Alerji Sezonu Başladı, Semptomları Hafifletmek İçin İpuçları

İlkbahar, her ne kadar doğanın canlandığı ve her şeyin yeşile büründüğü bir zaman dilimi olsa da bitki polenleri özellikle alerjiye yatkın kişilerde pek çok sağlık sorununa yol açabiliyor.

Haber Merkezi / Ancak semptomları hafifletmeye ve günlük hayatı kolaylaştırmaya yardımcı olabilecek basit önlemlerde bulunmakta. İşte o önlemlerden bazıları:

Ortamın temiz tutulması: Polenlerin eve girmesini önlemek için pencereler kapalı tutulmalı. Klima kullanılıyorsa filtreler düzenli temizlenmeli.

Burun yıkama: Bir neti potu veya burun spreyi ile tuzlu su kullanarak sinüsleri temizlemek, alerjenleri ve mukusu uzaklaştırabilir. Bu, sinüs baş ağrılarını hafifletebilir.

Nem dengesi: Evde nem oranını yüzde 30-50 arasında tutmak için nemlendirici veya nem alıcı kullanılmalı. Çok kuru veya çok nemli hava alerji semptomlarını kötüleştirebilir.

Maske: Dışarıda polen seviyesinin yüksek olduğu günlerde (özellikle rüzgarlı havalarda) bir maske takmak, solunan alerjen miktarını azaltabilir.

Alerji ilaçları: Reçetesiz antihistaminikler (setirizin, loratadin gibi) kaşıntı, hapşırık ve burun akıntısını hafifletebilir. Dekonjestanlar ise sinüs baskısını azaltabilir.

Bitki çayları: Nane veya zencefil çayı gibi doğal seçenekler, sinüsleri açarak baş ağrısını ve baskıyı hafifletebilir.

Polen takibi: Polen yoğunluğunun yüksek olduğu saatlerde (genelde sabah erken) dışarı çıkmamaya özen gösterilmeli.

Gözleri koruma: Polen göz irritasyonuna da yol açabilir ve bu baş ağrısını tetikleyebilir. Güneş gözlüğü takmak veya göz damlası kullanmak rahatlama sağlayabilir.

Hızlı rahatlama için

Buhar inhalasyonu: Sıcak suyla dolu bir kaba birkaç damla okaliptüs yağı ekleyip buharını solumak sinüsleri açabilir.

Bol su: Mukusu inceltir ve alerjenlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır.

Paylaşın

Ahlaki Değerler Mevsimlere Göre Değişir Mi?

Yapılan yeni bir araştırma, ahlaki değerlere olan inancın mevsimsel olarak değiştiğini, sadakat, otorite ve saflık gibi değerlerin ilkbahar ve sonbaharda daha güçlü bir şekilde ortaya çıktığını ortaya koydu.

Araştırmanın başyazarı Ian Hohm, “Bu benim için kesinlikle şaşırtıcıydı” dedi ve ekledi: “Çünkü bu bir davranış değil ve geçici bir duygu da değil. İnsanların neyin iyi, neyin kötü, neyin doğru ve neyin yanlış olduğuna dair karar verme biçimlerinin temel bir parçası.”

Kanada’nın prestijli eğitim ve araştırma kurumlarından British Columbia Üniversitesi’ndeki bilim insanları, yeni bir çalışmada, ahlaki değerlerin mevsimlere göre dalgalandığını tespit etti.

Hakemli bilimsel dergi PNAS’ta yayımlanan çalışmada ABD’de 10 yıl boyunca 230.000’den fazla kişinin katıldığı anket sonuçları değerlenderildi. Bu anketler, insanların ahlaki değerlerindeki olası değişimleri ölçmeye yönelik sorular içeriyordu.

Bulgular, insanların saflık, sadakat ve otoriteye saygı gibi belirli değerleri yaz ve kışa kıyasla ilkbahar ve sonbaharda daha güçlü bir şekilde benimsediğini gösterdi. Bu da mevsimlerin hukuk, siyaset ve hatta sağlık gibi çeşitli politika alanlarında etkileri olabileceğini gösteriyor.

Üstelik benzer sonuçlar Kanada ve Avustralya’dan alınan daha küçük veri örneklerinde de ortaya çıktı.

İnsanların ruh halinin mevsimlere göre dalgalandığı daha önce birçok bilimsel araştırmayla belgelenmişti. Ancak ahlaki yargılarının da değişim göstermesi beklenmiyordu.

British Columbia Üniversitesi’nden başyazar Ian Hohm, Vox’a verdiği röportajda “Bu benim için kesinlikle şaşırtıcıydı” dedi:

“Çünkü bu bir davranış değil ve geçici bir duygu da değil. İnsanların neyin iyi, neyin kötü, neyin doğru ve neyin yanlış olduğuna dair karar verme biçimlerinin temel bir parçası.”

Ayrıca bulgular bazı önemli soruları da gündeme getiriyor. Bunların başında “İnsanlar neden ahlaki değerleri ilkbahar ve sonbaharda daha çok benimsiyor?” sorusu geliyor.

Öte yandan araştırma ekibi, ilkbahar ve sonbaharda insanlarda kaygının da zirveye çıktığını hatırlatıyor. Ekip 90.000’den fazla anket yanıtını analiz ettiklerinde bu eğilimi fark etti.

Buradan hareketle, ilkbahar ve sonbaharda kaygı seviyelerinin yükselmesinin, insanların sosyal gruplarına ve geleneklerine daha fazla bağlanmasına neden olduğu varsayılıyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın