15 Şubat 1965 yılında Erzincan’da dünyaya gelen Metin Üstündağ, ilkokulu üçüncü sınıfa kadar doğduğu köyde okudu. Sekiz yaşından beri İstanbul’da yaşayan Üstündağ, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Kasımpaşa Lisesini bitirdikten sonra başladığı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Görüntü Sanatları Bölümünden mezun oldu.
Haber Merkezi / Bir süre Çarşaf ve Gırgır gibi mizah dergilerinde çalıştı. Arkadaşlarıyla Limon dergisini kurdu, Nankör ve Deli dergilerini çıkaranlar arasında bulundu. Adı Leman olarak değiştirlen Limon dergisine tekrar döndü. Ardından Öküz ve Penguen dergilerini çıkardı. Hayvan ve Ot ve dergilerinde de çalışan Üstündağ, ayrıca 2015 yılında Yumuşak G isimli bir dergi çıkardı. 2014 Kabataşlılar Derneği Nehar Tüblek Karikatürist Onur Ödülü verilen Üstündağ, İstanbul’da yaşamakta ve yazı çalışmalarını burada sürdürmektedir. TYS ve Türkiye PEN üyesidir.
Metin Üstündağ, gerek çalıştığı gerekse çıkardığı dergilerde karikatür, şiir ve yazılarını yayımlamış böylece edebiyat dünyasında adını duyurmuştur. Şiir, roman ve deneme kitapları bulunan Üstündağ, mizah edebiyatımızda daha çok karikatürist kimliğiyle ön plana çıkmış ve bu alanda dikkat çeken yazarlardan biri olmuştur. Özellikle üç kitaplık seri hâlinde yayımladığı Pazar Sevişgenleri ve Şiyir Sevişgenleri mizah edebiyatımızda okurlar tarafından yoğun ilgiyle karşılanmıştır.
Yazar, bu eserlerin içeriğini ve karakterlerin özelliklerini şöyle dile getirmiştir: “Pazar Sevişgenleri içgüdüleriyle Şiyir Sevişgenleri akıllarını kullanmaya çalışarak sürüyorlar hayatlarını. Pazar Sevişgenleri, sadece yaşıyor, Şiyir Sevişgenleri’yse yaşadıkları üzerine oturup tartışıyorlar. Aşk içgüdüsel ilişki planlı gelişiyor sanki. İnsanlar madde bağımlısı olabildiği gibi aşk ve ilişki bağımlısı da olabiliyor. Bıkmadan, usanmadan, gücüm yettiğince, keyifle irdeleyebileceğim, bir alan olarak görünüyor banaaşk ve meşk durumları.”
Metin Celâl, Üstündağ’ı Langadank (1989)’tan itibaren çizdiği, birkaç sözcükten oluşan kısa cümleli ve aforizmasal nitelikteki karikatürleriyle mizah türünde üstat olarak değerlendirmiştir. “Sokak, şiir, felsefe, gündelik hayat ve tüm sanat ürünleri bilmeden kendiliğinden besliyor… Aşk ve tutkudur belki de tek ilham kaynağı… Neye aşk ve tutkuyla bağlanırsanız ortaya iyi bir şey çıkar…” cümleleriyle sanatındaki ilham kaynaklarını dile getiren Metin Üstündağ şiir kitapları ve romanlar da yayımlamıştır.
Ergülen’e göre Metin Üstündağ şiirde hınzırlık geleneğinin en hakikatli üyelerindendir: “Met Üst’ün şiirleri galiba şiir ve hakikat ilişkisine, çağımızda verilecek en sıkı cevaplardan.” Üstündağ ilk romanı Üniversiteli’nin Çırpınışı (2002)’nda, içimizden biri olan bir üniversitelinin, bir mühendisin, hayatından bir kesiti anlatmaktadır. Bocalama ve umutsuzluk içerisinde bile ülkesi, insanları için güzel şeyler hayal edebilmekte, hatta elinden geldiğince uygulamaktadır.
Özellikle okumuş insanın içine düştüğü durumu sergilemekte; okumayı, özellikle üniversiteyi düşünenlere yol göstermekte, ileride başlarına gelebilecekler hakkında uyarmakta, onlara sabır ve direnme gücü aşılamaya çalışmaktadır. Geçmişe dönüp kendisiyle hesaplaşmakta, geçen yıllarının muhasebesini yapmakta, bir pencere açıp son elli, hatta yüzyılın bir tahlilini yapmakta, kendi görüş açısından değerlendirme yapıp, doğruları ve yanlışları irdelemektedir.
Üstündağ’ın ikinci romanı Kabusa Uyanış (2009); Anadolu’nun ücra bir köşesinde göreve başlayıp, tatlı bir sürgün sonucu İstanbul’da yaşam savaşı vermeye çalışan çilekeş öğretmenlerden birinin dramını içermektedir. Metin Üstündağ, şiir, roman ve mizah türünde yayımladığı kitaplarıyla üretken bir isim olmuş ve mizah edebiyatımızda eleştirmenlerce adı sık sık zikredilmiştir.