Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Genelkurmay Başkanı Mark Milley, Rusya ve Çin’in mevcut dünya düzenini değiştirmek için uğraştıklarını söyledi. Milley ayrıca bu iki ülke nedeniyle büyük uluslararası çatışmalarda bir artış olabileceği konusunda uyarıda bulundu.
ABD Temsilciler Meclisi’ndeki Silahlı Kuvvetler Komitesi’nde konuşan ABD Genelkurmay Başkanı Milley, “Şu anda her ikisi de önemli askeri yeteneklere sahip olan ve mevcut dünya düzeninin kurallarını temelden değiştirmeyi amaçlayan iki dünya gücüyle, Çin ve Rusya ile uğraşıyoruz” diye konuştu. Dünyanın giderek daha istikrarsız bir hale geldiğini ifade eden Milley, “Büyük güçler arasında ciddi uluslararası çatışmaların potansiyeli azalmak yerine artıyor” dedi.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali konusunda görüşlerini ifade eden Milley, bu savaşı 42 yıllık askeri kariyeri boyunca “barış ve güvenliğe yönelik Avrupa’da, belki de tüm dünyada en büyük tehdit” olarak nitelendirdi. Milley bu işgalin küresel barış ve istikrarı baltaladığını söyledi.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle ABD’nin Kiev’e daha fazla nasıl yardım edebileceği ve özellikle Rusya karşısında endişe yaşayan NATO partnerleri için Avrupa’da güvenliği ne şekilde artırabileceği konusunda soruları da yanıtlayan Milley, Doğu Avrupa’ya daha fazla birlik gönderilmesi gerektiğini, ancak bir bölgeye kalıcı birlikler konuşlandırmak yerine askerlerin ihtiyaca göre rotasyonla yerlerinin değiştirilmesinin uygun olacağını söyledi.
Çin’den Rusya ile diyalog çağrısı
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali konusunda Çin’den de bir açıklama geldi. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarını kınamayan ve ABD öncülüğündeki Batılı devletlerin Rusya’ya yönelik yaptırımlarını eleştirerek bu yaptırımlara katılmayan Çin, Ukrayna’daki savaş konusunda Batılı ülkelere Rusya ile diyalog çağrısında bulundu.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde konuşan Çin’in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun, ABD, NATO ve Avrupa Birliği’ne Rusya ile kapsamlı diyalog kurmaları yönünde çağrıda bulundu. Büyükelçi ayrıca Batılı ülkelerin Rusya’ya uyguladığı yaptırımların Ukrayna’daki krizi çözme konusunda etkili olmadığını, bunun yerine savaşın ekonomik etkilerini daha da artırdığını söyledi.
ABD geçen yıl dış politikayla ilgili strateji belgesinde Çin’i hasım olarak ilan ederken, İngiltere de benzer bir strateji belgesinde Çin’in iddiasını artırması nedeniyle Pekin’e karşı dengeli bir yaklaşım benimseyeceklerini ifade etmişti.
Bu kapsamda hem ABD hem İngiltere Asya-Pasifik’teki ilişkilere daha fazla öncelik verileceğini belirterek Eylül 2021’de Avustralya ile bu ülkenin nükleer denizaltılarla donatılmasını da içeren AUKUS ittifakını kurmuşlar, bu durum Çin ile Rusya’nın tepkisine neden olmuştu. ABD, Çin’in Asya-Pasifik’te giderek artan askeri iddiasından, Çin de ABD ve müttefiklerinin bölgedeki nüfuz çabalarından endişe duyuyor.
AUKUS’dan yeni iş birliği alanı: Hipersonik füze
Salı günü bir açıklama yapan AUKUS ittifakı, Avustralya için konvansiyonel silahlı, nükleer güç ile çalışan denizaltı programının ilerleyişinden memnun olduklarını, bunun yanı sıra hipersonik füze yapımı için de birlikte çalışacaklarını belirtti.
ABD Başkanı Joe Biden, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Avustralya Başbakanı Scott Morrison’ın Salı günü yaptıkları görüşme sonrasında üç lider tarafından yayınlanan ortak açıklamada, “hipersonik füzeler, hipersonik füzelere karşı savunma sistemleri ve elektronik harp yetenekleri konusunda yeni üçlü işbirliğine başlanacağı, ayrıca liderlerin bilgi paylaşımını genişletmeye ve savunma yenilikleri konusundaki işbirliğini derinleştirmeye kararlı oldukları” aktarıldı.
Sesten beş kat daha hızlı giden hipersonik füzeleri geliştirme konusunda hem ABD hem Çin hem de Rusya istekli. ABD Genelkurmay Başkanı Milley geçen Ekim ayında yaptığı açıklamada Çin’in hipersonik silah sistemini test ettiğini söyleyerek, bu durumu “çok endişe verici” olarak nitelendirmişti. Rusya da Ukrayna’da bazı hedefleri vururken hipersonik füze kullandıklarını açıklamıştı.