Muş: Şeyh İbrahim El-Çokreşi Türbesi

Şeyh İbrahim El-Çokreşi Türbesi; Muş’un Bulanık İlçesi, Mollakent Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Şeyh İbrahim Mevlevi tarikatına mensup olduğu rivayet edilmektedir. Çeşitli hastalıkları iyileştirdiğine inanılmaktadır.

Şeyh Ömer Sahubi’nin kendi rütbesi ile türbenin yanındaki mutfak, misafirhane ve genişçe avluyu sağlığında yaptığı rivayet edilmektedir. Türbe halk arasında Çilehane diye anılmaktadır. İnanca göre Sara ve hasta olanlar bu türbede bir gece kalırlar ise iyileşirler.

Seyda Şeyh İbrahim El-Çokreşi ,  Seyda Molla Abdurrahman ve Safiye Hanımdan 1846 veya 1848 yılında dünyaya gelmiş, 1881 yılında 33 veya 35 yaşında Çokreşi (Erenler) köyünde vefat etmiş ve burada defnedilmiştir.

 

Paylaşın

Muş: Şeyh Muhammed-i Mağribi Türbesi

Şeyh Muhammed-i Mağribi Türbesi; Muş’un Merkez İlçesi, Minare Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Türbeye, şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Şeyh Muhammedi Mağribide İbrahim Samidi gibi Arap kökenli olduğu ve Ulu Cami yaptırdığı rivayet edilmektedir.

Mezar yerden 1,10 cm. yüksekliğinde ince bir duvarla son cemaat yerinden ayrılmıştır. Bu duvarın iç kısımları ise fayansla örülmüştür. Mezar taşlarında herhangi bir sanatsal süsleme bulunmamaktadır.

Halk arasında farklı rivayetler söylenilmektedir. Kimine göre psikolojik sorunu olanların gelip burada sağlığına kavuşup gittiği söylenilmektedir.

Paylaşın

Muş: İbrahim Samidi (Zemzemi) Türbesi

İbrahim Samidi (Zemzemi) Türbesi; Muş’un Merkez İlçesi, Minare Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Alaaddin Bey (Paşa) hamamının karşısındaki bahçededir. Arabistan’dan geldiği rivayet edilmektedir. Taş binanın altındadır, türbe dikdörtgen planlı arka arkaya iki odadan oluşmaktadır. 1. odanın girişi kuzeyden olup kıble duvarında bir mihrap mevcuttur mihrabın doğusunda sandukanın bulunduğu esas türbeye geçişi sağlayan kapı vardır.

Bu mezar ve türbeye ait moloz ve kesme taş yapı tam orijinal görünmektedir. Sandukanın içi küçük bir odacık şeklinde boş bir mekandır ve buraya sandukanın doğu batısında girilmektedir. Türbenin yapımı Selçuklu Türk mezar mimarisini hatırlatmaktadır. Akıtlarda görülen iç içe odalar ve bu odalardan birinde gömü yerinin bulunması bir benzerlik teşkil etmektedir.

Ayrıca kara mescit kısmı kümbetlerin üst kısmı, kümbetlerin mumyalı kısmını hatırlatmaktadır. Sanduka içerisindeki küçük odacık insanların bu mekanda bu mezar sahibinin ruhu ile irtibat kurmak amacını izhar anlamını taşımaktadır ki bu özelliği ile İslam öncesi inanışların izlerini taşıdığı kanaatini uyandırmıştır.

Bu türbede yöre insanları ruhi bozukluklara, çeşitli sıkıntılara ve sıtma hastalıklarına karşı şifa için dua etmektedirler. Hastalar haftanın Çarşamba günleri getirilerek bir müddet sanduka içerisindeki küçük odacıkta bekletildikten sonra alıp götürülmektedir. Bu işlem üç Çarşamba günü üst üste tekrarlandıktan sonra hastaların sağlıklarına kavuştuklarına inanılmaktadır.

Paylaşın

Muş: Kesik Baş Türbesi

Kesik Baş Türbesi; Muş’un Merkez İlçesi, Kale Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Hacı Şeref Camisi’nin avlusundadır Hazireden günümüze cami duvarına bitişik 2 mezar kalmıştır. Bu mezarlarda yakın geçmişte onarılmıştır. Kesikbaş Haziresi caminin doğu duvarına bitişik dış cephede yer almaktadır.

Mezarların sanduka kısmı ve şahideleri mozaikli beton ile yenilenmiştir. Orijinal yapım malzemesi ve şahideleri kayıp olmuştur. Mevcut mezar yapısı dikdörtgen prizma konumunda yerden 80-120 cm yüksekliğinde, üzeri demir kafes ile çevrili dış cephesi Ahlat taşı ile kaplıdır.

Rivayete göre bu zat savaşta başı gövdesinden ayrılmış olmasına rağmen kopan başını koltuğunun altına alarak savaşmayı sürdürmüş, daha sonra bugünkü mezarının bulunduğu yere gelerek şehit olmuştur.

Paylaşın

Muş: Yünören Camii

Yünören Cami; Muş’un Korkut İlçesi, Yünören Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Yünören Camii Dikdörtgen yapıya sahip, giriş kapısı kemerli ve etrafına silmeler yapılarak kapının etrafının çevreleyecek şekilde farklı boyutlarda tırtırlarla cephe kısmı hareketlendirilmiştir.

Basık kemerin üst kısmına ise camii kitabesi yazılıdır. Kitabe ile süslemeler sivri kemerli bir kavsara içine alınarak yapılmıştır.  Kitabe oldukta doğal afetlerden dolayı tahrip olmuştur.

İki satır halinde kazıma tekniğiyle yazılan camii kitabesi yer yer döküldüğü için tam olarak okunmamaktadır. Kitabenin hemen üst kısmına ise üçgen formda içine bitkisel ve geometrik süslemeler yapılmıştır.

Yapanı ve yaptıranı belli olmayan camii net bir tarih bilgisine de kitabesinde yer vermemektedir. Dikdörtgen biçimde olan kesme taştan yapılmış olan bu cami yöre halkı tarafından hala kullanılmaktadır.

Paylaşın

Muş: Kalecik Kalesi

Kalecik Kalesi; Muş’un Merkez İlçesi, Kalecik Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Kalenin etrafı tam olarak gezildiği zaman kale surları çok iyi bir şekilde belli olmaktadır. Kale duvarlarını oluşturan moloz taşların üst kısımlarından eser kalmamış sadece alt temelleri görülmektedir.

Kalenin üst kısımlarında, sur duvarlarında kullanılan malzemenin aynısının Kalenin iç mekanlarında da kullanıldığı ortaya çıkan yapı kalıntısından çok bariz bir şekilde görülmektedir. Gerek kalenin eteklerinde olsun gerekse üst kısımlarında o dönemde kullanılan bir çok çanak-çömlek parçaları görülmektedir.

Kalenin kültürel zenginliği onu birçok talihsiz durumla karşı karşıya getirmiştir. Yerel hak tarafından bugün bir çok yerde kaçak kazılar yapılmış ve bu kaçak kazılar kalenin kültürel dokuzunu ciddi manada tehdit etmektedir.

Kalenin doğu tarafından yapılan kaça kazılar sonucunda kaleye ait bir adet burç veya destekleme kulesi ortaya çıkarılmıştır. Kelenin üstünden baktığımız zaman o dönemki yerleşim yerlerinden kalan ev kalıntıları kendini çok iyi göstermektedir.

Paylaşın

Muş: Muştak Baba Türbesi

Muştak Baba Türbesi; Muş’un Merkez İlçesi, Minare Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Muştak Baba diye anılan zatın asıl ismi Mustafa olarak geçmektedir. Kesin doğum tarihi bilinmemekle birlikte, doğum yeri olarak Bitlis İli geçmektedir. Medrese eğitimine ilk olarak amcası Hacı Mahmut Efendiden alır.

Muştak Baba bir süre buradan eğitimine devam ettikten sonra Hacı Hasan Şirvani’nin İrşat halkasına girerek Mutasavvıf şairlerinden biri olur. Muştak Baba memleketin bir çok illerine giderek bilgiler edindi. Elde ettiği bu bilgileri ise “ASAR” adlı el yazmasında toplamıştır.

Bu eser şuanda Süleymaniye Kütüphanesinde Mahmut Efendi Bölümü 2421’de kayıtlıdır. Hicri 1233 (M. 1818) tarihinde Bitlis’ten İstanbul’a seyahat ederken Muş’ta konaklama yaptığı esnada kendisini boğdurmuşlardır.

Bir rivayete göre de Muştak Baba’yı, zamanın Beylerinden olan Aleaddin Bey tarafından boğdurulmuştur. Başka bir rivayete göre ise Muş’ta yaşayan Yezidiler tarafından öldürülmüştür. Kısacası halk arasında çeşitli rivayetlerle bu olay farklı anlatılır.

Paylaşın

Muş: Yıldızlı Han

Yıldızlı Han; Muş’un Merkez İlçesi, Kale Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Yıldız Han’ı Miralay Seyfi Bey tarafından Hicri 1307 (Miladi 1889) tarihinde yaptırılmıştır. Kare planlı olan Han iki katlı yapılmış olup alt katı kesme taş, üst kat ise tuğla ile yapılmıştır. Han’a üç adet giriş kapısıyla giriş yapılmış olup, ortadaki giriş kapısı daha büyük tutulmuştur. Kapıların üçünde de sivri kemerle yapılmıştır.

Ortadaki iki adet sütün üstüne denk gelecek şekilde birer adet hilal ve yıldız motifi yapılmıştır. Sivri kemerlerin iç ve alınlık kısımları tırtırlı bir şekilde hareketlendirilmiştir. Ortada ki sivri kemerin alınlık kısmına küçük bir mazgal pencere açılmış ve bu pencerenin etrafına rumi desenlerle çevrelenmiştir. Bu pencerenin sağ ve soluna birer adet palmet motifi yerleştirilmiştir.

Diğer iki sivri kemer içinde ise bir el kalem tutmuş şekilde mevcut olan yazıları yazar gibidir. Han’ın sütunlarına baktığımız zaman en çok süsleme buralarda kullanılmıştır. Sütunların üst kısımlarında üç adet silme yapılarak aşağıya doğru süsleme zenginliğini artırmıştır. Süslemelerde genellikle rumi , palmet ve bitkisel motifler kullanılmıştır.

Han’ın iç kısmı tamamen yıkılmış ayrıca üst kısmı yanmıştır. Hanın birinci katında söylenilene göre kuyumcular, manifaturacılar, bakırcılar ve gümüşçüler bulunurken, üst kat ise otel olarak kullanılmıştır. Rus işgali sırasında, 1916 yılında tahrip edilmiş olmasına rağmen günümüze kader ön cephe kısmı sağlam kalabilmiştir.

Paylaşın

Muş: Migre (Gülü) Hamamı

Migre (Gülü) Hamamı; Muş’un Merkez İlçesi, Dere Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Selçuklular Dönemi’nde inşa edilmiştir. Tarihi bir hamam olarak görülebilen bu yapı, günümüzde kullanılmamaktadır.

Muş’un tabii afetlerde yıkılan bir diğer hamamı da Güllü Hamam’dır. Kerpiç yapısı, Horasan harcı ile moloz taşlardan örülen duvarlar ile desteklenen hamamın en büyük özelliği, “Türk üçgeni” denilen ve kubbelere taşıyıcı görevi sağlayan üçgenin kullanılmış olmasıdır.

 

Paylaşın

Muş: Alaaddin Bey Hamamı

Alaaddin Bey Hamamı; Muş’un Merkez İlçesi, Minare Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Hamam, Alaaddin Bey tarafından Alaaddin Bey Camii ile aynı tarihte yaptırılmıştır. Günümüzde de kullanılmakta olan hamam Osmanlı son dönem eserlerinden birisidir.

Yapı malzemesi ve mimari özellikleri, Alaaddin Bey Camii ile benzer nitelikte olan eserin iç süslemelerinde bitki motifleri kullanılmıştır. Hamamın ilginç bir özelliği de, büyük locaya girişte, kapının hemen üzerindeki kaplumbağa kabartmasının bulunmasıdır.

(Görsel: tatilcity.net)

Paylaşın