Tunceli: Bağın (Dedebağ) Kaplıcası

Bağın (Dedebağ) Kaplıcası; Tunceli’nin Mazgirt İlçesi, Dedebağ Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Peri Suyu’nun kenarındaki kaplıca Mazgirt’e uzaklığı 65 kilometredir. Bağın Kaplıcası, öncelikli kaplıca sınıfına girmektedir. Su, saniyede 5 litre olarak tek kaynaktan çıkmaktadır.

Sıcaklığı 35 derece, ph değeri ise 5.0’ dır. Bağın Kaplıcası, kalsiyum sülfatlı, sodyum sülfatlı ve klörür bikarbonatlı sular gurubundandır.

Bir kaplıca için avantajlı kabul edilebilecek bu nitelikleri nedeniyle Bağın Kaplıcası, romatizmal hastalıklara, kırık-çıkık tedavisi vekadın hastalıklarına iyi gelmektedir.

Safra kesesinin temizlenmesi için kaplıca suyunun içilmesi önerilmektedir. Kaplıca alanında 30 yataklı ve tek bir konaklama tesisi bulunmaktadır.

Ayrıca günübirlik ziyaretçilerin de kullanımına açık olan yeme-içme ve çay bahçesi tesisleri bulunmaktadır. Kaplıca çevresi bitki örtüsü bakımından oldukça yoksun olmakla birlikte dik kaya yamaçları doğal peyzaj açısından güzel görüntüler sunmaktadır.

Paylaşın

Tunceli: Akpazar Camii

Akpazar Camii; Tunceli’nin Mazgirt İlçesi, Akpazar Beldesi, Çarşıbaşı Mahallesi, Cabbar Dede Sokak üzerinde yer almaktadır.

Camiye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Caminin Batı tarafından geniş bir bahçe ve müştemilat bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu geniş bahçede, camiyi yaptıran Osman Ağa ile yakınlarının hazireleri bulunmaktadır.

1930’da gerçekleşen Tunceli Depremi’nde kısmen yıkılan camii, 17. ve 18. Yüzyıl Osmanlı Mimarisini yansıtmaktadır. Minaresi ve son cemaat giriş yeri güneyde olan camide bulunan kitabede yapım yılı olarak 1728 görünmektedir.

Paylaşın

Tunceli: Çoban Baba Türbesi

Çoban Baba Türbesi; Tunceli’nin Mazgirt İlçe Merkezi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Asıl adı Çoban Ali olan Seyid Ekrem’in oğlu Çoban Baba’ya ait türbe, Mazgirt’in doğusunda bulunan mezarlıktadır.

Çok tahrip edilmiş halde bulunan türbeden kalan izlerden anlaşıldığı kadarıyla sekizgen planlı, tek katlı ve kabayonu taş malzeme ile yapılmıştır.

Bu yapının yıkılması üzerine, halkın da katılımıyla MazAğu İçen Türbesi girt Belediyesi, Çoban Baba’nın mezarını, 1996’da inşa ettiği yeni türbeye taşımıştır. Türbenin yapım tarihine ilişkin herhangi bir bilgi yoktur. 15. Yüzyıla ait olduğu sanılmaktadır.

Bir efsaneye göre, Türbe, Moğollar Anadolu’yu işgal edince Hacı Bektaş-ı Veli’nin yöre halkının göç etmesini engellemek ve onları irşad etmek üzere gönderdiği Çoban Baba’ya aittir. Türbenin yanında bir çeşme bulunmaktadır.

Paylaşın

Tunceli: Elti Hatun Kümbeti

Elti Hatun Kümbeti; Tunceli’nin Mazgirt İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Elti Hatun Camisi ve çeşmesi ile birlikte yapılmıştır. Yapı üslubundan da XIII. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Akkoyunlu dönemine ait bir eserdir.

Elti Hatun Türbesi kesme taştan sekizgen planlı bir yapı olup, üzeri sekizgen bir külah ile örtülmüştür. Türbenin dış kenarları 3.32 m. iç kenarları da 2.32 m. dir.

Kuzey yönünden türbeye girilmektedir. Bu giriş eyvan şeklinde olup, üst örtüsü yıkıldığından tam bir bilgi edinilememektedir. Türbenin diğer yüzlerinde birer penceresi bulunmaktadır.

Türbe içerisinde iki normal bir de küçük sanduka vardır. Bu sandukalar yakın tarihlerde yapılmıştır. Türbe de Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır.

Paylaşın

Tunceli: Elti Hatun Camii

Elti Hatun Camii; Tunceli’nin Mazgirt İlçesi, İslam Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Caminin iki kitabesi bulunmaktadır. Camin taç kapı üzerine bulunan ve bugün okunamayacak şekilde tahrip olan yazıtından yapının 1252 yılında Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın kız kardeşi Elti Hatun adına yapıldığı anlaşılmaktadır.

Kuzey cepheye bitişik çeşme üzerinde yer alan ikinci kitabede; “Hazihi-i aynu rahmeten ve gaysen şeb dethan kermad-din zuhra fe cemiul-enumi tehdi lehuş şükre ve rabbin sima kallihücera.”(Bu çeşme bir rahmet yardımı olmak için yapılmıştır. Bütün yaratıklar O’na teşekkür hediye etmektedirler. Semanın rabbi ona bol ihsan etsin.)

Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen plan şeması gösteren caminin tamamı kesme taş malzeme ile inşa edilmiştir. Doğu cepheden girişi bulunan yapı, dikdörtgen harim ve bunu kuzeyine bitişik, dört yönden kapalı kare son cemaat yerinden oluşmaktadır. Güneydeki altıgen mihrap çıkıntısı ile son cemaat yerinin kuzeyindeki çeşme, yapıya devinim kazandırır.

Derin bir niş biçimindeki çeşme çıkıntısı, beş sıralı mukarnaslarla bezelidir. Mahfil kapısı ise mukarnaslar dışında yalındır. Ana mekândan daha yüksek olan son cemaat yerinin en önemli bölümü, doğudaki iç içe iki niş biçimindeki taç kapısıdır. Tonoz örtülü son cemaat yerinden taç kapıyla yine tonoz örtülü üç bölümlü ana mekâna girilir. Yapıdaki pencereler oldukça düzensizdir.

Paylaşın

Tunceli: Gölbağı Ermeni Kilisesi

Gölbağı Ermeni Kilisesi; Tunceli’nin Mazgirt İlçe Merkezi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Tunceli tarihte çeşitli uygarlıkların, devletlerin, hatta imparatorlukların egemenliği altında kalmış ve bundan dolayı farklı inanç, kültür ve yaşam biçimlerine ev sahipliği yapmış bir coğrafyaya sahiptir.

Tarihi dini eserler kültürel emanet olmanın dışında, aynı zamanda bu coğrafyanın tarihinin birer maddi kanıtlarını oluşturmakta ve hangi dini inanışların bu coğrafyaya yayıldığını göstermektedirler. Burada yer alan dini eserleri kilise, şapel ve cami adı altında gruplamak mümkündür.

Bu dini yapılardan biride Gölbağı Ermeni Kilisesi’dir. Ermeni Kilisesi kesme ve moloz taş karışımı bir yapı olup, dört yapraklı yonca planındadır. Beşik tonozlu girişten, kubbeli ana mekâna girilir.

Doğudaki apsis yarım kubbeyle örtülüdür. Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen kilisede, 18. yüzyıla ait olduğu sanılan freskler bulunmaktadır. Tescilli olan kilisenin tavanı çökmüş olmakla birlikte duvarları halen sağlamdır.

Paylaşın

Tunceli: Kale Köyü Kalesi

Kale Köyü Kalesi; Tunceli’nin Mazgirt İlçesi, Kale Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kalenin giriş kapısı üzerindeki kitabeden MÖ. IX. yüzyılda yapıldığı anlaşılmaktadır. Moloz taş ve kayalardan oluşan kalenin sur duvarları kısmen günümüze ulaşabilmiştir. Ancak bu kalıntılardan planını çıkarmak mümkün olamamıştır. Kale içerisinde moloz taştan yapılmış çeşitli yapı temel kalıntıları görülmektedir.

İlçeye 20 km. uzaklıkta olan bir tepe üzerine kurulmuştur. Kaleye büyük bir bölümü aşınmış merdivenlerle çıkılmaktadır. Kalenin giriş kapısının yanında bulunan çivi yazılarının büyük kısmı halen durmaktadır.

Kalenin giriş kapısı ve iç bölümleri kayalar oyularak inşa edilmiştir. Kalenin içinde büyük bir sarnıç vardır. Kalenin üzerinde bulunduğu kayanın tabanına doğru, büyük bölümü taş ve toprakla dolmuş 30-40 metre uzunluğunda bir dehliz mevcuttur.

Paylaşın

Tunceli: Mazgirt Kalesi

Mazgirt Kalesi; Tunceli’nin Mazgirt İlçesi, Eltihatun Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

İlçe merkezinin kuzeyinde, ilçeye hakim bir tepe üzerinde kurulmuştur. Büyük ölçüde yıkılmış olan kale surlarının büyük bir kısmı hala ayaktadır. Kalenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

Kaleye bir mağara yoluyla gidilmekte olup mağaranın önünde kırk basamaklı bir merdiven vardır. Kalenin en yüksek yerinde bir köşk ve yel değirmeni olduğu sanılan kalıntılar bulunmaktadır.

Kale, M.Ö. IX. yüzyılda inşa edilmiştir. Kalenin içinde bulunan Urartu kitabesine göre, Urartu Kralı II. Rusas zamanında yapılmıştır.

Mazgirt Kalesinin yapımı sırasında kayalardan ve moloz taşlardan yararlanıldığı görülmektedir. Mazgirt Kalesinin içine girdiğiniz zaman geç devirlere ait yel değirmenlerinin kalıntılarını göreceksiniz.

Paylaşın

Tunceli: Bağın Kalesi

Bağın Kalesi; Tunceli’nin Mazgirt İlçesi, Bağın (Dedebağ) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Peri Suyunun kenarında bir tepe üzerinde kurulu kaledeki bir kitabeden MÖ. IX. yüzyılda Urartu Kralı Menuas tarafından yaptırıldığı öğrenilmektedir. Bu kitabe Harput Müzesi’nde bulunmaktadır. Selçuklular XIII. Yüzyılın başlarında yöreye hâkim olmuş ve bu kaleyi bir süre kullanmışlardır.

Moloz taşlardan ve kayalardan yararlanılarak yapılan kalenin çevresindeki surlardan çok az bir kalıntı ile bazı temel izleri günümüze gelebilmiştir. Kalenin bulunduğu alanda çeşitli yapılara ait temel kalıntıları vardır. Ayrıca kalenin içerisine merdivenle çıkılmakta, girişin yanında kayalar oyularak oluşturulmuş bir mekân bulunmaktadır.

Bu merdivenler yer yer bölünmelere uğradığı için tam olarak işlevi anlaşılmamakla beraber, kale üzerinden kalenin bulunduğu nehrin yamacına doğru inmesi dolayısıyla su ihtiyacını karşılamada güvenli ve kısa bir yol olarak kullanıldığı varsayılmaktadır.

Paylaşın