Seçimler 14 Mayıs’ta İddiasına MHP Şerhi: Sistemi Sakatlar

Muhalefetin neredeyse 2 yıldır süren “erken seçim” çağrısı karşılık bulmadı. Ancak seçimlerin 1-2 ay öne çekilebileceği konuşuluyor. AK Partili yetkililer bu yönde olasılıkları paylaşırken MHP sıcak bakmıyor.

Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya’nın haberine göre; 14-21 Mayıs’ta yapılacak bir seçimin “Seçimlerin Meclis kararıyla yenilenmesi” anlamına geleceğine dikkat çeken MHP, hem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk döneminin sağlıklı sonlanması hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2028 seçimlerinde adaylığının sakatlanmaması için seçimlerin zamanında yani 18 Haziran 2023 tarihinde yapılması gerektiğine dikkat çekiyor.

31 Mart yerel seçimlerinde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere önemli bir başarı elde eden muhalefetten erken seçim çağrıları gelmeye başladı. Son bir yılda artan ekonomik sorunlar üzerine bu çağrılar daha da yüksek dille ifade edildi. Ancak iktidar tüm bu çağrılara “seçimlerin zamanında yapılacağı” açıklamalarıyla karşılık verdi. Muhalefet de seçimlere neredeyse 10 ay kalmışken artık bunun imkânının kalmadığı görüşünde.

Muhalefet kulislerinde “sonbaharda erken seçim” olasılığı ile ilgili, “Rasyonel düşünmedikleri için erken seçim yapmayacak görünüyorlar. Aslında ekim ayı onlar için bir şanstı ama sonrası artık imkansız”, “Ekonominin toparlanma ihtimali yok. Kaybettiklerini görüyorlar. Cumhurbaşkanı ve çevresi de nasıl olsa seçimi kaybedeceğiz ne kadar uzatabilirsek o kadar kâr diyor” şeklinde değerlendirmeler yapılıyor.

Ak Parti kulislerinde ‘seçimler 1 ay öne çekilebilir’ iddiası

Seçimlere yaklaşık 10 ay kala artık “erken seçim” olasılığı rafa kalktı görünüyor ama AK Parti’de seçimin mayıs sonunda yapılabileceğini dile getirenler var. Kamuoyu önünde bu yönde değerlendirme yapan AK Partili yetkili olmadı ancak kulislerde üniversite sınavı, ramazan ayı, yaz tatili süreci gibi gerekçelerle normalde 18 Haziran 2023’te yapılması gereken seçimlerin bir ay kadar öne çekilebileceği konuşuluyor. Önerilen tarihler arasında 14 Mayıs ve 21 Mayıs yer alıyor. Hatta seçimin 23 Nisan 2023’te yapılabileceğini dile getirenler de var.

Ancak konuşulan bu 3 seçim tarihi de “seçimlerin yenilenmesi” anlamına geliyor. Bu da seçim kararının Meclis tarafından alınması, muhalefetin de bu yönde gelecek teklife “evet” demesini gerektiriyor. Uzun zamandır erken seçim çağrısı yapan muhalefetin bu yönde gelecek teklife “hayır” diyemeyeceğini söyleyenler var. Ancak bazı muhalefet temsilcileri ise “Meclis’e seçimlerin yenilenmesi için getirilecek teklife destek olunmamalı. Cumhurbaşkanına “Yetkin var sen seçime götür denilmeli” değerlendirmeleri yapıyor.

Meclis’in seçim kararı Erdoğan’ın adaylığı ile ilgili tartışmayı bitirir

Hukukçular ilk kez 2014 seçimlerinde Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın 2018 seçimlerinde ikinci kez Cumhurbaşkanı olduğunu ve 2023 seçimlerinde üçüncü kez aday olmayacağını savunuyor. Bu kapsamda Meclis’in 14-21 Mayıs 2023’te seçim yapılması için alacağı “Seçimlerin yenilenmesi” kararının Cumhurbaşkanının yeniden aday olup olmayacağı yönündeki tartışmayı bitireceği kaydediliyor. Ancak muhalefetin tutumu bir yana Cumhur İttifakı ortağı MHP’ye göre ne Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığı tartışması ne de seçimlerin bir ay erken yapılması tartışması var.

MHP’li kurmaylar nisan ya da mayıs ayında yapılacak bir seçimin Meclis’in “Seçimlerin yenilenmesi” kararı almasına bağlı olduğuna dikkat çekiyor, “Bu kabul edilecek bir durum değil” diyor. MHP’ye göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili Anayasa değişikliğinden sonra yapılan ilk seçimlerde Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan ilk dönem cumhurbaşkanlığını yapıyor. Bu açıdan ikinci kez adaylığının önünde engel bulunmadığı ifade ediliyor. Ancak “seçimlerin yenilenmesi” kararına tepkinin nedeni farklı. Yeni sistemde Cumhurbaşkanının tek kişilik hükümet olarak gücüne dikkat çekilerek bu gücün Meclis tarafından seçime götürülüyor olmasının siyaseten Cumhurbaşkanını sakatlayacağı, sarsacağı yorumu yapılıyor. MHP’de “Seçim 18 Haziran 2023 tarihinde yapılacak. Seçimlerin zamanında yapılması ilk dönemini yaşayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin tam anlamıyla oturması için zorunlu. Sistemi tartıştıracak bir durumdan uzak kalmak gerekiyor” değerlendirmesi yapılıyor.

Sonuç olarak AK Partili bazı yetkililerin seçimlerin bir ay kadar erkene alınmasına dair görüşüne MHP sıcak bakmıyor. Eğer AK Parti bu konuda ısrarcı olursa gözler Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında yapılacak görüşmeye çevrilecek.

Paylaşın

Savcı, MHP’li Cihan Kayaalp İçin 32 Yıl Ceza İstedi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Merkezi, geçtiğimiz ay radikal bir kararla Diyarbakır il yönetimini görevden alarak, parti binasına kilit vurdu. Yönetimin görevden alınmasından bir gün sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı ile eski İl Başkanı Cihan Kayaalp ‘istismar’ suçundan gözaltına alındı, ardından tutuklandı.

Kayaalp’in bu suçlamayla tutuklanması Türkiye’de gündem olmuştu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, infiale neden olan olayla ilgili soruşturmasını tamamladı. Hazırlanan 9 sayfalık iddianamede, eski MHP İl Başkanı Cihan Kayaalp hakkında üç ayrı suçtan toplamda 32 yıl hapis cezası istendi. Hazırlanan iddianame Diyarbakır 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Farklı tarihlerde onlarca kez masaj

Savcılık, 9 sayfalık iddianamede mağdur E.A, müşteki S.A ve tanıklar M.D ile Ş.D’nin beyanlarına yer verdi. Mağdur E.A’nın psikolog eşliğinde savcılığa verdiği beyanda olayı şöyle anlattı:

Gaziler semtinde bulunan bir imam hatip lisesinde okumaktayım. Okulda tanıştığım M.D ile şubat ve mayıs ayları içerisinde Kayapınar İlçesi’nde bulunan şüpheliye ait villaya gittik. Şüpheli Cihan Kayaalp benimle tanışmak istediğini söyleyince binanın üçüncü katına çağırdı. Burada bir süre konuştuktan sonra şüpheli masaj yapmamı istedi. Bu sırada yanımda olan M.D odada çıkınca ikimiz tek kaldık. Üzerinde şort bulunan Cihan Kayaalp önce bacaklarına masaj yapmamı, ardından cinsel organını göstererek masaj yapmamı istedi. Şüphelinin isteği üzerine önce bacaklarına daha sonra ise cinsel organına masaj yaptım. Olaydan iki gün sonra arkadaşım M.D ile tekrar villaya gittik, odada tek başına olan şüphelinin üzerinde aynı şort bulunuyordu. Şüphelinin isteği üzerine yaklaşık 1 saat masaj yaptım. Farklı tarihlerde yaklaşık 10 kez bu şekilde şüpheliye masaj yaptım.

İftar sonrası istismar

Sınavları nedeniyle 3 hafta villaya gitmediğini kaydeden mağdur E.A devamla; “2 Nisan’dan itibaren Cihan Kayaalp’in villasına giderek çay ocağında çalışmaya devam ettim. Çay ocağına gitmediğim zamanlar Cihan Kayaalp arkadaşım M.D’yi arayarak gelmemi istiyordu. Şüpheli Cihan Kayaalp nisan ayında iftar yapmak için bizleri villaya çağırdı, iftar sonrası şüpheli odaya çağırdı. Alkollü olan Kayaalp meze hazırlamamı istedi, bir süre sonra bana masaj yaptırmaya devam etti. Rahatsız olduğumu dile getirince masaj yapmaya zorluyordu. Bu eylemi yaparken şüpheli ‘beni azdırıyorsun’ şeklinde sözler söylüyordu. Son istismar olayından sonra villaya gitmeyince şüpheli arkadaşım üzerinden aramaya başladı. Şüphelinin yanında çalışan Ş.D beni arayarak, ‘Yürek mi yedin, neden gelmiyorsun’. Birkaç gün sonra şüpheli beni arayıp gelmemi istedi ancak gitmedim” şeklinde beyanda bulundu.

“Oğlum bir daha oraya gelmeyecek”

Savcı iddianamede, mağdur E.A’nın annesi S’A’nın beyanlarına da yer verdi.

Oğlunun son dönemlerde farklı davranışlarının olduğunu kaydeden anne S.A, “Oğlumun farklı davranışlarını görünce konuştum ancak bir şeyin olmadığını söyledi. Zorlayınca başından geçen olayı anlatmaya başladı. Bir siyasi parti il başkanı olan Cihan Kayaalp’in kendisini odasına çağırdığını ve farklı tarihlerde masaj yaptırdığını dile getirdi. Oğlum villaya gitmeyince Cihan isimli kişi aradı ancak oğlum gitmeyi kabul etmedi. Ben de kendisini arayarak ‘Oğlum bir daha oraya gelmeyecek’ dedim. Ancak farklı kişiler oğlumu arayarak gelmesini istiyordu. Oğlum, bu şahsın kendisine zarar verebileceğini düşünerek korktu ve panikledi. Bu nedenle ilk başta polise haber vermedi. Ertesi gün oğlum durumu okul müdürüne anlatınca olay polise bildirildi. Biz de emniyete giderek Cihan Kayaalp isimli kişiden şikayetçi olduk” dedi.

Savcılık, cinsel istismara uğrayan çocuğun durumu okuldaki rehber öğretmenine anlattığı, bu şekilde olayın adli makamlarla paylaşıldığını kaydetti.

Savcı, iddianamesinde şüphelinin suçlamaları kabul etmediğine yer verdi.

Savcı: Rızası dışında masaj yaptırıldı

Olayın Şubat ve Mayıs 2022 ayları içerisinde gerçekleştiğini kaydeden savcı, mağdur E.A’nın okuldan arkadaşı olan tanık M.D aracılığı ile şüpheli Cihan Kayaalp’in Peyas Mahallesi’nde bulunan ofisinde, okuldan arta kalan zamanlarında çalışmak ve vakit geçirmek amacıyla gittiği, burada çay servisi yaptığı ve arkadaşı olan M.D’ye yardım ettiği ifade edildi.

Şüphelinin ilk tanıştıkları esnada aynı gün ve daha sonraki günlerde farklı tarihlerde kendisine gelen mağduru birçok kez kalabalığın olmadığı 8.00 ile 24.00 saatleri arasında kendi odasına çağırarak ayaklarına ve cinsel organına masaj yapmasını istediği, söylediklerini yapması için mağdur üzerinde fiziki cebir, tehdit, sözlü şiddet ve zorlama ile baskı kurarak iradesini etkisiz hale getirdiği kaydedildi.

Savcılık, masaj yapmak istemeyen mağdurun elini fiziki cebir kullanarak cinsel organına zorla tutturduğu mağdurun yapmak istemediğinde tikine dokunarak yapmaya zorladığı, isteği gibi yapmayınca ‘adam gibi yap’ diyerek sözlü şiddette bulunduğu belirtildi.

Henüz 17 yaşında olan mağdur ile şüpheli arasında yaş farkı ve şüphelinin sosyal statüsünden korktuğu için şüphelinin ayaklarına ve cinsel organına birçok kez rızası dışında masaj yaptığı belirtildi.

Savcı zincirleme suç nedeniyle cezanın artırılmasını istedi

Mağdur beyanı, tanık ve telefon görüşmelerinin incelenmesi ile olayın bu şekilde yaşandığı, eylem nedeniyle şüphelinin ‘çocuğun cinsel istismarı’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’, ‘cinsel taciz’ suçlarından TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca 32 yıl hapis istemiyle cezalandırılmasını talep ederken, mağdura yönelik zincirleme suç nedeniyle şüpheli cezasında artırım yapılmasını istedi.

Savcı, şüpheli Kayaalp’in üst sınırdan cezalandırılmasını isterken, yargılamanın önümüzdeki günlerde başlanması bekleniyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

İYİ Parti’den “Akşener ‘Altılı Masa’dan Ayrılacak” İddiasına Yanıt

İYİ Partili Erhan Usta, MHP’li Mevlüt Karakaya’nın “Akşener ‘altılı masa’dan ayrılacak” iddiasına, “Fitne çıkartılmaya çalışılıyor, bu fitnelere de hiçbir şekilde kulak asmayız.” yanıtını verdi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, AKP heyeti ile bayramlaşma sohbetinde İYİ Parti lideri Meral Akşener’in ‘altılı masa’dan ayrılacağını iddia etti.

Cumhuriyet’ten Gizay Çelik’e konuşan İyi Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta şu ifadeleri kullandı:

“Cumhur İttifakı tabii 6’lı masa dağılsın istiyor. Ama biz 6’lı masanın bu ülkenin geleceği açısından önemini biliyoruz. 6’lı masanın mutlak süratle sürmesi gerektiğine inanan bir siyasi partiyiz. Fitne çıkartılmaya çalışılıyor, bu fitnelere de hiçbir şekilde kulak asmayız.

Bu ittifakın, özellikle de ülkenin güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş konusunda bir kararlılığı var. Bu kararlılık, 6’lı masa olarak sembolleşti. Biz bu ittifakın kesinlikle sürmesinden yanayız”

Paylaşın

AK Parti Çekirdek Seçmeni De Kaybediyor

AK Partili çekirdek seçmende çözülme olduğunu dile getiren SİTA Politik Danışmanlık Genel Müdürü Özçelebi, “Kararsızlar dağıtıldıktan sonra artık çok daha az yüzde 30’un üzerinde sonuçlarla karşılaşıyoruz. Çekirdek seçmende bir çözülme var, bu açık. AK Parti ile birlikte elde ettikleri kazanımları kaybetmek istemeyen, daha çok muhafazakâr ve dindar olan bu grup, kaybetmekten korktuklarını muhalefetin de verebileceğini gördükçe, buna ikna oldukça, yani iktidara güven ve inandırıcılığını kaybettikçe bu kopuş hızlanacaktır” dedi.

Saray ittifakının neden olduğu krizler ve izlediği politikaların ortaya çıkardığı tablonun sonuçları seçim anketlerine yansımaya devam ediyor. AK Parti, yayımlanan son anket sonuçlarında ikinci parti konumuna düştü. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da haziran ayının sonunu işaret ederek, “AK Parti yüzde 30’un altında. Haziran sonunda tüm yoklamalarda CHP’nin AKP’yi geçeceğini göreceksiniz” açıklamasında bulunmuştu.

Piar Araştırma’nın son seçin anketinde “Bu pazar genel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 29,6’sı “CHP” yanıtını verdi. AK Parti ise yüzde 27,8’le ikinci sırada yer aldı. Anket sonuçlarında ayrıca HDP 11,2 ile üçüncü parti konumunda yer alırken sırasıyla bu partileri yüzde 11 ile İYİ Parti ve yüzde 7,3 ile MHP izledi. Anket sonuçlarında CHP, AK Partinin 1,8 puan puan önünde yer aldı. Şu ana kadar yapılan anketlerde ilk defa CHP’nin bu denli bir farkla birinci parti konumuna yerleştiği görüldü. Piar Araştırma Genel Müdürü Berna Can, bu tabloyu “Anketin elbette başka ayrıntıları mevcut ancak AK Parti için psikolojik eşik dediğimiz yüzde 30 kırılmış görünmekte” sözleriyle yorumladı.

Yöneylem Araştırma’da da benzer bir sonuç ortaya çıktı. Yöneylem’in son yayımladığı anket sonuçlarında AK Parti ikinci parti konumuna düşerken şirketin diğer anket sonuçlarına kıyasla ilk defa CHP birinci parti konumuna yükseldi. Karasızlar dağıtıldıktan sonra çıkan tabloda CHP yüzde 27,7 puanla birinci parti olurken onu yüzde 27,1’le AK Parti, yüzde 13,3’le İYİ Parti, yüzde 8,7’yle HDP ve yüzde 6,8’le MHP izliyor. Ayrıca ankete katılan seçmen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefetin adayına yüzde 54,2 oy verirken Erdoğan yüzde 30,9 oy alıyor.

2018’deki seçim sonuçlarıyla kıyaslandığında AKP ve MHP’nin oylarında büyük bir erime yaşandığı görülüyor. CHP ve İYİ Parti ivmeyi yukarı taşırken, HDP’nin seçmen desteğini önemli ölçüde koruduğu anlaşılıyor. Seçim sonuçlarında AK Parti oyların yüzde 42,6’sını alırken CHP 22,6’sını almıştı. İki partiyi HDP yüzde 11,7 ile izlerken MHP’nin oy oranı yüzde 11,1’di. İYİ Parti ise yüzde 10’da kalmıştı.

Diğer taraftan anketlerde uzun süredir Cumhur İttifakı’nın önünde yer alan Millet İttifakı, aradaki farkı açmaya devam ediyor. ORC Araştırma’nın yayımladığı son anket sonuçlarında Millet İttifakı’nın Cumhur İttifakı’na yüzde 18’lik bir fark attığı görüldü. Buna göre Millet İttifakı kazanır diyenlerin oranı yüzde 54,7’ye yükselirken Cumhur İttifakı kazanır diyenler oranı ise yüzde 36,6’da kaldı. Yüzde 8,7’lik kesimse “fikrim yok” dedi.

MetroPOLL Araştırma’nın yayımladığı son verilerde ise kararsızlar dağıtıldıktan sonra Millet İttifakı’nın oyu yüzde 40,2 olurken, Cumhur İttifakı’nın oyunun yüzde 38,1’de kaldığı görüldü.

Sonuçlara temkinli yaklaşılmalı

SİTA Politik Danışmanlık Genel Müdürü Suat Özçelebi, yayımlanan son anket sonuçlarını BirGün’den Umut Serdaroğlu’na değerlendirdi . Anket sonuçlara temkinli yaklaşılması gerektiğini aktaran Özçelebi, “Bazı anketlerde CHP önde çıksa da buradaki farkların hata payı içinde olduğunu düşünerek temkinli yaklaşılması gerekli. Maalesef anket şirketleri de Türkiye’deki kutuplaşmadan payını almış durumda. Hatta öyle tutumlar görüyoruz ki elindeki anket verilerini bir nevi sopa gibi kullanarak siyaseti dizayn etmeye çalışanlar da var” dedi.

Anket şirketleri arasındaki yayımlanan farkların bundan dolayı olduğunu dile getiren Özçelebi, “Anketler arasında öylesine farklar var ki sanki başka ülkelerde yapılmış gibi duruyor. Aynı ay içerisinde CHP’yi yüzde 29’da görüyoruz yüzde 23’te. İYİ Parti’yi yüzde 21 gösteren bir anketin hemen ardından ertesi ay yüzde 11 gösteren başka bir anketle de karşılaşabiliyoruz. Yüzde 10 puan bir ayda nasıl düştü sorusuna da yanıt yok bu yüzden böyle bir anket bolluğu içinde belli bir trendi takip eden, düzenli yapılan anketleri iyi ayırt etmek gerekiyor” şeklinde konuştu.

Psikolojik sınırın altına düştü

Yine de anketlerden AK Partinin yüzde 30’luk psikolojik sınırın kırıldığının çıkarılabileceğini aktaran Özçelebi, “CHP’nin sanılanın aksine AK Parti’den oy aldığını ancak İttifak Partilerinin de birbirlerine seçmen kaptırdıklarını görüyoruz. AK Parti hatta Cumhur İttifakı oy kaybını azalttı ama durduramadı. Bunu AK Parti’ye çalışan anket şirketlerinde de görmek mümkün. Yüzde 30 luk baraj aşağıya inmiş duruyor” dedi.

AK Partili çekirdek seçmende çözülme olduğunu dile getiren Özçelebi, “Kararsızlar dağıtıldıktan sonra artık çok daha az yüzde 30’un üzerinde sonuçlarla karşılaşıyoruz. Çekirdek seçmende bir çözülme var, bu açık. AK Parti ile birlikte elde ettikleri kazanımları kaybetmek istemeyen, daha çok muhafazakâr ve dindar olan bu grup, kaybetmekten korktuklarını muhalefetin de verebileceğini gördükçe, buna ikna oldukça, yani iktidara güven ve inandırıcılığını kaybettikçe bu kopuş hızlanacaktır” İfadelerini kullandı. AK Partinin bu denli oy kaybındaki temel nedenin ekonomi olduğunu dile getiren Özçelebi, “Ancak bunun zemininde AK Parti ve Cumhurbaşkanı’nın hikâyesini kaybetmiş, yeni hikâye konusunda yeterli kadro, vaat ve güven veren bir yapıya sahip olamayışı yatıyor. Artık tek adamın vizyonu, gittikçe tartışmalı hale gelen nitelikleri ve yarattığı büyük ekonomik buhranla kalması zor görünüyor” dedi.

Muhalefet rehavete kapılmamalı

Ancak muhalefetin rehavete kapılmaması gerektiğinin altını çizen Özçelebi, “AK Parti’nin gidişindeki en büyük anahtar hala muhalefette. Topluma ‘ben çözebilirim’ güvenini vermezse, bunu temsil edecek yeterlilikte bir aday ve kadro kuramazsa, henüz muhalefete tamamen geçmemiş görünen ‘kararsızlar’, ‘z kuşağı’ diye adlandırılan genç grupları bambaşka tepkiler verebilirler. Kimse ‘AK Parti eriyor, bu iş tamam’ rehavetine kapılmasın.

Genç seçmen belirleyici olacak

Genç seçmen iktidarda değişiklik talebinde ancak muhalefetin iş durumu, okul ve ifade özgürlüğü gibi konularda iyileştirme yapabileceğine dair de şüpheci davranıyor. Reuters’ın yayımladığı analize göre, Haziran 2023’te yapılacak seçimde genç seçmen, Erdoğan ve AK Parti iktidarının değişip değişmeyeceği konusunda belirleyici olacak. Genç seçmen, toplam oy oranının yüzde 12’sine sahip. MAK Danışmanlık firması başkanı Mehmet Ali Kulat, 18-29 yaş arasındaki seçmen üzerinden yaptıkları araştırmaların sonucunda, yüzde 70’inin muhalefeti desteklediğini belirterek “Gençler değişim istiyor” dedi. Anket raporlarına göre; seçimde genç seçmenin oyu, seçimin öngörülemez olmasını sağlıyor. Genç seçmenin oyunu ise altılı masanın Erdoğan’ın karşısına çıkaracağı aday belirleyecek.

Paylaşın

‘Dezenformasyon Yasası’ Yine Ertelendi

AK Parti ve MHP’nin sansüre yol açacak yasa teklifi, genel kurul görüşmeleri, kamuoyundaki tepkiler ve AK Parti milletvekilleri arasında da bazı rahatsızlıklara neden olması sebebiyle ertelenmişti.

Kısa Dalga’dan Mahmut Aydın’ın haberine göre, ek bütçe nedeniyle bu haftaya kaldığı belirtilen teklifin yeni yasama dönemine ertelenmesine karar verildiği öğrenildi.

Basın yasası ile dijital medyaya dair bazı değişiklikler içeren teklifle ilgili, AK Parti ve CHP Grup Başkanvekillerinin iki gündür sürdürdükleri görüşme sonucu bu karar alındı. Teklifin ekim ayında başlayacak yeni yasama dönemine bırakılmasına karara verildi.

AK Partili kaynaklar, Meclisin 7 Temmuz’da kapanacağını belirterek gündemdeki acil yasaların öncelikle görüşüleceğini, basın yasasına zaman kalmayacağını söyledi.

Söz konusu maddeyle “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” olarak tanımlanacak suç kapsamında üç yıl hapis cezası öngörülüyor. “Suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde” denilerek cezasının yarı oranında artırılmasına yönelik ibare ise eleştirilerin ardından Adalet Komisyonunda değişmişti.

Bunun haberi yapanın mı yoksa haber kaynağının mı gizlenmesi anlamına geldiğinin belirsiz olduğu eleştirileri karşısında, bilgiyi paylaşanın kimliğini gizlemesinin tarif edilmesine yönelik teknik bir düzeltme yapılmıştı.

Paylaşın

İktidar, Muhalefeti İki Konuda Tuzağa Çekmeye Çalışıyor

Gazeteci Murat Yetkin, son siyasi gelişmelerin Cumhur İttifakı ortakları AK Parti ve MHP’nin muhalefet partilerini iki konuda tuzağa çekmeye çalıştığını ortaya koyduğunu söyledi. 

“İktidarın muhalefeti çekmeye çalıştığı iki tuzak da yasal konularda; biri orman yangınlarıyla yeniden harlanan idam cezası tartışmaları, diğeriyse Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olup olamayacağı üzerine” diyen Yetkin, yetkinreport.com ‘da yayınlanan yazısında sözlerine şöyle devam etti:

“Muhalefet saflarında ise CHP ile İYİ Parti arasında, eğer bir an önce el atılmazsa büyüme eğilimindeki rekabet ve HDP’nin muhalefet kampanyasının odağına yeniden yasadışı PKK lideri Abdullah Öcalan’ın hapishane koşullarını alması bulunuyor.

Öyle ki aslında bu sorunlar muhalefet partilerinin kendilerine kurduğu tuzak, ya da bindikleri dalı kesme gibi görülebilir.

Gelelim ayrıntılarına.

İktidarın muhalefeti içine çekmeye çalıştığı iki tuzak tartışma da Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın çıkışlarıyla yön değiştirdi. Birincisi, Erdoğan’ın 2023’te yeniden cumhurbaşkanı adayı olmasında sakınca bulunmadığı beyanıydı. Hatta muhalefet konuya yeterince ilgi göstermeyince beyanını tekrarladı.

İdam cezası tartışmaları

Oysa İYİ Partili Aytun Çıray daha Bozdağ’ın bu bahsi açmadan önce, bu tartışmaya girip Erdoğan’ın yeni bir mağduriyet kampanyası başlatmasına yol açmayacaklarını söylemişti. Meral Akşener Erdoğan’ın adaylığının ‘önünü açacaktı’; Altılı Masa Erdoğan’ı sandıkta yenmek istiyordu.

Belli ki Altılı Masanın -Anayasal zeminin el vermesine rağmen- gündeme dahi getirmediği bir konu kaşınmak isteniyordu.

Marmaris’teki orman yangını daha devam ederken MHP lideri Bahçeli ‘idam cezası’ bahsini yeniden açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da ‘Ağza hoş gelmiyor ama’ diyerek tartışılmasına destek vermişti. Topa İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da girdi. Ancak Adalet Bakanı Bozdağ’ın da tartışmaya yeşil ışık yakması adeta muhalefeti orman yangınları ve sonraki adımda cinsel cinayetler ve terörizm üzerinden istemediği tartışmalara çekmeyi amaçlıyordu. (…)”

Yazının tamamı için TIKLAYINIZ

Paylaşın

Diyarbakır’da MHP’ye Operasyon: Başkan Gözaltında

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın, partisinin Diyarbakır il teşkilatını kapattıklarını duyurmasının ardından bugün birçok yöneticisi de gözaltına alındı.

Diyarbakır’da yayın yapan Tigris Haberden Murat Özbilek’in haberine göre, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda gece yarısı yapılan operasyonda görevden alınan MHP İl Başkanı Cihan Kayaalp ve bazı yönetim kurulu üyeleri gözaltına alındı.

Emniyete götürülen Kayaalp ve yönetim kurulu üyelerinin ifade işlemleri devam ederken gözaltı gerekçelerinin ‘usulsüzlük, ihaleye fesat karıştırma’ gibi iddialardan olduğu belirtiliyor.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, dün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada,  “MHP Diyarbakır il teşkilatımız görülen lüzum üzerine parti tüzüğümüzün ilgili maddelerinin tanıdığı yetkiye istinaden feshedilmiş, il başkanlığımız kapatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.” ifadelerini kullanmıştı.

“Diyarbakır MHP’yi benimsedi”

Gözaltına alınan Milliyetçi Hareket Partisi’nin Diyarbakır İl Teşkilatı Başkanı olarak Cihan Kayaalp, geçtiğimiz Nisan ayında Diyarbakır’da partilerine yönelik ilgiden memnun olduklarını ifade etmişti.

Kayaalp, “Diyarbakırlı hemşerilerimiz, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Diyarbakır’daki varlığını artık tamamen benimsedi. En küçük etkinliğimiz bile vatandaşlardan ilgi görüyor. En küçük etkinliğimiz miting havasında geçiyor. Binlerce insan bir araya geliyor” demişti.

Paylaşın

Erdoğan Ve Bahçeli’nin Seçimi Kazanma Formülleri

Erdoğan ve Bahçeli’nin seçimi kazanmak için düşündükleri formülleri köşesine taşıyan Halk TV yazarı Mehmet Tezkan, “Erdoğan partisinin il başkanlarına hitap ederken 2023 seçimlerini nasıl kazanacaklarının formülünü açıkladı. 

Zor değil, gayet basit dedi ve ekledi: ‘AKP’nin 11 milyonu aşkın üyesi var. Her üye bir yeni üye getirirse 23 milyon üye yapar. Seçimi seçimden önce kazanırız. Mesele bitti’. Bu hesap tutar mı? Geleceğim oraya…” diye yazdı.

Bahçeli’nin seçim formülü olarak 9 rakamını sembol haline getirdiğini kaydeden Tezkan, şunları kaydetti:

Önce ortağının seçimi kazanma formülüne de bakalım. Bahçeli’ninki biraz farklı. Bahçeli Erdoğan gibi 11 milyon yeni üye bulmak gibi zahmetli yola girmemiş rakamları ters yüz ederek sonuca ulaşmıştı. Şubat ayıydı, soğuk bir kış günü partisinin milletvekillerine hitap ederken bir karton gösterdi. Üzerinde 6 rakamı yazıyordu. ‘Tabiatıyla ters çevirirseniz 9 rakamı çıkar’ dedikten sonra devam etti:

‘Bu altı oktur, yuvarlak masa etrafında kurulan tezgahtır, karamsarlıktır. 6’ yı ters çevirirseniz 9 olur. 9 ‘a bakınca ne görüyoruz. Bizim için huzurdur, 9 Işık’tır. Sosyal ve ekonomik sorunların süratle geçeceğinin müjdesidir. Cumhur İttifakı’nın 2023 seçimlerini açık ara alacağının simgesidir.’

Gördüğünüz gibi Erdoğan için de Bahçeli için de seçimi kazanmak zor değil, gayet basit.

İktidarın büyük ortağı kurtuluşu AKP’ye 11 milyon yeni üyenin kaydedilmesinde arıyor.İktidarın küçük ortağı 9 rakamından medet umuyor. Türkiye’nin son hali eksiksiz budur.

Yazının tamamını okumak için TIKLAYIN

Paylaşın

MHP, Diyarbakır Teşkilatını Feshetti Ve İl Başkanlığını Kapattı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın partisinin, “görülen lüzum üzerine” Diyarbakır il teşkilatını feshedildiğini ve il başkanlığının kapatıldığını duyurdu.

Haber Merkezi / Semih Yalçın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada,  “MHP Diyarbakır il teşkilatımız görülen lüzum üzerine parti tüzüğümüzün ilgili maddelerinin tanıdığı yetkiye istinaden feshedilmiş, il başkanlığımız kapatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.” ifadelerini kullandı.

MHP, merkez yönetiminin Diyarbakır’la ilgili nasıl bir yol haritası izleyeceği önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.

“Diyarbakır MHP’yi benimsedi”

Milliyetçi Hareket Partisi’nin Diyarbakır İl Teşkilatı Başkanı olarak Cihan Kayaalp görev yapıyordu. Kayaalp’in alt birimi olarak ise 17 ilçe teşkilatı bulunuyordu.

Kayaalp, geçtiğimiz Nisan ayında Diyarbakır’da partilerine yönelik ilgiden memnun olduklarını ifade ederek, “Diyarbakırlı hemşerilerimiz, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Diyarbakır’daki varlığını artık tamamen benimsedi. En küçük etkinliğimiz bile vatandaşlardan ilgi görüyor. En küçük etkinliğimiz miting havasında geçiyor. Binlerce insan bir araya geliyor” demişti.

Paylaşın

Kulis: İktidar Cephesi, Rakip Aday İçin 5 İhtimal Konuşuyor

Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı konusunda iktidar partisinde beş ihtimalin konuşulduğu kulislere yansıdı. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Yavaş ve Akşener isimleri gündeme gelirken, bir başka AK Partili yönetici “Bence No-name bir isim belirleyecekler” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçime 1 yıl kala adaylığını İzmir’den ilan etti ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da adaylığını ya da adayını açıklamaya çağırdı.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu bu sözlere henüz karşılık vermedi ama parti yöneticilerinden “Sandığı getir adayı açıklayalım” yönünde değerlendirmeler geldi.

Muhalefet partilerinin oluşturduğu altılı masa, şimdilik seçim takvimi belli olmadan aday açıklamayı planlamıyor. Bu tutum “Muhalefetin adayı kim olacak?” sorusunun daha uzun süre siyaset kulislerinde sorulmaya devam edeceğini gösteriyor.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre muhalefet kadar adayı merak eden iktidar cephesinden ise farklı tahminler geliyor. Bir kesim Kılıçdaroğlu’nun aday olacağını düşünürken İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a şans verenler de var.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in hâlâ denklemden çıkmadığını düşünenlerin yanı sıra bir beşinci görüş ise muhalefetin bu 4 isim dışında aday çıkaracağı yönünde.

AK Partili bir yönetici, adayın daha önce adı duyulmayan biri olabileceğini belirterek, “Bence No-name bir isim belirleyecekler” iddiasında bulundu.

Paylaşın