Dikkat Çeken Araştırma: Neptün’ün Bulutları Yok Oluyor

Yeni bir araştırma Neptün’de görülen çok sayıda bulutun neredeyse tamamen ortadan kalktığını ortaya koydu. Bilim insanları, Neptün’ün bulutlarının kaybolmasıyla Güneş arasındaki bu bağlantının, gezegenin Güneş Sistemi’ndeki en uzak büyük gezegen olduğu ve Dünya’nın aldığının yalnızca 1/900’ü kadar güneş ışığı aldığı düşünüldüğünde “şaşırtıcı” olduğunu söylüyor.

Bilim insanları Neptün’deki bulutların sayısıyla, buz devinin güneş ışığının yansımasından doğan parlaklığı arasında da başka bir ilinti buldu. Dr. de Pater, “Bulgularımız, güneşin UV ışınlarının yeterince güçlü olduğunda Neptün’ün bulutlarını üreten fotokimyasal bir reaksiyonu tetikliyor olabileceği teorisini destekliyor” dedi.

Araştırmacılar, bulutların mevcut yokluğunun ne kadar süreceğini görmek için gezegenin sürekli gözlemlenmesinin de gerekli olduğunu belirtiyor.

Yeni bir araştırmanın “şaşırtıcı” bulguları, Neptün gezegeninde görülen çok sayıda bulutun 2019’dan bu yana artık hızla yok olarak neredeyse tamamen ortadan kalktığını ortaya koydu. Mavi gezegenin 1994’ten 2022’ye kadar çekilen fotoğrafları gözlemlendiğinde, güney kutbundakiler hariç Neptün’ün bulutlarının hemen hemen yok olduğu görülüyor.

Yakın zamanda Icarus adlı bilimsel dergide yayımlanan araştırma, buz devinin bulutlarının kaybolmasıyla güneş döngüsü arasında bağlantı olduğunu ortaya koyuyor.

Hawaii’deki Keck Gözlemevi’nden uzmanların da aralarında bulunduğu bilim insanları, Neptün’ün bulutlarının kaybolmasıyla Güneş arasındaki bu bağlantının, gezegenin Güneş Sistemi’ndeki en uzak büyük gezegen olduğu ve Dünya’nın aldığının yalnızca 1/900’ü kadar güneş ışığı aldığı düşünüldüğünde “şaşırtıcı” olduğunu söylüyor.

Makalenin ortak yazarı, UC Berkeley’den Imke de Peter “Bulutların Neptün’de bu kadar çabuk kaybolmasına şaşırdım. Bulut hareketliliğinin temelde birkaç ay içinde düştüğünü gördük” dedi.

Araştırmacılar, bu çalışma için 1994’le 2022 arasında Keck Gözlemevi’nin ikinci nesil Yakın Kızılötesi Kamerası’yla (NIRC2) çekilen fotoğraflarla Lick Gözlemevi ve Hubble Uzay Teleskobu’ndan elde edilen gözlemleri inceledi.

Veriler, Neptün’ün bulut örtüsündeki değişikliklerle güneş döngüsü (güneşin manyetik alanının her 11 yılda bir dönerek güneş radyasyonu seviyelerinin dalgalanmasına neden olduğu dönem) arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koydu.

Araştırmacılar, Güneş daha yoğun morötesi (UV) ışık yaydığında, yaklaşık iki yıl sonra Neptün’de daha fazla bulutun ortaya çıkma eğiliminde olduğunu tespit etti. Bilim insanları Neptün’deki bulutların sayısıyla, buz devinin güneş ışığının yansımasından doğan parlaklığı arasında da başka bir ilinti buldu.

Dr. de Pater, “Bulgularımız, güneşin UV ışınlarının yeterince güçlü olduğunda Neptün’ün bulutlarını üreten fotokimyasal bir reaksiyonu tetikliyor olabileceği teorisini destekliyor” dedi: Bu olağanüstü veriler bize Neptün’ün bulut örtüsünün güneşin döngüsüyle ilişkili olduğuna dair şimdiye kadarki en güçlü kanıtı sunuyor.

Bilim insanları güneş döngüsüyle Neptün’ün bulutlu hava modeli arasındaki bu ilişkiyi, mavi buzul gezegene ilişkin yaklaşık 30 yıllık gözlemler sonucunda kaydedilen 2,5 bulut hareketliliği döngüsünü değerlendirerek tespit etti.

Araştırmacılar gezegenin yansıtma oranının 2002’de arttığını, ardından 2007’de azaldığını, 2015’te tekrar parlaklaştığını ve 2020’de bulutların çoğunun ortadan kalkmasıyla şimdiye kadar gözlemlenen en düşük seviyeye gerilediğini buldu.

Bununla birlikte araştırmacılar, bu ilintiyi ve diğer faktörlerin oynadığı rolü daha iyi anlamak için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini söylüyor.

Örneğin bilim insanları, UV güneş ışığındaki bir artışın daha fazla bulut ve pus üretebileceğini ancak onları karartarak Neptün’ün genel parlaklığını da azaltabileceğini söylüyor. Araştırmacılar, bulutların mevcut yokluğunun ne kadar süreceğini görmek için gezegenin sürekli gözlemlenmesinin de gerekli olduğunu belirtiyor.

Dr. de Pater, “Son fotoğraflarda, özellikle kuzey enlemlerinde ve yüksek irtifalarda, yaklaşık son 2 yılda güneş UV akışında gözlenen artıştan beklendiği gibi daha fazla bulut gördük” dedi.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Neptün’ün Halkalarının Şimdiye Kadarki En Net Fotoğrafı Çekildi

Dünya’dan çıplak gözle görünür olmayan tek gezegen olan Neptün’ün halkasının en net fotoğrafı çekildi. James Webb Uzay Teleskobu tarafından çekilen fotoğrafı Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından paylaşıldı.

Haber Merkezi / En son 1989’da NASA’nın gönderdiği Voyager 2 isimli uzay mekiğinde bu halkaların belirgin olduğu belirtildi. Yetkililer, halkaların ilk kez bu kadar net ve belirgin olduğunu açıkladı.

Hem Voyager 2 de hem de James Webb Uzay Teleskobu’nda görev yapan Dr. Heidi Hammel, “Neptün’ün fotoğraflarını gördüğümde ağlamaya başladım. Bu halkalara bakın dedim. Anneme, çocuklarıma, kedime bile gösterdim” dedi.

Görüntüler sadece net olmakla kalmıyor, aynı zamanda tozdan meydana gelen halkaları yakın kızılötesi spektrumda ilk kez görebilmeyi sağlıyor. Söz konusu dalga boylarında ‘mavi gezegen’ olarak bilinen Neptün, kızılötesi ve görünür kırmızı ışığı çok fazla emmesinden dolayı mavi görünmek yerine karanlık, hayaletimsi bir görünümde ortaya çıkıyor.

Fotoğraflarda ayrıca Neptün’ün şimdiye kadar tespit edilmiş 14 uydusu yer alıyor. Bu uydular arasında en popülerleri ise, Tritotn, Galatea, Naiad, Thalassa, Despina, Proteus ve Larissa yer alıyor.

Neptün bilim insanları için özellikle popüler bir araştırma hedefi olarak biliniyor. Çünkü Güneş’ten yaklaşık 2.8 milyar mil uzakta bulunan gezegen, yakın gezegenlerde bulunmayan çok düşük sıcaklıklar ve bir turu 164 yıl süren yörünge gibi özelliklere sahip. Ayrıca, Triton’un sıra dışı ters yörüngesi, uydunun Neptün’deki yerçekimine yenik düşen bir Kuiper Kuşağı nesnesi olabileceğini bile düşündürüyor.

James Webb teleskopunun gönderdiği yeni veriler teleskobun yapacağı keşiflerin yalnızca başlangıcı olarak görülüyor.

Araştırmacılar, gelecek yıl içinde hem Neptün hem de Triton hakkında daha fazla veri toplamayı umuyor. Dolayısıyla Neptün ve genel olarak uzay hakkındaki anlayışımızı geliştirebilecek çığır açan görüntüler için bir süre daha beklemek gerekebilir.

Neptün nasıl keşfedildi?

Neptün’ün keşfi, Uranüs’ün yörünge hareketlerinde anormal hareketler algılanmasıyla başlamıştır. Bu durum üzerine yapılan gözlemler sonucunda, çıplak gözle görülemeyen bir gök cisminin buna neden olabileceği düşünülmüştür.

Matematikçi Le Verrier, Uranüs’ün yörüngesini bozan gezegenin yerini ve büyüklüğünü kâğıt üzerinde belirlemeyi başarmıştır. 1846 yılındaysa Le Verrier’in verdiği koordinatlar ışığında; Berlin Rasathanesi’nde Gottfried Galle ve yardımcısı Heinrich Louis d’Arrest’ın yapmış olduğu gözlemler sonucunda Neptün keşfedilmiştir.

Böylece Neptün, keşfi öncesinde matematiksel olarak ilk kez tahmin edilen gezegen olarak literatüre geçmiş ve bu keşfi sayesinde, Isaac Newton’un kütleçekim teorisinin belli sınırlardaki başarısını doğrulamıştır

Paylaşın