Bayramhacı Kaplıcası; Kayseri’nin Melikgazi İlçesi’ne bağlı Bayramhacı Köyü sınırları içerisinde yer alır.
Bayramhaci Kaplicalari yataklidir, ayrica günübirlik konaklama yeridir. Camii’si bulunmaktadir.
Kaplicanin özelikleri:
Bay ve Bayan icin yüzme Havuzu özel banyo kabinleri bulunmaktadir, Kadin Hastaliklari , Mide rahatsizliklari, Romatizma ve Icme yoluyla tedavi veriyor.
Kapadokya’dan çok sayıda Turist hem Köyün güzelliklerini hem de Termal sulardan faydalanmak için ziyaret etmektedirler.
Bayramhacı kaplıcası 38ºC / 40ºC sıcaklığındaki suyunun romatizma, deri, kalp ve kan dolaşımı, solunum yolu ve kadın hastalıkları tedavisinde yararlı olmaktadır.
Setenönü Konservatuvar; Kayseri’nin Melikgazi İlçesi, Setenönü Caddesi üzerinde yer almaktadır.
1985 – 1986 Eğitim – Öğretim yılında Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği koro ve resim sınıflarına sınavla alınan yaklaşık 100 öğrenci ile eğitime başlamıştır.
2014 – 2015 eğitim-öğretim yılından itibaren Konservatuarımızda 15 branşta (Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği Koro, Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği Kent Korosu,Tasavvuf Müziği, keman, bağlama, gitar, piyano, diksiyon, tiyatro, resim, ud, ney, ) kurslar düzenlenmekteydi.
2016 – 2017 eğitim-öğretim dönemiyle birlikte Kayseri Büyükşehir Belediyesi Konservatuarında, 5 branş ( Yan flüt, vurmalı çalgılar, klarnet, güzel sanatlara hazırlık kurslarında müzik ve resim ve makam ) ilavesiyle Kayseri mahallesinde bu yıl faaliyete geçmiş olan ek hizmet binasıyla birlikte 80 öğretmen nezaretinde dönüşümlü olarak 115 derslikte yaz kurslarıyla beraber toplam 5000 öğrenci eğitim görecektir.
Bu yıl bir ilkler başlatılarak, her yıl yaz aylarında yapılan çocuklara yönelik açılan sanatsal kurslar bu yıl kış sezonunda da açılmıştır ve hafta içi gündüz saatlerinde de yetişkinlere yönelik kurslar oluşturulmuştur. Konservatuvar binamızda hafta içi akşam, hafta sonu gündüz ve hafta içi gündüz saatlerinde yetişkin ve çocuklara yönelik kurslarımız 12 ay boyunca devam etmektedir.
Ok Burcu; Kayseri’nin Melikgazi İlçesi, Hunat Mahallesi, Sivas Bulvarı üzerinde yer almaktadır.
İç Kale’yi ve burada bulunan Selçuklu Sarayı Devlethaneyi çevreleyen surlardan kalan bir parça olan Ok Burcu, kalenin kuzeydoğusunda yer almaktadır.
Burcun devamındaki kale parçasının üzerindeki kitabeden, bu kısmın Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı I. Alâeddin Keykubad tarafından 1224 tarihinde inşa ettirildiği anlaşılmaktadır.
Orijinali iki katlı olan burcun ikinci katı günümüze ulaşamamıştır. Restorasyonu 2005 senesinde Mimarlar Odası tarafından gerçekleştirilen yapının yaklaşık 200 metrekare kullanım alanı bulunmaktadır.
Burç, günümüzde Kayseri Büyükşehir Belediyesince kültür amaçlı kullanılmaktadır. Burcun mekân düzenlemesi, haçvari planda dört eyvandan oluşan, çapraz tonozla örtülü şekilde yapılmıştır.
Yoğunburç; Kayseri’nin Melikgazi İlçesi, Yoğunburç Caddesi üzerinde yer alır.
Dış Kale surlarının güney köşesinde bulunan, İzzettin Keykavus’un iki katlı olarak inşa ettirdiği Yoğunburç, yarım daire planlıdır.
Her iki katı da sivri tonozla örtülmüş olan burcun güneydeki surla bağlantısı günümüze gelememiştir.
Yapının 16. yüzyılda hapishane ve hükümet dairesi olarak kullanıldığı bilinmektedir.
Yoğunburç, dış kale surlarının üzerinde bulunan ve halen ayakta olan iki burçtan biridir. Diğeri ise Alâeddin Keykubad tarafından yaptırılan Ok Burcu’dur.
Türbedar Evi; Kayseri’nin Melikgazi İlçesi, Hunat Mahallesi, Seyyid Burhanettin Mahallesi içerisinde yer alır.
Osmanlı’da türbe ve yatırların ayrı bir önemi vardı. İmparatorluk boyunca türbelere önem verilip her daim bakım ve ihtiyaçları karşılanmıştı.
Türbedar Evi, 15. yüzyılda Rufai Tarikatı’nın ileri gelenlerinden olan Zeynel Abidin’in 1886 yılında yeniden yaptırılan türbesinin bakımı ve korunmasından sorumlu türbe görevlisi için yaptırılmıştır.
2 katlı ve 80 metrekare genişliğe sahip yapı, Büyükşehir Belediyesi tarafından restore ettirilmiştir ve günümüzde Turizm Danışma Merkezi olarak kullanılmaktadır.
Kapalı Çarşı; Kayseri’nin Melikgazi İlçesi, Camikebir Mahallesi, Ulu Sokak üzerinde yer alır.
Osmanlı döneminde yapılan kapalı çarşılar arasında İstanbul’dakinden sonra en büyük kapalı çarşı olarak kabul edilen yapının 15. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.
İçerisinde farklı isimlerle anılan birçok çarşı bulunan yapıdaki tek kitabe, 1844’te Hacı Efendi’nin yaptırdığı ve kendi adıyla anılan çarşıda yer almaktadır.
1870 senesinde yaşanan yangın sonucu neredeyse tümü yanan çarşı, Maraşlı Osman Paşa’nın uğraşları ile taş malzeme ile yeniden yaptırılmıştır.
Yapı, 1907 Ankara Salnamesi’nde iki binden fazla dükkân ve mağazayı kapsayan “muhteşem kâgir çarşı” olarak geçmektedir.
Kapalı Çarşı, halen yöreye özgü yiyecek ve el işlerinin satıldığı dükkânları barındırmaktadır.
Kayseri Kalesi; Kayseri’nin Melikgazi İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, Nazmi Toker Caddesi üzerinde yer alır.
Kayseri Kalesi’ne ait ilk bilgiye M.S. 3 yüzyılda İmparator Gordianus dönemindeki sikkelerde rastlanmaktadır. Romalılar’dan başlayarak Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular, Dulkadiroğulları, Karamaoğulları ve Osmanlılar Kayseri Kalesi’nin iç ve dış surlarını tamir ve tadil etmişlerdir. Dış surların az bir bölümü ve iç surların önemli bir bölümü günümüze ulaşmıştır.
İç Kale:
Kale ve surlar, Kayseri’ye Türk fethi öncesinde bir “kale şehir” görünümü vermiştir. Batı ve kuzey duvarları M.S. 242 yılında, Roma İmparatoru III. Gordianus tarafından yapılan Kayseri dış kale surlarına ait olan İç Kale, M.S. 4. yüzyılın başında Bizans İmparatoru Justiniaus tarafından dış surların daraltılması esnasında, güney ve batı duvarlarının ilave edilmesiyle oluşturulmuştur.
Yamuk bir dikdörtgen biçimindeki İç Kale, Selçuklular, Karamanoğulları, Dulkadiroğulları ve Osmanlılar tarafından onarım görmüş ve bugünkü görüntüsünü bu onarımlar ve ilavelerle almıştır. Günümüzde müstakil bir yapı durumunda olan İç Kale, Selçuklu döneminden 1916 yılına kadar yerleşim yeri olarak kullanılmıştır.
Sonradan kale içine yapılan çarşının kaldırılması ve Arkeoloji Müzesi’nin buraya taşınması planlanmıştır. 18 burca sahip olan kalede ayrıca, Fatih Sultan Mehmet zamanında yaptırılan “Fatih Camisi” yer almaktadır. 13. 15. ve 16. yüzyıllara tarihlenen onarım kitabeleri bulunan yapının doğuda “Dizdar (Fatih) Kapısı ” ve güneyde “Altın (Arslanlı) Kapısı” olmak üzere iki kapısı bulunmaktadır.
İç Kale yamuk bir dikdörtgen biçiminde olup, Dış Kale’nin kuzey surlarına bitişiktir. Kale surlarında Selçuklu yapılarından alınmış devşirme parçalar dikkat çekmektedir.
Dış Kale:
Roma İmparatoru III. Gordianus tarafından M.S. 242 yılında inşa edilen ve şehri güney ve batıdan kuşatarak çevreleyen Dış Kale’nin bazı bölümleri halen ayaktadır. İç Kale’den batıya doğru yönelen kuzey surları Kapalı Çarşı’nın girişinden başlar, Düvenönü semtine ulaşır.
Buradan yine batıya doğru uzanan eski surlara ait bölümler ve Bizans döneminde buradan güneye dönüş yaptırılan surların büyük kısmı günümüze ulaşamamıştır. Ancak Yoğunburç’a yakın üçgen kesitli Bizans burçlarını kapsayan ve halen ayakta olan bir bölüm restore edilmiştir. Surların bu bölümünde iki kapı bulunmaktaydı.
Bunlardan biri Hatıroğlu Camisi’nin doğusunda kalan bölümdeki Boyacı Kapısı, diğeri Kayseri Lisesi’nin doğusunda kalan bölümündeki Kiçikapı’ydı. Doğu cepheden İç Kale’ye ulaşan surlarda ise biri Sivas diğeri Yenikapı olmak üzere iki kapı açıklığı bulunmaktaydı.
İç Kale’nin kuzeydoğuya doğru uzanan bir surla kuşatılmış olduğu buradaki kalıntılardan anlaşılmaktadır. Ok Burcu da bu bölümde bulunmaktadır. Bu surlar üzerinde ayrıca meydana açılan meşhur “Meydan Kapısı” bulunmaktaydı.
Roma döneminde dış akınlara karşı yapılan; sığınma yerleri, gözetleme kuleleri ve burçları bulunan dış surların günümüzde sadece bazı bölümleri ayaktadır.
Hatuniye Medresesi; Kayseri’nin Melikgazi İlçesi, Kiçikapı Mahallesi, Hatuniye Sokak üzerinde yer almaktadır.
Dulkadiroğulları’ndan Nasıreddin Mehmed tarafından 1432 yılında Kayseri’nin beylikler ve Osmanlılar arasında sık sık el değiştirdiği bir dönemde yaptırılmıştır.
Yapı, tek katlı, açık avlulu ve iki eyvanlı olarak tasarlanmıştır. Güneybatı cephesinin ortasında yer alan taç kapısının köşelerinde lotus yapraklı başlıklara sahip sütunçeler bulunmaktadır.
Taç kapı üzerinde bulunan orijinal kitabe kırılmış, sonradan bugünkü latin harfli kitabe yerleştirilmiştir.
Taç kapının bitişiğinde ortadan bir sütunla destekli iki kemerli bir çeşmenin yer aldığı bilinmektedir. Bu çeşme onarımlar sırasında kaldırılmıştır.
Medrese klasik Selçuklu geleneğine uygun olarak inşa edilmiştir. İki eyvana sahip olan medresenin, giriş eyvanının karşısında dik tonozlu ana eyvan, bunun iki tarafında kubbeli birer dershane yer almaktadır.
Cıncıklı Cami; Kayseri’nin Melikgazi İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi sınırları içerisinde yer alır.
Çiğdelizade Cami olarak da bilinen yapı, Çiğlizade Hacı Ahmet Ağa tarafından 1664-1665 tarihlerinde inşa edilmiştir.
Hicri 1062 tarihli vakıfnamede belirtildiğine göre Ahmet Ağa, Debbağ esnafından olup Kepe İlyas mahallesindeki Çiğdeli bahçenin kendine ait yarı hissesini kendi camisine ve bazı çeşme ve camilere vakfetmiştir.
Cami, 1715 ve 1923 yıllarında tamir ettirilmiş, 1985 yılında ise yol açmak için asıl yerinden geri çekilerek yeniden inşa edilmiştir.
Kare planlı olarak kesme taştan inşa edilen caminin, kule minaresinde diğer minarelerden farklı olarak silindirik bir merdiven sistemi uygulanmıştır.