Muğla: Şahidi Camii

Şahidi Camii; Muğla’nın Menteşe İlçesi, Camikebir Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Geleneksel mimari örnekleri ile Osmanlı dönemine ait bir yapıdır. Daha önce caminin yerinde Şeyh Seyyid Kemaleddin tarafından 1390 yılında yapılan Mevlevihane Mescidi bulunuyordu. Zamanla eskiyen bu dergâh 1848’de Hacı Osman Ağa tarafından onarılıp genişletilmiş ve bugünkü caminin ana binası inşa ettirilmiş.

Cami ismini, burada bulunan mevlevihane şeyh olan Şahidi İbrahim Dede’den almıştır. Şahidi İbrahim Dede’nin ve babası Hüdai’nin türbe halindeki kabirleri caminin haziresindedir. Ayrıca cami bahçesinde de ilk mescidi kuran Şeyh Seyit Kemalettin’ in mezarı bulunmaktadır. Cami 1869 ve 1911 yılında Mevlevi Postnişini Şeyh Cemal tarafından tamir ettirilmiştir.

Kente tepeden bakan bir mevkide bulunan caminin bahçesindeki mevlevi zatların varlığının Menteşe’yi manevi olarak koruduğuna inanılır. Şahidi Cami Muğla’nın en çok kullanılan ibadethanelerinden birisidir. Caminin iç bölümü günümüzde de dervişlerin bir zamanlar halka halinde zikir yaptıkları haliyle aynen korunmaktadır.

Şahidi Cami’sinin giriş kapısının bulunduğu kitabede ‘Muğla Hanedanından Merhum ve Mağfurun İley Hacı Osman Ağazade El Hacı Mehmet Ağanın Ruhuna El Fatiha’ diye yazmaktadır.

Paylaşın

Muğla Kültür Evi

Muğla Kültür Evi; Muğla’nın Menteşe İlçesi, Şeyh Mahallesi, Faruk Aksoy Sokak üzerinde yer almaktadır.

Kültür Evi’ne şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Muğla Belediyesince 1999 yılında kamulaştırılan yapının tarihi 1800’lü yıllara dayanmaktadır. Önceleri Şerefliler Ailesi’ ne ait olan yapı, hem Türk hem de Rum mimarisini bir arada yansıtan bir özelliğe sahiptir.

Kültür Evi’nin içerisine girildiğinde sizi geçmişin izleri kucaklar. Hemen girişte bulunan iç avlu ve alt kata açık bir sofa, üst katta kapalı ahşap cumbası yer alır.

Muğla Kültür Evi’nin odaları ise sofalara açılır şekilde inşa edilmiştir. 2003 yılında restorasyonu tamamlanarak hizmete açılan Muğla Kültür Evi’nde yöresel kıyafetler ve eşyaların yanı sıra kültürel etkinliklerin de düzenlendiği bir mekân haline getirilmiştir.

Paylaşın

Muğla: Kurşunlu Camii

Kurşunlu Camii; Muğla’nın Menteşe İlçesi, Balıbey Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kurşunlu Camii, Osmanlı dönemine ait camiidir. 1493 tarihinde Menteşe beylerinden Esseyyid Şucâeddîn Bey’in isteği üzerine yaptırılmıştır. Mimarisi klasik Osmanlı mimarisi özelliği taşır.

Cami olarak kullanıma açılmadan önce 30 derslikli medrese olarak hizmet vermiş olan camii şimdi görülmesi gereken yerlerin başında gelmektedir. 1900’de Şerif Efendi tarafından son cemaat yeri eklenmiş, minaresi de aynı yıllarda Hacı İsmail tarafından yapılmıştır.

Kurşunlu Camisi’ni diğer camiilerden ayıran en önemli özelliği 1853 yılında gördüğü tamir sırasında kubbesinin kurşunla kaplı olmasıdır. Kurşunlu camisi 510 yıllık bir tarihe sahiptir. Birçok bakımdan onarımdan geçmiş günümüze gelmiştir.

Camii içinde yer alan kalem işi süslemeler Rodos’tan getirilen kök boyalarla işlenmiştir. Caminin içinde bulunan Kâbe ve yelkenli gemi resimleri görülmeye değerdir. Düzgün kesme taştan örme beden duvarları Selçuklu Mimarisi özelliği taşımaktadır. Kurşunlu Camisi Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde yer almaktadır. Osmanlı’nın bu topraklara hakim olduğu dönemlerinde yapılan son derece değerli bir eserdir.

Paylaşın

Muğla Müzesi

Muğla Müzesi: Muğla’nın Menteşe İlçesi Müştakbey Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Konakaltı Kültür Merkezinin hemen yanında, eski cezaevi binasıdır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Müze kapalı alanında sergilenen arkeolojik buluntuların büyük bölümü Yatağan ilçesindeki Stratonikeia antik kenti kazılarından getirilmiştir. Ayrıca Yatağan’da ki Lagina ve Sedir Adasındaki antik Cedrae şehirlerinin buluntuları da suarada sergilenmektedir.

1992 yılı sonlarında Özlüce Köyü Kaklıcatepe’de yapılan kazılar sonucunda birçok hayvan ve bitki fosili çıkarılmıştır. Bu kazılarda çıkarılan fosillerin 1994’te sergilenmeye başlamasıyla müze ziyarete açılmıştır. Müzeye antik kalıntılarla, heykellerle dolu avludan etrafında toplanmış 3 ana bölümden ve 1 adet sanat galerisinden oluşmaktadır. Türkiye’deki ilk Doğa Tarihi Müzesi burada bulunmaktadır.

Muğla Müzesi’nde sergilenen fosiller günümüzden 5-9 milyon yıl önce yaşamış olan canlılara aittir. Bu canlılar, Doğu Asya’dan İspanya’ya kadar uzanan geniş bir alanda yaşamış ve yok olmuş canlılardır. Bu dönem canlılarına ait fosiller ilk defa İspanya’nın Tervel Havzası’nda bulunduğundan, bu döneme Turolian denilmektedir.

Kazılarda zürafagiller, boynuzlugiller, gergedangiller, hortumlu memeliler, domuzgiller, atgiller ve etçilere ait fosiller ile çok sayıda bitki fosilleri bulunmuştur. Bunların bir kısmı müzenin doğa tarihi bölümünde sergilenmektedir. Muğla Müzesi’nde, ziyarete açık olan bir başka bölüm de etnografya seksiyonudur. Muğla’nın çeşitli yörelerinden giyim kuşam ve günlük kullanım eşyaları bu bölümde sergilenmektedir.

Paylaşın

Muğla: Saburhane Meydanı

Saburhane Meydanı; Muğla’nın Menteşe İlçesi, Orta Mahalle sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Muğla 400’ e yakın tescilli evi 170’e yakın sivil mimarlık örneği yapısı, 100’e yakın sokağı, eski hanları, şadırvanları arastası, meydanları ve camileriyle örnek bir Kentsel Sit alanıdır. Saburhane Meydanı özgün mimari karakterin coğrafyayla uyumlu şekillendiği, Türk-Rum yada Müslüman-Hıristiyan olmak üzere iki farklı kültürün bir arda yaşadığı tipik bir yerleşmedir.

Meydan adını bir zamanlar burada yer alan hapishaneden alır. Kimi evlere çıkmaz sokaklardaki avlu kapılarından geçilerek ulaşılır. Açık ya da kapalı ön sofaları, ahşap süslemeleri verandaları, duvara gömülmüş dolap şeklindeki banyoları Muğla evlerinin belirgin özelliklerindendir. 19.yy’ın başlarından itibaren Osmanlının kaybettiği topraklardan (Balkanlar, Kırım ve Girit) göç eden varlıklı insanlar yanlarında Rum ustaları da getirmişlerdir.

Rum ustaların etkisiyle 1820-25’ lerden sonra mimari değişimler ortaya çıkmıştır. Sadece Rum ustalar değil, değirmenciler, terziler, doktor ve eczacılarda Muğla’ya gelip yerleşen Rumlar arasında yer alıyordu. Rumlar Saburhane Meydanı ve çevresinde yoğunlaşmışlardı.

Rumlar zamanında Saburhane, ulu çınarların olduğu, ortasından dere geçen ve dere üzerinde taş köprüsü olan sosyal hayatın yoğun olarak yaşandığı bir mekan özelliği taşımaktaydı. Yapı ustalığı ve marangozluktan sonra en önemli ve yaygın meslek meyhanecilikmiş. Meyhane Boğazı dediğimiz Andon’un hamamının (Zeliha’nın Hamamı) bulunduğu sokakta sağlı sollu meyhaneler yer alırmış ve mezeler adalardan gelirmiş.

Paylaşın

Muğla: Yeşilyurt

Yeşilyurt, Muğla’nın Menteşe İlçesine bağlı bir beldedir. Belde, dokumacılığı ile ünlü. M.Ö. 1500 yıllarına kadar uzanan Pisye antik kentinin izlerini taşır.

Hellenleşme döneminde Pisye biçimine bürünen adın aslı, büyük olasılıkla, Luvi Dilinden Pissuwa’dır. Yeşilyurt yakın zamana kadar Pisi Köy, ya da Pisi Köyü diye anılmakta, böylece İlk Çağ kentinin adını Türk Ağzına uydurulmuş biçimiyle yaşatmakta idi. Pisye antik kenti ile ilgili ilk yazılı belge M.Ö. 196 yılına aittir.

Bu belgede Rodoslu general Niagoras ‘ın İdyma ve Kyllandis ‘la birlikte bu yerleşmeyi Makedonya kralı V.Filip’in elinden geri aldığı anlatılır. Pisye Akropolisinin bulunduğu tepe, Yeşilyurt Kasabasının 1,5 km. kadar güneyindedir. Burada bazı temel ve duvar kalıntıları vardır.

Ayrıca kasabanın kuzeyinde 2km. kadar uzağında bulunan, geliş yolunuzun eteğinden dolandığı tepecik üzerinde, halkın Aslanlı dediği yer, toprak çanak, çömlek kırıntısı ile doludur. Hatta tek tük İlk çağ yapılarından kalma işlenmiş taşlar görülmektedir. Burada belki de İlkçağ kentinin bir dış mahallesi vardı.

Kasaba içinde, hatta eski yapılarda, cami duvarı gibi olağan yerlerde, İlkçağ kenti yapılarından devşirme parçalara pek az da olsa rastlanılmaktadır. Beldede 200-250 yıldır ipek böcekçiliği ve ipek el dokumacılığı yapılıyor. Unutulmaya yüz tutan dokuma kumaşlar son on yıldır Muğla Valiliğince kurulan Muğla El sanatları Limited Şirketi (MELSA) tarafından satışa sunuluyor.

Yöreye ait bu kumaşlarda, pamuk ipliği, koyun yünü, hazır yün ve saf ipek ham madde olarak kullanıldığından çok sağlıklı. Isı geçirgenliği az olduğu için yaz kış tercih ediliyor, bu kumaştan yapılan giysiler. Yöre halkı ipekli kumaş için ipeği, yünlüler için de yünü kendileri elde ediyor. Yöreye ait dokuma kumaş, giysi v.b. eşyaları beldeden satın alınabileceği gibi Muğla merkezindeki dükkanlardan ve üretimin yapıldığı İl Özel İdare Müdürlüğüne bağlı MELSA Ltd. Şti’nin İl Özel İdare Binasının altındaki satış yerinden de alınabilir.

Paylaşın