Maymun Çiçeği Virüsü Türkiye’de de Tespit Edildi

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Bir hastamızda maymun çiçeği hastalığı tespit edildi. Hasta 37 yaşında, bağışıklık sistemi yetersizliği var. Kendisi tecrit edilmiş durumda. Temaslı takibi yapıldı, başka bir vakaya rastlanmadı.” açıklamasında bulundu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, osyal medya hesabından Türkiye’de bir hastada maymun çiçeği hastalığı tespit edildiğini ve hastanın tecrit edildiğini bildirdi. Koca’nın açıklaması şu şekilde;

“Bir hastamızda maymun çiçeği hastalığı tespit edildi. Hasta 37 yaşında, bağışıklık sistemi yetersizliği var. Kendisi tecrit edilmiş durumda. Temaslı takibi yapıldı, başka bir vakaya rastlanmadı. Bilindiği gibi bu hastalık solunum yoluyla değil yakın fiziksel temasla bulaşıyor.”

DSÖ: Nasıl bulaştığı bilinmiyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) yetkilisi Dr. İbrahim Soce Fall, virüsün endemik olduğu ülkelerde dahi henüz nasıl bulaştığının tam olarak anlaşılamadığını, bulaşma dinamikleri açısından hâlen birçok bilinmez olduğunu açıkladı.

DSÖ bulaşma şekilleri olarak şunları saydı: “Maymun çiçeği döküntüsü olan biri tarafından kullanılan giysilere, çarşaflara veya havlulara dokunmak. Döküntülere ya da kabuklarına dokunmak. Enfekte bir kişinin öksürmesine veya hapşırmasına maruz kalmak.”

Maymun çiçeği hastalığı nedir?

Maymun çiçeği, 1980’li yıllarda tamamen ortadan kalkan çiçek hastalığının bir çeşit akraba virüsü.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’ne (CDC) göre, hastalık 1958’de maymun kolonilerinde keşfedildi. İnsana bulaşan ilk vaka 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde (DRC) rapor edildi.

O tarihten bu yana Benin, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Fildişi Sahili, Liberya, Nijerya, Kongo Cumhuriyeti, Sierra Leone ve Güney Sudan’ın da içinde bulunduğu 11 Afrika ülkesinde bu virüs görüldü.

Belirtileri ne?

Ateş, döküntü, şiddetli baş ağrısı, sırt ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve şişmiş lenf düğümleri, maymun çiçeği ile ilişkili en yaygın belirtiler.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, maymun çiçeği olan hastalarda ateşin başlamasından sonraki 1 ila 3 gün içinde deri döküntüleri görülüyor. Döküntüler daha çok yüzde yoğunlaşırken, yüze ilave olarak, avuç içi ve ayak tabanları, ağız mukozasını, cinsel organları da etkiliyor.

Maymun çiçeğinin kuluçka süresi genellikle 6 ila 13 gün olarak bilinse de DSÖ’ye göre bu süre 5 ila 21 gün arasında değişebiliyor.

Tedavisi var mı?

DSÖ’ye göre, şu anda maymun çiçeği için önerilen özel bir tedavi yok.

Çiçek hastalığına karşı aşılamanın hastalığı önlemede yaklaşık yüzde 85 oranında etkili olduğu ileri sürüldü.

2003 yılında ABD’de yaşanan yayılmada, 47 kişi hayatını kaybetmişti.

Maymun çiçeği virüsü taşıyan kişilerin çoğu hastalığı hafif atlatsa bile DSÖ’ye göre, bu virüsten ölüm oranı yüzde 11 civarında. Çocuklar ve gençlerde ölüm oranı daha fazla olabiliyor.

Paylaşın

Maymun Çiçeği Virüsü Yeni Bir Salgına Yol Açabilir mi?

Koronavirüsten sonra tüm dünya, birçok ülkede yayılmaya başlayan maymun çiçeği virüsünü yakından takip ediyor. Afrika kıtasında endemik olduğu bilinen virüs, Amerika ve çoğu Avrupa’da 30’dan fazla ülkede görüldü.

Çiçek hastalığına yol açan virüsle aynı aileden olan maymun çiçeği hafif seyrediyor ve uzmanlar bir pandemik olasılığı şimdilik görmüyor. Ancak virüsün Afrika’ya seyahat etmemiş ya da taşıyıcı bir hayvanla temas etmemiş kişilerde görülmesi ve mutasyon riski, endişe yaratıyor.

Maymun çiçeği virüsü Mayıs başından bu yana en az 30 ülkeden 600 kişide görüldü. Kayıtlara geçen vakaları, Dünya Sağlık Örgütü açıkladı.

VOA Türkçe’den Dilge Timoçin’in haberine göre, Dünya Sağlık Örgütü Acil Durum Programı Başkanı Mike Ryan, “Afrika’da her yıl binlerce maymun çiçeği vakası görülüyor ve her yıl can kayıpları yaşanıyor. Şimdiki endişemiz ise gerçek. Avrupa’da yayılan bu hastalıktan endişeliyiz. Benzer seviyede bir endişeyi son 5 veya 10 yılda kesinlikle görmemiştim’’ şeklinde konuştu.

Maymun çiçeğinin yol açtığı hastalığı uzmanlar ilk kez 1958 yılında tanımlanmıştı. O dönemde deneylerde kullanılan maymunlar arasında çiçek benzeri iki salgın ortaya çıkmıştı. Maymun çiçeğinin insanlarda rastlanan ilk vakası, 1970 yılında Kongo’nun ücra bir bölgesinde 9 yaşındaki bir erkek çocuğuydu.

Günümüzde ise vakaların çoğu, virüsün endemik olarak görüldüğü Orta ve Batı Afrika ülkeleri yerine Avrupa’da, Afrika’ya seyahatle bağlantılı olmadan ortaya çıktı. Hastalık 60 yıldır takip edildiğinden koronavirüste olduğu gibi bir bilinmezlik yok. Çiçek hastalığına yol açan virüsle aynı aileden olsa da belirtileri daha hafif seyrediyor.

Uluslararası Halk Sağlığı Profesörü Jimmy Whitworth, “Genellikle ateş ve baş ağrısı ile başlıyor. Hastalar kendilerini kötü ve yorgun hissederler. Lenf bezleri şişebilir. Sonra deride tipik döküntü gelişir, ki irin dolu kesecik şeklindedir ve genellikle bulaşıcı olan da kabarcıklardır” diyor.

Virüs, enfeksiyonlu kişilerle yakın temasla, beden sıvıları yoluyla ve bu sıvıların bulaştığı kıyafet, yorgan ya da çarşaf gibi eşyalarla temasla yayılabiliyor. Maymun çiçeğinin cinsel ilişkiyle bulaştığına dair daha önce kayda geçen vaka bulunmuyor. Ancak son vakaların kayda değer bir bölümünün eşcinsel ilişkiye giren erkeklerde görülmesi araştırılıyor.

Bulaşıcı Hastalıklar Profesörü David Heymann, “Bu vakaları görmemizin sebebi virüsün güçlü biçimde bulaşmak için bir yol bulmuş olması. Çünkü birbirine yakın fiziksel temasta olan ya da yüksek oranda seçici olmadan ilişkiye giren grupların, virüsü birinden diğerine yayma şansı daha yüksek ve bu da bulaşmanın hızlanmasına neden oluyor’’ şeklinde konuşuyor.

Kuluçka dönemi beş gün ila üç hafta sürebiliyor. Çoğu hasta, hastanede tedavi altına alınmaya gerek kalmadan, iki ile dört hafta içinde iyileşiyor. Hastalık, çocuklarda daha ağır seyredebiliyor.

Daha ağır hastalığa yol açan Kongo suşu, yüzde 10 ölüm riskini beraberinde getiriyor. Batı Afrika suşunun ölüm riski oranıysa yüzde 1. Peki neden şimdi? Olası senaryolardan biri, koronavirüs pandemisi kısıtlamalarının kaldırılmasıyla seyahatlerin artması. Ancak bazı vakalarda seyahat bağlantısı olmaması nedeniyle, uzmanlar bu olağandışı yayılmanın sebebini araştırıyor.

Akıllardaki soru maymun çiçeğinin mutasyona uğrayarak daha bulaşıcı ya da tehlikeli hale gelip gelmediği. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, virüs değişime uğramaya yatkın değil.

Dünya Sağlık Örgütü Çiçek Hastalıkları Birim Başkanı Rosamund Lewis, “Mevcut özellikleriyle virüs, RNA virüslerinden çok daha yavaş mutasyona uğruyor. Birçok ülkede çıkan salgındaki virüsün genetik dizilimlerinin bize ne anlattığı ile ilgili şu anda elde çok bilgi yok’’ diyor. Örgüt ve birçok uzman, salgının korona gibi küresel bir pandemiye dönüşme olasılığını ise görmüyor.

Johns Hopkins Üniversitesi’nden Dr. Amesh Adalia, “Dünyadaki halk sağlığı kurumları bunu çok ciddiye alıyor ve doğru adımları atıyor. Maymun çiçeği salgınlarının yeni olmadığını unutmamak gerek. Farklı olan, bunun seyahat geçmişi olmayan kişiden kişiye bulaşması. Ancak vakaları bulma, izole etme ve bu vakaların yayılmasını durdurmak için çiçek hastalığı aşısını stratejik olarak kullanma prensipleri aynı ve bunların hepsi şu anda yapılıyor” şeklinde konuşuyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre veriler, çiçek hastalığının kökünün kurutulmasında kullanılan aşıların maymun çiçeği virüsüne karşı da yüzde 85 oranında etki gösterdiğini ortaya koyuyor. Amerika dahil bazı ülkeler de pandemi hazırlıkları çerçevesinde bol miktarda çiçek aşısı stoklarına sahip ve halka bu aşıları sunmaya başladı.

Paylaşın

DSÖ’den ‘Maymun Çiçeği’ Uyarısı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO), son haftalarda Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede yayılma gösteren maymun çiçeği virüsünün şimdiye kadar 30 ülkede 550’den fazla kişiye bulaştığını bildirdi.

İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz da “Dünyada şu ana kadar yaklaşık 30 ülkeden (İran, İsrail dahil) 696 maymun çiçeği, 33 ülkeden (Bulgaristan, Yunanistan, G. Kıbrıs dahil) 706 etkeni bilinmeyen ağır çocuk hepatiti olgusu bildirildi. Merkezi konumdaki ülkemizden bildirim olmaması tuhaf” açıklamasını yaptı.

“Tespit edilememiş bir yayılma”

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, örgütün Cenevre’deki merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Ghebreyesus, maymun çiçeğinin endemik olmadığı 30 ülkeden DSÖ’ye gönderilen 550’den fazla vakayı doğruladıklarını belirterek “İncelemeler sürüyor fakat virüsün kısa zamanda birçok ülkede aynı anda ve ani şekilde görülmesi, tespit edilememiş bir yayılmaya işaret ediyor” dedi.

Ayrıca, maymun virüsü taşıyan kişiyle herhangi bir fiziksel temasın, virüsün bulaşması için yeterli olduğunu ekledi.

Daha fazla maymun çiçeği vakasının beklendiğini söyleyen Ghebreyesus, DSÖ üyesi ülkelere, şu adımları atma çağrısında bulundu:

  • Virüse dair incelemeleri ilerletme ve daha geniş gruplardaki vakaları araştırma
  • Maymun çiçeği bulaşma riski yüksek gruplara doğru bilgi sağlama
  • Risk grupları arasında virüsün yayılımını önleme
  • Virüse karşı sahada görev yapan sağlık çalışanlarını koruma

Vaka sayısının artacağı tahmin ediliyor

Ghebreyesus, “Durum gelişiyor ve ileride daha fazla vaka tespit edilmesini bekliyoruz. Genel olarak semptomlar kendi kendine iyileşse de bazı durumlarda ölümcül olabiliyor” dedi.

Önceliklerinin, yüksek riskli gruplara bilgi sağlamak ve yayılımını engellemek olduğunu belirtti.

Ayrıca, sağlık çalışanlarını korumanın önemine dikkat çekti.

Ghebreyesus, “Son olarak bu hastalıkla ilgili bilgilerimizi geliştirmeliyiz” diye konuştu.

COVID-19 salgınının bitmediğini de söyleyen Ghebreyesus, virüsün nerede yayıldığına dair DSÖ’ye net bilgi verme ve sağlık çalışanları başta olmak üzere risk grubundaki kişileri aşılama tavsiyesinde bulundu.

Maymun çiçeği hastalığı nedir?

Maymun çiçeği, 1980’li yıllarda tamamen ortadan kalkan çiçek hastalığının bir çeşit akraba virüsü.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’ne (CDC) göre, hastalık 1958’de maymun kolonilerinde keşfedildi. İnsana bulaşan ilk vaka 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde (DRC) rapor edildi.

O tarihten bu yana Benin, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Fildişi Sahili, Liberya, Nijerya, Kongo Cumhuriyeti, Sierra Leone ve Güney Sudan’ın da içinde bulunduğu 11 Afrika ülkesinde bu virüs görüldü.

Belirtileri ne?

Ateş, döküntü, şiddetli baş ağrısı, sırt ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve şişmiş lenf düğümleri, maymun çiçeği ile ilişkili en yaygın belirtiler.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, maymun çiçeği olan hastalarda ateşin başlamasından sonraki 1 ila 3 gün içinde deri döküntüleri görülüyor. Döküntüler daha çok yüzde yoğunlaşırken, yüze ilave olarak, avuç içi ve ayak tabanları, ağız mukozasını, cinsel organları da etkiliyor.

Maymun çiçeğinin kuluçka süresi genellikle 6 ila 13 gün olarak bilinse de DSÖ’ye göre bu süre 5 ila 21 gün arasında değişebiliyor.

Tedavisi var mı?

DSÖ’ye göre, şu anda maymun çiçeği için önerilen özel bir tedavi yok.

Çiçek hastalığına karşı aşılamanın hastalığı önlemede yaklaşık yüzde 85 oranında etkili olduğu ileri sürüldü.

2003 yılında ABD’de yaşanan yayılmada, 47 kişi hayatını kaybetmişti.

Maymun çiçeği virüsü taşıyan kişilerin çoğu hastalığı hafif atlatsa bile DSÖ’ye göre, bu virüsten ölüm oranı yüzde 11 civarında. Çocuklar ve gençlerde ölüm oranı daha fazla olabiliyor.

Nasıl bulaşıyor?

Dünya Sağlık Örgütü yetkilisi Dr. İbrahim Soce Fall, virüsün endemik olduğu ülkelerde dahi henüz nasıl bulaştığının tam olarak anlaşılamadığını, bulaşma dinamikleri açısından hâlen birçok bilinmez olduğunu açıkladı.

DSÖ bulaşma şekilleri olarak şunları saydı: “Maymun çiçeği döküntüsü olan biri tarafından kullanılan giysilere, çarşaflara veya havlulara dokunmak. Döküntülere ya da kabuklarına dokunmak. Enfekte bir kişinin öksürmesine veya hapşırmasına maruz kalmak.”

Paylaşın

DSÖ: Maymun Çiçeğinin Pandemiye Dönüşme Olasılığı Düşük

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Afrika kıtası dışında ortaya çıkan maymun çiçeği virüsü vakalarının pandemiye dönüşeceğini düşünmediklerini, virüsle enfekte olan ancak belirti göstermeyen kişilerin hastalığı bulaştırıp bulaştırmadığının net olmadığını bildirdi.

Yakın temasla bulaşan, grip benzeri belirtilere ve deri üzerinde iltihaplı kabarıklıklara neden olan maymun çiçeği virüsü, çoğu Avrupa ülkelerinde olmak üzere 300’den fazla doğrulanmış ve şüpheli vakaya yol açtı.

DSÖ, maymun virüsü salgınının “uluslararası kaygı yaratan olası halk sağlığı acil durumu” olarak değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Kovid 19 ve Ebola için de kullanılan bu statü, hastalığın kontrol altına alınması için araştırma ve fonların hızlandırılmasını sağlamayı amaçlıyor.

DSÖ Sağlık Acil Durum Programı’nın maymun çiçeği teknik sorumlusu Rosemund Lewis, salgının olası bir pandemiye dönüşme riski olup olmadığı konusunda, “Bilmiyoruz ama sanmıyoruz. Şu anda küresel bir pandemi kaygımız yok” yanıtını verdi.

Maymun çiçeği virüsünün bulaşmasından sonra deri üzerindeki kabarıklıkların belirmesi ve yaraların kabuk bağlayarak dökülmesine kadar olan süreç, bulaşıcı dönem olarak kabul ediliyor. Ancak DSÖ yetkilisi Lewis, enfekte olsa da belirti göstermeyen kişilerin virüsü yayıp yaymadığının bilinmediğini kaydetti.

Lewis, “Belirti göstermeyen kişilerin maymun virüsünü bulaştırıp bulaştırmadığını henüz bilmiyoruz. Geçmişteki göstergeler bunun önemli bir özellik olmadığına işaret ediyor, ancak bunun belirlenmesi gerekiyor” dedi.

Mevcut salgına yol açan virüs türünün enfekte olan kişiler arasında az sayıda ölüme neden olduğu sanılıyor. Şimdiye kadar ise mevcut enfeksiyon vakaları içinde can kaybı kayda geçmedi. Vakaların çoğu, virüsün endemik olarak görüldüğü Orta ve Batı Afrika ülkeleri yerine Avrupa’da, Afrika’ya seyahatle bağlantılı olmadan ortaya çıktı.

Uzmanlar bu nedenle son dönemde ortaya çıkan olağandışı vakaların sebebini araştırıyor. Halk sağlığı yetkilileri, toplum için bulaşma olduğundan şüpheleniyor. Bazı ülkeler, doğrulanmış vakalarla yakın temas içinde olan kişilere aşı seçeneği sunmaya başladı.

Paylaşın

DSÖ Duyurdu: Maymun Çiçeği Vaka Sayısı 200’e Ulaştı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), alışılmadık bir şekilde patlak veren maymun çiçeği hastalığının dünyada Afrika dışında 20’yi aşkın ülkede yaklaşık 200 kişide görüldüğünü bildirdi. Şüpheli vakalarla birlikte sayının 300’e ulaştığı kaydedildi.

DSÖ yetkilisi Sylvie Briand, şu an alarma geçmeyi gerektirecek bir durum bulunmadığını belirterek “Bu, genel halkın endişe etmesini gerektirecek bir hastalık değil. Covid gibi değil” dedi. Doğru önlemlerin zamanında alınması durumunda hastalığın yayılmasının kolayca önlenebileceğini kaydeden Briand, önlemler arasında erken teşhis, vakaların izolasyonu ve temas takibinin önemine işaret etti.

Briand, çiçek aşılarının maymun çiçeğine karşı da etkili olacağını belirterek üye ülkelerin ellerindeki ilk nesil çiçek aşısı stoklarına dair bilgi paylaşımı yapması gerektiğini kaydetti. DSÖ yetkilisi, “Dünyada kullanıma hazır dozların sayısını tam olarak bilmiyoruz. Bu nedenle ülkeleri DSÖ’ye başvurup ellerindeki stoklarla ilgili bilgilendirmeye davet ediyoruz” dedi.

Yayılmanın nedeni hala bilinmiyor

Normalde Afrika’nın batı ve orta kesimlerinde görülen hafif bir viral enfeksiyon olan maymun çiçeği, Mayıs başından itibaren Avrupa, ABD ve diğer bölgelerde de ortaya çıkmıştı. Ağırlıklı olarak yakın temas yoluyla bulaşan hastalığa daha önce Afrika dışında ender rastlanıyordu. Hastalığın dünyanın diğer bölgelerine ne şekilde yayıldığı ise hâlâ açıklığa kavuşturulamadı. DSÖ yetkilileri, virüsün genetik değişikliğe uğradığına dair elde herhangi bir veri bulunmadığını belirtiyor.

Yetkililer vakaların büyük bölümünün hafif geçmesini öngörse de hamile kadınlar, çocuklar ve zayıf bağışıklık sistemine sahip kişilerde ağır enfeksiyon riskinin arttığına işaret ediyor. DSÖ yetkilileri şu aşamada kitlesel aşı kampanyalarına gerek bulunmadığını belirterek bunun yerine hastalarla yakın temasta bulunmuş kişilere aşı uygulanmasını tavsiye ediyor.

Maymun çiçeği hastalığı nedir?

Maymun çiçeği, 1980’li yıllarda tamamen ortadan kalkan çiçek hastalığının daha az bulaşıcı, daha hafif semptomlara neden olan ve daha az ölümcül hastalığa yol açan bir çeşit akraba virüsü.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) verileri, bu virüsün ilk Orta ve Batı Afrika’daki tropik yağmur ormanlarında ortaya çıktığını ortaya koyuyor.

Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı’na (UKHSA) göre, maymun çiçeği insanlar arasında kolayca yayılmayan nadir bir viral enfeksiyon.

DSÖ, bulaşmanın, enfekte hayvanların kan, vücut sıvıları veya deri veya mukoza lezyonları ile doğrudan temas yoluyla gerçekleşebileceği görüşünde.

İlk nerede görüldü?

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’ne (CDC) göre, hastalık 1958’de maymun kolonilerinde keşfedildi. İnsana bulaşan ilk vaka 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde (DRC) rapor edildi.

O tarihten bu yana Benin, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Fildişi Sahili, Liberya, Nijerya, Kongo Cumhuriyeti, Sierra Leone ve Güney Sudan’ın da içinde bulunduğu 11 Afrika ülkesinde bu virüs görüldü.

CDC’ye göre, Afrika dışında bildirilen ilk maymun çiçeği salgını, 2003 yılında ABD’de enfekte bir memeli hayvanın ithalatı sonucu ortaya çıktı.

Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) verilerine göre, 2018 ve 2019’da, tümü Nijerya’da yolculuk yapmış ikisi Britanya, biri İsrail’den ve biri Singapur’dan yolcuya maymun çiçeği teşhisi kondu.

Belirtileri ne?

Ateş, döküntü, şiddetli baş ağrısı, sırt ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve şişmiş lenf düğümleri, maymun çiçeği ile ilişkili en yaygın belirtiler olarak biliniyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, maymun çiçeği olan hastalarda ateşin başlamasından sonraki 1 ila 3 gün içinde deri döküntüleri görülüyor. Döküntüler daha çok yüzde yoğunlaşırken, yüze ilave olarak, avuç içi ve ayak tabanları, ağız mukozasını, cinsel organları da etkiliyor.

Maymun çiçeğinin kuluçka süresi genellikle 6 ila 13 gün olarak bilinse de DSÖ’ye göre bu süre 5 ila 21 gün arasında değişebiliyor.

Tedavisi var mı?

DSÖ’ye göre, şu anda maymun çiçeği için önerilen özel bir tedavi yok.

Çiçek hastalığına karşı aşılamanın hastalığı önlemede yaklaşık yüzde 85 oranında etkili olduğu tespit edildi. Bu nedenle, ciddi semptomları önlemek için çiçek aşısı yapılmasını öneriliyor.

Maymun çiçeği virüsünün doğal konağı kemirgenlerin yanı sıra ip sincapları, ağaç sincapları, primatlar.

Maymun çiçeği virüsü taşıyan kişilerin çoğu hastalığı hafif atlatıyor. 2003 yılında ABD’de yaşanan yayılmada, 47 kişi hayatını kaybetmişti.

Nasıl bulaşıyor?

Maymun çiçeğinin doğal nedeni henüz tespit edilmedi, ancak kemirgenler en olası kaynak olmasına rağmen, enfekte hayvanlardan az pişmiş et ve diğer hayvansal ürünleri yemenin olası bir risk faktörü olacağı tahmin ediliyor.

DSÖ, bulaşmanın, enfekte hayvanların kan, vücut sıvıları veya deri veya mukoza lezyonları ile doğrudan temas yoluyla gerçekleşebileceği görüşünde.

Dünya Sağlık Örgütü yetkilisi Dr. İbrahim Soce Fall, virüsün endemik olduğu ülkelerde dahi henüz nasıl bulaştığının tam olarak anlaşılamadığını, bulaşma dinamikleri açısından hâlen birçok bilinmez olduğunu açıkladı.

Maymun çiçeği virüsü taşıyan kişilerin çoğu hastalığı hafif atlatsa bile DSÖ’ye göre, bu virüsten ölüm oranı yüzde 11 civarında. Çocuklar ve gençlerde ölüm oranı daha fazla olabiliyor.

Paylaşın

Sağlık Bakanlığı’ndan ‘Maymun Çiçeği Hastalığı’ Açıklaması

Ateş, döküntü, şiddetli baş ağrısı, sırt ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve şişmiş lenf düğümleri gibi belirtileri olan Maymun Çiçeği Virüsü Avrupa’nın ardından ABD’de de etkisini gösterdi. Virüsün kısa sürede bu kadar hızlı yayılması endişe yarattı.

Haber Merkezi / Maymun çiçeği hastalığına ilişkin Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nden açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada, şöyle denildi:

Monkeypox, kemirgenler ve primatlar gibi vahşi hayvanlardan kaynaklanan ve bazen insanlara bulaşan zoonotik bir hastalıktır. Ortopoksvirüs ailesine ait olan maymun çiçeği virüsünden kaynaklanır. İnsan vakalarının çoğu, hastalığın endemik olduğu Orta ve Batı Afrika’da görülmüştür. Monkeypox, temas ve solunan büyük damlacıklar yoluyla damlacık maruziyeti ile bulaşabilir.

Hastalık genellikle kendi kendini sınırlar ve semptomlar genellikle 14 ila 21 gün içinde kendiliğinden düzelir. Monkeypox hastalığı ile ilgili gelişmeler DSÖ, Avrupa Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (ECDC) bildirimleri ve Uluslararası Sağlık Tüzüğü (2005) çerçevesinde diğer ülkelerin uluslararası odak noktaları ile bilgi alışverişinde bulunularak Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar ve Erken Uyarı Dairesi Başkanlığımız tarafından yakından takip edilmektedir. Ülkemizde bugüne kadar vaka görülmemiştir.

Maymun çiçeği hastalığı nedir?

Maymun çiçeği, 1980’li yıllarda tamamen ortadan kalkan çiçek hastalığının daha az bulaşıcı, daha hafif semptomlara neden olan ve daha az ölümcül hastalığa yol açan bir çeşit akraba virüsü.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) verileri, bu virüsün ilk Orta ve Batı Afrika’daki tropik yağmur ormanlarında ortaya çıktığını ortaya koyuyor.

Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı’na (UKHSA) göre, maymun çiçeği insanlar arasında kolayca yayılmayan nadir bir viral enfeksiyon.

DSÖ, bulaşmanın, enfekte hayvanların kan, vücut sıvıları veya deri veya mukoza lezyonları ile doğrudan temas yoluyla gerçekleşebileceği görüşünde.

İlk nerede görüldü?

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’ne (CDC) göre, hastalık 1958’de maymun kolonilerinde keşfedildi. İnsana bulaşan ilk vaka 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde (DRC) rapor edildi.

O tarihten bu yana Benin, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Fildişi Sahili, Liberya, Nijerya, Kongo Cumhuriyeti, Sierra Leone ve Güney Sudan’ın da içinde bulunduğu 11 Afrika ülkesinde bu virüs görüldü.

CDC’ye göre, Afrika dışında bildirilen ilk maymun çiçeği salgını, 2003 yılında ABD’de enfekte bir memeli hayvanın ithalatı sonucu ortaya çıktı.

Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) verilerine göre, 2018 ve 2019’da, tümü Nijerya’da yolculuk yapmış ikisi Britanya, biri İsrail’den ve biri Singapur’dan yolcuya maymun çiçeği teşhisi kondu.

Belirtileri ne?

Ateş, döküntü, şiddetli baş ağrısı, sırt ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve şişmiş lenf düğümleri, maymun çiçeği ile ilişkili en yaygın belirtiler olarak biliniyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, maymun çiçeği olan hastalarda ateşin başlamasından sonraki 1 ila 3 gün içinde deri döküntüleri görülüyor. Döküntüler daha çok yüzde yoğunlaşırken, yüze ilave olarak, avuç içi ve ayak tabanları, ağız mukozasını, cinsel organları da etkiliyor.

Maymun çiçeğinin kuluçka süresi genellikle 6 ila 13 gün olarak bilinse de DSÖ’ye göre bu süre 5 ila 21 gün arasında değişebiliyor.

Tedavisi var mı?

DSÖ’ye göre, şu anda maymun çiçeği için önerilen özel bir tedavi yok.

Çiçek hastalığına karşı aşılamanın hastalığı önlemede yaklaşık yüzde 85 oranında etkili olduğu tespit edildi. Bu nedenle, ciddi semptomları önlemek için çiçek aşısı yapılmasını öneriliyor.

Maymun çiçeği virüsünün doğal konağı kemirgenlerin yanı sıra ip sincapları, ağaç sincapları, primatlar.

Maymun çiçeği virüsü taşıyan kişilerin çoğu hastalığı hafif atlatıyor. 2003 yılında ABD’de yaşanan yayılmada, 47 kişi hayatını kaybetmişti.

Nasıl bulaşıyor?

Maymun çiçeğinin doğal nedeni henüz tespit edilmedi, ancak kemirgenler en olası kaynak olmasına rağmen, enfekte hayvanlardan az pişmiş et ve diğer hayvansal ürünleri yemenin olası bir risk faktörü olacağı tahmin ediliyor.

DSÖ, bulaşmanın, enfekte hayvanların kan, vücut sıvıları veya deri veya mukoza lezyonları ile doğrudan temas yoluyla gerçekleşebileceği görüşünde.

Dünya Sağlık Örgütü yetkilisi Dr. İbrahim Soce Fall, virüsün endemik olduğu ülkelerde dahi henüz nasıl bulaştığının tam olarak anlaşılamadığını, bulaşma dinamikleri açısından hâlen birçok bilinmez olduğunu açıkladı.

Maymun çiçeği virüsü taşıyan kişilerin çoğu hastalığı hafif atlatsa bile DSÖ’ye göre, bu virüsten ölüm oranı yüzde 11 civarında. Çocuklar ve gençlerde ölüm oranı daha fazla olabiliyor.

Paylaşın

Maymun Çiçeği Virüsü Yayılıyor: 11 Ülkede 80 Vaka

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesel Direktörü Hans Kluge, maymun çiçeği (monkey pox) virüsü ile ilgili dün (20 Mayıs) bir açıklama yaparak 11 ülkede yaklaşık 80 vakanın doğrulandığını duyurdu.

Buna göre, 50 vaka da doğrulanmayı bekliyor. Vaka görülen ülkeler şu şekilde: Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, Portekiz, İspanya, İsveç, İngiltere, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İsrail. Kluge’nin açıklamasının ardından Avustralya’da da vaka görüldüğü açıklandı.

Maymun çiçeğinin yeni tip koronavirüsten (Kovid 19) farklı şekilde yayıldığını ifade eden DSÖ, insanları hastalık ile ilgili olarak “ulusal sağlık yetkilileri gibi güvenilir kaynaklardan bilgi edinmeye” çağırdı.

Hans Kluge’ye göre, maymun çiçeği virüsü vakaları üç sebep dolayısıyla “tipik olmayan” vaka kategorisinde değerlendiriliyor.

“Vakaların salgının bulunduğu ülkelere seyahat ile bağlantılı olmadığını” ifade eden Kluge, vakalar Avrupa ve ötesine yayıldığından virüsün bir süredir yayıldığı ihtimali üzerinde durduklarını söyledi.

Vakaları “atipik” kılan üçüncü bir nokta ise “vakaların çoğunun hafif semptomlar gösteriyor olması.”

Maymun çiçeğinin çoğu zaman “kendi kendini sınırlandıran” bir hastalık olduğunu ve “enfekte olanların çoğunun tedavi olmadan birkaç hafta içinde iyileşeceğini” kaydeden DSÖ Avrupa Direktörü, hastalığın özellikle küçük çocuklarda, hamilelerde ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde daha ciddi seyredebileceği uyarısında bulundu.
Son 24 saat içinde maymun çiçeği vakasına rastlanan ülkeler şöyle…

İsrail

İsrail Sağlık Bakanlığı dün bir yazılı açıklama yaparak ülkede ilk maymun çiçeği virüsünün saplandığını duyurdu.

Adı açıklanmayan otuz yaşlarında bir erkekte virüs belirtilerinin ortaya çıkması üzerine hasta Tel Aviv’deki Ichilov Hastanesine nakledildi.

Açıklamada hastanın, “ülke dışında maymun çiçeği bulaşmış başka bir kişiyle temasta bulunduğu, sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

Belçika

Belçika Sağlık Bakanı Frank Vandenbroucke, ülkedeki maymun çiçeği vakalarına ilişkin açıklamasında vaka sayısının üçe çıktığını duyurdu.

Antwerp Tropik Sağlık Enstitüsü dün ülkede ilk vakayı duyurmuş, kısa süre içinde ilk hastayla temaslı ikinci vakanın da teyit edileceğini bildirmişti.

Buna göre, Belçika’da maymun çiçeği virüsünün Antwerp kentinde düzenlenen Darklands isimli “fetiş festivalinden” yayıldığı belirlendi.

Kanada

Maymun çiçeği vakaları Avrupa dışında da yayılıyor.

Kanada Halk Sağlığı Ajansından dün akşam saatlerinde yapılan açıklamada, ülkenin Quebec eyaletinde iki kişide maymun çiçeği virüsü saptandığı, 20 şüpheli vaka üzerinde de çalışıldığı bildirildi.

Ajans, özetle şu açıklamayı yaptı:

“Bunlar Kanada’da teyit edilen ilk iki vaka. Maymun çiçeği daha önce Kanada’da hiç görülmedi. Son uluslararası vakalarda da bireylerin maymun çiçeği virüsüne nasıl maruz kaldığı henüz belli değil.

Maymun çiçeğinin kişiden kişiye yayılması nadirdir. Bununla birlikte insanlar arasında vücut sıvıları, solunum damlacıkları, maymun çiçeği yaraları ile doğrudan temas, daha önce giyilen giysiler, yatak takımları veya ortak eşyaların paylaşılması gibi enfekte bir kişiyle yakın temas sonucu yayılabilir.

İnsanlar, yakın temas yoluyla bulaşan diğer birçok hastalıkta olduğu gibi, fiziksel mesafeyi koruyarak, maskeleme dahil sık el ve solunum hijyeni sağlayarak risklerini azaltabilirler.

Maymun çiçeğinin semptomları tipik olarak ateş, baş ağrısı, kas ağrıları, yorgunluk ve şişmiş lenf düğümleridir. Bu semptomların gelişmesinden birkaç gün sonra ortaya deri döküntüleri çıkabilir.”

Almanya ve Avustralya

Almanya’da ilk maymun çiçeği vakası ise ülkenin güneyindeki Bavyera eyaletinde tespit edildi. Alman Ordusunun Münih’teki Mikrobiyoloji Enstitüsünden yapılan açıklamada, 19 Mayıs’ta Almanya’da ilk kez bir kişide maymun çiçeği virüsünün kesin olarak tespit edildiği belirtildi.

Avrupa’da ve ABD’de yayılan maymun çiçeği virüsünün Avustralya’daki ilk vakası ise Victoria eyaletinde tespit edildi.

Eyaletin Sağlık Bakanlığının açıklamasında, 30 yaşındaki kişinin 16 Mayıs’ta Melbourne’e dönmeden önce hafif semptomlar geçirdiği ve tıbbi yardım istediği bildirildi. Hasta, testinin pozitif çıkması üzerine izole edildi.

Paylaşın

Dünya Sağlık Örgütü’nden Acil Maymun Çiçeği Toplantısı

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Batı ve Orta Afrika’da rastlanan maymun çiçeği virüsü enfeksiyonunun Avrupa’daki doğrulanmış ya da şüpheli vaka sayısının 100’ü aşması üzerine acil toplanma kararı aldı.

Maymun çiçeği vakaları Avrupa’da Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, Portekiz, İspanya, İsveç ve İngiltere’yle Amerika, Kanada ve Avustralya’da görüldü.

İlk kez maymunlarda tespit edilen maymun çiçeği virüsü, yakın temasla bulaşıyor. Ancak Afrika kıtası dışına daha önce çok nadiren çıkan virüsün yayılması, kaygı yaratıyor.

Ancak uzmanlar, maymun çiçeği salgınının Kovid 19 benzeri bir pandemiye dönüşmesini beklemiyor çünkü maymun çiçeği virüsü, Kovid 19’a neden olan Koronavirüsü kadar kolay yayılmıyor.

Genellikle hafif atlatılan virütik bir hastalık olan maymun çiçeği, genellikle yüksek ateşe ve deri üzerinde kabarıklıklara yol açıyor.

Almanya’da silahlı kuvvetlerin sağlık hizmetlerinden yapılan açıklamada “İngiltere, İspanya ve Portekiz’de doğrulanan vakalarla birlikte maymun çiçeğinin Avrupa’da görülen en büyük ve yaygın salgını yaşanıyor” denildi. Ülkede ilk vaka Cuma günü tespit edildi.

WHO bünyesinde bulunan ve küresel sağlığa yönelik tehdit oluşturan enfeksiyon riskleri hakkında tavsiyelerde bulunan, Pandemi ve Epidemi Olasılığı İçeren Enfeksiyon Tehlikeleri Teknik Tavsiye Grubu, Cuma günü acil toplantı kararı aldı.

Bu grup, maymun çiçeğinin, WHO’nun en yüksek alarm seviyesi olarak kabul edilen ve şu anda Kovid 19 pandemisi için geçerli olan “uluslararası seviyede kaygı verici halk sağlığı acil durumu” statüsüyle tanımlanmasından sorumlu olan kurum değil.

Toplum içinde bulaşma

Alman Robert Koch Enstitüsü’nden Fabian Leendertz, maymun çiçeği salgınını epidemi olarak nitelendirdi.

Ancak Leendertz, “Bu epideminin uzun sürme olasılığı çok düşük. Vakalar, temaslı takibi sayesinde tecrit edildi. Gerektiği takdirde kullanılabilecek ilaçlar ve etkili aşılar var” dedi.

Ancak WHO’nun Avrupa şubesi başkanı, insanların yaklaşan yaz aylarında parti ve festival gibi etkinlikler için daha sık biraraya gelmesinin enfeksiyon vakalarının yayılmasını hızlandırmasından korkuyor.

Maymun çiçeği virüsünün aşısı yok. Ancak WHO’ya göre veriler, çiçek hastalığının kökünü kurutmak için kullanılan aşıların maymun çiçeğine karşı da yüzde 85 oranında etkili olduğunu gösteriyor.

İngiliz yetkililer, Perşembe günü yaptıkları açıklamada, bazı sağlık çalışanlarına ve maymun çiçeğine maruz kalmış olabilecek kişilere, çiçek aşısı olmaları önerisinde bulunduklarını bildirdi.

1970 yılından bu yana 11 Afrika ülkesinde maymun çiçeği vakaları tespit edildi. Nijerya’da 2017’den sonra büyük bir salgın oldu. Ülkede şimdiye kadarsa 46 şüpheli vaka tespit edildi. Bunların 15’i doğrulandı.

Avrupa’daki ilk vakaysa 7 Mayıs’ta, Nijerya’dan İngiltere’ye dönen bir yolcuda tespit edildi.

Oxford Üniversitesi’nden bir akademisyene göre, 7 Mayıs’tan bu yana Afrika kıtası dışında, 100’den fazla maymun çiçeği vakası tespit edildi.

Vakaların çoğu, Afrika kıtasına seyahatle ilişkili değil. Bu nedenle bu salgının nedeni netlik kazanmadı. Sağlık yetkilileri, toplum içinde bulaşma olasılığının bulunduğunu söylüyor.

Cinsel sağlık klinikleri

WHO, ilk vakaların üç sebep yüzünden sıradışı olduğunu kaydediyor. Bunlardan ilki, bir vaka dışında diğer tüm vakaların maymun çiçeğinin endemik olduğu bölgelere yapılan seyahatle bağlantılı olmaması; ikincisi, cinsel sağlık hizmeti veren kliniklerin vakaları tespit etmesi ve vakaların büyük çoğunluğunun hemcinsleriyle cinsel ilişkiye giren erkeklerde görülmesi; üçüncüsü, vakaların Avrupa’da ve ötesinde geniş bir coğrafi alana yayılmasının bulaşmanın bir süredir devam ettiğine işaret etmesi.

İngiltere Sağlık Güvenliği Dairesi, İngiltere’de 20 vakanın doğrulandığını bildirdi. Vakaların çoğu kendilerini eşcinsel ya da biseksüel olarak tanımlayan ya da hemcinsleriyle cinsel ilişkiye giren erkekler arasında tespit edildi.

Portekiz’de tespit edilen 14 vakanın hepsi, 20 ila 40 yaş arasında olan, kendilerini eşcinsel ya da biseksüel olarak tanımlayan ya da hemcinsleriyle cinsel ilişkiye giren ve cinsel sağlık kliniklerine başvuran erkekler.

İspanya’daki sağlık yetkilileriyse Cuma günü çoğu Madrid ve civarında, 23 yeni vakanın saptandığını açıkladı. Vakaların bir saunayla bağlantılı olduğu tespit edildi.

İtalya’nın Lazio bölgesinden sağlık yetkilisi Alessio D’Amato, hastalığın cinsel yolla bulaşan bir hastalık haline dönüştüğünü söylemek için çok erken olduğunu kaydetti. İtalya’da şimdiye kadar üç vaka ortaya çıktı.

Londra’daki Kings College’dan viroloji profesörü Stuart Neil, cinsel temasın, yakın temas olduğunu söylüyor.

Profesör Neil, “Maymun çiçeğinin cinsel yolla bulaştığı fikri biraz abartılı” diyor. Vakalar arasında bağlantı olup olmadığını anlamak için farklı vakalardan alınan virüslerin haritasının çıkarıldığını bildiren WHO’nun kısa süre içinde konuya ilişkin verileri güncellemesi bekleniyor.

Paylaşın

Beş Soruda Maymun Çiçeği Virüsü

Avrupalı ve Amerikalı sağlık yetkilileri, son günlerde maymun çiçeği virüsü vakaları tespit etti. Vakaların çoğu genç erkeklerde belirlendi. Afrika dışında nadiren rastlanan virüsün neden olduğu hastalığın Avrupa ve ABD’de de ortaya çıkması şaşkınlık yarattı.

Dünya genelinde sağlık yetkilileri, daha fazla vakanın ortaya çıkıp çıkmayacağını dikkatle takip ediyor. Bunun nedeni, hastalığın ilk kez Afrika’ya seyahat etmemiş kişiler arasında yayılıyor olması. Ancak uzmanlar, hastalık riskinin genel nüfus açısından düşük olduğunun altını çiziyor.
Maymun çiçeği nedir?

Maymun çiçeği, kemirgenler ve primatlar gibi vahşi hayvanlarda ortaya çıkan ve bazen insanlara da geçebilen bir virüs. Hastalık insanlarda çoğunlukla, virüsün endemik olduğu Orta ve Batı Afrika’da görülüyor.

Maymun çiçeğinin yol açtığı hastalığı uzmanlar ilk kez 1958 yılında tanımlanmıştı. O dönemde deneylerde kullanılan maymunlar arasında çiçek benzeri iki salgın ortaya çıkmıştı. Hastalığa bu nedenle maymun çiçeği adı konmuştu. Maymun çiçeğinin insanlarda rastlanan ilk vakası, 1970 yılında Kongo’nun ücra bir bölgesinde 9 yaşındaki bir erkek çocuğuydu.

Hastalığın belirtileri neler, tedavisi nasıl?

Maymun çiçeği, çiçek hastalığına yol açan virüsle aynı aileden olsa da belirtileri daha hafif seyrediyor.

Hastaların çoğunda sadece ateş, vücut ağrıları, titreme ve yorgunluk şikayetleri ortaya çıkıyor. Hastalığı daha ağır geçirenlerin yüzünde ve ellerinde döküntü ve lezyonlar ortaya çıkabiliyor ve bunlar, vücudun başka yerlerine de yayılabiliyor.

Kuluçka dönemi beş gün ila üç hafta sürebiliyor. Çoğu hasta, hastanede tedavi altına alınmaya gerek kalmadan, iki ile dört hafta içinde iyileşiyor.

Yüzde 10 oranında ölüme neden olabilen maymun çiçeği hastalığı, çocuklarda daha ağır seyredebiliyor.

Virüse maruz kalanlara genellikle çiçek aşısı yapılıyor. Çiçek aşısının maymun çiçeğine karşı da etkili olduğu görülüyor. Hastalığa karşı antiviral ilaçlar geliştiriliyor.

Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi, dün yaptığı açıklamada, tüm şüpheli vakaların tecrit edilmesi ve yüksek risk grubundaki temaslılara çiçek aşısı yapılmasını tavsiye etti.

Yılda ortalama vaka sayısı kaç?

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) her yıl 10’dan fazla Afrika ülkesinde binlerce maymun çiçeği enfeksiyonu görüldüğünü bildiriyor. Bu vakaların çoğu Kongo ve Nijerya’da ortaya çıkıyor. Kongo’da yılda 6 bin, Nijerya’daysa yılda 3 bin vaka tespit ediliyor.

Uzmanlar, düzensiz sağlık tarama sistemleri nedeniyle çok sayıda vakanın kayda geçmediğini söylüyor.

Münferit vakalara Afrika dışında zaman zaman Amerika ve İngiltere’de rastlanıyor. Ancak maymun çiçeği vakaları genellikle Afrika’ya seyahat ya da hastalığın yaygın olduğu bölgelerde hayvanlarla yakın temasa bağlı olarak ortaya çıkıyor.

2003 yılında Amerika’da altı eyalette 47 kişide doğrulanmış ya da şüpheli maymun çiçeği vakası ortaya çıkmıştı. Bu kişilerin virüsü Gana’dan ithal edilen küçük memeli hayvanlara yakın bir yerde barındırılan ve evcil bir kemirgen türü olan çayır köpeklerinden kaptığı belirlenmişti.

Son vakalar neden farklı?

İlk kez Afrika’ya seyahat etmemiş olan kişiler arasında maymun çiçeği vakalarının yayıldığı gözlemleniyor. Vakaların çoğu, eşcinsel ilişkiye giren erkeklerde görülüyor.

Avrupa’da İngiltere, İtalya, Portekiz, İspanya ve İsveç’te maymun çiçeği vakaları rapor edildi.

İngiltere Sağlık Güvenliği Dairesi, tüm vakaların birbiriyle bağlantılı olmadığını, bu durumun, birkaç farklı bulaşma zincirinin olduğu anlamına geldiğini bildirdi. Portekiz’deki vakalar, hastaların cinsel organları üzerindeki yaralar nedeniyle başvurdukları sağlık kliniklerinde tespit edildi.

ABD’de ise yetkililer 18 Mayıs’ta, kısa süre önce Kanada’ya seyahat etmiş bir erkekte maymun çiçeği vakası tespit etti. Kanada Halk Sağlığı Dairesi de Amerika’daki bu pozitif vakaya bağlı iki vaka doğruladı. Kanada’nın Quebec eyaletindeki sağlık yetkilileri, Montreal’de 17 şüpheli vaka olduğunu kaydetmişti.

Virüs cinsel ilişkiyle mi bulaşıyor?

Bu olasılık var ancak henüz netlik kazanmış değil. Maymun çiçeğinin cinsel ilişkiyle bulaştığına dair daha önce kayda geçen vaka bulunmuyor. Ancak virüs, enfeksiyonlu kişilerle yakın temasla, beden sıvıları yoluyla ve bu sıvıların bulaştığı kıyafet, yorgan ya da çarşaf gibi eşyalarla temasla yayılabiliyor.

Londra’daki Imperial üniversitesinden virolog Michael Skinner, İngiltere’deki erkeklere maymun çiçeğinin nasıl bulaştığını tespit etmenin henüz erken olduğunu söylüyor.

Skinner, “Cinsel ilişki, doğası gereği yakın temas gerektiriyor. Bu da kişinin cinsel yönelimi ne olursa olsun, bulaşma yolundan bağımsız olarak, bulaşma olasılığını yükseltiyor” diyor.

Londra Üniversitesi Akademisi’nden François Balloux da cinsel ilişkinin maymun çiçeği hastalığını bulaştırmak için gereken yakın teması sağladığı görüşünde. Balloux, İngiltere’deki vakaların, “virüste kısa süre önce herhangi bir değişiklik olduğu anlamına gelmediğini” söyledi.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

Maymun Çiçeği Virüsü Bir Ülkede Daha Görüldü

Ateş, döküntü, şiddetli baş ağrısı, sırt ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve şişmiş lenf düğümleri gibi belirtileri olan Maymun Çiçeği Virüsü İngiltere, İspanya, Portekiz, İtalya, İsveç, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra Belçika’da da ortaya çıktı.

Ülkenin ikinci büyük kenti Anvers’te örnekleri alınan bir kişinin Hollanda’daki laboratuvar testleri, maymun çiçeği virüsüne yakalandığını ortaya koydu.

Anvers Tropikal Tıp Enstitüsü’nden Isabel Brosius, kamu yayıncısı VRT’ye yaptığı açıklamada, Afrika kökenli maymun çiçeği virüsünün ilk kez Belçika’da da saptandığını söyledi.

Anvers’te enstitüye başvuran bir kişiden alınan örnekler Hollanda’daki bir araştırma laboratuvarına gönderildi. Yapılan araştırmalarda, bu kişinin maymun çiçeği virüsüne yakalandığı saptandı.

Brosius, virüsün geniş bir yayılma şansının çok düşük olduğunu ancak yine de durumu yakından izlediklerini belirtti.

Belçikalı hastanın karantina altına alınması istendi. Maymun çiçeği virüsüne yakalanan kişinin eşinde de benzer belirtiler tespit edildi.

Belçikalı uzmanlar, ortak bir eylem planı saptamak için bugün bir araya gelecekler. Bakım ve Sağlık Ajansı’ndan Joris Monens, maymun çiçeği virüsünün toplumda yayılması konusunda henüz endişelenecek bir durum olmadığını belirterek “Hastalık yalnızca yakın temas yoluyla bulaşıyor, kısa süreli temas yoluyla değil ama yine de dikkatli olmalıyız” dedi.

Maymun çiçeği hastalığı nedir?

Maymun çiçeği, 1980’li yıllarda tamamen ortadan kalkan çiçek hastalığının daha az bulaşıcı, daha hafif semptomlara neden olan ve daha az ölümcül hastalığa yol açan bir çeşit akraba virüsü.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) verileri, bu virüsün ilk Orta ve Batı Afrika’daki tropik yağmur ormanlarında ortaya çıktığını ortaya koyuyor.

Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı’na (UKHSA) göre, maymun çiçeği insanlar arasında kolayca yayılmayan nadir bir viral enfeksiyon.

DSÖ, bulaşmanın, enfekte hayvanların kan, vücut sıvıları veya deri veya mukoza lezyonları ile doğrudan temas yoluyla gerçekleşebileceği görüşünde.

İlk nerede görüldü?

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’ne (CDC) göre, hastalık 1958’de maymun kolonilerinde keşfedildi. İnsana bulaşan ilk vaka 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde (DRC) rapor edildi.

O tarihten bu yana Benin, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Fildişi Sahili, Liberya, Nijerya, Kongo Cumhuriyeti, Sierra Leone ve Güney Sudan’ın da içinde bulunduğu 11 Afrika ülkesinde bu virüs görüldü.

CDC’ye göre, Afrika dışında bildirilen ilk maymun çiçeği salgını, 2003 yılında ABD’de enfekte bir memeli hayvanın ithalatı sonucu ortaya çıktı.

Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) verilerine göre, 2018 ve 2019’da, tümü Nijerya’da yolculuk yapmış ikisi Britanya, biri İsrail’den ve biri Singapur’dan yolcuya maymun çiçeği teşhisi kondu.

Belirtileri ne?

Ateş, döküntü, şiddetli baş ağrısı, sırt ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve şişmiş lenf düğümleri, maymun çiçeği ile ilişkili en yaygın belirtiler olarak biliniyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, maymun çiçeği olan hastalarda ateşin başlamasından sonraki 1 ila 3 gün içinde deri döküntüleri görülüyor. Döküntüler daha çok yüzde yoğunlaşırken, yüze ilave olarak, avuç içi ve ayak tabanları, ağız mukozasını, cinsel organları da etkiliyor.

Maymun çiçeğinin kuluçka süresi genellikle 6 ila 13 gün olarak bilinse de DSÖ’ye göre bu süre 5 ila 21 gün arasında değişebiliyor.

Tedavisi var mı?

DSÖ’ye göre, şu anda maymun çiçeği için önerilen özel bir tedavi yok.

Çiçek hastalığına karşı aşılamanın hastalığı önlemede yaklaşık yüzde 85 oranında etkili olduğu tespit edildi. Bu nedenle, ciddi semptomları önlemek için çiçek aşısı yapılmasını öneriliyor.

Maymun çiçeği virüsünün doğal konağı kemirgenlerin yanı sıra ip sincapları, ağaç sincapları, primatlar.

Maymun çiçeği virüsü taşıyan kişilerin çoğu hastalığı hafif atlatıyor. 2003 yılında ABD’de yaşanan yayılmada, 47 kişi hayatını kaybetmişti.

Nasıl bulaşıyor?

Maymun çiçeğinin doğal nedeni henüz tespit edilmedi, ancak kemirgenler en olası kaynak olmasına rağmen, enfekte hayvanlardan az pişmiş et ve diğer hayvansal ürünleri yemenin olası bir risk faktörü olacağı tahmin ediliyor.

DSÖ, bulaşmanın, enfekte hayvanların kan, vücut sıvıları veya deri veya mukoza lezyonları ile doğrudan temas yoluyla gerçekleşebileceği görüşünde.

Dünya Sağlık Örgütü yetkilisi Dr. İbrahim Soce Fall, virüsün endemik olduğu ülkelerde dahi henüz nasıl bulaştığının tam olarak anlaşılamadığını, bulaşma dinamikleri açısından hâlen birçok bilinmez olduğunu açıkladı.

Maymun çiçeği virüsü taşıyan kişilerin çoğu hastalığı hafif atlatsa bile DSÖ’ye göre, bu virüsten ölüm oranı yüzde 11 civarında. Çocuklar ve gençlerde ölüm oranı daha fazla olabiliyor.

Paylaşın