Nasreddin Hoca Arkeoloji Ve Etnografya Müzesi (Rüştü Bey Konağı) ; Konya’nın Akşehir İlçe Merkezi’nde yer almaktadır.
Konağı yaptıran Rüştü Bey, Akşehir mustantıkı (sorgu hâkimi)dır. İlçede kendi adına bilinen iki yapısı bulunmaktadır. Bunlardan biri 1904’de yaptırılmış Rüştü Bey Hanı, diğeri I. Dünya savaşı başlarında yapımına başlanan Rüştü Bey Konağıdır.
Rüştü Bey, aynı parsel üzerinde bulunan, babası Mustafa Ağa’ya ait evi yıktırdıktan sonra, Ermeni ustalar tarafından yapımına başlanan Konak, Türk ustalar tarafından tamamlanmıştır. Bodrum ve zemin kat üzerine iki katlı, ahşap taşıyıcılı, kerpiç ve taş malzemeli ikiz ev olarak planlanan yapının bir bölümünde Rüştü Bey’in oğulları, bir bölümünde kendisi oturmuştur.
Tarih boyunca farklı etnik grupların bir arada yaşadığı Akşehir ilçesinde karma bir kültür dokusu görülmektedir. Bu nedenle kentin mimarî dokusunda Geleneksel Türk Evlerinden farklı öğelere sıkça rastlanılmaktadır. Rüştü Bey Konağında da bu karma Kültürün izleri açıkça görülmektedir. Kültür Bakanlığı Yüksek Kurulunun 15.11.1985 tarih ve 1569 sayılı kararı ile tescil edilen Rüştü Bey Konağı 1989 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamulaştırılmış 1992 yılında onarımına başlanmıştır.
Daha sonra “Nasreddin Hoca Arkeoloji ve Etnografya Müzesi” olarak düzenlenen Rüştü Bey Konağı özgünlüğünü günümüze kadar korumuştur. İkiz ev plan tipinde yapılan konak, bodrum ve giriş kat üzerine iki katlı olarak inşa edilmiştir. Giriş katında toplam altı oda olup idarî birimlerle birlikte Etnografik ve Arkeolojik Eser Deposuda bu katta bulunmaktadır. İkinci kat Arkeolojik eserlerin sergilendiği bölümdür. Binanın her iki bölümünde üçer olmak üzere toplam altı oda bulunmaktadır. Kronolojik olarak dönemlere ayrılan odalarda eserler teşhir edilmektedir.
Üçüncü kat Etnografik eserlerin sergilendiği bölümdür. Bir tarafta Nasreddin Hoca’nın fıkrasının, Sıra yarenlerinin canlandırıldığı oda ile Akşehir’e ait gelin odasının sergilendiği odalar vardır. Diğer tarafta ise etnografik nitelikteki eserler sergilenmektedir. Orta salonda,13. yy.’a ait ahşap işçiliği gösteren, Seyyid Mahmud Hayrânî Türbe kapısı ve Şeyh Eyüb Türbesi’ne ait sanduka teşhir edilmiştir.