Fetüsün uterus dışında yaşama yeteneği kazanmadan gebeliğin sonlanmasına tıbbi literaturde Abortus (Düşük) denir. Gebeliğin 20. haftasından 37. haftasına kadar gerçekleşen doğum eylemleri ise düşük olarak değil “erken doğum eylemi (preterm eylem)“ olarak tanımlanmaktadır.
Abortuslar, oluş zamanlarına, oluş şekillerine, tamamlanma şekillerine, klinik seyirlerine göre sınıflandırılırlar. Spontan abortusların doğal bir seleksiyon özelliği gösterdiği; istemli abortuslar dışında kalan, teropatik abortuslarda ise anne ve fetüsün sağlığını tehtid eden durumlar olduğu bilinmelidir.
Düşük nedenleri;
Embriyoya ait kromozom anomalileri. Özellikle ileri anne yaşı olanlarda embriyoya ait problemler sık olarak ortaya çıkarak düşüğe sebep olmaktadır. Örneğin 20 yaşında bir kadın hamile kaldığında bunun düşükle sonuçlanma olasılığı %13 iken 42 yaşından sonra bu oran %50 dir. Bunun nedeni annenin yumurtalıklarındaki yaşlanmadır.
Çoğul gebelikler;
Gebelik sayısı arttıkça düşük riskleri de artmaktadır. Son yıllarda özellikle yardımcı üreme tekniklerinin artması ile çoğul gebelikler de artmıştır.
Teratojenik veya mutajenik etkiler (ilaç, radyasyon gibi)
Genetik nedenler (anne ya da babaya ait genetik bir bozukluk. Bu bozukluklar annede herhangi bir sebep yapmaksızın gebelikte problem sonucu düşüğe sebebiyet verebilir)
– Üreme sistemindeki yapısal anomaliler;
Doğumsal uterin anomaliler (çift rahim, rahim içinin darlığı, rahim içinde perdeler vb)
Myomlar
Servikal yetmezlik (Rahim ağzı yetmezliği)
Korpus luteum yetmezliği
Annede görülen bazı enfeksiyonlar;
Aktif enfeksiyonlar (Kızamıkçık, Sitomegalovirus, Listerya, Toksoplasma gibi)
Yüksek ateş
Asherman sendromu
Annede görülen sistemik hastalıklar;
Sistemik lupus (SLE)
Bazı tiroid hastalıkları (hashimato tiroiditi, graves gibi)
Polikistik over hastalığı (PCOS)
Kontrolsüz şeker hastalığı (diabetes mellitus)
Böbrek hastalıkları
Endometriosis
Şiddetli hipertansiyon
Kalp hastalıkları
Kronik astım
Antifosfolipid sendromu (Trombofilia)
Zararlı alışkanlıklar;
Sigara
Alkol
Uyuşturucu
Yüksek doz kafein
Tekrarlayan düşüklerdeki nedenler ise tamamen farklıdır.
Düşüğün belirtileri;
Gebeliğin başından sonuna kadar vajinal kanama probleminin olması normal kabul edilemez ve hem anne hem de bebek için ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu durumda mutlaka doktorunuzu aramalısınız!
Düşüğün en önemli belirtisi kanamadır. Çünkü kanama olmadan düşük olmaz.
Bazı gebeler gebeliğinin ilk dönemlerinde kasık ağrısı şikayetleri yaşayarak düşük yapma korkusuna kapılabilirler.
Bu kasık ağrılarının nedeni gebeliğin büyümesi bağlı olarak rahimi yan duvarlarından asan ligamentlerin gerilmesidir (round ligament ağrıları) ve bu şikayet korkulacak bir durum yaratmaz.
Vajinal kanama durumunda mutlaka bir ultrason değerlendirilmesi ve bazen de alttan spekulum muayenesi gereklidir. Vajinal kanamaya kasıktaki şiddetli ağrıların da eşlik etmesi abort tehlikesinin arttığına işaret etmektedir.
Kişinin ağrı ve kanama ile birlikte kana bulanmış beyaz et parçası şeklinde pıhtılı parçaları düşürmesi tanı için önemlidir. Bu parçaların mümkünse atılmadan bir poşet içinde doktora götürülmesi tanıyı kolaylaştırıcıdır.
Düşük nelere yol açar?
En sık olarak gelişen komplikasyonlar kanama ve enfeksiyondur.
Kanama çok fazla ise kansızlığa bağlı bulgular ve hipovolemik şok gelişebilir. Şok, daha çok ileri gebelik haftasında olur veya hastaneye gecikmiş hastalarda belirgindir. İleri gebelik haftalarında kanamanın miktarı da fazladır.
Kanamanın aşırı olması ve geç müdahale edilmesi durumunda hayatı tehdit edebilecek ciddi sorunlar (şok gibi) görülebilir. Kanamanın bir diğer komplikasyonu da anemidir. Fazla kanama varlığında damar yolu açılarak serum hatta bazı durumlarda kan verilmesi gerekebilir.
Enfeksiyon ise en çok rahim içerisinde parça kalmasına bağlıdır. Çünkü canlılığını yitiren dokular bakterilerin üremesi için ideal ortam yaratır.
Özellikle septik abortusta enfeksiyon anne hayatını ciddi bir şekilde tehtid edicidir.