Erzurum Olayları; Bahçeli: Tuzağı Dadaşlar Bozdu

Erzurum’da İBB Başkanı İmamoğlu’na yönelik saldırıya ilişkin açıklama yapan MHP Lideri Bahçeli, Erzurum’da kurulan tuzak Dadaşların tavrıyla bozulmuştur. İstanbul’da 1.7 milyon kişi toplanıp miting düzenlenirken bu olay yaşanmıştır” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “İmralı canisinin ev hapsine alınması konuşulmaktadır. Bir terörist için hak arayanlar, Eren Bülbül yavrumuzun hesabını verecekler. 22 yaşında şehit edilen Aybüke öğretmenimizin, 11 aylık Bedirhan bebekle annesinin sorulacak hesabını söylesinler.”

Bahçeli, konuşmasının devamında, “İBB Başkanı gelsin de Eren Bülbül için adalet istesin. Kılıçdaroğlu mertse yiğitse, şehitlerimizin hakkını gazilerimizin hakkını versin. Al bayrağı, aziz vatanı, Cumhur ittifakının şerefini koruyacak mısınız? Trabzonlu kardeşlerim 14 Mayıs’ta yaşanacak Cumhur ittifakı zaferinin habercisidir. Türkiye üzerinde hesap yapanların, zalimlerin defterini dürecek misiniz. Evet dediğinize göre o zaman sıra sizde.

Trabzon’un vatan ve millet sevdasının ne kadar yüksek olduğunu göstermek için sıra hepinizde. Kılıçdaroğlu’nun uzun bir istirahat için evine gitmesinde fayda vardır. Mutfaktan da çıkmasın. Kılıçdaroğlu Türkiye’yi yönetemez, bu aziz milletin geleceği Millet ittifakına verilemez. Ayaklarımızın üzerinde onurlu bir şekilde durduğumuzu tüm aleme göstereceğiz. Sürmeli’de gemi imalatının arzulanan seviyeye çıkması için elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında Trabzon’da halka seslendi. Bahçeli’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

“Trabzon kemençenin coşkusu, horonun ruhudur. Trabzon demek pes etmeyen vicdan demektir. Trabzon’a bakınca ‘Bize her yer Trabzon’ diyen vatan evlatlarının sesi duyulur. Trabzon denilince 15 yaşındaki kahraman yavrumuz Eren Bülbül’ün yüzü görünür. Birlikte her türlü zorluğu aşacağız. Bizi birbirimizden ayırmak için provokasyon yapanlara sonuna kadar kapalıyız. Etnik ve mezhep ayrılıkçılığı yapanlara hep karşı çıkacağız. Biz horon kadar Karadeniz, zeybek kadar Ege’yiz. Hep beraber ülkemin tüm güzelliklerini kucaklayan büyük bir aileyiz.

Devlet ve milletiyle hep birlikte Türkiye’yiz. Diyorum ki 14 Mayıs 2013 tarihinde aziz milletim sıra sende. Milli irade, kutuplaşmayı reddedecektir. Muhalefet partilerine demokratik hesap mutlaka sorulacaktır. Kavga, kriz arayanlara acıklı derslerini vermek için aziz milletim sıra sende. Tam 4 gün sonra sıra da söz de, yetki de alayınızda.

Türkiye’nin zillete mahkum olmasını hayal edenlerin, Türkiye’nin önünün kesilmesini hayal edenlerin gözü Türkiye üzerinde olacaktır. Peki siz de 14 Mayıs’a hazır mısınız? 14 Mayıs’ta sandığa koşa koşa gidecek misiniz? Bir oyunuzu Milliyetçi Hareket Partisi’ne bir oyunuzu da Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verecek misiniz? Milletvekili adaylarımızı Meclis’e gönderecek miyiz?

1461’den beri Türk yurdu olan Trabzon’un her taşı yakuttur. Özü de sözü de bir olan Trabzonlu kardeşim gelecek sizin elinizde. 14 Mayıs’ta Türkiye’nin 100’üncü yılına ilk adımı atmak sizlerin iradesinde. Anayasa’nın 2. Maddesinde ifade edildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik bir hukuk devletidir. Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.

Türk demokrasisi rüştünü defalarca ispat etmiştir. Bu anlamda birçok batı ülkesinin ilerisinde de olduğumuz bir gerçektir. Türkiye’nin demokrasi hayatına ilkesiz dayatmalarda bulunmaktadırlar. Avrupa ve ABD’de çıkan dergi ve gazeteler algı operasyonu yapıyor. Bu dergi ve gazetelerde 14 Mayıs seçimlerine dış müdahale çağrısında bulunuyor.

Batı zillet ittifakından yana tavrını koymuştur. Bu bir defa gayri ahlakidir, hiç kimse milletimizin iradesine zincir vuramaz. İktidarın ruhsatı ne ABD’den ne İngiltere’den ne Fransa’dan alınacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanını ‘Gitmeli’ diye hedef alan bir dergi yırtılıp çöpe atılmalıdır. Türkiye, sömürge artığı bir ülke değildir.

“Ekrem İmamoğlu Trabzon’un yüz karasıdır”

14 Mayıs’ta devrilmeleri kaçınılmaz bir siyaset olacaktır. İç barış ve huzur ortamımızı bozmak için maşalar devrede, alçaklar sahnededir. Erzurum’da yaşanan olaylar bayağı bir provokasyondur. İBB Başkanının meydan meydan dolaşıp fitne saçması, görevini ihmal etmesi sakıncalıdır, yanlış üzerine yanlıştır. Esnaf ziyareti bahanesiyle korsan gösteri yapıp taşıdığı provokatörlerle ortalığı karıştıran Ekrem İmamoğlu Trabzon’un yüz karasıdır.

Erzurum’da kurulan tuzak Dadaşların tavrıyla bozulmuştur. İstanbul’da 1.7 milyon kişi toplanıp miting düzenlenirken bu olay yaşanmıştır. İmralı canisinin ev hapsine alınması konuşulmaktadır. Bir terörist için hak arayanlar, Eren Bülbül yavrumuzun hesabını verecekler. 22 yaşında şehit edilen Aybüke öğretmenimizin, 11 aylık Bedirhan bebekle annesinin sorulacak hesabını söylesinler.

İBB Başkanı gelsin de Eren Bülbül için adalet istesin. Kılıçdaroğlu mertse yiğitse, şehitlerimizin hakkını gazilerimizin hakkını versin. Al bayrağı, aziz vatanı, Cumhur ittifakının şerefini koruyacak mısınız? Trabzonlu kardeşlerim 14 Mayıs’ta yaşanacak Cumhur ittifakı zaferinin habercisidir. Türkiye üzerinde hesap yapanların, zalimlerin defterini dürecek misiniz. Evet dediğinize göre o zaman sıra sizde.

Trabzon’un vatan ve millet sevdasının ne kadar yüksek olduğunu göstermek için sıra hepinizde. Kılıçdaroğlu’nun uzun bir istirahat için evine gitmesinde fayda vardır. Mutfaktan da çıkmasın. Kılıçdaroğlu Türkiye’yi yönetemez, bu aziz milletin geleceği Millet ittifakına verilemez. Ayaklarımızın üzerinde onurlu bir şekilde durduğumuzu tüm aleme göstereceğiz. Sürmeli’de gemi imalatının arzulanan seviyeye çıkması için elimizden geleni yapacağız.

Yüksek potansiyeli olan hazır giyim, mobilya gibi sektörlerin gelişmesi için çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Türkiye’nin başarılarına yenilerini ekleyeceğiz. Mandacılara, rantçılara, komünistlere, makam ve mevki paylaşanlardan başka bir şey bilmeyenlere fırsat vermek felakete davetiye çıkarmaktır. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi de tarih çöplüğüne atmak için 14 Mayıs bir fırsat olacaktır. Cumhur ittifakı Türkiye’nin umududur. Millet ittifakı münasebetsizlerin ittifakıdır. Bu ittifakın yolu, Türkiye düşmanlarının yoludur.

Cumhur ittifakı, Türkiye’nin yükseliş ittifakıdır. İnanıyorum ki Trabzon zillete yenilmeyecektir. TBMM’de sizlerin yüzlerini kara çıkarmadık, hiçbir vaadimizi unutmadık. MHP’ye öyle bir destek verin ki, öyle bir sahip çıkın ki, gelecek nesillerimize huzur ve kardeşlik içinde yaşanacak bir ülkeyi miras bırakalım. Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy veriyor musunuz? Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı açık farkla seçiyor muyuz?”

Paylaşın

Bahçeli, Çorum’dan Muhalefete Yüklendi

Çorum’da halka seslenen MHP Lideri Bahçeli, “Zillet ittifakının tek yaptığı koltuk ve makam taksimidir. Tek bir projeleri yoktur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle krizlere zamanında müdahale edilmiştir. Bunlar işbilmez, yol bilmez, erdem bilmez, ahlak bilmez; akıntıya karşı kürek çekmek nafiledir” dedi ve ekledi:

“Türk ve Türkiye Yüzyılı’na hep birlikte ulaşacağız. Can pahasına da olsa Türkiye’mize sahip çıkacağız. Hakkımıza sonuna kadar sahip çıkacağız.”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimler kapsamında bulunduğu Çorum’da halka seslendi. Bahçeli’nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

“9 gün sonra yapılacak seçimlerinin ülkemizin, milletimizin birliğine, demokrasimizin geleceğine, insanımızın refahına huzur getirmesini Allah’tan niyaz ediyorum. Demokratik bir yarışın gerçekleşmesini ümit ediyor, seçime katılan partilere başarılar diliyorum.

İstanbul’un fethindeki manevi ilhamı Akşemseddin Hazretleridir. Akşemseddin Hazretleri bu topraklardan filizlenen alim, gönül insanıdır. Çorum’da yalan yoktur, Çorum’da hile, hurda, eyyamcılık yoktur; yalana ve yıkıma tevessül edenin haysiyetinden bahsedilemez. Çorum’un hükümran bir mazisi vardır.

14 Mayıs Türkiye için dönüm noktasıdır. Lider ülke Türkiye’nin meşalesi yakılmıştır. Yürüyüşümüz hızlanmıştır. Gelen Türk asrı, geleceğin gücü Türkiye’dir. Bize göre toplumsal uzlaşmanın dinamikleri milliyetçilik ve demokrasidir. Seçimleri Cumhur’un zaferiyle pekiştirmek lazımdır. Bugüne istikrar yarına huzur diyorsak hep birlikte başarırız. Devletin gücü, milletin ferasetiyle hep birlikte yaparız.

Geleceğinizi karartmak isteyenler var. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin önünü kesmek için çırpınıyor. Yağmacılar istikrarımızı bozmak için uğraşıyor. Terör örgütü PKK, Kılıçdaroğlu ile yol yürüyor, FETÖ Kılıçdaroğlu’na umut bağlıyor. Terörist Demirtaş, ‘Kılıçdaroğlu’na oy vereceğim’ diyor. Kılıçdaroğlu’nun Ağrı ve Van mitingleri bölücülüğün meydan okumasına, terör sevenlerin intikam çığlıklarına sahne oldu.

İhanet ve rezalet ittifakına yeniden şahit olduk. Türklüğün Anayasa’dan çıkarılması demek, Türklüğe biçilen kefendir. Son Türk oğlu Türk yaşadığı sürece bu topraklardan Türk ve Türk milletini hiç kimse sökemez.

Bir terörist çıkıp demiş ki ’14 Mayıs’ta sistem de değişecek’, bir başka terörist, ‘Türkiye’nin Suriye ve Irak’tan çekilmesini sağlayacağız’. The Economist dergisi muhalefetin iktidar olması halinde güney sınırında terör koridoru açılacağını, Türkiye’nin dış politikasının değişeceğini, S-400’ün çürümeye bırakılacağı iddia edilmiş. 7 düvel 14 Mayıs’ı bekliyor. Terörü aklamaya, arındırmaya niyetlenen bu melanet siyaseti mayın gibi yerleştiren ülkeler 14 Mayıs için hayal kuruyor. Ancak hevesleri boşuna, çabaları beyhude.

Zillet ittifakının tek yaptığı koltuk ve makam taksimidir. Tek bir projeleri yoktur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle krizlere zamanında müdahale edilmiştir. Bunlar işbilmez, yol bilmez, erdem bilmez, ahlak bilmez; akıntıya karşı kürek çekmek nafiledir.

Türk ve Türkiye Yüzyılı’na hep birlikte ulaşacağız. Can pahasına da olsa Türkiye’mize sahip çıkacağız. Hakkımıza sonuna kadar sahip çıkacağız.”

Paylaşın

Bahçeli: Küresel Angajmanlara Göre Politika Belirleyenlere…

“3 Mayıs Milliyetçiler Günü” nedeniyle açıklama yapan MHP Lideri Bahçeli, “Küresel angajmanlara göre politika belirleyenlere, yabancıların destek ve dönemsel ilgilerini çekebilmek maksadıyla marazi ve mahsurlu işbirliği içine giren siyasi devşirmelere Türk milliyetçileri dün alet olmamış, bugün de ortak olmayacak, nitekim zillete mesafeli tavrını mutlaka koruyacaklardır” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Geldiğimiz bu aşamada 3 Mayıs ruhuna her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır. Türk milliyetçiliğini istismar etmeye, alenen şirret planlarına malzeme yapmaya heves eden kozmopolit, köksüz, kimliksiz ve kötürüm çevrelere inanıyorum ki fırsat verilmeyecektir.”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ‘3 Mayıs Milliyetçiler Günü’ nedeniyle sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Bahçeli’nin paylaşımı şöyle:

“Türk milliyetçiliği devleti kuran, vatanı kurtaran, milletin tarihsel ve kültürel varlığını şuurla savunan, aynı şekilde milli birlik ve dayanışma hissiyatını felsefi bir derinlikle sahiplenen fikir zenginliğidir. Türk milliyetçiliği, Türk milletinin özü, istiklal ve istikbal iradesinin özgüvenidir.

3 Mayıs 1944 olayları Türk milliyetçilerinin sivil ve demokratik tepkisine sahne olmakla birlikte; haksızlığa, hukuksuzluğa ve husumetle beslenen önyargılara direnişi simgelemektedir. Aynı zamanda 3 Mayıs 1944 Türk milliyetçiliğinin toplum ve siyaset alanına cemre gibi düşüşünün de miladıdır.

Davasının onuruyla bezenmiş merhum ve muhterem büyüklerimiz hiçbir çileye, hiçbir işkence ve zulme boyun eğmemişler, inançlarından, irfanla pekişen milliyetçi iradelerinden asla taviz vermemişlerdir. Devletimizin kurucu fikrini tabutluklara hapsetme niyet ve hedefi çok şükür başarılı olamamıştır.

Küresel angajmanlara göre politika belirleyenlere, yabancıların destek ve dönemsel ilgilerini çekebilmek maksadıyla marazi ve mahsurlu işbirliği içine giren siyasi devşirmelere Türk milliyetçileri dün alet olmamış, bugün de ortak olmayacak, nitekim zillete mesafeli tavrını mutlaka koruyacaklardır.

Geldiğimiz bu aşamada 3 Mayıs ruhuna her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır. Türk milliyetçiliğini istismar etmeye, alenen şirret planlarına malzeme yapmaya heves eden kozmopolit, köksüz, kimliksiz ve kötürüm çevrelere inanıyorum ki fırsat verilmeyecektir.”

Paylaşın

Bahçeli “Geliyor Gelmekte Olan” Sloganını Hedef Aldı

Karabük’te halka seslenen MHP Lideri Bahçeli, “Geliyor gelmekte olan” masalını anlatan, “sana söz” aldatmasıyla avunan münafık muhterislere sesleniyorum, nereye geliyorsunuz? Nasıl geliyorsunuz? Kiminle gelmeyi düşlüyorsunuz? Biz bir yere gitmiyoruz, gitmeyi aklımızdan geçirmiyoruz, hatta geleceğiniz varsa göreceğiniz de var diyoruz”

Bahçeli, konuşmasının devamında, “Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun tek söylediği nevzuhur güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri dönmektir. Başka bildiği bir şey yoktur. Halbuki eski çamlar çoktan bardak olmuştur. Türk milleti geçmişten ders çıkarmakla birlikte geleceğe iyimser ve ümitvar bakmaktadır. Parlamenter Sistem demek, siyasi anlaşmazlık ve kriz demektir. Parlamenter Sistem demek, istikrarsızlığın ve irade gasplarının etkinliği demektir” ifadelerini kullandı ve ekledi:

“Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ülkemizin ve milletimizin hayrına ağzından tek bir söz çıkmamıştır. Parlamenter Sisteme geri dönmeyi tasarlamak, aynı şekilde birbirini takip eden seçim-halkoylaması-seçim sacayağında Türkiye’nin en az 10 yılını çalmayı, tarihin gerisine düşürmeyi planlamak demektir.”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Karabük’te düzenlenen mitinge katıldı. Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

İktidarı ve siyasi ikbali gecenin zifiri karanlığında, zilletin çıkmaz sokaklarında arayan Türkiye muhaliflerinin kalın maskesi 14 Mayıs’ta yırtılıp atılacaktır. Nitekim zillete düşenlerin hükmü şafak sökene kadardır. Karar anı gelip çattığında, Türk milleti mührü eline aldığında PKK ve FETÖ takviyeli zillet ittifakına beden olan partileri ne gören, ne duyan, ne de bulan olacaktır. 14 Mayıs’tan sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci dönemine geçmiş olacağız. Yine 14 Mayıs’ta bir yanda 13’üncü Cumhurbaşkanı’nı seçeceğiz, diğer yanda 28’inci Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ni yapacağız.

Terörü bitirmiş, işsizliği yenmiş, enflasyonu düşürmüş, her insanımızı şefkatle kucaklamış, üretim, yatırım, ihracat seferberliğiyle yükseldikçe yükselmiş bir Türkiye gerçeğine hep birlikte ulaşacağız. Çok çalışacağız, hiçbir bahaneye sığınmadan geceyi gündüze katacağız. Türkiye’yi büyüteceğiz, ekmeği büyüteceğiz, umutları büyüteceğiz, hedefleri büyüteceğiz, huzuru büyüteceğiz, milli birlik ve dayanışma hisarımızı daha da güçlendireceğiz.

Tıpkı Ergenekon’da demir dağları eriten ateş gibi, karşımıza çıkartılan engelleri inancımızla aşıyoruz. “Geliyor gelmekte olan” masalını anlatan, “sana söz” aldatmasıyla avunan münafık muhterislere sesleniyorum, nereye geliyorsunuz? Nasıl geliyorsunuz? Kiminle gelmeyi düşlüyorsunuz? Biz bir yere gitmiyoruz, gitmeyi aklımızdan geçirmiyoruz, hatta geleceğiniz varsa göreceğiniz de var diyoruz. Buğdayımız var demesinler ambara girmeyince, geliyorum demesinler Karabük’ü görmeyince.

Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun tek söylediği nevzuhur güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri dönmektir. Başka bildiği bir şey yoktur. Halbuki eski çamlar çoktan bardak olmuştur. Türk milleti geçmişten ders çıkarmakla birlikte geleceğe iyimser ve ümitvar bakmaktadır. Parlamenter Sistem demek, siyasi anlaşmazlık ve kriz demektir.

Parlamenter Sistem demek, istikrarsızlığın ve irade gasplarının etkinliği demektir. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ülkemizin ve milletimizin hayrına ağzından tek bir söz çıkmamıştır. Parlamenter Sisteme geri dönmeyi tasarlamak, aynı şekilde birbirini takip eden seçim-halkoylaması-seçim sacayağında Türkiye’nin en az 10 yılını çalmayı, tarihin gerisine düşürmeyi planlamak demektir.”

Paylaşın

MHP’li Adan’dan HÜDA PAR Açıklaması: Ne Görüşürüz Ne Beraber Oluruz

MHP Milletvekili adayı Celal Adan, “Cumhur İttifakı’yla ilgisi yok HÜDA PAR’ın. HÜDA PAR’ın adayları AK Parti’den milletvekili adayı, ittifakın içinde değil. Bizden buradan bir şey çıkmaz, HÜDA PAR’la müdaparla biz ne görüşürüz ne beraber oluruz” dedi ve ekledi:

“Aday olarak gösteriliyorlar, onlar da teröre karşıyız diyorlar, birtakım şeyler söylüyorlar. Bir ittifak değil, AK Parti listelerinden milletvekili adayları”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Milletvekili adayı Celal Adan, Habertürk Televizyonu’nda Mehmet Akif Ersoy’un sunduğu “Seçim Özel” programına katıldı.

Sahadaki durumu nasıl gördüğü sorulan Celal Adan, mitinglere başladıklarını fakat depremler nedeniyle ara verdiklerini söyledi.

“MHP uzun süredir milletimizle kucaklaşmaya başlatmış olan bir hareket” diyen Adan, “Anketler konusunda bir duyarlığı sizinle paylaşmak istiyorum. Türkiye’deki firmaların tamamı için söylüyorum, MHP’den özür dilemek mecburiyetindedir. Kendi faaliyetleriyle de yüzleşmek mecburiyetindedir. 2018 yılı itibariyle bizimle ilgili anketçilerin tamamı yanılmıştır.

Metropoll’ün yaptığı bir anket çalışmasına baktım, bizi düşük bir şekilde oran veriyor. Açtım baktım 2018 seçimlerinde aynı oranı vermiş, orada verdiği oranın aşağı yukarı 3 katı oy almışız. Dolayısıyla sağlıklı bir çalışmanın olmadığını söyleyelim. MHP sokakta anketleri darmadağın ediyor” ifadelerini kullandı.

Cumhur İttifakı’nın Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) ile iş birliğiyle ilgili soru üzerine Adan, “Cumhur İttifakı’yla ilgisi yok HÜDA PAR’ın. HÜDA PAR’ın adayları AK Parti’den milletvekili adayı, ittifakın içinde değil. Bizden buradan bir şey çıkmaz, HÜDA PAR’la müdaparla biz ne görüşürüz ne beraber oluruz.

Aday olarak gösteriliyorlar, onlar da teröre karşıyız diyorlar, birtakım şeyler söylüyorlar. Bir ittifak değil, AK Parti listelerinden milletvekili adayları” yanıtını verdi.

Paylaşın

Bahçeli, Nevşehir’den Muhalefete Yüklendi

Nevşehir’de halka seslenen MHP Lideri Bahçeli, “Bölücü terör örgütü PKK Kılıçdaroğlu’nun destekçisidir. FETÖ’cüler, Türk düşmanları, emperyalizmin piyonları CHP’nin adayları olarak gösterilmiştir” dedi ve ekledi:

“Kılıçdaroğlu eroinmanlardan temiz para alacağını iddia ediyor. HDP’nin kayyum partisi Yeşil Sol Parti, Kılıçdaroğlu’nun arkasında duruyor.”

Bahçeli, ”Türkiye eskisinden çok daha muktedir bir seviyeye ulaştı. Yeni yüzyılın eşiğinde yeni yol haritası belirlendi. Hamd olsun dev uyandı ağaya kalktı” ifadelerini kullandı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Nevşehir’de partisinin seçim mitinginde konuştu. Bahçeli’nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerine 19 gün kala Nevşehir’deyiz. Hepinizi sevgi ve selamlarımla selamlıyorum, en iyi dileklerimi paylaşıyorum.

Nitekim sosyal siyasal ve ekonomik krizler yakamızı bırakmadı. Koalisyon kavgaları ülkemizin tarihini makus bir tarihe yöneltti. 15 Temmuz 2016’daki FETÖ darbe girişimi yönetim sisteminde reform yapılmasını gerekli kıldı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi geçmişten kopuş değil medeniyet mirasımızı çok daha güçlü bir şekilde sahiplenmeyi sağladı.

Türkiye eskisinden çok daha muktedir bir seviyeye ulaştı. Yeni yüzyılın eşiğinde yeni yol haritası belirlendi. Hamd olsun dev uyandı ağaya kalktı. Bu başarı Cumhur İttifakı’nın başarısıdır. Bilinmelidir ki Türkiye geriye sarkmayacaktır. Türkiye gelişmeleri yedek kulübesinden takip etmeyecektir.

Türkiye sözü geçen bir ülke mevkiindedir. Ulaştığımız sonuç zor ve zahmetli olsa da kazanan Türk milleti olmuştur. Yepyeni bir Türkiye zaferine hazır mısınız? 14 Mayıs’ta sandığa gidip geleceğinize sahip çıkacak mısınız? Sana söz baharlar gelecek diyen vaat edenlerin kaos hazırlıklarını aynen iade edecek misiniz?

Aziz milletim istiklalimizi müdafaa etmek için sıra sizde. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine sahip çıkmak için sıra sizde. Türk ve Türkiye Yüzyılı’na destek vermek için sıra sizde. Zillet İttifakı’nı sandığa gömmek için sıra sizde. Milli bekamıza, milli haklarımıza sahip çıkmak için sıra sizde.

CHP’den İYİ Parti’ye HDP’sinde bölücü partilere kadar alayının gayesi parlamenter sisteme geçmek. Ortaklık kuran partiler arasında çekişmeler ile koalisyon hükümetlerini övmek akılsızlıktır. Böylesi zihniyetlerin aklı koltuktadır.

Başbakan olacağım propagandası ile FETÖ projesi olanlar kendi partisinde ne ülkücü bırakmış ne de milletçi bırakmıştır. Devletin hafızası canlıdır. Devlet nedir bilmeyenler, millete yürekten bağlılık hissetmeyenler, siyasi hayatını çıkarcılıkla bağdaştıranlar Nevşehir’in yüzüne bakamaz. Biz doğruları söylemekten korkmayacağız.

Masadan kaldıran ve geri oturan milleti kandıran İYİ Parti Başkanı iyice çuvallamıştır.

Bölücü terör örgütü PKK Kılıçdaroğlu’nun destekçisidir. FETÖ’cüler, Türk düşmanları, emperyalizmin piyonları CHP’nin adayları olarak gösterilmiştir. Kılıçdaroğlu eroinmanlardan temiz para alacağını iddia ediyor. HDP’nin kayyum partisi Yeşil Sol Parti, Kılıçdaroğlu’nun arkasında duruyor.”

Paylaşın

MHP Lideri Bahçeli: 14 Mayıs’ta Sinsi Planları Bozacağız

Kastamonu’da halka seslenen MHP Lideri Bahçeli, “Sözümüz sözdür, hiçbir insanımızı açıkta bırakmayacağız. Türkiye’nin önü açıktır. Ülkemiz bir yol kazasına mahkum olmamalıdır. Yazılan dış menşeli senaryolara çığ gibi tepkiler gelmelidir” dedi ve ekledi:

“Şu sorularıma okkalı bir cevap veriniz. Sel ve su baskınlarını istismar edenleri 14 Mayıs’ta şaşkına çevirecek misiniz? Nerede bu devlet diye maksatlı soru soranlara dünyanın kaç bucak olduğunu öğretecek misiniz? Bu evetlerin sayesinde sinsi planları bozacağız.”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Kastamonu Cumhuriyet Meydanı’nda açıklamalarda bulundu. Bahçeli’nin konuşmalarından satırbaşları:

“Deprem bölgesinde 105 bin konutun inşasına başlanmıştır. İmanın olduğu yerde imkan da vardır ve ortadadır. Bizim için imkansız diye bir şey yoktur. Hayatını kaybetmiş insanlarımızı geri getiremezsek de onların anılarına saygı duymamız ve ailelerinin acil ihtiyaçlarını karşılamamız mümkündür.

Cumhur İttifakı’nın duruşu yerli ve millidir. Boşa sallayıp dolu tutmanın peşinden hiç koşmayız. Yaptık mı adam gibi yaparız, milletimiz ne diyorsa onu söyler onu yaparız. Çünkü tarafımız Türkiye’dir çünkü tarafımız mazlum gönüllerdir.

“Sinsi planları bozacağız”

Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde yapımı biten köy evlerinin teslim töreninde umut dolu geleceğimizin aydınlığını gördük. Sözümüz sözdür, hiçbir insanımızı açıkta bırakmayacağız. Türkiye’nin önü açıktır. Ülkemiz bir yol kazasına mahkum olmamalıdır.

Yazılan dış menşeli senaryolara çığ gibi tepkiler gelmelidir. Şu sorularıma okkalı bir cevap veriniz. Sel ve su baskınlarını istismar edenleri 14 Mayıs’ta şaşkına çevirecek misiniz? Nerede bu devlet diye maksatlı soru soranlara dünyanın kaç bucak olduğunu öğretecek misiniz? Bu evetlerin sayesinde sinsi planları bozacağız.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’nun “Kürtler Ve Alevi” Videoları Bahçeli’nin Hedefinde

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medya hesabından yayınladığı ‘Kürtler’ ve ‘Alevi’ başlıklı videolarını hedef aldı.

MHP Lideri Bahçeli, “Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, küresel emperyalizmin dayatma, tembih ve telkinleriyle kimlik siyasetine keskin dönüş yapması, etnik ve mezhebi hassasiyetleri çok tehlikeli şekilde kaşıyarak kanatma hevesine düşmesi vahim bir sorumsuzluk örneğidir” dedi ve ekledi:

“Ülkemiz ağır bir felaket döneminin yaralarını hızla sararken, manevi zenginliğiyle feyizlendiğimiz Ramazan ayımızı idrak edip bayrama vasıl olmuşken, Kılıçdaroğlu’nun “Milyonlarca Kürt’e terörist muamelesi yapılıyor” iftirası ülkemize, milletimize, bin yıllık kardeşlik hukukumuza ayıplı ve ahlaksız bir saldırıdır.”

“Bu saygısız üslubu, bu edep ve gerçek dışı uydurmayı telaffuz etmenin yanı sıra, olağan saymak, tepkisiz kalmak bir defa iç barış ve huzur ortamına kast etmek, aynı şekilde Türkiye’yi ateşe atmaktır” diyen Bahçeli, şunları söyledi:

“Kılıçdaroğlu düştüğü dipsiz bataklıkta her geçen gün batarken ülkemizi de beraberinde çekmenin sinsi telaşına kapılmıştır. Çabalar beyhude, fitne saçmak boşunadır. Tarihi, manevi ve kültürel bir emanet olan ebedi kardeşliğimizden asla vazgeçilmeyecektir. Maalesef ve çok açıktır ki, Kılıçdaroğlu’nun karanlık ağzı bölücü terör örgütü PKK’nın ağzıdır.

Kılıçdaroğlu’nun gündemi ‘Tarihi Şark Meselesi’nin gündemidir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı görevine aday olan bir şahsın etnik ve mezhebi tahriklere tevessül etmesi içine sürüklendiği acıklı çaresizliğinin ve satırları husumetle yazılmış gizli ajandasının bir bakıma ibret verici deşifresidir. Türk milleti bu oyuna gelmeyecek, Kürt kökenli kardeşlerim bu melun tuzağa düşmeyecektir. Şırnak’ta uzatılan ikram İzmir’den alınacaktır. Hakkari’den uzatılan el Yozgat’tan tutulacaktır.

Kardeşliğimize hançer sallamak isteyenlere asla fırsat verilmeyecektir. İstikrarımız ve istiklalimiz nurlu bir istikbali müjdeleyecektir. Cumhuriyet’in Yüzüncü yıl dönümünü, Türk ve Türkiye Yüzyılı Vizyonun ilk adımı, ilk hamlesi, ilk sayfası olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimin; yurt içinde ve yurt dışında yaşayan yöresi, kökeni, anasının dili ne olursa olsun tüm vatandaşlarımın, Türk-İslam aleminin, şehit analarımızın, yetim yavrularımızın, mahzun ve mazlum gönüllerin, özellikle depremzede kardeşlerimizin Ramazan Bayramını yürekten kutluyorum.”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ramazan Bayramı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle kutlama mesajı yayımladı.

“Önümüzdeki üç gün içinde iki bayramı aynı anda kutlayacağız. Ramazan Bayramıyla birlikte bu bayramın üçüncü gününde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı da milletçe karşılayıp müftehir bir vicdanla ifa edeceğiz. Eş zamanlı olarak, bir yanda Mübarek Ramazan ayını uğurlamanın hüznü kalplerimize çökmüşken diğer yanda bayrama kavuşmanın esenliği ve sevinci gönül dünyamıza nüfuz etmiştir.

Ne var ki 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli ikiz depremden dolayı bu bayramı daha öncekilerine kıyasla biraz durgun, biraz üzgün, biraz da buruk halde karşıladığımız altı çizilmesi gereken bir husustur” ifadelerini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti:

Zorluklar ne kadar çetin olursa olsun, “Her Birlikte ve Her Şeyden Önce Türkiye” irade ve inancıyla hepsinin üstesinden gelmemiz mukadderdir. El ele verdiğimiz sürece, birbirimize sımsıkı kenetlendiğimiz müddetçe hiçbir mütecaviz emel, hiçbir menfi eylem, hiçbir melanet hedef elbette sonuç alamayacaktır.

Türkiye’mizin aşılamayacak ve aşındırılamayacak müessir gücü milli birlik ve kardeşliğidir. Bayram günleri bu birlik ve kardeşliği daha da pekiştirip temellendirmektedir. Aynı zamanda bayram günleri barış ve huzurun, hürmet ve muhabbetin parlayan meşalesidir. Bizim hem bayramımız bir hem de bayrağımız birdir. Bunun yanında millet olarak vatanımız bir, milletimiz bir, devletimiz bir, kıblemiz bir ve aynıdır.

“Fakat ayrımcılığa sapanlar, ayrıştırmanın hesabına sarılanlar, etnik ve mezhebi ayrılıklarını derin uçurumuna savrulanlar elbette iyi niyetli olmayan, milli ve manevi değerlerden nasibini almayan muhterislerdir” diye devam eden Bahçeli, “Bu kapsamda mezhep kışkırtıcılığı ve etnik istismar korkunç bir tehdittir” ifadesini kullandı.

Bahçeli şöyle devam etti:

Bugüne kadar milletimizin hiçbir evladının etnik kökeni mesele yapılmamış, hiç birisi mezhep temelli bir ötekileştirmenin içine itilmemiştir. Milli varlığımıza serpiştirilmek istenen nifak tohumları her seferinde menziline ulaşmadan çürüyüp gitmiştir. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, küresel emperyalizmin dayatma, tembih ve telkinleriyle kimlik siyasetine keskin dönüş yapması, etnik ve mezhebi hassasiyetleri çok tehlikeli şekilde kaşıyarak kanatma hevesine düşmesi vahim bir sorumsuzluk örneğidir.

Ülkemiz ağır bir felaket döneminin yaralarını hızla sararken, manevi zenginliğiyle feyizlendiğimiz Ramazan ayımızı idrak edip bayrama vasıl olmuşken, Kılıçdaroğlu’nun “Milyonlarca Kürt’e terörist muamelesi yapılıyor” iftirası ülkemize, milletimize, bin yıllık kardeşlik hukukumuza ayıplı ve ahlaksız bir saldırıdır.

Bu saygısız üslubu, bu edep ve gerçek dışı uydurmayı telaffuz etmenin yanı sıra, olağan saymak, tepkisiz kalmak bir defa iç barış ve huzur ortamına kast etmek, aynı şekilde Türkiye’yi ateşe atmaktır. Kılıçdaroğlu düştüğü dipsiz bataklıkta her geçen gün batarken ülkemizi de beraberinde çekmenin sinsi telaşına kapılmıştır. Çabalar beyhude, fitne saçmak boşunadır. Tarihi, manevi ve kültürel bir emanet olan ebedi kardeşliğimizden asla vazgeçilmeyecektir.

“Kılıçdaroğlu’nun gündemi ‘Tarihi Şark Meselesi’nin gündemidir”

“Kılıçdaroğlu’nun karanlık ağzı, bölücü terör örgütü PKK’nın ağzıdır” nitelemesinde bulunan Bahçeli, “Kılıçdaroğlu’nun gündemi ‘Tarihi Şark Meselesi’nin gündemidir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı görevine aday olan bir şahsın etnik ve mezhebi tahriklere tevessül etmesi içine sürüklendiği acıklı çaresizliğinin ve satırları husumetle yazılmış gizli ajandasının bir bakıma ibret verici deşifresidir.

Türk milleti bu oyuna gelmeyecek, Kürt kökenli kardeşlerim bu melun tuzağa düşmeyecektir. Şırnak’ta uzatılan ikram İzmir’den alınacaktır. Hakkari’den uzatılan el Yozgat’tan tutulacaktır. Kardeşliğimize hançer sallamak isteyenlere asla fırsat verilmeyecektir. İstikrarımız ve istiklalimiz nurlu bir istikbali müjdeleyecektir. Cumhuriyet’in Yüzüncü yıl dönümünü, Türk ve Türkiye Yüzyılı Vizyonun ilk adımı, ilk hamlesi, ilk sayfası olacaktır” dedi.

Paylaşın

Bahçeli’den ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne Tam Destek

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine ilişkin mesajlar veren MHP Lideri Bahçeli, “14 Mayıs’ta ya Türkiye sevdası diyeceğiz ya da Türkiye’nin geleceğine ölü toprağı serpmek için sıraya girenlere göz yumacağız” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “14 Mayıs’ta ya milli ve manevi değerler ortak paydasında buluşacağız ya da istiklalimizin buhrana düşmesine mahkum olacağız. 14 Mayıs seçimleri dikkate alındığında, birinci beş yılı muazzam kazanımlarla geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ikinci beş yıllık döneme de mührünü vurmalıdır. Eser ve hizmet kervanı yarı yolda kalmamalıdır. Türkiye bir yol kazasına uğramamalıdır.”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türkiye’nin İlk Yerli Uçak Gemisi Hizmet Alımıyla” ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Bahçeli’nin açıklaması şöyle:

“Hiç kuşku yoktur ki, Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümü Türkiye’nin atağa kalkışına, geleceği kucaklayarak güçlü atılımlar yapmasına sahne olacaktır.

10 Nisan 2023 tarihinde İstanbul Tuzla’da ilk yerli ve milli uçak gemimiz olan TCG Anadolu’nun hizmete alınması ve 3 adet MİGREM Firkateynleri Saç Kesme Töreni istikbale daha umutlu bakmamamızın temel dayanaklarından sadece bir kısmıdır.

Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte şahit olduğumuz manzara hakikaten tarihi bir gelişme, makûs talihin tersine döndüğünü gösteren kararlı ve sevindirici bir ilerleyiştir.

Ülkemiz her alanda gözlemlenen diriliş hamleleriyle, her zeminde parlayan yükseliş dinamizmiyle ve süreklilik içeren kalkınma azmiyle hepimizin göğsünü kabartmakta, milli gururu okşamaktadır.

Pek çok engellemeye rağmen, Türk ve Türkiye Yüzyılı Vizyonu’nun harcı şevkle karılmakta, önümüzdeki yüzyılın temelleri canla başla kazılmaktadır.

Nitekim yüzyıllara sari prangalar peş peşe kırılmaktadır.

Ayak bağı olarak değerlendirilebilecek kronik sorun başlıkları teker teker çözülmektedir.

Türkiye’miz uzun bir süredir mucizevi bir gelişme ve serpilme güzergahındadır.

Vatan ve millet sevgisiyle kalbi çarpan her vatandaşımız bu tablodan elbette övünmekte ve bahtiyarlık duymaktadır.

6 Şubat 2023 tarihli Pazarcık ve Elbistan merkezli ikiz depremler ile Adıyaman ve Şanlıurfa’da yaşanan sel afetleri yüreğimize ateş düşürmüş olsa da, yaralarımız elbirliğiyle sarılmakta, acılarımız paylaşılarak azaltılmaktadır.

Bu vesileyle deprem ve su taşkınlarında hayatlarını kaybeden bütün kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, yaralılara da şifalar diliyorum.

Yedi yılda Dünya’nın ilk SİHA gemisi inşa edilmiş, en ağır ve en büyük helikopterlerin iniş kalkışının yapılabileceği “TCG Anadolu” Türkiye’mizin itibar ve iftihar eseri olarak denize indirilmiş, seyrüsefere hazır hale getirilmiştir.

Ülkemiz kendi gemisini tasarlayan, geliştiren, çağın teknolojik imkanlarını kullanabilen zirvedeki ilk 10 ülkeden birisi haline terfi etmiştir.

Bu sene içinde denizde ikmal ve muharebe destek gemimiz olan Derya ile Piri Reis denizaltımız, ayrıca istif sınıfı ilk firkateynimiz İstanbul hizmete alınacaktır.

Lider Ülke Türkiye’nin taşları kararlılıkla döşenmektedir.

Yeni yüzyılın ilke ve esasları; kurum ve kuralları; siyasi ve stratejik parametreleri dirayetli bir mizaca refakat eden çalışkan, cesur, çevik ve çelik bir iradeyle belirlenip billurlaşmaktadır.

Felaketler ne düzeyde olursa olsun yılgınlığa düşülmeyecektir.

En kesif saldırılar, en şedit suikastlar karşısında geri adım atılmayacak, atalet ve acziyet gösterilmeyecektir.

Kurulan tuzaklara, oynanan oyunlara, yazılan karanlık senaryolara, habis bir ur gibi yayılma emaresi gösteren, aynı şekilde iç barış ve huzur ortamımızı bozmayı hedefleyen şirret kampanyalara teslim olunmayacak, taviz verilmeyecek, elbette tarihin gerisine düşülmeyecektir.

“Her şeyden Önce Türkiye” ruhu, fedakarlık kültürünün kılavuzluğunda hakim ve havi olacaktır.

Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızda dolaşan kandır.

Milli birlik ve beraberlik şuuruyla bin bir direniş sergilenecektir.

Eline vurulup ekmeği alınan bir Türkiye artık yoktur.

Başkalarının sözüne bakan bir Türkiye’den iz kalmamıştır.

Güç blokları arasında sıkışan, küresel cepheleşmenin tam ortasında dayatmalara maruz kalan, kuzuların sessizliği içinde hadiselerin akışını edilgen halde seyreden bir Türkiye mazi kayıtlarına geçmiştir.

Asırlardır dünyaya hakim olan medeniyetler ve milletler mücadelesinde pasif bir öge olmayı reddedip ben de varım diyen; tavrını, tarzını, duruşunu, görüşünü, egemenlik çıkarlarını, özgül ağırlığını, öz değerlerini, milli ve tarihi müktesebatını kararlılıkla savunan, gerekirse de gözünü daldan budaktan esirgemeyen bir Türkiye gerçeği geldiğimiz bu aşamada hepimizin medarı iftiharıdır.

Tehditlerin yoğunluğu fazla olsa da, çevremizde sürdürülebilir bir barış kuşağının tesis ve tezahür etmesi vazgeçilmez bir hedeftir.

Barış, huzur, güvenlik dinamikleri her şeyden evvel siyasi, askeri, diplomasi alanlarındaki milli caydırıcılık vasfına bağlıdır.

Ülkemiz güçlü olduğu müddetçe mazlumlar güvendedir.

Ülkemiz muktedir olduğu sürece zulüm bekçilerinin nefesi duyulmayacaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyasi anlayışına göre, zalime hasım, mazluma dost olan Türk milletine mensubiyet onurların en büyüğüdür.

Türkiye geçmişinden ilhamını alarak istikbalin yol haritasını çizmektedir.

Bu yol haritası bizi Türk ve Türkiye Yüzyılı’na taşıyacaktır.

Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümü de önümüzdeki yeni yüzyılın anahtarıdır.

Bu anahtarın kilitli kapıları açabilmesi için 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri’nde cumhurun lehine müstesna ve mutlak bir başarının tecelli etmesi yegane arzu ve amacımızdır.

Aziz milletimiz kimin ne yaptığını, hangi kirli ittifakların kurulduğunu, kimin kimlerle yol yürüdüğünü ferasetiyle görmekte ve bilmektedir.

Türkiye düşmanlarına selam duranlar, kucak açanlar, yeşil ışık yakanlar bellidir ve bilinmektedir.

Küresel emperyalizmin kiralık tetikçisi bölücü terör örgütünün yanı sıra; cürüm, cinayet ve casus şebekesi olan Pensilvanyalı hainlerle ağız birliği, emel birliği, eylem birliği, hedef birliği içinde olan zillet partileri ayan beyan ortadadır.

14 Mayıs’ta ya Türkiye sevdası diyeceğiz, ya da Türkiye’nin geleceğine ölü toprağı serpmek için sıraya girenlere göz yumacağız.

14 Mayıs’ta ya milli ve manevi değerler ortak paydasında buluşacağız ya da istiklalimizin buhrana düşmesine mahkum olacağız.

İstikbale, istiklalini ve istikrarını koruyarak ulaşmak isteyen bir Türkiye’nin dünya devler liginde üst sıralara oynaması, bununla mündemiç lider ülke mertebesine çıkması için tek çare Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır, tek çözüm de bir ahlak ve fedakarlık timsali olan Cumhur İttifakı’dır.

Karar ve seçim büyük Türk milletinindir.

14 Mayıs seçimleri dikkate alındığında, birinci beş yılı muazzam kazanımlarla geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ikinci beş yıllık döneme de mührünü vurmalıdır.

Eser ve hizmet kervanı yarı yolda kalmamalıdır.

Türkiye bir yol kazasına uğramamalıdır.

Özellikle demokrasi ve özgürlükler ekseninde ülkemize devamlı iftira atanların, utanmadan kara çalanların, edepsizce suizanda bulunanların, YSK tarafından kurayla belirlenen oy pusulasındaki ittifak ve partilerin dizilimine dikkatle bakmaları samimi tavsiyemizdir.

Demokrasinin olmadığı bir ülkede, gayri meşru Türkiye Komünist Partisi’nin veya Halkın Kurtuluş Partisi’nin seçimlerde boy göstermesi akıl dışılıktır.

Özgürlüklerin olmadığı bir ülkede, Türkiye Komünist Hareketi’nin varlığından bahsetmek hastalık ölçüsünde saflıktır.

HDP’nin kayyumu olan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’yle, Sol Parti’nin ve Türkiye İşçi Partisi’nin ahlaksızca propagandası yapılan sözde diktatörlük ve tek adam rejiminde seçimlere katılabilmesi olacak şey değildir.

Sosyalist Güç Birliği İttifakı ile Emek Özgürlük İttifakı Zillet İttifakı’nın potansiyel ortakları, birinci dereceden siyasi hısımlarıdır.

Bunların alayı birden Türkiye’nin karşısında mevzilenmişler, yıkım ve yozlaşmanın egemenliği için harekete geçmişlerdir.

Zillet koalisyonunun en ciddi karın ağrısı da savunma sanayindeki kesintisiz elde edilen muhteşem kazanımlardır.

Ne mutlu bizlere ki, Türkiye’nin ilk yerli ve milli uçak gemisi hizmete girmiştir.

TCG Anadolu imrenilmesi gereken bir teknolojik sıçramanın mahsulü, inancın, iddialı olmanın ve ilhamını ceddinden alan bir siyasi kavrayışın hayranlık uyandıran icraatıdır.

Merhum Şakir Zümre’nin uçak bombası yapılan fabrikasını bin bir ayak oyunuyla sabote edip soba borusu üretimine dönüştürüldüğü sancılı dönemler ahlaki ve vicdani duyarlılığa sahip herkesin bildiği hazin bir gerçektir.

İlk sivil ve askeri uçağı yapan, ilk özel havayolu şirketini kuran, aynı zamanda ilk düşman uçağını düşüren merhum Vecihi Hürkuş’un karşısına dikilen çetin engeller hala milli hafızalardadır.

İstanbul’daki fabrikalarında yapılan ilk yerli Türk uçağıyla 1941 yılının Ağustos ayında doğduğu yer olan Sivas Devriğe gidip gelen merhum Nuri Demirağ’ın önünün nasıl kesildiği de maşeri vicdanda mahfuzdur.

Ülkemiz on yıllarca başkalarının eline bakmıştır.

On yıllar boyunca kötü niyetli ülkelerin kullanıp hurdaya çıkardığı silahları kullanmak adeta bir kader olmuştur.

Öyle zamanlar görülmüştür ki, Türk askerinin eline tutuşturulan piyade tüfekleri ateş bile almamıştır.

Maksatlı ve marazi silah ambargolarıyla askeri manevra kabiliyetimiz budanmak, operasyonel gücümüz baskılanmak istenmiştir.

İhtiyaç duyduğumuz insansız hava araçları, hava savunma füzeleri, F-16’ların modernizasyonuyla ilgili haklı talepler, parasını ödediğimiz F-15 savaş uçakları Türkiye’den esirgenmiştir.

Allah’a şükürler olsun ki, Türkiye kendi söküğünü dikecek, kendi eksiğini kapatacak, kendi ihtiyacını temin edecek bir aşamaya sabır, sebat, akıl, gönül ve emek seferberliğiyle ulaşmıştır.

Daralan kuşatma sonunda yarılmıştır.

Hükümetin sağlam duruşu, Türk mühendisinin bilgi ve görgüsüyle aşı tutmuş, mayası gelen ekmek tekneden taşmıştır.

Savunma sanayinde millilik oranı yüzde 80’lere kadar çıkmıştır.

Büyük Hünkarımız Fatih Sultan Mehmet Han’ın zamanında kurulan Tophane-i Amire’den bugüne kadar köprülerin altından çok sular akmıştır.

Türkiye kendi silahını yapan, hatta bunu ihraç eden dünya üzerinde sayılı ülkelerden birisi olarak öne çıkmıştır.

Bazılarının sıkıntısı, telaşı, hatta çıldırması bu yüzdendir.

Türk savunma sanayii 5 milyar dolara yaklaşan ihracat tutarı ve 75 milyar dolara ulaşan proje hacmiyle dostları sevindirip düşmanları çatlatmaktadır.

İnanıyorum ki, savunma ve silah sanayinde mukayeseli üstünlüğe sahip olacağımız günler çok yakındır, Cumhur İttifakı bunun kefili, Türkiye Yüzyılı da müjdesidir.

Atak helikopteri, milli tank projesi, milli uçak projesi, akıllı mühimmatlar, fırtına obüsleri, Hürkuş, Hürjet uçakları,  pek çok füze projesi hayalden gerçeğe dönüşün mükâfatıdır.

İHA ve SİHA üretiminde dünyada ilk üç sırada bulunmamızdan vicdan ve izan sahibi her insanımız memnundur.

18 Mart’ta hangardan çıkarılan milli insansız savaş uçağı Kızılelma savunma sanayindeki henüz adı konulmamış yeni bir çağın habercisidir.

Sanayi altyapımız günden güne derinleşip çeşitlenmektedir.

Türkiye olağanüstü bir mücadele sonucunda bir sanayi üssü haline gelmiştir.

Milli savunma sanayindeki büyüme süreklilik arz etmektedir.

Yerli ve milli imkanlarla üretilen yüksek çözünürlüklü ilk gözlem uydumuz İMECE 11 Nisan’da uzaydaki yörüngesine fırlatılmıştır.

Böylesi bir Türkiye’nin dibe çekilmesine çanak tutanlar felaketin lekeli yüzleridir.

Böylesi bir Türkiye’nin milli silah sanayindeki yükselişinden ürküp deliye dönenler, mesela BAYKAR şirketimizle düşmanca uğraşanlar kesinlikle ihanet içindedir.

Türk milleti yıkımsever zillete izin vermez, vermeyecektir.

Türk milleti bozgunda siyasi zafer rüyası gören zillete asla müsaade etmez, etmeyecektir.

Türkiye’nin ilk yerli ve milli uçak gemisi olan “Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi TCG Anadolu’nun” hizmete alınması da deyim yerindeyse çılgın Türklerin tarihi bir başarısıdır.

Artık, bizim de denizlerde yüzecek bir uçak gemimiz vardır.

Bizim de okyanuslarda Türk milletinin mesajlarını paylaşacak, haklarını savunacak bir gücümüz olacaktır.

Mavi vatanda boşuna hesap yapanlar unutmasınlar ki, fıtrat değişmemiş ve aynıdır, zira bu kan yine o kandır.

Hakkımızdan vazgeçmeyiz, çünkü hakkımız şerefimizdir.

Akdeniz’i Türk gölü yapan Barbaros Hayrettin Paşa’nın emanetleri daha da ileriye taşınacaktır.

Düşman gemilerini parmağıyla işaret edip alayını birden denizin dibine yollayan Turgut Reis’in hatıraları hep birlikte zirvelerin zirvesine çıkarılacaktır.

Bunu Cumhur İttifakı yapacaktır.

Bunu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başaracaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi de sonuna kadar destek olacaktır.

Saç kesimi yapılan gemilerin yanı sıra, Türkiye’nin ilk yerli uçak gemisinin hizmete alınmasından duyduğum mutluluğu bilhassa paylaşıyor; Sayın Cumhurbaşkanımızı, ilgili bakanlarımızı, bürokratlarımızı, yüklenici firmaları, inşa ve donatımda emeği geçen mühendis ve işçilerimizi gönülden kutluyor, ülkemize, milletimize ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Elbette yapacağız, hep birlikte başaracağız.

Sonuna kadar, “Devlet Milletiyle, Her Şeyden Önce Türkiye” diyeceğiz.”

Paylaşın

MHP Milletvekili Aday Listesini Açıkladı; Bahçeli Tasfiyeye Mi Gitti?

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerine haftalar kaldı. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), seçimlere 81 ilde kendi adaylarıyla girme kararının ardından, aday listesini kamuoyuna açıkladı.

Haber Merkezi / Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP’nin bu kararıyla, AK Parti ile “ortak liste” ihtimalini de ortadan kaldırdığına dikkat çekiliyor. MHP, Bahçeli’nin talimatıyla milletvekili aday listesini yarın YSK’ya sunacak.

AK Parti son derece kritik görülen 14 Mayıs seçimlerinde az milletvekili çıkaran bazı illerde “ortak liste” ile seçime gidilmesini istiyordu.

Ancak ittifaka yeni katılan Yeniden Refah Partisi (YRP) ile Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) seçimlere bu kez kendi listesiyle girme kararı almasının ardından, Bahçeli de tüm seçim çevrelerinde kendi adaylarıyla seçime girme kararı aldıklarını duyurmuştu.

AK Parti ile MHP arasında bir süredir yürütülen “ortak liste” görüşmeleri de aday listelerinin açıklanması ile sonuçsuz kaldı.

MHP’nin aday gösterdiği 600 milletvekilinden sadece 76’sı kadın adaylardan oluştu. Buna göre tüm adayların sadece yüzde 12,6’sı kadın.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Osmaniye’den yeniden ilk sıradan milletvekili adayı oldu. Bahçeli, partinin Meclis grubundaki beş milletvekilini liste dışı bırakırken, Sinan Ateş cinayetiyle ilgili iddialarda adı geçtiği için gündemde olan Olcay Kılavuz’u ise Mersin birinci sırada seçilmiş olmasına rağmen dördüncü sırada aday gösterdi.

MHP’nin mevcut 48 milletvekilinden 5’i liste dışı kalırken; 4’ünün ise listedeki sıralaması değiştirildi. Dolayısıyla bir anlamda Bahçeli, MHP Meclis Grubu’ndan 9 vekil açısından TBMM kapısını kapattı.

Bahçeli, Meclis grup başkanvekilleri ile parti yöneticilerinin tamamını seçilebilir yerlerden aday gösterdi. Buna göre grup başkanvekilleri Levent Bülbül Sakarya, Erkan Akçay da Manisa birinci sıradan yeniden aday oldu.

Genel Sekreter İsmet Büyükataman Bursa, teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ile seçim işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, İsmail Faruk Aksu, İzzet Ulvi Yönter İstanbul’dan aday gösterildi.

Genel başkan yardımcıları Mustafa Kalaycı Konya, Mevlüt Karakaya, Sadir Durmaz, Yaşar Yıldırım Ankara’dan, Taner Osmanağaoğlu İzmir, İsmail Özdemir Kayseri’den yeniden aday gösterildi.

Halen milletvekili olmayan Genel Başkan Yardımcısı Bumin Özarslan İzmir, Filiz Kılıç Nevşehir, Pelin Yılık ise Çankırı’dan ilk kez milletvekili adayı olarak gösterildi.

Kadın vekiller açısından liste nasıl?

MHP’nin mevcut kadın vekillerinden Nevin Taşlıçay ile Arzu Erdem’in seçilme şansı düşük sırada aday gösterilmesinin yanısıra Konya’da Esin Kara da liste dışı bırakıldı. Kara’nın liste dışı kalmasıyla daha önce ikinci sıradan seçilmiş Mustafa Kalaycı birinci sıraya alındı.

Kadın vekillerden sadece Adana’da ikinci sıradan seçilmiş Ayşe Sibel Ersoy listede sırasını korudu. Ancak MHP’nin 14 Mayıs’ta Adana’da daha düşük oy alması durumunda Ersoy’un yeniden TBMM’de olup olamayacağı merak konusu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Filiz Kılıç ise, Nevşehir’de birinci sıradan aday gösterildi. Ancak 3 vekil sahibi Nevşehir’de daha önce AKP’den 2 ve CHP’den 1 kişi seçilmişti. MHP burada vekil çıkartamamıştı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Pelin Yılık da, Çankırı’da birinci sıradan aday gösterildi. Ancak 2 vekil sahibi Çankırı’da daha önce sadece AKP’li isimler seçilmişti.

Eğer MHP’nin 14 Mayıs’taki oy oranı 2018 seçimindekiyle aynı olursa Ayşe Sibel Ersoy partideki tek kadın vekil olmaya aday görünüyor.

Çakıcı’yla yakın Kayrıcı listeye alındı

Bu arada Bahçeli, MHP’nin talebiyle AKP’yle birlikte hayata geçirilen ceza infaz düzenlemesi kapsamında cezaevinden tahliye edilen organize suç örgütü hükümlüsü Abdullah Çakıcı’ya yakınlığıyla tanınmış Vahit Kayrıcı’yı ise listeye aldı.

Çorum birinci sırada aday gösterilen Vahit Kayrıcı, 21. TBMM Dönemi’nde (18 Nisan 1999 – 3 Kasım 2002) yine MHP’den milletvekiliydi. Ancak MHP, önceki 2018 seçiminde Çorum’dan milletvekili çıkaramamıştı.

MHP 2018 seçimlerinde yüzde 11,1 oy alarak toplam 49 milletvekili ile Meclis’e girmişti. Parti, İstanbul’dan 8, Ankara’dan 5, İzmir, Mersin, Adana, Konya, Antep, Bursa, Kayseri’den 2, Kocaeli, Sakarya, Afyon, Aksaray, Antalya, Düzce, Erzurum, Eskişehir, Hatay, Iğdır, Maraş, Kırıkkale, Kütahya, Malatya, Manisa, Ordu, Osmaniye, Samsun, Urfa, Sivas, Tokat, Yozgat’tan birer milletvekili çıkarmıştı.

MHP 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi Tam Aday Listesi için TIKLAYIN

Paylaşın