MGK’dan BM’ye “İsrail” Çağrısı

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sonrası yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler’e (BM) “İsrail’e karşı bir an evvel harekete geçilmesi” çağrısında bulunuldu.

Haber Merkezi / MGK toplantısı, Erdoğan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) üçüncü yasama yılının açılışında, “İsrail saldırganlığı Türkiye’yi de içine almaktadır” açıklamasından bir gün sonra düzenlendi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) sona erdi. Beştepe’de gerçekleştirilen toplantı 3,5 saat sürdü.

Toplantının ardından yayımlanan 5 maddelik bildiride şu ifadelere yer verildi:

“PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonlar ile son dönemde meydana gelen uluslararası gelişmeler hakkında kurula bilgi sunulmuştur.

Suriye topraklarında yuvalanan terör örgütlerinin etkisiz kılınmasına yönelik faaliyetlerin aralıksız bir şekilde sürdürüleceği ve millî güvenliğimize halel getirebilecek herhangi bir plana veya oldubitti girişimine müsaade edilmeyeceği vurgulanmış; ülkedeki ihtilafın, bölgemiz ile Suriye halkının menfaati ve beklentileri istikametinde çözüme kavuşturulmasına yönelik gayretlerin artırılacağı belirtilmiştir.

Komşumuz Irak ile başta PKK/KCK-PYD/YPG olmak üzere ülkelerimiz için müşterek tehdit oluşturan terör örgütleriyle mücadelede iş birliğimizi ilerletme konusundaki kararlılığımız teyit edilmiş; kardeş Irak halkının güvenliğine, huzuruna ve refahına atfettiğimiz önemin altı bir kez daha çizilmiştir.

Filistin halkının bir yıldır tüm dünyanın gözleri önünde maruz kaldığı soykırımın durdurulması ve Filistin’de kalıcı ateşkes ve barışın gecikmeksizin sağlanması yönündeki Türkiye’nin kararlı çabalarının yanı sıra uluslararası gayretlerin de artırılarak sürdürülmesi gerektiği ifade edilmiştir. İsrail’in çatışmaları Orta Doğu’ya yayma hedefiyle Filistin topraklarının ötesine yönlendirdiği saldırıların engellenmesi hususunda, başta birleşmiş milletler güvenlik konseyi olmak üzere mesuliyet mevkiinde bulunan aktörlere bir an evvel harekete geçme çağrısında bulunulmuştur.

İsrail’in insanlık dışı saldırıları karşısında, Türkiye’nin milleti ve devleti ile kardeş Lübnan halkının ve hükümetinin yanında olacağı teyit edilmiştir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ni istenmeyen kişi ilan ederek ülkeye girişini yasaklaması, İsrail’in hukuk tanımazlığının son örneği olarak kınanmıştır.

Türkiye’nin, Akdeniz ve Ege Denizi’nde kalıcı istikrar ve huzurun tesisi marifetiyle iş birliği zeminleri geliştirilmesine yönelik samimi yaklaşım ve gayretlerinin suistimaline izin vermeyeceği kaydedilmiş; aklıselimle hareket edilmesinin en doğru tercih olduğu vurgulanmıştır.”

Paylaşın

MGK’dan Dokuz Maddelik Bildiri: Suriye Vurgusu

Milli Güvenlik Kurulu (MGK), toplantısı sonrası yapılan açıklamada, “Terörle mücadelede artan gayretlerimizin, bölge ülkelerinin samimi iş birliği ile müşterek güvenlik meselelerinin çözümüne sağlam bir zemin teşkil ederek komşularımız Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve refahına kalıcı katkıda bulunacağına işaret edilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Haber Merkezi / Açıklamanın devamında, “Meselelerin çözüme kavuşturulması sürecinde, Suriye’de tüm tarafları kapsayan gerçek bir toplumsal mutabakata ulaşılmasına yönelik desteğin sürdürüleceği ve nifak girişimleri ile iki halkın kadim dostluğunu hedef alan kışkırtmalara müsaade edilmeyeceği vurgulanmış; Suriye topraklarının bölücü terörden arındırılmasının, öncelikle Suriye’nin menfaatlerini ve bekasını teminat altına alacağının altı çizilmiştir” denildi.

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi. 2 saat 45 dakika süren toplantının ardından 9 maddelik bildiri yayınlandı. Bildiride şu ifadelere yer verildi:

“1. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonlar ile son dönemde meydana gelen uluslararası gelişmeler hakkında kurula bilgi sunulmuştur.

2. 15 Temmuz ihanetinin faili FETÖ ile mücadelede gelinen aşama ve önümüzdeki süreçte atılacak adımlar değerlendirilmiş; Türkiye’ye hasım odakların güdümünde her türlü menfur eyleme tevessül eden ve mağduriyet kisvesiyle kendisini aklamaya çalışan terör örgütünün tamamen çökertilmesine yönelik sarsılmaz kararlılık vurgulanmıştır.

3. Terörle mücadelede artan gayretlerimizin, bölge ülkelerinin samimi iş birliği ile müşterek güvenlik meselelerinin çözümüne sağlam bir zemin teşkil ederek komşularımız Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve refahına kalıcı katkıda bulunacağına işaret edilmiştir.

4. Meselelerin çözüme kavuşturulması sürecinde, Suriye’de tüm tarafları kapsayan gerçek bir toplumsal mutabakata ulaşılmasına yönelik desteğin sürdürüleceği ve nifak girişimleri ile iki halkın kadim dostluğunu hedef alan kışkırtmalara müsaade edilmeyeceği vurgulanmış; Suriye topraklarının bölücü terörden arındırılmasının, öncelikle Suriye’nin menfaatlerini ve bekasını teminat altına alacağının altı çizilmiştir.

5. Uluslararası toplumun artan tepkisine rağmen gerçekleştirdiği katliamlarla hiçbir hukuk kuralı ve insani değerle ilişkisi kalmadığını açıkça ilan eden İsrail yönetiminin gecikmeksizin durdurulması gerektiği belirtilmiş; aksi hâlde, önce mücavir alanlara müteakiben tüm bölgeye yayılacak bir şiddet sarmalının tetiklenebileceği tekrar hatırlatılmıştır.

6. Türkiye’nin uluslararası antlaşmalar çerçevesinde ve garantör ülke sıfatıyla icra ettiği Kıbrıs Barış Harekâtı sayesinde, yarım asırdır Ada’nın tamamında hâkim kılınan barış, huzur ve güven ortamının; harekâtın meşruiyetini ve başarısını tarih önünde tartışmasız bir şekilde teyit ettiği kaydedilmiştir.

Millî davamız olan Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü temelinde iki devletli çözüm esasına göre neticelenmesi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası toplumun eşit bir üyesi olarak tanınması istikametindeki kararlı tutumumuzun muhafaza edileceği vurgulanmıştır.

7. Ege ve Akdeniz’deki meselelerde diyaloğa öncelik veren ve yapıcı yaklaşımımızın istismarına fırsat verilmeyeceği belirtilmiş; hak, alaka ve menfaatlerimizin müdaafasına yönelik tavizsiz uygulamaların sürdürüleceği ifade edilmiştir.

8. Ukrayna’daki savaşa ilişkin gelişmeler ve son dönemdeki diplomatik çabalar ele alınmış; savaşın daha fazla tırmanmadan ve bölgeye yayılmadan adil ve kalıcı bir barışın tesisine yönelik çok taraflı samimi gayretlerin artırılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.

9. Somali, Libya, Sudan ve Nijer başta olmak üzere Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında uzun vadeli bir yaklaşımla geliştirilen ilişkiler değerlendirilmiş; Türkiye’nin, güven ve istikrarın tesisi hususunda üzerine düşen sorumluluğun gereklerini yerine getirerek kardeş Afrika halklarının huzur ve refahına katkıda bulunmaya devam edeceği kaydedilmiştir.”

Paylaşın

MGK’dan Yedi Maddelik Bildiri: Yapay Zeka Vurgusu

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sonrası yayınlanan bildiride, “Türkiye’nin, yapay zeka çalışmalarının ilmi, askeri, iktisadi ve içtimai neticelerine hazırlıklı olmasının ve bu alanda ileri kabiliyetler geliştirmesinin önem ve önceliğine işaret edilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Haber Merkezi / Bildiride ayrıca, “Gazze’deki katliamlarını sürdüren İsrail’in insanlığa karşı işlediği suçlara son vermesi için dünyanın dört bir yanında yükselen sesleri bastırmaya yönelik uygulamaların; hukukun üstünlüğü, demokrasi ve ifade hürriyetini savunduğunu iddia eden çevrelerin samimiyetsizliğini bir kez daha gözler önüne serdiği belirtilmiştir. Buna mukabil tarihin doğru tarafında yer alarak Filistin Devleti’ni tanıyan ülkelerin sayısının ve katliamın sorumlularının adalete karşı hesap vermesine yönelik çabaların artmasının kritik önemde olduğu ifade edilmiştir” denildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen toplantı yaklaşık 3 saat 40 dakika sürdü. Toplantının ardından yayımlanan yedi maddelik bildiri yayınlandı. Bildiride şu ifadelere yer verildi:

“1. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ VE DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuştur.

2. Komşumuz Irak’la eş güdüm ve iş birliğimizin, ülkelerimiz arasındaki ahdî zeminin genişlemesiyle daha ileri aşamalara taşınacağı vurgulanarak güvenlik alanında kaydedilecek somut ilerlemelerin, bölgemizin kalkınmasına yönelik müşterek gayretlerimizi kuvvetlendireceği belirtilmiştir.

3. Irak ve Suriye’de gasp ettiği toprakları terör yuvası hâline getiren PKK/KCK-PYD/YPG’nin ve ona sağlanan desteğin bölgemizdeki tüm unsurlarıyla birlikte bertaraf edileceği, millî güvenliğimiz ve komşularımızın toprak bütünlüğü hilafına herhangi bir oldubittiye fırsat verilmeyeceği vurgulanmıştır.

4. Uluslararası hukuktan kaynaklanan mesuliyetlerini yok sayarak Gazze’deki katliamlarını sürdüren İsrail’in insanlığa karşı işlediği suçlara son vermesi için dünyanın dört bir yanında yükselen sesleri bastırmaya yönelik uygulamaların; hukukun üstünlüğü, demokrasi ve ifade hürriyetini savunduğunu iddia eden çevrelerin samimiyetsizliğini bir kez daha gözler önüne serdiği belirtilmiştir. Buna mukabil tarihin doğru tarafında yer alarak Filistin Devleti’ni tanıyan ülkelerin sayısının ve katliamın sorumlularının adalete karşı hesap vermesine yönelik çabaların artmasının kritik önemde olduğu ifade edilmiştir.

5. Ukrayna’daki insani durumun her geçen gün kötüleşmesine sebep olan savaşa ilişkin son gelişmeler ele alınarak adil ve kalıcı bir barışın en kısa sürede tesisine ilişkin imkânlar değerlendirilmiş; kıyıdaş ülkelerle birlikte, Karadeniz’de seyrüsefer emniyetinin tahkimine yönelik çalışmaların sürdürülmesinin önemi vurgulanmıştır.

6. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki müzakerelerde kaydedilen müspet gelişmelerin barışı sağlayacak bir anlaşma ile neticelenmesi yönündeki temennimiz ve kalıcı barışın tesisini hedefleyen tüm iyi niyetli çabalara desteğimiz teyit edilmiştir.

7. Yapay zekâ alanında kaydedilen ilerlemenin, insanlık tarihinde yeni bir merhaleye geçilmesini mümkün kılabilecek büyük fırsatlar sunduğuna; bununla birlikte, bahse konu sahadaki potansiyelin birtakım sınamaları ve siber alanda oluşan yeni tehditleri de beraberinde getireceğine dikkat çekilmiştir. Türkiye’nin, yapay zekâ çalışmalarının ilmî, askerî, iktisadi ve içtimai neticelerine hazırlıklı olmasının ve bu alanda ileri kabiliyetler geliştirmesinin önem ve önceliğine işaret edilmiştir.”

Paylaşın

MGK Bildirisinde ‘Gazze’ Vurgusu

MGK toplantısı sonrası yayınlanan bildiride, “Gazze’deki katliamı sürdüren İsrail’in uluslararası hukuku yok sayan saldırı ve insanlık dışı uygulamalarına engel olunmamasının, uluslararası sistemin hâlihazırdaki yıpranmışlığını artıracağı ve meşruiyetinin daha fazla sorgulanmasına yol açacağı ifade edilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Haber Merkezi / Bildirinin devamında, “Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen katliamların neticeleri ile yalnızca faillerin değil iş birlikçilerin de yüzleşmek zorunda kalacağı vurgulanmış; uluslararası topluma, Gazze halkına ve yardım kuruluşlarına yönelik saldırıların bir an evvel sona erdirilmesi ve bölgeye kapsamlı insani yardım ulaştırılması ile kalıcı barış için gösterdiğimiz çabalara destek vermesi çağrısında bulunulmuştur” denildi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen toplantı, 2,5 saat sürdü. Toplantı sonrası yayınlanan bildiride şu ifadelere yer verildi:

“PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ VE DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonlar hakkında Kurula bilgi sunulmuştur.

Komşumuz Irak ile oluşturulan stratejik iş birliği zemininin her geçen gün güçlenmesinden duyulan memnuniyet ifade edilmiş; müreffeh bir bölge ve gelecek inşa etmek maksadıyla güvenlik, ekonomi, enerji ve ulaştırma alanları başta olmak üzere müşterek ve çok boyutlu gayretlerin uzun vadeli bir anlayışla sürdürülmesinin önemi vurgulanmıştır.

Bölgemizin geleceğinde terör örgütlerine ve onların destekçilerine hiçbir surette yer verilmeyeceğinin altı çizilmiş; terör örgütlerini cesaretlendiren tüm aktörlerin aklıselimle hareket ederek terörle irtibatlarını kalıcı şekilde ve gecikmeksizin kesmesinin önemine işaret edilmiştir.

PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütünün Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızı ve temsilciliklerimizi hedef alan saldırılarının yakından takip edildiği belirtilmiş; bölücü terör örgütünün gerçek yüzünü gözler önüne seren menfur saldırıların engellenmesi ve sorumluların cezalandırılması hususunda mesuliyeti bulunan devletlere, terör örgütlerine müsamaha göstermelerinin er ya da geç kamu düzenlerinin bozulması ve nihayetinde kendilerinin de terörün hedefi hâline gelmeleri ile neticeleneceği gerçeği bir kez daha hatırlatılmıştır.

Uluslararası Adalet Divanı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına rağmen Gazze’deki katliamı sürdüren İsrail’in uluslararası hukuku yok sayan saldırı ve insanlık dışı uygulamalarına engel olunmamasının, uluslararası sistemin hâlihazırdaki yıpranmışlığını artıracağı ve meşruiyetinin daha fazla sorgulanmasına yol açacağı ifade edilmiştir.

Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen katliamların neticeleri ile yalnızca faillerin değil iş birlikçilerin de yüzleşmek zorunda kalacağı vurgulanmış; uluslararası topluma, Gazze halkına ve yardım kuruluşlarına yönelik saldırıların bir an evvel sona erdirilmesi ve bölgeye kapsamlı insani yardım ulaştırılması ile kalıcı barış için gösterdiğimiz çabalara destek vermesi çağrısında bulunulmuştur.

31 Mart 2024 mahallî idareler genel seçimlerinin, vatandaşlarımızın feraseti ve tüm kurumlarımızın gayretli çalışmalarıyla huzur ve güven ortamı içerisinde güçlü demokrasi geleneğimize yaraşır şekilde gerçekleştirilmesinden memnuniyet duyulduğu vurgulanmıştır.”

Paylaşın

Milli Güvenlik Kurulu’ndan Dokuz Maddelik Bildiri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’de gerçekleştirilen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantısı sonrası dokuz maddelik bir bildiri yayınlandı.

Haber Merkezi / Bildiride, Türkiye ekseni çerçevesinde; milli güvenliğimiz bakımından önem arz eden siyasi, askeri ve iktisadi gelişmelerin değerlendirildiğini belirtildi.

3 saat 45 dakika süren toplantı sonrası yayınlanan bildiride şu ifadelere yer verildi: Türkiye Yüzyılı’nda, Türkiye ekseni çerçevesinde; millî güvenliğimiz bakımından önem arz eden siyasi, askerî ve iktisadi gelişmeler değerlendirilmiş; 2024 yılında karşı karşıya kalınması muhtemel meseleler ile bu çerçevede yürütülecek faaliyetler ve alınacak tedbirler müzakere edilmiştir.

Terör örgütleri PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ VE DEAŞ başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuştur.

Türkiye’nin kararlılıkla uyguladığı millî güvenlik siyasetinin, proje terör örgütleri üzerinden kurgulanan planlarla akamete uğratılamayacağının altı çizilmiştir. Ülkemiz için tehdit teşkil eden tüm terör örgütlerini ve uzantılarını, uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımız çerçevesinde zaman ve mekân ayrımı gözetmeksizin hedef almaya devam edeceğimiz bir kez daha hatırlatılmıştır. Huzurumuzu bozmaya niyet edenleri sınırlarımıza dahi yaklaştırmayarak bertaraf eden Türk Silahlı Kuvvetleri, güvenlik güçleri ve istihbarat birimlerimizin bu mücadeledeki en büyük dayanağının, aziz milletimizden aldıkları sarsılmaz destek olduğu vurgulanmıştır.

Komşumuz Irak ile artan temaslarımızın, terör örgütleriyle mücadelede atılacak somut adımlar başta olmak üzere müşterek coğrafyamızda huzurun sağlanmasına yönelik gayretleri tahkim ettiği ifade edilmiş; bölgemizdeki tüm ülkelerin refahını teminat altına alacak olan kalıcı barış ve istikrarın ancak terörden arındırılmış bir güvenlik ortamının tesis edilmesiyle mümkün olabileceği değerlendirilmiştir.

İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamları sürdürmesinin, bölgedeki barış ve güvenlik ortamıyla hassas dengelerin telafisi mümkün olmayacak şekilde bozulmasına ve çatışmaların yayılmasına sebep olacağı kaydedilmiştir. Bir kez daha müşahede edildiği üzere, Gazze’de işlenen insanlık suçlarına engel olamayan mevcut uluslararası sistemin başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm kurumları ve kurallarıyla hakkaniyeti esas alarak ıslah edilmesinin, küresel barış ve istikrarın sağlanması bakımından aciliyet arz ettiği belirtilmiştir. Türkiye’nin; Gazze’de akan kanın durdurulması, insani yardımların kesintisiz ve engelsiz ulaştırılması, 1967 sınırları temelinde adil ve kalıcı barışın sağlanması ve uluslararası sistemin reforme edilmesiyle ilgili ısrarlı ve kararlı tutumunu sürdüreceği ifade edilmiştir.

Kızıldeniz’deki son gelişmeler değerlendirilmiş; Filistin meselesinin yansımalarını da ihtiva eden ve küresel istikrara yönelik menfi tesirleri bulunan mevcut durumun bir an evvel çözüme kavuşturulmasının önemine dikkat çekilmiştir.

Libya, Somali ve Sudan’daki durum ile muhtemel gelişmeler ele alınmış; Türkiye’nin dost ve kardeş ülkelerin toprak bütünlüğünü destekleyerek mevcut meselelerin çözümüne yönelik çabalarını ilgili taraflarla temas hâlinde sürdüreceği belirtilmiştir.

Bölgesel ve küresel riskleri artıran Rusya-Ukrayna Savaşı’nın acil bir ateşkes ve kalıcı barışın tesisiyle sona ermesinin önemine işaret edilmiş; Türkiye’nin mevcut riskleri bertaraf etmeyi amaçlayan yaklaşım ve uygulamalarını Montrö rejimi çerçevesinde titizlikle sürdürerek Karadeniz’de barış ve istikrarın hâkim olmasına yönelik gayretlerini gerek gıda güvenliği bağlamındaki girişimler gerekse Karadeniz mayın karşı tedbir görev grubu gibi uygulamalarla muhafaza edeceği ifade edilmiştir.

Millî güvenliğimize temel teşkil eden hususlardan biri olan savunma sanayiindeki başarılarımızın yanı sıra uzayda attığımız adımlarla taçlandırılan bilim ve teknolojideki atılımlarımızın, yarınların teminatı olan çocuklarımızın hayalleri, gençlerimizin azmi ve ülkemizin yüksek potansiyelinden istifade edilerek kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır.”

Paylaşın

MGK Bildirisi’nde “Bağımsız Filistin” Vurgusu

MGK toplantısı sonrası yayınlanan bildiride, “İsrail’in Gazze’de işlediği ve tarihe kara bir leke olarak geçen insanlık dışı suçların neticeleri ile er ya da geç yüzleşmek zorunda kalacağı ifade edilmiş; masum sivilleri topyekun yok etmeye yönelik saldırıların ve Gazze topraklarının işgalinin gecikmeksizin durdurulmasının, uluslararası toplumun müşterek mesuliyeti olduğunun ve Türkiye’nin bu hususta her türlü girişimde bulunmaya devam edeceğinin altı çizilmiştir” ifadelerine yer verildi. 

Haber Merkezi / Bildirinin devamında, “İsrail yönetimi ile katliamı destekleyen aktörlere; bu menfur eylemlere bir an evvel son verilmemesi halinde etkileri nesiller boyu sürecek ve bölge dışına sirayet edebilecek bir şiddet sarmalını tetikleyebilecekleri ve kalıcı barışın ancak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulması ile mümkün olabileceği hatırlatılmıştır” denildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi. Beştepe’deki toplantı yaklaşık 2,5 saat sürdü.

Toplantının ardından yayımlanan bildiride, “İsrail’in Gazze’de işlediği ve tarihe kara bir leke olarak geçen insanlık dışı suçların neticeleri ile er ya da geç yüzleşmek zorunda kalacağı ifade edilmiş; masum sivilleri topyekun yok etmeye yönelik saldırıların ve Gazze topraklarının işgalinin gecikmeksizin durdurulmasının, uluslararası toplumun müşterek mesuliyeti olduğunun ve Türkiye’nin bu hususta her türlü girişimde bulunmaya devam edeceğinin altı çizilmiştir.

İsrail yönetimi ile katliamı destekleyen aktörlere; bu menfur eylemlere bir an evvel son verilmemesi halinde etkileri nesiller boyu sürecek ve bölge dışına sirayet edebilecek bir şiddet sarmalını tetikleyebilecekleri ve kalıcı barışın ancak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulması ile mümkün olabileceği hatırlatılmıştır.”

Toplantıda, Irak’la işbirliğinin, başta güvenlik boyutu olmak üzere tüm veçheleriyle gözden geçirildiği, Filistin meselesinden kaynaklanan gelişmelerin Irak’ın ve bölgenin istikrarına muhtemel tesirlerinin etraflıca değerlendirildiği bildirildi.

Kerkük’teki son gelişmeler ile Türkmen soydaşların durumunun toplantıda ele alındığı belirtilen bildiride, ülkedeki tüm unsurların huzur içinde bir arada yaşamasına Türkiye’nin atfettiği öneme, yaklaşan vilayet meclisi seçimleri öncesinde bir kez daha dikkat çekildi.

Bildiride, Azerbaycan-Ermenistan müzakerelerinin kalıcı barış anlaşmasıyla sonuçlanması ve bu çerçevede, Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesine ilişkin hususların yanı sıra bölge dışı aktörlerin meseleye müdahil olma gayretlerinin de değerlendirildiği belirtildi.

Türkiye’nin, Ermenistan dahil bölgedeki tüm ülkelerin huzur ve refahına katkı sağlayacak kalıcı barışın tesisine yönelik her türlü samimi gayreti destekleyeceği ifade edilen bildiride, şunlar kaydedildi:

“Rusya-Ukrayna savaşının bölgemize ve dünya siyasetine etkileri ile maliyetleri artarken barışı tesis edecek adımların gecikmeksizin atılmasının önemi vurgulanmıştır. Uluslararası güvenlik ortamına menfi yönde tesir eden gelişmelerin, Türkiye’nin Karadeniz’den Afrika’ya, Kafkasya’dan Balkanlar’a uzanan geniş bir coğrafyada barış ve istikrar ikliminin hakim olmasına yönelik gayretlerinin haklılığını teyit ettiğine işaret edilmiş; gerginliklerin krize dönüşmesine mani olmak ve çatışmaları yayılmadan durdurmak için ön alıcı bir anlayışla inisiyatif üstlenmeye devam edileceği belirtilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Paylaşın

MGK Bildirisinde “Azerbaycan’ın Toprak Bütünlüğü” Vurgusu

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan ve yaklaşık 3 saat süren Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sonrası yayınlanan bildiride Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü vurgusu yapılarak şu ifadeler kullanıldı:

Haber Merkezi / “Güney Kafkasya’da kalıcı barışa giden yolun ancak Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin kayıtsız şartsız tesisi ve bölgemizdeki tüm ülkelerin refahına katkı sağlayacak ahdî yükümlülüklerin gereğinin yerine getirilmesiyle açılabileceği hususu, başta Ermenistan olmak üzere tüm taraflara hatırlatılmış; Türkiye’nin bölgede kalıcı barışın ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabaları desteklemeyi sürdüreceği belirtilmiştir.”

Rusya – Ukrayna savaşındaki son duruma da değinilen bildiride, Ukrayna’da sürmekte olan savaşa ilişkin son gelişmeler ile Karadeniz Tahıl Girişimi’nin canlandırılması başta olmak üzere atılabilecek adımlar ele alınmış; Türkiye’nin, savaşın adil ve kalıcı bir barışla gecikmeksizin sonlandırılması yönündeki gayretlerini sürdürme kararlılığı teyit edilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Yaklaşık 3 saat süren toplantıya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ilk kez katıldı.

Toplantı sonrası İletişim Bakanlığı tarafından yayınlanan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuştur.

Suriye halkının PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütüne karşı gösterdiği meşru direnişin; masum insanları katleden, çocukları zorla silahaltına alan ve ülkenin tabii kaynaklarını sömüren bu taşeron örgütün, barış ve huzurun önündeki en büyük engel olduğunu teyit ettiği belirtilmiştir. Bölücü terör örgütünün bölgemizden temizlenmesi yönündeki kararlılığımız vurgulanarak bu cinayet şebekesine destek vermeyi sürdüren aktörlere, uluslararası hukuk ve insan haklarından kaynaklanan yükümlülükleri ile müttefiklik mesuliyetleri hatırlatılmıştır.

Türkiye’nin, yaklaşık yarım asırdır önemli sınamalarla karşı karşıya kalan dost ve kardeş ırak halkına azami desteği sunmaya devam edeceğine işaret edilmiş; barış içinde bir arada yaşama kültürünün ülkedeki en müstesna örneklerinden birini teşkil eden Kerkük’teki huzurun muhafazasının ve ülkedeki terör örgütlerinin tamamen bertaraf edilmesinin, bölgeye yönelik siyasetimizin esasları arasında yer aldığının altı çizilmiştir.

Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) egemenliğine ve Kıbrıs Türklerinin en temel insani ihtiyaçlarına yönelik çifte standartlı tutum ve faaliyetlerinin tarafsızlık yükümlülüğüyle bağdaşmadığı ve itibarını zedelediği; bu çerçevede, barış gücünün KKTC’deki faaliyetlerinin KKTC makamlarıyla varacağı bir yazılı mutabakat yoluyla hukuki zemine oturtulması ihtiyacının bir kez daha ortaya çıktığı ifade edilmiştir. Türkiye’nin, uluslararası hukuk ve antlaşmalardan kaynaklanan hakları çerçevesinde Kıbrıs Türklerinin güvenliği ve huzurunun teminatı olmaya devam edeceği vurgulanmıştır.

Güney Kafkasya’da kalıcı barışa giden yolun ancak Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin kayıtsız şartsız tesisi ve bölgemizdeki tüm ülkelerin refahına katkı sağlayacak ahdî yükümlülüklerin gereğinin yerine getirilmesiyle açılabileceği hususu, başta Ermenistan olmak üzere tüm taraflara hatırlatılmış; Türkiye’nin bölgede kalıcı barışın ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabaları desteklemeyi sürdüreceği belirtilmiştir.

Ukrayna’da sürmekte olan savaşa ilişkin son gelişmeler ile Karadeniz Tahıl Girişimi’nin canlandırılması başta olmak üzere atılabilecek adımlar ele alınmış; Türkiye’nin, savaşın adil ve kalıcı bir barışla gecikmeksizin sonlandırılması yönündeki gayretlerini sürdürme kararlılığı teyit edilmiştir.

Kosova’da meydana gelen hadiseler ve Balkanlar’daki son durum değerlendirilmiş; Türkiye’nin hem bölgede hem de NATO misyonunun komutasını üstleneceği Kosova’da, barışın ve huzurun muhafazası için azami gayreti sarf edeceği ifade edilmiştir.

Türkiye’nin, zor günler geçiren dost ve kardeş Libya halkına sağladığı yardım ve desteği tüm ülke sathında dengeli ve eşit bir şekilde sürdüreceği ve büyük afetin ardından oluşan dayanışmanın muhafazası ile ülkedeki birlik ve beraberliğin yeniden tesisine katkı sunmaya, tüm aktörlerle temas halinde devam edeceği belirtilmiştir.”

Paylaşın

Milli Güvenlik Kurulu’ndan 7 Maddelik Bildiri

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantısı sonrası yayınlanan bildiride, toplantıda, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın gidişatı ve müteakip aşamalarda bölgeye yönelik muhtemel etkilerinin etraflıca ele alındığı, Karadeniz’de gerginliğin tırmanmasının kimsenin menfaatine olmayacağı kaydedildi.

Haber Merkezi / Tüm taraflara, gecikmeksizin müzakere masasına oturma ve savaşa son verme çağrısında bulunulan bildiride, tahıl anlaşmasına geri dönülmesinin muhtaç ülkelerdeki muhtemel olumsuzlukları önleyeceği ve gıda istikrarına katkı sağlayacağı ifade edildi.

Bildiride, toplantıda, Afrika’da meydana gelen ve kıta geneline sirayet edebilecek mahiyetteki son gelişmelerin değerlendirildiği, Kıta’nın meselelerine en uygun çözümlerin ancak Kıta’nın sahiplerince bulunabileceği ifade edildi.

İklim değişikliğinin, düzensiz göçlerden sosyal buhranlara, iç karışıklıklardan devletler arası çatışmalara kadar pek çok sorunu tetikleyebilecek etkileri üzerinde durulduğu belirtilen bildiride, meseleye ancak uluslararası toplumun adil ve samimi gayreti ile işbirliğinin çözüm getirebileceği belirtildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki basına kapalı toplantı, yaklaşık 3 saat sürdü. Toplantının ardından bildiri yayımlandı. Bildiride şu ifadeler yer aldı:

1. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında Kurula bilgi sunulmuştur.

FETÖ ile mücadelede gelinen son aşama değerlendirilmiş; Türkiye’nin başta güvenlik ve dış politika alanlarında olmak üzere, stratejik kazanımlarını engellemek maksadıyla kurgulanan ve harekete geçirilen bu ihanet şebekesine hiçbir surette mevcudiyet hakkı tanınmayacağı bir kez daha vurgulanmıştır.

2. Eşsiz fedakârlıklarla kazanılan Millî Mücadelemizin sonunda imzalanan Lozan Barış Antlaşması’nın yüzüncü yıl dönümünde de tarihin Türkiye Cumhuriyeti’ne yüklediği mesuliyetin gereklerinin hassasiyetle yerine getirildiği ifade edilmiş; bölgemizde bir asırdır barış ve istikrara temel teşkil eden antlaşma ile kurulan düzenin milletimizin menfaatleri doğrultusunda tahkim edilmesine yönelik kararlılık teyit edilmiştir.

3. Komşumuz Irak ile iş birliğimizin her alanda daha da geliştirilmesinin hem ülkelerimizin hem de bölgemizin önemli kazanımlar elde etmesine katkıda bulunacağı belirtilmiş; Türkiye’nin terörle mücadele ile güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik çalışmalarının samimiyetle desteklenmesinin, iş birliği zeminini güçlendireceğine işaret edilmiştir.

4. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın gidişatı ve müteakip aşamalarda bölgemize yönelik muhtemel etkileri etraflıca ele alınmış; Karadeniz’de gerginliğin tırmanmasının kimsenin menfaatine olmayacağı ifade edilmiştir. Tüm taraflara, gecikmeksizin müzakere masasına oturma ve savaşa son verme çağrısında bulunulmuş; tahıl anlaşmasına geri dönülmesinin muhtaç ülkelerdeki muhtemel olumsuzlukları önleyeceği ve gıda istikrarına katkı sağlayacağı vurgulanmıştır.

5. Afrika’da meydana gelen ve kıta geneline sirayet edebilecek mahiyetteki son gelişmeler değerlendirilmiş; Kıta’nın meselelerine en uygun çözümlerin ancak Kıta’nın sahiplerince bulunabileceği ifade edilmiştir.

6. İslam dinini hedef alarak iki milyara yakın Müslümanı rencide eden ve birleşmiş milletler tarafından da nefret suçu olarak nitelendirilen menfur eylemlerin engellenmesi ve suçluların cezalandırılması hususundaki sorumluluklarını yerine getirmeyen devletler; ifade hürriyeti kisvesiyle ektikleri nefret tohumlarının ortaya çıkarabileceği yıkıcı etkileri idrak ederek bir an evvel bu tutumlarını değiştirmeye ve kutsal değerlere yönelik saldırılara karşı birlikte mücadele etmeye davet edilmiştir.

7. Küresel bir kriz hâlini almaya başlayan iklim değişikliğinin, düzensiz göçlerden sosyal buhranlara, iç karışıklıklardan devletler arası çatışmalara kadar pek çok sorunu tetikleyebilecek etkileri üzerinde durulmuş; insanlığın bu müşterek meselesine ancak uluslararası toplumun adil ve samimi gayreti ile iş birliğinin çözüm getirebileceği belirtilmiştir.

Paylaşın

MGK Toplantısı Sona Erdi: Bildiride Suriyeliler Vurgusu

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan MGK toplantısı sonrası yayınlanan bildiride, “Suriye’nin toprak bütünlüğünün muhafazası ile kalıcı barış ve istikrarın tesisinin terör örgütlerinden temizlenmesi ile mümkün olacağı belirtilmiştir” ifadelerine yer verildi ve eklendi:

Haber Merkezi / “Çatışmalardan kaçan Suriyelilerin gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde yurtlarına dönerek hayatlarını huzur ve refah içinde idame ettirebilmesi için gösterilen gayretlere katkı sağlayacak uluslararası iş birliğinin önemine dikkat çekilmiştir.”

Seçimlerin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yeni üyeleriyle ilk kez bir araya gelen ve yaklaşık 3 saat süren Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi. MGK toplantısı sonrası yayınlanan bildiride şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin geride bıraktığımız yüzyılda karşı karşıya kaldığı sınamaların, milletimizin demokrasiye olan inancı ile istiklal ve istikbal mücadelesindeki azmini keskinleştirirken devletimizin temellerini daha da sağlamlaştırdığı belirtilmiş; Türkiye Yüzyılının başlangıcı olan yeni dönemde de ülkemizin güvenliğini, huzurunu ve refahını sağlamaya yönelik adımların aynı kararlılıkla atılmasına devam edileceği vurgulanmıştır.

PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuştur.

Suriye’nin toprak bütünlüğünün muhafazası ile kalıcı barış ve istikrarın tesisinin terör örgütlerinden temizlenmesi ile mümkün olacağı belirtilmiştir. Çatışmalardan kaçan Suriyelilerin gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde yurtlarına dönerek hayatlarını huzur ve refah içinde idame ettirebilmesi için gösterilen gayretlere katkı sağlayacak uluslararası iş birliğinin önemine dikkat çekilmiştir.

Kosova’da artan gerilimin, bölgedeki hassas dengeleri bozabilecek bir krize dönüşmesine fırsat verilmemesi maksadıyla diyalog ve istişare süreçleri devam ederken ülkemiz tarafından bölgeye verilen desteğin önemi vurgulanmıştır.

Rusya ile Ukrayna arasında süren savaşın bölgeye yönelik riskleri artıran etkileri üzerinde durulmuş; Türkiye’nin, çatışmalara son verilerek barış görüşmelerine başlanması ve küresel gıda güvenliğinin sağlanması çabalarına katkı sunmaya devam edeceği belirtilmiştir.

Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki diyalog sürecinde kaydedilen ilerlemeden memnuniyet duyulduğu ifade edilmiş; hakkaniyete uygun bir çözümün hem Kafkasya’da kalıcı barışın tesisine esas teşkil edeceği hem de küresel istikrara önemli katkılar sağlayacağına işaret edilmiştir.

Sudan’da çatışan taraflar, bir an evvel kalıcı ateşkes ilan ederek geçiş sürecinin kazanımlarını korumaya ve meseleleri uzlaşma yoluyla çözüme kavuşturmaya davet edilmiş; Türkiye’nin Sudan’da barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik tüm çabalara bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü desteği vermeye hazır olduğunun altı çizilmiştir.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur.”

Paylaşın

MGK Sona Erdi: Seçim Güvenliği Vurgusu

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sonrası açıklanan bildiride, “14 Mayıs 2023’te yapılacak seçimlerin huzur ve güven ortamı içerisinde gerçekleştirilmesine yönelik tedbirler gözden geçirilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Haber Merkezi / Toplantı, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler öncesi yapılan son MGK toplantısıydı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi.

3 saat süren MGK’da alınan kararlar toplantının ardından yazılı açıklamayla duyuruldu. Toplantıda alınan kararlar şöyle;

“6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerin ardından ortaya çıkan durum değerlendirilerek bölgedeki hayatın bir an evvel normale döndürülmesinin önemi üzerinde durulmuş; bu felaketin vatandaşlarımızın huzur ve refahı ile ülkemizin millî güç unsurlarına yönelik her türlü olumsuz etkisini bertaraf etmeye matuf tedbirler ele alınmıştır.

PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuştur.

Suriye ve Irak’ta bılhassa son dönemde müşahede edilen gelişmelerin, DEAŞ terör örgütü ile mücadele kisvesi altında PKK/KCK-PYD/YPG’yi helikopter de dahil her türlü imkan ve kabiliyetle teçhız etmeyi sürdüren aktörlerin asıl niyetinin anlaşılmasına bir kez daha vesile olduğu kaydedilmiştir.

Operasyonlarımız neticesinde verdiği zayıatın yanı sıra artan kaçışlar ve azalan katılımın da etkisiyle çöküş sürecine giren ve miadı dolan terör örgütünü himaye eden aktörlere; türkiye cumhuriyeti devleti’nin, bölücü terör örgütünü ve tüm uzantılarını arkalarındaki her türlü desteğe rağmen tamamen çökertmekte kararlı olduğu ve sınırları boyunca bir terör korıdoru oluşturulmasına müsaade etmeyeceği hatırlatılmıştır.

Rusya Federasyonu ile Ukrayna arasında bir yılı aşkın süredir devam eden savaşın bölgedeki diğer ülkelerin istikrarına ve Karadeniz’deki güvenliğe yönelik menfi tesirleri değerlendirilmiş; kalıcı barışın tesisi, bölgesel istikrarın muhafazası ve insani krizlerin etkilerinin giderilmesine yönelik gayretlerin sürdürüleceği ifade edilmiştir.

Türkiye’nin Balkan ülkeleri ile yakın istişare ve iş birliği içinde tesis ve icra ettiği, barış ve istikrarın muhafazası temelindeki politikası çerçevesinde, bölgedeki meselelere tesir edebilecek mahiyetteki gelişmelerin yakından takip edildiği belirtilmiş; ihtilafların hakkaniyete uygun bir şekilde çözümünü esas alan tüm yapıcı adımlara yönelik destek teyit edilmiştir.

Yunanistan ile ilişkilerimizde son dönemde yakalanan olumlu havanın sürdürülmesinin, her iki taraf ve bölgemiz için faydalı olacağı mütalaa edilmiş; Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’deki güncel gelişmelerin yakından takip edildiği belirtilmiştir.

14 Mayıs 2023 pazar günü birlikte yapılacak olan Cumhurbaşkanı seçimi ile 28. Dönem Milletvekili Genel seçiminin, huzur ve güven ortamı içerisinde gerçekleştirilmesine yönelik tedbirler gözden geçirilmiştir.”

Paylaşın