Mardin: Dunaysır (Koçhisar) Ulucami

Dunaysır (Koçhisar) Ulucami; Mardin’in Kızıltepe İlçesi, Yenimahalle Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Kitâbesine göre Mardin Artukluları’ndan Yavlak (Yoluk) Arslan (1184-1200) tarafından yaptırılmaya başlanmış, onun ölümü üzerine kardeşi Ebü’l-Feth Artuk Arslan tarafından 601 (1204-1205) yılında tamamlanmıştır.

XIX. yüzyılda yeni yerleşim merkezi Koçhisar’ın uzağında kaldığından terkedilmiş, zamanla duvar taşları sökülerek yakındaki köylere götürülmüş, XX. yüzyıla harabe halinde gelmiştir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 1967-1976 yıllarında tamir ettirdiği harim kısmı büyük ölçüde kurtarılmış, ancak avlu etrafındaki yapılarla kazı sırasında ortaya çıkarılan minarelerin kaideleri temel seviyesinde bırakılmıştır.

Paylaşın

Mardin: Abdüllatif (Latifiye) Camii

Abdüllatif (Latifiye) Camii; Mardin’in Artuklu İlçesi, Ulu Camii Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Cumhuriyet Alanı’nın güneyindedir. 1371’de Artuklu sultanlarından Melik Salih ve Melik Muzaffer zamanında görev almış Abdüllatif bin Abdullah tarafından, minaresi Mısır Valisi Muhammed Ziya  Tayyar Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Günümüzdeki minare ise 1845’te Musul Valisi Gürcü Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Mardin ‘deki son Artuklu eserlerinden olan, enine dikdörtgen planlı ve mihrab önü kubbeli yapının portalı iyi korunmuştur. İki renkli taşlardan üç dilimli kemerli portalde, geometrik motifler örgülü ve yıldızlı bezemeler dikkati çeker. Caminin giriş kapıları, geç dönem Selçuklu ahşap işçiliğinin özgün örneklerinden olan minber ve mahfili görülmeye değer özelliktedir.

Paylaşın

Mardin: Zeynel Abidin Camii ve Türbesi

Zeynel Abidin Camii ve Türbesi; Mardin’in Nusaybin İlçesi, Mor Yakup Mahallesi, Zeynel Abidin Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Zeynelabidin Camii külliyesiyle ilgili Müze arşivinde yapılan incelemede, Camiinin 1991 yılında külltür varlığı olarak tescil edilerek koruma altına alındığı anlaşılmıştır. Zeynelabidin Camii Külliyesi: Cami, minare, iki türbe: Zeynelabidin ve onun kız kardeşi Sitti Zeynep Türbeleri, Şadırvan, Medrese odaları (günümüzde, Kız öğrenci Kuran Kursu),Mezarlık alanı ve yeni abdesthane yapılarından müteşekkildir.

Türbe üzerindeki kitabeye göre yapı hicri altıncı yüzyıl- miladi 12. yüzyılda yapılmıştır. Külliye yapı olarak bahçeli açık avlulunun içerisinde şekillenmiş olup; genel olarak L plan şemasında kesme taş malzemeyle inşa edilmiştir. Avlunun doğu kısmındaki minare 1956 yılında yapılmıştır. Kuzeyden giriş yapılan, Cami harim mekânı kare planda olup kalınpayelerle destekli çapraz tonozla örtülmüştür.

Caminin mermer mihrap ve minberi yeni yapıdır. Yapı sonraki dönemlerde onarılmış ve bu onarımlarla revaklı son cemaat mekânının üzerinde bayan ibadet mahfili eklenmiştir. Cami ibadet mekânının güney batı köşesinde taş basamakla inilen ve kubbe ile örtülü kare planlı mekânda: Hazreti Muhammedin (s.a.v) ehli beytinden hazreti Hüseyin’e 13. Kuşaktan torun olan Molla Zeynelabidin Türbesi yer almakta olup; türbenin batı bitişiğinde ise Zeynelabidirıin kız kardeşi: Seyyidete Sitti Zeynep Türbesi mevcuttur.

Söz konusu mezarlar kubbe ile örtülü sanduka tipli olup; üzerleri Arapça ayet yazılı yeşil örtüyle kaplanmıştır. Türbe kapısı üzerindeki Arapça kitabede yapının hicri 553 yılında inşa edildiği yazılıdır. Bu hicri yıl, miladi 1159 yılına denk gelmektedir; böylece Külliye yapısı miladi 12. Yüzyıla tarihlenmektedir. Ayrıca Sitti Zeynep türbesinin cephesindeki başka bir onarım kitabesinde miladi: 1821 tarihi okunmaktadır.

Külliyenin batı kısmı eskiden medrese iken günümüzde Kız Kuran Kursu ve Türbe ziyaret mekânlarındarı müteşekkildir, bu bölümlerin batısında ise yeni abdest mekanları mevcuttur. Avlunun kuzey kesimi bahçe ile çevrelenmiştir. Avlunun batı köşesinde abdest şadırvanı yer almaktadır. Caminin doğu ve güney cephelerinde büyük mezarlık alanı mevcut olup; doğu bitişiğindeki süslemeli (sarıklı) taş sanduka tipli mezarlar Tayyi aşireti şeyhlerine ait olup; 19. yüzyıl geç Osmanlı dönemine tarihlenmektedir. Diğer mezarlar ise günümüze aittir.

Ayrıca Müze arşivinde bu mezarlıkla ilgili herhangi bir tescil kaydı bulunmamaktadır. Zeynelabidin Camii Külliyesinin doğu avlu cephesi bitişiğinde ise miladi: 4.yüzyıla tarihlenen Mor Yakup Kilisesi (Manastır) yer almaktadır. Günümüzde iki yapı Cami ve Kilise arası tek avlu olarak birleştirilmiş ve kilise tarafı kazısı tamamlanmıştır. Söz konusu alan ve yapıların Bakanlığımız tarafından kültür inanç parkı olarak turizme açılması planlanmaktadır.

Paylaşın

Mardin: Eski PTT Binası (Şatana Ailesi Evi)

Eski PTT Binası (Şatana Ailesi Evi); Mardin’in Artuklu İlçesi, Medrese Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

1890 yılında Şatana ailesi tarafından Ermeni mimar Lole’ye yaptırılmış ve Mardin sivil mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan yapı, Şehidiye Camii’nin karşısında zengin ve görkemli taş işçiliğiyle dikkati çeker.

Bina 1950 yılından itibaren PTT binası olarak kullanılmıştır. Bugün bina Artuklu Üniversitesine devredilmiş olup Turizm Uygulama Oteli olarak kullanılması düşünülmektedir.

Paylaşın

Mardin Müzesi

Mardin Müzesi; Mardin’in Artuklu İlçesi, Şar Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Cumhuriyet Meydanı’nın kuzeyinde bir grup Süryani evinin arasında bulunan Müze binası, binanın doğu tarafına bitişik olan Meryem Ana Kilisesi’nin Müzeye bakan kapalı portelindeki kitabeye göre 1895 yılında Antakya Patriği İgnatios Behnam Banni tarafından Süryani Katolik Patrikhanesi olarak yaptırılmıştır.

Uzun bir süre dini amaçlı hizmet veren yapı, daha sonraları askeri garnizon, çeşitli siyasi partilerin merkezi, kooperatif binası, sağlık ocağı ve polis karakolu olarak kullanılmıştır. Bina’yı Süryani Katolik Vakfından satın alan Kültür Bakanlığı restorasyon yapmış, 2000 yılında Mardin Müzesi’ni Zinciriye Medresesi’nden alarak bu binaya taşımıştır.

Müze binası, kurulu bulunduğu alandaki arazi eğiminin ve parsel derinliğinin fazla olması nedeniyle tasarımın teraslamalar biçiminde üç kat olarak gerçekleşmesine neden olmuştur. 1947 yılından beri hizmet veren Mardin Müzesi, bünyesinde bulunan eserlerin çeşitliliği ile de oldukça dikkat çekicidir.

Şırnak, Batman, Siirt gibi illerimizde müze bulunmadığından buradaki eserlerin korunup sergilenmesi için de çalışmalar sürdüren müzede Paleolitik Çağdan MS 19.yy’a kadar olan dönemleri kapsayan buluntular sergilenmektedir. Müze’nin üç adet kapalı teşhir salonu ve iki adet açık teşhir alanı bulunmaktadır.

Paylaşın

Mardin: Bakırcılar Çarşısı

Bakırcılar Çarşısı; Mardin’in Artuklu İlçesi, Teker Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Bu çarşıya “Kazancılar Çarşısı” da denir. Mardin’de kullanılan mutfak eşyaları ile yemek takımlarının tamamına yakını bakırdan oluşurdu.

Bu nedenle bakırcılık mesleği Mardin’de yaygındı. Külçe olarak getirilen bakır madeni eritilir ve en küçük yemek tabağından en büyük kazanların yapımına kadar ev eşyası yapımında kullanılırdı.

Bakıcılar çarşısına giren bir kişi, bakırı döven tokmak seslerinden ne kimselere sesini duyururdu ne de kendi sesini duyabiliyordu. Bu çarşı tamamen bakırcı esnafına aitti. Günümüzde bu el sanatı yaşatılmaya çalışılmaktadır.

Paylaşın

Mardin: Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi

Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi; Mardin’in Artuklu İlçesi, Şar Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Kkilise, Süryani Katolik Cemaati’ne aittir. 1986 yılında Antakya Patriği İgnatios Antuhan Semheri tarafından yaptırılan kilisede kemer, yuvarlak taş sütunlar ve avluda korkuluklar yer alır.

Patriğin oturma yeri ile İncil vaiz yeri, üzüm salkımlı motiflerle süslenmiştir. Patrikhane, 1895 yılında inşa ettirilmiştir. 1988 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen patrikhane, restore edilerek 1995 yılından itibaren müze olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Paylaşın

Mardin: Mor Yakup Manastırı

Mor Yakup Manastırı; Mardin’in Nusaybin İlçesi, Mor Yakup Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Mor Yakup Manastırı MS 419’da Aziz Yakup (Mor Yakup) adına inşa edilir. Mor Yakup MS 330 yılında Mısır’da doğmuş ve İskenderiye’de küçük bir manastırda rahip olmuştur. Mısır’dan deniz yoluyla Tarsus’a oradan da Diyarbakır’a gelir.

Daha sonra Turabdin’deki Şiluh (Salıh) köyüne yerleşir. Hayatı hastalara şifa vermek, sakat ve topalları iyileştirmek, bir haftalık bebeği konuşturmak gibi mucizelerle geçen Mor Yakup daha sonraları azizlik mertebesine yükselmiştir.

Daha eski çağlarda, bugün Mor Yakup Manastırının bulunduğu yerde Pers döneminden kalma bir mabet olduğu bilinmektedir. Binanın etrafını dolaşırsanız, eski kemerlerin kalıntılarını görebilirsiniz.

MS 4’ncü yüzyılın sonlarında Pers komutanı mabede tanrılara kurbanlar sunmak için gelir ama orada Mor Bar Şabo ve 11 öğrencisini şehit eder. Mor Yakup buraya yerleşir ve hastalara şifa verir. Mor Yakup MS 421’de ölür. Öğrencisi Mor Daniel burada tek başına kalır. Zaman içinde manastıra yüzlerce rahip yerleşir.

Manastırı büyütmek gerekir. 5’nci yüzyılın sonlarına doğru Mor Daniel de ölür ve 6’ncı yüzyılın başında, 508-510 yıllarında çilekeş Mor Yakup adına büyük bir kilise inşa edilir. Tüm bu inşa işleri Başrahip Teofil başkanlığında yapılır. 7’nci yüzyılın başlarına kadar bu kilise sağlam kalmıştır.

Mezbah kapısının üstündeki kitabede çoğunluğu köy halkından olan ve manastıra bağış yapanların ve yaptıkları bağışların listesi bulunmaktadır. Manastırdaki kitabelerde de 770-1364 yılları arasında bu manastırda ölen rahip, keşiş, patriklerin ve diğer din adamlarının adları bulunmaktadır.

Mor Yakup Manastırı 8’nci yüzyılda Metropolitlik merkezi, 1364-1839 yılları arasında da Turabdin bölgesi için Patriklik makamı olmuştur. Birinci Dünya Savaşı’na kadar faal durumda olan manastır 1965 yılına kadar sahipsiz kalır. 1965’te rahip Yakup Tekin Episkopos Mor Iyawennis Efrem Bilgiç tarafından manastıra atanır.

Paylaşın

Mardin: Mor Behnam (Kırklar) Kilisesi

Mor Behnam (Kırklar) Kilisesi; Mardin’in Artuklu İlçesi, Şar Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Mor Behnam ile kız kardeşi Saro adına yapılan ve şu anda Kırklar Kilisesi olarak tanınan kilise iki ismini de erken dönem Hıristiyan efsanelerinden almıştır ve 6’ncı yüzyılın ortalarına ait bir yapıdır. Doğu-batı yönünde 12 masif sütun üzerine oturtulmuş kemerlerle taşınan tavan bölümü düzgün kesme taşlarla örülüdür. 1293’te Mardin Süryani Kadim Patriklik Merkezi olduktan sonra halkın ruhani ve idari işleri bu kiliseden idare edilmeye başlamıştır.

Kırklar Kilisesi’nde patrikler ve metropolitler önceleri kilisenin avlusunda tavanları kesme taşla örülmüş odalarda ikamet ederlerdi. 1850’de bu odaların yerine yeni bir patriklik merkezi inşa edilmiş, 1925’te bu mekan genişletilerek yanına kesme taşlardan bir divanhane yapılmıştır. 1799’da burda bir okul açılmış olup, 1825-1899 yılları arasında faal olduğu bilinmektedir. 1928 yılına kadar eğitim ve öğretim devam etmiştir.

Paylaşın

Mardin: Hatuniye Medresesi

Hatuniye Medresesi; Mardin’in Artuklu İlçesi, Savurkapı Mahallesi, Şahinler Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Hatuniye Medresesi’nin diğer ismi Sitti Radviyye Medresesi’dir. Medrese mimarisi açısından eyvanlı medreselerin öncü örneklerinden biri olarak kabul edilen medrese, 1176/7-1184/5 yılları arasında yapılmıştır.

Dikdörtgen bir alanı kaplayan, iki eyvanlı, revaklı avlulu, iki katlı olan bu yapı zamanla büyük değişiklikler geçirmiş, ilk hali oldukça bozulmuş, avlu yapısını da kaybetmiştir. Günümüzde medresenin ana eyvanı olması gereken mihraplı güney eyvanının kuzeyine revak bölümünü de içine alan bir duvar çekilmiştir.

Ana eyvanda bulunan mihrap bezemeleri Artuklu Dönemi’nin zengin taş işçiliğine işaret etmektedir. Mihrabın yanındaki bir camekân içinde Hz. Muhammed’in ayak izi görülebilir. Cami haline getirilmiş olan eyvan kısmının doğusunda tromplu kubbeli kare bir türbe mekânı yer almaktadır. Kutbettin İlgazi’nin annesi Sitti Raziye’nin yaptırdığı bu medreseye gömülmüş olduğu bilinmektedir.

Paylaşın