Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, ABD’nin New York şehrindeki BM Genel Kurulu’nda düzenlenen Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’nın gözden geçirilmesine yönelik 10. konferansın açılışında konuştu.
Guterres, insanlığın “nükleer yok oluştan yalnızca bir yanlış anlama, bir yanlış hesaplama uzakta olduğunu” söyledi.
Nükleer silahların yayılma tehlikesinin arttığına ve gerilimi azaltmanın önündeki engellerin zayıfladığına dikkat çeken Guterres, bunun Orta Doğu ve Kore Yarımadası’ndan Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline kadar nükleer nitelikteki krizlerin şiddetlendiği bir zamanda olduğuna işaret etti.
Guterres, “Ülkeler, gezegenimizde yeri olmaması gereken kıyamet günü silahlarını stoklamak ve bu silahlara yüz milyarlarca dolar harcamak için sahte güvenlik ararken, şu anda dünya çapında askeri cephaneliklerde yaklaşık 13 bin nükleer silah bulunuyor” dedi.
2. Dünya Savaşı sırasında Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine atılan atom bombalarını da hatırlatan António Guterres, “İnsanlık, Hiroşima ve Nagazaki’nin korkunç yangınlarından öğrenilen dersleri unutma tehlikesiyle karşı karşıya” dedi.
BM Genel Sekreteri Guterres, nükleer savaş risklerini azaltacak ve silahsızlanmayı hızlandıracak pratik önlemler bulunması, nükleer teknolojinin sadece barışçıl kullanımının teşvik edilerek bunun için de çok taraflı anlaşmaların canlandırılması gerektiğin de sözlerine ekledi.
“İsrail’i de nükleer anlaşmalara dahil edin”
Öte yandan, Arap Grubu olarak da bilinen BM üyesi Arap ülkeleri, BM Genel Kurulu’ndaki konferansta İsrail’in de Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na dahil edilmesi çağrısında bulundu.
Grup adına konuşan Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, anlaşmaya taraf devletlerin, “anlaşmanın evrenselliğini sağlamak için çaba göstermesi ve anlaşmaya taraf olmayan devletlere nükleer teknolojinin transferini yasaklaması gerektiğini” söyledi:
“Başta İsrail olmak üzere bu anlaşmaya taraf olmayan devletlerle her türlü teknik işbirliği, nükleer olmayan bir devlet olarak katılana ve tüm nükleer tesisleri kapsamlı güvenlik sistemine tabi olana kadar durdurulmalıdır.”
İsrail’in Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’nı imzalamadığını ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) denetçilerinin nükleer tesislerinde bulunmasına izin vermediğini vurgulayan Ürdün Dışişleri Bakanı Safadi, Orta Doğu’nun nükleer silahlardan arınmış bir bölge olması için uluslararası kuralların katı bir şekilde uygulanması gerektiğini kaydetti.
Blinken: İran, anlaşmaya dönmeli
ABD Dışişleri Bakanı antony Blinken da dün konferansa katılmak üzere bulunduğu BM Genel Merkezi’nde basına açıklamalarda bulundu.
Blinken, İran’ ile Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na (JCPOA) dönüşün, “en iyi yol” olduğuna inandıklarını söyledi: “İran ile nükleer anlaşmaya karşılıklı dönüşün, ilerlemenin ve her türlü krizden kaçınmanın en iyi yolu olduğuna inanmaya devam ediyoruz.”
“Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi alanında İran’ın, Kuzey Kore’nin ve şimdi de Rusya’nın farklı şekillerde ortaya koyduğu zorluklarla karşı karşıya kalındığına” işaret eden Blinken, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan savaşa da değinerek özetle şöyle konuştu:
“Bu, dünyanın dört bir yanında nükleer silahlara sahip olma ya da olmama konusunda karar verecek ülkelere korkunç bir mesaj gönderiyor.
“AB, aylarca süren tartışmalara, görüşmelere ve müzakerelere dayanarak en iyi önerileri yaptı. ABD, üzerinde anlaşmaya varılanlar temelinde ilerlemeye hazır, ancak İran’ın buna hazır olup olmadığı belli değil.”
ABD yönetimi, Başkan Donald Trump döneminde Mayıs 2018’de İran ile Rusya, İngiltere, Çin, ABD, Fransa ve Almanya’yı içeren P5+1 grubu arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan çekilerek Tahran’a ekonomik yaptırımlar uygulama yoluna gitmişti.
Putin: Nükleer bir savaşın kazananı olmaz
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de konferansın katılımcıları için yazdığı mektupta nükleer savaş konusundaki düşüncelerini paylaştı.
Putin, “Nükleer bir savaşın kazananı olmayacağı ve asla başvurulmaması gerektiği gerçeğinden hareket ediyoruz ve dünya topluluğunun tüm üyeleri için eşit ve bölünmez bir güvenliği savunuyoruz” dedi.
Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması
Nükleer Silahların Yayılmasının Önlemesi Antlaşması (NPT), 1968 yılında imzaya açıldı, 1970 yılında yürürlüğe girdi. Türkiye bu antlaşmaya 1979 yılında taraf oldu.
NPT, genel hatlarıyla üç sütun üzerinde inşa edildi: silahsızlanma, yayılmanın önlenmesi ve nükleer enerjinin barışçıl kullanımı.
Antlaşma’nın uygulanmasını denetlemek üzere her beş yılda bir Gözden Geçirme Konferansları (GGK) düzenlenir. 2020 yılında New York’ta gerçekleştirilmesi öngörülen GGK COVID-19 salgını nedeniyle 2022 yılına ertelenmişti.
NATO’nun paylaştığı bilgilere göre, “Sadece üç ülke daha başından itibaren Antlaşma’ya katılmamayı seçmiştir: 1974’te ‘barışçıl amaçlı’ bir nükleer deneme yapan Hindistan; 1998’de Hindistan ile peş peşe nükleer denemeler yapan Pakistan; ve nükleer silahlara sahip olduğunu ne doğrulayan ne de inkar eden İsrail.”
(Kaynak: Bianet)