Murat Üstübal Kimdir? Hayatı, Eserleri

6 Mayıs 1968 yılında Almanya/Salzgitter Lebensterdt’de dünyaya gelen Murat Üstübal, ilkokul, ortaokul ve liseyi Konya’da tamamladı. 1996’da Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. 1996-1997’de Antalya-Kemer, 1997-1998’de İzmir’de Tıp Hekimi olarak görev yaptı. 1998’den bu yana Konya’da hekimliğini sürdürüyor. 2016’da kızı Masal doğdu.

Haber Merkezi / İlk şiiri 1993’te İstanbul’da çıkan Sandal dergisinde yayımlandı. 2001’de Yomsanat dergisini kuran ekibin içinde yer aldı. 2002’de Bülent Keçeli’yle birlikte Ücra Şiir Atölye dergisini kurdu. 2005’te yayınına ara verilen Ücra Şiir dergisi 2009’da ikinci dönemine başlayıp 2015’te sonlandırıldı. Başta Dize, Habis, Heves, Islık, Karagöz, Kitap-lık, Mahfil, Ücra, Yomsanat olmak üzere yazı, şiir ve çevirileri birçok dergide yayımladı.

Murat Üstübal şiirlerinde farklı bir söylem geliştirdi. Sözcükleri bozarak ve parçalayarak anlamın sınırlarını yokladı. Sözcüklerle oynamayı sevdi. Şiirlerinde; yokkabaz, adi’ce’vap’, iç-kin, keş..k..ke, deretepeyüz, kartellektüel, rom’antik, yazındonu, hazcıbılcısı, tüp-canı, istateistik, hangillerden, cıklamak, çarkeviren, teknosağaltım, vazomotor, teknonazi, egomonya vb kelimeler üretti. İnsanla teknoloji arasındaki karşılıklı ilişkileri sorgulayarak Transhumanizm’in yalnızca bilimde değil, aynı zamanda şiirde de etkili olduğunu göstermeyi denedi.

Murat Üstübal, şiirle ilgili yazılarını topladığı Dirim Kurgu (Şiirde Polilektik Akış ve Heterotopya) adlı kitabında “görsel-şiir” ile ilgili görüşlerini şiir, şair ve felsefe bağlamında ortaya koydu. Üstübal’ın yazılarındaki temel kavramlar Michel Foucault’nun “heterotopya”; Gilles Deleuze’ün “yersiz yurtsuzlaşma” , “köksap” ve Jacques Derrida’nın “yapısökümü”ydü.

“Aldırma bekler, beklemez”

kesildim kesinlikten: öte duyar
makus yamayla muskalı zembile
gökten inmeye saatler kala kıyamla

içkin ne olursa har kahrolsa

ekranım değilsin haddeden geçeli
soyarken bilgiyi pastoral camla
tozla palazlarken çakılı akranı

sirayettir bu buhur, bir ikon-meryeme
zuhur… bir hilkat aldırış çözünür
zerre… arzu manik keşif ağı
bu çemberde bir taktik var/ oluş ki olup

tayftır kafa dar aynılıkla ayna ayna var mı
ötesi güzel ölçüşen benden yana yanı
çalımdır dik ve efe… aldırma çelimsiz ve sakar
kam ölçerdir kamçısız gizle göz çeken

falcıdır eğen rengiyle ebem (kuşağında yırtık
yılgıya) eteğinden eksik lafı taşan
söylenceyi etraflıca taşla yıkayan
uyarıdır bir sivrilir bir aldırır

acı hallacı şekilsiz bir kuşağın altı üstüne
kuşatılmış atmış sekizlere bölünür sayı: suyum

tövbe
ya sonra dönüşümsüzdür, üleştirilmez de hitapsız
teferruat hurdası bekler yamalı pasla

Paylaşın