan sınırlara uyacağını ve anlaşmayı askıya almasına rağmen ABD’yi yapacağı konuşlandırmalar konusunda bilgilendireceğini belirtmişti.

Rusya’nın ABD ile Rusya arasında 2010 yılında imzalanan anlaşma, iki ülkenin konuşlandırabileceği uzun menzilli nükleer başlık ve nükleer silah taşıyabilecek füze sayısının sınırlandırılmasını öngörüyor. Anlaşmanın süresi 2021 yılında beş yıllığına uzatılmıştı.

Rusya’nın anlaşmadan henüz tamamen çekilmediğini vurgulayan Putin, ABD’nin nükleer silah denemelerini yeniden başlatması durumunda Rusya’nın da aynısını yapabilecek durumda olması gerektiğini kaydetti.

Rusya, tahmini verilere göre 6 bine yakın nükleer savaş başlığıyla dünyanın en büyük nükleer silah envanterine sahip. Rusya ve ABD, dünyadaki nükleer savaş başlıklarının yüzde 90’ını elinde bulunduruyor.

Rusya’da nükleer silah kullanma talimatını kim veriyor?

Rusya’nın nükleer doktrinine göre ülkedeki hem stratejik hem de stratejik olmayan nükleer silahlarının kullanımı konusunda son sözü Rusya Devlet Başkanı söylüyor.

Adını Kafkas Dağları’ndaki Cheget tepesinden alan ve Rusya’nın nükleer kodlarını içeren çanta, her an Rusya Cumhurbaşkanı’nın yanında bulunuyor. Rusya Savunma Bakanı (şu anda Sergey Şoygu) ve Genelkurmay Başkanı’nın (şu anda Valeri Gerasimov) da benzer çantalar taşıdığı düşünülüyor.

Cheget adlı çanta, Rusya Cumhurbaşkanı’nın askeri komuta zincirinin en üst rütbeli subaylarıyla iletişim kurmasını sağlıyor. Bu iletişim, Kazbek adı verilen, yüksek gizliliğe sahip elektronik komuta ve kontrol ağıyla sağlanıyor. Kazbek sistemi, Kavkaz olarak bilinen bir başka sistemi destekliyor.

Rus Zvezda televizyon kanalının 2019 yılında yayınladığı görüntüler, nükleer kodların bulunduğu çantalardan birinin içindeki düğmeleri göstermişti. Çantanın içindeki komuta bölümünde iki düğmenin bulunduğu, beyaz düğmenin “fırlatma” kırmızı düğmeninse “iptal” konutlarını gösterdiği görülmüştü. Zvezda’ya göre çantanın aktivasyonu, özel bir bilgi kartıyla sağlanıyor.

Rusya’nın stratejik nükleer saldırıyla karşı karşıya olduğunu düşünmesi durumunda Cumhurbaşkanı, nükleer çantalar aracılığıyla, Genelkurmay Başkanlığı’na ve nükleer kodlara sahip yedek komuta birimlerine doğrudan fırlatma talimatı gönderiyor. Bu talimatlar farklı iletişim sistemlerinden stratejik roket güçlerine basamak basamak aktarılıyor ve Amerika ya da Avrupa’ya nükleer silah atılmış oluyor.

Rusya’ya yönelik herhangi bir nükleer saldırı olduğunun doğrulanması durumunda Cumhurbaşkanı Putin, son adım olarak “Ölü El” olarak bilinen “Perimetr” sistemini harekete geçirebilir. Bu sistem, bilgisayarların kıyamet gününün ne zaman olacağını belirlemesi anlamına geliyor ve bir kontrol roketi, Rusya’nın geniş kapsamlı cephaneliklerinden nükleer saldırı talimatı veriyor.

Paylaşın

Rusya’nın Nükleer Kapasitesi Ne Kadar, Kullanma Talimatını Kim Veriyor?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile nükleer silahların yayılımını önlemek amacıyla imzaladıkları Yeni Stratejik Silahların Azaltılması (New START) anlaşmasını askıya aldıklarını açıkladı.

Rusya’nın ABD ile Rusya arasında 2010 yılında imzalanan anlaşma, iki ülkenin konuşlandırabileceği uzun menzilli nükleer başlık ve nükleer silah taşıyabilecek füze sayısının sınırlandırılmasını öngörüyor. Anlaşmanın süresi 2021 yılında beş yıllığına uzatılmıştı.

Rusya’nın anlaşmadan henüz tamamen çekilmediğini vurgulayan Putin, ABD’nin nükleer silah denemelerini yeniden başlatması durumunda Rusya’nın da aynısını yapabilecek durumda olması gerektiğini kaydetti.

Rusya, tahmini verilere göre 6 bine yakın nükleer savaş başlığıyla dünyanın en büyük nükleer silah envanterine sahip. Rusya ve ABD, dünyadaki nükleer savaş başlıklarının yüzde 90’ını elinde bulunduruyor.

Peki Rusya’nın sahip olduğu nükleer kapasitenin boyutu nedir? Rusya’nın nükleer silahları kimin komutasında?

Nükleer süpergüç

Sovyetler Birliği’nin nükleer silahlarını devralan Rusya, dünyanın en fazla nükleer savaş başlığına sahip olan ülkesi.

Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, 2022 yılı itibarıyla yaklaşık 5 bin 977 nükleer başlığı kontrolu altında bulunduruyor. Düşünce kuruluşu Amerikan Bilimadamları Federasyonu’na göre ABD Başkanı Joe Biden’ın kontrolunda bulunan nükleer başlık sayısı 5 bin 528.

Bu savaş başlıklarının 1500 kadarı büyük olasılıkla halen bütünlüğünü korusa da rafa kaldırılmış durumda. 2 bin 889 nükleer savaş başlığının yedek, 1588’ininse konuşlandırılmış stratejik savaş başlığı olduğu düşünülüyor.

Atom Bilimcileri Bülteni’ne göre yaklaşık 812 savaş başlığı karadaki balistik füzelerde, 576’sı denizaltılardaki balistik füzelerde, 200 kadarıysa ağır bombardıman üslerinde konuşlu bulunuyor.

Amerikan Bilimadamları Federasyonu’na göre Amerika’nın yaklaşık bin 644 adet konuşlandırılmış stratejik nükleer savaş başlığı bulunuyor. Çin 350, Fransa 290, İngiltere ise 225 adet konuşlandırılmış stratejik nükleer savaş başlığına sahip.

Bu rakamlar, hem Moskova hem de Washington’un dünyada defalarca kez tahribata yol açabileceğini gösteriyor.

Sovyetler Birliği, Soğuk Savaş sırasında en fazla yaklaşık 40 bin nükleer savaş başlığına sahipti. Amerika’nın sahip olduğu azami nükleer savaş başlığı sayısıysa 30 bin civarındaydı.

Ancak kilit mesele, nükleer savaş başlıklarının füze, denizaltı ve bombardıman uçaklarıyla nasıl atılacağıyla ilgili.

Rusya’nın 400 civarında nükleer donanımlı kıtalararası balistik füzesi olduğu düşünülüyor. Atom Bilimcileri Bülteni’nin tahminine göre bu füzeler 1185 savaş başlığı taşıyabilecek kapasiteye sahip.

Rusya ayrıca azami 800 savaş başlığı taşıyabilecek 10 nükleer silah donanımlı ve nükleer enerjiyle işleyen denizaltıya ve 60 ila 70 nükleer bombardıman uçağına sahip.

Yeni nükleer silahlar

Amerika’nın nükleer kapasitesi, gücü ve politikalarını değerlendiren Nuclear Posture Review’un 2022 yılında yayınladığı rapora göre Rusya ve Çin, nükleer güçlerinin kapsamını genişletiyor ve nükleer kapasitelerini modernleştiriyor. Raporda Washington’un yüksek maliyetli silahlanma yarışının önünü kesmek için silah kontroluna dayalı bir yaklaşım benimseyeceği kaydediliyor.

Putin ise Amerika’nın yeni tür nükleer silah geliştirdiğine ilişkin bilgi sahibi olduğunu söyledi.

Öte yandan Rusya, nükleer silahlarını modernleştiriyor.

Silah kontrolu politikalarını teşvik etmek amacıyla kurulan partilerüstü Arms Control Association’a göre Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında çöküşünden bu yana az sayıda ülke nükleer silah denemesinde bulundu. Amerika en son 1992’de, Çin ve Fransa 1996’da, Hindistan ve Pakistan 1998’de, Kuzey Kore de 2017’de nükleer silah denemeleri yaptı.

Sovyetler Birliği ise son olarak 1990 yılında nükleer deneme yapmıştı.

Rusya’da nükleer silah kullanma talimatını kim veriyor?

Rusya’nın nükleer doktrinine göre ülkedeki hem stratejik hem de stratejik olmayan nükleer silahlarının kullanımı konusunda son sözü Rusya Cumhurbaşkanı söylüyor.

Adını Kafkas Dağları’ndaki Cheget tepesinden alan ve Rusya’nın nükleer kodlarını içeren çanta, her an Rusya Cumhurbaşkanı’nın yanında bulunuyor. Rusya Savunma Bakanı (şu anda Sergey Şoygu) ve Genelkurmay Başkanı’nın (şu anda Valeri Gerasimov) da benzer çantalar taşıdığı düşünülüyor.

Cheget adlı çanta, Rusya Cumhurbaşkanı’nın askeri komuta zincirinin en üst rütbeli subaylarıyla iletişim kurmasını sağlıyor. Bu iletişim, Kazbek adı verilen, yüksek gizliliğe sahip elektronik komuta ve kontrol ağıyla sağlanıyor. Kazbek sistemi, Kavkaz olarak bilinen bir başka sistemi destekliyor.

Rus Zvezda televizyon kanalının 2019 yılında yayınladığı görüntüler, nükleer kodların bulunduğu çantalardan birinin içindeki düğmeleri göstermişti. Çantanın içindeki komuta bölümünde iki düğmenin bulunduğu, beyaz düğmenin “fırlatma” kırmızı düğmeninse “iptal” konutlarını gösterdiği görülmüştü. Zvezda’ya göre çantanın aktivasyonu, özel bir bilgi kartıyla sağlanıyor.

Rusya’nın stratejik nükleer saldırıyla karşı karşıya olduğunu düşünmesi durumunda Cumhurbaşkanı, nükleer çantalar aracılığıyla, Genelkurmay Başkanlığı’na ve nükleer kodlara sahip yedek komuta birimlerine doğrudan fırlatma talimatı gönderiyor. Bu talimatlar farklı iletişim sistemlerinden stratejik roket güçlerine basamak basamak aktarılıyor ve Amerika ya da Avrupa’ya nükleer silah atılmış oluyor.

Rusya’ya yönelik herhangi bir nükleer saldırı olduğunun doğrulanması durumunda Cumhurbaşkanı Putin, son adım olarak “Ölü El” olarak bilinen “Perimetr” sistemini harekete geçirebilir. Bu sistem, bilgisayarların kıyamet gününün ne zaman olacağını belirlemesi anlamına geliyor ve bir kontrol roketi, Rusya’nın geniş kapsamlı cephaneliklerinden nükleer saldırı talimatı veriyor.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

Rusya’dan Nükleer Saldırıya Yanıt Provası: ‘Gök Gürültüsü’ Tatbikatı

Nükleer saldırı tartışmalarının tırmandığı bir dönemde Rusya, “Gök Gürültüsü” adını verdiği ve denizaltılar, stratejik bombardıman uçakları, balistik füzelerin kullanıldığı bir tatbikatla olası bir nükleer saldırı durumunda vereceği yanıtın provasını yaptı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, tatbikatı uzaktan izledi. Moskova’nın düşmanlarını korkutma ve caydırma amacıyla gövde gösterisi yaptığı ve nükleer gücünü sınadığı tatbikatta test füzeleri fırlatıldı.

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Putin’e tatbikatlarda “düşman nükleer saldırısına yanıt olarak stratejik taarruz güçleriyle dev bir nükleer vuruşun” provasının yapıldığını aktardı.

Rusya Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov da nükleer kapasiteli kıtalararası balistik füzelerle havadan TU-95MS bombardıman uçaklarından fırlatılan seyir füzelerinin testlerden başarıyla geçtiğini söyledi.

RIA haber ajansı, Putin’in dünyada ve bölgede çatışma potansiyelinin yüksek olduğunu söylediğini aktardı.

ABD Savunma Bakanlığı dün, Rusya’nın tatbikat planı hakkında kendilerini bilgilendirdiğini kaydetti. NATO da aynı zaman zarfında “Steadfast Noon” adlı yıllık nükleer caydırıcılık tatbikatlarını sürdürüyor. Tatbikatlar, Avrupa’da konuşlanmış olan Amerikan nükleer bombalarının kullanım provasını kapsıyor.

Nükleer gövde gösterileri, Rusya’nın Ukrayna’da savunma konumunda olması ve Ukrayna’yı radyoaktif madde içeren “kirli bomba” kullanma planı yapmakla suçlaması nedeniyle hassas bir konu.

Ukrayna ve Batılı ülkeler, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik bu suçlamalarının temelsiz olduğunu ve Rusya’nın savaş sahasında şiddeti arttırma girişimleri için bir gerekçe olarak kullanılabileceğini söylüyor.

Batılı yetkililer, Ukrayna güçlerinin Rus işgali altındaki Herson vilayetinde ilerlediği bir dönemde Moskova’nın Kiev’i teslim olmaya zorlamak için, Ukrayna’da düşük tesirli “taktik” bir nükleer silah kullanma eğilimine girebileceğinden ve Moskova için büyük bir yenilgi tehdidinde bulunabileceğinden endişe duyduklarını ifade etmişlerdi.

ABD Başkanı Joe Biden, Rusya’yı dün, böyle bir hamlenin “çok ciddi bir hata” olacağı yönünde uyardı.

Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ise Rusya’nın elindeki her türlü silahı kullanarak kendi topraklarını savunma hakkı olduğunu söylemiş, ancak taktiksel nükleer silahlar konusunda net olarak konuşmamıştı. Rusya, dünyanın en büyük nükleer silah stoğuna sahip.

Hendek savaşı

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’daki kuvvetlerinin güney ve doğuda Ukrayna’nın ilerleme girişimlerini durdurduğunu bildirdi.

Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov ise yağışlı hava ve arazi şartlarının Ukrayna’nın Herson’daki karşı harekatını, kuzeydoğuda geçen ay Rus kuvvetlerinin püskürtüldüğü saldırıdan daha zor hale getirdiğini kaydetti.

Putin’in nükleer silah kullanacağına inanmadığını söyleyen Reznikov, medyaya, Rus güçlerinin Herson’da su kanallarını hendek olarak kullandıklarını belirtti.

Herson’un kuzeyindeki hattın bir bölümünde konuşlu olan Ukrayna askerleri, Ruslar’ın bölge başkenti civarındaki hatları kuvvetlendirdiğini, geri çekilmeleri gibi bir durum olmadığını söyledi.

Lakabı Nikifor olan birim komutanı, “Basında Ruslar’ın korktuğu ve askerlerini çekeceği yazıyor ama bu doğru değil. İyi savaşıyorlar ve askerlerimizi vuruyorlar” dedi.

Ukrayna askeri nizamına göre Mikolayiv’deki yeri tanımlanamayan Nikifor, “Bu bölgede çok faaller. Her gün topçu ateşi açıyorlar, hendek kazıyorlar, savunma hazırlığı yapıyorlar” şeklinde konuştu.

Ukraynalı subaylar, telsiz iletişiminin, yeni seferber edilen Ruslar’ın karşı hatlara yerleştirildiğini, bu ayın başındaki gözle görülür azalmadan sonra Rus topçu saldırılarının yeniden arttığını söyledi.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

Kuzey Kore Nükleer Silahlardan Vazgeçmeyecek

Kore Merkezi Haber Ajansına göre, Devlet Başkanı Kim Yong-un, Kuzey Kore Parlamentosunun nükleer silahların kullanımını düzenleyen yasanın kabul edildiği dünkü oturumunda konuştu.

Ülkesinin nükleer silahlardan asla vazgeçmeyeceğini belirten Kim, Güney Kore ve ABD’yi ortaklaşa yürüttükleri “tehlikeli” askeri tatbikatlar nedeniyle eleştirdi.

Anadolu Ajansı haberine göre, Kim, “ABD’nin sadece Kuzey Kore’nin nükleer gücünü ortadan kaldırma değil aynı zamanda ülkenin meşru müdafaa haklarını zayıflatarak hükümeti çökertme eğilimi” içinde olduğunu ileri sürdü.

Kabul edilen yasa, Kuzey Kore’nin “nükleer veya nükleer olmayan bir tehdit” ile karşı karşıya gelmesi durumunda orduya düşmanın komuta merkezlerine “otomatik” olarak nükleer saldırıları başlatma yetkisi veriyor.

Bunun yanı sıra, yasa ile ülkenin ve halkın bir “felaket krizi” yaşaması halinde nükleer silahları kullanılabileceği belirtiliyor.

Kuzey Kore’nin nükleer santral kronolojisi 

Beş ülke – Amerika Birleşik Devletleri, Güney Kore, Rusya, Çin ve Japonya, Piyongyang yönetimine nükleer silah gelişimi yönündeki hırsından vazgeçmesi için baskılarını artırıyor.

Kuzey Kore’nin nükleer santral kronolojisi şöyle:

1993

Kuzey Kore yetkilileri yaptıkları açıklamada Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşmasından çekildiklerini açıkladılar; ancak daha sonra bu karardan geri adım attılar.

1994

Kuzey Kore ve ABD, Piyongyang’ın nükleer silah programını dondurması karşılığında uluslararası yardımla iki adet elektrik gücü sağlayan nükleer santralin inşa edilmesini öngören bir anlaşma imzaladılar.

1998

Ağustos

Kuzey Kore, Japonya’nın istediği herhangi bir şehrini ve bölgesini vurabilme kapasitesine sahip olduğunu kanıtlamak için Japonya üzerinden Pasifik Okyanusuna iki adet füzeyi ateşledi.

Kasım

ABD ve Kuzey Kore, Kuzey Kore’nin geliştirmekte olduğu şüpheli yeraltı nükleer faaliyetlerle ilgili ilk üst düzey yuvarlak masa görüşmelerini Pyongyang’da gerçekleştirdiler. ABD konuyla ilgili Kuzey Kore’de müfettişlerin konuşlandırılması talebinde bulundu.

1999

Mayıs

Eski Savunma Bakanı William Perry, Kuzey Kore resmi gezisi sırasında silahsızlanma önerisinde bulundu.

Eylül

13 Eylül: Kuzey Kore uzun menzilli füze denemelerini donduracağının güvencesini verdi.

17 Eylül: Başkan Clinton Kuzey Kore’ye karşı gerçekleştirilen ekonomik yaptırımları gevşettiğini açıkladı.

Aralık

ABD denetimindeki bir konsorsiyum, daha güvenli batı tipi iki hafif su nükleer santralinin Kuzey Kore’de inşa edilmesi için 4,6 miyar dolarlık bir antlaşma imzaladı.

2000

Temmuz

Kuzey Kore, nükleer tesislerin inşasının ertelenmesinden kaynaklanan elektrik kaybının ABD tarafından karşılanmaması durumunda yeniden nükleer programını başlatacağını açıkladı.

2001

Haziran

Kuzey Kore yönetimi, Bush yönetimi ikili ilişkileri normale dönüştürmezse moratoryum kararını gözden geçireceğini ve füze denemelerine devam edeceğini açıkladı.

Temmuz

ABD Dışişleri Bakanlığının raporunda Kuzey Kore’nin uzun-menzilli füze sistemini geliştirmeye devam ettiği açıklandı. Bush yönetiminden bir resmi yetkilinin söylediğine göre Kuzey Kore yönetimi Taepodong-1 adında bir füzenin geliştirilmesine devam etmektedir.

Aralık

Bush, Irak ve Kuzey Kore’nin “ulusları terörize etmede kullanılabilecek” kitle imha silahları üretmekten sorumlu tutulabileceğini belirtti.

2002

Ocak

29 Ocak: Bush ulusa seslenişinde yaptığı konuşmasında Kuzey Kore, İran ve Irak’ı “şer ekseni” olarak tanımladı ve bu ülkelerin dünya için ciddi anlamda bir tehlike ve mezar oluşturduklarını beyan etti.

Ekim

Bush yönetimi, 1994 yılında Kuzey Kore ile yapılan antlaşmanın bozulduğunu, buna sebep olarak da Kuzey Kore’nin nükleer silah programını açıklamasını söylediler. Diğer taraftan Amerikalı yetkililerin olayı kanıtlamalarından sonra Kuzey Koreli yetkililer haberi doğruladılar.

Kasım

1994 yılında yapılan anlaşmaya göre Kuzey Kore’ye sağlanan petrol yardımı, ABD, Japonya ve Güney Kore tarafından durduruldu.

Aralık

Kuzey Kore, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) müfettişlerini ülkeden çıkarıp nükleer tesislerde yerleştirmiş oldukları kamera ve diğer denetleyici araçları yerlerinden söktü.

2003

Ocak

10 Ocak: Kuzey Kore, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Atlaşması’ndan (NPT) geri çekildi.

Şubat

5 Şubat: Kore Merkezi Haber Ajansı’nın bir haberine göre nükleer güç imkânları yeniden harekete geçirildi.

12 Şubat: 35 üyeli Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) idare heyeti Kuzey Kore’nin atom şemsiyesinde olduğunu açıklayarak durumu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne rapor etti.

24 Şubat: Kore yarımadası ve Japon Denizi arasında bulunan bölgede Kuzey Kore karadan – denize füze sisteminin deneme atışını gerçekleştirdi.

26 Şubat: ABD Kuzey Kore’nin Yongbyon’da bulunan beş megavatlık nükleer reaktörünü yeniden aktif hale getirdiğini açıkladı.

Mart

Kuzey Kore karadan-denize füze sistemini Japon denizinde denedi.

Temmuz

Kıdemli ABD yetkilisinin haberine göre komünist ülkenin nükleer silah geliştirme yönündeki çabalarının, zayıflatılmış nükleer çubukların yeniden geliştirmeye başlayarak devam etmekte olduğunu açıklandı.

Ağustos

Kuzey Kore krizine yönelik görüşmelerde, ABD, Güney Kore, Kuzey Kore, Çin, Japonya ve Rusya devletleri yer almaktadırlar .

2004

Şubat

Altı-ulus görüşmeleri devam etmekte ancak bir sonraki görüşmenin dışında mutabakata ulaşılamadı.

Haziran

Kuzey Kore krizine yönelik görüşmelerde, ABD, Güney Kore, Kuzey Kore, Çin, Japonya ve Rusya devletleri yer almaktadırlar .

Ağustos

Kuzey Kore, Eylül ayında gerçekleştirilmesi öngörülen altı-ulus görüşmeleri çalışma toplantılarına katılmayacağını bildirdi. Yardımın devam etmesi, yaptırımların kaldırılması ve ABD’nin terör örgütlerine destek veren ülkeler listesinden çıkartılmasından sonra nükleer programını donduracağını belirtti. ABD ise Kuzey Kore’den tüm nükleer aktivitelerini bildirmesini ve denetleyicilerin çalışmalarına izin vermesini istedi.

Eylül

Eylül ayında gerçekleştirilmesi öngörülen alt-ulus görüşmeleri, ABD ve Kuzey Kore’nin birbirini suçlamasından dolayı ileri bir tarihe ertelendi.

2005

Şubat

Piyongyang ilk defa nükleer silah varlığı hakkındaki kamuya yönelik yaptığı açıklamada, Nükleer Silah Geliştirme programının olduğunu itiraf etti ve bunu da geliştireceğini söyledi. Bu tutumu ABD’nin Kuzey Kore yönetimini devirme çabasından dolayı olduğunu da açıkladılar.

Mart

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın demecine göre Kuzey Kore’nin nükleer programını sona erdirme yönündeki çabalarının sona erdiğini bu yüzden de uluslararası toplumun ve ABD’nin bu konuya dair “başka yollar” izleyeceğini söyledi.

Bu arada Birleşmiş Milletlere bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) başkanı Muhammed El Baradey bir demecinde, Kuzey Kore’nin bulundurduğu nükleer silah programından dolayı İran’dan da tehlikeli olduğunu açıkladı. Çünkü bulundurduğu nükleer maddelerle şimdiden savaşa girebilme yeteneğinin olduğunu söyledi.

Mayıs

Kuzey Kore iki yıl önceki bir demecine benzer demeçte, bir ay önce kapatılan Yongbyon reaktöründen 8.000 yakıt çubuğu çıkarmasını sona erdirdiğini bildirdiler.

Haziran

Görüşmelere katılacağını söylemesinin ardından da Kuzey Kore Yetkilileri yaptıkları açıklamalarda nükleer silah varlığına sahip olduklarını ve bunları da daha fazla geliştireceklerini açıkladılar.

Temmuz

Kore yarım adasının nükleersizleşme doğrultusundaki isteğini belirterek, Kuzey Kore heyeti dördüncüsü düzenlenen altı-grup görüşmelerine katıldılar.

25 Temmuz’da görüşülmesi beklenen altı-grup toplantılarının zamanında başlaması için Kuzey Kore nükleer programı hakkındaki toplantılara katılacağını belirtti.

Ağustos

ABD’nin görüşmelerdeki diplomatik temsilcisi Christopher Hill’in demecine göre, ABD, Kuzey ve Güney Kore, Çin Japonya ve Rus diplomatlarının birbiri ardına 13 günlük süren görüşmelerinden sonra görüşmelere ara verme kararı aldıkları ve Kuzey Kore’nin nükleer programı hakkındaki görüşmelerinde ve pazarlıklarda da belirsizliğin devam ettiğini belirttiği söylendi.

Eylül

ABD’nin görüşmelerdeki temsilcisi Christopher Hill Kuzey Kore’ye ziyaretinin olduğunu belirtti. Yeni görüşmelerin Kasım ayında başlaması beklenmekteydi.

Kuzey Koreli yetkililerin açıklamalarına göre, Kuzey Kore tam olarak nükleer silah geliştirme programına son vermesini kabul ediyor, fakat bunun için de ABD’den nükleer reaktörünü sivil enerji kullanımını sağlamasını talep etmekte. ABD ve Rusya bu talebi reddetmekteler.

ABD Kuzey Kore’ye karşı eğer Kuzey Kore görüşmelerde nükleer programını sürdürme konusunu devam ettirmek isterse, varlığını ve her türlü ilişkilerini sona erdirme tehdidiyle gözdağı vermekte.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın